Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
yaptırımın, her sözün başında evvel Allah çeken bir
partinin sadık hizmetkârlarından (konuşmalarda,
yazı ve haberlerde adı) Zahit Bey; eski RTÜK baş-
kanı, demek ki... ismindeki anlama sadık kalmamış.
Örneğin resmi belge tahrifatı gibi dinen, hukuken
suç sayılan davranışlardan “sakınıp... dinin yasak et-
tiği buyrukları yerine getirmemiş.”
Almanya’ya girişini yasaklayan, üstelik “ülkeye gi-
rişi sakıncalı” yazılı belgede tahrifat yaparak -kimi hu-
kukçulara göre- “cezayı gerektiren suç” işlemiş ama
hâlâ…
Bay Başbakan tarafından kabul ediliyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın istifa çağ-
rılarıyla alay edebiliyor.
Hâlâ RTÜK gibi TV yayınlarını ahlak yönünden de-
netlemekle görevli bir kurumda üye olarak kalabi-
liyor.
Kamuoyuna, yasalara, ahlak kurallarına aykırı
bu davranışları, ismin içeriğindeki anlam bir yana;
ak, temiz adam anlamına gelen soyadı Ak-man’a ya-
kışıyor mu?
Zahit Bey’e de, onu himayesi altına alan Bay Baş-
bakan’a da yakışıyor.
Gerçeği kanıtladıkları için:
Ahlak satan, ama sosyal, siyasal ahlaksızlıklara göz
yuman bir siyasal düzende bu türden davranışlar ah-
de vefa gibi olan biten olaylara oturmayan söy-
lemlerle kapatılmaya çalışılıyor.
Ahlak diye diye ahlaksızlığın daniskasına göz yu-
man… köşeyi dön de nasıl dönersen dön, yeter ki
kitabına uydur diyen siyaset erbabının yönetimler-
de olduğu ülkede… kimi gazeteler hâlâ...
…Zahit Akman’ın Alman belgesinde yaptığı tah-
rifatla hem Türk yargısını, hem de bu konularda du-
yarlı kamuoyunu aldattığını kanıtlayan gerçek bel-
geleri yayımlıyor ve… Zahit Akman’ın pes deyip
RTÜK üyeliğinden de çekileceğini sanıyorlar.
Daha çok beklerler.
Zahit Akman o denli değerli, kimi “özel” bilgileri
taşıdığı için korunması zorunlu olan kişidir ki… RTE;
partinin gözdelerinden, Çankaya’daki AKP’linin
“ağabeyi” Bülent Arınç’a bile ters düşmeyi göze al-
dı.
Arınç, istifasını istedi Akman’ın. RTE, istifa Ak-
man’ın kendi bileceği iştir demeye getirdi, “O ken-
dini nasıl savunacağını bilir” dedi. Ne zaman, nere-
de?
Arınç’ın, Akman’ı istifaya davet ettiğini içeren ha-
bere gazeteler tam destek verdiği zaman ve… Arınç
yanı başında otururken…
Manisa’da dağıtılan kudret macunlarını havada ka-
pan, söylemleriyle yakıp yıkan Arınç ise… sustu kal-
dı.
Siyasette ahlak kavramı bu yolda ilerlerken… yan-
daş, yalaka, dinci medyada ve TV’lerdeki Feto’nun
aylıklı ağızları… askere sivil yargı yolunu açan ya-
sayı anayasaya aykırı bularak Anayasa Mahkeme-
si’ne başvuran CHP’ye… yalanlarla, iftiralarla sal-
dırıyorlar.
Malum madde değişikliğini sağlayan AKP öner-
gesinde CHP’li milletvekillerinin de imzası olduğu-
nu yazıp söylüyor, yalan üretiyorlar.
Söz konusu medya ahlak satan ama ahlaksızlığı
kurallaştıran bu devrin medyası.
Ülkeyi el altından yöneten malum cemaatin
adamları, hukuksal gerçeklere karşın baş koyduk-
ları yalandan bir adım geri atmıyorlar.
Yasanın anayasaya uygun olduğunu baş tacı edi-
yorlar ama…
Örneğin sözüne inanılır değerli hukukçuların
AKP’nin bir gece yarısı tezgâhladığı yasanın ana-
yasaya aykırı olduğunu ifade eden açıklamaları kü-
çümsüyor, haberlerini küçültüyorlar.
Son olarak Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, as-
kere sivil yargı yolunu açan yasanın “anayasaya ay-
kırı olmadığını kimsenin söyleyemeyeceğini” açıkladı.
Yalaka, yandaş, dinci medyada Gerçeker habe-
ri alt sıralarda.
AKP’de sadece Akman’lar göze çarpmıyor.
Başka türden örnekler iktidarın başka yüzünü ser-
gileyecek nitelik ve içerikte.
Örneğin… ulusal eğitime düzeltilmesi zor içerik ka-
zandıran… çocukları devlet denetiminin güçlü olduğu
okullardan tarikat ve cemaat okullarına kaydırma-
ya çalışmakla ünlenen eski M.E. Bakanı Hüseyin Çe-
lik, TBMM Başkanı olmak istiyor.
İktidarın anayasaya aykırı girişimlerini onaylayan
anayasa profesörü Burhan Kuzu başkanlığa he-
vesli… veya kirli sakallı Salih Kapusuz… TBMM
Başkanlığı’na kapılanmak istiyor.
TBMM Başkanlığı’na yeni adaylar çıktıkça Kök-
sal Toptan’ın değeri bir kez daha anlaşılıyor.
Anlaşılıyor anlaşılmasına da söz konusu konuda
son söz RTE’nin olunca… mantık, sağduyu durak-
sıyor.
İstanbul Y 30
Edirne B 33
Kocaeli Y 28
Çanakkale B 32
İzmir B 32
Manisa B 34
Aydın B 36
Denizli B 31
Zonguldak Y 23
Sinop Y 26
Samsun Y 27
Trabzon Y 25
Giresun Y 24
Ankara Y 26
Eskişehir Y 25
Konya Y 26
Sıvas Y 22
Antalya B 35
Adana PB 34
Mersin PB 33
Diyarbakır PB 34
Şanlıurfa PB 35
Mardin PB 32
Siirt PB 34
Hakkâri B 25
Van B 28
Kars Y 26
Oslo PB 20
Helsinki PB 18
Stockholm PB 22
Londra Y 22
Amsterdam PB 23
Brüksel Y 24
Paris PB 24
Bonn PB 29
Münih Y 24
Berlin Y 27
Budapeşte PB 34
Madrid PB 34
Viyana PB 31
Belgrad B 32
Sofya B 29
Roma B 27
Atina A 31
Zürih Y 30
Moskova Y 29
Aşkabat B 36
Astana Y 22
Taşkent B 38
Bakû B 28
Bişkek B 31
Tiflis A 38
Kahire B 32
Şam B 30
Ülkemizin kuzey ve iç
kesimleri parçalı ve çok
bulutlu Marmara’nın
doğusu, İç Anadolu,
Karadeniz, Doğu Ana-
dolu’nun kuzey ve ba-
tısı ile Afyon Maraş çev-
releri gökgürültülü sa-
ğanak yağmurlu diğer
yerler bulutlu geçecek.
Hava sıcaklığı doğu
bölgelerde 3 ila 5 de-
rece azalacak.
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE
8 HABERLERİN DEVAMI
Onları en az benim kadar tanırsınız...
Kahramanmaraş’tan, Çorum’dan,
77’nin 1 Mayısı’ndan, kanlı pazarlar-
dan, Gazi Mahallesi’nden, 93’ün 2
Temmuzu’ndan Sıvas’tan...
Birbirlerine benzerler!
Sinsice tuzak kurarlar kimi zaman,
kimi zaman göz göre göre.
Ellerinde silah, muşta, bıçak, pala,
kılıç, balta vardır.
Yakıp yıkarlar, öldürürler!
Kimse tutamaz onları, üstelik ko-
runurlar!
Ben onları çok eskilerden tanırım...
Bahçelievler katliamından, Kemal
Türkler cinayetinden, Doğan Öz’ün
katledilişinden!
16 Mart 1978’de İstanbul Üniver-
sitesi’ne yapılan kanlı baskından, Da-
nıştay saldırısından, Cumhuriyet’e
atılan bombalardan.
Susurluk’tan, Ergenekon’dan...
Malatya’da otobüs durağında bek-
leyen üniversite öğrencisinin, “oruç
tutmuyorsun” deyip üzerine çullan-
dıkları günden...
Ve delik deşik ederek öldürmele-
rinden.
Malatya Zirve Yayınevi katliamın-
dan, Hrant Dink ve rahip
Santoro cinayetinden.
Onları Topkapı Sarayı’nın
önünde gördüm yine...
Toplu namaz kılıp saldırı-
ya geçmişlerdi.
Neymiş efendim?
Milli refleks!
Barbarlığın, saldırganlığın adı hep
“milli refleks” olmuştur.
Adam boğazlayıp kesmek, bom-
balamak!
“Aziz Nesin, bizi tahrik etti” deyip
onlarca insanı diri diri yakmak!
Hepsi ama hepsi ya milli refleks ya
da dini reflekstir onlar için...
Hrant Dink öldürüldüğü zaman da
aynı tepki içindeydi tetikçiler.
Milliyetçi duyguları kabarmış ve
Hrant’ı öldürmüşlerdi.
Bu saldırılar ister kanlı, ister kan-
sız olsun, hep aynı nedenle yapılı-
yordu:
“Milliyetçi tepki!”
O dinci gazete çok iyi düzenliyordu
bu eylemleri...
Yıllar önce Gümüşhane Barosu
Başkanı Ali Günday’ı hedef göster-
mişti dinci gazete.
Adana’nın Osmaniye ilçesinden
kalkıp Gümüşhane’ye giden yobaz,
Günday’ı bürosunda öldürmemiş miy-
di?
Katil, bir süre cezaevinde yattı ve af-
tan yararlanıp çıktı.
Şimdi kim bilir nerelerde?
Günlerdir “askeri vesayet” tartış-
ması sürüyor, bu arada her kafadan
ses çıkıyor...
Giderek artan tarikatçı yapılanma...
AKP iktidarı yobazları koruyup
kolluyor, bu ülkenin aydınlık, laik, de-
mokrat insanlarını “darbeci” diye
suçluyor!
68 kuşağının simge adlarından de-
nizci Teğmen Sarp Kuray kaç aydır
içeride, daha ne kadar kalacak bilen
var mı?
Suçu nedir Sarp’ın?
Yoksa tek başına darbe ya-
pıp devleti yıkmak mı?
Nasıl bir hukuk sistemi-
dir, nasıl bir demokrasidir
bu, biri anlatsın bana!
60 yaşında cezaevine giren
eski bir devrimci!
12 Mart ve 12 Eylül ezip
geçmişti genç subayları da...
Söyle ey sevgili okur, ben hüzün-
lenmeyeyim de ne yapayım; bir akıl
verin!
Biz ne sözde Atatürkçüler(!) gör-
dük...
En baba Atatürkçü(!) paşa, Evren
Paşa!
Paşaların paşası bakın ne demiş:
“Deniz Baykal niye 27 Mayıs’ı gör-
müyor da 12 Eylül 1980’i görüyor...”
Ve eklemiş:
“Bir mermiye bakar o iş. Mahke-
meye çıkacağıma kafama kurşun sı-
karım!”
Yiğidim benim, aslanım!
Türkiye hukukla yüzleşmeli!
Demokrasiyle, özgürlüklerle, Cum-
huriyetle, laiklikle!
Ne demektir milliyetçilik duygusu?
Sanattan, kültürden yoksun bir top-
lum nereye kadar gider?
Kör milliyetçiliğe teslim olmuş bir
toplum.
Tarikat şeyhlerinin egemenliği...
Yobaz takım... Dinci faşizm...
Açın gözlerinizi biraz.
Bağnazlıktan kurtulun...
Müziğin, edebiyatın, tiyatronun, si-
nemanın değerlerini bilin!
İdil Biret konserinde afişleri ya-
kanlar, Madımak’ta onlarca aydınımızı,
yazarımızı, ozanımızı, şairimizi, gen-
cimizi yakmadılar mı?
Hüzünlü öyküler vardır...
Zor yazılan, tutkunun yüceliğinde yi-
tip giden.
Ağıtlar vardır, ölümler!
Hrant’ı, Uğur Mumcu’yu, Kışlalı’yı
öldürürlerken de onları gördüm ben...
Tanırım ben onları eski günlerden...
Komünizmle Mücadele Dernekle-
ri’nden... Bafa Gölü’nde, Söke Ova-
sı’nda ağalara tetikçilik yaptıkları gün-
lerden.
Tanırım!
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Milli Refleks(!)..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Ergenekon davasõna bakan yargõ mensuplarõna yönelik tartõşmalarõn etkili olduğu savunuluyor
HSYKkararnameyiçõkaramadõANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Ku-
rulu’nun (HSYK) atama, terfi ve
yer değiştirmeleri kapsayan “yaz dö-
nemi kararnamesi” bir türlü çõkarõ-
lamõyor. Kararnamenin, kamuoyun-
da tartõşma yaratan Ergenekon so-
ruşturmasõ ve davasõnda görevli sav-
cõ ile yargõçlarõn başka bir yere ata-
nõp atanmayacağõ üzerinde uzlaşma
sağlanamamasõ nedeniyle geciktiği di-
le getiriliyor.
HSYK’nin normalde haziran ayõn-
da çõkarõlmasõ beklenen kararname-
si henüz çõkarõlamadõ. Adalet Baka-
nõ Sadullah Ergin’in başkanlõğõnõ
yaptõğõ Adalet Bakanlõğõ Müsteşarõ
Ahmet Kahraman, Yargõtay’dan
Kadir Özbek, Ali Suat Ertosun,
Musa Tekin, Danõştay’dan Suna
Türkoğlu ve Orhan Cem Erbük’ten
oluşan HSYK, son günlerde yaptõğõ
toplantõlardan bir sonuç alamadõ.
Yaklaşõk 1500 savcõ ve yargõcõn ata-
ma, terfi ve görev yerinin değişmesi
bekleniyor. HSYK’nin yaz dönemi
kararnamesini çõkaramamasõnda ka-
muoyunda tartõşma yaratan Ergene-
kon soruşturmasõ ve davasõna bakan
yargõ mensuplarõna yönelik tartõş-
malarõn etkili olduğu savunuluyor. Er-
genekon soruşturmasõnõ savcõlar Ze-
keriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel,
Nihat Taşkın, Ercan Şafak, Murat
Yönder, Fikret Seçen ve Kasım İli-
moğlu yürütüyor. Yargõlamalarõ
gerçekleştiren 13. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nin Başkanlõğõnõ Köksal Şen-
gün yapõyor. Sedat Sami Haşıloğlu
ile Hasan Hüzeyin Özese de mah-
kemenin diğer üyelerini oluşturu-
yor. Tartõşmalarõn Ergenekon soruş-
turmasõnõ yürüten savcõlar ile yargõçlar
üzerinde düğümlendiği belirtiliyor.
HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un
Ergenekon savcõlarõ ile hâkimlerinin
görev yerlerinin değiştirilmesi için
önerge verdiği, ancak uzlaşma sağ-
lanamamasõ nedeniyle kararnamenin
çõkarõlamadõğõ dile getiriliyor. Erto-
sun’un önerisine bakan Ergin’in de
karşõ çõktõğõ ifade ediliyor.
HSYK Başkanvekili Kadir Öz-
bek, toplantõ sonrasõ yaptõğõ açõkla-
mada, “Çalışmaların henüz sonuç-
lanmadığını bugün de devam edi-
leceğini” kaydetti. Bu arada toplan-
tõya katõlan Ergin, “AB Adalet ve
İçişleri Bakanları Gayriresmi
Toplantısı” için İsveç’e gitti.
İstanbul Haber Servisi - Tür-
kiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)
2009 Türkiye Basõn Özgürlüğü
Ödülü’ne Hrant Dink cinayetine
ilişkin haberleri ve kitabõ nede-
niyle Milliyet gazetesi muhabiri
Nedim Şener ile insan haklarõ ve
ifade özgürlüğünün yaygõnlaştõ-
rõlmasõna yönelik çalõşmalarõ ne-
deniyle eski AİHM yargõcõ Rıza
Türmen değer görüldü.
Ödüller, Dünya Basõn Özgür-
lüğü günü olan 24 Temmuz’da sa-
at 19.30’da Dolmabahçe Sarayõ
Hasbahçe’de düzenlenecek et-
kinlikle sahiplerine verilecek. Na-
il Güreli, Fikret İlkiz, Teoman
Ergül, Prof. Dr. Nurçay Tür-
koğlu, Prof. Dr. Tamer İnal,
Prof. Dr. Şengül Özerkan, Çetin
Tüzüner, Yıldırım Boran, Or-
han Erinç, Turgay Olcayto ve
Yard. Doç. Dr. Esra Arsan’õn yer
aldõğõ büyük seçiçi kurul, ödülün
Şener ve Türmen’e verilmesini
şöyle açõkladõ:
“Gazeteci Nedim Şener, Dink
cinayetinin aydınlanması ko-
nusunda Milliyet gazetesinde
yayımlanan haberleri ve bunları
genişleterek kaleme aldığı ‘Dink
Cinayeti İstihbarat Yalanlarõ’ ad-
lı kitabıyla, halkın gerçekleri öğ-
renme ve bilgi edinme hakkının
sağlanmasında gösterdiği ga-
zetecilik sorumluluğuyla hare-
ket ederek Türkiye’de ifade öz-
gürlüğü hakkının temel hak ve
özgürlüklerin omurgası oldu-
ğunu yeniden hatırlatmıştır. Rı-
za Türmen ise Türkiye’de insan
haklarının ve ifade özgürlüğü-
nün benimsenmesi ve evrensel
hukuk ilkelerinin yaygınlaştı-
rılmasındaki yetkin görüşleriy-
le kamuoyunu aydınlatan ve
yol gösteren çalışmalarda bu-
lunması nedeniyle ödüle değer
görülmüştür.”
Ödül töreninde ayrõca 25 Tem-
muz 2008 ile 24 Temmuz 2009
arasõnda sürekli basõn kartõ taşõma
hakkõnõ kazanan 98 TGC üyesine
de anõ armağanlarõ verilecek.
Avukatlar, CMK ücret ve giderlerini ödemeyen AKP’yi protesto etti
Hukukçular haklarını istedi
TGC Basõn Özgürlüğü Ödülü 24 Temmuz’da verilecek
Şener ve Türmen’e ödül
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul Barosu avukatlarõ, hükü-
metin kendilerine Ceza Muha-
kemesi Kanunu (CMK) ücreti ve
giderlerini ödememesini protes-
to etti. Avukatlar, sağanak yağ-
mura karşõn Beyoğlu’ndaki İs-
tanbul Barosu önünden alkõş ve
sloganlar eşliğinde Taksim Ata-
türk Anõtõ’na kadar yürüdü. İs-
tanbul Barosu Başkanõ Muam-
mer Aydın, “Sorun para so-
runu değil, hükümetin avu-
katlık mesleğine bakış açısı
sorunudur” dedi.
İstanbul Barosu, müdafi gö-
revlendirmeleri, ödenen ücretler
ve giderler konusunda yaşanan
sõkõntõlara hükümetin gereken
çözümleri sunmamasõnõ pro-
testo etti. Baro binasõ önünde top-
lanan avukatlar adõna konuşan
Muammer Aydõn, yaşanan so-
runlarõ Adalet Bakanlõğõ’na bir-
çok kez iletmelerine karşõn ken-
dilerine herhangi bir çözümün
sunulmadõğõnõ söyledi. “Adalet
Bakanlığı avukatlara, alay
edercesine hizmet gideri olarak
sadece 15 TL önermektedir”
diyen Aydõn, avukatlarõn yak-
laşõk bir yõldõr ücretlerini ve hiz-
met yürütümü için gerekli olan
ve hizmetle birlikte kendileri
tarafõndan karşõlanan giderlerini
alamadõklarõnõ ancak ücretin ver-
gilerini peşin ödediklerini söy-
ledi. Aydõn, “Bakanlık müda-
filik hizmetini ödenek, kesinti
kıskacına sokup devlete külfet
olarak görmektedir. Adalet
Bakanlığı adil yargılama hak-
kının gönüllü bekçileri olan
avukatların zaten cüzi olan
ücretlerini ve hizmet giderle-
rini ödememekle, binlerce hu-
kukçuyu ve baroları sorunla-
rın çözümünde muhatap dahi
kabul etmemektedir. Tüm
bunlar siyasi iktidarın savun-
ma makamına, savunma hak-
kına ve avukatlık mesleğine
olan yaklaşımını yansıtmak-
tadır” diye konuştu.
Avukatlar Aydõn’õn konuş-
masõnõn ardõndan baro binasõ
önünden, Atatürk Anõtõ’na kadar
yürüdü. Islõk ve alkõşlar eşli-
ğinde düzenlenen yürüyüşte avu-
katlar, “Savunma hakkı kısıt-
lanamaz”, “Direne direne ka-
zanacağız” sloganlarõ attõ.
Başbakanlık’ta
sürpriz zirve
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Tayyip Erdoğan, Başbakanlõk Konutu’nda Baş-
bakan yardõmcõlarõ Cemil Çiçek ve Ali Babacan,
Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, Adalet Baka-
nõ Sadullah Ergin, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay
ile mini bir zirve gerçekleştirdi. Zirve sonrasõ açõk-
lama yapan Çiçek, toplantõda güvenlik ve terörle mü-
cadele konularõnõn ele alõndõğõnõ belirtirken, Yargõtay
Başkanõ Hasan Gerçeker’in askerlerin sivil mah-
kemelerde yargõlanmasõna olanak sağlayan yasanõn
anayasanõn 145. maddesine aykõrõ olduğuna ilişkin
sözlerini eleştirdi.
Toplantõ sürerken Başbakanlõk Konutu’na giden
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan
Kuzu, zirve sonrasõnda bir araya geldiği Başbakan
Erdoğan’a askerlerin sivil mahkemelerde yargõ-
lanmasõyla ilgili yapõlacak ek düzenlemelere ilişkin
görüşlerini aktardõ. Kuzu, Genelkurmay Başkanõ ve
kuvvet komutanlarõnõn yargõlanmasõ için izin sis-
teminin getirilebileceğini, Genelkurmay Başkanõ için
Cumhurbaşkanõ’nõn, kuvvet komutanlarõnõn da
Başbakan’õn izniyle yargõlanmasõna yönelik bir dü-
zenleme yapõlabileceğini söyledi.
Başbakan Yardõmcõsõ Çiçek, toplantõ sonrasõnda
bir açõklama yaptõ. MGK üyesi bakanlarõn katõlõmõyla
bir toplantõ gerçekleştirildiğini, Milli Savunma
Bakanõ Vecdi Gönül’ün İstanbul’da olmasõ, Baş-
bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn da rahatsõzlõğõ
nedeniyle toplantõya katõlamadõğõnõ kaydeden Çi-
çek, son MGK toplantõsõnda yapõlan değerlendir-
melerin õşõğõnda terörle mücadele ve güvenlik ko-
nularõnõn görüşüldüğünü söyledi.
Çiçek, Yargõtay Başkanõ Gerçeker’in, askerlerin
sivil yargõda yargõlanmasõna ilişkin düzenleme ko-
nusundaki eleştirilerinin anõmsatõlmasõ üzerine,
şunlarõ söyledi: “Bu açıklamayı doğru bulmuyo-
rum. Yargılama sürecine yargının kendisinin de
müdahale etmemesi lazım. Bir yasanın anayasaya
aykırılığının tespit edileceği yer Yargıtay değil
ki. Siz şimdi bir yargı mensubu olarak eğer bu
konuda sanki Anayasa Mahkemesi üyesiymiş gi-
bi başkanıymış gibi... Kaldı ki böyle bir açıkla-
ma hukuken de doğru değildir. Anayasanın
138. maddesine aykırıdır. Şimdi görülmekte
olan davalar sebebiyle yargı mensuplarının bu
tip açıklamalarda bulunmuş olmaları yargıyı tar-
tışmanın odağına getirir, oturtur. Ondan sonra
hiç kimsenin, ‘efendim yargõ yõpratõlõyor, yargõ tar-
tõşma konusu yapõlõyor’ diye şikâyet etmeye de hak-
ları yoktur. Bu doğru değildir, hukuk değildir,
hukuki değildir ve anayasanın 138. maddesi açı-
sında da bu beyanı nereye koyacağız onu da doğ-
rusu ben bilemiyorum.”
Kararname üzerindeki tartõşmalarõn Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten Zekeriya Öz, diğer
savcõlar ve yargõçlar üzerinde düğümlendiği belirtiliyor. Ergenekon savcõlarõ ile hâkimlerinin
görev yerlerinin değiştirilmesi için önerge verildiği, ancak uzlaşma sağlanamamasõ nedeniyle
kararnamenin çõkarõlamadõğõ dile getiriliyor.
Alperenlerinsaldırısıilhamverdi
Vakit gazetesinin kışkırtıcı haberlerinin ardından dünyaca ünlü pi-
yanist İdil Biret’in Topkapı Sarayı’nda verdiği konsere “mukaddes
mekânda içki içildiği” gerekçesiyle saldırı girişiminde bulunan, Alperen
Ocakları, haftalık mizah dergilerin kapaklarına da konu oldu. Penguen,
konuyu “Odunlar Biletix’te” ve “Rock’n Coke’taki dayaklık gruplar” baş-
lıklı bir gazete çizerek ele alırken, Leman “Haftanın sanat etkinliği” baş-
lığı altında elindeki odun parçasıyla piyano çalan bir adamı resmetti. Gır-
gır’da ise bir piyanist ve ellerinde odunla karşısında duran iki adamın “Tek-
rar Çal Sam -Neyi abi? -Estergon Kalesi’ni!” diyalogları yer aldı.
Sağanak yağmura karşın yürüyüşe katılan
yüzlerce avukat, haklarını alana değin mü-
cadelelerine devam edeceklerini vurgula-
dı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
E R D O Ğ A N 5 B A K A N L A