26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Cigaramın Dumanı Yoktur Yasağın İmanı’ asirmen@cumhuriyet.com.tr Sevgili, Yalnız her yiğidin değil, her toplumun da kendine göre bir yoğurt yiyişi olu- yor. İlk anayasa ile tanışmasından bu ya- na 130 yıldan, çok partili rejime geç- mesinden bu yana ise 60 yıldan fazla zaman geçmiş olan Türk toplumunda egemen eğilim hâlâ sorunları yasaklarla çözmek olarak kaldı. Bugün haftasını tamamlamış olan tü- tün yasağında da durum bu. Konuyu irdelemeden önce, beni çok mutlu eden bir noktayı vurgulamak is- tiyorum. Batı basını bu yasakla ilgili ola- rak, hep ilk akla gelen fanteziye baş- vurdu ve Dördüncü Murat yasakları- nı anımsatarak ne kadar yüzeysel ol- duğunu bir kez daha kanıtladı. Bu çok ileri sürülen örnek hep ya- nılgıya neden olur. Kendisi de çok genç yaşta içkiden ölmüş olan Dör- düncü Murat ne içkiye karşıydı, ne de tütüne... Onu tedirgin eden insanların bir araya gelmeleriydi. Osmanlı padi- şahı birkaç kişi bir araya gelince fitne çıkmasından korkardı. O sıralarda tü- tün ve alkol ise evde tek başına içilmez, kahvehanelerde, meyhanelerde içilirdi. Padişahın, önüne geçmek istediği buy- du. Yoksa evinde tütün veya alkol kullananlar sorun değildi. Şimdi gelelim, hem içerde, hem dı- şarda egemen olan sahtekârlığa: Sigara yasağı uygulaması “duman- sız hava” sloganıyla lanse ediliyor. Bu koca bir aldatmacadır. Dumansız hava falan yok ortada. İnsanların egzoz gazlarıyla zehirlen- meleri hâlâ pek de âlâ sürüyor. Sigara yasağı diye anılan yasaklar- dan sonra, artık zehirlenmediğimiz de doğru değil. Evet artık tütün üreticisi- nin ürünüyle zehirlenmiyoruz, ama genleriyle oynanmış organizmalarla zehirleniyoruz.. domates veya başka meyve ve sebze üreticisinin ürünleriy- le zehirleniyoruz. Bundan 21 yıl önce, bir anestezist doktor dostum, içiciler için de, çevre- de soluduğumuz zehirli gazların en az sigara kadar tehlikeli olduğunu söylü- yordu. Bu durumda, gittikçe üzerinde ya- şanması güç hale gelen bir dünyanın in- sanları birbirlerini “temiz yaşam” pa- lavrasıyla kandırmasınlar! Bu düşünceler söz konusu yasağa karşı olduğum anlamına gelmiyor. Pi- po kullandığım dönemde başlayan kı- sıtlamalara o sırada taraftardım, on aya yakın süredir tütün kullanmıyorum, yi- ne yasaklara taraftarım. Yani kişisel ko- numumun konuyla bir ilgisi yok. Yasağın gerekçesi kişinin sağlığını kendisine karşı korumak gibi çarpık bir engizisyon düşüncesi olamaz. Özgür bireye dayalı toplum, bireyi kendi ma- lı gibi görüp, kendisine karşı savuna- maz; bu gerçek, yalnız sigara konusu ile sınırlı değil. Aynı şekilde, toplum ai- leyi korumak bahanesiyle, evlilikleri de zorla devam ettiremez. Sigara yasağında dinsel motifler de rol oynayamaz. Kimileri bu yasağa gerekçe olarak tütün kullanmanın gü- nah olduğu ya da hiç değilse dinen pek makbul sayılmadığı savını ileri sürü- yorlar. Bunlar demokrasilerde geçerli olamaz. Demokrasilerde devlet, va- tandaşı günahtan korumakla yükümlü değildir. Hatta böyle bir davranış ya- saktır. Sigara yasağının bir tane geçerli gerekçesi vardır. O da toplu alanlarda bulunan kişilerin pasif içici konumuna düşürülmemeleridir. Yasağın gerçek gerekçesi bu olun- ca, şümulü de bununla sınırlı olmalıdır. Böyle olunca da, örneğin nargile- kafe denen mekânlardaki yasaklama- yı anlamak güçleşir. Öyle ya! Tütün kullanmayan bir kim- se nargile-kafeye neden gitsin ki? Tütün kullanmayan biri oraya git- meyeceğine göre, orada pasif içici durumuna düşerek zehirlenme olasılı- ğı ile karşı karşıya bulunan kimse ol- mayacaktır.Öyleyse, o mekân için bu yasağın gerekçesi kalmamıştır.. ge- rekçesi kalmayınca, meşruiyeti de yok demektir. Bu örnekten yola çıkarak, sigara ve tütün barları örnekleri oluşturarak ko- nuyu genişletmek mümkün. Görülüyor ki, salt yasakçılık için ya- sakçılık, haklı bir gerekçeden yola çı- karak getirilen bir kısıtlama ve yasağın o gerekçenin dışına çıkıldığı andan itibaren haklılığını ortadan kaldırmak- ta, yasağı baskıya ve zulme dönüştür- mektedir. CHP lideri Deniz Baykal, ‘Kürt açõlõmõ’ tartõşmalarõnõ değerlendirdi ‘Kürtçe seçmeli ders olmaz’ Akay Kavşağõ’ndaki altgeçitlerin kapatõlmasõ kararõnõ afişlerle duyurdu Gökçek faturayı ‘Çankaya’ya kesti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi, Akay Kavşağõ’ndaki altgeçitlerin kapatõlmasõ kararõnõ 300 pano ve 150 billboarda astõ- ğõ afişlerle duyurdu. Belediyenin billboardlardaki afişlerinde kav- şaktaki altgeçitlerin kapatõlacak olmasõndan Çankaya Belediyesi sorumlu tutuldu. Ankara 3. İdare Mahkeme- si’nin iptal kararõ sonrasõnda An- kara Anakent Belediye Mecli- si’nde alõnan kararla Akay Kav- şağõ, 31 Temmuz Cuma günü saat 24.00’ten itibaren taşõt trafi- ğine kapatõlacak. Anakent Bele- diye Başkanlõğõ’nca yerel mah- kemenin kararõnõn Danõştay’da temyiz edildiğini ve öncelikle mahkeme kararõnõn yürütmesi- nin durdurulmasõnõn istendiğini anõmsatan yetkililer, “Danış- tay’dan ya da başka bir mah- kemeden durdurma kararı çık- ması halinde Akay Kavşağı ka- patılmayabilir” dedi. Anakent Belediyesi, Akay Kavşağõ’nõn kapatõlmasõ kararõnõ 300 pano ve 150 bilboarda astõğõ afişlerle du- yurdu. Belediyenin afişlerinde karardan Çankaya Belediyesi so- rumlu tutularak, “Çankaya Be- lediyesi’nin açtığı dava sonucu 31 Temmuz’dan itibaren Akay altgeçitleri trafiğe kapatıla- caktır” denildi. TMMOB Şehir Plancõlarõ Oda- sõ Genel Başkanõ Hüseyin Tarık Şengül dün düzenlediği basõn toplantõsõnda, Akay Kavşağõ’nõn durumu konusunda bugüne kadar 4 mahkeme kararõ çõktõğõnõ, ancak Melih Gökçek’in bunlarõn hiç- birini uygulamadõğõnõ ifade etti. TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Kürt açı- lımı” hazõrlõklarõ konusundaki açõklamalarõyla ilgili olarak “İm- ralı’daki mahkûmu muhatap alacaksın. O 15 Ağustos’ta açık- lama yapacak diye, sen daha önce açıklama yapmak için ha- zırlık yapacaksın... Buradan bir şey çıkmaz” dedi. “Kürtçe seçmeli ders olsun” önerilerinin yaşama geçirilemeyeceğini kay- deden Baykal, “Amaç eğitime Kürtçeyi sokmak, anayasayı değiştirmek. İkisi de olmaz” gö- rüşünü dile getirdi. CHP lideri Baykal, bir grup ga- zeteciyle sohbet ederken İmra- lõ’dan 15 Ağustos’ta beklenen açõklama ve iktidarõn “Kürt açı- lımı” hazõrlõklarõ konusunda de- ğerlendirmeler yaptõ. Baykal’õn değerlendirmeleri ana başlõkla- rõyla şöyle: ‘Muhatap alamazsın’: İmra- lõ’daki mahkûmu muhatap ala- mazsõn. O, 15 Ağustos’ta açõk- lama yapacak, yol haritasõ açõk- layacak diye sen de hazõrlõk ya- pacaksõn... Niye? Bu olmaz, ka- bul edilemez. Onu muhatap alõp, daha önce davranõp bir açõklama yapmak zorunda değilsin... Bu- radan bir şey çõkmaz. Ne açõkla- yabilirler ki? Yapabilecekleri sõ- nõrlõ. Anayasal çerçeve belli. Amaç Kürtçeyi eğitime sok- mak: Amaç, eğitime Kürtçeyi sokmak, anayasayõ değiştirmek. İkisi de olmaz. Bunu kimse ya- pamaz. Kürtçe seçmeli ders ol- maz. İktidara yakõn yazarlar da bunun olmayacağõnõ yazõyor. Biz her zaman söylüyoruz, Kürtçe özel eğitim yapõlõr, özel televiz- yon yayõnõ yapõlõr. Çocukların geleceği: Esas olan çocuklardõr, çünkü çocuklar demek ülkenin geleceği demek- tir. Çözüm aranõrken Güneydo- ğu’daki çocuklarõn geleceği esas alõnmalõ. O çocuklarõn geleceğe umutla bakabilmesi için çok şey yapõlabilir. Bu tür önemli konu- larda, örneğin İngiltere’de bir lor- dun başkanlõğõnda komisyon ku- rulur, belirlenen konuda ayrõntõ- lõ bir çalõşma yapõlõr. Sonra bu dikkatle incelenir, hayata geçiri- lir. Bizde olduğu gibi rapor rafa kalkmaz. Böyle bir çalõşma bel- ki on yõllar sürer. Ama böyle bir çalõşma yapõlmalõdõr. Güneydoğu’ya pozitif ay- rımcılık: Güneydoğu Türki- ye’nin en büyük zenginliğidir. İn- san zenginliğidir, yetenek zen- ginliğidir. Oradaki insanlarõn çocuklarõnõ, oradaki gençleri bir an önce en kaliteli, en nitelikli eğitim imkâ- nõna kavuşturarak, gerekirse bu doğrultuda pozitif ayrõmcõlõk ya- parak, onlara ek fõrsatlar vererek en iddialõ okullarõ, kolejleri, eği- tim kurumlarõnõ orada kurarak, Anadolu liselerini orada kurarak ve çocuklarõ en bebekliklerin- den yakalayõp en yetenekleri ço- cuklarõ o okullara taşõyarak, ora- lardan da Türkiye’nin en iyi okullarõnda, dünyanõn en iyi okul- larõnda eğiterek bir iki kuşağõnõ Türkiye’nin o bölgeden çõkmõş ni- telikli insanlarõn Türkiye’nin yö- netiminde yer tutabileceği bir noktaya getirilmesini sağlamak bence o bölgeyi Türkiye’yle kay- naştõrmanõn en temel yaklaşõm- larõndan birisidir. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “İmralõ’daki mahkûmu muhatap alacaksõn. Sen ondan önce açõklama yapmak için hazõrlõk yapacaksõn... Buradan bir şey çõkmaz” dedi. Danõştay’dan terör olaylarõ mağduru yurttaşlarla ilgili önemli bir karar Köyü boşaltõlana tazminatANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay 10. Dai- resi, terör olaylarõ sonucu kö- yünü terk eden yurttaşlarõn za- rarõnõn, sadece köyün boşal- tõlmasõndan, köye dönüşün başladõğõ tarihe kadar geçen süreçle sõnõrlõ kalmak kay- dõyla ödenebileceğine hük- metti. İkâmet ettiği Elazõğ’õn Ko- vancõlar ilçesine bağlõ Yon- calõbayõr köyünden terör olay- larõ nedeniyle göç etmek zo- runda kalan bir yurttaş, “mal- varlığına ulaşamaması ve taşınır, taşınmaz malları- nın kullanılamaz hale gel- mesi” nedeniyle uğradõğõ za- rarõn tazmini istemiyle Elazõğ Valiliği’ne başvuruda bulun- du. Valilik Zarar Tespit Ko- misyonu, yurttaşa 1582 TL ödeme yapõlmasõna karar ver- di. Yerinde keşif yapan ko- misyon, “terör örgütünün baskını sonrasında köy hal- kının Ekim 1993’te köyü tamamen boşalttığını, Ni- san 1994 tarihi itibarıyla köye dönüşün başladığını, ancak bütün köy halkının dönmediğini” belirledi. Valilik, komisyon raporunu dayanak alarak, köyün boş kaldõğõ 1 yõllõk sürede dava- cõlarõn evinin doğal yõpranma dõşõnda herhangi bir zarar görmediği gerekçesiyle da- vacõya 1.582 TL ödenmesine karar verdi. Davacõ ise köye 1994 yõlõnda dönmediğini id- dia ederek kararõn iptali ve uğ- ranõldõğõ belirtilen zarar kar- şõlõğõ 46 bin TL maddi, 5 bin TL manevi tazminatõn öden- mesine karar verilmesi iste- miyle dava açtõ. Elazõğ İdare Mahkemesi, “davacının köye dönüş ta- rihinin araştırılması ve kö- yün boşaltılmasından köye döndüğü tarihe kadar geçen süreçte uğradığı zararın tes- piti ve tazmini gerekirken tüm köyhalkının 1 yıl sü- reyle mal varlığına ulaşa- madığı kabulünden hare- ketle davacının sadece 1 yıl- lık zararının ödenmesi yo- lundaki dava konusu iş- lemde hukuka uyarlık bu- lunmadığı” gerekçesiyle da- va konusu işlemin iptaline karar verdi. İdare Mahkeme- si, davacõnõn maddi tazminat istemini bu aşamada karşõ- lanma olanağõ bulunmadõğõ gerekçesiyle, manevi tazminat isteminin ise süre aşõmõ ne- deniyle reddetti. Elazõğ İdare Mahkemesi’nin bu kararõnõn temyiz edilmesi üzerine dos- ya Danõştay’a geldi. Temyiz istemini görüşen Danõştay 10. Dairesi, kara- rõnda, “Güvenlik kaygısına dayansa dahi, terör olayla- rı sonucu köyü terk edenle- rin malvarlıklarına ulaşa- maması nedeniyle uğradık- ları zararın, sadece köyün idarece veya köy halkı ta- rafından tamamen boşal- tılması halinde ve köyün boşaltılmasından köye dö- nüşün başladığı tarihe ka- dar geçen süreçle sınırlı ola- rak tazmininin mümkün olacağına” işaret etti. CHP PM üyesi Berhan Şimşek hükümetin basõna baskõsõnõ eleştirdi ‘Sultan Tayyip dönemi sansürü’ MEHMET EMİN BERBER MARMARİS - CHP PM üyesi, eski İstanbul millet- vekili ve sanatçõ Berhan Şimşek, Recep Tayyip Er- doğan başkanlõğõndaki AKP hükümetlerinin Türkiye’deki basõna, askeri darbe dönem- lerinden daha fazla sansür uyguladõğõnõ söyledi. Şim- şek, “Padişah 1. Abdülha- mit döneminde kaldırılan sansür, Sultan Tayyip dö- neminde yeniden başladı. Bu ülkede sansür, askeri darbe, faşizm dönemlerin- den daha fazla” diye ko- nuştu. CHP Marmaris ilçe örgütü tarafõndan önceki akşam ger- çekleştirilen konferansta ko- nuşan Şimşek, sözlerine Lo- zan Antlaşmasõ’nõ ve basõn- da sansürün kaldõrõlõşõnõ sim- geleyen 24 Temmuz tarihinin önemine değinerek başladõ. Etkinliği izleyen gazeteci- leri kutlayan Şimşek, “20. yüzyılın başında padişah 1. Abdülhamit’in kaldır- dığı sansür, şimdi Türki- ye’de yok diyebilir miyiz? En büyük sansür var. Pa- dişah 1. Abdülhamit döne- minde kaldırılan sansür Sultan Tayyip döneminde yeniden başladı. Bu ülkede sansür, 12 Mart, 12 Eylül gibi askeri darbe dönem- lerinden, faşizm dönemle- rinden daha fazla var. Sul- tan Tayyip, ‘Şu şu gazeteleri almayõn’ diyor, beğenme- diği gazetecileri, her yere almıyor, gazetecilere ba- ğırıyor. Kendi yazılı ve gör- sel medyasını oluşturuyor. Basın danışmanları gaze- tecileri tehdit ediyor. Ba- kın, Türkiye Radyo ve Tel- evizyonları’nın bile adı de- ğişti. ‘Tayyip Radyo Tel- evizyon’ oldu. Bu televiz- yonda varsa yoksa, kendi tarikatları, cemaatinden olanların vaazlarını dinli- yoruz. Her açtığımızda va- az dinliyoruz. TRT diye bir kurum kaldı mı?” diye sordu. Marmaris’te konferansta konuşan Şimşek, ‘Bu ülkede sansür, askeri darbe, faşizm dönemlerinden daha fazla” dedi. Berhan Şimşek Danõştay 10. Dairesi, kararõnda, “köyün boşaltõlmasõndan köye dönüşün başladõğõ tarihe kadar geçen süreçle sõnõrlõ olarak zararõn tazmininin mümkün olacağõna” işaret etti. ADANA Cenazede intikam sloganları ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - 17 Temmuz’da Hatay’õn Hassa ilçesinde gü- venlik güçleriyle girdikleri çatõşmada öldürülen PKK’li üç teröristin cenazesi Adana Adli Tõp Kurumu morgundan alõndõ. Cenazeler alõnõrken terör örgütü yandaşlarõ inti- kam yemini etti. Jandarma komandolarõnõn Hassa kõrsalõnda yaptõğõ ope- rasyonda öldürülen, PKK’nin Amanos Dağlarõ sorumlusu olduğu öne sürülen Yusuf Aydın, Cihan Demir ve Fa- tih Topbaş’õn cenazaleri top- rağa verilmek üzere Adli Tõp Kurumu morgundan aileleri tarafõndan alõndõ. Aralarõnda Mersin’in merkez Akdeniz İlçe Belediyesi Başkanõ Ah- met Fazıl Türk’ün de bu- lunduğu grup, “Dişe diş ka- na kan, seninleyiz Öcalan”, “İntikam, intikam”, “TC şaşırma bizi dağa taşırma”, “Gençlik Apo’nun fedaisi- dir” şeklinde Kürtçe ve Türk- çe sloganlar attõ. Zafer işare- ti yapan grup zõlgõt çekip, yeşil, sarõ ve kõrmõzõ renkli bezlere sarõlõ tabutlarõ am- bulansa taşõdõ. Demir ve Ay- dõn’õn cenazeleri Diyarba- kõr’a, Topbaş’õn cenazesi ise Siirt’e özel bir şirkete ait am- bulansla gönderildi. PKK le- hine sürekli slogan atan kitle olaysõz şekilde dağõldõ. Altgeçitlerin kapatılması kararı afişlerle duyuruldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear