26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Ronaldo Matematik Biliyor mu? Bilmiyorum. Ronaldo’nun matematik bilip bilmediğinden haberim yok. Bu konu nerden mi çıktı? Son ÖSS’de matematik fen yanıtları ortala- masının düşüklüğünü konuşurken yanımızdaki 12 yaşındaki Uğurcan’ın sorusundan çıktı. Christian Ronaldo İngiltere’nin Manchester Uni- ted takımından İspanya’nın Real Madrit takımına transfer olmuş, rekor bir transfer ücreti almıştı, 94 milyon Avro. Uğurcan bize bunu söyleyerek başarı için ma- tematik bilmenin gerekli olmadığını anlatmak is- tiyordu. Ona, bunu bilmediğimi ama kaç futbolcu için- den bir Ronaldo çıkacağını hesaplamak için ma- tematik bilmek gerektiğini söyledim. Eğer matematik öğrenirse Uğurcan da herke- sin Ronaldo olamayacağını anlayacaktı. Bu örnekler önümüze sık sık sürülür. Okuma yazması olmayan zenginler. Genç yaşında zengin olan sporcular. Hızla ünlenen müzik starları. Küresel kültürün televizyonları, haber kanalla- rı bu örnekleri gözler önüne sürüyor ama bu yol- da heba olup giden binlerce genci kimseler bil- miyor. Yıldız olmaya giden yolun kaç gencin hayalle- rinin kırık izleriyle dolu olduğunu da bilmek ge- rekiyor. Aslında matematik Ronaldo için de gerekli. To- pu sürmek, pas vermek, şut çekmek de kendi ma- tematiğiyle gerçekleşiyor. Ama matematik ve fen, sosyal bilgiler ve dil ar- tık yaşamın her basamağında zorunlu olan kültürün basamakları. Bunlarsız insan zekâsı olgunlaşmıyor. Bu bilgiler matematikçi, fizikçi ya da tarihçi ol- mak için değil, zekânın olgunlaşması için zorun- lu... - ‘Hayatta işime yaramayacak şeylerle kafamı- zı dolduruyorlar’. Size de tanıdık gelmiyor mu bu sözler? Oysa bu bilgiler, insanın soyut düşünce yetisi- nin gelişmesi için zorunlu. Soyut düşünce yetisi. Kavramları anlama yetisi. Özgürlük, demokrasi, laiklik, bağımsızlık kav- ramları. Emek-semaye kavramları. Kişilik, kimlik, karakter kavramları. Bunları bilmeden, anlamadan, tartışamadan, yo- rumlayamadan yaşamak. Elma armut, araba, sen benimle akraba so- mutluğuyla yetinmek. Üç yüz sözcüklü dağarcıkla yaşamını sürdür- mek. Somut dünyanın sınırlarını aşmadan yaşadığı- nı sanmak. Dünya kültüründen habersiz bir omurilik yaşa- mıyla oksijen alıp karbondioksit vermek. Kafayı boş bir tenekeye benzetmek. Sonra da yaşam boyunca her şeyden yakınıp durmak. Kendi dışında herkesi, her şeyi eleştirip dara- cık dünyasında debelenmek. Çocuklarımızı böyle bir geleceğe mahkûm edemeyiz. Sürekli baraj düşürerek eğitim yapılıyor olamaz. Lise geçiş ortalaması beş üzerinden ikiye dü- şürüldü. On sorudan ikisini yapabilen başarılı sayılmak isteniyor. Bu gidişle olacağa bakalım: Olmuyor deyip standardı indirmek. Yapamıyorlar deyip barajı düşürmek. Liseyi bitirsin de sonrasını düşünsün demek. Bu gidiş ülkenin geleceğiyle oynamaktır. O denli önemli, o denli tehlikeli. Ülkenin çöküşü de budur, parçalanması da. Tehlikenin ortasındayız... erdalatak@gmail.com ATK başkan yardõmcõlarõndan Mustafa Okudan ve Hasan Ağrõtmõş görevinden alõndõ Tartõşmalõ atamalar yapõldõİstanbul Haber Servisi - Dõşişle- ri, Sağlõk, Sanayi ve Ticaret bakan- lõklarõ ile Adli Tõp Kurumu’ndaki (ATK) çeşitli kadrolara atamalar ya- põldõ. Doç. Dr. Ayten Erdoğan’õn is- tifasõyla yaklaşõk 3 aydõr boş olan ATK Altõncõ Adli Tõp İhtisas Kuru- lu’nun Çocuk Psikiyatrisi üyeliğine, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tõp Fa- kültesi Dahili Tõp Bilimleri Bölümü Çocuk Ruh Sağlõğõ ve Hastalõklarõ Anabilim Dalõ öğretim üyesi Doç. Dr. Osman Abalı atandõ. Kurumun Baş- kan Yardõmcõlarõndan Dr. Mustafa Okudan ile Dr. Hasan Ağrıtmış görevinden alõnarak kurul üyelikle- rine getirildi. Kanser hastasõ Güler Zere ve Ergenekon operasyonlarõ kapsamõnda tutuklanan eski Özel Harekât Daire Başkanvekili İbrahim Şahin’e verdikleri raporlarla tartõş- malara neden olan Dr. Nur Birgen başkanlõğõndaki 3. İhtisas Kuru- lu’nda herhangi bir değişikliğe gi- dilmemesi dikkat çekti. Uzmalar tepkili Adli Tõp uzmanlarõ, Birgen’in da- ha önce birkaç kez meslekten men ce- zasõ da aldõğõnõ anõmsatarak “Bu kurulda neden hiçbir değişiklik ya- pılmadı? Ayrıca kurum başkanları görevinden alınıyorsa neden ra- portör değil de başka kurulun üyeliğine getirildi, görevden alın- mış gibi gösteriliyor ancak terfi et- tiriliyorlar” dediler. Kamuoyunda verdiği tartõşmalõ kararlarla gündeme gelen ATK, din- ci Anadolu’da Vakit gazetesi yaza- rõ Hüseyin Üzmez’in cinsel istis- marõna uğrayan B.Ç’ye verdiği ra- porla gündeme gelmiş, Üzmez’in tahliyesine yol açmõş, ardõndan Eti- ler’de Münevver Karabulut’un otopsisinde başka ceset üzerindeki sperm örneğinin genç kõza bulaştõğõnõ itiraf ederek tartõşmalara neden ol- muştu. Son olarak 2.5 yõl önce işle- nen İsmailağa Camii’nde emekli imam Bayram Ali Öztürk’ü öldür- dükten sonra linç edilen Mustafa Er- dal’õn kanõnõn incelenmesi sõrasõnda başka skandala imza attõğõ ortaya çõk- mõş, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ise iddialar nedeniyle kurumu de- netlenmesini yönünde Devlet De- netleme Kurumu’na (DDK) talima- tõ vermişti. Üzmez olayõnõn yaşan- masõnõn ardõndan kuruma atanan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tõp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlõğõ ve Hastalõklarõ Ana Bilim Dalõ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayten Erdoğan, 4 ay sonra, 16 Nisan 2009’da “Bu ko- şullarda sağlıklı rapor çıkarmak zor” diyerek istifa etmişti. Boşalan kurumun çocuk psikiyatrisi üyeliği- ne Doç. Dr. Osman Abalõ atandõ. Ku- rumun başkan yardõmcõlarõndan Dr. Okudan, Beşinci Adli Tõp İhtisas Ku- rulu Adli Tõp üyeliğine; Dr. Ağrõtmõş ise Altõncõ Adli Tõp İhtisas Kurulu Adli Tõp üyeliğine atandõ. Yazıcı getirildi Boşalan ATK Başkan Yardõmcõlõ- ğõ’na, Adli Tõp Kurumu Birinci Ad- li Tõp İhtisas Kurulu Adli Tõp Üye- si Uzman Dr. Yüksel Aydın Yazıcı getirildi. İkinci Adli Tõp İhtisas Ku- rulu Adli Tõp Üyeliğine, Beşinci Adli Tõp İhtisas Kurulu Adli Tõp Üye- si Uzman Dr. Mehmet Korkut ge- tirildi. İkinci Adli Tõp İhtisas Kuru- lu Başkanlõğõ’na, Altõncõ Adli Tõp İh- tisas Kurulu Adli Tõp üyeliğini ikin- ci görevli olarak yürüten Kocaeli Üniversitesi Tõp Fakültesi Adli Tõp Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Naci Gündoğmuş; Üçün- Doç. Dr. Ayten Erdoğan’õn istifasõnõn ardõndan boşalan ATK 6. İhtisas Kurulu’nun Çocuk Psikiyatrisi üyeliğine İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Abalõ atandõ. cü Adli Tõp İhtisas Ku- rulu Göğüs Hastalõklarõ üyeliğine, İstanbul Üni- versitesi İstanbul Tõp Fa- kültesi Göğüs Hastalõk- larõ Anabilim Dalõ öğre- tim üyesi Doç. Dr. Mus- tafa Erelel; Beşinci Ad- li Tõp İhtisas Kurulu Halk Sağlõğõ üyeliğine, İstan- bul Üniversitesi İstanbul Tõp Fakültesi Dahili Tõp Bilimleri Bölümü Halk Sağlõğõ Anabilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Bedia Ayhan Özyıldırım; Bi- rinci Adli Tõp İhtisas Ku- rulu Beyin ve Sinir Cer- rahisi üyeliğine, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tõp Fakültesi Nöroşirür- ji Anabilim Dalõ öğre- tim üyesi Prof. Dr. Mak- bule Nurperi Gazioğ- lu; Beşinci Adli Tõp İhti- sas Kurulu Enfeksiyon Hastalõklarõ üyeliğine, Cerrahpaşa Tõp Fakülte- si Mikrobiyoloji ve Kli- nik Mikrobiyoloji Ana- bilim Dalõ öğretim üyesi Prof. Dr. Yaşar Bağdat- lı atandõ. Dõşişleri Bakanlõğõ Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na Büyükelçi Ali Naci Ko- ru, Sağlõk Bakanlõğõ Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na Dr. Yasin Ayfer Erkoç, Türkiye İstatistik Kuru- mu (TÜİK) Tarõm ve Çevre İstatistikleri Daire Başkanlõğõ’na Türkiye İstatistik Kurumu Deniz- li Bölge Müdürü Murat Tunçel, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nde genel müdür yardõmcõlõ- ğõna aynõ yerde Personel ve Eğitim Dairesi Baş- kanõ olan Mehmet Ko- catepe atandõ. Makine ve Kimya Endüstrisi Ku- rumu Genel Müdür Yar- dõmcõsõ ve Yönetim Ku- rulu üyesi Mehmet Sait Demirci, yönetim kuru- lu üyeliği görev süresini tamamlamasõ sebebiyle aynõ göreve tekrar atandõ. Makine ve Kimya En- düstrisi Kurumu Genel Müdür Yardõmcõlõğõ ve Yönetim Kurulu üyeli- ğine de Mehmet Kadri Uyanık atandõ. SERHAT GÜRPINAR: Adli Tıp yeniden yapılandırılmalı MELTEM YILMAZ Adli Tõp Kurumu 1. İh- tisas Dairesi Başkanlõğõ görevinden 2009 yõlõ ba- şõnda ayrõlan Adli Tõp Uzmanlarõ Derneği Baş- kanõ Doç. Dr. Serhat Gürpınar, Adli Tõp Ku- rumu’nun çocuk psiki- yatri ile cinsel istismar vakalarõna bakmamasõ ge- rektiğini, çünkü kurulda- ki birçok uzmanõn psi- kolojik bulgularõ sapta- mayõp mağdurlarõ psiki- yatriste dahi yönlendir- mediğini söyledi. Adli Tõp Uzmanlarõ Derneği Başkanõ Doç. Dr. Serhat Gürpõnar, Adli Tõp Kurumu’nun yapõsõ ile burada ardõ ardõna mey- dana gelen hatalarõn ne- denlerini anlattõ. Halihazõrdaki hukuk sisteminin, hakim ve sav- cõlara Adli Tõp Kurumu dõşõnda üniversiteler, eği- tim ve araştõrma hastane- leri ile özel hastanelerden bilirkişi raporu isteyip bu raporlarõ geçerli sayma yetkisi verdiğini, ancak mahkemelerin bu yetkiyi kullanmadõğõnõ belirten Gürpõnar, Hüseyin Üz- mez ile Münevver Ka- rabulut olaylarõnõn bu denli sansasyonel bir hal almasõnõn, mahkemelerin yalnõzca Adli Tõp Kuru- mu’nun görüşlerinin göz önünde bulundurmasõn- dan kaynaklandõğõna dik- kat çekti. Yalnõzca mahkemelerin değil, Cumhurbaşkanõ’nõn da bu konudaki yetkisini kullanmadõğõnõ kaydeden Gürpõnar, infaz tehiri ile cumhurbaşkanlõğõ affõ ko- nusundaki vakalarda da yalnõzca Adli Tõp Kuru- mu’nun görüşünü göz önünde bulundurmanõn Cumhurbaşkanõ için ya- nõltõcõ bir faktör olduğunu belirterek “Çünkü Cum- hurbaşkanı’nın da baş- ka bilirkişi raporları is- temeye ve o raporları geçerli saymaya yetkisi var, ancak bu yetkiyi kullanmıyor” dedi. Gürpõnar, kurumun ço- cuk psikiyatri ile cinsel is- tismar vakalarõna kesin- likle bakmamasõ gerekti- ğini belirterek şöyle de- vam etti: “Adli Tıp Ku- rumu’nun, çocuk psiki- tayrisi ile cinsel istis- mar vakalarına; gerek mağdurları defalarca muayeneye edip trav- matize etmemek adına, gerekse birçok adli tıp uzmanının, psikolojik bulguları değerlendire- memesi nedeniyle bak- maması gerekiyor. Çün- kü bu vakalarda fiziksel muayenenin yanında ruhsal muayenenin de yapılması öncelikli şart. Psikolojik muayeninin hemen ardından ise mağdurun tedaviye alın- ması lazım. Oysa Adli Tıp Kurumu’na vakalar hiçbir zaman ilk seferde gelmiyor. Başka şehir ya da bölgelerde yapılan muayenelerin ardından geliyor ve mağdurda ikinci, üçüncü kez trav- maya neden oluyor. Di- ğer taraftan Adli Tıp Kurumu bir tedavi or- tamı değildir, burada terapi imkanı da yok.” Yeni Türk Ceza Kanu- nu’nda (TCK) bu tür trav- malarda fiziksel muaye- nelerin yanõnda ruhsal muayenelerin yapõlmasõ gereğine ilişkin yasa mad- deleri oluşturulduğunu, ancak Adli Tõp Kuru- mu’nda görevli birçok uzmanõn, halen ruhsal travma bulgularõnõ sap- tamayarak mağdurlarõ psi- kiyatriste dahi gönder- mediğini belirten Gürpõ- nar, “2005’te çıkarılan TCK, her türlü şiddet ya da işkence vakala- rında fiziksel travma- ların yanında ruhsal travmaların da değer- lendirilmesi gereğini şart koşuyor. Ancak ku- rumdaki bazı uzmanla- rın ne yazık ki, yalnızca fiziksel travma bulgula- rını önemseyip ruhsal travma bulgularını sap- tamadığını, hatta mağ- duru psikiyatriste dahi göndermediğini görü- yoruz” diye konuştu. Adli Tõp Kurumu’ndan çõkan raporlarõn, her ne kadar kurul raporu gibi görünse de aslõnda kişi ra- poru olduğunu belirten Gürpõnar, “Çünkü Adli Tıp Kurumu’ndaki her kurulda konuyla ilgili yalnızca bir uzman var, diğer ilgisiz uzmanlar o bir uzmanın görüşünü onaylıyor. Bunların için- de tıp kökenli olmayıp kimya kökenli olan 1-2 kişi de var” dedi. Gürpõ- nar, “Adli Tıp Kuru- mu’nun bir an önce to- parlanabilmesi için ye- niden yapılandırılma kanunu çıkarılması ge- rekiyor. Bunu yapar- ken Adli Tıp Kurumu bölgelere göre ayrılma- lı, üniversitelerde görev yapan adli tıp uzmanla- rına yetki verilmeye baş- lanmalı. Şu an Türki- ye’de 300 kadar adli tıp uzmanı var ve bunla- rın yüzde 40’ı üniversi- telerde” dedi. CHP Milletvekili Atilla Kart, mera alanlarının tahrip edilmesini Meclis gündemine taşıdı. Konya-Ankara hõzlõ tren inşaatõ için dolgu malzemesi çekildi Mera alanı tahrip edildi BARIŞ YAMAN KONYA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn geçen hafta katõldõğõ törenle çalõşmalarõna başlanan Konya-Ankara hõzlõ tren inşaatõ için Konya’nõn Yunak ilçesine bağlõ Sevinç köyüne ait meradan dolgu malzemesi çekilmesi köylülerin tepkisine neden oldu. CHP Konya milletvekili Atilla Kart, konuyu TBMM gündemine taşõdõ. Köyün yaklaşõk 3 km. yakõnõndan geçen demiryolu altyapõ inşaatõ için köyün 800 metre yakõnõndaki mera alanõnõn kazõlarak tahrip edildiğini belirten Köy Muhtarõ Mehmet Polat, hayvancõlõkla geçinen köylünün hafriyat kazõsõ yüzünden zor durumda bõrakõldõğõnõ söyledi. Polat, “Kazılar, köyü ilçeye bağlayan asfalt yola yer yer sıfır, yer yer de üç metre yakın yapılıyor. Yağışlarla birlikte belki de yol çökecek. Kazı yapılan alan da 3091 sayılı Mera Kanunu kapsamında. Köylüden herhangi bir izin alınmadığı gibi, kazı bölgesinin statüsünü bile değiştirmemişler. Halkın temel geçim kaynağı hayvancılık. Hayvanları otlattığımız mera tahrip edildi” dedi. Sonuç alamadılar Mağduriyetlerinin giderilmesi için valiliğe başvurduklarõnõ ama hiçbir sonuç alamadõmlarõnõ anlatan Polat, İlçe Tarõm Müdürlüğü tarafõndan kurulan komisyonun bölgenin köy merasõ olduğunu kabul ettiğini, ancak firma yetkililerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlõğõ Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Konya İl Özel İdaresi’nden aldõklarõ izin belgesiyle kazõlara devam ettiklerini ifade etti. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da, köylülerin mağduriyetini TBMM gündemine taşõdõ. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yılmaz’õn yanõtlamasõ istemiyle bir soru önergesi veren Kart, “Mera vasfındaki alanda yapılan kazı çalışmaları sebebiyle bölgede hayvancılık ve tarımla iştigal eden köylüler mağdur edilmiş durumdadır. Çevre katliamı anlamına gelen böyle bir uygulamaya bakanlığın hangi gerekçe ve takdir yetkisiyle izin verdiği anlaşılamamıştır” ifadesini kullandõ. MHP Genel Başkanõ Bahçeli partisinin Mersin il kongresinde hükümete yüklendi NAZMİ AKDAĞ MERSİN - MHP Genel Baş- kanõ Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yük- lendi. Erdoğan’õn “2011’de si- yaseti bırakacağım” sözünün altõnda başka planlar yattõğõnõ be- lirten Bahçeli, “AKP zihniyeti kolay bir yol bulmuş, hiçbir başarı gösteremeyen iktidar başarısızlığını gerilim stratejisi ve kamplara ayırarak kendi iktidarının devamını sağlıyor. Erdoğan milletimizi aldatıyor, kandırıyor. AKP adı artık ‘Al- datma ve Kandõrma Partisi’ ola- rak siyasi yaşamdaki yerini aldı. İnandırıcılığı kalmadı, her şeyin altında kendilerinin bir hesabı var” dedi. Partisinin Mersin il kongre- sinde konuşan Bahçeli, Türki- ye’nin sürekli bir gerginlik or- tamõnda bulunduğunu ve bu kav- ga gürültü içersinde asõl sorun- larõn gözlerden saklandõğõnõ ifa- de etti. Bahçeli, “Laik olan-ol- mayan, inanan-inanmayan şeklindeki her ikilemlerin ar- kasında AKP’nin sinsi planla- rı yatıyor. Bu kurnazlık ve tuzaklarla Türkiye’nin temel meselelerinin üzerini örtüyor- lar, ne zaman ekonomik sıkıntı çıksa bir gündem yaratılıyor. Şu an Türkiye’nin en önemli meselesi ekonomik büyümenin küçülmeye dönmesidir. Eko- nominin küçülmesi, üretimin düşmesi demektir. Bu neden- le var olan işsizlik sürekli art- maktadır” diye konuştu. İş bul- maktan umudunu kesenlerin sa- yõsõnõn 6.5 milyona, bütçe açõ- ğõnõn da 23 milyar dolara ulaş- tõğõna dikkat çeken Bahçeli, “Bu Türkiye’ye gelen paranın ne- reye gittiğinin bilinmemesi de- mektir, bu vergi demektir, zam demektir. Yoksullaşmanın artması demektir” dedi. Erdoğan’õ art niyetli olarak gündemi sürekli değiştirmekle suçlayan Bahçeli, sözlerini şöy- le sürdürdü: “Bütün olumsuz koşullar mevcutken, Başba- kan gündem değiştiriyor. Şim- di de çıkıp, ‘2011’de milletve- kili olmayacağõm’ diyor. Dışa- rıdan baktığın zaman ‘Helal ol- sun. Milletinin geleceğini düşü- nüyor. Siyaset yapanlarõn gen- çleşmesini ve yerlerine yenile- rinin gelmesini düşünüyor’ di- yorsunuz. Acaba gerçek öyle mi? Sayın Başbakan, 2011’de milletvekili olmaktan vazgeçi- yorsan başka bir planın var demektir. Bu plan, can arka- daşın Abdullah Gül’ün yerine Cumhurbaşkanlığını istiyor- sun demektir. O zaman çık, millete yemin ederek ‘Ben Cumhurbaşkanõ olmayacağõm. Olmak istemiyorum’ de.” YAYGINLAŞTIRILMAYACAK Sağlıkta ‘aile hekimliği’ çarkı HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR - AKP hü- kümetinin 33 kentte uyguladõğõ aile he- kimliğinin, kemer sõk- ma politikalarõ nede- niyle yaygõnlaştõrõl- mayacağõ öne sürül- dü. Sağlõkçõlar, hükü- metin bu yolla yõlda 277 milyon TL tasar- ruf etmeyi planladõğõ- nõ belirterek “Sistem madem başarılıydı neden yaygınlaştırıl- mıyor? Bu, sağlıkta dönüşüm projesinin iflas ettiğinin itirafı- dır” yorumunu yaptõ. İzmir Tabip Odasõ Genel Sekreteri Mete Güzelant, 4 yõl önce başlanan ve 33 kentte uygulamaya konulan aile hekimliğinin ger- çek amacõna ulaşma- dõğõnõ belirterek şunlarõ söyledi: “Aile hekimliğinin, birinci basamak sis- temine göre verimli olmadığı görüldü. 33 kentle sınırlandırıl- masına karar veril- miştir. Böylece yılda 277 milyon TL kâra geçilecektir. Halbu- ki aile hekimliği ve sevk zinciri sistemiy- le sağlık alanında yüzde 15-20’leri bu- lan tasarruf sağlana- cağı iddia edilmişti. Biz o zaman da bu sistemin harcamala- rı arttıracağını be- lirtmiştik. O zaman şunu sor- mak bizim ve yurt- taşların hakkıdır: Madem bu kadar ba- şarılıydı, aile hekim- liği uygulamalarını neden sınırlamaya gittiniz? Eğer başa- rısızlık ortaya çık- mışsa neden çok bü- yük karışıklık ve hu- zursuzluklara neden olan bu sistemden vazgeçmiyor ve ha- tanızı açıkça kabul etme cesaretini gös- termiyorsunuz?’ ‘Aldatma ve Kandırma Partisi’ Her ikilemin arkasõnda AKP’nin sinsi planlarõnõn olduğunu söyleyen Bahçeli “Temel meselelerin üzerini örtüyorlar” dedi. Bahçeli, AKP’nin inandõrõcõlõğõnõn kalmadõğõnõ söyleyerek, “Her şeyin altõnda kendilerinin bir hesabõ var” dedi. Adli Tõp Uzmanlarõ Derneği Başkanõ Gürpõnar, Adli Tõp Kurumu’nun çocuk psikiyatrist ile cinsel istismar vakalarõna bakmamasõ gerektiğini söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear