24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Kürtçe Kuran Mutluluğu! “Kuranıkerim’in (Büyük Ku- ran’ın)” Kürtçeye çevril- mesine sevindim. İlk açıklama Di- yanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez’den geldi. Uz- manların “Daha geniş bir meal ve tefsirin nasıl yapılabileceği üzerin- de çalışmalarının sürdüğünü” bil- dirdi. “Çevirisinin” Kuran’ın tüm anlamlarını tam yansıtamadığına inanıldığı için “mealen (en yakın an- lamıyla)” “tefsirinin (yorumun)” ya- pılması tüm yabancı dillerde de ge- nel bir uygulama... Ardından Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan ile DTP Genel Başka- nı Ahmet Türk’ün “açılım” buluş- masının ardından “Kürtçe hutbe ve Kuran yolda” açıklaması geldi. Uygulamaya yönelik adımları, 15 ilde Kürtçe yayın yapan “TRT Şeş (6)” attı. Önce Regaip Kandi- li nedeniyle Siirt’in Baykan ilçe- sindeki Veysel Karani Camisi’nden canlı yayında Kürtçe mevlit okun- du ve vaaz verildi. Camiden çı- kanlar “Artık devir değişti! Türkçe bilmeyen vatandaşlar kendi dille- rinde okunan mevlidi dinleyip an- layabilecekler...” dediler. Bir insa- nın kendi dilinde dinsel inançları- nı okurken, dinlerken anlayabil- mesinden daha güzel ne olabilir? Şimdi de ramazan boyunca yö- re camilerinden Kuran ayetlerinin Kürtçe canlı yayımlanmasına baş- lanmış. Daha da önemlisi Diyar- bakır Ulucami’den bir din adamı Kürtçe “hatim” indirmeye başla- yacakmış. Bilindiği gibi “hatim in- dirme” Kuran’ın baştan sona kadar okunması demek. Türkiye sınırla- rı içinde olağanüstü bir dinsel aşa- ma! Kuran, Arapça değil Kürtçe olarak baştan sona okunacak! Görmez, daha da güzel açıklama- lar yaptı: “Hedefimiz, tüm dil ve leh- çelerde Kuranıkerim’in mealini hazır- lamaktır. Tatarca, Azerice Kuran me- allerini bastık. Belarus dilinde ve Gür- cüce Kuran çeviri çalışmaları sürüyor. Bütün bu dillerde ve lehçelerde ça- lışmalar yaparken Türkiye’de yaygın olarak kullanılan Kürtçeyi bunun dı- şında tutamazdık. Ancak, Kürtçe leh- çeleri bağdaştırmakta zorlanılıyor.” Acaba TRT-1, TRT-2, TRT-3 bakalım ne zaman “Büyük Ku- ran”ın ayetlerini ya da hatim indi- rilmesini canlı yayınlarında ne za- man Arapça yerine Türkçe vere- cekler? Yüzde 95’in üzerinde Müslü- man olan Türk halkının acaba yüzde kaçı “Kuran”da nelerin yer al- dığını biliyor? Kuran, Arabistan’da ortaya çıktığı için dili de ister iste- mez Arapçadır. Muhammet, Çin’de İslamiyeti kursaydı Çince, Orta As- ya’da yaysa idi Kuran da Türkçe ol- mayacak mıydı? İslamiyeti öteki dinlerden ayıran temel özellik “Tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceğini” öngör- mesidir. İster çok, ister tek tanrılı öteki dinlerdeki “ruhban sınıfını” Hazreti Muhammet dışlamıştır. Atatürk, 21 Şubat 1925’te TBMM’de bütçe müzakerelerinde yaptığı bir konuşmada “Kuran’ın, hadislerin” Türkçeye kazandırılma- sını istemiştir. Gerekçesi ise çok ba- sit: “Türk halkı, Kuran’ın arkasından koşuyor. Fakat onun ne dediğini an- lamıyor. İçinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksa- dım, arkasından koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın!” Anlamayınca ne oluyor? Araya ruhban sınıfı giriyor. Ardından, şeyhler, şıhlar, tarikatlar doğuyor, Fetoların egemenliği de halkı al- datmaya, sömürmeye başlıyor. Atatürk başka ne diyor? “Min- berler halkın beyinleri, vicdanları için bir iyilik, doğruluk ve bir aydınlan- ma kaynağı olmuştur. Böyle olabil- mek için minberlerden yankılanacak olan sözlerin bilinmesi, anlaşılması, sanat ve ilim gerçeklerine uygun ol- ması gerekmektedir. Değerli ha- tiplerin siyasal ve toplumsal olayla- rı ve medeni durumları ve her ge- lişmeyi her gün izlemeleri zorunlu- dur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış bilgiler verilmiş olur. Bundan dolayı hutbeler tamamen Türkçe ve çağın gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır.” Oldu mu? Küçüklüğümdeki komşu caminin minaresinden “Tanrı uludur!” diyen müezzinin Türkçe sesini anımsarım. Orhun yazıtlarındaki “tengri” söz- cüğünün “tanrı”laşmasının yerini; 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti, oy uğrunda, bırakın “Ku- ran’ı”, ezanı bile Arapçalaştırıp “Al- lah-u Ekber!” yapmadı mı? Bugün Anadolu’da camilerin ad- ları, Kürtçe hutbe okunacak Diyar- bakır’daki cami gibi “ulu”dur... “Ke- bir”in büyük, “ekber’in daha büyük, en büyük olduğunu bugün Türk hal- kının yüzde kaçı biliyor? Bu kada- rını bilmeyen Türk halkı Arapça Kuran’ın ne dediğini nasıl bilebilir? Kaldı ki Arapça “Allah”, İbranice “eloah (ilah-tanrı)”, Akadca “elü” sözcüklerinin ardılıdır. Atatürk’ün “dini, siyasa bata- ğından çıkarıp temizlemek” amacı bilindiği halde şeyhler, şıhlar, Fe- to’lar, Bayar’lar, Menderes’ler, Gül’ler, Erdoğan’lar, dini siyasal batağın içine çekerek, Türk halkı- nın inancını sömürmediler mi? Ama işlerine gelince Kürt halkına “Kürtçe Kuran’a evet”, “Türkçe Kuran’a hayır”!.. Keşke Atatürk’ün Muhammet hakkında söylediği “O, Allah’ın birinci ve en büyük ku- ludur. Benim, senin adın silinir, fa- kat sonsuza kadar o anılacaktır, ya- şayacaktır” inancını samimiyetle benimseselerdi. Darısı Türkçe Kuran’ın Başına! Bu yıl dünyada “Hü- seyin” lerin yılı ol- malı! Birincisi ABD Baş- kanlığı’na seçilen Barack Hussein Obama, ikinci- si doğum gününü iki dün- ya rekoru ile kutlayan Ja- maikalı atlet Usain Bolt! Berlin’de 1936 Olimpi- yatları’nın yapıldığı stad- yumda düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası ge- ride kaldı. O yıl 100, 200, 110 metre engelli yarışla- rının birincisi, siyah atlet Jesse Ovens’ın sinirlen- dirdiği Nazi diktatörü Adolf Hitler bugün o stadyumda olsaydı acaba ne yapardı? Alman ulusal takımındaki siyah atletle- rin üstün ırktan daha üs- tün olduğunu görse ne derdi? Yarışan her beş sporcudan üçünün siyah olduğunu nasıl değerlen- dirirdi? Madalya kürsü- sünde çoğu zaman aynı anda üç siyahın birden ödüllendirildiğini gören gözlerine inanabilir miydi? Şampiyona hakkındaki bazı gözlemlerimi özetle- mek isterim: 1. Sürat koşularında Karaip Adaları’ndan; Ja- maika, Trinidad ve To- bago gibi ülkelerden ka- tılan, ilkokulda atletizme başlayan, uzun boylu at- letlerin rüzgârlarına öteki ülkelerin sporcuları yeti- şemediler. 2. Uzun koşularda Kenya ve Etiyopya gibi ülkelerin neredeyse üfür- sen uçacak gibi görünen, kısacık atletleri arkalarından gelenlere nal toplattılar. Hele kadınlarda 5 bin metrede birinci olan 39 kilo ağırlı- ğındaki Kenyalı Vivian Cheruiyot; “hap” kadar olan vücudunun tümü ciğer olsa ne yazar! Ama “yarış arabası” anlamı- na gelen soyadına uygun bir koşu ile altını kazandı. 3. Gözlerim İran, Suudi Arabistan gibi Müslüman kadın atletleri aradı. Sıkıysa bu ülkelerin kadınları şort gi- yip koşsunlar da görelim bakalım! Buna karşılık 9 sporculu Türk takımında 6 bayan atlet yarıştı. 4. Türkiye’de bazı çevre- lerde “devşirme” diye nite- lenen yabancı kökenli at- letlerin, pek çok ülkenin kadrolarında farklı bayraklara madalya kazandırmak için koştuklarına tanık olduk. Geçen yıl Türk vatandaşı olan, tek madalyayı kazan- dıran Karin Mey Melis’in Türk bayrağına sarılıp gu- rurla koştuğu gibi onlar da yeni bayrakları ile izleyicile- ri selamladılar. 5. Türkiye, futbol, bas- ketbol ve voleybolda ulus- lararası önemli başarılara imza attı. Ancak, ardında hamilerin maddi desteğin- den yoksun, koşacak saha ve çalıştırıcı bulamayan Türk atletlerinin nal toplamaları doğaldır. Süreyya Ayhan’a özenen pek çok kızımız koş- maya başlamıştı. İyi örnek, kötü örneğe dönüşünce ar- kası gelmedi! Gelelim Usain Bolt’a... So- yadı “yıldırım” demek… Ya- rışlardan sonra Yunan tanrı- sı “Zeus” gibi soyadına ya- kıştığını anlatmak için “yıldı- rımı” fırlatıyor. Keşke biri Bolt’a, Zeus’un ağababasının yıldı- rım saçan Hatti-Hitit tanrısı “Tar- hunda” olduğunu anlatsa... Neyse İstanbul’a gelecekmiş, o zaman öğrenir! Tarhunda Usain Bolt! Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Netanyahu, İsrail ordusunun Filistinlilerin organlarõnõ çaldõğõ haberinin kõnanmasõnõ istedi ‘Organ’ haberi krizi büyüyor Dış Haberler Servisi - İsrail Başbakanõ Benyamin Netanyahu İsveç’ten, ülkenin önde gelen ga- zetelerinden Aftonbladet’te ya- yõmlanan ve iki ülke arasõnda kri- ze yol açan, “İsrailli askerlerin, organlarını çalmak için Filistinli genç- leri öldürdüğü” yolundaki haberi kõ- namasõnõ istedi. İsrailli bir üst düzey yetkili, İsrail Baş- bakanõ Netanyahu’nun haftalõk kabine toplantõsõnda bakanlara “anti-Semitik” (Yahudi düşmanõ) olarak nitelendirdiği haber için, “İsveç hükümetinden özür değil kınama bekliyoruz” dediğini ak- tardõ. Sağ kanat Likud Partili Finans Ba- kanõ Yuval Steinitz ise, “İsveç hükü- meti bu anti-Semitik haberle ilgili tavrını değiştirmediği müddetçe iki ül- ke arasındaki kriz sürecek. Haberi kı- namayanlar İsrail’de hoş karşılan- mayacaklar” diye konuştu. Gazetecilere engelleme AB Dönem Başkanõ İsveç’in Dõşişle- ri Bakanõ Carl Bildt’in İsrail ziyaretine 2 hafta kala patlak veren kriz, ziyaretin iptal edilip edilmeyeceği sorusunu be- raberinde getirdi. İsrail Dõşişleri Ba- kanlõğõ sözcüsü Yigal Palmor, “Ziya- reti iptal etmek ya da ertelemek gibi bir durum söz konusu değil, ancak çö- zülmediği takdirde sorunun ziyarete gölge düşüreceği kesin” dedi. İsrail Hükümeti Basõn Ofisi Başkanõ Daniel Seaman önceki gün ordu rad- yosuna yaptõğõ açõklamada, gazetenin iki muhabirine akreditasyon verilmeyeceğini açõkladõ. Nükteli açõklamalarõyla bilinen Seaman, “Onlara akreditasyon vermek zorunda değiliz. Birtakım soruştur- malar gerçekleştirmek durumundayız. Belki de organ bağışçısı olup olamayacaklarını anlamak için onlara kan testi uygularız” de- di. İsrail İçişleri Bakanlõğõ, İsveçli gazetecilere ülkeye giriş vizesi iş- lemlerinin dondurulduğunu, halen ülke içinde olanlara ise engel olunmayacağõnõ belirtti. Kriz IKEA’ya da uzandı Aftonbladet’te önceki gün ya- yõmlanan başyazõda ise “haberi doğrulayacak delillerin yetersiz olduğu” itiraf edilmekle bera- ber, gündeme getirdiği konular ne- deniyle yayõmlanmaya değer ol- duğu belirtilerek, haberi yapan serbest muhabir Donald Bostrom savunuldu. Gazetenin genel yayõn yönetmeni Jan Helin, “Ben ne Naziyim ne de anti-Semitistim. Ben, yerinde sorular soran bir makaleyi ya- yımlamakla görevli bir yöneticiyim” diye yazdõ. Bu arada, İsrailliler, İsveç merkezli dev mağazalar zinciri IKEA’yõ boykot etmek için internet üzerinden imza kampanyasõ başlattõ. Kampanyaya yüzlerce İsrailli- nin destek verdiği bildirildi. Bildt haberi kõnamayacağõnõ, ülkede basõn özgürlüğünün anayasal garanti altõnda olduğunu açõklamõştõ. Dış Haberler Servisi - Malezya’da bira içtiği için kõrbaç cezasõna çarptõrõlan Kartika Sari Devi Shukarno’nun cezasõnõn ramazan ayõndan sonra uygulanacağõ bildirildi. Pahang eyaleti dini işler sorumlusu Muhammed Sehfri Abdülaziz, İngiliz Reuters ajansõna yaptõğõ açõklamada, “Cezası iptal edilmedi, ramazan nedeniyle ertelendi” diye konuştu. Kartika’nõn babasõ Shukarno Abdul Muttalib ise dün sabah ikisi kadõn üç yetkilinin evlerine gelerek kõzõnõ Kuala Lumpur kenti yakõnlarõndaki cezaevine götürmek için bir araca bindirdiklerini, ancak yarõm saat sonra “yüksek makamlardan gelen talimat” üzerine serbest bõraktõklarõnõ söyledi. Baba Shukarno, yetkililerin kendisine “şu an için cezanın uygulanmayacağını” söylediklerini de belirtti. Malezyalõ yetkililer daha önce yaptõklarõ açõklamada, Kartika’nõn cezasõnõn bu hafta uygulanacağõnõ bildirmişlerdi. Malezya’da kõrbaç cezasõna çarptõrõlan ilk kadõn olan 2 çocuk annesi 32 yaşõndaki Kartika, ülkenin doğusundaki Pahang eyaletinde, bir otelin gece kulübüne Ağustos 2008’de düzenlenen baskõn sõrasõnda bira içerken yakalandõğõ gerekçesiyle 6 kez kõrbaçlanma cezasõna çarptõrõlmõştõ. Malezya’da suçlu bulunan kadõnlar, genellikle kõrbaç cezasõna çarptõrõlmõyor. Bu ceza, çoğunlukla erkek suçlular için uygulanõyor. Alkol tüketimi, Malezya’da sadece ülke nüfusunun üçte ikisini oluşturan Müslümanlar için suç sayõlõyor. Bu arada, Malezya İslam Partisi (PAS) Danimarkalõ rock grubu “Michael Learns to Rock”õn gelecek ay yapõlmasõ planlanan konserinin ramazan nedeniyle iptal edilmesi çağrõsõnda bulundu. PAS’õn gençlik kolu başkanõ Nasruddin Hasan Tantavi tarafõndan yapõlan açõklamada, konserin ramazanda Müslümanlara saygõsõzlõk anlamõna geleceği belirtilerek hükümetin önlem almamasõ halinde kendilerinin “harekete geçeceğini” söyledi. Daha önce de yabancõ sanatçõlar aleyhine kampanyalar yürüten PAS, 2007’de ABD’li şarkõcõ Beyonce’nin Malezya konserini iptal etmesine yol açmõştõ. BİRA İÇEN MANKEN Kırbaç cezası ramazandan sonraya kaldı MURAT İLEM ATİNA - Yunanistan’da geçen cuma gününden bu yana süren yan- gõnlar bir türlü söndürülemiyor. Hü- kümetin son çare olarak AB ülkele- rine yaptõğõ yardõm çağrõlarõna şu ana kadar sadece İtalya, Fransa ve Kõb- rõs Rum yönetimi cevap verdi. Özel- likle başkent Atina’nõn bulunduğu yarõmada ve çevresinde çõkan yan- gõnlarõn eşzamanlõ olmasõ, arsa maf- yasõnõ gündeme getirdi. Konu ile il- gilenen çevreler, her yõl aynõ mev- simde ve rüzgârlarõn en sert estiği dö- nemlerde yangõnlarõn çõkmasõnõ dik- kat çekici olarak niteliyorlar. Turistik bölgeler Yangõnlarõn en yoğun olarak ya- şandõğõ bölgelerin başõnda turistik alanlar geliyor. Atina’ya yakõn bölgelerde başlayan yangõnlar, rüz- gârõn sürekli yön değiştirmesi yü- zünden kontrol altõna alõnamõyor. Marathona, Nea Makri, Porto Germanos, Pendeli gibi yaz turiz- minin yoğun olarak yaşandõğõ böl- gelerdeki yangõnlar yüzünden bin- lerce kişi bulunduğu bölgeyi terk etmek zorunda kaldõ. Kara ve ha- vadan sürekli olarak müdahale edilmeye çalõşõlan yangõnlarda şu ana kadar on binlerce dönümlük ekili ve ormanlõk alan yok oldu. Yunan basõnõ, yangõnlarõ çõkar- tanlarõn arsa spekülatörleri olduğu- nu belirterek, son otuz yõl içinde böl- gede yangõnlar yüzünden yok olan yaklaşõk 300 bin dönümden fazla ara- zinin büyük bölümünün şehir plan- larõ içinde yer aldõğõna dikkat çeki- yorlar. Yanan diğer alanlar ise şehir planlarõ içinde yer almõyor, ancak ka- çak yapõlaşma için elverişli bölge- lerde bulunuyor. Yangõnlarõn yok et- tiği bölgeler tüm dünyada olduğu gi- bi bir süre sonra arsa mafyasõnõn eli- ne geçiyor. Arazinin yeri ve duru- muna göre zaman içinde önce küçük, sonra büyük parsellere ayrõlan yan- gõn bölgeleri, lüks ev sahibi olmak is- teyenlere fahiş fiyatlarla satõlõyor. Bölge halkõ da yangõnlarõ çõ- kartanlar konusunda sürekli olarak ihbarda bulunuyor. Türkiye uçak gönderdi Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, Yunanistan Başbakanõ Kostas Karamanlis’i telefonla arayarak “geçmiş olsun” dileğinde bulundu. Erdoğan, Karamanlis’e yangõn ko- nusunda Türkiye’nin her türlü yar- dõmõ ve desteği vermeye hazõr ol- duğunu bildirdi. Karamanlis de Erdoğan’a teşekkür etti. Türkiye, yangõnlarla mücade- le eden Yunanistan’a bir sön- dürme uçağõ gönderdi. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, Yu- nanistan Dõşişleri Bakanõ Dora Bakoyanni ile önceki gece tele- fon görüşmesi yaptõ. Görüşmede Bakoyanni söndürme çalõşmalarõ için uçağa ihtiyaçlarõ olduğunu söyledi. Çevre ve Orman Baka- nõ Veysel Eroğlu dün öğle saat- lerinde yaptõğõ açõklamada, bir adet CL 215 tipi amfibik yangõn söndürme uçağõnõn Erdoğan’õn talimatõ üzerine Yunanistan’a gönderildiğini, 2 uçağõn da hazõr tutulduğunu bildirdi. Yangõnda arsa mafyasõ şüphesi Komşuda orman yangõnlarõnõ spekülatörlerin çõkardõğõ yolunda ihbarlar yağõyor İSKOÇ VİSKİSİNE LOCKERBIE BOYKOTU NORVEÇ’E DE KNUT HAMSUN TEPKİSİ Dış Haberler Servisi - İsrail Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lieberman, Nobel ödüllü Nazi sempatizanõ yazar Knut Hamsun için anma töreni düzenleyen Norveç’e serzenişte bulundu. Norveç’te 4 Ağustos günü Hamsun’õn 150. doğum günü anõsõna pul bastõrõlmõş ve bir müze açõlmõştõ. İsrail’in radikal sağcõ Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lieberman, “Norveç hükümetinin, bir Nazi sempatizanı olan Knut Hamsun anısına kutlama düzenleyeceğini öğrenince şoke oldum” dedi. Lieberman, 1920 yõlõnda Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Hamsun’un, 1945’te madalyonunu Adolf Hitler’in propaganda şefi Josef Goebbels’e gönderdiğini ve hatta “Hitler’in insanlık için savaştığını” öne süren bir methiye yazdõğõnõ söyledi. Lieberman ayrõca Norveç’in, Cenevre’de düzenlenen BM Irkçõlõk Karşõtõ Konferansõ’nda İran Cumhurbaşkanõ Mahmud Ahmedinejad’õn İsrail devletinin varlõğõnõ sorgulayan konuşmasõ nedeniyle salonu terk etmeyen birkaç ülkeden biri olduğunu hatõrlattõ. Norveç Dõşişleri Bakanlõğõ geçen ay bir açõklama yaparak, “yazarın Nazi sempatizanlığı nedeniyle savaş sonrası ağır suçlamalara maruz kaldığını ve bu konunun Norveç’te de uzun süre tartışıldığını” kaydetmişti. Aftonbladet’in anti- Semitizmi yaydõğõnõ iddia eden Netanyahu, İsveç hükümetinden gazeteyi kõnamasõnõ istedi. İsrail, AB dönem başkanõ İsveç’in Dõşişleri Bakanõ Bildt’in İsrail ziyaretini izleyecek İsveçli gazetecilere kõsõtlama getirecek. Yangınların rüzgârlı günlerde ve genelde çamlık alanların yoğun olarak bulunduğu site yapmaya elverişli turistik alanlarda çıkması, arsa mafyası şüphesini gündeme getirdi. (Fotoğraf: AP) Dış Haberler Servisi - Amerikalõlarõn, Lockerbie faciasõnõn tek hükümlüsü olan Libyalõ Abdülbaset Ali Muhammed El Megrahi’yi serbest bõrakan İskoçya’ya tepkisi büyüyor. İskoçya hükümetinin kararõna tepki için kurulan boycottscotland.com adlõ internet sitesi, Amerikalõlara, İskoç mallarõnõ boykot etme çağrõsõnda bulundu. Siteden yapõlan açõklamada, İskoç hükümetinin, 270 kişinin ölümünden sorumlu bir kişiyi hangi gerekçeyle olursa olsun serbest bõrakmasõnõn kabul edilemez olduğu belirtildi. Açõklamada, Amerikalõlara İskoçya’ya gitmemeleri de tavsiye edilirken, İskoç hükümetinin aldõğõ karardan Londra da sorumlu tutuldu ve boykot çağrõsõnõn tüm Britanya’yõ kapsayacağõ belirtildi. Özellikle viski ithalatõndan ve turizmden sağlanan milyonlarca dolarlõk gelir İskoç ekonomisine büyük katkõ sağlõyor. Kartika dün önce üç yetkili tarafından cezaevine götürülmek için bir araca bindirildi. Kartika’yı cezaevine kızı uğurladı, ancak yarım saat sonra “yüksek makamlardan gelen talimat” üzerine serbest bırakıldı. (Fotoğraf: AP) Tarhunda. Usain Bolt. Zeus.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear