26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ç (From VVİtllİll) Phedon Papamichael'in yönettiği ve Elizabeth Rice, Thomas Dekker, Kelly Blatz ile Laura Allen'ın oynadığı film, küçük bir Maryland kasabasında geçiyor. Kasabadaki gençler sırayla intihar etmeye başlıyor. Kasaba halkı bu olayları görmezden gelip inançlarına sıkı sıkı tutunuyorlar. Bu kasabada öğrenci olan Lindsay görmezden gelmek yerine bu olayların gizemini araştırmaya başlıyor ve bu işin arkasında bir kötülüğün olduğunu anlıyor. Şaşırtıcı olan ise sıranın kendisine geldiğini anlamasıdır. # Evimde Uzaylı Var (Aliens in the Attic) Yönetmenliğini John Schultz'un yaptığı filmin başrollerini Carter Jenkins, Austin Robert Butler, Ashley Tisdale ile Ashley Boettcher paylaşıyor. Pearson ailesi tatil için Maine şehrine gider. Fakat eve vardıklarında, orada yalnız olmadıklarını fark ederler. Dost bir uzaylı o evi önceden keşfetmiştir, ama yanındaki arkadaşları onun kadar iyi değildir ve evi istila etmek istemektedirler. Çocuklar tüm güçleriyle gittikleri evi korumak zorundadır. Aksi takdirde yaratıklar onları uzaya gönderecek ve dünyayı ele geçirecektir. # Çizmeli Kedi (La Veritable Histoire du Chat Botte) Jerome Deschamps ile Pascal Herold'un yönettiği animasyon filmin seslendirmesini Mehmet Ali Erbil, Belit özükan, Nilgün Kasapbaşoğlu ile Ziya Kürküt yapıyor. Charles Perrault'nun meşhur çizmeli kedi masalından yapılan serbest bir uyarlama. Bir değirmencinin küçük oğluna, sihirli çizmeler giyen ve konuşan, tuhaf bir kedi miras kalır. Kedi, dalavere ve mizah yoluyla değirmencinin küçük oğlunun tek aşkı dans etmek olan Prenses'in kalbini fethedip onunla evlenmesine yardım eder. Başka kötü karakterler de Prenses'le evlenmeyi arzu etmektedir ve bu düğüne mani olmak için ellerinden gelen her şeyi deneyeceklerdir. Benzersiz öykücü HitchcockASLI SELÇUK Usta gerilimci Alfred Hitchcock'un fılmlcrinın DVD'lerini çıkaran Kanal D kapsamli bir zenginlik katarak bu Hitchcock Koleksiyonu'na Saboteur (Sabotajcı/1942), Ropc (Ölünı Kararı/İ948), Rear Window (Arka Pencere/1954), Tom Curtain (Yırtık Pcrde/1966), Topaz (1969) filmlerini dc ekledi. ABD'nin Ikinci Dünya Savaşı'na girdiği yılda çekilen Saboteur yanlışlıkla suçlanan bir adamin masum olduğunu kanıtlamasının, adaleti aramasının öyküsüdür. Uçak fabrikasında çalışan genç işçi Barry (Robert Cumnıings) sabolajcıhkla suçlanınca çareyi kaçmakta bulur ve onu ilk başta polise teslinı etmek istediği lıalde sonra yardımcı olmaya karar vcren Patricia'yla (Priscilla Lanc) tanışır. Otuz dokuz Mcrdiven'le biiyük benzeriik taşıyan bu gerilim Hitch'in dünyadaki yaygın kötülüğe, duyarsızlığa karşi bir tepkisiydi çünkü o politik biri dcğildi, sosyal olgulara pek de değer vermezdi. Kahramanlanmn karanhk, gizemli olmasını yeğleyen sinemacı, öykülerini de bu içerikle yürütüp anlatmayı severdi. Filmin Özel Bölümler'inde yaratıcı ekiple söyleşiler, yapım tasarımları, oyuncu seçimi, fragman, ünlü Özgürlük Hcykeli sahnesi, öykü çizimleri, fotoğraf galerisi, yönetmenin eskizleri var. İnsancıl kötüler The Rope'daysa olay bir bahar akşanımda geçer. Ncw York'taki bir apartmıın dairesinde Brandon (John Dall) ve Philip (Farley Grangcr) adlı iki eşcinsel arkadaş sırf zevk için kolej arkadaşları David'i (Dick Hogan)iple boğarak öldürüp cescdini salondaki sandığın içine koyarlar. Aynı mckanda onun ailesi(Constance Collier, Cedric Hardwiekc) ve nişanlısı (Joan Chandler) için bir yemek vcrirler. Konuklann içinde eski öğrctim üyesi profesörleri Rupert da (James Stevvart) vardır. Rupert'ı ne olursa olsun etkilemek isteyen gençlerin çabalan sonunda gerçcğin anlaşılmasına neden olur. Patrick Hanıiltoıı'ın oyunundan uyarlanan dramatik gerilimde 10 dakika süren sekiz plansekans atmosferin iki kat yoğunlukta duyumsanmasını sağlar. Eşcinsellik ve sınıf sistemini de işleyen bu epcy ayrıksi filmin özel Bölümler'inde yapım öyküsü, yaratıcı ekiple söyleşiler, çekim anılan, fragman, yapım fotoğraflan yer alıyor. Cornell Woolrich'in kısa öyküsünden uyarladığı Rear Window'sa tüm klasik Hitchcock öğelcrinin bulunduğu bir polisiye gerilimdir. Yönetmene göre iki tip insan vardır: Yaşanıı gözlemleyenler ve yaşamın içine dalan serüvenciler. Bir ayağı alçıda olan lıaber fotoğrafçjsı Jeff(James Stevvart) Greenvvich Village'daki apartman dairesinin pcnceresindçn karşı blokta oturan komşulannı fotoğraf makinesinin teleobjektifıyle izler. Bir einayct işlendiğini düşünen Jcff, kız arkadaşı Lisa (Gracc Kelly) ve hemşiresi Stella'nın (Tlıclma Ritter) yardımlarıyla bu olayı çözmeye karar verir. Jeff in aracılığıyla izleyieiyi röntgenci konumuna koyan Hitchcock arka avluyu dünyanın küçük bir aynası olarak yansıtır, değişik bircysel davranışları sergiler. Filnıde iki öykü, Jeff in içscl yaşamvyla karşı dairelerdcki başkalarının yaşanıı bir aradadır. Çok az çevre scsi ve doğal müzikle insanlan yalnızlaştıran usta, her bircy kendi tutukevinin içindedir iletisinin dc altuıı çizer. En kötü karakterlerde bile insancıl bir yanın olduğunu vurgulayan yönetmen, fılmdeki kötü adam Lars'a (Raymond Burr) sempati duymamızı sağlar. Filmin Özel Bölümler'inde yaratıcı ekiple söyleşiler, fragman, fotoğraf galerisi, oyuncu seçimi, yapım-giysi tasarımları, yenilcnmc evresi, çekim anılan, yönetmenler Petcr Bogdanovich ve Curtis Hanson'ın filmle ilgili açıklamalan var. Milyonları eğlendirmek Hitchcock, iki lngiliz diplonıat Guy Burgess'le Donald MacLean'in 1951'de lngiltcrc'yi terk cderek Rusya'ya sığınmalarından etkilenir ve bu gerçek öyküden Torn Curtain'ı yapar. Brian Moore'un yazdığı gerilimde nüklccr araştırinacı Michael (Paul Ncvvman) gizli bir bilimsel formülü kız arkadaşı Sarah'ın (Julie Andrevvs) yardımıyla cldc etmek için ikili ajan rolünü oynar. Gerilimle romantizmi, kuşkuyla espiriyi hannanladığı filminde Hitchcock ortalama bir insanın casusluk heyecanını tatmasım, bunun ne denli kirletici olduğunu gömıesini, irisaıım sevdiği için neleri göze alabileceğini de aktarır. Soğuk Savaş döneminde gcçen bu romantik geriliminde yönetmen, düşmanı sevimli, adam öldünnenin zorluğunu göstererek alışılmış kalıplann dışına çıkar. Casus filmlerinde çok kolay cinayet işlendiğini düşünen usta aslımia insan öldünnenin çok güç, acı verici üstclik uzun süren bir cylem olduğunu burada gösterir. Filmin Özel Bölümler'inde yapım evresi-fotoğratlan, oyuncu seçimi, fragman, Bernard Hernıann müzikli sahneler yer alıyor. Leon Uris'in çok satışlı romanından uyarladığı, gerçek yaşamdan esinlcnilcn Topaz'da sinemacı bu kez yüksek mevkilerdc gcçen bir casusluk öyküsünü ele alır, ihaııct vc yalan konulannı ironiyle işler. Amerikan, Fransız, Rus, Küba gizli servislerindcki entrikaların sergilendiği gerilimde Hitclı uluslararası bir kadroyla(Frederick Stafford, John Forsythe, Michcl Piccoli, Philippe Noiret) Avnıpa biçcmindc bir fılm yapmıştır. Filmin Özel Bölümler'inde sincma tarihçisi Lconard Maltin'in filmi dcğerlendinnesi, altematif sonlar, fragman, öykü çizimleri, yapım fotoğraflan var. "Bcn sincma tckniğiylc milyonları eğlendiren bir yönetmen olmak istiyorum" diyen Alfred Hitchcock bu savında son derece başanlı oldu. Gizemli karaktcrlerle sürükleyici, dikkatle izlenecek öykülcr anlatmak onun tek amacıydı. Acı; vicdanımızın filmi ALPER TURGUT 4 Yönetmen Cemal Şau, son filmi "Acf'yı (2 Ekim'de gösterime'girteek), Metris Cezaevi'nde gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber'e adadı. Filmin Beyoğlu Sineması'nda yapılan basın gösterimine Engin Çeber'in babası Ali Çeber de katıldı. Yönetmen Cemal Şan, Engin Çeber'in hayatını kaybettiği olaym ardından bu filmi çekmeye karar venniş. Ancak maddi kaynak bulamayınca önümüzdeki hafta vizyona girecek olan "Sonsuz"u biraz da ticari sebeplerlc çekmek zorunda kalmış. Yani Sonsuz'dan aldığını ekonomik bir beklenti içine girmediği "Acı"ya yatırmış. Cemal Şan, Ali Çeber*e*'Acı'yı istediğiniz yerde, istediğiniz şekilde ve dilcdiğiniz kadar gösterebilirsiniz" dedi ve şunları ekledi: "Hepimiz sorumluyuz bu ölümden... Vicdani sorumluluk hissettim ve büyük ralıatsızlık duydum. Bcn bu filmi Engin için yaptım. Onun ölümü vicdanlanmızı ağır yaraladı." Cî 1 sokmalı..." Cemal Şan, Tunceli doğumlu bir yönetmen... O, "Yeni Sinemacılar"ın kuruculanndan... "Uçurtmayı Vurmasınlar" ve "Piyano Piyano Bacaksız"da yönetmen yardımcılığı, "Dönersen Islık Çal" ve "Işıklar Sönmesin"de senaristlik yaptı. Çektiği "Ali- Şakın Arkana Bakma" ile "Muhallebicinin Oğlu" ise gösterime ginnedi. Sonra diziler ve TV filmleri yönetti ardından da Zeynep (kalp), Ali (akıl) ve Dilber (ruh) üçlcmesi geldi. (Aşk üçlemesi demek daha doğru olur) Acı'nın başrollerindc Şan'ın "fctiş oyuncum" dediği Nesrin Cavadzade vc emektai" aktör Erol Demiröz var. A'zeri asıllı güzel aktris Nesrin Cavadzade'yi geçen yıl "Pazar: Bir Ticaret Masah", "Gitmek: Benim Marlon And Brandom" ile "Dilbcr'in Sckiz Günü'nde" izlemiş ve beğenmiştik. Acı'da da çıkışını sürdürüyor. Erol Demiröz ise Yılmaz Güney-Zeki Ökten ortakhğmda kotanlan "Şürü"den (1978) bu yana sinemamız içerisinde yer almış dcneyimli bir karakter oyuncusu... Tek kelimeyle Acı için iyi bir seçim. Acı insanı olgunlaştırır Engin Çeber'in babası Ali Çeber, Nesrin Cavadzade ve Cemal Şan (soldan). Hissediyordum, öldüreceklerdi Cemal Şan, fılmini şöyle anlatıyor; "Acı, insana yakışır bir şekilde yaşamak için insanca olmayan her şeye 'hayır' demck gcrektiğini anlatmaya çalışan, insana, hayata ve evrene dair bir hikâyedir... Bir dede ile torunu arasında geçen çok kişisel bir öykü bu... Mutlaka anlatmam gerekiyordu, çünkü benim için çok büyük bir önemi vardı. Öyle sanıyorum ki, bu hikâyeyi çekmeseydim ömrümde bir daha hiçbir zaman sinema yapmayacaktım." İşçi emeklisi Ali Çeber, "Biliyordum, hissediyordum, Engin'i bir şekilde öldüreceklerdi ancak bunun böyle olmasına bir baba olarak dayanamıyorum. Evet, evlatlanmızı öldürüyorlar, - fılme atıfta bulunarak- evde de olda içerde (cezaevi) de olsa öldürüyorlar" dedi. Filmi beğendiğini başıyla onaylayan baba Çeber, bu kez beyazperdede tekrarlanan Acı'dan oldukça etkilenmişti. Durgun ve üzgündü. Ancak her şeye rağmen sessiz sedasız, mağrur ve başı dik çıktı sinemadan. Oğlunun davası, insanlık suçunu işleyenleri belki de ilk kez böyle ayan beyan gözler önüne sermişti. Şimdi zamanım faillerin cezasız kalmaması için mücadele etmeye ayırmalıydı. O, söylemedi ancak biz anladık; "Işkencenin olmadığı bir dünya ve Türkiye için vicdan sahibi herkes, artık ellerini taşın altına Acı, Erzincan'da iki bin metre yüksekliğindeki bir dağ köyünde kısıtlı imkânlarla çekildi. Zor şartlar ve donma tchlikesi altında... Kendi adıma Acı'yı, lay lay lom filmlerinin peşi sıra çekildiği günümüz sinemasında, tartışılmayı ve izlenilmeyi hak eden bir yapım olarak görüyorum. Bu politik film denemesini, etkileyici, çarpıcı ve gayet başarıh buldum ve iyi de kotarıldığını düşünüyorum. Bunun dışında genel akışı bozmayan birkaç küçük maddi hata, gerçekle uyuşmayan bir iki dctay yakaladım. Ancak baba Çeber, bu filmi beğendiyse ve Acı vicdana adandıysa başka sözc ne hacet var. Acı'yı izleyin, herkesin izlemesi için de ısrarcı olun. Çünkü acı insanı olgunlaştırır ve tek başına değil hep birlikte göğüslenebilir. Kentli genç kadının dağ köyüne gelmesiyle Acı başlar. Kar altmdaki köy, yaşlı bir adam ve onun büyük ve küçükbaş hayvanlan dışında terk edilmiştir. Dede ve torun, ilk kez karşılaşırlar. Sert mizaçlı ihtiyar, davetsiz misafır bellediği genç kadını evinden atmak ister ama hamile olduğu görünce kıyamaz ve zorunlu konukluk başlar. Kuşak çatışmasından ve köylü-kentli ayırımından ziyade ortak bir acı, onlan dilsiz kılmıştır. Günler geçer ve zamanla birbirlerine ısınırlar, kaynaşırlar. Genç kadının babası işkencede annesi de vurularak öldürülmüştür. Yıllar önce karısım da yitiren Dede, damadı ve kızının ölümüyle iyice içine kapanmıştır. Olanlardan kendisini sorumlu tutmakta ve adeta tüm insanlardan kaçmaktadır. Ve dedenin korkuları ve içine işleyen acısı tekrar gün ışığına çıkar. Acaba tarih tekerrür mü etmektedir? Torunu, güvenlik güçlerinden kaçıp ona sığınmıştır tıpkı kızı gibi. Torunun sevgilisi dc aynı damadı gibi sorgudadır. Çcmbcr giderek daralmaktadır. alperturgut@cumhuriyet.com.tr 'Sanat Delisi/Art Mania' Suna ve Inan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, sonbahar film etkinlikleri- ne 13-26 Eylül tarihleri arasında "Sanat Delisi/Art Mania" progra- mında film/video sanatçılarından Bjorn Melhus ve Yvonne Rainer'e yer vererek başlıyor. Yarın saat 16.00'da Bjorn Melhus'un filmleri ve ardından kendisi ile bir söyleşi gerçekleşecek. Melhus'un film etkinliklerinde gösterilecek "Auto Center Drive" adındaki 28 dakikalık filmi, benliğin yapı çözümü hakkında son de- rece kişisel bir metaforu ortaya koyuyor. "Far Far Away" adındaki 39 dakikalık filmi ise ev, uzaklar, şehirler arası telefonlar, tele-mev- cudiyet, televizyon ve narsisizm, yalnızlık ve iletişimsizlik üzerine bir telekomünikasyon masalını anlatıyor. Rainer'in "Kristina Sesli Film- leri", koreograf olmak için New York'a gelen Budapeşteli aslan ter- biyecisi bir kadının hikayesi. "Sanatçılann Yaşamları" ise romantik birliktelikleri süssüz ve deşici bir biçimde inceliyor. İki kadın arasın- da seçim yapamayan ve her ikisine de acı çektiren bir adamın ikile- mini ele alıyor. "öyle Bir Kadın Ki" Rainer'in en ünlü filmi. Bir yan- dan pembe dizilerin klişeleri ve tarzıyla oynayan bir yandan ise cin- sel tatminsizliğin ardında korkunç bir öfkeyi gizleyen bir kadının hi- kayesini anlatıyor. "Ayrıcalık" Rainer'in altıncı uzun metraj filmi. Me- nopozu anlatan muhalif bir yapıt. Cinsel kimlik ve ırkın, cinsel kimli- ğin ve sınıfın yarattığı eşitsizlik ekonomileri üzerine eğlenceli ve risk- li bir yapıt ortaya koyuyor. Yarın saat 16.00'da "Auto Center Drive" ve "Far Far Away", 23 Eylül saat 19.00'da "Sanatçıların Yaşamları", 24 Eylül saat 17.00'de "Öyle Bir Kadın ki...", saat 19.00'da "Ayrıca- lık", 25 Eylül saat 17.00'de "Sesli Filmler", 19.00'da "öyle Bir Kadın ki", 26 Eylül saat 14.00'te "Sanatçıların Yaşamları", 17.00'de "Kris- tina Sesli Filmler", 19.00'da "Ayrıcalık" gösterilecek. Melhus ve Rai- ner'in filmlerinin gösterimlerinin ücreti 3 TL. (Tel: 0212 334 99 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear