Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2009 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Kürtçe Kuran Mutluluğu!
“Kuranıkerim’in (Büyük Ku-
ran’ın)” Kürtçeye çevril-
mesine sevindim. İlk açıklama Di-
yanet İşleri Başkan Yardımcısı
Mehmet Görmez’den geldi. Uz-
manların “Daha geniş bir meal ve
tefsirin nasıl yapılabileceği üzerin-
de çalışmalarının sürdüğünü” bil-
dirdi. “Çevirisinin” Kuran’ın tüm
anlamlarını tam yansıtamadığına
inanıldığı için “mealen (en yakın an-
lamıyla)” “tefsirinin (yorumun)” ya-
pılması tüm yabancı dillerde de ge-
nel bir uygulama...
Ardından Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan ile DTP Genel Başka-
nı Ahmet Türk’ün “açılım” buluş-
masının ardından “Kürtçe hutbe ve
Kuran yolda” açıklaması geldi.
Uygulamaya yönelik adımları,
15 ilde Kürtçe yayın yapan “TRT
Şeş (6)” attı. Önce Regaip Kandi-
li nedeniyle Siirt’in Baykan ilçe-
sindeki Veysel Karani Camisi’nden
canlı yayında Kürtçe mevlit okun-
du ve vaaz verildi. Camiden çı-
kanlar “Artık devir değişti! Türkçe
bilmeyen vatandaşlar kendi dille-
rinde okunan mevlidi dinleyip an-
layabilecekler...” dediler. Bir insa-
nın kendi dilinde dinsel inançları-
nı okurken, dinlerken anlayabil-
mesinden daha güzel ne olabilir?
Şimdi de ramazan boyunca yö-
re camilerinden Kuran ayetlerinin
Kürtçe canlı yayımlanmasına baş-
lanmış. Daha da önemlisi Diyar-
bakır Ulucami’den bir din adamı
Kürtçe “hatim” indirmeye başla-
yacakmış. Bilindiği gibi “hatim in-
dirme” Kuran’ın baştan sona kadar
okunması demek. Türkiye sınırla-
rı içinde olağanüstü bir dinsel aşa-
ma! Kuran, Arapça değil Kürtçe
olarak baştan sona okunacak!
Görmez, daha da güzel açıklama-
lar yaptı: “Hedefimiz, tüm dil ve leh-
çelerde Kuranıkerim’in mealini hazır-
lamaktır. Tatarca, Azerice Kuran me-
allerini bastık. Belarus dilinde ve Gür-
cüce Kuran çeviri çalışmaları sürüyor.
Bütün bu dillerde ve lehçelerde ça-
lışmalar yaparken Türkiye’de yaygın
olarak kullanılan Kürtçeyi bunun dı-
şında tutamazdık. Ancak, Kürtçe leh-
çeleri bağdaştırmakta zorlanılıyor.”
Acaba TRT-1, TRT-2, TRT-3
bakalım ne zaman “Büyük Ku-
ran”ın ayetlerini ya da hatim indi-
rilmesini canlı yayınlarında ne za-
man Arapça yerine Türkçe vere-
cekler?
Yüzde 95’in üzerinde Müslü-
man olan Türk halkının acaba
yüzde kaçı “Kuran”da nelerin yer al-
dığını biliyor? Kuran, Arabistan’da
ortaya çıktığı için dili de ister iste-
mez Arapçadır. Muhammet, Çin’de
İslamiyeti kursaydı Çince, Orta As-
ya’da yaysa idi Kuran da Türkçe ol-
mayacak mıydı?
İslamiyeti öteki dinlerden ayıran
temel özellik “Tanrı ile kul arasına
kimsenin giremeyeceğini” öngör-
mesidir. İster çok, ister tek tanrılı
öteki dinlerdeki “ruhban sınıfını”
Hazreti Muhammet dışlamıştır.
Atatürk, 21 Şubat 1925’te
TBMM’de bütçe müzakerelerinde
yaptığı bir konuşmada “Kuran’ın,
hadislerin” Türkçeye kazandırılma-
sını istemiştir. Gerekçesi ise çok ba-
sit: “Türk halkı, Kuran’ın arkasından
koşuyor. Fakat onun ne dediğini an-
lamıyor. İçinde neler var bilmiyor ve
bilmeden tapınıyor. Benim maksa-
dım, arkasından koştuğu kitapta
neler olduğunu Türk anlasın!”
Anlamayınca ne oluyor? Araya
ruhban sınıfı giriyor. Ardından,
şeyhler, şıhlar, tarikatlar doğuyor,
Fetoların egemenliği de halkı al-
datmaya, sömürmeye başlıyor.
Atatürk başka ne diyor? “Min-
berler halkın beyinleri, vicdanları için
bir iyilik, doğruluk ve bir aydınlan-
ma kaynağı olmuştur. Böyle olabil-
mek için minberlerden yankılanacak
olan sözlerin bilinmesi, anlaşılması,
sanat ve ilim gerçeklerine uygun ol-
ması gerekmektedir. Değerli ha-
tiplerin siyasal ve toplumsal olayla-
rı ve medeni durumları ve her ge-
lişmeyi her gün izlemeleri zorunlu-
dur. Bunlar bilinmediği takdirde
halka yanlış bilgiler verilmiş olur.
Bundan dolayı hutbeler tamamen
Türkçe ve çağın gereklerine uygun
olmalıdır. Ve olacaktır.”
Oldu mu?
Küçüklüğümdeki komşu caminin
minaresinden “Tanrı uludur!” diyen
müezzinin Türkçe sesini anımsarım.
Orhun yazıtlarındaki “tengri” söz-
cüğünün “tanrı”laşmasının yerini;
1950’de iktidara gelen Demokrat
Parti, oy uğrunda, bırakın “Ku-
ran’ı”, ezanı bile Arapçalaştırıp “Al-
lah-u Ekber!” yapmadı mı?
Bugün Anadolu’da camilerin ad-
ları, Kürtçe hutbe okunacak Diyar-
bakır’daki cami gibi “ulu”dur... “Ke-
bir”in büyük, “ekber’in daha büyük,
en büyük olduğunu bugün Türk hal-
kının yüzde kaçı biliyor? Bu kada-
rını bilmeyen Türk halkı Arapça
Kuran’ın ne dediğini nasıl bilebilir?
Kaldı ki Arapça “Allah”, İbranice
“eloah (ilah-tanrı)”, Akadca “elü”
sözcüklerinin ardılıdır.
Atatürk’ün “dini, siyasa bata-
ğından çıkarıp temizlemek” amacı
bilindiği halde şeyhler, şıhlar, Fe-
to’lar, Bayar’lar, Menderes’ler,
Gül’ler, Erdoğan’lar, dini siyasal
batağın içine çekerek, Türk halkı-
nın inancını sömürmediler mi?
Ama işlerine gelince Kürt halkına
“Kürtçe Kuran’a evet”, “Türkçe
Kuran’a hayır”!.. Keşke Atatürk’ün
Muhammet hakkında söylediği
“O, Allah’ın birinci ve en büyük ku-
ludur. Benim, senin adın silinir, fa-
kat sonsuza kadar o anılacaktır, ya-
şayacaktır” inancını samimiyetle
benimseselerdi.
Darısı Türkçe Kuran’ın Başına!
Bu yıl dünyada “Hü-
seyin” lerin yılı ol-
malı! Birincisi ABD Baş-
kanlığı’na seçilen Barack
Hussein Obama, ikinci-
si doğum gününü iki dün-
ya rekoru ile kutlayan Ja-
maikalı atlet Usain Bolt!
Berlin’de 1936 Olimpi-
yatları’nın yapıldığı stad-
yumda düzenlenen Dünya
Atletizm Şampiyonası ge-
ride kaldı. O yıl 100, 200,
110 metre engelli yarışla-
rının birincisi, siyah atlet
Jesse Ovens’ın sinirlen-
dirdiği Nazi diktatörü
Adolf Hitler bugün o
stadyumda olsaydı acaba
ne yapardı? Alman ulusal
takımındaki siyah atletle-
rin üstün ırktan daha üs-
tün olduğunu görse ne
derdi? Yarışan her beş
sporcudan üçünün siyah
olduğunu nasıl değerlen-
dirirdi? Madalya kürsü-
sünde çoğu zaman aynı
anda üç siyahın birden
ödüllendirildiğini gören
gözlerine inanabilir miydi?
Şampiyona hakkındaki
bazı gözlemlerimi özetle-
mek isterim:
1. Sürat koşularında
Karaip Adaları’ndan; Ja-
maika, Trinidad ve To-
bago gibi ülkelerden ka-
tılan, ilkokulda atletizme
başlayan, uzun boylu at-
letlerin rüzgârlarına öteki
ülkelerin sporcuları yeti-
şemediler.
2. Uzun koşularda
Kenya ve Etiyopya gibi
ülkelerin neredeyse üfür-
sen uçacak gibi görünen, kısacık
atletleri arkalarından gelenlere nal
toplattılar. Hele kadınlarda 5 bin
metrede birinci olan 39 kilo ağırlı-
ğındaki Kenyalı Vivian Cheruiyot;
“hap” kadar olan vücudunun
tümü ciğer olsa ne yazar!
Ama “yarış arabası” anlamı-
na gelen soyadına uygun bir
koşu ile altını kazandı.
3. Gözlerim İran, Suudi
Arabistan gibi Müslüman
kadın atletleri aradı. Sıkıysa
bu ülkelerin kadınları şort gi-
yip koşsunlar da görelim
bakalım! Buna karşılık 9
sporculu Türk takımında 6
bayan atlet yarıştı.
4. Türkiye’de bazı çevre-
lerde “devşirme” diye nite-
lenen yabancı kökenli at-
letlerin, pek çok ülkenin
kadrolarında farklı bayraklara
madalya kazandırmak için
koştuklarına tanık olduk.
Geçen yıl Türk vatandaşı
olan, tek madalyayı kazan-
dıran Karin Mey Melis’in
Türk bayrağına sarılıp gu-
rurla koştuğu gibi onlar da
yeni bayrakları ile izleyicile-
ri selamladılar.
5. Türkiye, futbol, bas-
ketbol ve voleybolda ulus-
lararası önemli başarılara
imza attı. Ancak, ardında
hamilerin maddi desteğin-
den yoksun, koşacak saha
ve çalıştırıcı bulamayan Türk
atletlerinin nal toplamaları
doğaldır. Süreyya Ayhan’a
özenen pek çok kızımız koş-
maya başlamıştı. İyi örnek,
kötü örneğe dönüşünce ar-
kası gelmedi!
Gelelim Usain Bolt’a... So-
yadı “yıldırım” demek… Ya-
rışlardan sonra Yunan tanrı-
sı “Zeus” gibi soyadına ya-
kıştığını anlatmak için “yıldı-
rımı” fırlatıyor. Keşke biri
Bolt’a, Zeus’un ağababasının yıldı-
rım saçan Hatti-Hitit tanrısı “Tar-
hunda” olduğunu anlatsa... Neyse
İstanbul’a gelecekmiş, o zaman
öğrenir!
Tarhunda Usain Bolt!
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Netanyahu, İsrail ordusunun Filistinlilerin organlarõnõ çaldõğõ haberinin kõnanmasõnõ istedi
‘Organ’ haberi krizi büyüyor
Dış Haberler Servisi - İsrail
Başbakanõ Benyamin Netanyahu
İsveç’ten, ülkenin önde gelen ga-
zetelerinden Aftonbladet’te ya-
yõmlanan ve iki ülke arasõnda kri-
ze yol açan, “İsrailli askerlerin,
organlarını çalmak için Filistinli genç-
leri öldürdüğü” yolundaki haberi kõ-
namasõnõ istedi.
İsrailli bir üst düzey yetkili, İsrail Baş-
bakanõ Netanyahu’nun haftalõk kabine
toplantõsõnda bakanlara “anti-Semitik”
(Yahudi düşmanõ) olarak nitelendirdiği
haber için, “İsveç hükümetinden özür
değil kınama bekliyoruz” dediğini ak-
tardõ. Sağ kanat Likud Partili Finans Ba-
kanõ Yuval Steinitz ise, “İsveç hükü-
meti bu anti-Semitik haberle ilgili
tavrını değiştirmediği müddetçe iki ül-
ke arasındaki kriz sürecek. Haberi kı-
namayanlar İsrail’de hoş karşılan-
mayacaklar” diye konuştu.
Gazetecilere engelleme
AB Dönem Başkanõ İsveç’in Dõşişle-
ri Bakanõ Carl Bildt’in İsrail ziyaretine
2 hafta kala patlak veren kriz, ziyaretin
iptal edilip edilmeyeceği sorusunu be-
raberinde getirdi. İsrail Dõşişleri Ba-
kanlõğõ sözcüsü Yigal Palmor, “Ziya-
reti iptal etmek ya da ertelemek gibi
bir durum söz konusu değil, ancak çö-
zülmediği takdirde sorunun ziyarete
gölge düşüreceği kesin” dedi.
İsrail Hükümeti Basõn Ofisi Başkanõ
Daniel Seaman önceki gün ordu rad-
yosuna yaptõğõ açõklamada, gazetenin iki
muhabirine akreditasyon verilmeyeceğini
açõkladõ. Nükteli açõklamalarõyla bilinen
Seaman, “Onlara akreditasyon vermek
zorunda değiliz. Birtakım soruştur-
malar gerçekleştirmek durumundayız.
Belki de organ bağışçısı olup
olamayacaklarını anlamak için
onlara kan testi uygularız” de-
di. İsrail İçişleri Bakanlõğõ, İsveçli
gazetecilere ülkeye giriş vizesi iş-
lemlerinin dondurulduğunu, halen
ülke içinde olanlara ise engel
olunmayacağõnõ belirtti.
Kriz IKEA’ya da uzandı
Aftonbladet’te önceki gün ya-
yõmlanan başyazõda ise “haberi
doğrulayacak delillerin yetersiz
olduğu” itiraf edilmekle bera-
ber, gündeme getirdiği konular ne-
deniyle yayõmlanmaya değer ol-
duğu belirtilerek, haberi yapan
serbest muhabir Donald Bostrom
savunuldu. Gazetenin genel yayõn
yönetmeni Jan Helin, “Ben ne
Naziyim ne de anti-Semitistim. Ben,
yerinde sorular soran bir makaleyi ya-
yımlamakla görevli bir yöneticiyim”
diye yazdõ.
Bu arada, İsrailliler, İsveç merkezli dev
mağazalar zinciri IKEA’yõ boykot etmek
için internet üzerinden imza kampanyasõ
başlattõ. Kampanyaya yüzlerce İsrailli-
nin destek verdiği bildirildi.
Bildt haberi kõnamayacağõnõ, ülkede
basõn özgürlüğünün anayasal garanti
altõnda olduğunu açõklamõştõ.
Dış Haberler Servisi - Malezya’da bira
içtiği için kõrbaç cezasõna çarptõrõlan
Kartika Sari Devi Shukarno’nun
cezasõnõn ramazan ayõndan sonra
uygulanacağõ bildirildi. Pahang eyaleti
dini işler sorumlusu Muhammed Sehfri
Abdülaziz, İngiliz Reuters ajansõna
yaptõğõ açõklamada, “Cezası iptal
edilmedi, ramazan nedeniyle
ertelendi” diye konuştu. Kartika’nõn
babasõ Shukarno Abdul Muttalib ise
dün sabah ikisi kadõn üç yetkilinin
evlerine gelerek kõzõnõ Kuala Lumpur
kenti yakõnlarõndaki cezaevine götürmek
için bir araca bindirdiklerini, ancak yarõm
saat sonra “yüksek makamlardan gelen
talimat” üzerine serbest bõraktõklarõnõ
söyledi. Baba Shukarno, yetkililerin
kendisine “şu an için cezanın
uygulanmayacağını” söylediklerini de
belirtti. Malezyalõ yetkililer daha önce
yaptõklarõ açõklamada, Kartika’nõn
cezasõnõn bu hafta uygulanacağõnõ
bildirmişlerdi. Malezya’da kõrbaç
cezasõna çarptõrõlan ilk kadõn olan 2
çocuk annesi 32 yaşõndaki Kartika,
ülkenin doğusundaki Pahang eyaletinde,
bir otelin gece kulübüne Ağustos
2008’de düzenlenen baskõn sõrasõnda bira
içerken yakalandõğõ gerekçesiyle 6 kez
kõrbaçlanma cezasõna çarptõrõlmõştõ.
Malezya’da suçlu bulunan kadõnlar,
genellikle kõrbaç cezasõna çarptõrõlmõyor.
Bu ceza, çoğunlukla erkek suçlular için
uygulanõyor. Alkol tüketimi, Malezya’da
sadece ülke nüfusunun üçte ikisini
oluşturan Müslümanlar için suç sayõlõyor.
Bu arada, Malezya İslam Partisi (PAS)
Danimarkalõ rock grubu “Michael
Learns to Rock”õn gelecek ay
yapõlmasõ planlanan konserinin
ramazan nedeniyle iptal edilmesi
çağrõsõnda bulundu. PAS’õn gençlik
kolu başkanõ Nasruddin Hasan
Tantavi tarafõndan yapõlan
açõklamada, konserin ramazanda
Müslümanlara saygõsõzlõk anlamõna
geleceği belirtilerek hükümetin önlem
almamasõ halinde kendilerinin
“harekete geçeceğini” söyledi. Daha
önce de yabancõ sanatçõlar aleyhine
kampanyalar yürüten PAS, 2007’de
ABD’li şarkõcõ Beyonce’nin Malezya
konserini iptal etmesine yol açmõştõ.
BİRA İÇEN MANKEN
Kırbaç cezası
ramazandan
sonraya kaldı
MURAT İLEM
ATİNA - Yunanistan’da geçen
cuma gününden bu yana süren yan-
gõnlar bir türlü söndürülemiyor. Hü-
kümetin son çare olarak AB ülkele-
rine yaptõğõ yardõm çağrõlarõna şu ana
kadar sadece İtalya, Fransa ve Kõb-
rõs Rum yönetimi cevap verdi. Özel-
likle başkent Atina’nõn bulunduğu
yarõmada ve çevresinde çõkan yan-
gõnlarõn eşzamanlõ olmasõ, arsa maf-
yasõnõ gündeme getirdi. Konu ile il-
gilenen çevreler, her yõl aynõ mev-
simde ve rüzgârlarõn en sert estiği dö-
nemlerde yangõnlarõn çõkmasõnõ dik-
kat çekici olarak niteliyorlar.
Turistik bölgeler
Yangõnlarõn en yoğun olarak ya-
şandõğõ bölgelerin başõnda turistik
alanlar geliyor. Atina’ya yakõn
bölgelerde başlayan yangõnlar, rüz-
gârõn sürekli yön değiştirmesi yü-
zünden kontrol altõna alõnamõyor.
Marathona, Nea Makri, Porto
Germanos, Pendeli gibi yaz turiz-
minin yoğun olarak yaşandõğõ böl-
gelerdeki yangõnlar yüzünden bin-
lerce kişi bulunduğu bölgeyi terk
etmek zorunda kaldõ. Kara ve ha-
vadan sürekli olarak müdahale
edilmeye çalõşõlan yangõnlarda şu
ana kadar on binlerce dönümlük
ekili ve ormanlõk alan yok oldu.
Yunan basõnõ, yangõnlarõ çõkar-
tanlarõn arsa spekülatörleri olduğu-
nu belirterek, son otuz yõl içinde böl-
gede yangõnlar yüzünden yok olan
yaklaşõk 300 bin dönümden fazla ara-
zinin büyük bölümünün şehir plan-
larõ içinde yer aldõğõna dikkat çeki-
yorlar. Yanan diğer alanlar ise şehir
planlarõ içinde yer almõyor, ancak ka-
çak yapõlaşma için elverişli bölge-
lerde bulunuyor. Yangõnlarõn yok et-
tiği bölgeler tüm dünyada olduğu gi-
bi bir süre sonra arsa mafyasõnõn eli-
ne geçiyor. Arazinin yeri ve duru-
muna göre zaman içinde önce küçük,
sonra büyük parsellere ayrõlan yan-
gõn bölgeleri, lüks ev sahibi olmak is-
teyenlere fahiş fiyatlarla satõlõyor.
Bölge halkõ da yangõnlarõ çõ-
kartanlar konusunda sürekli olarak
ihbarda bulunuyor.
Türkiye uçak gönderdi
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, Yunanistan Başbakanõ Kostas
Karamanlis’i telefonla arayarak
“geçmiş olsun” dileğinde bulundu.
Erdoğan, Karamanlis’e yangõn ko-
nusunda Türkiye’nin her türlü yar-
dõmõ ve desteği vermeye hazõr ol-
duğunu bildirdi. Karamanlis de
Erdoğan’a teşekkür etti.
Türkiye, yangõnlarla mücade-
le eden Yunanistan’a bir sön-
dürme uçağõ gönderdi. Dõşişleri
Bakanõ Ahmet Davutoğlu, Yu-
nanistan Dõşişleri Bakanõ Dora
Bakoyanni ile önceki gece tele-
fon görüşmesi yaptõ. Görüşmede
Bakoyanni söndürme çalõşmalarõ
için uçağa ihtiyaçlarõ olduğunu
söyledi. Çevre ve Orman Baka-
nõ Veysel Eroğlu dün öğle saat-
lerinde yaptõğõ açõklamada, bir
adet CL 215 tipi amfibik yangõn
söndürme uçağõnõn Erdoğan’õn
talimatõ üzerine Yunanistan’a
gönderildiğini, 2 uçağõn da hazõr
tutulduğunu bildirdi.
Yangõnda
arsa mafyasõ şüphesi
Komşuda orman yangõnlarõnõ
spekülatörlerin çõkardõğõ
yolunda ihbarlar yağõyor
İSKOÇ VİSKİSİNE LOCKERBIE BOYKOTU
NORVEÇ’E DE KNUT HAMSUN TEPKİSİ
Dış Haberler Servisi - İsrail Dõşişleri
Bakanõ Avigdor Lieberman, Nobel ödüllü
Nazi sempatizanõ yazar Knut Hamsun için
anma töreni düzenleyen Norveç’e serzenişte
bulundu. Norveç’te 4 Ağustos günü
Hamsun’õn 150. doğum günü anõsõna pul
bastõrõlmõş ve bir müze açõlmõştõ. İsrail’in
radikal sağcõ Dõşişleri Bakanõ Avigdor
Lieberman, “Norveç hükümetinin, bir
Nazi sempatizanı olan Knut Hamsun
anısına kutlama düzenleyeceğini
öğrenince şoke oldum” dedi. Lieberman,
1920 yõlõnda Nobel Edebiyat Ödülü’nü
kazanan Hamsun’un, 1945’te madalyonunu
Adolf Hitler’in propaganda şefi Josef
Goebbels’e gönderdiğini ve hatta
“Hitler’in insanlık için savaştığını” öne
süren bir methiye yazdõğõnõ söyledi.
Lieberman ayrõca Norveç’in, Cenevre’de
düzenlenen BM Irkçõlõk Karşõtõ
Konferansõ’nda İran Cumhurbaşkanõ
Mahmud Ahmedinejad’õn İsrail devletinin
varlõğõnõ sorgulayan konuşmasõ nedeniyle
salonu terk etmeyen birkaç ülkeden biri
olduğunu hatõrlattõ. Norveç Dõşişleri
Bakanlõğõ geçen ay bir açõklama yaparak,
“yazarın Nazi sempatizanlığı nedeniyle
savaş sonrası ağır suçlamalara maruz
kaldığını ve bu konunun Norveç’te de
uzun süre tartışıldığını” kaydetmişti.
Aftonbladet’in anti-
Semitizmi yaydõğõnõ
iddia eden Netanyahu,
İsveç hükümetinden
gazeteyi kõnamasõnõ
istedi. İsrail, AB dönem
başkanõ İsveç’in Dõşişleri
Bakanõ Bildt’in İsrail
ziyaretini izleyecek
İsveçli gazetecilere
kõsõtlama getirecek.
Yangınların rüzgârlı günlerde ve genelde çamlık alanların yoğun olarak bulunduğu site yapmaya
elverişli turistik alanlarda çıkması, arsa mafyası şüphesini gündeme getirdi. (Fotoğraf: AP)
Dış Haberler Servisi - Amerikalõlarõn, Lockerbie faciasõnõn tek
hükümlüsü olan Libyalõ Abdülbaset Ali Muhammed El Megrahi’yi
serbest bõrakan İskoçya’ya tepkisi büyüyor. İskoçya hükümetinin
kararõna tepki için kurulan boycottscotland.com adlõ internet sitesi,
Amerikalõlara, İskoç mallarõnõ boykot etme çağrõsõnda bulundu.
Siteden yapõlan açõklamada, İskoç hükümetinin, 270 kişinin
ölümünden sorumlu bir kişiyi hangi gerekçeyle olursa olsun serbest
bõrakmasõnõn kabul edilemez olduğu belirtildi. Açõklamada,
Amerikalõlara İskoçya’ya gitmemeleri de tavsiye edilirken, İskoç
hükümetinin aldõğõ karardan Londra da sorumlu tutuldu ve boykot
çağrõsõnõn tüm Britanya’yõ kapsayacağõ belirtildi. Özellikle viski
ithalatõndan ve turizmden sağlanan milyonlarca dolarlõk gelir İskoç
ekonomisine büyük katkõ sağlõyor.
Kartika dün önce üç yetkili tarafından
cezaevine götürülmek için bir araca
bindirildi. Kartika’yı cezaevine kızı
uğurladı, ancak yarım saat sonra
“yüksek makamlardan gelen talimat”
üzerine serbest bırakıldı. (Fotoğraf: AP)
Tarhunda.
Usain Bolt.
Zeus.