Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn “Buna ister ‘Kürt sorunu’ deyin, is-
ter ‘Güneydoğu sorunu’ deyin, ister ‘Doğu so-
runu’ deyin, isterse yine son olarak adlan-
dırılan ‘Kürt açõlõmõ’ diyelim, ne dersek di-
yelim, bunun üzerinde bir çalışmayı baş-
lattık” yönündeki sözlerinin ardõndan dik-
katler, hükümetin halen üzerinde çalõşmakta
olduğu takvime çevrildi. Hükümetin Kürt
açõlõmõ için üç aşamalõ bir takvim öngördüğü
öğrenildi.
Ulaştõğõmõz bilgilere göre Milli Güvenlik
Kurulu’nda da görüşülüp değerlendirilen pla-
nõn ayrõntõlarõ şöyle:
- Kürt açõlõmõnda Bakanlar Kurulu kararõ ya-
põlacak düzenlemeler, üç aşamalõ planõn ilk
ayağõnõ oluşturacak. Bu kapsamõn içine üni-
versitelerde Kürt dili ve edebiyatõ bölümleri-
nin kurulmasõ, Kürdoloji enstitülerinin oluş-
turulmasõ, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da-
ki Türkçeleştirilmiş yer isimlerinin Kürtçe-
leştirilmesi giriyor. Bu çerçevede özellikle Di-
yarbakõr Dicle ve Mardin Artuklu üniversite-
lerinde Kürdoloji enstitüleri kurulup, dilin ge-
liştirilmesinin önünün açõlmasõ planlanõyor. Yi-
ne bu çerçevede Bakanlar Kurulu’nun bir di-
zi kararõ ile “Kürtçenin geliştirilmesi ve ya-
yılması” için önlemler alõnacak. Hükümetin
alacağõ kararlar çerçevesinde yapõlacak yö-
netmelik değişiklikleri ile isteyen vatandaşlarõn
çocuklarõna Kürtçe isim koymalarõnõn önün-
deki engeller kaldõrõlacak. “Q, W, X” harfle-
rinin kullanõmõ yine bu bağlamda yapõlacak dü-
zenlemelerle serbest bõrakõlacak.
Bu çerçevede çoğunluğu Güneydoğu’da
bulunan yerel televizyon kanallarõ ve radyo-
larõn Kürtçe yayõn saatleri üzerindeki sõnõr-
landõrmalar kaldõrõlacak. Halen yerel televiz-
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye, Irak ve ABD arasõndaki üçlü meka-
nizma toplantõsõ, salõ günü Ankara’da yapõ-
lacak. Türkiye adõna İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay’õn katõlacağõ toplantõ için bölgesel
Kürt yönetiminin temsilcisi Kerim Sinca-
ri’nin de Irak heyeti içinde Ankara’ya gel-
mesi bekleniyor. Yapõlacak görüşme son-
rasõnda, iki ülkenin güvenlik ve terörle mü-
cadeleye ilişkin atacağõ ortak adõmlar bir ba-
sõn toplantõsõ ile duyurulacak. Üçlü meka-
nizmanõn daha önceki görüşmeleri sonrasõnda
alõnan kararlar basõn toplantõsõ ile duyurul-
mamõştõ.
Toplantı içişleri bakanları
düzeyinde olacak
Edinilen bilgilere göre PKK ile mücade-
le kapsamõna oluşturulan üçlü mekanizma-
nõn içişleri bakanlarõ düzeyinde öngörülen
toplantõsõ 28 Temmuz’da Ankara’da İçişle-
ri Bakanõ Beşir Atalay’õn ev sahipliğinde
gerçekleştirilecek. Toplantõ için Irak geniş ka-
tõlõmlõ bir heyetle Ankara’da temsil edilecek.
Bir son dakika değişikliği olmamasõ duru-
munda, bölgesel Kürt yönetiminin eski İç-
işleri Bakanõ Sincari’nin de Irak heyeti için-
de yer alacak. Sincari adõ, Irak Başbakanõ Nu-
ri El Maliki’nin Ankara’ya Kasõm 2006’da
yaptõğõ ziyaret sõrasõnda da çokça gündeme
gelmişti. Mesud Barzani, Maliki’nin An-
kara’ya yapacağõ bu ziyarette, Irak heyeti
içinde “Kürt bölgesinden de temsilci” ol-
masõnõ istemiş ve yine Sincari’nin ismini ver-
mişti. Ancak o dönemde bu isteğe şiddetle
karşõ çõkan Ankara, Bağdat’a “Sincari ke-
sinlikle heyette yer alamaz. Türkiye, Ku-
zey Irak’taki Kürt yönetimini muhatap
kabul etmiyor” mesajõnõ içeren bir de no-
ta vermişti. Sonuçta, Ankara’nõn õsrarõ etkili
olmuş, Maliki heyet listesinden Sincari’nin
adõnõ çõkarmõştõ. Sincari daha sonra, hükü-
metin Iraklõ Kürtlere ilişkin yaklaşõmõnõ
değiştirmesi ile birlikte Bağdat’ta İçişleri Ba-
kanõ Beşir Atalay’õn başkanlõk ettiği heye-
tin karşõsõna, “resmi muhatap” olarak çõk-
tõ. Bunun yanõsõra 21 Ekim 2007’de yaşanan
Dağlõca baskõnõnõn ardõndan terör örgütünün
kaçõrdõğõ 8 askerin serbest bõrakõlmasõ sõra-
sõnda Sincari de devreye girmiş ve PKK’li-
lerin tek tek elini sõktõğõ fotoğraf basõna yan-
sõmõştõ.
Ankara’ya gelecek Irak heyetinde Sinca-
ri’nin yanõ sõra Ulusal Güvenlik Bakanõ Şir-
van el Vaili ile Dõşişleri Bakanlõğõ Müste-
şarõ Lebid Abbavi de yer alacak. Görüş-
melere Washington yönetimi adõna ise
ABD’nin Irak’taki sivil ve askeri yetkilile-
ri katõlacak.
Dõşişleri Bakanlõğõ’ndaki görüşme sonra-
sõnda; ortak güvenlik, terörle mücadele ko-
nusunda alõnan kararlar geniş katõlõmlõ bir ba-
sõn toplantõsõ ile duyurulacak. Basõn top-
lantõsõnõn Türk ve Iraklõ yetkililer yetkililer
tarafõndan düzenleneceği, ABD’li yetkilile-
rin ise salonda dinleyici olarak bulunacağõ
öğrenildi. Üçlü mekanizmanõn daha önceki
toplantõlarõ sonrasõnda basõn açõklamasõ ya-
põlmõyordu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Basından san-
sürün kaldırılışı ne yazık ki hükümet des-
teği ile iktidar yanlısı medyanın yaratıldı-
ğı ve yandaş medyanın hak, hukuk adına
bütün değerleri çiğnediği bir süreçte kut-
lanıyor” dedi.
Baykal, basõndan sansürün kaldõrõlõşõnõn
101. yõldönümü ve 2009 Basõn Özgürlüğü
ödülleri nedeniyle yaptõğõ açõklamada, şunla-
rõ kaydetti:
“101 yıl önce basından sansürün kaldırılışı
ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC)
düzenlediği 2009 Basın Özgürlüğü Ödül Tö-
reni ne yazık ki hükümet desteği ile iktidar
yanlısı medyanın yaratıldığı ve yandaş
medyanın hak, hukuk adına
bütün değerleri çiğnediği bir
süreçte kutlanıyor. Bu anlam-
lı günün, her zamankinden
daha büyük sorunlarla karşı
karşıya bulunan ülkemizin ve
medya dünyamızın temel so-
runlarının çözümüne katkıda
bulunmasını diliyorum. Bu
duygu ve düşüncelerle halkın
gerçekleri öğrenme ve bilgi
edinme hakkının sağlanma-
sında gösterdiği gazetecilik so-
rumluluğuyla, ülkemizde ifade
özgürlüğü hakkının temel hak
ve özgürlüklerin omurgası ol-
duğunu hatırlattığı için Basın
Özgürlüğü Ödülü’ne hak ka-
zanan gazeteci Nedim Şener
ile Türkiye’de insan haklarının
ve ifade özgürlüğünün benim-
senmesiyle, evrensel hukuk il-
kelerinin yaygınlaştırılmasın-
daki etkili ve saygın katkısı ne-
deniyle Basın Özgürlüğü Ödülü verilen
Rõza Türmen’i ve bu anlamlı ödüllendirmeyi
yapan TGC’nin saygın seçici kurul üyele-
rini içtenlikle kutluyorum.”
‘Yüz kızartıcı’
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanõ
Nazmi Bilgin, 101 yõlda gelinen noktanõn “yüz
kızartıcı” olduğuna vurgu yaparak özellikle
1980 sonrasõ değiştirilen medya yapõsõ ve te-
kelleşmenin, önce gazeteciyi patronun men-
faatleri doğrultusunda çalõşmaya mecbur et-
tiğini, bunu kabul etmeyenlerin işsiz kaldõğõ-
nõ söyledi. Bilgin, “101 sene önce sansürün
kaldırıldığı ama medyanın bugün patron-
ların ve siyasi iktidarın baskısı altında ol-
duğuna” vurgu yaptõ. Medyanõn, “siyasi ik-
tidardan yana olanlar ve olmayanlar” şek-
linde ikiye ayrõldõğõnõ da belirten Bilgin, “Bu
durumda da ülkeyi yönetenlerin iki yönlü
baskısı ortaya çıktı. Kendisinden yana
olanlar tek yönlü haber yazmak duru-
munda bırakıldı. Karşısında olanlar da
değişik yöntemlerle sindirilmeye çalışıldı”
görüşlerine yer verdi.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanõ
Atilla Sertel, iktidarõn kendi medyasõnõ ya-
ratma ve yaşatma çabasõnõn sansürü daha da
içselleştirdiğini vurguladõ. Halkõn haber alma
özgörlüğünün son yõllarda giderek kõsõtlandõ-
ğõna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, mesajõnda,
özgür ve tarafsõz basõnõn, demokratik, şeffaf
ve açõk toplum olmanõn en önemli şartlarõn-
dan biri olduğunu belirterek, günümüzde ba-
sõnõn sansür ve benzeri kõsõtlamalara maruz kal-
madan gerçekleri topluma aktarma, kamuoyu
oluşturma, denetleme, eleştirme ve sorgulama
görevlerini tam anlamõyla yerine getirebil-
mesinin, şüphesiz demokrasinin standartlarõ-
nõ yükselten temel unsurlardan olduğunu söy-
ledi.
‘Çalışmalarımıza devam edeceğiz’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da ya-
yõmladõğõ mesajda şunlarõ kaydetti:
“Toplumsal gelişmelere duyarlı ve sağlıklı
değerlendirmelerde bulunabilecek bir ka-
muoyu, ancak özgür ve sorum-
luluğunun bilincinde bir basın
sayesinde oluşabilir. Meslek
ahlak ve ilkelerine bağlı kalarak
halkımızı, doğru, zamanında
ve etkin bir biçimde bilgilen-
dirmek, gelişmelerden haberdar
etmek basınımızın temel gör-
evidir. Bu son derece hayati
olan toplumsal görevi, bütün
basın kuruluşlarımız sansüre
uğramadan, kısıtlanmadan, en-
gellenmeden yerine getirebil-
melidir. Zira demokrasimizin
yaşamasının ve gelişmesinin
vazgeçilmez bir gereği de bası-
nımızın özgür olmasıdır. Bası-
nımız ve basın mensuplarımızın
sorunlarına çözüm bulmak için,
hükümet olarak, basın kuru-
luşlarımızla işbirliği ve diyalog
halinde sürdürdüğümüz çalış-
malarımıza bundan sonra da
devam edeceğiz.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn ‘başlattõk’ dediği Kürt açõlõmõ için üç aşamalõ takvim
Açõlõm ‘eğitim’den başlõyor
yon ve radyolar günde 12 saatten fazla Kürt-
çe yayõn yapamõyorlar. Bu da yine Bakanlar
Kurulu’nun alacağõ kararlar çerçevesinde ya-
põlacak yönetmelik değişikliği ile sağlanacak.
- İkinci aşamada ise yasal değişikliklerle atõ-
lacak adõmlar bulunuyor. Bunun içinde de mi-
litanlarõn dağdan inmesine olanak tanõyacak dü-
zenlemeler yer alõyor. Hükümet, ilk adõmlarõ
attõktan sonra, TBMM’nin açõlmasõnõn ardõn-
dan Kürt açõlõmõna ilişkin bir dizi yasal dü-
zenlemeyi Meclis’in gündemine taşõyacak. Te-
rör örgütü militanlarõnõn dağdan indirilmesi,
yerel yönetimlerde hizmetlerin Kürtçe veril-
mesi, Kürtçenin okullarda “seçmeli dil der-
si” olarak yerleştirilmesi, Kürtlerin siyasal ola-
rak örgütlenmesinin önünün açõlmasõ gibi
konu başlõklarõ bu aşama içinde yer alõyor.
‘İhbar’ ve ‘pişmanlık’
koşulları kaldırılacak
Kürt açõlõmõnõn odak noktasõnõ Türk Ceza
Yasasõ’nõn (TCY) etkin pişmanlõğõ düzenleyen
221. maddesi oluşturacak. 221. madde, “Suç
işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nede-
niyle soruşturmaya başlanmadan ve örgü-
tün amacı doğrultusunda suç işlenmeden
önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgiler-
le örgütün dağılmasını sağlayan kurucu ve-
ya yöneticiler hakkında cezaya hükmo-
lunmaz” ve “Örgütün faaliyeti çerçeve-
sinde herhangi bir suçun işlenmesine iştirak
etmeden yakalanan örgüt üyesinin, piş-
manlık duyarak örgütün dağılmasını veya
mensuplarının yakalanmasını sağlamaya el-
verişli bilgi vermesi halinde, hakkında ce-
zaya hükmolunmaz” maddelerini kapsõyor.
Ancak teröristlerin teslim olmasõnõ hõzlandõr-
mak için uygulamaya konulmasõ öngörülen ye-
ni düzenlemede “ihbar” ve “pişmanlık” ko-
şullarõ kaldõrõlacak.
Bu iki aşama içinde süreç dikkatlice izle-
necek. Kürt açõlõmõnõn yanõt bulmasõ, örgütün
silah bõrakmasõ ve örgüt liderlerinin bir baş-
ka ülkeye gönderilmesi, militan kadrosunun
eve dönmesi konularõnda adõmlarõn atõlmasõ du-
rumunda, bu kez üçüncü aşama gündeme ge-
lecek. Bu aşama gelecek dönemde bazõ ana-
yasal değişiklikleri kapsayacak. Ancak bu aşa-
manõn terörün tamamen ortadan kalkmasõ, ay-
rõlõkçõ ve bölücü hareketlerin tamamen son bul-
masõndan sonra ele alõnacağõ belirtiliyor.
PKK’nin ise ilk aşamada “Kürt kimliğinin
tanınması ve Türkiyelilik üst kimliği çatı-
sı altında tüm kimliklerin anayasal güven-
ceye kavuşturulması” talebinin olduğu bili-
niyor.
Terörle mücadelede yoğun işbirliği
T Ü R K İ Y E , I R A K V E A B D T O P L A N T I S I 2 8 T E M M U Z ’ D A
28 Temmuz’da Ankara’da yapılacak toplantıya İçişleri Bakanı Atalay ev sahipliği yapacak
BASINDA SANSÜRÜN KALDIRILIŞININ 101. YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE SİYASİLER VE GAZETECİLER AÇIKLAMADA BULUNDU
‘Gelinen nokta yüz kızartıcı’
Allianoi soluk aldı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bergama’daki
antik Allianoi yerleşiminin üzerinin mille örtüldükten
sonra Yortanlõ Barajõ’nõn sularõ altõnda kalmasõnõ ön-
gören İzmir 2 Numaralõ Kültür ve Tabiat Varlõklarõ Ko-
ruma Bölge Kurulu’nun kararõnõn yürütmesi durdu-
ruldu.
Allianoi Girişim Grubu Dönem Sözcüsü Alime Mi-
tap, Danõştay 6. Dairesi’nin 23 Haziran 2009 tarih ve
2009/6810 esas sayõlõ kararõyla yürütmeyi durdurma
kararõ verdiğini belirterek “Allianoi için soluklandırıcı
bir kararla umutlarımız arttı. Koruma bölge ku-
rulunun kararının iptal istemini reddeden İzmir 4.
İdare Mahkemesi’nin kararının temyiz inceleme-
sini yapan Danıştay 6. Dairesi, davalı Kültür ve Tu-
rizm Bakanlığı’nın savunmasını dahi almadan
yürütmeyi durdurma kararı verdi” dedi.
AYŞE SAYIN
ANKARA - CHP,
Münevver Karabulut
cinayetini TBMM’ye
taşõyor. Karabulut’un
babasõ Süreyya Ka-
rabulut ile görüşen
CHP’li TBMM İnsan
Haklarõnõ İnceleme
Komisyonu Üyesi Ma-
lik Ecder Özdemir;
hükümetin, katilleri
bulmak yerine, aileyi
karalama kampanyasõ
yürüttüğünü belirterek,
Meclis’in yeni yasa-
ma yõlõnda konuyu ko-
misyon gündemine ge-
tireceğini bildirdi. Ba-
ba Karabulut, Özde-
mir’e Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn “ya
davulcuya ya zurna-
cıya” açõklamalarõyla
onurlarõnõ incittiğini
belirterek, “Başbakan
kızımın iffeti, namu-
suyla oynamayı bı-
raksın ve kızımın ka-
tilini bulsun” istemini
iletti.
CHP’li Özdemir, ön-
ceki gün telefonla gör-
üştüğü Süreyya Kara-
bulut’un “çaresizlik
içinde feryat ettiğini”
söyledi. Karabulut’un
kendisine, cinayetin
hemen arkasõndan as-
lõnda Cem Garipoğlu
ve babasõnõn yakalan-
dõğõnõ, ancak daha son-
ra serbest bõrakõldõğõnõ
söylediğini belirten Öz-
demir, hükümetin bu
işi örtme çabasõ içinde
olduğu inancõnõ taşõ-
dõğõnõ bildirdi. Özde-
mir’in verdiği bilgiye
göre görüşmede Kara-
bulut, Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn “ço-
cuğunu serbest bıra-
kırsan ya davulcuya
ya zurnacıya” sözüne
de tepki göstererek,
“Celalettin Cerrah’ın
ardından Başba-
kan’ın bu sözleri söy-
lemesi bizi çok renci-
de etti. Görevini ya-
pıp, katilleri bulması
gereken Başbakan’ın,
bizim onurumuzla,
haysiyetimizle oyna-
yarak, ‘ölümü hak et-
miş bir yaşamõ varmõş’
gibi yansıtmasını kı-
nıyorum. Çünkü be-
nim kızımın adli tıp
kurumundan bekâ-
ret raporu var. Bu-
nu bildikleri halde,
bilinçli biçimde hedef
saptırılıyor” görüşünü
iletti. Garipoğlu ailesi-
nin hükümete yakõn ol-
duğunu ileri süren Ka-
rabulut, o nedenle ka-
til veya katillerin bu-
lunmasõnõn geciktiği-
ni savundu. Karabu-
lut’un kendisine ayrõca
“16 yaşındaki oğlum,
eski Adalet Bakanı
Mehmet Ali Şahin’in
yanına gitti. Bakan,
Celalettin Cerrah’ı
aramış. Cerrah, ‘Bu
konu telefonda konu-
şulacak konu değil Sa-
yõn Bakanõm. Yüzyü-
ze konuşalõm demiş’..”
bilgisini aktardõğõnõ be-
lirten Özdemir, “Ka-
rabulut buna da tep-
ki gösteriyor. Çünkü
bir Adalet Bakanı’na
emniyet müdürü ne-
den telefonda bilgi
vermiyor, niye illa da
yüz yüze görüşmesi
gerekiyor. O nedenle
de tabii oğlu, bakanın
yanından çıkıp gel-
miş” diye konuştu. Sü-
reyya Karabulut’un, kõ-
zõnõn katillerinin “dev-
let tarafından korun-
duğu” görüşünü ken-
disine ilettiğini belirten
Özdemir, kendisinin
yeni yasama yõlõnda
konuyu TBMM İnsan
Haklarõnõ İnceleme
Komisyonu gündemi-
ne taşõyacağõnõ söyledi.
Komisyonda bu ko-
nuyla ilgili bir “alt ko-
misyon” kurulup, id-
dialarõn incelenmesi ta-
lebinde bulunacağõnõ
kaydetti.
Karabulut
cinayeti
Meclis’te
CHP’Lİ ÖZDEMİR BABASI İLE GÖRÜŞTÜ
Sıcaklık daha da artacak
ANKARA (ANKA) - Sõcaklõklar
Türkiye’nin güney ve batõ kesimlerinde 3 ila
5 derece artarken, yağõşlarõn Karadeniz ve
Doğu Anadolu kuvvetli olmasõ bekleniyor.
Sõcaklõk, özellikle Ege ve Akdeniz kõyõlarõ
başta olmak üzere Türkiye’nin güney ve batõ
bölgelerinde birkaç derece daha artacak.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel
Müdürlüğü’nden elde edilen bilgilere göre,
bugün Türkiye’de doğu bölgelerinde sağanak
ve gök gürültülü sağanak şeklinde görülecek
olan yağõşlarõn; Trabzon, Rize, Artvin,
Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrõ ve Iğdõr
çevrelerinde kuvvetli olmasõ bekleniyor.
Kozan’da deprem korku yarattı
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Adana’nõn Kozan ilçesinde dün sabah
saatlerinde meydana gelen 4.5
büyüklüğündeki deprem ve ardõndan gelen
2.9 ve 3.1 şiddtetindeki sarsõntõlar korku
yarattõ. Adana ve ilçelerinde de hissedilen
deprem saat 08.48’de meydana geldi.
Adana’ya yakõn bazõ ilçelerde de etkili olan
ilk depremin 4.5 şiddetinde olduğu saptandõ.
Can ve mal kaybõnõn olmadõğõ belirtilen
depremin ardõndan gelen 2.9 ve 3.1
şiddetindeki depremler ise özellikle
Kozan’da büyük korku yarattõ. Bayõndõrlõk
ve İskân Bakanlõğõ Afet İşleri Genel
Müdürlüğü Deprem Araştõrma Dairesi
Başkanlõğõ Sismoloji Şube Müdürlüğü
verilerine göre, merkez üssü Kozan olan
deprem, yer kabuğunun 3.9 kilometre altõnda
gerçekleşti.
PKK ile
mücadele
kapsamõna
oluşturulan üçlü
mekanizmanõn
içişleri bakanlarõ
düzeyinde
öngörülen
toplantõsõ 28
Temmuz’da
Ankara’da İçişleri
Bakanõ Beşir
Atalay’õn ev
sahipliğinde
gerçekleştirilecek.
Toplantõ için Irak
geniş katõlõmlõ bir
heyetle Ankara’da
temsil edilecek.