14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 1 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sıcak Saatler!.. Biri emekli sekiz kurmay subay Beşiktaş Ad- liyesi’nde Cumhuriyet savcılarına ifade veri- yor... Kurmay Albay Dursun Çiçek de saat 11.00’de adliyeye geldi... Ankara’da Çankaya Köşkü’nde MGK toplan- tısı ise saat 13.30’da başladı... Sıcak bir gün!.. Sıcak saatler!.. Yazı masamın başındayım... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Genel- kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un bir saat 40 dakika süren görüşmesi... Ortada bir gerilim var mı? Var!.. Devletin duyarlı kurumlarının tepe noktaların- da oturan “F tipi” kadrolar askerle bir hesaplaşma içinde mi? Hem de nasıl!.. Yaşananlardan kamuoyu tedirgin!.. Türkiye bugün 12 Eylül 1980 darbesinin ürünlerini topluyor... Seçim Yasası, Partiler Yasası, Sendikalar Ya- sası... Tüm bunlar demokrasinin önündeki sorunlar... Üç ayda yüzde 13.8 küçüldü Türkiye ekono- misi... Açlık ve yoksulluk giderek artıyor... Peki, bugünlere nasıl geldik?.. 12 Eylül 1980 süreci nedir? 12 Eylül faşizmi sosyalistlerin, devrimcilerin, sos- yal demokratların, yurtseverlerin, aydınların, emekçilerin, bilim insanlarının, gençlerin üze- rinden silindir gibi geçip ezdi. Kitaplar yakıldı... Binlerce insan işkenceden geçirilip zindanlara atıldı... Siyasi yasaklar getirildi. 29 yıl uzun bir süre değil ama bunların hepsi unutuldu. Bugün sosyalist sol neden bir türlü topar- lanamadı sorusuna verilecek yanıt şudur: “Faşizm, solu bir daha toparlanamayacak bi- çimde biçti...” Emekçiler, aydınlar, gençler zindanlara tıkılır- ken Fethullah Gülen ve müritleri Kenan Paşa’yla işbirliği yaptı... 1982 Anayasası’na “evet” demek için kolları sı- vadı Fethullah Gülen. Cami cami dolaşıp “evet oyu” istedi... TSK’de görevli müritlerine dokunulmadı bu yüz- den... 1980’lerde üç-beş “Işık evi” vardı... Ne “Altın Nesil Vakfı”, ne hastane, ne banka, ne de okul... Önce Kenan Evren, 1983 seçimlerinden son- ra da Turgut Özal, Fethullah’a “yürü ya kulum” dedi... Hâlâ yürüyor Fethullah! Kenan Paşa, DİSK yöneticilerini hapse atıp, Bü- lent Ecevit, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’e “siyasi yasak” koyup onları tutuklarken, Fethullah Gülen dar- becilere alkış tutuyordu... Bu arada özel okulların açılmasına izin verildi... Gülen’in sağında Evren Paşa, solunda Turgut Özal. Yıllar hızlı geçiyordu... 1991 seçimleri yapıldı... Süleyman Demirel baş- bakan oldu... Fethullahçılar Demirel’e şöyle bir yanaştı... Hedef Orta Asya Cumhuriyetleri’ydi. Yollar yürümekle aşınmayacağı için Fethul- lahçılar Orta Asya Cumhuriyetleri’ne dört kol- dan girdiler. 1990-2000 yılları Fethullahçılar için çok önem- lidir. ABD’yle ilişkilerin ivme kazanması... Medyada palazlanmaları, milyar dolarlarla oynamaları. Bülent Ecevit’in DSP’sini 1999 seçimlerinde desteklemeleri... Az kalsın unutuyordum. Fethullah Gülen ABD’ye, Nakşi şeyhi Prof. Dr. Esat Coşan Avustralya’ya neden gitti? Coşan, Avustralya’da damadıyla birlikte kuş- kulu trafik kazasında ölmeseydi, Gülen hare- keti bugün siyasal olarak bu denli güçlü olabilir miydi? Sıcak bir gün... Sıcak saatler... Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklama istemiyle mahkemeye gönderildi. Saat 21.15... MGK toplantısı yaklaşık sekiz saatte sona erdi.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Salih Uzun’un gündem eleştirisi ANKARA (AA) - ANAVATAN Genel Başkanõ Salih Uzun, Türkiye’yi gerçek gündemine döndürecek, halkõn temel sorunlarõna odaklanan bir siyaset anlayõşõnõn ivedilikle hâkim kõlõnmasõ gerektiğini bildirdi. Uzun, yaptõğõ açõklamada, açõklanan büyüme rakamõnõn “Türk ekonomisinin rekor bir düşüş içerisinde bulunduğunun göstergesi” olduğunu ifade etti. Uzun, ekonomik küçülmenin sanayicinin iflasõ anlamõna geldiğini savundu. Baykal’a ‘Franco’ benzetmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Ankara Milletvekili, TBMM Çevre Komisyonu Başkanõ Haluk Özdalga, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õ faşist general Franco’ya benzetti. Özdalga, “Türkiye, Baykal ve CHP’ye rağmen demokratik reformlarõnõ tamamlayacak, Baykal ve CHP’li yandaşlarõnõn akõbeti de Francocular gibi olacak” dedi. ‘Suikast olacağını sanmıyorum’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir’in Urla ilçesinde geçen hafta gerçekleştirilen ruhsatsõz silah operasyonunda ele geçirilen silahlarõn, eski Genelkurmay Başkanõ Hilmi Özkök’e suikastta kullanõlacağõ söylentilerine ilişkin olarak Özkök açõklama yaptõ. Özkök, ele geçirilen silahlarla ilgili ortaya atõlan ve kendisine yönelik bir suikast hazõrlõğõ olduğu yönündeki iddiaya katõlmadõğõnõ söyledi. Operasyonda ele geçirilen silahlarõn arasõnda yer alan tüfeğin, iddia edildiği gibi “Uzi” marka olmadõğõ, “Çalõşõr durumda Mauser (Mavzer) marka eski bir tüfek olduğu” bildirildi. AİHM’de TAYAD davası kararı STRAZBURG (ANKA) - AİHM, Anadolu Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardõmlaşma Derneği (TAYAD) davasõnda, ifade özgürlüğünün ihlal edildiği ve “orantõsõz” cezalar verildiği gerekçesiyle Türkiye’yi 2 bin 500 Avro para cezasõna mahkûm etti. AİHM, TAYAD Başkanõ İsmail Kara’nõn, derneğin, F-tipi cezaevlerindeki açlõk grevine destek amacõyla açlõk grevi kararõ almasõ ve bildiri dağõtõlmasõ nedeniyle 6 ay hapis cezasõna çarptõrõlmasõnõn, “demokratik toplumda gerekli olmadõğõ”nõ bildirdi. 7 PKK’liyi öldüren beraat etti DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Diyarbakõr’õn Kulp ilçesinde bir mağarada PKK’li 7 teröristi öldürdükten sonra teslim olan Galip Enyüce beraat etti. Enyüce’nin “kasten adam öldürme suçunun meşru savunma şartlarõ çerçevesinde gerçekleştirilmiş olduğu”na karar verildi. CHP lideri Baykal, AKP’nin TBMM’deki gece yarõsõ operasyonuna tepki gösterdi ‘EliniziTSK’dençekin’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, AKP’lilerin TBMM’deki gece yarõsõ ope- rasyonunu “vur-kaç; nitelik- li yalancılık” olarak nitelendi- rirken Başbakan Tayyip Er- doğan’a “Elinizi TSK’nin içinden çekin” diye seslendi. Baykal, tatil öncesi son grup toplantõsõnda ekonomik durumu değerlendirirken “Türkiye’nin 2009 yılının ilk üç ayındaki küçülme oranının tarihi bir rekor olduğunu, 2009 yılının kayıp yıl olacağını” söyledi. Baykal, “Türkiye’nin temel konularda ihtilaflar yaşanan bir ülkeye dönüştüğünü” vur- gularken “Sahte belgelerin peşine düşüyor” dedi. Baykal, “akıl, mantık dışı, amatörce, havai bir metin” olarak nite- lendirdiği belge tartõşmalarõyla ilgili olarak da, “Askeri savcı- lık açıklama yapıyor. Başba- kan, ah keşke doğru olsa, di- ye düşünerek doğru olduğu- nu kanıtlama gayreti içinde ortaya attığı iddiaları -daha düşük perdeden de olsa- sür- dürüyor. Belge değildir, de- meye dili varmıyor. Askeri savcılık kararını içine sindi- remiyor. Güvenilmeyen ka- naattir, diyor. Bunu derken, bu savcılığın parçası olduğu sisteme itham yaptığının far- kında mıdır?” görüşünü dile getirdi. ‘Kabahatimiz var’ Baykal, TBMM’de AKP’nin gece yarõsõ operasyonuyla ilgi- li olarak şunlarõ söyledi: “Bu düzenleme komisyonda tar- tışıldı mı? Genelkurmay’a, Milli Savunma Bakanlığı’na bilgi verildi mi? Hayır. Gece yarısı bir önerge ile kamufle edilmiş laf cambazlığı ile Tür- kiye’deki temel düzenlemeyi köklü şekilde kimseye hisset- tirmeden değiştirivereceksi- niz... Sizin (CHP’li milletve- killerini kastederek) hiç mi kabahatiniz yok? Evet var. Meclis’in tatile girme kararı alınmış ve bir centilmenlik anlaşması yapılmış. Siz kar- şınızdaki insanların o muta- bakata centilmen gibi sonuna kadar uyacağı güveni göste- rirseniz, yanlış yapmış olur- sunuz. Bu iktidar CHP mil- letvekillerini değil, Türki- ye’yi aldatma peşinde. Vur- kaçla sonuç almaya çalışı- yor. Olayı askeri-sivil yargı diye konuşmayalım, bağımsız yargı diye konuşalım. Bir da- vada bir hâkim, ‘üzerimde kurumsal baskõ var’ diyor. Bu- nu diyen sivil hâkim. Almanya’da nitelikli do- landırıcılık vardı, şimdi nite- likli yalancılık yaparak sonuç almaya çalışıyorlar. Geçici maddeyi koymuşlar, şu an- daki soruşturma kovuştur- ması sürenler de girsin, diye. Belli davaları elinize mi al- mak istiyorsunuz? Ayrıca siz askeri Yargıtay’ın alacağı ka- rarlarla ilgili niye tereddüt taşıyorsunuz? O tereddüt as- keri mahkemeye mi yönelik, yoksa askeri mahkemenin ötesinde bu askeri mahke- meye yansıdığını düşündü- ğünüz bir anlayışla mı he- saplaşmak istiyorsunuz?” Başbakan Erdoğan’õn “Ku- rumlar arasında tam bir gü- ven vardır” dediğine dikkat çe- ken Baykal, “Peki kardeşim ne uğraşıyorsun o zaman? Gece yarısı kanunları ile yıllardan beri askeri yargı içinde olan somut konuları onların elin- den kapıp kendi eline almak isteyişinin anlamı ne? Senin askeri yargıya, TSK’ye gü- venin var mı yok mu bilemem ama benim sana güvenim yok. Milletimiz askerin siya- sete bulaşmasını hoş karşıla- maz. Ama siyasetçinin de as- kerin işine karışmasını sev- mez. Siyasetçi medyaya, yar- gıya burnunu sokuyor, TSK’ye elini uzatıyor. Baş- bakan’a sözümüz; elini TSK’nin içinde çek. Yargıyı mıncıklama, TSK ile uğraş- ma” dedi. Baykal, Erdoğan’õn “Ergenekon terör örgütü” sözlerini kullanmasõnõ eleşti- rirken “Artık savcılıktan hâ- kimliğe terfi etti” dedi. Baykal, sözlerini şöyle noktaladõ: “Başbakan herkesi yargıya çıkarma mücadelesi içinde, ama kendisi yargı kaçağı. ‘Kimsenin arkasõna saklanma- yõn’ diyor. Türkiye’de sakla- narak siyaset yapan tek kişi, dokunulmazlık zırhının ar- kasına saklanan Başba- kan’dır. Mayın yasasını mah- kemeye götürüyoruz, yine mahkeme kapılarında dola- şıyorlar, diyor. Doğru ama Başbakan da dolaşıyor. Onu hapse at, buna tazminat ver, diyerek mahkeme kapıların- da. Biz ise milletin hakkı için dolaşıyoruz. Bakalım, önü- müzdeki birkaç saat içinde sayın Cumhurbaşkanı da bu yasanın hiç uygun olmadığı- nı anlama noktasına gelebilir. Kendisini mayında göreve çağırmıştık. O çağrı takdiri- ne mazhar olmadı, ama bir bakarsınız şimdi bu takdiri kullanabilir. Ya Cumhur- başkanı ya da Anayasa Mah- kemesi bu gece yarısı baskı- nını etkisiz kılacaktır. O, gol attık, diyenlerin bunun al- tında ezildiği görülecektir.” CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, tatil öncesi son grup toplantısında ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Ekonomideki rekor küçülmeye dikkat çeken Baykal, 2009’un kayıp yıl olacağını söyledi. Erdoğan’ın CHP’ye yönelik eleştirilerini yanıtlayan Baykal, AKP liderini dokunulmazlık zırhının arkasına saklanmakla suçladı. (Fotoğraf: AA) Haber Merkezi - Vali ve- ya müsteşarõn yargõlanmasõ için üst makamõn, Cumhur- başkanlõğõ Genel Sekreteri’nin yargõlanmasõ için Cumhur- başkanõ’nõn, TBMM Genel Sekreteri’nin yargõlanmasõ için TBMM Başkanõ’nõn iz- nine ihtiyaç duyulduğu Tür- kiye’de AKP’lilerin önerge- siyle, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ hak- kõnda özel yetkili sivil savcõ- lar tarafõndan izin alõnmaksõ- zõn dava açõlabilecek. AKP’nin gece yarõsõ ope- rasyonuyla, askeri kişilerin askeri mahalde işledikleri “anayasal düzene karşı suç- larda” sivil yargõnõn soruş- turmaya yetkili kõlõnmasõyla, Genelkurmay Başkanõ Baş- buğ da dahil tüm karargâhõn sivil savcõlarca olasõ bir darbe iddiasõyla soruşturulmasõnõn önü açõlmõş oldu. Türkiye’de vali, müsteşar, askeri mahkeme üyeleri izin- le yargõlanõrken, hazõrlõk so- ruşturmasõ aşamasõnda bile ifadeleri Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ ya da vekili tara- fõndan alõnõyor. Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargõlanmalarõ Hakkõndaki Kanun’a göre vali ve müste- şarõn yargõlanmasõ için İçişle- ri Bakanõ, bir bakan veya Baş- bakan’õn izni gerekiyor. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Ankara’da büyük tar- tõşma yaratan son düzenle- meyi onaylamasõ durumun- da Genelkurmay Başkanõ “sa- vunmasız bir bürokrata” dönüşüyor. Genelkurmay baş- kanlarõ hakkõnda kamuoyu- nun gündemine Ergenekon soruşturmasõyla birlikte giren “özel yetkili sivil savcılar” ta- rafõndan izin alõnmaksõzõn da- va açõlabilecek. Türkiye’nin temel konularda ihtilaf yaşayan bir ülkeye dönüştüğünü belirten Baykal, “Bu kadar güç ve oy, birilerini yeni arayõşlara, yeni maceralara davet ediyor’’ dedi. AKP’nin askerlerin sivil yargõda yargõlanmasõna ilişkin yaptõğõ düzenlemeyi, ‘vurkaçla sonuç almaya çalõşmak’ olarak yorumlayan Baykal, ‘‘Milletimiz askerin siyasete bulaşmasõnõ hoş karşõlamaz. Ama siyasetçinin de askerin işine karõşmasõnõ sevmez. Siyasetçi medyaya, yargõya burnunu sokuyor, TSK’ye elini uzatõyor. Başbakan’a sözümüz; elini TSK’nin içinden çek. Yargõyõ mõncõklama, TSK ile uğraşma” diye konuştu. AKP’nin gece yarõsõ operasyonu yasalaşõrsa vali ve müsteşarlar bile izinle yargõlanõrken Genelkurmay Başkanõ’na doğrudan soruşturma açõlabilecek KURUMLAR ARASI GÜVENSİZLİĞE DİKKAT ÇEKTİ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye Partisi Genel Başkanõ Ab- düllatif Şener, Türki- ye’nin, ekonomisiyle ve siyasi konumuyla ulus- lararasõ güçler tarafõndan yeniden yapõlandõrõldõğõ- nõ belirterek “Kurumlar arası güvensizliğin, ül- keyi büyük bir tehlikeye sürük- lediği kanaatindeyim” dedi. Eko- nomi yönetiminde mevcut hükü- metinin dünyanõn en başarõsõz hü- kümeti olduğunu söyleyen Şener “Halkın taleplerine duyarsız olan hükümetin de dünyanın en başarısız hükümeti olması doğaldır” dedi. Şener, partisinin genel merke- zinde düzenlediği basõn toplantõ- sõnda, gelişmeleri değerlendirdi. Ülkede derin ekonomik kriz ya- şanõrken hükümetin ciddi önlem al- madõğõnõ kaydeden Şener, “sürekli kavga çıkaran ve çıkardığı gü- rültü ekonomiyi daha da kötü- ye götüren” bir iktidarõn işbaşõn- da olduğunu söyledi. Çok önemli Milli Güvenlik Kurulu toplantõsõ olduğu bir günde, büyüme ra- kamlarõnõn açõklanmasõnõn doğru olmadõğõnõ belirten Şe- ner, “Neden dün değil, bugün?” dedi. Türki- ye’nin, “krizin damar- dan girdiği tek ülke” olduğunu vurgulayan Şe- ner, hükümetin 2007 se- çimlerinden bugüne ka- dar, “Şunu yaptık, iyi yaptık” diyebileceği tek bir şeyin bulunmadõğõnõ savundu. Türkiye’nin ekonomisi ve siyasi konumuyla uluslararasõ güçler ta- rafõndan yeniden yapõlandõrõldõğõ- na dikkat çeken Şener, şöyle de- vam etti: “Ülkede kurumlar ve insanlar birbirlerine karşı güven duymazlarsa, birbirlerini risk olarak algılamaya başlarlarsa sistemin çözüm üretme yetene- ği zaafa uğrar ve bu ülke adına senaryoları hep dışarıda yazar- lar, hazırlarlar ve dışarıda ha- zırladıkları senaryoları burada uygularlar.” Askerlerin sivil mah- kemelerde yargõlanmasõna ilişkin değişikliği temel itibarõyla doğru bulduklarõnõ açõklayan Şener, de- ğişikliğin kamuoyunda, komis- yonlarda, TBMM Genel Kuru- lu’nda görüşülmeden yapõlmasõnõ yadõrgadõklarõnõ belirtti. Şener: Tehlikeye sürükleniyoruz Asker artık savunmasız bürokrat ‘GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA’ SUÇUNDAN DAVA ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ, Ankara Anakent Be- lediye Başkanõ, AKP’li Melih Gökçek hakkõn- da, ABD Büyükelçili- ği’ni çevreleyen yapõ- laşmaya ilişkin idari yar- gõnõn verdiği yürütmeyi durdurma kararõna uymayarak “görevini kötüye kullandığı” iddiasõyla 1 yõldan 3 yõla kadar hapis istemiyle dava açtõ. Davanõn iddianamesinde, müş- teki Tezcan Çakır tarafõndan baş- savcõlõğa sunulan suç duyurusu di- lekçesinde, “Atatürk Bulva- rı’ndaki ABD Büyükelçiliği’ni çevreleyen, üzerinde araç ve ya- ya trafiğini engelleyen, hukuka aykırı yapılaşmanın durdurul- ması için Ankara 12. İdare Mah- kemesi’nde dava açıldığının ve mahkemece yürütmenin dur- durulması kararının verildiği- nin” kaydedildiği anlatõldõ. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’na 30 Mayõs 2005’te tebliğ edilmesine ve aradan 1 yõl geçmesine karşõn kararõn uygu- lanmadõğõ, bu nedenle Gökçek hakkõnda soruşturma ya- põlarak kamu davasõ açõl- masõnõn istendiği anõm- satõlan iddianamede, baş- savcõlõkça İçişleri Ba- kanlõğõ’ndan soruşturma izni istendiği, İçişleri Ba- kanlõğõ’nõn ise soruşturma izni verilmemesine ka- rar verdiği belirtildi. Kararı uygulamadı Gökçek’in, anayasa ve İdari Yargõlama Usulü Kanunu’nun bağlayõcõ hükmüne karşõn yürüt- meyi durdurma kararõnõn gereğini yerine getirmediğinin sabit oldu- ğu anlatõlan iddianamede, Gök- çek’in, Ankara Büyükşehir Bele- diye Başkanlõğõ’na tebliğ edilme- sine rağmen Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi dur- durma kararõnõ süresinde uygula- mayarak kamu zararõna sebebiyet verip görevi kötüye kullanma su- çunu işlediği ileri sürüldü. İddianamede, Gökçek’in, Türk Ceza Yasasõ’nõn 257/1. maddesi uyarõnca 1 yõldan 3 yõla kadar ha- pisle cezalandõrõlmasõ ve belli hak- larõ kullanmaktan yoksun bõrakõl- masõ istendi. Gökçek’in 3 yõl hapsi istendi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear