28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanõ De- niz Baykal, “TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın yeniden aday gösterilmesi durumunda bun- dan memnuniyet duyacakla- rını” bildirdi. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda TBMM başkanõ adayõnõn uzlaşma ile belirlen- mesinin önemini vurguladõ. Top- tan’õn böyle bir uzlaşma süreci sonunda seçildiğini anõmsatan Baykal, “Bu seçimin de aynı şe- kilde partiler arasında temas, uzlaşma ve uyum içinde ger- çekleşmesi pek çok açıdan ya- rarlıdır. Hem makamın nite- liğiyle bağdaşan yaklaşım bu- dur hem de şu sırada Türki- ye’de yaşanmakta olan geri- limlerin, sürtüşmelerin ve ça- tışmaların ortadan kaldırıl- ması bakımından böylesi önemli bir noktaya gelecek olan kişinin bütün partiler arasında bir anlayış birliği ile getirilmesi konusunda iyi ni- yetli bir gayret gösterilmesi ya- rarlıdır. Maalesef şu ana ka- dar bu konuya yönelik iktidar yaklaşımı, konunun parti içi bir mesele olduğu AKP’nin kendi içinde yapacağı çalış- malarla, temaslarla, Başba- kan’ın uygun göreceği açıkla- mayı ifade etmesi ile sonuç- landırılmasının doğru olacağı anlayışı yürürlüğe konulmuş- tur. Seçilecek olan AKP’nin grup başkanvekili değildir, TBMM Başkanı’dır” açõkla- masõnõ yaptõ. AKP’nin konuya “kendi iç meselesi gibi yaklaştığını” vur- gulayan Baykal, şu görüşleri di- le getirdi: “Köksal Toptan’a yönelik olarak zaman zaman bizim de şikâyetlerimiz oldu. Ancak, kendisinin iyi niyetle Meclis Başkanlığı gerçekleş- tirme gayreti içinde olduğun- dan kuşku duymadık. Kabul edilebilir, uygun bir Meclis Başkanlığı dönemini geride bıraktığımız dönemi yaşamı- şızdır. AKP’nin daha militan, daha partizan, daha Başba- kan’ın sözünden çıkmayacak, Başbakan’ın vesayet anlayışı- na ayak uyduracak birisini getirme arayışı içine girmesi, demokrasimiz bakımından üzüntü verici olur. CHP’li milletvekilleri olarak eğer Top- tan aday olursa, bu konuda, diğer partilerin de bir uzlaşma anlayışı sergilemesi sağlanır ise ve AKP Sayın Toptan’ın Mec- lis Başkanlığı’na destek verme yaklaşımı içinde olursa, bun- dan büyük memnuniyet du- yarız. Bu sürece katkı yaparız. Eğer AKP bunu bir parti içi mesele gibi anlayıp, kendi si- yasi kriterlerini, AKP kriter- lerini, Erdoğan kriterlerini Meclis Başkanlığı seçimine dayatmaya yönelecek olursa elbette biz de bu konuda diğer partilerle istişare ederek bir CHP’li arkadaşımızı aday ola- rak önermeyi düşünürüz. Bir dayatma sürecine katkı ver- meyiz, alet olmayız.” Baykal, “CHP’nin desteğinin Toptan’ın aleyhine olacağı de- ğerlendirmesi” anõmsatõlarak yöneltilen bir soruya “Biz dü- şüncelerimizi bir içtenlikle, görev duygusuyla, sorumluluk duygusuyla ifade ediyoruz. Takdir onlarındır” yanõtõnõ verdi. Türkiye’de, laik demokratik, sosyal, hukuk devletini, şeriatçı totaliter, bas- kıcı iane rejimine çevirmek isteyenle- rin ilk yapacakları şey, önce devletin tüm kurumlarını çürütmek, karala- mak, kamuoyu önünde yıpratmak ve nihayet dengeleri bozmak, kuvvetler ayrılığının var kalan bölümünü de devletin erkini kanuna karşı hile yön- temiyle kullanarak ortadan kaldır- maktır. Yedi yıldır yürüttükleri ve Anayasa Mahkemesi’nin laiklik karşıtı faaliyet- lerin odağı olduğu yönündeki kararıyla tescil edilmiş olan sivil darbe ile AKP amacına ulaşmak üzeredir. HSYK’nin son toplantısına bakın! Bütün bu öğeleri teker teker görme- niz mümkündür. Tıpkı Silahlı Kuvvetler’e yapıldığı gibi, yargı da önce kamuoyu önünde karalanmak, yıpratılmak istenmekte- dir. Bunun için kullanılan yöntem, rezil yalanlar, alçakça iftiralardır. Bunlar aklın alamayacağı derecede abes olabilir. Bunları gerçekleştirmek amacıyla arkadan vuran kalleş silahşorlar örneği çanak yalayıcılar kullanılabilmekte- dir... Bu çanak yalayıcılar, “malt viski- ılımlı İslam sentezinin Sıraselviler kah- ramanı”, ya ülkücüyken sarışın güzel kadının danışmanlığını yaptığı sırada “benim için devlet için kurşun yiyen de kurşun atan da kutsaldır” sloganını bu- lacak kadar taşkınken sonradan din- ci iktidara mayna edip, derin devlete karşı demokrasi hamisi pozunu takı- nanlar arasından seçilebilirler.. Bu kadar gözü dönmüş bir iktidar, arkasına tarikatların ve İtilaf Devletle- ri’nin desteğini alıp da ahmaklık, ha- yâsızlık ve utanmazlıkta sınır tanı- maz çanak yalayıcılarını seferber ede- rek yargıyı ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu karalamaya koyu- labilir. Örneğin biri yargıçlık mesleğinin gittikçe Alevilerin sultasına girdiğini ile- ri sürebilir, bir öteki de Alevilerin azın- lık oldukları için asla demokratik yol- dan iktidara gelemeyeceklerini söy- leyebilir. Sonra yandaş gazetelerde HSYK’nin Ergenekon davasına bakan savcıların ve yargıçların yerlerini de- ğiştirmek istediği haberini sızdırırsınız. Böylece kurmacaya dayalı bir izle- nim yaratırsınız. Görüntü şudur: Ergenekon davasında demokrasi düşmanı darbeciler yargılanmakta- dırlar. Aleviler, genel nüfusa oranları dolayısıyla hiçbir zaman seçimle ikti- dara gelemezler, dolayısıyla darbeci- dirler, bu darbeciler ayrıca yargı me- kanizmasını ele geçirmişlerdir (“kişiyi nasıl bilirsin; kendim gibi” misali bir zih- niyet) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Ku- rulu’nun seçilmiş yargıç üyeleri, Er- genekon savcılarını ve yargıçlarını yani darbeyi yargılayanları tasfiye et- mek isteyen, bağımsız ve tarafsız yargıya karşı kişilerdir. Bu yalanlara inanırsanız, son olay- larda demokrasiden yana olanlar, yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sa- vunmak isteyen AKP’nin yanını tut- malıdırlar diye düşünebilirsiniz. AKP, Çankaya’dan sonra üniversi- te, basın ve TSK gibi yargıyı da de- netimine almak istemektedir. Bunun için her türlü kanuna karşı hileye ve ya- lana başvurulmaktadır. Önümüzdeki dönemde totaliter, şeriatçı, tek adam iktidarının önünü iyice açmak için, bu nitelikleri uygun rejimin altyapısını oluşturacak bir anayasanın hazırlan- masına da geçilecek, bu yapılırken de yine sahte demokrasi nutukları atıla- cak, çanak yalayıcılara gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalar yaptırıla- caktır. Yeni anayasanın amaçlarından bi- ri de yargıyı tümüyle AKP doğrultu- suna sokmak olacaktır. Bunun için hâ- kim ve savcıların işe alınmaları, tayin ve terfileri disiplin cezalarını denetle- yecek olan HSYK’nin nihai tahlilde, AKP çoğunluğunun denetimine gir- mesini sağlayacak şekilde, bunları güya TBMM’ye seçtirmek olacaktır. Yeni yalanlar, yeni düzenlemeler, ye- ni aldatmacalar yoldalar, elleri kula- ğında, çok fazla beklemenize gerek yok. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER asirmen@cumhuriyet.com.tr DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Siyaset Vesayetinde Yargı ve Yalanlar - 3 Baykal, TBMM Başkanõ seçimi için uzlaşma istedi, ‘Dayatma olursa aday çõkartõrõz’ dedi ‘Toptan’õ destekleriz’Meclis Başkanlõğõ seçiminin partiler arasõnda bir anlayõş birliği ile yapõlmasõnõ isteyen Deniz Baykal, AKP’nin Erdoğan’õn vesayet anlayõşõna ayak uyduracak birisini getirme arayõşõna girmemesini istedi. Baykal, ‘‘CHP’li milletvekilleri olarak eğer Köksal Toptan aday olursa, bu konuda, diğer partilerin de bir uzlaşma anlayõşõ sergilemesi sağlanõr ise ve AKP sayõn Toptan’õn Meclis Başkanlõğõ’na destek verme yaklaşõmõ içinde olursa, bundan büyük memnuniyet duyarõz’’ dedi. Alevilerden Emre Aköz’e davaAMASYA (Cumhuriyet) - Alevi Bek- taşi Federasyonu (ABF) Başkanõ Ali Balkız, geçen günlerde bir yazõsõnda Al- evileri hedef gösteren Sabah gazetesi ya- zarõ Emre Aköz hakkõnda dava açacak- larõnõ açõkladõ. Aköz, 23 Temmuz’da Sabah gazete- sindeki yazõsõnda Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) yaşanan son krizde Alevilerin parmağõnõn olduğunu ima etti. Aköz, HSYK’de üyelerin yüzde 50’si- ni Alevilerin oluşturduğunu, tõkanõklõğõn bundan kaynaklandõğõnõ ileri sürdü. Aköz’ün iddialarõna tepki gösteren Balkõz, “Ne yaparsak yapalım; Muaviye soy- lulara yaranamıyoruz. Emre Aköz ben- zeri aklı mı kıt, kalemi mi kirli, zihniyeti mi bozuk, vicdanını mı kiralamış belli olmayan bir Yezit çıkıp, bu çağda bu so- ruları sorabiliyor” dedi. Aköz’ü ayrõm- cõlõk yapmakla suçlayan Balkõz, şu soru- larõ yöneltti: “Nüfusun yüzde 15’i kas- tettiğiniz o mezhebe mensup ise eğer; 81 validen, bin kaymakamdan, onca müs- teşardan, generalden, emniyet müdü- ründen, müfettişten, kendi gazetesin- deki köşe yazarlarından, muhabirler- den, hatta çaycılardan kaçı Alevidir aca- ba? Sabah gazetesi yöneticileri, bu ada- mı o köşede tutacak mısınız? Siz, laik, demokrat, vicdan sahibi, sağduyu sahibi, toplumumuzun bir ve bütün olduğunu savunan, farklılıklarımızı zenginliği- miz olarak değerlendiren gönlü geniş, engin yurttaşlar; Emre Aköz ve ben- zerlerini okumaya, yazdığı gazeteyi sa- tın almaya devam edecek misiniz?” Balkõz, Aköz hakkõnda yasal yollara baş- vuracaklarõnõ açõkladõ. Pir Sultan Abdal Derneği Başkanõ Fev- zi Gümüş de, Türkiye’de her alanda Alevilere ayrõmcõlõk olduğunu ve AKP ik- tidarõnõn bunu devlet politikasõ haline getirdiğini belirtti. Alevileri yüksek yargõ içinde örgütlenmekle suçlayan Sabah gazetesi yazarõna tepki yağõyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear