24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 26 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Sağ Olasın 26 Ağustos Tarihimizde 26 Ağustos’ların önemini bugünkü kuşakların, o günlerin hak ettikleri önem ile kavra- yıp kavramadıklarını en iyi tartışacak bir sürecin için- deyiz. Kimileri üzerinde yaşadığımız ve adına Anadolu dediğimiz bu büyük kara parçasını bizlere ka- zandıran ilk 26 Ağustos’un 1071 yılında Alpaslan’ın öncülüğünde Malazgirt’te gerçekleştiğini ve öyle- likle Bizans İmparatorluğu döneminin kapanarak Sel- çuklukluların egemenliği ile başlayan ve günümüze kadar inişli çıkışlı bir uluslaşma yolculuğunun baş- ladığını bilmek istemeyebilirler. Yine kimileri o yolculuk sırasındaki yenilgiler ve yengiler için ödemek zorunda olduğumuz bedelle- ri unutarak çıkarlar sahneye. Ellerine tutuşturulmuş olan metinleri seslendirirler. 26 Ağustos 1922 günü sabaha karşı Kocate- pe’den topçu ateşleri ile başlayan Büyük Taarruz’un 9 Eylül’de İzmir’de zaferle sonuçlanmasını bile unut- muş görünürler. Öyle olduğu için de Osmanlı İm- paratorluğu’nun yıkılması ile elde kalan o, Malazgirt zaferi ile kazanılmış son vatanın da, Mondros ya da Sevr anlaşmaları ile bölünüp, parçalanma tehlike- leri ile karşı karşıya olmasına aldırış bile etmezler. Ümmet ile ulus ayrımını kavrayamamak Aymazlıkları, haşa asla vatan haini oldukları için değil, attıkları adımın sonunda, yolun bir uçuruma çıkacağını hesap edemeyecek kadar sığ görüşle- rin tutsağı olmalarından gelir. Ulus olmakla, üm- met olmak arasındaki o kalın boşluğu bir türlü kavrayamayışlarından gelir. Onlara tehlikenin farkında olmaları gerektiğini bir kez daha anlatmak amacıyla, 26 Ağustos 2009 da, Zafer Haftası’nın başlaması nedeni ile Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’un yayımlamış olduğu me- sajı, bugünkü yazımın konusu olarak seçtim. Çünkü o kutlama mesajı ile TSK’nin, Milli Gü- venlik Kurulu’nun son toplantısına ana gündem maddesi olan “açılım” konusundaki düşünce ve gö- rüşleri de bir kez daha açıklanmış oluyor. Genel- kurmay Başkanı’nın, kutlama mesajında yer alan bu görüşleri, kendisi ya da öteki Kuvvet Komutanla- rı tarafından elbette tek tek MGK toplantısının tu- tanaklarına da geçirilmek amacı ile Cumhurbaşka- nı’na, Başbakan’a ve Kurul’un üyesi bakanlara da anlatılmış olmalıdır. Gizli bir toplantıda ne söyledikleri özellikle Bay- kal ve Bahçeli tarafından -haklı olarak- merak edi- len bu anlatımların 26 Ağustos’un 87. yıldönümü ne- deni ile yine Başkomutanı’nın kutlama mesajı ile TSK’ye açıklanmış olması, kuşkusuz çok iyi he- saplanmış bir zamanlamadır. TSK’nin değişmez kırmızı çizgileri Başbuğ ,TSK’nin terör örgütü ve destekleyicile- riyle ilişki kurulmasına yol açacak bir faaliyet için- de bulunamaz. Her konuyu tartışabilme özgürlü- ğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi ku- tuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına soka- cak konuları içermemesine inanır. Anayasanın de- ğiştirilmesi teklif bile edilemez olan 3. maddesinde ifade edildiği gibi, Türkiye, devleti, ülkesi ve mille- ti ile bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. TSK, Ata- türk tarafından bizlere emanet edilen ve anayasa- nın 3. maddesinde de belirtildiği şekilde; Türkiye Cumhuriyeti’nin, ulus devlet ve üniter devlet yapı- sının korunmasında taraftır ve taraf olmaya da de- vam edecektir...” diye özetlenebilecek görüşleri ile ordunun geleneksel duruşunu anlatmış olmasının, açılım konusunda yeni bir dönemin başlayacağı söy- lenebilir mi? Kültürel farklılıklara saygılı, ancak bunların siya- sal temsil aracı olmasını, toplumsal kimlik unsuru ha- line getirilmesini anayasamıza göre mümkün gör- meyen TSK’nin görüşlerini CHP ve MHP’nin -kimi eklemeler ile olumlu karşılamasından daha ilginç ola- nı, son günlerin yıldız liberosu AKP’li Bekir Boz- dağ’ın, neredeyse “bu bildiriyi biz yazdık” diyecek kadar heyecanla sahnenin önüne fırlaması olmuş- tur. Ancak, böylesine içselleşen bir benimseme gös- terisi, Başbuğ’un mesajı ile de art arda gelince gün- lerdir sessiz kalmaya özen gösteren DTP’deki bar- dak taşmış ve “sayın Öcalan”larının ardından bir türlü ayrılmak istemeyen parti, bu kez hücum eleş- tirilerini AKP’ye çevirerek hem açılım karşısındaki tu- tumunu, hem de statükoculuğunu gündeme getir- miştir iktidar partisinin. Ne dersiniz? Ne İsa, ne de Musa’ya yaranama- yacak mı Erdoğan-Gül imzalı bu son senaryo? obirgit@e-kolay.net;Faks: 0 216 302 82 08 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “40 yõllõk dostuna” rezidans kõyağõ yaptõğõ ortaya çõktõ ‘Görülmemişbirimardüzenlemesi’ İstanbul Haber Servisi - İstan- bul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “40 yıllık arkadaşım” diyen ve adõ Ankara Büyükşehir Beledi- yesi’ne yapõlan kömür satõşlarõ ne- deniyle gündeme gelen Erkan İn- şaat Yönetim Kurulu Başkanõ Mehmet Emin Erkan’a ait arazi için, “Türkiye’de benzeri görül- memiş” imar değişikliği yaptõ. CHP’li İBB meclis üyesi Mehmet Yıldız, “Yeşil alanlar özel şahıs arazisi içinde değerlendirilerek inşaat miktarı arttırıldı. Bu işin peşini bırakmayacağım” dedi. İBB Meclisi, 17 Temmuz Cuma günü yapõlan oturumunda Ümra- niye “Tepeüstü Transfer Mer- kezi”yle ilgili imar planõ değişik- liği teklifini görüştü. Üsküdar- Ümraniye Metro hattõna hizmet verecek olan Tepeüstü Transfer Merkezi’nin bir bölümünü oluştu- ran 18 ada 7.10 ve 17 No’lu par- sellerle ilgili plan değişikliğine CHP grubu karşõ çõktõ. CHP’li meclis üyesi mimar Meh- met Yõldõz, söz konusu parsellerin çevredeki tescil dõşõ (yeşil alan, yol fazlasõ) arazilerin de aynõ plan de- ğişikliği içine konulduğunu ve böylelikle araziye yapõlacak olan inşaat miktarõnõn arttõrõldõğõna dik- kat çekti. ‘TÜRKİYE’DE BİR İLK’ AKP’li İmar Komisyonu Başkanõ Sefer Kocabaş ise CHP’nin eleş- tirisi üzerine, sağlanan imar avan- tajõ karşõlõğõnda belediyeye bölge- de hizmet verecek 600 araçlõk oto- park ve kavşak yapõlacağõnõ söy- ledi. İmar planõ değişikliği teklifi, AKP’li meclis üyelerinin oyçok- luğu ile kabul edildi. Nurettin Sözen’in İBB Baş- kanlõğõ döneminde İBB İmar Dai- resi Başkanõ olan CHP’li meclis üyesi mimar Mehmet Yõldõz, mec- lis toplantõsõndan sonra gazetecilere yaptõğõ değerlendirmelerde şu nok- talara dikkat çekti: “Böyle bir imar planı değişik- liği Türkiye’de ilk kez yapılı- yor. Tescil dışı bırakılmış olan, yani tapusu olmayan kamuya ait yeşil alanlar, plan değişikliği istenen parsellerle birlikte de- ğerlendiriliyor. Özel şahsa ait parseller ve yeşil alanların brüt büyüklükleri üzerinden emsal alınıyor. Böylelikle söz konusu parsellere yapılacak olan inşaa- tın miktarı arttırılıyor. Bu ke- sinlikle yasal değil. Yapılacak otopark karşılığında büyük bir imar artışı getiriliyor. Arsa sa- hiplerine, otopark karşılığında parsellerin üzerine otel, alışveriş merkezi, çok katlı mağaza, rezi- dans ve konut yapılması hakkı veriliyor.” ‘BELEDİYE ANAMIZI AĞLATTI’ İmar planõ değişikliği istenen arsalarõn sahibi Erkan İnşaat’õn Yönetim Kurulu Başkanõ Mehmet Emin Erkan, kabul edilen imar planõ değişikliğinin henüz kendi el- lerine ulaşmadõğõnõ, ancak iddia edildiği gibi kendilerine büyük bir imar artõşõ sağlanmadõğõnõ söyledi. Arazilerin sadece kendisine ait ol- madõğõnõ 2-3 ortaklõ olduğunu be- lirten Erkan, şöyle konuştu: “İmarlı arsalarımız için plan- larımızın onaylanmasını istiyo- ruz. Transfer merkezinin altına otopark yapacağız, dışarıda bir başka yere bir başka otopark ya- pacağız. Kavşağı da bize yaptır- mak istiyorlar. 20-30 milyon do- larlık yatırım yapmamızı isti- yor. Arsaları hibe edelim daha iyi. Belediye bir anlamda arsaları bedava bırakmamızı istiyor. Bu kadar ağır şartlar olur mu? Ka- rar henüz elimize ulaşmadı. Ka- rarı inceledikten sonra belki be- lediyeyi dava etmek durumunda kalabiliriz.” Erkan, 2006’da Vatan gazetesi- ne verdiği bir röportajda, “İmam hatip lisesinde Recep Tayyip Er- doğan ile ortaokula kadar birlikte okuduk. Ortaokulda okulu bı- raktım ve ticaret hayatına atıl- dım. 40 yıllık arkadaşım. Daha sık görüşürdük ama başbakan ol- duktan sonra yılda birkaç defa görüşür olduk. Ancak kendi işim için kapısını hiç çalmadım” de- mişti. ‘DEĞERLERİ 10-12 MİLYAR DOLAR’ Erkan İnşaat’õn internet sitesin- de, Ümraniye’ye yapõlacak olan re- zidans ve alõşveriş merkezinin ta- nõtõmõ da yapõlmaya başlandõ. Si- tede yapõlacak olan inşaatõn ani- masyon çizimleri de yer verildi. Prof. Dr. Nadir Yayla ve Atalay Coşkunoğlu tarafõndan geçen yõl nisan ayõnda “1. Ulusal Karayol- ları Kongresi”ne sunulan, “Eri- şilebilirliğin Arazi Kullanımı ve Değerine Etkisi, Ulaşım Proje- lerinin Finansmanı İçin Model ve Yasal Çözüm Önerileri” adlõ ça- lõşmada, söz konusu bölge ile ilgili, “Ümraniye Kavşağı ve Tepeüs- tü Kavşağı civarları daha da önem kazanmaya başlamış olup, İKEA Alışveriş Merkezi ta- mamlanmış ve diğer tesislerin in- şaatına başlanmıştır. 2008 yılı ba- şında ise kavşak alanı tamamen dolmuştur. Buradaki arazilerin bugünkü sadece arazi değeri 10- 12 milyar dolar civarında olup, bu alanlardaki değer artışlarının kamuya kazandırılamaması ne- deniyle, kamunun 4-5 milyar dolarlık bir kaybı söz konusu- dur” değerlendirmesinde bulu- nulmuştu. CHP’li meclis üyesi Yõldõz, “Böyle bir imar planõ değişikliği Türkiye’de ilk kez yapõlõyor. Tapusu olmayan kamuya ait yeşil alanlar, plan değişikliği istenen parsellerle birlikte değerlendiriliyor” dedi. ÖDP İL BAŞKANI ÖZDEMİR: İddianamede Gökçek’in ‘imar kirliliği’ suçunu işlediği belirtiliyor 5 yıla kadar hapsi isteniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖDP Ankara İl Başkanõ Cevat Özdemir, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara 9’uncu İdare Mahkemesi’nin verdiği “yürütmeyi durdurma” kararõ doğrultusunda EGO otobüsleri, metro ve Ankaray’da çok binişli kartlarda tek biniş ücretini 1.40 liradan 1.39 liraya, tekli binişlerde ise 1.70 liradan 1.69 liraya indirmesini “halkla dalga geçmek” olarak niteledi. ÖDP Ankara İl Başkanõ Özdemir, yaptõğõ yazõlõ açõklamada “AKP ve Gökçek zulmüne karşı” birlikte mücadele çağrõsõnda bulundu. Özdemir, şunlarõ kaydetti: “Soruyoruz, herkesin hakkı olan kamusal ulaşım ne zamandan bu yana bir kâr kapısıdır? Ankara halkı belediye için müşteri midir? Ama bu ilk değil. Melih Gökçek, daha önce de ‘suda büyük indirim’ diyerek suya aslında zam yaparken şimdi de mahkeme kararıyla dalga geçerek ulaşımda 1 kuruşluk indirim yapmıştır. Başka çare yok, AKP ve Melih Gökçek gidecek. Uyguladıkları yıkım politikalarıyla halkı işsizliğe ve açlığa mahkûm eden AKP ve Gökçek, yaptıkları zamlarla halkı daha da yoksullaştırıyor. İşsizlerin, yoksulların, dar gelirlilerin, emekçilerin temel ihtiyaçlarını oluşturan tüm ürün ve hizmetlere zam yapıyorlar. Benzine her üç günde bir zam geliyor, elektrik zammı 1 Ekim’den itibaren yürürlüğe girecek ve buna bağlı olarak doğalgaz zammı da kapıda, yani AKP yaşamı daha da çekilmez hale getiriyor. Bizler biliyoruz ki, bu zam ve zulüm düzeninden kurtulmanın tek yolu halkın birlikte mücadelesidir. Çağrımız, AKP ve Gökçek zulmüne karşı birlikte mücadele çağrısıdır.” EROL MANİSALI İktisat Fakültesi’ndeki öğ- renciliğim sõrasõnda “Dev- rim arabaları” tartõşõlõyordu. İTÜ’den ik- tisat fakültesine misafir öğretim üyesi ola- rak gelen Haydar Kazgan, Devrim araba- larõnõn üretilmesini savunurdu. - Bir ülkenin otomobil yapabilmesi, “sa- nayileşme bilincinin yerleşmesi açısından önemlidir” derdi. Varsõn başlangõçta biraz kalitesiz, biraz pahalõ olsun, önemli değil; zamanla bu sorunlar çözülür. Yeter ki top- lum, bunu yapabileceğini görsün diyerek gö- rüşlerini sõnõfta sergilerdi. - Aynõ yõllarda hocam olan Sencer Di- vitçioğlu ise farklõ bakardõ; “Mikro mali- yet ve etkinlik esastır, Devrim arabası bir kaynak israfıdır” görüşünü daha çok be- nimserdi. Benim için çok tatlõ öğrencilik anõlarõm- dõ bunlar. Gülten Kazgan’la, Sabri Ülge- ner’in başõnda bulunduğu İktisat ve Mali- ye Teorisi Kürsüsü’nde yõllar yõlõ birlikte- liğimizde, Haydar Ağabey ile yalnõz aka- demisyen olarak değil, aile dostu olarak da beraber olduk. Haydar Kazgan öğrencilik yõllarõmdan 2000’li yõllara kadar be- raber olduğum bir hoca, bir dost ve iyi bir akade- misyendi. Kimi zaman aramõzda hararetli tartõşmalar oldu. İktisat biliminin õşõğõndaki bu tartõşmalarda her za- man bir şeyler öğrenmişimdir. İşletme kökenli olmasõna rağmen bütün iyi iktisatçõlar gibi, makro iktisadõn pers- pektiflerini esas alan ve tarihe uzanan ça- lõşmalar yaptõ ve asõl başarõsõnõ bu alanda gösterdi. Uzun yõllar birlikte olduğum bir hocamõ, bir dostu ve değerli bir iktisatçõ- yõ kaybettik. Gülten Hocamõn ve oğlu Kerim’in acõ- larõnõ paylaşõyorum, başõmõz sağ olsun... ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek hakkõnda, Çankaya’da aldõğõ bir konutun bulunduğu binada projeye aykõrõ değişiklikler yaparak “imar kir- liliğine neden olduğu” gerekçe- siyle dava açõldõ. Ankara Cumhuriyet Savcõsõ Mehmet Cihan Kısa tarafõndan hazõrlanan iddianameyle, Mahir Şahin adlõ kişi hakkõnda, Çanka- ya Turan Güneş Bulvarõ Funda Be- yazevler Sitesi 66. Sokak No: 22 Yukarõ Dikmen adresinde bulunan binada imara aykõrõ değişiklikler yaparak, imar kirliliğine neden olmak suçundan kamu davasõ açõl- dõ. Davanõn görüldüğü Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi’ne ge- tirilen tapu kayõtlarõna göre konu- tun 8 Mayõs 2007 itibarõyla Melih Gökçek’e satõldõğõnõn belirlendiği kaydedilen iddianamede, sanõk Şahin’in, savunmasõnda “Bina- nın resmen kendisine ait olduğu dönemde evi Gökçek’e sattığını söylediği” ifade edildi. İddiana- mede, yargõlama sonucu Şahin hakkõnda beraat kararõ verilirken, Gökçek hakkõnda suç duyurusun- da bulunulduğu kaydedildi. ‘Ruhsata aykırı’ İddianameye göre, Gökçek, hakkõnda başlatõlan soruşturma kapsamõnda verdiği ifadesinde, özetle ruhsata aykõrõlõğõn belir- lendiği tarihte evin sahibi olma- dõğõnõ ifade etti. Ruhsata aykõrõ değişikliklerin giderildiğini, bi- nanõn mimari projeye uygun ha- le getirildiğini ileri süren Gökçek, bu nedenle kamu davasõ açõlma- masõ gerektiğini savunarak suç- lamalarõ reddetti. İddianamede, Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’nõn, soruşturma aşamasõnda bilirkişi görevlendirdiği ifade edildi. Bilirkişinin, bina proje- sinde yeşil alan olarak belirtilen bir bölümün garaj iniş rampasõ yapõldõğõ, üzerinin betonla ör- tüldüğü, giriş duvarõnõn bir kõs- mõnõn kõrõldõğõ, dikili ağaçlarõn sö- küldüğü, taşõnmazõn arka bodrum katõnõn devamõna projede belir- tilmeyen beton ilave yapõlarak, üç cephesine pencere konulduğu; otopark iniş rampasõnõn yanõndaki park ve trafo alanlarõnõn bağõm- sõz bölümün kullanõmõna dahil edildiği yönünde tespitlerde bu- lunduğu aktarõldõ. İddianamede, taşõnmazda yapõ- lan ilavelerin dõş cephe görüntü- sünü ve estetiği olumsuz etkiledi- ğini, bunun projeye uygun hale ge- tirilmesi gerektiğini ifade eden bilirkişinin, yapõlanlarõn 3194 Sa- yõlõ İmar Yasasõ’na aykõrõ oldu- ğunu belirttiği öne sürüldü. Kastamonu’da, büyük önder Atatürk’ün Kastamonu’ya gelişi, şapka ve kıyafet devri- minin 84’üncü yıldönümü etkinlikleri kapsamında, Atatürk kıyafetlerinin de yer aldığı “Geçmişten Günümü- ze Yansımalar” konulu defi- le düzenlendi. Kastamonu Valiliği ve Ankara Olgunlaş- ma Enstitüsü’nün işbirliğiyle gerçekleştirilen defile için ta- rihi Kastamonu Hükümet Konağı’nın merdivenleri podyuma dönüştürüldü. Cumhuriyet dönemi öncesi kıyafetlerin tanıtılmasıyla başlayan defilede, 10. Yıl Marşı eşliğinde, Türk bayra- ğı figürünün yer aldığı kıya- fetiyle podyuma çıkan man- ken büyük alkış aldı. (Fotoğraf: AA) Çareyok,AKPve Gökçekgidecek Şapka ve kılık kıyafet devriminin 84.yılı Şapka ve kılık kıyafet devriminin 84.yılı Güle Güle Haydar Kazgan Üsküdar- Ümraniye Metro hattına hizmet verecek olan Tepeüstü Transfer Merkezi’nin bir bölümünü oluşturan 18 ada 7.10 ve 17 No’lu parsellerle ilgili plan değişikliğine inşaatların artacağı gerekçesiyle CHP grubu karşı çıktı. Prof. Kazgan uğurlanıyor Günsel’e şeref madalyası Haber Merkezi - 2. Dünya Gagavuzlar Kongre- si’ne şeref konuğu olarak katõlan Yakõn Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Gün- sel’e “Gagavuz Yeri Şeref Madalyasõ” (Devlet Üstün Hizmet Madalyasõ) ve “Saygõn Vatan- daşlõk” unvanõ verildi. Moldova’da bulunan Gagavuz Yeri Özerk Cumhuriyeti başkenti Komrat’da, 18-20 Ağustos 2009 tarihleri ara- sõnda gerçekleştirilen “2. Dünya Gagavuzlar Kongresi”ne katõlan Günsel, Türk Dünyasõ Üniversiteler Birliği’nin kurulmasõ önerisinde bulundu. Öneri, kongrenin yönetim kurulunda onaylanarak “Sonuç Bildirgesi”nde yer aldõ. İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Haydar Kazgan, bugün toprağa verilecek. Kazgan için, İTÜ Yabancı Diller Yüksekokulu binasında sa- at 10.00’da tören düzenle- necek. Törenin ardından Kazgan, Seyid Ahmed Ca- mii İranlılar Kabrista- nı’nda toprağa verilecek. Kazgan, 23 Ağustos Pazar günü yaşamını yitirmişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear