Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
25 AĞUSTOS 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
Bilindiği gibi vergi cenneti ülkeler
trilyonlarca doların saklandığı ve
vergi yükünün hemen hemen olma-
dığı ülkelerdir. İsviçre, Andorra, Ba-
hamalar, Liechtenstein, Monaco,
Cayman ve Virgin adaları, İsviçre, Şi-
li, Kosta Rika, Malezya, Filipinler, Sin-
gapur, Uruguay, Avusturya, Belçika,
Lüksemburg gibi ülkeler vergi cen-
neti olanağını sağlıyorlar. Yıllardan
beri kendi ülkelerinde kazandıkları
paraları bir şekilde bu ülkelerde tut-
mayı başarmış olan kişiler ve şirket-
ler bu paraları kendi ülkesine getir-
miyor; belki bir bölümünü kredi ola-
rak ülkesine getirerek kredi olarak
kullanıyor, ama neticede kendi pa-
rası. Kimi şirketler ise şirket faali-
yetlerini bu vergi cennetlerinden ge-
çirerek önemli kârları burada bırakı-
yorlar.
Ancak küresel kriz nedeniyle baş-
ta ABD, İngiltere, Fransa ve Alman-
ya olmak üzere birçok ülke kendi va-
tandaşlarının bu vergi cennetlerindeki
paralarının peşinden koşmaya baş-
ladı. ABD ile İsviçre bir anlaşma
yaptı. Bu anlaşmaya göre İsviç-
re’deki hesapların bilgisini İsviçre
bankaları vermek zorunda kalacak-
lar. OECD’nin kara, gri ve beyaz lis-
tesinde yer alan ülkeler var. Beyaz lis-
tedeki ülkeler İsviçre’den, ABD gibi,
hesap bilgilerini alabilecekler. Bu
Türkiye’yi de yakından ilgilendiri-
yor. Türkiye OECD’nin beyaz lis-
tesindeki ülkelerden olduğundan
Türk Maliye İdaresi de Türk va-
tandaşlarının İsviçre’deki hesap-
larını sorabilecek. Vergi cenneti
sayılabilecek ülkelerde Türklerin 100
milyar doları aşkın parası olduğu
tahmin ediliyor. ABD-İsviçre anlaş-
masından sonra Türk vatandaşları-
nın, hesaplarını başka ülkelere ak-
tarması gerekecek; belki de Türki-
ye’ye gelecek(!)
Türkiye Maliyesi bu paraların hiç
değilse bir bölümünün Varlık Barı-
şı adıyla bilinen kanun çerçevesin-
de gelmesi konusunda beklenti
koymuş durumda. Türk vatandaş-
ları bu konuda isteksiz. Çünkü pa-
ralarının yerini sağlam, Türkiye’yi ise
güvenilir bulmuyor.Oysa küresel
kiriz nedeniyle dünya ekonomisinin
patronu ABD bu konuya el atmış
durumda. Bu nedenle gizli hesap-
lar ve vergi cennetlerine aktarılan
kârların peşine düşülecek. OECD de
kararlı. Birçok ülke de OECD’nin be-
yaz listesine girmek için gerekli
adımları atıyor. Bu çalışmalar ve
ABD’nin kararlılığı vergi cennetle-
rinde saklı paraların hareket etme-
sine, yeni limanlara yönelmesine yol
açacak. Bu ABD; sömürücü emel-
lerine, dünyadaki kaynakların pay-
laştırılmasındaki bencilliğine kar-
şın bazen gücü ile milyonlarca ki-
şinin haksız kazançlarına da engel
oluyor. ABD devreye girmese idi İs-
viçre ve diğer vergi cennetlerini hi-
zaya getirmek mümkün olamaya-
caktı.
Bundan sonra ne olacak? Önce-
likle yurtdışında parası olanlar tedir-
gin olacak; yeni limanlar bulmaya ça-
lışacaklar. Belki bir kısım paralarını
kendi ülkelerine getirecekler. Bizim
buradan Türk vatandaşlarına tavsi-
yemiz, yaralanma başvuru süresi
30.09.2009’da sona erecek, belki de
3 ay daha uzayacak varlık barışından
yararlanarak bir kısım paralarını Tür-
kiye’ye getirmeleridir. Bir kısım pa-
ralarını, bu ülkeden gitmek zorunda
kalmaları(!) halinde dışarıda kendi-
lerine lazım olacağından vergi cen-
netlerinde tutabilirler.
AKP’nin önümüzdeki seçimlerde
başarılı olabilmesi, ABD’nin verdiği,
ülkemize yararlı olacak ödevleri ba-
şarıyla yapabilmesine bağlı. Bunun
için de yurtdışından çok para gelmesi
gerekir. Piyasada milyarlarca dola-
rın gezinmesi lazım. Bu nedenle
Türk vatandaşlarının yurtdışındaki
hesaplarına dikkat etmeleri ve vergi
cenneti konusunda yapılan ve yapı-
lacak düzenlemeleri yakından izle-
melerini tavsiye ediyoruz. Aslında
tüm paranızı getirin artık diyeceğim
ama.. kim vurduya gelip servet trans-
feri yoluyla el değiştirebilir diye de
fazla ısrar edemiyorum.
Bu arada 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 30/7 maddesi
gereğince vergi cennetlerine yapıla-
cak ödemelerde uygulanacak yüzde
30 stopaj için Bakanlar Kurulu’nun
henüz bir belirleme yapmadığını da
hatırlatalım.
Küresel Kriz Vergi Cennetlerini Bitirecek mi?
M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U
pamukm superonline.com
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Çözdükçe Dolaşıyor
ABD, emperyal çıkarların sıkışıklığı nedeniyle bi-
le olsa Kürt açılımının gündeme gelmiş olması, tar-
tışmaların herkesin eteğindeki taşları dökmesine ya-
raması, iyi niyetli umutları yeşertti. Akla karayı sa-
vunanların seslerinin aynı anda çok gür olarak çı-
kıyor olması, ister istemez tabuların yıkıldığı, de-
mokratik tartışmaların yapıldığı bir ortamın doğdu-
ğu gibi bir izlenim de veriyor. Tartışmaların düze-
yini, içeriğinin aynı dilden bile giderek anlaşılmaz ol-
masını görmezlikten gelirsek..
Uzlaşmadan yana olmayan muhalefetin tutumu-
nu, CHP ve MHP’yi farklı yerlere koyarak olumla-
sak da olumlamasak da, kendi içlerinde tutarlılık-
larını kabul edip bir an için tartışmanın gündemi dı-
şında tutmaya çalışalım. Sonuç olarak Kürt açılımının
uzlaşmacı, barışa ulaşma yolunda kararlı oldukla-
rını dünyaya, Türkiye’ye ilan etmiş iki cephesi var:
Erdoğan hükümeti cephesi bunca eleştiri ve
tartışmadan sonra, Kürt açılımı projesinin yol hari-
tasını çizmemekte kararlı. Etkin, yetkin, çoğunluk ik-
tidarı, iradesinden söz ediyoruz. MGK ortak karar-
ları açıklamasıyla, devletin kurumları ile uzlaştığı, TSK,
istihbarat dahil devlet kurumlarından destek aldığı
ilan edilmiş. Gelin görün ki Kürt Açılımı’nın çerçe-
vesini unutun, kimi yaklaşımlar, projeler, önceliklere
ilişkin ipuçları bile vermiyor.
Başbakan Erdoğan, açılımın ABD kaynaklı olduğu
eleştirilerini gündeme getirenlere ağır hakaretler yağ-
dırıyor, iftiracılıkla suçluyor. Dün Kürt açılımının so-
nuçlarından kaygı duyan sitelerde ağırlıklı tartış-
malarda Erdoğan’ın “ispatlasınlar” çağırısına yanıt
niteliğinde açıklamalar öne çıkmıştı. Kimi sitelerde
ABD düşünce kuruluşları, istihbarat örgütü rapor-
larının İngilizce - Türkçe metinleri üzerinden ör-
neklerin biri bin paraydı. Irak işgali sonrası yaşa-
nanlar, Bush-Obama-ABD üst düzey yöneticileri-
nin konuya ilişkin açıklamaları, Türkiye’den bek-
lentileri, gündemimize gelen paketler, projeler..
arasındaki, kimileri noktası virgülü ile uyan geliş-
melerin listeleri bir bir sayılıyordu.
AKP iktidarı adına sivil toplum örgütlerinden gö-
rüş toplayan Bakan hâlâ AKP’nin öncelikleri, yak-
laşımlarına ilişkin en küçük bir ipucu vermemeye ça-
lışıyor. Onların görüşlerini toplamaya çalışan, de-
ğerlendirmeye alacak bir izlenim veriyor.. Siyahla be-
yaz kadar birbirinden ayrışan görüşlerin bütünün-
den, önceden açılım yapacağını ilan etmiş bir ikti-
dara nasıl bir yol haritası çıkacak?
Açılım kararını almış, uygulayacağını ilan etmiş ço-
ğunluk ve güçlü iktidarın açılım yol haritası yoksa,
sonradan, durum vaziyetlere, daha Türkçesi bas-
kı güçlerinin ağırlığına bağlı olarak çizilecekse, ik-
tidar üzerinde caydırıcı güç etkisi yapacak tarafla-
ra bakmak gerekiyor değil mi?
AKP yaradılışını bile borçlu olduğu, damdan dü-
şer gibi kuruluşuna, iktidara gelişine katkıda bu-
lunmuş, iktidarda kalmasının da anahtarı olan iki güç
odağına sırtını dönebilir mi? Emperyal çıkarların baş
jandarması ABD, AB’nin Kürt sorununa ilişkin yol ha-
ritalarını, önceliklerini yok sayabilir mi? Ya da artık
merkezinin ABD’de olduğu kabul edilen Gülen ce-
maati başta cemaatlerin iktidarı üzerindeki etki, bas-
kı güçlerine karşı durabilir mi? ABD, AB kaynaklı Kürt
sorunu reçeteleri birden çok, geniş yelpazeli olsa
da yıllardan beri gündemde, bilinmez değiller. İslamcı
cemaatler, siyasetin de siyasal İslamcılıkta uzlaş-
ma koşulu ile ayırımcı reçetlere karşı olmadıkları tüm
belgelerinde var. Özetle ikili güç odağının yönlen-
dirmeleri, baskılarından çıkan sonucun, Cumhuri-
yet kazanımları, ülke bütünlüğü için çözüm paket-
lerinden yana olması olasılığı çok zayıf.
Kürt açılımının ikinci tarafı Kürtler adına konuşanlar,
ülkemizde yaşayan çoğunluk Kürtleri, beklentileri-
ni ne kadar temsil ettikleri çok tartışmalı, ancak ör-
gütlenmiş yönlendirici oldukları da tartışılmaz ta-
raflara gelince. Hükümet konumu gereği terörün ta-
rafı PKK ve Apo’yu tanımama noktasında olsa da,
hükümetin Kürt açılmı ne kadar belirsizse, PKK ve
Apo’nun açılımları o ölçeklerde açık ve belirli. Ara-
da bir küçücük sorun var elbet. Apo’dan önceden
ilan edilmiş istekler listesi, PKK barış reçetelerinin
bütünü Türkiye’nin, hükümetin asla kabul edeme-
yecekleri, ülke bütünlüğünü konfederal yapıdan da
daha keskin bölen istekler listesini kapsıyor.
AB kriterlerinin birlikte yaşama, barış, çokkültür-
lü toplum yaratmak için çok tartışmalı, kimi ayırımcı,
bölücü, çatışmacı gettolar yaratmaya yönelik da-
yatmalarının bile çok ucunda, aynı toprakları barış
içinde ülke bütünlüğünde paylaşmayı unutun, en
kanlı çatışmalarla bile çözülemeyecek sözde çözüm
reçeteleri dayatıyor. Kürtlerin asla, ama Kürtçüle-
rin Kürt açılımı formülleri öylesine kışkırtıcı, barış-
tan uzaklaştırıcı içeriklerde ki.. İçtenlikli barış iste-
yenlerin en yumuşak, uyarıcı çıkışlarına katlanmak
söz konusu değil.
Son günlerde kendi sitelerinde ömrünü Kürtçü-
lük davasında hapishanelerde geçirmiş İsmail Be-
şikçi gibi aydınları çoktan hainler listelerine aldılar.
Yaşar Kemal’i barışçı çıkışlar yapılması çağrıları ne-
deniyle tehdit etmekteler...
soner@cumhuriyet.com.tr
GÜNÜN İÇİNDEN
10 milyon TL’lik bütçe ile bu
yõlõn sonunda 200 ülkede tanõtõma
başlamayõ planlayan makineciler,
iç pazara dönük çalõşmalarõyla
yerli yatõrõmcõya ulaşmayõ başardõ.
Ekonomi Servisi - Makine Tanõtõm
Grubu, Türk makinelerinin tercih edilme-
sine dönük başlattõğõ reklam atağõnõn mey-
velerini topluyor. Bu yõlõn ilk yarõsõnda
2008’e göre satõşlarõ ciddi biçimde kan kay-
beden ihracatçõlar, krizin yarattõğõ olum-
suzluklarõ tanõtõm atağõyla Türkiye’nin le-
hine çevirmeye çalõşõyor.
Makine Tanõtõm Grubu üyelerinden (Kay-
hanlar Makina San. İç ve Dõş Tic. AŞ.) Sev-
da Kayhan Yılmaz, yõl sonunda yurtdõşõ-
na yönelik çalõşmalarõn başlatõlacağõnõ anõm-
satõrken Türkiye’de çok olumlu geri dönüşler
aldõklarõnõ söyledi. Dünya ticaretinde pet-
rolden sonra makinenin geldiğini belirten
Yõlmaz, 1.8 trilyon dolarlõk sektörden Tür-
kiye’nin yeterince pay alamadõğõnõ söyledi.
“Önce kendimiz inanmalıyız, Türk yatı-
rımcısı Türk makinesini tercih edecek ki
yurtdışında başarı alanımızı genişletelim”
diyen Yõlmaz, her yerli malõn “en iyi” ol-
mayabileceğini kabul ettiklerini belirterek
şunlarõ söyledi: “Bunun için Türk maki-
neleri için bir kalite güven endeksi oluş-
turacağız. Bu güven endeksiyle Türk
makinelerinin performansı, kalitesi öl-
çülebilecek. Türkiye’nin, milyonlarca
dolarını yurtdışına atacak lüksü yok.
Makine ithalatındaki trafiği tersine çe-
virebiliriz.”
Orta Anadolu Makine ve Aksamlarõ İh-
racatçõlarõ Birliği’nin aylõk yayõn organõ Mo-
ment’te yer alan verilere göre yurtdõşõna ma-
kine satõşlarõnda gerileme devam etse de ba-
zõ pazarlarda rekor artõşlar kaydedildi. Or-
ta Anadolu Makine ve Aksamlarõ İhracat-
çõlarõ Birliği’nin kapsamõna giren alanlarda,
2008 yõlõ Ocak-Haziran döneminde 3 mil-
yar 643 milyon dolar olan makine ihracatõ,
bu yõlõn aynõ döneminde yüzde 25 azalarak
2 milyar 700 milyon dolara düştü.
En büyük artış Gürcistan’da
2009 yõlõ Ocak-Haziran döneminde en
fazla ihracat yapõlan ilk üç ülke Almanya,
ABD ve Irak. Söz konusu dönemde ilk 10
ülke arasõnda en büyük ihracat artõşõnõn yüz-
de 80 ile Gürcistan’a olduğu görülüyor. Anõ-
lan ülkeye ihracat, 103 milyon dolar oldu.
Suudi Arabistan’a satõş da yüzde 43 artarak
78 milyon 736 bin dolara yükseldi. Irak’a yö-
nelik makine ihracatõ da 2008 yõlõnõn ilk 6
aylõk döneminde 85 milyon 256 bin dolar
iken 2009’da yüzde 53 arttõ ve 130.4 milyon
dolara çõktõ.
Hindistan’la
büyük ortaklık
Ekonomi Servisi - Ekonomi tarihi ve
Osmanlõ finans sistemiyle ilgili eserle-
ri ile tanõnan Prof. Dr. Haydar Kazgan
vefat etti. Galata Bankerleri, Osman-
lõ’dan Cumhuriyet’e Türk Bankacõlõk
Tarihi, Osmanlõ’da Avrupa Finans Ka-
pitali, Osmanlõ’dan Cumhuriyet’e Şir-
ketleşme, Tarih Boyunca İstanbul Bor-
sasõ gibi eserlerinin yanõnda eşi Prof. Dr.
Gülten Kazgan ile birlikte İtalyanca ve
Fransõzca olarak hazõrladõklarõ yirmiden
fazla etüdü bulunan Prof. Kazgan, İk-
tisat Fakültesi Dergisi, Maliye Enstitü-
sü Dergisi gibi bilimsel yayõnlarda ve
çeşitli gazetelerde yayõmlanmõş iki yüz-
den fazla araştõrmaya da sahipti.
1921’de İstanbul’da doğan Prof. Dr.
Haydar Kazgan ana ve ilk okulu Ka-
dõköy Mühürdar’da tamamladõ. 1941’de
İtalyan Lisesi’ni, 1943’te Ankara Ga-
zi Eğitim Enstitüsü Fransõzca Bölü-
mü’nü, 1950’de İstanbul Üniversitesi
İktisat Fakültesi’ni bitirdi. 1946’da İk-
tisat Fakültesi’ne girmeden önce savaş
küoşullarõ nedeniyle üç yõl askerlik yap-
tõ. 1952’de İTÜ İktisat Kürsüsü’ne
asistan oldu. 1955’te doktorasõnõ ta-
mamlayarak Chicago Üniversitesi’ne
doçentlik eğitimine gitti.1961’de do-
çent, 1966’da profesör oldu. Emekli ol-
duğu 1988’e kadar İTÜ İşletme Fa-
kültesi’nde öğretim üyeliği yaptõ. Da-
ha sonra aynõ fakülte ile
İ.Ü. İktisat Fakülte-
si’nde master ve dok-
tora dersleri verdi.
Kazgan’õn cenaze-
si yarõn saat 10.00’da
İTÜ Maçka Yerleşke-
si’ndeki Yabancõ Diller
Okulu Binasõ’nda yapõla-
cak törenin ardõndan Seyid
Ahmet Deresi Camii’nde
kõlõnacak öğle nama-
zõndan sonra Seyid Ah-
met Deresi Camii İran-
lõlar Kabristanõ’nda
toprağa verilecek.
Ekonomi Servisi - DEİK,
Türk-Hint İş Konseyi Başkan
Yardõmcõsõ Erdal Alkış, Tür-
kiye ile Hindistan arasõnda,
inşaatta 3 ayda, 1 milyar do-
larlõk bir sözleşme ve yõl so-
nunda 7 milyar dolarlõk başka
bir sözleşme ile büyük çapta
ortaklõğõn başlayacağõnõ açõk-
ladõ. DEİK Türk-Hint İş Kon-
seyi tarafõndan, Hindistan Ku-
zey Doğu Bölgesi Sanayi ve
Ticaret Federasyonu üyelerin-
den oluşan işadamõ heyetinin
ziyareti dolayõsõyla düzenlenen
toplantõda konuşan Alkõş, ih-
mal edilen Hindistan ile son 5
yõlda ilişkilerde ciddi mesafe
alõndõğõnõ belirtti.
Ambalaj
makinelerinde
İtalya gözde
Türkiye’nin ambalaj
makineleri ihracatı
2008 yılının ilk 6
dönemine göre 2009’da
yüzde 16.7 geriledi. 31
milyon 924 bin dolara
düşen ambalaj
makineleri ihracatında
gözde pazar İtalya.
İtalya’ya 5 milyon 32
bin dolarlık satış
yapılırken bu ülkeyi
Irak ve Güney Afrika
takip ediyor. Güney
Afrika Cumhuriyeti’ne
yönelik olan ambalaj
makineleri ihracatı,
2009 yılının ilk 6
döneminde 2 milyon
247 bin doları buldu.
Tanıtımda hedef 200 ülke
Türk makinesini iç ve dõş pa-
zarlarda tanõtmak, sektörün pazar
ve ihracat potansiyelini yükselt-
mek için Orta Anadolu Makine ve
Aksamlarõ İhracatçõlarõ Birliği
bünyesinde kurulan Makine Ta-
nõtõm Grubu, Türk makinesinin iç
ve dõş pazarlardaki algõlamasõnõ
güçlendirmeyi amaçlõyor. Makine
Tanõtõm Grubu Eşbaşkanõ Ad-
nan Dalgakıran’õn verdiği bilgi-
lere göre, MTG’nin iletişim pro-
jelerini kapsayan, çok sayõda ka-
naldan yüksek frekanslõ reklam ve
tanõtõm çalõşmalarõnõ içeren kam-
panyasõ iki aşamadan oluşuyor:
2009 sonuna kadar sürecek
ilk aşamasõnda yerli yatõrõmcõlarõn
Türk makinelerini tercih etmele-
rini sağlamak için etkili bir ileti-
şim kampanyasõ.
Yõlbaşõndan sonra başlayacak
ikinci aşamada ise yurtdõşõnda
Türk makineleri ile ilgili algõla-
mayõ güçlendirmeye yönelik ça-
lõşmalar devreye girecek.
MTG’nin önümüzdeki dönemde gerçekleştireceği
projeler arasõnda standardizasyonda yaşanan sõ-
kõntõlarõn önüne ge-
çilebilmesi için bir
makine reyting-gü-
ven endeksi oluşturulmasõ,
eğitim ve danõşmanlõk veren
MTG Teşvik Kurulu adõnda bir alt
birim kurulmasõ, yerli üreticilerin en bü-
yük dezavantajõ olan teknoloji takibinde-
ki sõkõntõlarõ aşmak adõna bir Ar-Ge üssü ku-
rulmasõ gibi planlar yer alõyor.
Makine ihracatõ, ilk 6 ayda, toplamda 2008’e göre düşse de Tanõtõm Grubu’nun atağõyla umutlar artõyor
Tõkõrtõkõrsatacağõz
SIRADA AR-GE ÜSSÜ VAR
OSMANLI’DAN CUMHURİYETE FİNANS TARİHİ YAZARIYDI
Yüzde 49.80’i halka açõk, yüzde 60’õ ise yabancõ
yatõrõmcõlarõn elinde bulunan BİM Birleşmiş Ma-
ğazalar AŞ, 2009 yõlõ ilk 6 ayõnda bir önceki yõ-
la göre yüzde 57’lik bir artõşla 106.4 milyon li-
ra kâr elde etti.
BİM’den 106.4 milyon lira kâr
Çelebi Hava Servisi AŞ, Hindistan’daki Delhi In-
dra Gandhi Havalimanõ işletmecisi Delhi Interna-
tional Airport Private Limited ile kargo termina-
linin finansmanõ ve 25 yõl süreyle işletilmesi için so-
nuçlanan ihalede imtiyaz sözleşmesi imzaladõ.
Çelebi’den Hindistan için imza
Turkcell’in ortaklarõndan İsveçli Teliasonera
ortağõ olduğu Estonyalõ Eesti Telekom’a yüzde 40
hissesi karşõlõğõnda 468.4 milyon dolar, Litvanya-
lõ Teo LT’ye yüzde 40 hissesi karşõlõğõnda 1.56 mil-
yar İsviçre Kronu teklif etti.
Teliasonera’dan ortaklara teklif
Prof. Dr. Haydar Kazgan’õ kaybettik
Prof. Dr.
Gülten Kazgan
Prof. Dr.
Haydar Kazgan