Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Bu kısa açıklama Çankaya’daki AKP’liyi tanımlıyor.
Bir iktidar var başımızda; parlamentodaki çoğun-
luğuna dayanarak dilediği yasaları çıkarıyor. Bu yet-
miyormuş gibi muhalefeti de uyutarak bir gece ya-
rısı yangından mal kaçırır gibi askeri sivile, sivili as-
kere düşürecek yasal düzenlemeler yapıyor.
Çankaya’daki AKP’li, askerlerin sivil mahkemelerde
yargılanmasıyla ilgili yasal düzenlemede “anayasaya
aykırı herhangi bir aykırılık görürse geri gönderece-
ğini” söyledi.
Bir devlet sırrını ifşa etti! Üstelik lütfedecek, zah-
met olacak beyefendiye!
Anayasaya aykırılığı saptanan yasayı TBMM’ye ia-
de etmek zaten görevi.
Tabii partizanlığın tutsağı olmazsa!..
Muhalefetin sesine kulak verirse!..
Muhalefet sivillerin askeri mahkemede yargılan-
masına engel olacak düzenlemeye karşı çıkmıyor.
CHP bu konuda AKP ile “mutabık” .
Mutabakat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Av-
rupa Birliği kararlarına dayanıyor.
Ne ki CHP, muhalefete içeriği, gerçek amacı an-
latılmadan askerlere sivil mahkemelerde yargı yolu-
nu açan, sivil savcılara soruşturma olanağı veren de-
ğişikliğin bir gece yarısı TCY’ye bir önerge ile ko-
nulmasına itiraz ediyor.
Değişikliğin hem özüne hem de izlenen yol ve yön-
teme karşı çıkıyor.
Oysa RTE hükümeti davranışında samimi ise ge-
ce yarısı darbesine girişeceğine, askere sivil yargı yo-
lunu açan değişikliği, TCY ilgili komisyonlarda gö-
rüşülürken gündeme getirebilirdi.
Her açıdan askerin, sivil hukuk otoritelerinin görüşleri
ve muhalefetin değerlendirmelerini alabilirdi.
Ne çare, siyasal etiğe ters düşmeyi yeğledi.
İçtüzük gereği genel kurulda üzerinde tartışma açıl-
ma olanağı olmayan bir önerge ile değişikliğin
TCY’deki ilgili maddeye konulmasını sağladı.
Gece yarısı darbesi böyle gerçekleşti.
Muhalefete bilgi verildiği, onayının alındığı palav-
ra.
Muhalefet, evet sivillerin askeri mahkemelerde yar-
gılanmamasına onay verdi, ama:
Muhalefet, -değişikliğin anayasanın 145’inci mad-
desine aykırılığı bir yana - Ergenekon gibi… dipsiz bir
kuyuyu andıran dava ve soruşturma sürecinde, sivil
savcılara herhangi bir ihbar veya gizli tanık marifetiyle
yöneltilecek suçlamalarla askerlerin de doğrudan sor-
gulanması olanağının tanınmasına karşı.
Dün askerlerin azınlıkta kaldığı, çoğunluğu AKP’li
bakanların oluşturduğu Milli Güvenlik Kurulu toplandı.
Bir gün önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral İl-
ker Başbuğ ile Başbakan baş başa görüştü.
Görüşme isteğinin Başbuğ’dan geldiği bildiriliyor.
Genelkurmay Başkanı Başbuğ, daha önce sahte-
liğine inandıkları malum belge konusunu dün topla-
nan MGK’ye götüreceklerini açıklamıştı.
Görüşmeyle ilgili bir açıklama yapılmadı.
Ne ki, genel olarak yorumlar ikili görüşmede ma-
lum belgenin yanı sıra askere sivil yargı yolunu
açan değişikliğin de ele alındığını gösteriyor.
Hatta Hürriyet, baş başa görüşmenin içeriğine eriş-
miş. Orgeneral Başbuğ’un RTE’ye bir kez daha ma-
lum belge “bizden değil” dediğini… askeri sivil yar-
gılamanın sıkıntıya neden olacağını söylediğini yazı-
yor.
Yazılanlar doğru ise… Çankaya’da hem malum bel-
ge, hem de askere son bir darbe konusunu görüş-
mek olanağı var iken…
Genelkurmay Başkanı MGK toplantısından bir
gün önce bu konuları Başbakan’la baş başa görüş-
mede konuşmak, tartışmak veya askerin ola ki
olumsuz, hatta tepkisel eğilimlerini yansıtmak gere-
ğini acaba neden duydu?
SAYFA 1 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 30
Edirne B 32
Kocaeli PB 33
Çanakkale B 28
İzmir B 32
Manisa B 36
Aydın B 36
Denizli Y 34
Zonguldak B 28
Sinop B 28
Samsun B 31
Trabzon Y 26
Giresun Y 27
Ankara B 33
Eskişehir B 32
Konya B 33
Sıvas PB 30
Antalya B 32
Adana B 35
Mersin B 34
Diyarbakır B 38
Şanlıurfa B 39
Mardin B 36
Siirt B 37
Hakkâri B 24
Van B 25
Kars B 26
Oslo PB 27
Helsinki PB 20
Stockholm PB 28
Londra PB 29
Amsterdam PB 24
Brüksel PB 27
Paris PB 29
Bonn Y 24
Münih Y 24
Berlin Y 27
Budapeşte Y 31
Madrid B 38
Viyana Y 24
Belgrad Y 24
Sofya Y 25
Roma Y 26
Atina Y 28
Zürih Y 27
Moskova PB 24
Aşkabat B 34
Astana PB 24
Taşkent B 37
Bakû PB 28
Bişkek PB 30
Tiflis PB 27
Kahire B 35
Şam B 40
Ülkemizin kuzey
kesimleri parçalı
bulutlu, Doğu Ka-
radeniz ile akşam
saatlerinde Afyon-
karahisar, Uşak,
Denizli ve Muğla
çevreleri sağanak
ve gökgürültülü sa-
ğanak yağmurlu di-
ğer yerler az bulut-
lu ve açık geçecek.
Tasarõda tarih oyunu
Ermenidiyasporasının,sözdesoykırımiddialarıkapsamındaAtatürk’üdesuçlayabilmek
için ABD Kongresi’ndeki yasa tasarısında yer alan tarihleri değiştirdiği ortaya çıktı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP hükümeti, Erme-
nistan ile ilişkilerin normalleşti-
rilmesi için yoğun diplomasi yü-
rütürken, Ermeni diyasporasõnõn
geçen 24 Nisan öncesinde, ABD
Kongresi’ndeki yasa tasarõsõnda-
ki tarihlerde değişiklik yapõlma-
sõnõ sağlayõp sözde soykõrõm id-
dialarõndan Türkiye Cumhuriye-
ti’nin kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk’ü de sorumlu tutma ça-
basõ içine girdiği ortaya çõktõ.
Halen ABD Kongresi’nin Dõş
İlişkiler Komitesi’nde bulunan
ve altõndaki imza sayõsõ giderek
artan 106 sayõlõ sözde Ermeni soy-
kõrõmõ tasarõsõ, Osmanlõ İmpara-
torluğu’nun ardõndan şimdi de
hem Mustafa Kemal Atatürk’ü
hem de Kurtuluş Savaşõ’nõ hedef
aldõ. Toplam üç bölüm ve 37
maddeden oluşan tasarõnõn ilk
maddesinin Osmanlõ İmparator-
luğu’nun Ermenilerin yer değiş-
tirmesine ve ölümüne neden ol-
duğu ileri sürülen cümlesinde
daha önce “1915-1919” arasõ
olan tarih aralõğõ, Kurtuluş Sava-
şõ’nõ da kapsayacak şekilde,
“1915-1923” olarak değiştirildi.
Bu değişikliğin, 24 Nisan sözde
Ermeni soykõrõmõnõ anma günü
öncesinde yapõldõğõ, konuyla ilgili
olarak Türkiye’nin Washington
Büyükelçiliği’nin de bilgisi bu-
lunduğu belirtildi.
Söz konusu tasarõdaki bu deği-
şiklik ile birlikte, sözde Ermeni
soykõrõmõnõn 1915’te başlayõp
Kurtuluş Savaşõ boyunca sürdü-
ğü görüntüsü ortaya çõkmõş ola-
cak. Tasarõyla Ermenilere yöne-
lik sözde soykõrõmõn 1919 ile
1923 arasõ yapõlan bölümünden
ise Başkomutan Mustafa Kemal
de sorumlu tutulmak isteniyor.
Kongre tasarõyõ kabul etse bile bu-
nun hukuksal açõdan bir sonucu
olmayacak. Ancak Ermenilerin
toprak ve tazminat talepleri ko-
nusunda, Cumhuriyet dönemi-
nin sorumlu tutulmasõ için siya-
sal zemin hazõrlanmõş olacak.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Emniyet Genel Müdürlüğü,
toplumsal olaylarda şiddet kulla-
nan polislerin belirlenmesine yö-
nelik geliştirilen numaralõ kask
uygulamasõnõn yurt genelinde uy-
gulanmasõnõ kararlaştõrdõ.
Numaralõ kask uygulamasõ, bir
süredir bazõ illerde pilot olarak
uygulanõyordu. Çevik kuvvet pol-
isleri, bundan sonra, kendilerine
tahsis edilen ve üzerinde numara
yazan kasklarla görev yapacaklar.
Bu sayede personel ve amirleri-
nin birbirlerini kasklarõndan tanõ-
yarak bir araya gelmelerinin sağ-
lanmasõ, amirlerin kalabalõk içeri-
sinde kendi birliğini diğerlerinden
kolaylõkla ayõrt etmesi, böylece
sevk ve idarede kolaylõk sağlan-
masõ öngörülüyor.
Uygulamayla, kamuoyunda tep-
kiyle karşõlanan ve orantõsõz zor
kullanma olaylarõnõn da önüne ge-
çilmesi, personelden fevri hareket-
lerde bulunanlar olursa tespit edil-
mesi amaçlanõyor. Çevik kuvvet
personelince kullanõlacak numara-
lõ kasklar söz konusu kişiye özel
olacağõndan kişisel hijyenin de
sağlanacağõ belirtildi.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Gülmek, iki insan arasındaki en kısa mesafedir.
Mizah, hem güldürerek hem düşündürerek in-
sanları birbirine yaklaştırır.
Mizah, toplumun özellikle de ülkeyi yönetenle-
rin olumsuz enerjisini yok eder.
Kara mizah ise yukarıda aktardığımız her şeyi iki-
ye katlar. Hatta aritmetik etki yapar.
Bir konuyu ya da kişiyi kara mizahın içine sok-
mak çok ciddi bir eleştiridir. Eğer o kişi kendisine
yönelik kara mizaha gülebiliyorsa, gülünç olmak-
tan kurtulmuş demektir.
Yazıda peşrev olmaz... Giriş biraz uzadı, ama te-
levizyonda Levent Kırca’nın Olacak O Kadar prog-
ramını görünce ilk aklıma gelenler bunlar oldu...
Levent Kırca Türkiye gündemindeki pek çok ko-
nuyu kara mizahın çemberine geçirmiş, çeviriyor
da çeviriyor...
Gündemdeki malum davaya dokunduruyor...
Cumhuriyet mitinglerine övgüsünü-yergisini
esirgemiyor...
“Yemekteyiz” programına “emekteyiz” diyenle-
rin nasıl katıldığını anlatıyor. Deyim yerindeyse ten-
cerede tava pişiriyor, katılımcılar tava geliyor...
Kaza geçirmiş bir kişiye yardım ederek kaç ki-
şi öldürülebilir sorusuna yanıt veriyor.
Kimi bölümlerde “olmaz bu kadar” diyorsunuz,
ama Kırca bunun yanıtını programın adıyla veriyor:
Olacak O Kadar!
Türkiye uzunca bir süredir kara mizahı unut-
muştu.
Mizah yok muydu?
Elbette vardı, ama kimse alınmasın kara miza-
hın yerini sanki şu almıştı:
Para mizah!
Sanatçı para kazanmamalı mı?
Elbette kazanmalı. Ama tek kaygı da bu olma-
malı.
Yeri gelmişken vurgulayalım; kara mizahın ikin-
ci plana itilmesini sadece “para mizah” tercihine
de bağlayamayız. Siyasal ortamda mizaha hoşgörü
yoksa, girişte altını çizdiklerimiz kabul görmüyor-
sa bundan elbette sanatçılar da etkilenecektir.
Özellikle televizyonda kara mizah katmerli etkile-
necektir.
Nasreddin Hoca’dan Neyzen Tevfik’e kadar
mizahın bütün renklerinden değerler üreten Türk
toplumu, yaşamın bunca güçlüklerini aşabiliyor-
sa bunda her şeye rağmen gülebilmesinin de pa-
yı var.
Siyasi tarihimizde toplumda derin çatallaşmalara
neden olan liderler kendilerine yönelik kara miza-
ha katlanabildikleri, deyim yerindeyse kendilerine
gülebildikleri ölçüde katlanılabilir olmuşlardır.
Dozu kaçmadığı sürece eleştirinin içinde şu da
vardır:
Sahip çıkmak!
Bir insan muhatap olunabilir bulduğu bir konu-
yu ya da kişiyi eleştirir. Eleştirinin en mayalı şekli
de mizahtır.
Mizah öyle bir mayadır ki nereye çalsan tutar.
Bunun ayırdında olan siyasiler de mizahtan
payına düşeni almakla yetinmemiş, aynı zaman-
da mizahı kullanma yöntemini seçmiştir.
Mizahın bellek sorunu da yoktur. Hedefini iyi bel-
ler, üstelik bellekte uzun süre kalmayı da başarır.
Gazetecilik diliyle anlatmak gerekirse haber en
çabuk “bayatlayan” üründür. Bu yüzden haber için
şöyle bir tanım da yapılır:
Yeryüzünde hiçbir şey bir gün önceki haber ka-
dar bayat değildir.
Ya mizah?
Şöyle denemez mi:
Yeryüzünde hiçbir şey mizah kadar uzun ömür-
lü değildir!
Bu anlamda mizah hem güne hem tarihe dam-
gasını vurur.
Bazen sayfalar dolusu eleştiri bir paragraflık mi-
zahi anlatımla özetlenebilir.
Kendisini dünyanın gelmiş geçmiş en büyük li-
deri ilan eden bir kişiye mizah ustası seslenmiş:
- Efendim sizin yerinizi hiçbir şey dolduramaz...
Öylesine büyük bir boşluksunuz ki!
Gerilimli günlerin hepimizi etkilediği bugünlerde
bize farklı bir nefes aldıran Levent Kırca’nın aklı-
na, emeğine sağlık.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
ABD İDDİASI: ERMENİLER 2 MİLYON MÜSLÜMAN KATLETTİ
İstanbul Haber Servisi - ABD eski Başkanõ
Ronald Reagan’õn hukuk danõşmanõ Bruce Fe-
in, “Beyaz Saray araştırma yaptı, Ermenilerin
2 milyon Müslüman Osmanlıyı katlettiğinin or-
taya çıktığını” belirtti. Fein, “Ermeniler, ken-
di arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin or-
taya çıkmasını istemiyor…” dedi.
ABD’den yayõn yapan Turkishny.com internet
sitesinin haberine göre, Bruce Fein sözde Erme-
ni soykõrõmõ iddialarõnõ değerlendirdi. Ermenile-
rin söz konusu sözde soykõrõm iddialarõnõn asõl-
sõz olduğunu, Reagan’õn başkan olduğu 1981’de
bu konunun Beyaz Saray tarafõndan araştõrõldõğõnõ
ve iddialarõn asõlsõz olduğunun belgelendiğini söy-
ledi. Fein, iddialara ilişkin şunlarõ kaydetti:“Os-
manlı İmparatorluğu’nun azınlıklara karşı
‘müthiş’ sayılabilecek bir özen gösterdiği ger-
çeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi
dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece
rahat bir şekilde sürdürdü. Ermeni terör çe-
teleri I. Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rus-
ya ile birlikte Osmanlıları öldürdü. Bu raka-
mın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Er-
meni kayıplarının ise 500 bin civarında oldu-
ğu araştırmalarla kanıtlandı. Burada asıl
önemli konu, Ermenilerin ihanetidir. Osmanlı
da kendisini savundu. Özellikle ABD’de ya-
şayan Ermeniler, soykırım yalanı ile büyük ge-
tirim sağlıyor. ABD yönetimi de büyük para-
lar döndüğü için Ermenileri karşısına almak
istemiyor. Ermeniler ısrarla kendi arşivlerini
açmıyor. Çünkü yıllardır soykırım yalanı ile
dönen getirimi kaybetmek istemiyorlar. Ar-
şivler açıldığı anda gerçek ortaya çıkacak.”
YURT GENELİNDE
Çevik kuvvet
numaralı
kask takacak
Doğa Derneği üyesi bir grup, Hasankeyf ve
Dicle Vadisi’nin yok olmasına neden ola-
cak Ilısu Barajı’nın projesini; ellerinde Türkiye, Avusturya, İsviçre ve Almanya bayrak-
ları taşıyan mankenlerin kafalarını Dicle Nehri’ne sokarak protesto etti. “Kafanızı sudan
çıkarın. Hasankeyf: Bir dünya kültür mirası” yazılı pankart açan Doğa Derneği üye-
leri, Avusturya ve İsviçre’nin Ilısu Barajı’nın inşası için Türkiye’ye baskı yaptıklarını be-
lirttiler. Açıklamanın ardından suya batırılan mankenler sudan çıkarılarak,
temsili olarak Hasankeyf’e hak ettiği evrensel değeri vermeleri talep edildi.
Hasankeyf için mankenli eylem
İstanbul’un yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın dün İstanbul Va-
lisi Muammer Güler’i makamında ziyaret etti. Gazetecilerin sorula-
rını yanıtlayan Hüseyin Çapkın, “Münevver Karabulut cinayeti için
herhangi bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine,
“Her polis o sızıyı içinde hissediyor. Her polis kendi çocuğunun kati-
lini arar gibi arıyor. Bu konuda var olan çaba ve çalışmaların içerisi-
ne ben de katılacağım” dedi. “İstanbul’da önceliğiniz olacak mı?” şek-
lindeki bir soruya ise Çapkın, “Halkımızı rahatsız eden her türlü suç
biçimiyle tereddütsüz mücadele edeceğiz” yanıtını verdi. (Fotoğraf: AA)
‘HER TÜRLÜ SUÇLA TEREDDÜTSÜZ MÜCADELE EDECEĞİZ’
SIVAS’TA ANMA ETKİNLİĞİ DÜZENLENECEK
Balkız: Madımak
müze olmak zorunda
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - 16 yõl önce
Madõmak Oteli’nde yakõlarak
katledilen 33 aydõn ve sanatçõ
ile 2 otel görevlisi 2 Tem-
muz’da Sõvas’ta düzenlene-
cek etkinliklerle anõlacak.
Alevi Bektaşi Federasyo-
nu Genel Başkanõ Ali Bal-
kız, Madõmak’õn “Utanç
Müzesi” olmasõ için 16 yõl-
dõr sürdürdükleri mücade-
lenin ancak kebapçõ dükkâ-
nõnõ kapatmaya yettiğini, ik-
tidarlarõn konuya duyarsõz
kaldõğõnõ belirtti. Balkõz şöy-
le konuştu: “Asõm Bezir-
ci’nin kelimeleri; Behçet
Aysan’ın, Metin Altõok’un
dizeleri, Muhlis Akar-
su’nun, Nesimi Çimen’in
deyişleri, Hasret Gültekin’in
bağlaması, Asaf Koçak’ın
karikatürleri, semahçı
gençlerimizin geleceğe iliş-
kin düşleri ve 12 yaşında-
ki Koray’ımızın yaşamı
Madımak’ta durmakta-
dır. İşte bu nedenle Madı-
mak, müze olmak zorun-
dadır. İşte bu nedenle, 16.
yılında da yine Sıvas Ma-
dımak Oteli’nin önünde
olacağız. Katliamlara kar-
şı duruşta sorumluluk his-
seden tüm dostları, canla-
rı, aydını, yazarı, sanatçı-
ları, demokrasi mücadele-
si veren tüm demokrasi
güçlerini, 2 Temmuz’da
Madımak Oteli’nde gücü-
müze güç, sesimize ses kat-
maya davet ediyoruz.”
ADANA VE İZMİR’DE MİTİNG
‘Yobazlardan hesabı
emekçiler soracak’
ADANA/İZMİR (Cum-
huriyet) - 1993 Tem-
muz’unda Madõmak Oteli’nde
“diri diri” yakõlarak öldürü-
len 35 aydõn dün Adana’da
anõlõrken, İzmirliler katliamõ
yarõn Gündoğdu Meydanõ’nda
protesto edecek.
Sõvas katliamõnõ protesto
etmek için Adana’da Pir Sul-
tan Abdal Kültür Derneği
önünde toplanan çok sayõda
kişi buradan Sanatçõlar Par-
kõ’na kitlesel yürüyüş düzen-
ledi. Sanatçõlar Parkõ’nda grup
adõna bir açõklama yapan Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği
Adana Şube Başkanõ Metin
Çelik, katliamõ gerçekleşti-
renlerden hesap sorulamadõ-
ğõnõ kaydetti. 16 yõldõr kat-
liamõ protesto ettiklerini dile
getiren Çelik, “Bu sene yine
2 Temmuz’da Sıvas’ta bu-
laşacağız. Herkesi Sıvas’a
çağırıyoruz” dedi.
Sõvas katliamõnõn yõldö-
nümünde, on binler İzmir’de
de alanlara çõkacak. Anma
etkinliği yarõn saat 17.00’de
Gündoğdu Alanõ’nda yapõ-
lacak. İzmir Alevi Bektaşi ve
Yöre Derneği Platformu da,
mitingdeki yerini alacağõnõ
açõkladõ. Platform üyeleri
yaptõklarõ açõklamada şu gö-
rüşlere yer verildi: “Dü-
şüncelerimizden, özlemle-
rinden dolayı yok edilen
Şeyh Bedrettin’leri, Kah-
ramanmaraş’ları, Sı-
vas’ları, Çorum’ları, Gazi
Mahallesi’ni ve 1 Ma-
yıs’ları unutmayacağız.”
Özden’i ‘Bıçak’ timi öldürdü iddiası
DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarba-
kõr’da özel yetkili savcõ tarafõndan yürütülen
soruşturmaya ihbarda bulunan bir kişi, PKK
itirafçõlarõndan oluşan 10 kişilik ‘Bõçak’ timi-
nin Mardin Jandarma Alay Komutanõ Albay
Rõdvan Özden’i başõndan vurarak öldürdüğü-
nü iddia etti. Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõ-
lõğõ’na ihbarda bulunan kişi mektubunda, “Bu
tim, aldõğõ iyi bir istihbaratla teröristlerle çatõş-
maya girdi. Bõçak timi, sağ ele geçirilen 11 ki-
şiyi de kurşuna dizerek öldürdü. Olay yerine
korumalarõyla gelen Albay Rõdvan Özden de
ensesine tek kurşun sõkõlarak öldürüldü. Rah-
metli bu time hep karşõ çõkardõ” dedi.
Eski Bakan Sudi Türel öldü
İstanbul Haber Servisi - Eski bakanlardan
Sudi Türel (80), İstanbul’da yaşamõnõ yitirdi.
Tedavi gördüğü Acõbadem Bakõrköy Hastane-
si’nde hayatõnõ kaybeden eski Devlet ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Türel’in cenazesi,
bugün Teşvikiye Camisi’nde kõlõnacak öğle
namazõnõn ardõndan toprağa verilecek.
Sabah’taki grev büyüyor
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler
Sendikasõ (TGS), ATV ile Sabah gazete ve
dergi gruplarõnõn bağlõ olduğu Turkuvaz işlet-
mesine ait 6 işyerinde daha 3 Temmuz’da grev
uygulamasõ başlatacak. TGS’den yapõlan
yazõlõ açõklamaya göre, Turkuvaz’a ait İzmir
(Sabah ve Yeni Asõr), Adana, Antalya, Di-
yarbakõr, Bursa ve Trabzon işyerlerinde, 3
Temmuz’da grev pankartlarõ asõlacak.
Karakolun bahçesinde cinayet
OSMANİYE (AA) - Osmaniye’de Hacõ Si-
yah ve Rõza Duman adlõ kişiler, cezaevinden
yeni çõktõğõ belirtilen Ekrem D. ile kardeşleri
Ali ve Sedat D’nin, evlerine av tüfeği ile ateş
açtõklarõ iddiasõyla Rahime Hatun Polis Mer-
kezi’ne başvurdu. Siyah ve Duman bahçede
beklerken karakola otomobille gelen Ali ve
Sedat D’nin silahlõ saldõrõsõna uğradõ. Siyah
ve Duman saldõrõda yaşamõnõ yitirdi.
‘Belge devri kapanıyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet,
bürokrasinin azaltõlmasõ ve işlemlerin basitleş-
tirilmesi için 170 yönetmelikte değişiklik ön-
gören bir çalõşma yapõyor. Buna göre, artõk
yurttaşlardan sabõka kaydõ, nüfus kayõt örneği
ile ikametgâh belgesi istenmeyecek. Düzenle-
melere göre vatandaştan sabõka kaydõ vermesi
yerine beyanda bulunmasõ istenecek. Nüfus
kayõt örneği ve ikametgâh belgesi yerine de
“TC Kimlik Numarasõ” beyan edilecek.
Protesto sonrası yakalandı
KOCAELİ (AA) - Kocaeli’nde bir bankanõn
ATM’sinde unutulan kredi kartõndan para
çektiği bankanõn güvenlik kamerasõ kayõtla-
rõnca belirlenen İ.Ç. adlõ kişi, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’õn Kocaeli’ndeki temas-
larõ sõrasõnda depremzedelerle birlikte protes-
to gösterisi yapõp fotoğraflarõ gazetelerde ya-
yõmlanõnca yakalandõ. İ.Ç. kent merkezinde
gözaltõna alõnõrken, çõkarõldõğõ adliyede tutuk-
suz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ.
10 dağcıdan haber alınamıyor
Yurt Haberleri Servisi - Özel bir turizm fir-
masõ ile birlikte dağcõlõk sporunu yapmak için
Rize’ye gelen ve ardõndan Kaçkarlar’a tõrma-
nan 10 dağcõdan haber alõnamadõğõ bildirildi.
Kaçkar Dağlarõ’nõn güney yamacõndan tõrma-
nõşa geçen grubun, Elevit Yaylasõ’na planlanan
saatte gelmemesi üzerine yetkililere haber ve-
rildi. Dağcõlarõn sisten dolayõ yollarõnõ kaybet-
tikleri ileri sürülürken, çevreyi iyi bilen 6 kişi-
lik arama kurtarma ekibi görevlendirildi.