26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2009 CUMARTESİ 12 EKONOMİ CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ 12 Eylül; Masum Değilsiniz Hiçbiriniz!.. Yakın tarihimizin miladı olan 12 Eylül 1980 askeri dar- besi, bir kez daha sorgulanacak toplum vicdanında. Bir kez daha faili Kenan Evren ve çevresi olan generaller cuntasından hesap istenecek. Ama, şöyle soralım: Sa- dece hesap vermesi gerekenler Evren ve çetesi midir? Ya onları 12 Eylül’e cesaretlendiren, teşvik eden iç ve dış failler? Onlara iktidarları boyunca yardakçılık yapanlar? 12 Eylül düzenini 1982 Anayasası’na geçirerek, bugünkü hayatımıza içselleştirenler? Onlardan hesap sorma- dan, 12 Eylül yargılanabilir mi?.. Mesela TÜSİAD’ı, o dönemin yönetimini sorgulama- yan bir 12 Eylül soruşturması adil olabilir mi? 1978’de kurulan Ecevit hükümetini gazete ilanlarıyla düşürme- ye çalışan, sonra programını Demirel Başbakanlığın- daki Milliyetçi Cephe’ye ve onun tetikçilerine uygulatan TÜSİAD’ı, TÜSİAD’ın arka planında yeni bir ekonomik mo- deli dayatan IMF-Dünya Bankası ikilisini nasıl dışarıda tutabiliriz? Hatırlayın; 1950’lerden 1970’lere izlenen ithal ikame- ci, iç pazara dönük birikim modeli artık işlemiyordu. Dö- viz kazandırmayan ve döviz ihtiyacını borç-harçla kapatan bir birikim kulvarından, döviz kazandıran “ihracata dö- nük ekonomi” modeli gerekiyor diyordu IMF-Dünya Ban- kası ikilisi ve TÜSİAD, TİSK, TOBB.. bütün bu patron ör- gütleri de buna iman etmişlerdi. Ama bir engel vardı. Böy- le bir ekonomik modele geçiş, anti-sendikal önlemler istiyordu. DİSK’i bertaraf etmek, grevleri zorlaştırmak, işçi- leri uysallaştırmak gerekiyordu. Böyle bir model, piya- sa, liberalizm bayrağını yükseltiyor; sosyal devlet, ka- mu sektörü vb. yapıları dışlıyordu. Mal ve sermaye ha- reketlerine, yabancı sermaye girişine, özelleştirmelere yol açılmalı.. hem de ardına kadar diyordu. Bütün bunları 1970’li yılların yükselmiş halk muhalefetine rağmen, sen- dikacıl mücadelelere rağmen yapmak mümkün değildi. 12 Eylül bunun için gerekliydi. Önce ne yaptılar? En militan işveren sendikası MESS’in Başkanı, Sabancı Koordinatörü, Nakşi tarika- tından Turgut Özal’ı, Demirel’in müsteşarı yapıp 24 Ocak paketi ile girizgâhı yaptılar. IMF programını hemen uy- gulayıp dehşetli bir devalüasyon ve zam yağmuruyla ilk hücumu gerçekleştirdiler. Ama karşılarında halk muha- lefetini, 85 bine ulaşan grevcilerin çadırlarını görünce, ken- di ifadeleriyle şartları biraz daha olgunlaştırdılar, “sağ- sol çatışması”na ordunun müdahalesi adı altında, 24 Ocak’ın eksik kalan ayağını, 12 Eylül darbesi ile ta- mamladılar. Ve gelir gelmez DİSK’i kapadılar, grevleri ya- sakladılar. Türk-İş genel sekreterini hükümete alıp yan- larına çektiler. Partileri kapadılar, en ılımlılara bile kan kus- turdular. TÜSİAD ve çevresi çok mutluydu. Patronlar dünya- sının duayeni Vehbi Koç’un 3 Ekim 1981 tarihinde Ke- nan Evren’e yazdığı mektuptaki şu satırları nasıl unuta- biliriz: “Şimdi, faşist ordu iktidara geldi, kapitalistlerle birleşerek Türk işçisini istismar ediyor propagandası yapılmaktadır. Böyle bir iftira karşısında işçi-işveren ilişkilerini düzenle- yecek olan kanunlar, taraflar için adilane bir şekilde ve asgari hata ile çıkarılmalıdır. Bu düzenleme yapılırken, ba- zı sendikaların Türk Devleti’ni ve ekonomisini yıkmak için bugüne kadar yaptıkları aşırı hareketler göz önünde bu- lundurulmalıdır… İşçi sınıfını ayaklandırmak amacıyla, Ko- münist Parti’nin, solcu örgütlerin, Kürtlerin, Ermenilerin, birtakım politikacıların kötü niyetli teşebbüslerini devam ettirecekleri muhakkaktır. Bunlara karşı uyanık olunma- lı ve teşebbüsleri muhakkak engellenmelidir… Basının ka- lemine tenkit fırsatı verilmemelidir.” (Tam metin için bkz: M. Sönmez, Kırk Haramiler, Arkadaş Y. 1990) Ya dönemin TİSK Başkanı Halit Narin’in, sendika ve grev hakkını kullanan işçileri kastederek, “Bugüne ka- dar işçiler güldü bizler ağladık, şimdi gülme sırası bizde” diye attığı sevinç naralarını... Bunca iç etkenin yanında dış tazyik de vardı tabii. ABD vardı en başta. Bölgenin jeo-politik ihtiyaçları, NA- TO’nun güney kanadındaki Türkiye’de sözde bir de- mokrasiye dahi tahammül gösteremeyecek tahammül- süzlükteydi..Paşalar işte bu “iç ve dış talepler” karşısın- da 12 Eylül için koşulları “olgunlaştırdılar” ve 12 Eylül sa- baha karşı, ünlü, “our boys have done it” sözünü ha- yata geçirdiler. Masum olmayan sadece onlar mı? Ya medyadaki uzantılar? Şimdinin “sivil toplumcu” medya mensupla- rının bir zamanlar ne denli “darbesever” olduğunu unu- tabilir miyiz? Nazlı Ilıcak’ın, işkenceleri meşrulaştırmak için “Efendim, mesela bir terörist bir şehri havaya uçu- racak bombayı yerleştirdikten sonra ele geçirilmiş, şim- di bu şehrin insanlarını kurtarmak için ona işkence ya- pılmasın mı?” diye yazılar döktürdüğünü unutabilir mi- yiz? 12 Eylül zihniyetinin hizmetinde, devrimcilere küfür eden “Sudaki İz” gibi paçavraları kaleme alıp şöhrete bu küfürlerle ulaşan Ahmet Altan’ı unutabilir miyiz? Dev- letin resmi ideolojisi Türk-İslam sentezi olarak belirlenip bunun kadroları oluşturulurken Sızıntı dergisinde Kenan Evren’e “kurtarıcı bir melek” diye övgüler düzen Fethullah Gülen’i, 12 Eylül bahsinde unutmak olur mu? 12 Eylül’ün yardımcı ve yardakçıları, bilin ki, masum değilsiniz hiçbiriniz… mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Stiglitz’in başõnda olduğu BM Uzmanlar Komisyonu ‘dolara bağõmlõlõk kalksõn’ dedi Ekonomi Servisi - Nobel ödüllü Ekonomi Profesörü Joseph Stiglitz, “Yaşanan ekonomik sorunlar çö- zülmesi gereken daha derin siste- matik sorunları bize gösteriyor. Bu sıhhi tesisat sorunu değil ki te- sisatçıyı çağırıp, tıkalı boruları açıp her şeyin eski halini almasını bekleyelim. Artık ekonomik kriz öncesindeki dünyaya dönemeyiz. Dönmenin yararı da yok. Küresel kriz, küresel mali yapıdaki pek çok eksikliğin altını çizdi” dedi. Stiglitz, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Başkanõ Miguel D’es- coto Brockmann ile birlikte BM Uzmanlar Komisyonu’nun çeşitli tavsiyelerini içeren ve 22 Eylül’de ya- yõmlanacak raporuyla ilgili düzenle- diği toplantõda, G20’den büyük ve temsili böyle bir konseyin ku- rulmasõnõ önerdi. Küresel mali yapõda de- netimin öneminin altõnõ çizen Stiglitz, yeni bir kon- seyin kurulmasõnõn küresel ekonomik yapõdaki sorun- larõ teşhis etmeye yardõmcõ olacağõ- nõ ve konseyin sorunlarõn çözümün- de alternatif yollar önereceğini ifade etti. Stiglitz, küresel bir dünyada tek bir ülkenin para biriminin küresel eko- nominin temeli olmasõnõn da anlaşõl- maz olduğunu vurgulayarak, küresel rezerv sisteminin daha istikrarlõ ve da- ha adil olmasõ gerektiğini, bundan tüm dünyanõn faydalanacağõnõ dile getir- di. ABD’de tasarruf oranõnõn arttõğõ- na dikkat çeken Stiglitz, küresel eko- nomik krizle ilgili, bankacõlõk sektö- ründeki krizin çözülmesinin ardõndan bile yine de küresel ekonomiyi can- landõracak yeterli talebin muhteme- len oluşmayacağõnõ öne sürdü. BM Genel Kurul Başkanõ Brock- mann da, 22 Eylül’de açõklanacak ko- misyon raporunun BM Genel Kuru- lu’nda bu yõlõn haziran ayõnda yapõ- lan ekonomik kriz zirvesinde tartõşõ- lanlarõ özetleyen, analiz eden bir ra- por olduğunu ve rapordan mutlaka ya- rarlanõlmasõ gerektiğini söyledi. DÜNYA EŞGÜDÜM KONSEYİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkan Yardõmcõsõ Ercan Tıraş, Seyrantepe Stadõ ikmal ihalesini Varyap-Uzun- lar İş Ortaklõğõ’nõn aldõğõnõ açõkladõ. TOKİ Başkan Yardõmcõsõ Ahmet Haluk Karabel, düzenlenen basõn toplantõsõnda, Varyap-Uzunlar İş Or- taklõğõ’nõn teklifini 179 milyon 661 bin 553 lira olarak revize et- tiğini belirtti. TOKİ Başkan Yardõmcõ- sõ Tõraş da Galatasaray Spor Kulübü için İstanbul-Aya- zağa’da yaptõrõlacak olan 52 bin seyirci kapasiteli Türk Telekom Arena (Seyrantepe Stadõ) ikmal işini Varyap Varlõbaşlar Yapõ Sanayi ve Turizm Yatõrõm Ti- caret A.Ş. - Uzunlar İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. İş Ortaklõğõ’nõn aldõğõnõ belirtti. Söz konusu ortaklõk daha önce 184 milyon 61 bin 53 liralõk teklif sun- muştu. Kompleksin yapõmõyla ilgili dünden itibaren 365 gün sürecinin başlayacağõnõ belirten Tõraş, yaklaşõk 10 gün içinde de sözleşmenin imza- lanacağõnõ bildirdi. Tõraş, “10 günden sonra da 365 gün içerisinde kendisini ispatla- mış, TOKİ’ye daha önce iş yapmış, bizim ilk ve puanı yüksek müte- ahhitlerimizden Varyap, işe 10 gün içerisinde başlayarak, 365 gün içe- risinde de Türk spor camiasına bu spor tesisini teslim edecektir. Tes- lim edeceğine de inanıyoruz... Önü- müzdeki yıl en geç bu vakitlerde Galatasaray; stadımızı, 52 bin ki- şilik kompleksimizi kullanmaya başlayacaktır” diye konuştu. Tõraş, Seyrantepe Stadõ’nõn daha önce yapõlan yatõrõmla birlikte TO- Kİ’ye anahtar teslimi 260 milyon li- raya mal olacağõnõ da söyledi. Dere yatağındaki konutlar Tõraş, İstanbul’daki sel fela- ketine ilişkin bir soru üzerine, TOKİ’nin Ayamama Dere Ya- tağõ’nda konutu bulunmadõğõnõ söyledi. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’õn dere yatağõn- daki konutlarõn yõkõlacağõ yönünde- ki ifadesi anõmsatõlarak “TOKİ’nin yaptığı Menekşe evleri burada bu- lunuyor. TOKİ’nin evleri yıkılacak mı” sorusunun yönetilmesi üzerine Tõraş, konutlarõn yõkõlmayacağõnõ vurguladõ. Seyrantepe’yi Varyap-Uzunlar yapacak İhaledeendüşükfiyatõverenortaklõk, teklifi179.6milyonlirayarevizeetti Ekonomi Servisi - Uluslararasõ kredi derece- lendirme kuruluşu Mo- ody’s, mevcut küresel re- sesyonun Türkiye ekono- misini 2001 yõlõndaki mali krizden daha fazla etkile- diğini dile getirdi. Moody’s’den yapõlan açõklamada, küresel kriz Türkiye’yi 2001’deki mali krizden daha fazla etkilese bile, ekonomisi dõş finansa bağlõ Türkiye’de kamu fi- nansmanõnõn, küresel krizi göreceli olarak iyi atlattõğõ belirtildi. Dalgalõ kuru da kapsayan daha esnek bir mali politikanõn, güçlü mali görünüm ve döviz re- zervlerinin, daha sağlõklõ bankacõlõk sektörü ve daha düşük enflasyonun, kamu finansmanõnõn, daha önce- ki herhangi bir dõş şoka nazaran daha az etkilen- mesini sağladõğõ kaydedi- len açõklamada, benzeri görülmemiş şekilde düşen faiz oranlarõnõn sürdürüle- bilirliğine ilişkin duru- mun, hükümetin kredi no- tunun gelecekteki görünü- mü için önemli olduğuna işaret edildi. Türkiye’nin durağan görünümün, hü- kümetin küresel krizin et- kilerini yönetebilmesi ka- biliyeti ve kredi gösterge- lerinde derin ve devam eden bozulmasõnõ önleye- bilmesine dayandõğõ vur- gulanan açõklamada, şu anda bütçe açõğõ ve borç dinamiklerinde beklenen kötüleşmenin, Türkiye’nin “Ba3” notuyla uygun ol- duğu kaydedildi. DİKKAT Ekonomi Servisi - Banvit Bandõr- ma Vitaminli Yem Sanayii, Bandõr- ma’daki kesimhanesinde üretime sel nedeniyle bir müddet ara verdiğini duyurdu. Şirketten, Kamuyu Aydõn- latma Platformu’nda yayõmlanan açõklamasõnda, sel taşkõnlarõna sebep olan yağõşlarõn şirket merkezinin ve ana kampusunun bulunduğu Bandõr- ma’da da yoğun olarak hissedildiği belirtildi. “Bandırma’daki piliç kesimha- nemizde sel nedeniyle bir süre için üretime ara verilmek zorunda ka- lınmıştır. Hasar tespit, temizlik ve son hızla sürdürülen yenileme ça- lışmalarının ardından Bandırma kesimhanemiz tekrar üretime alı- nacaktır” denilen açõklamada, halen piliç üretimine İzmir’deki tesislerde devam edildiği, şirkete bağlõ diğer üretim tesislerinin de normal çalõşma düzenini sürdürdüğü dile getirildi. Başta İstanbul olmak üzere yur- dun büyük bölümünde beklenen yoğun yağış nedeniyle İMKB verileri erken baskıya yetişememiştir. “Beyaz altın” diyarı olarak bilinen Adana ve yö- resinde, çiftçilerin maliyetlerini karşılamadığı ge- rekçesiyle küstüğü pamukta, ekim alanının geçen yıla göre yüzde 25-30 oranında daralması, tüccarı ürünü tarlada almaya yönlendirdi. Hasadın başladığı yörede, geçen yıl kilosu 75 ku- ruşa satılan pamuğun bu yıl 1 TL’ye kadar çık- ması beklenirken, çoğu tüccarın da ürünü tarlada avans vererek almak için köy köy gezdiği belir- tildi. Ceyhan Ziraat Odası Başkanı Yavuz Tez- can, Adana ve yöresinde geçen yıl 400-450 bin de- kar alanda 260 bin ton civarında ürün elde edil- diğini anımsatarak, bu yılki ekim alanlarında ise yüzde 25-30 düşüş olduğunu belirterek, “uygu- lanan yanlış politikalar sonucunda son yıllarda- ki pamuk ithalatımız 1 milyon tona ulaştı” dedi. Tezcan, bazı çiftçilerin ürünlerinin tarlada satıldığını bildirirken, “Dünya borsalarında da pa- muk fiyatları yüksek. Piyasada fiyatların 1 TL ci- varında oluşmasını bekliyoruz. Piyasa bu şekil- de oluşursa desteklemeyle çiftçinin eline 1,40-1,50 TL civarında para geçer. Bu durumda pamuk önümüzdeki yıllarda yeniden altın çağını yaşa- yabilir” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Kriz zengin ülkelerde pahalıya mal oldu Ekonomi Servisi - Küresel ekonomik kriz, dünyanõn büyük eko- nomilerine pahalõya mal oldu. Kişi başõna en çok harcamayõ 50 bin do- larla İngiltere, 10 bin dolarla ABD yaptõ. BBC’nin, Uluslarara- sõ Para Fonu’nun G20 maliye bakanlarõna sun- duğu verilere dayanarak yaptõğõ hesaplamalara göre, büyük ekonomiler krizde toplam 10 trilyon dolar bir başka ifadeyle 6 trilyon İngiliz sterlini harcadõ. Krizde, en çok harcamayõ ABD ve İn- giltere yaptõ. İngilte- re’nin yaptõğõ harcama- lar gayri safi yurtiçi ha- sõlasõnõn yüzde 94’ünü, ABD’nin ise yüzde 25’ini teşkil ediyor. Bu da İngiltere’de kişi ba- şõna 30 bin sterlin (50 bin dolar), ABD’de ise 10 bin dolar harcama yapõldõğõ anlamõnõ taşõ- yor. Özel mali sektö- rün varlõk silmelerinin toplamõnõn 4 trilyon do- larõ bulduğu, bunun, üç- te ikisinin Citigroup ve RBS gibi büyük banka- lardaki kayõplardan kay- naklandõğõ tahmin edi- liyor. Dünya ekonomi- sinin bu yõl yüzde 2.3 (1 trilyon dolar) küçülme- si bekleniyor. Bu kaybõ tüm vatandaşlar ortak paylaşsa da bundan özellikle sayõlarõ artan işsizler etkilenecek. Dünya ekonomisinin normalde yüzde 2 bü- yüdüğü düşünülürse, durgunluktan kaynak- lanan kayõp 2 trilyon dolarõ buluyor. Yeni düzene geçiş formülü Küresel krizle mücadelede yeni önerileri içeren rapor 22 Eylül’de açõklanacak. Küresel ekonominin dolara karşõ bağõmlõlõğõnõn eleştirildiği raporda yeni bir rezerv sistemi ve daha sõkõ mali denetimler önerildi. Kõsa, orta ve uzun vadeli çözüm önerilerinin tartõşõldõğõ BM Uzmanlar Komisyonu Top- lantõsõ’nda şu noktalara dikkat çekildi: Küresel sistemin daha istik- rarlõ ve adil olabilmesi için sa- dece dolara dayalõ olmayan ye- ni bir küresel rezerv sistemi şart. Küresel mali denetimin daha sağlõklõ biçimde sürdürülebil- mesi açõsõndan IMF’yi ta- mamlayõcõ yeni kredi meka- nizmasõ kurulmalõ. Krize karşõ alternatif çözüm yollarõ üretecek G20’den daha çok ülkeyi içeren yeni bir kü- resel eşgüdüm konseyi oluştu- rulmalõ. Galatasaray için İstanbul-Ayazağa’da yaptõrõlacak stat, TOKİ’ye, anahtar teslimi 260 milyon liraya mal olacak. Ağaoğlu, Ataşehir’de ofis projesi olan ‘My Prestige’i, satışa sundu. Ağaoğlu Şir- ketler Grubu Yönetim Ku- rulu Başkanı Ali Ağaoğlu, ‘nitelikli ofis’ konseptindeki projede 70 metre kareden 358 metre kareye kadar çe- şitlilik gösteren toplam 122 adet, 4 ayrı tipte ofis modeli bulunduğunu söyledi. Pro- jede çok amaçlı toplantı sa- lonları, 7/24 çalışan çok dil- li call-center, kuru temizle- me, çiçek bakım, mobil kua- för, 7/24 acil sağlık servisi, restoran hizmetleri yer alır- ken ofis fiyatları 348 bin 400 lira ile 402 bin 500 lira arasında değişiyor. AĞAOĞLU’NDAN OFİS PROJESİ Banvit, Bandõrma’daki üretime ara verdi HATAY (AA) - Antakya Ziraat Odasõ Başkanõ Celal Civelek, mõsõr alõm fiyatlarõnõn geç açõklandõğõnõ belirterek, “Yüksek girdiler karşı- sında geçen yıla oranla yüzde 6 zam yapılması yetersiz” dedi. Civelek, Amik Ovasõ’nda 140 bin dekara mõsõr ekimi yapõldõğõnõ, bir dekardan ortalama bir ton ürün elde edildiğini ve 140 bin ton ürün hasadõ bekledikleri bilgisini verdi. Civelek, “Fiyatlar geç açıklandı. Yüksek girdiler karşısında geçen yıla oran- la yüzde 6 zam yapılması yetersiz. Bu fiyatlar 15 gün önce açıklansay- dı, üretici mısırını tüccara satmaz, bekletirdi. Ama borç içinde olan çiftçi, hasadı yapar yapmaz satma- yı düşündü” diye konuştu. Civelek, buğday ve mõsõrda geçen yõl olduğu gibi bu yõl da tekrarlanan geç açõkla- ma hatasõnõn gelecek yõl düzeltilme- sini umduklarõnõ da söyledi. Mõsõrda girdi yüksek yüzde 6 zam yetersiz İZMİR (AA) - Ulusal Zeytin ve Zeytinyağõ Konseyi (UZZK) Başka- nõ Mustafa Tan, rekolte tespit çalõş- malarõnõ yürütmek amacõyla “Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti”nin kuruldu- ğunu açõkladõ. Tan, düzenlediği basõn toplantõsõn- da, rekolte tespitinin tek bir kurulu- şun yapmamasõ ve farklõ rekolte tes- pitleri sonucu sektörde yol haritalarõ- nõn sağlõklõ işlemediğini dile getirdi. Tan, UZZK’nin koordinatörlüğün- de veri toplama işlemlerinin sürdü- ğünü, yöreler bazõnda rekolte çalõş- malarõnõn hasat dönemine en yakõn tarih olarak saptanan 28 Eylül’de başlayacağõnõ söyledi. Mustafa Tan, diğer kuruluşlarõn da isterlerse kendi rekolte tahmin çalõşmalarõna devam edebileceklerini, ancak bunlarõn ulu- sal ve uluslararasõ platformlarda res- mi veriler olarak kabul edilmeyece- ğini belirtti. Zeytin rekoltesi için ulusal heyet kuruldu Ekonomi Servisi - Doğal Afet Sigortalarõ Kurumu (DASK) Yö- netim Kurulu Başkanõ İdris Ser- dar, Konya’da 375 bin 915 konut bulunduğunu, bu konutlarõn yüzde 15,1’inin zorunlu deprem sigortasõ ile güvence altõna alõndõğõnõ açõk- ladõ. Serdar, yaptõğõ açõklamada, Tür- kiye topraklarõnõn yüzde 98’inin farklõ oranlarda tehlikeye sahip deprem bölgelerinde yer aldõğõnõ belirterek, Türkiye’yi deprem açõ- sõndan 5 farklõ risk bölgesine ayõr- dõklarõnõ, Konya’nõn 4. dereceden risk bölgesinde yer alan, riskin çok düşük olduğu bir kent konu- munda bulunduğunu söyledi. “Son iki gündür ilde yaşanan depremler gösterdi ki ülkemiz deprem kuşağında ve istisnası yok” görüşünü dile getiren Serdar, Türkiye’de herkesin depremle ya- şamayõ öğrenmesi ve gerekli ön- lemleri almasõ, konutlarõn ve iş yerlerinin depreme karşõ dayanõk- lõlõğõna özen gösterilmesi, yaşadõ- ğõmõz konutlarõn hayatõmõzõ tehdit etmemesi gerektiğini belirtti. Konya’da yüzde 15 konutun DASK’õ var Üretim alanı daralan pamuk tarlada satılıyorÜretim alanı daralan pamuk tarlada satılıyor Moody’s: Kriz Türkiye’yi kötü vurdu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear