28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Tatil Sonrası “Vatman tatili” diye eski bir deyim vardır. Gençler pek bilmez... Eskiden bazı yerlerde kent içi ulaşım “tramvay” ile yapı- lırdı. Günümüzde çok az yerde tramvay kullanılıyor. Tramvayı kul- lanana “vatman” denilir. O dö- nemlerde, pek tatil nedir bilinmez, para da olmadığı için deniz kıyıla- rına gidilemezdi. “Vatman” da yıl- lık izninde yine tramvay deposuna gelir, o gün sefere çıkan meslek- taşının yanında sabahtan akşama kadar gider gelirdi. Yaptığı tek bir iş vardı. O da tramvayı kullanma- mak... Böylece izin yapmış olurdu! Ben de aynen izin yapan vatman gi- bi tatilimin bir bölümünü yine An- kara’da masamın başında çalışa- rak geçirirken Bodrum Türkbü- kü’ndeki “paparazzi” fotoğrafçıla- rını kıskanmadım dersem yalan olur! Köşeyi yazmaya başlamadan önce şu ilginç olaya tanık olmanı- zı dilerim. Bu yılın 7 Ağustos Cuma günü saat 12.34’ü 56 saniye geçe saatlerinize bakın ne olacak? “12:34.56.7.8.9” O an saatinize bakmayı unut- mayın. Çünkü bu tarih bir daha ya- şanmayacak! Şimdi gelelim tem- muzda satır aralarında kaybolan bazı oluşumlara... Dışişleri Bakanlığı’na atanan “Stratejik Derinlik / Türki- ye’nin Uluslararası Konumu” kita- bının yazarı, 40 yaşında profesör olan Ahmet Davutoğlu (50), ba- kanlıkta genç bir kadro oluşturuyor. Atamalar ve kararlar konusunda “munkabız” olan öncülü Ali Baba- can’a kıyasla çok hızlı çıktı. İlk adım olarak yıllardır zam gör- meyen yurtdışındaki iki bin kadar görevlinin aylıklarına ortalama yüz- de 10 zamla sempati toplayan bir gövde gösterisi yaptı. Ekonomik bu- nalımın yaşandığı, Maliye Bakanlı- ğı’nın her ödenek artışına “hayır” dediği bir ortamda, dışarıdan “atan- mış” bir bakanın bu beceresi, çalı- şanları sevindirdi, öteki “seçilmiş” bakanları şaşırttı! Şimdiye değin bakanlıkta benzeri görülmeyen “uzat- malı emekli büyükel- çi” Baki İlkin’in Nev York Birleşmiş Mil- letler’den çekilmesi- ni sağlayarak Müs- teşar Ertuğrul Apa- kan’ın önünü açtı. Sonrasında işler o kadar kolaylaştı ki domino taşlarının devrilmesinde oldu- ğu gibi zincirlemesine 50’nin üze- rinde büyükelçi atamaları üç çırpı- da gerçekleşti. Bakanlığın “2” numaralı koltuğu “müsteşarlık” için “müsteşar yar- dımcısı” Büyükelçi Feridun Sinir- lioğlu’nun adı sürpriz olmadı. Da- ha önce Çankaya Köşkü’nde dış si- yasa danışmanlığından dolayı Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel’in takdirnamesi ile “kıdem”, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki “doktora”sından dolayı “derece” alınca sınıfdaşları- nın önüne geçmiş, ancak “müste- şar yardımcılığı” görevine atanırken Ahmet Necdet Sezer’den veto yemişti. Müsteşar yardımcılıklarına yapı- lan atama, Davutoğlu’nun izleyeceği siyasanın önemli ipuçlarını veriyor. Sinirlioğlu “İsrail’de” büyükelçilik yapmıştı. Pergelimizin sivri ucunu Tel Aviv’e koyup bir yarım daire çi- zersek, yeni “müsteşar yardımcıla- rının” da Ortadoğu’da ilk kez bü- yükelçilik yapan genç diplomat- lardan oluştuğunu görürüz. Na- mık Tan da “İsrail’den” geliyor. “Bü- yükelçi” unvanını ilk kez Tel Aviv’de alan Sinirlioğlu-Tan ikilisinin ya- nındaki odalarda ise şu diplomat- lar Ortadoğu dengesini kuracaklar: Suriye’den Halit Çevik, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Hakkı Akil, Suudi Arabistan’dan Naci Koru... Bu oluşumu tamamla- yan iki atamaya daha dikkat edelim. Cumhur- başkanlığı Dış Siyasa Başdanışmanlığı’na Ür- dün’de büyükelçilik yap- mış, Bakanlık Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Hüseyin Diriöz Çanka- ya’da eşgüdüm yapacak. İkincisi ise şimdiye değin Dışiş- leri’nde görülmeyen en ilginç ata- ma... Irak Özel Temsilciliği’nden Ati- na’ya atanan Oğuz Çelikkol şim- di “İsrail’de” görevlendiriliyor. Unu- tulmamalı ki Çelikkol’un en önem- li özelliği ilk büyükelçiliğini “Suri- ye’de” yapmış olmasıdır. Dolayısıyla Çelikkol’un düşman kardeşlerin bi- rinden, şimdi ötekisine gidişi Da- vutoğlu’nun Ortadoğu odaklı yapı- lanmasının en tipik örneğini oluş- turuyor. Diplomasi Ortadoğu’da Yoğunlaşıyor! Batı cephesine gelince... Bu cep- heyi Avrupa Birliği (AB) ile sınırlı tutalım isterseniz... Kör bağırsak gibi güdük kalan, Dışişleri ile Başbakan- lık arasında pusulasını şaşıran, yıllar- dır beklenen AB Genel Yazmanlı- ğı’nın yeniden yapılanmasını öngören teşkilat yasası, nihayet 9 Temmuz’da Başbakanlık bağlantılı olarak yürürlüğe girdi. Genel Yazmanlık, AB’den so- rumlu Bakan Egemen Bağış’a bağ- lı görev yapacak. Şu andaki Genel Yazman Oğuz Demiralp’in İsviçre’ye atanması ile boşalan koltuğu Brüksel’de AB Ka- rargâhı’nda Türkiye’yi temsil eden, daha önce bakanlıkta aynı konula- ra bakan Büyükelçi Volkan Bozkır oturacak. Bozkır’ın üç önemli şan- sı var. Birincisi, teşkilat yasasının çık- ması ile daha iyi bir örgütlenmeye gi- debilecek olması... İkincisi, Nev York’ta başkonsolos iken Bakan Bağış’la çantasıyla oku- la giden öğrenciliğin- den tanışıklığı... Üçün- cüsü, Nev York’tan ta- nıdığı ve Dışişleri’nde daha önce kendisinin görevli olduğu AB iliş- kileri görevine Viya- na’dan Selim Yenal’ın “müsteşar yardımcısı” olarak gelişidir. Bozkır’ın boşalttığı Brüksel AB merkezine ise, Ankara’da bu görevdeki ve Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’un kuzeni Selim Kuneralp gidiyor. Bu yeni yapılanma ve atamalarla Bakan Bağış’ın dağınıklıktan kur- tulması da sağlanabilir. Bağış, 18 Haziran’da Ankara’da İngiliz Bü- yükelçiliği’nde “Kraliçenin Doğum Günü” kutlamasında Türkiye’yi des- tekleyen ev sahibine övgüler yağ- dırırken, Fransa’ya esti durdu. Ba- ğış, İngilizlerin 1815’te Vaterloo’da Napolyon’un Fransız ordusunu yenmelerine şöyle değindi: “Bugün Vaterloo savaşının yıldö- nümüdür. Yani İngilizlerin Fransızları yendiği gün... Fransızların geçmişte de böyle Avrupa’yı rehin (esir) alma ça- baları olmuştur. İşte AB bunun için var- dır. Vaterloo’lar yaşanmasın diye...” Büyükelçilik bahçesindeki konuş- ma, yerli ve yabancı konuklar arasın- da soğuk bir hava estirdikten sonra Fransız Büyükelçilik Müsteşarı, Ba- ğış’ın yanına yaklaşarak “Vaterloo savaşına olan bu sempatinizi bilmi- yorduk!” diyerek nazik bir tepki gös- termişti. Aradan bir ay geçmeden aynı Ba- ğış’ın, Fransa’nın Ulusal Günü kabul edilen ünlü Bastille ayaklanmasının yıl- dönümünde Fransız Büyükelçiliği’nde de boy göstermesi hayretle karşılan- dı. Ev sahibi Büyükelçi Bernard Emie, konuşmasında “Fransa ile Tür- kiye’nin BM Güvenlik Kurulu ve NA- TO’da el ele çalıştıklarını” söylerken, bu işbirliğine AB’yi dahil etmeyip “AB’de bazı görüş ayrılıklarının yarat- tığı zorluklara” değindikten sonra söz- lerini “Yaşasın Fransa ile Türkiye ara- sındaki tarihsel dostluk” diye eklemiş, dostluğun tarihte kaldığını söyle- mekten de çekinmemişti. Türk konuklar, Fransa’nın AB’de iz- lediği Türkiye karşıtlığı siyasa nedeniyle Bağış’ın bu davete katıl- maması, eğer bakan dü- zeyinde katılınması ge- rekiyor idiyse bir tavır olarak, örneğin Diya- net’ten Sorumlu Devlet Bakanı’nın boy göster- mesinin doğru olacağın- da birleşiyorlardı. Bağış o gün Vater- loo’yu unutmuş, bu kez Bastille’in yıldönümünde Ankara-Paris ara- sındaki dostluktan söz ederek şöy- le demişti: “Fransa’da Türkiye ko- nusunda lehte ya da aleyhteki yo- rumları yakından izliyoruz. Demok- rasilerde görüş ayrılıkları olağandır. Ancak demokrasi, çoğulcu olduğu zaman demokrasidir. Avrupa de- mokrasisi, içinde Türk ve Müslüman katılım olmadan çoğulculuk iddia- sında olabilir mi?” Bu sözleri Bağış yerine Diyanet’ten Sorumlu Devlet Bakanı’nın söyleme- si daha doğru olmaz mıydı? Türkiye’nin AB’ye başvurusu olan 1 Temmuz 1959’dan bu yana tam ya- rım yüzyıldır kotarılamayan TC’nin AB üyeliğinde Fransa ve Almanya’nın tutumlarından dolayı bu yeni yapı- lanmanın yine de işe yaramayacağı- nı, ayrıca İzlanda’nın 4 gün içinde üye- liğe davet edilişine tanık olduktan sonra, söylemek her halde falcılık olmayacaktır! AB’de Yeni Yapılanma, Ama! Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Bolivya’dayerlilerdönemi Dış Haberler Servisi - Latin Ame- rika’da solcu hükümetlerin işbaşõn- da olduğu ülkelerden Bolivya’da, nüfusun çoğunluğunu oluşturan yer- lilere özyönetim hakkõ veren anaya- sal reformlar yürürlüğe konuldu. Köylü hareketi lideriyken ülke- nin ilk yerli devlet başkanõ seçilen Evo Morales, yerli topluluklarõn özerklik konusunda referandum yap- malarõna izin veren kararnameyi ya- yõmladõğõnõ duyurdu. Ülkenin güne- yinde, Arjantin ve Paraguay sõnõrõna yakõn Camiri kentinde yapõlan tö- rende konuşan Morales, “Bu, köylü ve yerli hareketi için tarihi bir gün... Başkanınız, yoldaşınız, kar- deşiniz Evo Morales, hatalar ya- pabilir, ancak atalarımızın baş- lattığı savaşıma ve Bolivya halkı- nın kavgasına asla ihanet etmeye- cektir” dedi. Ülkenin doğusundaki verimli ve doğalgaz zengini eyaletlerde yaşayan Avrupa kökenli veya melez Boliv- yalõlar, bu yõlbaşõnda yüzde 61 oyla kabul edilen anayasaya karşõ çõkõ- yorlar. Yerlilerin referandumlarõnõn, devlet başkanõ ve milletvekili se- çimlerinin yapõlacağõ 6 Aralõk günü yapõlmasõ öngörülüyor. Reformların getirdikleri Latin Amerika’nõn en yoksul ül- kelerinden biri olan Bolivya’da yer- lilerin 1952’ye kadar tam olarak oy kullanma hakkõ dahi bulunmuyordu. Yeni anayasal reformlar ise Mora- les’in yeniden aday olabilmesine, bölgesel yönetimlerin gücünün art- tõrõlmasõna, doğalgaz kaynaklarõ baş- ta olmak üzere ekonomi üzerinde devlet kontrolünün sağlanmasõna, yargõçlarõn kongre tarafõndan atan- masõ yerine seçilmesine, toprak mül- kiyetinin 5 bin hektar ile sõnõrlandõ- rõlmasõna olanak sağlõyor. La Razon gazetesi ise Morales’in lideri olduğu Sosyalizme Doğru Ha- reketi’nin seçim programõnda, yeni evlenen her çifte bir ev verilmesinin öngörüldüğünü yazdõ. 2005 yõlõ res- mi sayõlarõna göre, 9 milyonu aşkõn nüfuslu Bolivya’da her yõl 22 bin çift evleniyor. Dış Haberler Servisi - Irak Başbakanõ Nuri el Maliki, Kürtler ve Araplar arasõndaki gerginliklerin giderilmesi amacõyla önceki gün gittiği Kuzey Irak’ta bölgesel yönetimin liderleriyle bir araya gelirken taraflar güç paylaşõmõ, ulusal sõnõrlar ve petrol kaynaklarõnõn bölüşümü konusunda yaşanan sorunlarõn çözümüne yönelik iyimser açõklamalarda bulundu. El Maliki’nin, Dohuk’ta Irak Devlet Başkanõ Celal Talabani, bölgesel Kürt yönetiminin başkanõ Mesud Barzani ve diğer Kürt yetkililerle yaptõğõ görüşmede, sorunlarõ çözmek için ortak bir komisyon kurulmasõ kararlaştõrõldõ. Görüşmelerden sonra Barzani ve Talabani ile birlikte ortak basõn toplantõsõ düzenleyen El Maliki, “Siyasal sürecin önündeki zorluklar tüm Irak halkının daha fazla toplantı ve işbirliği yapmasını gerektiriyor. Bugün yaptığımız toplantıdan sonra çok daha iyimserim” dedi. Barzani ise “Sürüncemede kalan sorunları ele aldık. Bölgemizden bir heyet sorunları çözmek için Bağdat’ı ziyaret edecek” diye konuştu. Irak Başbakan Yardõmcõsõ Berham Salih de iki tarafõn da anayasa çerçevesinde tüm sorunlarõ çözmeye kararlõ olduklarõnõ teyit ettiklerini ifade etti. El Maliki’nin 2006’da başbakanlõk görevine geldikten sonra Kuzey Irak’a yaptõğõ bu ilk ziyareti, geçen hafta ABD’nin “Çekileceğimiz 2011’e kadar aranızda uzlaşın” çağrõsõnõn ardõndan geldi. Bu arada Irak’ta saldõrõlar dün de sürdü. Felluce kenti çevresinde bir polis kontrol noktasõnõ hedef alan, bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldõrõsõnda 2 kişi öldü. Başkent Bağdat ve Musul çevresinde meydana gelen saldõrõlarda, aralarõnda 2 sivilin de bulunduğu en az 6 kişi yaralandõ. Irak ordusu dün Bağdat’õn kuzeyinde 7 ceset bulunduğunu açõkladõ. Dış Haberler Servisi - İran Cumhurbaşkanõ Mahmud Ahmedinejad’õn ikinci cumhurbaşkanlõğõ dönemi dini lider Ayetullah Ali Hamaney tarafõndan onaylandõ. İngiliz Times gazetesi ise ülkenin en yetkili kişisi Hamaney’in emir vermesi halinde, İran’õn bir yõl içinde atom bombasõ sahibi olabileceğini iddia etti. İngiliz gazetesinin Batõlõ istihbarat kaynaklarõna dayandõrdõğõ haberde, nükleer silah araştõrma programõnõ 2003’te sona erdirerek bu teknolojiyi sadece sivil amaçlõ olarak geliştirmeye başlayan İranlõ araştõrmacõlarõn, atom bombasõ üretme emrini bir yõl içinde yerine getirebilecekleri öne sürüldü. Times, İranlõ uzmanlarõn 6 ay içinde atom bombasõ için gerekli miktarda uranyumu zenginleştirebilecekleri ve sonraki 6 ayda, uzun menzilli Şahab 3 füzeleriyle fõrlatõlabilecek nükleer başlõk üretebilecekleri iddiasõna yer verdi. Bu arada, dini lider Hamaney’in, Ahmedinejad’õn ikinci cumhurbaşkanlõğõnõ onayladõğõ törene muhalif liderler, eski cumhurbaşkanlarõ Haşimi Rafsancani ve Muhammed Hatemi ile Mir Hüseyin Musavi ve Mehdi Kerrubi katõlmadõ. Ahmedinejad (sağda) dini lider Hamaney’in huzurunda düzenlenen törenle, ikinci cum- hurbaşkanlığı dönemine resmen başladı. Nükleer programın ipleri Hamaney’de Filistin Kurtuluş Örgütü üyesi en büyük gruplardan El Fetih, 20 yıl aradan sonra ilk kez bugün kongre düzenliyor. Gazze’de denetimi elinde bulunduran Hamas’ın Batı Şeria’ya geçmesine izin vermediği delegelerle ilgili belirsizlik ise sürüyor. Türkiye’nin bu delegelere izin verilmesi için arabuluculuk yaptığı bildirilmişti. Gazze’den, çarşaf giyip, eşek sırtında kaçmayı başaran kadın delege Galiya Ebu Sitte (küçük resim) ise sevinçliydi. (Fotoğraflar: AP) ‘İstanbul süreci önceliğimiz’ BRÜKSEL (AA) - Türkiye’nin itirazlarõnõ kaldõrmasõ üzerine NATO Genel Sekreteri olarak seçilen eski Danimarka Başbakanõ Anders Fogh Rasmussen, yeni görevine başlarken Türkiye’ye verdiği taahhütleri yerine getirmeyi “umduğunu” ve “İstanbul İşbirliği Süreci”nin önceliklerinden biri olduğunu söyledi. Genel sekreter olarak düzenlediği ilk basõn toplantõsõnda önceliklerini anlatan Rasmussen, 3-4 Nisan’daki Strasbourg-Kehl zirvesinde Türkiye ile vardõğõ anlaşmanõn hatõrlatõlmasõ üzerine, “Evet, Türkiye ile ortak anlayışa varmıştık. Bunları yerine getirebileceğimize güvenim tam. Bu sadece benim kararımla olmayacak. Elimden geleni yapacağım. Bu konuda ittifak üyelerinin desteğine güveniyorum” dedi. ‘Geleceğe bakıyorum’ Rasmussen, başbakanlõğõ döneminde Danimarka basõnõnda Hz. Muhammet’e hakaret karikatürlerinin yayõmlanmasõnõn, yeni görevinde NATO’nun Afganistan’daki başarõsõnõ etkileyip etkilemeyeceğinin sorulmasõ üzerine, “Karikatürler geçmişte kaldı. Ben geleceğe bakıyorum” diye cevap verdi. Türkiye’nin, karikatür krizinden ötürü özür dilemesi beklenen ancak dilemeyen Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği’ne onay vermesinin ardõndan Türk yetkililerin NATO askeri kademelerinde görev almasõ bekleniyor. NATO Genel Sekreterliği görevindeki önceliklerinden birinin, “İstanbul İşbirliği Süreci” (Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Umman, Kuveyt) ve “Akdeniz Diyaloğu” (Tunus, Fas, Cezayir, Mõsõr, Moritanya, Ürdün, İsrail) ülkeleriyle ilişkileri geliştirmek olduğunu belirten Rasmussen, bu kapsamdaki ülkelerin büyükelçileriyle baş başa görüş alõşverişinde bulunacağõnõ bildirdi. Rasmussen, “İstanbul İşbirliği Süreci” dahilinde “daha güçlü ilişkilerin oluşturulması, bu ilişkilerin de karşılıklı saygı temelinde inşa edilmesi ve karşılıklı güvenin tesis edilmesi”nin amaçlandõğõnõ vurguladõ. Dış Haberler Servisi - İsrail’in aşõrõ sağcõ Dõşişleri Bakanõ Avig- dor Lieberman, polisin, hak- kõndaki yolsuzluk iddialarõyla il- gili dava açõlmasõnõ istemesinin ardõndan, dava açõlmasõna karar verilmesi halinde istifa edeceği- ni söyledi. Polisin yolsuzlukla mücadele birimi, para aklamak, rüşvet almak, adaleti yanõltmak ve bir tanõğa baskõ yapmak gibi suç- lamalardan sonra, İsrail Başsav- cõlõğõ’na Lieberman hakkõnda da- va açõlmasõ tavsiyesiyle dosya iletmişti. Lieberman’õn paravan şirketler ve hesap ağõ kurarak, 10 milyon şekel (yaklaşõk 2.5 milyon dolar) yasadõşõ gelir sağladõğõ id- dia ediliyor. Lieberman hakkõn- daki soruşturma 10 yõldan fazla süredir devam ediyordu. İsrail parlamentosunda (Knesset) bir komisyon top- lantõsõ sõrasõnda suçlamalara cevap veren Lieberman, geç- mişte yaptõklarõyla ilgili bir so- run yaşamadõğõnõ, geriye dön- me imkânõ bulabilse, aynõ şe- kilde davranacağõnõ söyledi. Ön duruşmada gerçeklerin or- taya çõkağõnõ öne süren Lieber- man, “Ön duruşmada, başsav- cı dava açılmasına karar ve- rirse, derhal dışişleri bakanlığı görevimden istifa edeceğim” dedi. Lieberman, hakkõnda dava açõlõrsa, birkaç ay içinde İsrail Evimiz partisinin genel başkan- lõğõndan da ayrõlacağõnõ bildirdi. Ülkenin ilk yerli devlet başkanõ, seçimlere 4 ay kala anayasal reformlarõ yürürlüğe koyduğunu ilan etti. Morales, “Bu, köylü ve yerli hareketi için tarihi bir gün” dedi Lieberman: İstifa ederimDavutoğlu ve Sinirlioğlu. Egemen Bağış Kraliçe Günü’nde. MALİKİ’DEN ZİYARET Bağdat - Erbil arasında sıcak rüzgârlar 20 yıl sonra ilk El Fetih kongresi20 yıl sonra ilk El Fetih kongresi RASMUSSEN’DEN İLK MESAJ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear