Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2009 CUMA
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Mehmetçik Nöbete!
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’ın “Kuzey Atlantik Ant-
laşması Örgütü (NATO-KAAÖ)” Ge-
nel Yazmanlığını “veto” etmek is-
tediği halde, edemediği eski Dani-
marka Başbakanı Anders Fogh
Rasmussen’in (56) Ankara ziyare-
tinin tarihini ramazan ayına kimin
denk düşürdüğünü bilmiyoruz!
Ancak gazetelerin özel ramazan
sayfaları arasına sıkışmış küçük
bir haberden AKP Ankara İl Başkanı
Murat Alpaslan’ın, Erdoğan’ın hi-
mayesindeki bir otelde Rasmus-
sen’e bir “iftar yemeği” vereceğini
öğrendik. İslamiyet aleyhindeki ka-
rikatürleri kınamadığı için Müslüman
dünyasında büyük tepki çeken ve
oruç tutmayan Rasmussen’in ne-
den iftara davet edildiğini “devlet
protokolü” açısından anlamakta
güçlük çektik.
Rasmussen, KAAÖ’deki yeni gö-
revi nedeniyle Türkiye’ye “ilk resmi
ziyaretini” dün akşam Ankara’ya
yaptı. İşin içine “iftar yemeği” gi-
rince Rasmussen, Ankara’dan Ati-
na’ya geçme programını tersine çe-
virdi, önce Yunanistan’ın görüş ve
önerilerini dinleyerek Türkiye’ye
geldi. (Bu yazı yazılırken, Rasmus-
sen görüşmelerine başlamamıştı.)
Görevi nedeniyle KAAÖ Genel Yaz-
manı’nın tüm üye ülkelerin baş-
kentlerini ziyaret etmesi bir proto-
kol gereğidir.
Afganistan bağlan-
tılı son altı aylık geliş-
meleri bir dizin olarak
özetleyelim…
Şubat… İki dönem
ISAF komutanlığı ya-
pan Türkiye’nin Afga-
nistan’da 800 askeri
bulunuyor. Komutanlık
döneminde bu sayı da-
ha fazlaydı.
Mart… Fransa Dış-
işleri Bakanı Bernard
Kouchner, bazı Avru-
pa ülkeleri ile birlikte
Türkiye’nin de Afga-
nistan’a jandarma gücü
göndereceğini açıkladı.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gö-
nül, “Afganistan’a ek asker gön-
derebiliriz. Ancak çatışma bölgele-
ri için muharip güç göndermeyiz”
dedi.
Nisan… Erdoğan, Rasmussen
ile İstanbul’da “Medeniyetler İttifa-
kı Toplantısı’nda” görüştü.
Mayıs… “Türkiye-Irak-İran-
Pakistan-Afganistan” için “Beşli
Bunalım Ekseni” diyen ve “Çözüm
Yöntemleri” öneren, Yugoslavya
iç savaşının noktalanmasının mi-
marı Richard Holbrooke’un, Pa-
kistan-Afganistan Özel Temsilcili-
ği ABD Kongresi’nde kabul edildi.
Haziran… Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu, Pakistan ve Afganis-
tan’da görüşmeler ve incelemeler
yaptı.
1 Ağustos… “Savaş karşıtı” ya-
zıları ile tanınan ABD’li araştırmacı
Rick Rozoff, “Türkiye ve Roman-
ya’nın Afganistan’a biner asker
göndereceğini” yazdı.
5 Ağustos… Rasmussen ilk res-
mi ziyaretini yaptığı Afganistan’da
KAAÖ’nün yükümlülük, sorumlu-
lukları bağlamında eksiklikleri sap-
tadı.
16 Ağustos… Holbrooke Pakis-
tan ve Afganistan’da görüşmeler
yaptı.
19 Ağustos… Afganistan’da dört
Amerikan askeri daha öldürüldü.
2008 yılında toplam 294 yabancı
askerin ölümüne karşılık, bu yıl
daha şimdiden 295 ölümle rekor kı-
rıldı. “Obama Yönetimi” Irak’ta as-
ker azaltırken, Afganistan’a gön-
derdiği 30 binlik ek güçlü sayıyı 63
bine çıkardı. Öteki yabancı asker-
lerle sayı 100 bine ulaştı. ABD Ge-
nel Kurmay Başkanı Amiral Mike
Mullen şu açıklamayı yaptı: “Af-
ganistan’da güvenlik koşulları git-
tikçe kötüleşiyor. Daha çok asker
gerekli… Taliban ve aşırı görüşlü
güçler mevzi kazanıyor. Tehlike
azalmadı. Taliban ayaklanması şim-
di daha başarılı, daha da gelişti!”
20 Ağustos… Afganistan’da yüz-
de 50’nin üzerinde oy alınmasının
gerektirdiği ve Taliban’ın parmak
kesme olaylarının gölgesinde ya-
pılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde
Peştu kökenli Hamid Karzai’nin
yüzde 41, ikinci aday Tacik kökenli
eski Dışişleri Bakanı Abdullah Ab-
dullah’ın yüzde 39 oy topladıkları
açıklandı. Çoğunluğun gerekmediği
ikinci seçim tarihi olarak ekimden
söz ediliyor. Türkiye’de sürgünde
olan Özbek lider Abdül
Raşit Dostum’un,
Karzai’ye katkı için ül-
keye dönüşü yeterli ol-
madı.
25 Ağustos… Holb-
rooke’un, Davutoğ-
lu’nun katılımıyla İs-
tanbul’da Çırağan Sa-
rayı’nda “Demokratik
Pakistan’ın Dostları
Grubu” toplandı. Pa-
kistan’a 5 yılda 5 milyar
dolarlık bir yardım pla-
nı öngörüldü. Planın
uygulanması konusu
24 Eylül’de Nev
York’ta yapılacak yeni
toplantıda kesinleşecek.
Türkiye 100 milyon dolar katkıda
bulunacak.
Davutoğlu ile özel görüşen Holb-
rooke basına “Türkiye’nin yöreyle
(Afganistan-Pakistan) tarihsel özel
bağlantısı var. Afganistan’a asker
gönderilmesi konusunda eski yöne-
tim (Bush Yönetimi) gibi baskı dü-
şünemeyiz. Türkiye bu konuda ken-
di kararını verir!” diyerek Irak tezke-
resinin nasıl ters teptiğini algıladığı-
nı nazik dil değişikliği ile aktardı.
Rasmussen Ankara’ya gelme-
den önce Türk basınına verdiği
demeçte özetle şöyle dedi: “Türki-
ye’nin Afganistan’a muharip güç
göndermesi durumunda, bunun
bir din savaşı değil, teröre karşı bir
savaş olduğu gerçeği daha iyi an-
laşılacak. Türk askerinin Afganis-
tan’a muharip güç olarak gitme-
sinden memnuniyet duyarız. Türki-
ye’den beklentimiz Afganistan’da
yerli gücün eğitimini sağlaması-
dır!”
Bakalım bugün Ankara’da Türk
Hükümeti ve Rasmussen ne gibi
açıklamalar yapacak?
Rasmussen’in Ankara’ya Ati-
na’dan geldiğine değindik.
Daha yeni görevine seçilmeden
önce Rasmussen’in görüşlerini 24
Mart’ta bu köşede şöyle özetle-
miştik:
“1. Bir Asya ülkesi olan Türkiye
AB’ye asla üye olamaz,
2. Kıbrıs’ı tanımayan Türkiye
AB’ye alınmamalı,
3. Türkiye Rum gemilerine li-
manlarını açmalıdır.
4. PKK’nin resmi kanalı ROJ
TV’nin terörle bağlantısı yoktur.
Danimarka ifade özgürlüğü olan
bir ülkedir.”
Atina’ya gelmeden önce Brük-
sel’de Türk gazetecilerine verdiği de-
meçte Rasmussen, “Türk-Yunan
sorunları NATO’ya zarar veriyor. Kıb-
rıs Rum kesimi bağlantılı sorunun çö-
zümünü hızlandırmak için Yunanis-
tan ve Türkiye’yi ziyaret edeceğim”
dedi. Daha Atina’nın beynini yıka-
masından önce bu sözleri söyleyen
Rasmussen, şimdi Türkiye’nin so-
runlar yumağına Kıbrıs Rum gemi-
lerini de eklemiş oluyor.
Rasmussen’in Ege’de Türk-Yu-
nan sorunları hakkında şimdilik bir
demeci yok. Ama yakın gelecek-
te KAAÖ Başkomutanlığına gelişini
Türkiye’nin “veto” etmediği, Ana-
dolu kökenli Yunanistan göçmeni
ailenin çocuğu Amerikalı Oramiral
James Stavridis’in (istavrit) telki-
ni ile bu konunun da fazla uzak ol-
mayan bir tarihte gündeme taşı-
nacağı sürpriz olmayacaktır. Kal-
dı ki Atina’dan gelen haberlerden
Dorothea (Dora) Bakoyanni’nin
açıklamasından “Rasmussen’e
Ege’de Türk ihlallerini de anlata-
cağını” öğrendik.
Ermeni açılımı… Kürt açılımı…
Kıbrıs Rum açılımı… Ege açılımı…
Haydi hayırlısı!
Buna karşılık Türkiye’nin ağzına
bir parmak bal çalındı. Neymiş
efendim, daha önce 2004-6 yılla-
rında Brüksel’deki karargâhta Tür-
kiye’yi temsil etmiş olan emekli
Büyükelçi Ümit Pamir, eski ABD
Dışişleri Bakanı Madeleine Alb-
right’ın başkanlığını yapacağı 12 ki-
şilik “KAAÖ Akil Adamlar Kuru-
lu’na” üye seçilmiş!
Böylece Rasmussen’in veto edil-
memesi karşılığında Türkiye’ye sus
payı verilmiş. Neymiş, KAAÖ’de 1
genel yazman vekili ve 6 yardımcı-
lık koltukları doluymuş. Boşalsa
bile Almanya ile Fransa, Türki-
ye’nin bu göreve aday göstermesini
veto edeceklerini açıklamışlar.
Daha önce KAAÖ’de büyükelçi
ve sonrasında Dışişleri Bakanı Os-
man Olcay, bilim yardımcılığı kol-
tuğunda Profesör Gündüz Özdeş,
mali alanda Nahit İmre, ayrıca or-
ta kademelerde ise Tugay Özçe-
ri, Kamran İnan, Aydın Alaca-
kaptan, Erdil Akay ve Ali Tuygan
görev yapmışlardı.
Gözümüz aydın! Şimdi KAAÖ
“yönetime” değil de ne işe yaradı-
ğı belli olmayan “Akil Adamlar Ku-
rulu’na” Türkiye’den aday kabul
edilmiş.
Ama Rasmussen ne diyor? “İftara
gelirim, savaşacak 1000 Türk as-
kerini Afganistan’da, Kıbrıs Rum ge-
milerini Türk limanlarında görmek is-
terim…” İftarla, Pamir’le Erdoğan’ın
gönlünü alan “Rasmussen Planı”
hepimize hayırlı olsun!
Bir Parmak Bal!
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Lizbon Anlaşmasõ onaylanõrsa, ölüm cezasõnõn yeniden yürürlüğe girebileceği belirtiliyor
‘İdam AB’ye geri dönüyor’
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Lizbon Anlaşmasõ’nõ
önümüzdeki hafta bir onay yasasõyla ka-
bul etmeye hazõrlanan Federal Alman-
ya’da, Avrupa Birliği’nin (AB) bu an-
laşmayla idam cezasõnõ yeniden sisteme
sokmaya hazõrlandõğõ öne sürüldü.
Yasa çõkarõlmadan önce 5 Eylül’de
başkent Berlin’de “AB Diktatörlüğüne
Hayır!” başlõğõ altõnda düzenlenecek
gösterinin destekçilerinden Prof. Dr.
Karl Albrecht Schachtschneider, Liz-
bon Anlaşmasõ’yla birlikte AB’nin hu-
kuk dõşõ ve acõmasõz bir tiranlõğa dönü-
şebilecek bir despotizm tehlikesiyle kar-
şõ karşõya bulunduğunu savundu. Ünlü
hukuk adamõ, Anayasa Mahkemesi’ne
Lizbon Anlaşmasõ’nõn iptali için itirazõ
hazõrlayan isimdi. Mahkeme, bu itiraz
üzerine onay için belli koşullarõ yerine
getiren bir yasa çõkarõlmasõnõ istemişti.
“Focus-Money” dergisinin sorularõ-
nõ yanõtlayan Prof. Schachtschneider, ör-
nekler vererek, savaş ve olağanüstü hal
gibi durumlarla ilgili tanõm tuzaklarõna
değindi. AB’nin bu haliyle bir baskõ re-
jimi yolunda yürüdüğü görüşünü yine-
leyen Alman hukukçu, onay yasasõnõ çõ-
karmaya hazõrlanan Alman parlamen-
terleri de “ne yaptıklarını bilmemek-
le” suçladõ. Prof. Dr. Schachtschneider,
şunlarõ söyledi:
“Temel Haklar Bildirgesi savaş du-
rumu veya savaş tehlikesinde ölüm ce-
zasının tekrar sisteme ithalini ya da bir
başkaldırı ve ayaklanmanın bastırıl-
ması amacıyla insanların öldürülme-
sini de mümkün kılıyor. Bu gerçeği
perdelemek için de milletvekillerine
zaten ağır olan ve çok uzun anlaşma
metni veriliyor. Şu anda Afganis-
tan’da savaşta değil miyiz? Savaşı
kim tanımlıyor? Savaş tehlikesi nedir?
Yugoslavya Savaşı’nda nasıl olmuştu?
Benim için en önemlisi, yasa ve her-
hangi bir yargıç kararı olmaksızın
ayaklanma ve başkaldırılarda insan-
ların öldürülebilecek olmasıdır. Bunun
tanımını kim yapıyor?”
Geçen yõllarda sosyal kazanõmlarõn
budanmasõnõ içeren yasalarõn protes-
to edildiği Leipzig’deki “Pazartesi
Gösterileri”nin bile bir tür başkaldõ-
rõ olarak tanõmlanabileceğini anõmsa-
tan Alman hukukçu, “Sadece sağa so-
la taş atan birkaç otonoma ihtiya-
cınız var” diye konuştu.
Lizbon Anlaşmasõ’nõn iptali için itirazõ hazõrlayan
Prof. Dr. Schachtschneider, AB’de, savaş durumu,
savaş tehlikesi ya da bir ayaklanmanõn bastõrõlmasõ
gibi durumlarda idam cezasõnõn uygulanabileceği bir
zemin hazõrlandõğõnõ öne sürdü. Ünlü hukukçu, AB’nin acõmasõz
bir tiranlõğa dönüşebileceği uyarõsõnda bulundu.
Hamaney: Muhalif
göstericiler ajan değil
Dış Haberler Servisi -
İran’õn dini lideri Aye-
tullah Ali Hamaney,
cumhurbaşkanlõğõ seçim-
lerinin ardõndan patlak
veren muhalif gösteriler-
le ilgili olarak haklarõnda
dava açõlanlarõ “yabancı
güçlere çalışmakla” suç-
layamayacağõnõ söyledi.
Hamaney açõklamasõn-
da, “Olaylara öncülük
edenleri, ABD, İngiltere
gibi yabancı güçlere
bağlı olmakla suçlama-
dığını, bu suçlamaların
kendisi açısından ka-
nıtlanmadığını” belirtti.
Muhalif gösterilerin “li-
derleri bilse de bilmese
de hiç şüphesiz örgütlü
olduğunu” söyleyen Ha-
maney, “Bereket düş-
manlarımız İran’daki
durumu hâlâ anlama-
dığından bu plan boz-
guna uğratıldı” dedi.
Hamaney, “İran halkı
tarafından düşmanla-
rın suratına bir tokat in-
dirildiğini, ancak düş-
manların çabalarını hâ-
lâ sürdürdüğünü” de
savundu.
Öte yandan, meclis ha-
berleri sitesindeki habere
göre, iddialarõ araştõrmak
için kurulan meclis ko-
misyonu üyesi milletve-
kili, gözaltõna alõnan bazõ
reformculara soda şişesi
ve copla tecavüz edildi-
ğinin ispatlandõğõnõ be-
lirtti.
İran’õn eski Cumhur-
başkanõ Muhammed
Hatemi ise gözaltõna alõ-
nan göstericilerin “iti-
raflarının” geçerli ka-
bul edilemeyeceğini, ifa-
delerin gerçekleri yansõt-
madõğõnõ söyledi.
Kürtlerin Şakira’sı
Kuzey Irak’ı sallıyor
Dış Haberler Servisi - Dün-
yaca ünlü pop yõldõzõ Şaki-
ra’ya benzer danslarõ ve gele-
neksel halk müziği ile pop ri-
timlerini birleştiren tarzõyla
tanõnan Daşni Murad, muha-
fazakâr Kuzey Irak’ta Kürtle-
rin sevgilisi oldu. 23 yaşõnda-
ki genç şarkõcõ, kadõnlarõn ka-
palõ olmasõ beklenen bölgede,
modern görünümüne rağmen
büyük ün sahibi.
Kolombiya ve Lübnan kö-
kenli Şakira’ya hayran oldu-
ğunu söyleyen ve onun gibi
oryantal dans figürlerinden
esinlenen Daşni Murad, ço-
cukluğundan beri Şakira’yõ
ve şarkõlarõnõ izlediğini belir-
tiyor. 8 yaşõndayken ailesiyle
Hollanda’ya yerleşen Daşni
Murad, akõcõ bir şekilde Fla-
manca ve İngilizce konuşuyor.
Daşni Murad’õn şarkõlarõ
ve klipleri, televizyonlardan
sosyal paylaşõm sitesi You-
Tube’a, plajlardan gece ku-
lüplerine kadar her yerde kar-
şõnõza çõkõyor. “Daşni Şov”
adlõ bir televizyon programõ
da yapan şarkõcõnõn izleyici-
lerinin çoğu gençler ve ka-
dõnlardan oluşuyor.
Daşni Murad’õn tarzõnõ eleş-
tirenler de var. 34 yaşõndaki
devlet memuru Resul Fakii,
Daşni Murad’õn Avrupalõlar
için uygun olabileceğini ancak
Kürt toplumunun “temelleri-
ne zarar verdiğini” söyleye-
rek “Gençlerimizin böyle bü-
yümesini istemiyoruz” diyor.
Kadõnlarõ Güçlendirme Ör-
gütü Başkanõ Susan Arif de
“Seksi hareketlere ve ka-
dın bedeninin dikkat çek-
mek için kullanılmasına
karşıyız” diye konuşuyor.
Daşni Murad’ın tarzını “Kürt
şarkıları için bir devrim” olarak
niteleyen bir gazeteci, “Daha önce
hiçbir kadın, bir erkeğe duyduğu
aşk hakkında onun gibi samimi-
yetle konuşmamıştı” diyor. (AFP)
Rasmussen
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
Muharrem Çalışkan
T.C. BAKIRKÖY 9. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI
DOSYA NO: 2009/1852 TALİMAT
Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, adedi, evsafõ:
Tapu kaydõ: İstanbul ili, Bakõrköy ilçesi, Kartaltepe mah., İncirli cad., Ahu sokakta kain, 57 pafta, 541 ada, 16 parsel sayõlõ 614
m2 miktarlõ, kargir Sadõk apartmanõnõn 1. kattaki 30/240 arsa paylõ 4 nolu bağõmsõz bölümün satõşõ yapõlacaktõr.
İmar durumu: Bakõrköy Belediye Başkanlõğõ İmar İşleri Müdürlüğünün 14/05/2009 tarih ve 2846 sayõlõ İmar Durum Belgesine gö-
re, İstanbul ili, Bakõrköy ilçesi, Kartaltepe mah. 57 pafta, 541 ada, 16 parsel 08/03/2004 -23/12/2008 onanlõ 1/1000 ölçekli Bakõrköy
Uygulama İmar planõnda ayrõk nizam TAKS: 0,25 H= 15,50 mt. İrtifada konut alanõnda kalmaktadõr. Parselin bir miktarda yola ter-
ki bulunmaktadõr. Bakõrköy - İDO - Bağcõlar -Kirazlõ İstasyonu arasõ Metro (yer altõ) hattõna yakõnlõğõndan dolayõ uygulama aşama-
sõnda Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ Ulaşõm Daire Başkanlõğõndan görüş alõnmasõ gerekmektedir.
Gayrimenkulun evsafõ: Satõşa konu taşõnmaz, İstanbul ili, Bakõrköy ilçesi, Kartaltepe mah., İncirli cad., Ahu sokaktan girilen Ba-
şarõ sok. Sadõk Apt. Kapõ no: 3 adresinde ve tapunun 57 pafta, 541 ada, 16 parselini teşkil eden 614 m2 arsa üzerinde betonarme kar-
kas sistemde inşa edilmiş bulunan bodrum, zemin, asma, 2 normal kattan ibaret binanõn 1. normal katõnda yer alan 30/240 arsa pay-
lõ 4 bağõmsõz bölüm nolu meskenin tamamõdõr. Binanõn dõş cephesi akrilik boya, merdiven basamaklarõ mermer, sahanlõklarõ palad-
yen kaplõ, korkuluklarõ demir doğramadõr.
Satõşa konu 4 bağõmsõz bölüm nolu mesken: Antre, salon, üç oda, koridor, mutfak, banyo wc ve balkon piyeslerinden ibaret olup
takribi brüt alanõ 185 m2’dir. Islak zeminler mutfak ve banyoda granit ile kaplõdõr. Salon ve oda zeminleri ahşap parke, duvarlarõ sa-
ten boya, salonda tavan kenarlarõ alçõpan spot õşõklõ, odalar kartonpiyerli, giriş kapõsõ çelik, iç kapõlar ahşaptõr. Pencereler PVC doğ-
rama ve õsõ camlõdõr. Mutfakta duvarlar tavana kadar fayans kaplõ, granit tezgâh, eviye ve muntazam mutfak dolaplarõ mevcuttur. Ban-
yoda duvarlar fayans kaplõ, küvet - duşakabin, klozet ve hilton lavabo mevcuttur. Daire doğalgaz yakõtlõ, kombi kaloriferli olup ve
elektrik ve suyu mevcuttur.
Gayrimenkulün değeri: Satõşa konu bağõmsõz bölümün bulunduğu yer, cinsi, nev’i, yüzölçümü, imar durumu, hali hazõr durumu,
ulaşõm imkânlarõ, iş merkezlerine, meskûn yerlere, ana arterlere, alõşveriş merkezlerine yakõnlõğõ, inşasõnda kullanõlan malzeme ka-
litesi ve işçilik derecesi, yõpranma payõ, getirebileceği kira geliri, kõymetine tesir edebilecek bütün vasõf ve unsurlar ile serbest piya-
sa alõm bedelleri de göz önüne alõndõğõnda satõşa konu 4 nolu bağõmsõz bölümün muhammen değeri 400.000 TL. (Dörtyüzbin TL.)dir.
Satõş Şartlarõ: 1- Taşõnmazõn 1. satõşõ, 09/10/2009 tarihinde 12.30-12.40 saatleri arasõnda Bakõrköy 9. İcra Müdürlüğü’nde açõk art-
tõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin % 60’nõ ve rüçhanlõ alacaklar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş
masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla taşõnmaz
19/10/2009 tarihinde 12,30-12,40 saatleri arasõnda Bakõrköy 9. İcra Müdürlüğü’nde ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da
rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõ toplamõnõ ve malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ ve satõş masraflarõnõ geçmesi şartõyla en çok art-
tõrana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşer. 2- Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetlerin
%20’si oranõnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğin-
de 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Katma Değer Vergisi, İhale bedeli üzerinden damga resmi, tapu alõm harcõ ve tahliye
masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler, tapu satõm harcõ ve tellaliye ücreti satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla
diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş
gün içinde Dairemize bildirmeleri lazõmdõr; Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmada hariç bõrakõlacaklardõr.
4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki
ihale arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kal-
madan kendilerinden tahsil edilecektir. Bu fark varsa, öncelikle yatõrõlan teminattan tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden iti-
baren herkesin görebilmesi için Dairede açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa işti-
rak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin Bakõrköy 9. İcra Mü-
dürlüğü 2009/1852 Tal. Sayõlõ dosya numarasõna başvurmalarõ ilan olunur. (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahiple-
ri de dahildir. Not: Bu ilan, tapu kaydõnda adresi bulunmayan ilgililere ve tebligat yapõlamayan ilgililere tebliğ yerine geçecektir.
(Basõn: 47942)
04 U 2511 plakalı aracımın ruhsatını ve trafik
evraklarını 21.08.2009 tarihinde kaybettim.
Hükümsüzdür. Ayfer Kaya
BAŞSAĞLIĞI
Baromuzun 8173 sicil sayısında kayıtlı
AVUKAT
DEMET
SAKIZ
26.08.2009 tarihinde vefat etmiştir.
Cenazesi 27.08.2009 Perşembe günü
kaldırılan meslektaşımıza
Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine,
yakınlarına ve baromuz mensuplarına
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
O SES KİMİN SESİ HOCAM?
Hocam dün bir rüya gördüm.
...
Hayırlar içinde olunuz...
Birileri kafama çuval geçirip,
elimi, ayağımı da bağlayıp, bir süre
bir kamyon kasasında gezdirdikten sonra
beni bir çöle attılar.
Tepemde yakıcı güneş, altımda
kızgın kumlar, çok çaresizdim hocam.
Derken, bir ses yankılandı çölde.
Tarif edemeyeceğim ilahi bir ses.
Birisi sürekli olarak;
- Sana ölmeyi emretmediler mi, diyordu.
Utanç içindeydim, cevap veremedim hocam.
Ter içinde ağlayarak uyandım.
O ses kimin sesi hocam?
Ne demek istiyordu hocam?
Ölmemi kim emredecekti hocam?
Müjdat KILIÇKIRAN