26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2009 SALI 16 KÜLTÜR AYNA ADNAN BİNYAZAR Cumhuriyet’in Öğretmeni! Doğu ilçelerinin çoğunda otel yoktur. Düğün- lerde, şenliklerde, davulcusundan zurnacısına, öğ- retim üyesinden bürokratına ilçeye gelenler evlerde ağırlanır. Konukseverlik, genlerimize işlemiştir; evin hanımı, konuğa elinden gelen saygıyı göstermekle kalmaz, ona unutamayacağı yemekler sunar, altına kabar- tılmış döşekler serer, üstüne gül kokulu yorganlar ör- ter. Hacıbektaş’ta öğretmen Mahmut Karabacak’ın konuğu olmuştum. Aradan otuz yıla yakın bir zaman geçti. Başımı koyduğum yastığın rahatlığını, kana- viçe işlemelerinin güzelliğini unutamadım. “Tanrı misafiri” sayılan konuğa öyle hoşgörüyle ba- kılır ki, neyin nesi olduğu bile sorulmaz. Şu örnekte olduğu gibi, konuğun konukluğunu bil- memesi, sormayı zorunlu kılıyor... Sohbet sırasında, öğretmen olan evin hanımı son günlerin insanlık dışı olaylarına değinirken konuğun yüzündeki alaborayı onun yorgunluğuna yorar. Ama konuk, “Sen cumhuriyetçilerin ağzıyla konu- şuyorsun, hocanım!” deyince, alaboranın nedenini anlayıp yanıtı yapıştırır: “Ben Atatürkçü Cumhuriyet’in öğretmeniyim; na- sıl konuşmamı bekliyordunuz?..” Tartışmanın nereye vardığını açıklamaya gerek yok. Kuşkusuz sabırlı Anadolu kadını susmayı yeğlemiş, duyarsız konuk da, kabalığının ayırdına varmadan mışıl mışıl uyumuştur... Bu da başka bir olay... İleti, “İşte Kafa!..” başlığıyla bir bayan öğretmen- den geldi. Ankara Gazi Üniversitesi’nde, Türki- ye’nin değişik illerinden öğretmenlerin katıldığı “1. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Kongresi” yapılıyor. “Sınıf Öğretmeninin Özellikleri” konusundaki bildiriyi Bu- ca Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver Tahir Rı- za sunacaktır. Öğretmenin, öğrenciyi 1. sınıftan alıp 5. sınıfa değin götürmesi üzerinde duruluyor. Prof. Rıza, üstelik fakültenin de dekanı; “Cinsiyet sorunu var...” diye buna karşı çıkıp, “Biliyorsunuz, ülkemizde karma eğitim modeli uygulanıyor; hanım öğretmenler erkeklere iyi örnek olamazlar!” diyor. Kurtuluş Savaşı’nda, “Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı bacım” deyip öküzün yerine kendini koşan Elif gibi, Cumhuriyet’in 35 yıllık öğretmeni Yücel De- mirhan da durur mu, “Ben ona örnek olamazsam, o da bana olamaz!” diyor, toplantıyı terk ediyor. Kimi öğretmenler de onun ardından yürüyor... İletiyi gönderen öğretmenin son sözü, Atatürkçü Cumhuriyet’e sahip çıkmanın bilinçli bildirgesi: “Vatanımız, birkaç kendini bilmez, gelişmemiş yaratığa bırakılacak kadar ucuz değildir.” Gelecek kuşakların yetiştiricisi olan öğretmen, kon- grelerle oyalandırılmamalı. Hele, öğretmeni bu tür top- lantılarda çağdışı kafalarla aydınlatmaya kalkmak ona yapılmış en büyük saygısızlıktır. Öğretmen yıllardır, eline geçen üç beş kuruşla ge- çinemeyip, ek işlerle emeğini yele savurdu. Yine de onurunu çağdışı adamlara ezdirmeyen öğretmenler çıkıyor. Yücel Demirhan, nesli gittikçe tükenen böyle bir Cumhuriyet öğretmenidir. Atatürk, “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sö- züyle, öğretmenin yüksek sorumluluğunu öne çı- karma gereğini duymuştur. Cumhuriyetin baş- langıç yıllarında, bilgisiyle, becerisiyle çağdaş ka- falı böyle öğretmenler yetişmiştir. Günümüzde ise ulusal eğitimimiz, bir ikisinin dı- şında hep dirayetsiz bakanların, yetersiz yönet- menlerin eline bırakıldı. Bu da düzen tutmaz bir eğitim ortamının doğmasına yol açtı. binyazar@gmail.com kultur@cumhuriyet.com.tr ASLI KAYABAL MİLANO - Kütüphanelerin gelecekte üst- lenecekleri rol, kütüphaneler ve web ilişkisi, Milano’da düzenlenen 75. Uluslararasõ Kü- tüphanecilik ve Enformasyon Kongresi’nde tartõşõlõrken, Senato caddesindeki kütüp- hane, Engizisyon mahkemesince ölüme mahkûm edilen Röne- sans dönemi filozof- larõ Tommaso Cam- panella ve Giordano Bruno’yu konu alan bir sergiye ev sahipliği yapõyor. 7 Ağustos 1603’te Ka- tolik kilisesi adõna Ro- ma’da bir açõklama ya- pan Giovanni Maria Guanzella Da Brighe- sella, Index Librorum Prohibitorum (Yasak Ki- taplar Listesi’ni) kamuya duyurdu. Kilisenin sansürüne uğrayan ve yasaklanan yüzlerce ya- põt arasõnda İtalyan filozoflar Tommaso Cam- panella ve Giordano Bruno’nun eserleri de yer alõyordu. Milano’daki Senato Kütüphanesi’nde Eu- genio Canone ve Annette Popel’in küratör- lüğünde düzenlenen ‘Bruno & Campanella’ sergisi, 15. ve 16. yüzyõllar arasõnda yaşayan her iki filozofun kaleme aldõğõ yapõtlarõn na- dir birinci baskõlarõnõn ilk defa sunulmasõ açõ- sõndan özel bir önem taşõyor. Sergide ayrõca Giordano Bruno’yu 8 Şubat 1600’de ölüme mahkûm eden engizisyon mahkemesinin Va- tikan arşivlerinde korunagelen özgün belge- si de, ilk defa Vatikan dõşõnda Milano’daki ser- gide tanõtõlõyor. Sergiyi önemli kõlan bir başka ayrõntõ da, Campanella ve Bruno’nun çağdaşõ yazar dostlarõnõn Rönesans dönemine õşõk tutan yapõtlarõna bu sergi kapsamõnda yer verilme- si. Giordano Bruno’nun “De la causa prin- cipio, ot uno” (1854) ve “De l’infinito uni- verso e mondi” (1584) adlõ iki yapõtõ hakkõnda bir yorum yazan Elizabeth dönemi İngiltere- si’nin ünlü edebiyatçõlarõndan Johannis Flo- rio’nun el yazma eseri “Ex dono Johannis Floro” bu sergi kapsamõnda yerini aldõ. Güney İtalya’da Stilo kasabasõnda doğdu- ğu bilinen ‘Güneş Ül- kesi’nin fikir babasõ Tom- maso Campanella kitap- lara tutkuyla bağlõydõ. Ya- şadõğõ dönemde dostlarõna, karşõt görüşte olanlarõn da yazdõklarõnõ okumalarõnõ öneriyor, felsefe okullarõ- nõn takipçisi olmamalarõ konusunda uyarõyordu dost- larõnõ. “Bruno&Campanella” sergisi, engizisyon mahke- mesinin kararõyla ölüme mahkûm edilen her iki fel- sefeciyi kaleme aldõklarõ eve sansüre uğrayan kitaplarõ ve yaşadõklarõ ve uğradõklarõ mekânlar çerçeve- sinde tanõtmayõ amaçlamakta. Giordano Bru- no’nun gezmeyi çok sevdiği, Avrupa’da bir- çok ülkeyi ziyaret ettiği, Cenevre’den Paris’e, Prag’dan Frankfurt’a ve Zürih’e kadar gitti- ği biliniyor. İtalya’da da dolaşan Bruno’nun Venedik, Padova, Napoli, Roma’ya uğradõğõ hatõrlatõlõyor. Bruno’nun tersine İtalya’da kalmayõ tercih eden Tommaso Campanella’nõn Güneş İm- paratorluğu’nu kaleme aldõğõ Stilo’ya çok bağ- lõ olduğu biliniyor. 1634’e kadar İtalya’da ya- şayan Campanella, kilisenin bir tehdit oluş- turmaya başlamasõ üzerine bu tarihte Fransa’ya kaçmak zorunda kalõyor ve Rönesans döne- mi felsefesine şekil veren nice yapõtõnõ bu ül- kede yazõyor. Milano’da 2 Ekim’e kadar zi- yaret edilebilecek “Bruno & Campanella” sergisinin en büyük sürprizi hiç şüphesiz en- gizisyon mahkemesinin Giordano Bruno’yu ölüme mahkûm eden orijinal belgenin ilk de- fa Vatikan arşivlerinden dõşarõ çõkmasõ. 1639’da Paris’te resmedildiği tahmin edilen Campanella’nõn yağlõboya bir portresini de ser- gide görmek mümkün. Karanlõğadirenendüşünürler Kültür Servisi - Akbank Çocuk Tiyatrosu ile Ak- bank Karagöz ve Kukla Tiyatrosu yeni oyunlarıyla 1-5 Eylül tarihleri arasında Avusturya’da düzenlenecek olan “21. LUA- GA & LOSNA Uluslararası Çocuk Oyun- ları Festivali”ne katılıyor. Avusturya’nın Bludenz bölgesinde yer alan Nenzing ka- sabasında gerçekleşecek olan festivalde, Ak- bank Çocuk Tiyatrosu “En Mutlu Kim” oyununu sahnelerken, Akbank Karagöz ve Kukla Tiyatrosu da “Karagöz Palas”la ço- cukları eğlendirecek. Etkinlik kapsamında Akbank Karagöz ve Kukla Tiyatrosu’ndan Tacettin Diker’in, “Biz Gölge Oyunu Oy- nuyoruz” isimli bir de atölye çalışması gerçekleşecek. Diker, atölye çalışmasında, sekiz yaşın üstündeki çocuklara “Hacivat- Karagöz nasıl oynatılır? Başlıca figürler ne- lerdir? Gölge oyununda diyalog nasıl ya- zılır?” başlıkları altında eğitimler verecek. Kültür Servisi - Semiha Berksoy Opera Vak- fõ, Rumeli Caddesi’ndeki yeni binasõnda yoğun bir programla kapõlarõnõ her yaştan sanatsevere açõ- yor. Konusunda uzman bir kadroyla çocuklar için yaratõcõ drama, resim atölyesi, bale ve çocuk ko- rosu; yetişkinler için tiyatro stüdyosu ve güzel konuşma sanatõ dallarõnda eğitim pogramlarõ yürütülecek. Amacõ Türkiye’nin ilk opera sanatçõsõ ve ressam Semiha Berksoy’un eserlerinin korunmasõ, sanatçõnõn genç kuşak- larla tanõşmasõ ve genç sanatçõlar yetiştirilme- si olan vakfõn Başkanõ Prof. Zeliha Berksoy, eğitim programlarõna ön- celik tanõdõğõnõ söylüyor ve ekliyor: “Kültür sanat akade- misi adı altında 4 -14 yaş arası ço- cukların tam bir Rönesans eğitimi gibi kendilerini sanatın içinde yaşayarak bulmala- rını amaçlıyoruz. Sanatın birçok dalında aynı anda eğitim veriyoruz. Çocuk operası konusuna çok önem veriyoruz ve ileride bir gençlik ko- rosuna dönüşmesini istiyoruz.” Sanatçõlarla onlarõn izleyicilerini birleştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Berksoy: “Biz de hep popüler kültür önde. Bir tiyatro, opera sanat- çısı hiçbir olanak bulamıyor; konservatuvarı bi- tiriyor, ortada kalıyor. Bir aidiyet duygusu gör- müyor. Opera sanatçısı kendisini çok yalnız his- sediyor, burası çorak bir alan... Böyle bozkır bir alanda opera vakfının birinci görevi, bu yeni ku- şaklara aidiyet duygusu vermek. Genç güzel sesli değerli sa- natçılara konserler dizisi yapacağız” dedi. Bütün bu çalõşmala- rõnõn sonucunda vara- caklarõ son noktanõn Semiha Berksoy Mü- zesi olduğunu da söz- lerine ekleyen Berk- soy, “Biraz klasik bir sanat ortamı ola- cak. Artık herkesin sa- natın gerçek yüzüyle kar- şılaşmak istediğini düşünü- yorum. Çünkü sanat insanın ruhunu yükseltiyor. Bütün bu eğitim- ler vakfın ayakta kalabilmesi için.. sanat tasa- rıları yeni kuşaklar için bir sanat soluğu. Bizim varacağımız son nokta müze” diye konuştu. Opera sanatõna katkõlarõnõn yanõ sõra eğitime de katkõ sağlamak amacõyla yeni bir döneme giren Se- miha Berksoy Opera Vakfõ, sanat programlarõy- la sanata ilgi duyan herkesi aynõ çatõ altõnda bu- luşturuyor. (0 212 219 46 77) Semiha Berksoy Opera Vakfõ’nda sanat eğitimi Gençsanatçõlaryetişecek İki yıl kapalı kalacak Kültür Servisi - Paris’teki Picasso Müzesi, iki yõl süreyle yenileme çalõşmalarõ nedeniyle kapalõ tutulacak. Dünyanõn en kapsamlõ Picasso koleksiyonlarõndan birine sahip olan müzedeki yenileme ve tamir işleri için 30 milyon Avro bütçe ayrõldõ. Bu hafta başõ ziyarete kapanacak olan müze, kapanmadan önce görmek isteyen sanatseverlerin akõnõna uğradõ. Yetkililer, 17 yüzyõldan kalma tarihi binaya 1985 yõlõnda kurulan müzeyi son haftalarda 5 bin 800 kişinin ziyaret ettiğini açõkladõlar. Müzenin 5 bin parçalõk koleksiyonu, Picasso’nun yağlõboya tablolarõ, eskizleri, heykel çalõşmalarõ, seramikleriyle birlikte fotoğraf ve belgelerinden oluşuyor. Nezihe Meriç paneli Kültür Servisi - Kurgu Kültür Merkezi, 29 Ağustos saat 15.30’da önceki hafta yaşamõnõ yitiren yazar Nezihe Meriç’in hayatõ ve sanat yaşamõ ile ilgili panel düzenliyor. “Ustalara Saygõ: Nezihe Meriç” konulu panelde, yazar Ülker Köksal, “Yaşamõnda ve Yapõtlarõnda Nezihe Meriç”, yazar Ayla Kutlu, “Bir Yazarõ Tanõmak/Sevmek”, yazar Lütfiye Aydõn, “Günümüz Hikâyeciliğinde Nezihe Meriç’in Önemi” ve yazar Tülay Akkoyun, “Söz Ustasõ, Öykü Anasõ Nezim Nezihe Meriç” konulu birer konuşma yapacaklar. Sanalkütüphanegirişiminedava Kültür Servisi - Microsoft, Amazon ve Yahoo ‘Açõk Kitap İttifakõ’ adõ altõnda güç birliğine giderek Google’õn sanal kütüphane girişimini engellemek üzere ‘Google Books’a dava açtõ. Google’õn sanal kütüphane girişimine karşõ çõkan rakip kuruluşlardan Internet Archive ise kâr amacõ gütmeyen bir sanal kütüphane girişimi olarak Google’õn karşõsõnda duruyor. Bugüne kadar 1.5 milyon kitabõ tarayan kuruluş, bunlarõ ücretsiz olarak sanal ortamda okuyuculara sunuyor. Microsoft, Amazon ve Yahoo, böylece Google’õn internette kütüphane sisteminin tekelleştirmesini önlemeyi hedefliyor. YÖNETM EN Yücel Çakmaklõ son yolculuğuna uğurlanõyor Kültür Servisi - Tedavi gördüğü İs- tanbul Üniversitesi Tõp Fakülte- si’nde önceki gece hayatõnõ kay- beden yönetmen, yapõmcõ ve se- narist Yücel Çakmaklı (72) bu- gün Fatih Camii’nde öğle vakti kõlõnacak cenaze namazõnõn ar- dõndan Zincirlikuyu Mezarlõ- ğõ’nda toprağa verilecek. Af- yonkarahisar’õn Bolvadin ilçe- sinde doğan Çakmaklõ, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Ensti- tüsü’nden mezun olduktan son- ra Yeni İstanbul gazetesinde Ta- rık Buğra’nõn yönettiği sayfada sinema yazõlarõ yazmaya başladõ. Erman Film Stüdyolarõ’nda yö- netmen yardõmcõsõ olarak da ça- lõşan Çakmaklõ, 1968 yõlõna ka- dar 50 kadar filmde Dr. Arşevir Alınak, Osman Seden, Orhan Aksoy gibi yönetmenlere yar- dõmcõlõk yaptõ. Çakmaklõ, ilk bel- gesel filmi “Kâbe Yolları”nõ yönettikten sonra 1969 yõlõnda Elif Film şirketini kurarak “mil- li sinema” olarak adlandõrõlan akõma dayalõ filmler çekti. 1975- 1990 yõllarõ arasõnda kõsa hikâ- yelerden televizyon filmleri ya- pan Çakmaklõ, Prag’da 1978’de televizyon filmleri arasõnda ödül alan ilk yapõm olan “Çok Sesli Bir Ölüm” ile “Çözülme” film- lerini çekti. Tarık Dursun K.’dan, “Denizin Kanı”, Tarık Buğra’dan “Küçük Ağa” ve “Kuruluş” gibi roman uyarla- malarõnõ dizi olarak televizyona aktaran Çakmaklõ, Necip Fazıl Kısakürek’in “Bir Adam Ya- ratmak” ve Turan Oflazoğ- lu’nun “4. Murad” gibi tiyatro eserlerinden televizyon oyunlarõ yaptõ. Çakmaklõ, “Müzik odak- lı drama” dalõnda Hacı Arif Bey’in hayat hikâyesi ile bir Ru- meli türküsünden yola çõkarak “Aliş’le Zeynep” i çekti. TBMM tarafõndan 10 Temmuz 2008 ta- rihinde Devlet Üstün Hizmet Madalyasõ’na layõk görülen yö- netmene, 19 Ekim 2008’de Kül- tür ve Turizm Bakanlõğõ tarafõn- dan sinemadaki 50 yõllõk hiz- metleri dolayõsõyla “Emek Ödü- lü” verilmişti. ÇocukoyunlarõAvusturya’da Kültür Servisi - Eve- rest Yayõnlarõ, Wil- liam Shakespea- re’in “Romeo ve Juliet” ve “Hamlet” adlõ ünlü yapõtlarõnõn çizgi roman uyarla- malarõnõ yayõmladõ. NTV Yayõnlarõ’nõn, Shakespeare’in “Mac- beth” ve Franz Kaf- ka’nõn “Dava” adlõ yapõtlarõnõn çizgi ro- manlarõnõ yayõmlama- sõnõn ardõndan, Eve- rest’in de Japon esinti- li “Manga Shakes- peare” dizisiyle bu ala- na girmesi, yayõncõlõk dünyamõzda yeni bir açõlõm ve rekabetin başlangõcõ olarak ni- telendirildi. Everest’in Çizgi dizisinden çõkan “Romeo ve Ju- liet” ile “Hamlet”, Shakespeare’in ti- yatro oyunlarõnõn çizgi uyarlamalarõ olan Manga Shakespeare dizisinden ak- tarõldõ. Japon çizgilerinden esinlenen ve Shakespeare’in özgün metinlerinden Richard Appignanesi tarafõndan uyar- lanan bu dizi, Sonia Leong ve Emma Vieceli gibi usta mangacõlarõn çizimle- riyle usta yazarõn dünyasõnõ canladõrõyor. “Hamlet”te, Shakespeare’in klasik oyunu bu kez savaşlarla mahvolmuş bir siber- dünyada geçiyor. Dünyanõn en ünlü aşk hikâyelerinden “Romeo ve Juliet” ise bu kez Japonya’nõn Yakuza aileleri arasõndaki düşmanlõkta yeşeriyor. Çizgi roman savaşları JAPONESİNTİLİSHAKESPEARE’LER Engizisyon mahkemesinin ölüme mahkûm ettiği Giordano Bruno ve Tommaso Campanella’nõn Yasak Kitaplar Listesi’ndeki bazõ kitaplarõnõn ilk baskõlarõ Milano Senato Kütüphanesi’nde sergileniyor Kültür Servisi - Michael Jackson, 25 Haziran’da ölümü- nün ardõndan yerleştiği İngiltere’nin en çok satanlar lis- telerinin birinci sõrasõndan uzun bir aradan sonra in- di. ‘The Essential’ albümüyle yedi haftadõr listelerin bir numarasõndan düşmeyen Popun Kralõ bu hafta 7. sõraya geriledi. Jackson’õn “İngiltere’nin en iyi 100’ü” liste- sinde 9 albümü daha yer alõyor. Bunlardan “Bad” al- bümü 19. sõradayken “Thriller” 23 numaraya yerleş- miş durumda. ‘The Essential’ albümünden boşalan bir numaranõn yeni sahibi ise İskoç şarkõcõ Calvin Harris’in 2. albümü olan “Ready for the Weekend”. Jackson yedinci sıraya düştü Kültür Servisi - Kocaeli F Tipi Cezaevi önünde dün yazar ve aydõnlar ‘hapishanedeki ölümler, yayın yasakları’ gibi konularda kamuoyu oluş- turmak ve mağdur mahkûm- lara destek vermek için bir ara- ya geldiler. TYS Genel Sekreteri Tevfik Taş, Sine- Sen üyesi Önder Çakar, PEN üyesi Tarık Günersel, Çev - Bir’den Aslı Biçer ve Gürol Koca, İHD İstanbul Şube Baş- kanõ Gülseren Yoleri, Ev- rensel’den Cavit Nacitarhan, cezaevinin önünde bir araya gelerek basõn açõklamasõ ya- pan yazar ve aydõnlardan ba- zõlarõydõ. Kocaeli F Tipi Ce- zaevi’nde bulunan çevirmen Tonguç Ok’a postayla gelen İspanyolca ‘Octobre’ adlõ dergi ve başka dillerdeki ya- yõnlarõn Türkçe olmadõğõ ge- rekçesiyle kendisine ulaştõ- rõlmamasõ kamuoyunda tar- tõşma yaratmõştõ. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca dün yapõlan açõklamaya göre, Tonguç Ok’un açtõğõ davada mahkeme ‘bazı yayınları hapishaneye sokabileceği’ kararõnõ verdi. Ancak, mah- kumlara halen Avrupa dille- rindeki bazõ yayõnlarõn ulaştõ- rõlmadõğõ belirtiliyor ve Ok için alõnan kararõn genelleşti- rilmesine çalõşõlõyor. BASIN AÇIKLAMASI Yazarlardan Ok’a destek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear