Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Gece Baştan Çıkarır Ben gece yarısını severim. Gecenin bir karanlı- ğında usulca kalkarım yatağımdan, ışıkları yak- madan, sağa sola çarpmadan masaya doğru yü- rürüm. Bilgisayarın ışığı yeter bana. Derin bir ses- sizlik içinde, içimdeki kalabalığın sesini dinleme- ye başlarım. Yazıya otururum sonra. Yazdıklarımı beğenmişler, beğenmemişler pek umurumda olmaz o saatlerde. O sonraki günün işi. İyidir gece yarısı. Eskiden de öyle yapardım. Uzak ülkelerden bi- rinde gece kalkar, yazar yazar havaya üfürürdüm. Severim ben gece yarısını. AKP milletvekilleri de seviyorlar. Az yazıyorlar ama öz yazıyorlar Allah için. Üç harfle meramını an- latabilmek ne demek, kıskanıyor insan. “Hali da- hil”i “halinde” yapıyorsun iş bitiyor. Gece yarısı ol- muş, muhalefet uykudan ölüyor, üstelik Meclis’in son günü, laf ola beri gele kâğıdı dolaştırmışsın or- tada, kim bakar gecenin o saatinde. “Kabul edenler, etmeyenler, edilmiştir.” AKP milletvekilleri, gündüz belalıları Kamer Genç’le uğraşıp, gece esas mesaiye geçiyorlar. Ka- mer Genç de gelmiyor zaten bir saatten sonra. Şimdi yeni bir tasarı hazırlıyorlar. Gelecek dö- nemin sıkı işidir. “Artık diyorlar, yüksek memurlar ‘yürütme memurları’ olsun, ötekiler ‘devlet memurları’.” Aslında devlet memurları kısmı aşa- ğı yukarı halledilmiştir, ama yürütme, yani hükü- met memurları olsa daha da şık olmaz mı? Açık açık “ya kardeşim ne kızıyorsun, onlar zaten yürüt- me memurları” diyebileceksin. Güvence de ver- mişsin. “Bak bizim hükümet gidince bu me- murlar da gidecekler, sen de kendi memurla- rını getireceksin işte.” Muhalefetin ağzının suyu akar. Ama siz bir de o son günleri, pardon son gece- leri düşünün. Seçim vakti gelmiş çatmış, kamuo- yu yoklamaları alarm çanları çalmakta. Gece karanlık, muhalefette heyecan dorukta. Topla Meclis’i. Dolaştır kâğıtları gruplarda. “Yü- rütme memurları yeni hükümetin göreve baş- lamasıyla birlikte görevlerinden ayrılırlar” mad- desine sıra gelince ver değişiklik önergesini; “ır- lar’ı atalım arkadaşlar, mazlar koyalım” de bi- tir işi. İyidir gece yarısı. Ben severim. Gazeteler de en son noktayı gece yarısı koyarlar biliyorsunuz. Herkes uykudayken gece sekreterle- ri manşete şöyle bir bakıp, “dur yahu, bunun da- ha fiyakalısı var” deyip çökerler makine başına. Dü- şünün haftalardır, darbe geldi gelecek edebiyatı yap- mışsınız, Genelkurmay Başkanı güvence üstüne gü- vence veriyor, “yapmak isteyen çıkarsa beni karşısında bulur, biz anayasaya bağlıyız” diyor. “Bu belge dediğiniz sahte bir kâğıt parçasıdır” diye konuşuyor. Yok siz yine bildiğinizi okuyacak- sınız. İçinizden biliyorsunuz zaten gerçeği. TV ka- nallarında dolana dolana darbe korkusunu işledik- ten sonra gazeteye dönecek ve karanlık çöktükten sonra “ı-ıh olmamış bu” diyeceksiniz. Bu şaşaalı zaferden sonra öyle sıradan manşetler kurtarmaz. “Geçti o günler cancağızım” diye ya- zacaksın. Hani tehdit vardı, hani tehlike büyüktü, hani an- dıçlar, muhtıralar, lahikalar... Kendini tutamayacak gece yarısının sihrine kapılacaksın. Olmadı ama. Bazen de tehlikelidir gece yarısı. Sen tam işler kıvama gelmişken neden bozuyorsun ki işi. Bekle biraz, daha “yürütme memurları” gele- cek, daha F tipinin tahşiyesi, notları, andıçları var, daha gece yarısı yapılacak çok işler var. Sevindi- rik olmanın, zil takıp oynamanın sırası mı şimdi. Ama öyledir, ben bilirim gece yarısını. Dayanamaz, yazının, harfin, kelimenin sihrine ka- pılır, gerçekleri unutuverirsin. Sonra der ki yazı müdürü “ı-ıh olmamış bu.” Yeni bir geceyi beklersin artık. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr Yaklaşõk 8 saat süren MGK toplantõsõna son günlerde yaşanan tartõşmalar damgasõnõ vurdu ‘Tepkiler dile getirildi’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK), Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) komuta heyeti, Cumhurbaşkanõ ve hükümet- ten beklentilerini sõraladõ. TSK’ye yönelik saldõrõlarõn ülkenin “beka (varlığını sürdürme)” sorununa dö- nüştüğüne dikkat çeken komuta heyeti, “medya üzerinden yürütülen asi- metrik psikolojik harekâtın” en- gellenmesini istedi. MGK’nin haziran ayõ toplantõsõ Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirildi. Kamuoyunda dikkatlerin yöneldiği toplantõ 7 saat 40 dakika sürdü. Top- lantõnõn ardõndan bakanlar ve kuvvet komutanlarõ Köşk’ten ayrõlõrken Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan, Genel- kurmay Başkanõ İlker Başbuğ, Baş- bakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek ve Adalet Bakanõ Sadullah Ergin bir sü- re daha birlikte kalarak mini bir zirve gerçekleştirdi. MGK toplantõsõ öncesinde yaşa- nanlar toplantõyõ kritik hale getirmiş- ti. Taraf gazetesinde “Genelkur- may’da hazırlandığı” iddia edilen bir metne dayandõrõlarak yazõlan “AKP ve Gülen’i bitirme planı” başlõklõ ha- berle doruk noktasõna çõkan gelişme- ler sonucunda açõlan soruşturmanõn ar- dõndan Ankara’da trafik hõzlandõ. As- keri savcõlõğõn açõklamasõnõn ertesi gü- nü basõn toplantõsõ yapan Başbuğ, “belge” olarak sunulan metni “kâğıt parçası” olarak nitelendirdi ve TSK’ye yönelik saldõrõlar karşõsõnda gereğinin yapõlmasõnõ istedi. Hareketlilik bu kadarla da kalmadõ, haftanõn ilk günü Başbuğ, randevu ala- rak “Belgeyi bulunca yargıya götü- receğiz” değerlendirmesini yapan Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi. Geçen cuma günü yaptõğõ açõklama- larda TSK’ye yönelik psikolojik ha- rekâtõ yönetenlerin bulunmasõ gör- evinin “devletin istihbarat örgütle- ri ve yargı kurumlarına” ait oldu- ğunu belirten Başbuğ, Erdoğan’la gö- rüşmesinin ardõndan MİT Müsteşarõ Emre Taner’le de Genelkurmay Ka- rargâhõ’nda bir araya geldi. Başbuğ’un Taner ile görüşmesinin Erdoğan’õn oluruyla gerçekleştiği belirtilirken, iki üst düzey devlet yöneticisinin de Başbakan’a bağlõ olarak çalõştõğõna dikkat çekiliyor. Başbuğ’un bir kõsmõ kamuoyuna da yansõyan bu görüşle- rini MGK toplantõsõnda kurul üyele- rine daha kapsamlõ ve ayrõntõlõ olarak anlattõğõ kaydedildi. TSK’ye yönelik saldõrõlarõ örnekleriyle gündeme geti- ren Başbuğ’un geçen cuma günü yap- tõğõ basõn toplantõsõnda İstanbul’da yü- rütülen soruşturma kapsamõndaki ba- zõ belgelerin bazõ bölümlerinin sõzdõ- rõlmasõ konusunu da gündeme getir- diği belirtildi. Yapõlan sõzdõrmalarõn ve bu sõzdõrmalar sonucu yayõmlanan haberlerin “psikolojik harekâtın bir parçası olduğuna” vurgu yapan Baş- buğ, TSK’ye saldõrõlarõn önlenmesi ko- nusunda hükümetin, kurumlarõn uyum içinde çalõşmasõ konusunda da Cum- hurbaşkanõ’nõn müdahil olmasõnõ is- tediği dile getiriliyor. “TSK’nin yıpratılmasının yal- nızca TSK’nin sorunu olmadığı, ülkede beka sorununa neden oldu- ğu” yaklaşõmõnõ yineleyen Başbuğ’un, bu konuda önlem almanõn da yine tüm devlet organlarõnõn görevi olduğuna dikkat çektiği vurgulanõyor. MGK toplantõsõndaki görüşmelerin ardõndan yapõlan açõklamada konuya ilişkin şu değerlendirme yapõldõ: “Devletimizin kurumlarını yıpratmaya yönelik beyan ve yayınlara ilişkin tepki ve düşünceler dile getirilmiş, bu tür faaliyetlerin ülkemize bir fayda sağlamayacağı teyit edilmiştir.” Askerlerin yargılanması MGK toplantõsõnda ayrõca, askeri personelin sivil mahkemelerde yargõ- lanmasõnõ düzenleyen son yasa deği- şikliği de ele alõndõ. Başbuğ’un Er- doğan’la görüşmesinde gündeme ge- tirdiği konuyu MGK gündemine de getirdiği, tüm teamüllerin dõşõnda ya- põlan bu değişiklikten duyulan kay- gõlarõ ilettiği öğrenildi. TSK komuta heyeti, yargõlama konusundaki yasal değişikliğin anayasaya aykõrõ olduğuna da dikkat çekti. Toplantõnõn ardõndan Gül, Erdoğan, Başbuğ, Çiçek ve Er- gin, bir süre daha bir arada kaldõlar. Bu sõrada gece yarõsõnda TBMM’den ge- çirilen askeri personelin sivil mahke- melerde yargõlanmasõnõ öngören dü- zenlemenin gündeme geldiği savu- nuldu. AKP’nin geçirdiği düzenle- meye göre Genekurmay Başkanõ da- hil tüm subay ve astsubaylar günde- me gelebilecek iddialar hakkõnda hiç- bir makamdan izin alõnmaksõzõn sivil savcõ tarafõndan sorgulanabilecek. Genelkurmay izleyecek Genelkurmay Başkanõ Başbuğ’un geçen cuma günü yaptõğõ basõn top- lantõsõnõn ardõndan hafta başõnda Er- doğan’la ve ardõndan MİT Müsteşerõ Taner’le yaptõğõ görüşmenin, bu ko- nudaki hassasiyetini ortaya koyduğu- na dikkat çekiliyor. Genelkurmay ve Başbuğ’un TSK’yi hedef alan bu tür girişimlerin araştõrõlmasõ konusunun ta- kipçisi olacağõ, kararlõlõkla sonuçlarõ izleyecekleri değerlendiriliyor. Ayrõ- ca Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn İstanbul’daki soruşturma kapsamõnda belgelerin sõzdõrõlmasõyla ilgili bu- lunduklarõ suç duyurusunun sonucu- nu da aynõ kararlõlõkla izleyecekleri- ne dikkat çekiliyor. MGK sonrası beşli zirve Çankaya Köşkü’ndeki mini top- lantõ yaklaşõk bir saat 15 dakika sür- dü. Toplantõya ilişkin herhangi bir açõklama yapõlmadõ. Başbakan Er- doğan, toplantõ sonrasõnda Başba- kanlõk Resmi Konutu’na geçti. TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ Reuters: Darbe olasõlõğõ düşük Haber Merkezi - İngiliz Reuters haber ajansõ, Türkiye’de ordunun komuta kademesinin ya- şanan son gelişmeler nedeniyle kendilerini kö- şeye sõkõşmõş hissettiklerini ancak bir darbe olasõlõğõnõn çok düşük olduğunu yazdõ. Ajans, dün Ibon Villelabeitia tarafõndan yazõlan ve son yaşanan gelişmelerin değerlen- dirildiği “Türkiye’de generallerin etrafın- daki dünya değişiyor” başlõklõ bir analizi abonelerine servis etti. Analizde, “Türki- ye’nin güçlü generalleri, İslamcı düşmanla- rın orduyu bölme girişimleri olarak gör- dükleri olaylardan ve AB’ye uyum nede- niyle çıkartılan yasaların bir zamanlar çok güçlü oldukları alanlardaki yetkilerini azaltmış olmasından dolayı kendilerini da- ha önce görülmemiş bir baskı altında ve köşeye sıkışmış görüyorlar” denildi. AKP’yi iktidara taşıyanlarla aynı Son 50 yõlda dört hükümeti deviren ordunun kendisini siyasi İslama karşõ bir siper olarak gördüğünü belirten analizde, “Artık, AB re- formları ve AKP altında yüksek pozisyon- lara gelerek eski laik elitleri tehdit eden dindar Türklerden oluşan yükselen orta sı- nıfın etkisiyle ordunun bu görevi sorgula- nır hale geldi” denildi. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un cuma günkü basõn toplantõsõnda isim vermemesine rağmen Gülen cemaatini üstü kapalõ bir biçimde orduyu yõp- ratmaya çalõşmakla suçladõğõnõ belirten ajans, Gülen hareketinin gücünün yükselen dindar sõnõftan geldiğini ve bunlarõn AKP’yi iktidara taşõyanlarla aynõ kişiler olduğunu yazdõ. MGK’nin haziran ayı toplantısı Çanka- ya Köşkü’nde Cum- hurbaşkanı Abdul- lah Gül başkanlığn- da gerçekleştirildi. Toplantıya Başba- kan Erdoğan, bazı bakanlar, Genelkur- may Başkanı Başbuğ ve kuvvet komutan- ları katıldı. MGK toplantısına Başba- kan Yardımcısı Bü- lent Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Da- vutoğlu ve Adalet Bakanı Sadullah Er- gin ilk kez katıldı. (Fotoğraf:AA) ALİ FAHİR KAYACAN ‘Tutuklanırsa beraat eder’ Haber Merkezi - Eski Askeri Yargõtay Üyesi Kõdemli Albay Ali Fahir Kaya- can, Genelkurmay Askeri Savcõlõ- ğõ’nõn “hukuki geçerliliği” bulunma- dõğõ yönünde karar verdiği “İrtica ile Mücadele” adlõ belgeyi hazõrladõğõ id- dia edilen Kurmay Albay Dursun Çi- çek’in Ergenekon savcõlarõ tarafõndan tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilmesinin “mevcut delillere” göre zorlama olduğunu söyledi. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İl- ker Başbuğ’un “kâğıt parçası” olarak nitelediği “İrtica ile Mücadele” adlõ belgeyi hazõrladõğõ ileri sürülen Kur- may Albay Çiçek’in tutuklanma iste- miyle nöbetçi mahkeme sevk edilmesi- ni değerlendirem eski Askeri Yargõtay Üyesi Kayacan, Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn “belge” hakkõndaki kara- rõna işaret ederek fotokopi niteliğinde- ki belgeyle suç isnat etmenin mümkün olmayacağõna ifade etti. ‘Fotokopi belgeyle olmaz...’ Çiçek’in tutuklanma isteminin mev- cut verilere göre, “sivillerle müşterek suç” dahilinde olabileceğini bunun da daha önce iki iddianamesi hazõrlanan Ergenekon davasõ kapsamõna alõnarak yapõlabileceğini anõmsatan Kayacan, “Albay Çiçek’i tutuklasalar bile yargılama sonucunda beraat eder. Bunu mevcut verilere göre söylüyo- rum. Çünkü fotokopi belgesiyle suç üretmet mümkün değil. Fotokopi belgeleriyle herkese suç isnat etmek mümkündür. Dolayısıyla bunun hu- kuki geçerliliği yoktur. Burada tu- tuklamanın ve sivil mahkemelerde yargılamanın olabilmesi için sivil- lerle müşterek suçun işlenmiş olma- sı gerekiyor. Muhtemelen savcılar daha önce iddianamesi hazırlanan dava kapsamında tutuklama iste- mişlerdir. Ancak bu belgelere göre tutuklama olursa sonuç beraatla so- nuçlanacaktır” dedi. Kayacan, askeri yargõnõn yetkilerinin kõsõtlanmasõ yö- nündeki değişikliğin de anayasaya ay- kõrõ olduğunu söyledi. İstanbul Haber Servisi - “İr- tica ile Mücadele Eylem Planı” belgesinin altõnda imzasõ olduğu iddia edilen Kurmay Albay Dur- sun Çiçek ile sekiz kurmay su- bay, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda dün ifade verdi. Kur- may Albay Çiçek “örgüt üyeli- ği” suçlamasõ ve tutuklanma is- temiyle mahkemeye sevk edildi. Ergenekon savcõlarõna ifade ve- ren diğer sekiz albay serbest bõ- rakõlõrken, 4’ü hakkõnda adli kontrol kararõ verildi. Ergenekon Savcõsõ Zekeriya Öz’ün Milli Güvenlik Kurulu toplantõsõnõn sürdüğü saatlerde adliyeden ay- rõlõp, toplantõ bitince geri dönmesi dikkat çekti. Harp Akademileri ve Bey- koz’da bulunan Sualtõ Taarruz Komutanlõğõ’nda yapõlan ara- malara ilişkin şüpheli olarak ifa- desi alõnan biri emekli sekiz al- bay dün sabah saat 08.00’de koyu renk camlõ Ford transpor- ter minibüs ile İstanbul Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’nõn Beşik- taş’taki adliye binasõna geldi. Su- baylarõ taşõyan minibüs, hâkim ve savcõlarõn kullandõğõ protokol kapõsõndan adliye bahçesine gir- di. Sivil kõyafetlerle gelen su- baylar adliye binasõna yemek- hane kapõsõndan girdi. Ergene- kon soruşturmasõnõ yürüten sav- cõlardan adliyeye ilk gelen ise saat 08.40’ta Fikret Seçen oldu. Savcõ Zekeriya Öz, 08.53’te, savcõlar Murat Yönder ve Er- can Şafak saat 08.55’te adli- yeye geldi. Subaylar ifade iş- lemleri başlayana dek adliyenin idari işler müdürünün odasõnda bekledi. Saat 10.30’da ise ifa- delerin alõnmasõna başlandõ. Sa- at 15.00’te 4 şüphelinin ifadesi tamamlandõ. Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda tutuklanan avukat Ser- dar Öztürk’ün bürosunda ele geçirildiği öne sürülen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” bel- gesinin altõnda imzasõ bulundu- ğu iddia edilen Kurmay Albay Dursun Çiçek ise saat 11.40 su- larõnda Ford transporter minibüs ile adliyeye geldi. Dursun Çi- çek’in içinde bulunduğu minibüs de hâkim ve savcõlarõn kullandõğõ protokol kapsõndan adliyenin bahçesine girerek yemekhanenin kapõsõnõn bulunduğu bölüme ya- naştõ. Dursun Çiçek de diğer kurmay subaylar gibi adliyeye yemekhanenin kapõsõndan girdi. Kurmay albaylar Levent Göl- geç, Mert Yanık, Şafak Yü- rekli, İbrahim Koray Özyurt, Tayfun Duman, Muharrem Nuri Alacalı, Dora Sunguray, Dursun Çiçek ile emekli Albay Aydın Ortabaşı’yõ görüntüle- mek isteyen basõn mensuplarõ ise protokol kapõsõna yaklaştõrõl- madõ. Ayrõca adliye binasõna ve yemekhane ile adliye binasõnõn kapõsõnõn açõldõğõ ön bahçeye de basõn mensuplarõ alõnmadõ. 8 albayõn sorgusu akşam saat 17.40 sularõnda sona ererken albaylardan dördü serbest bõra- kõldõ, dördü ise adli kontrol ka- rarõ verilmesi istemiyle mahke- meye sevk edildi. Haklarõnda ad- li kontrol kararõ verilen bu al- baylar da serbest bõrakõldõ. Dursun Çiçek’in ifadesi ise diğer albaylardan yaklaşõk 1 sa- at sonra tamamlandõ ve albay tu- tuklanma istemiyle 14. Ağõr Ce- za Mahkemesi’ne sevk edildi. Genelkurmay Askeri Savcõlõ- ğõ’nõn, hakkõnda ‘kovuşturma- ya gerek yoktur’ kararõ verdiği Albay Çiçek’in “örgüt üyeliği” suçlamasõyla mahkemeye sevk edildiği öğrenildi. 8 subayı taşıyan minibüs, hâkim ve savcıların kullandığı protokol kapısından adliye bahçesine girdi. Albayları taşıyan minibüsten bazı çuvalların indi- rildiği görüldü. Albay Çiçek (yanda) ise adliyeye öğle saatlerinde geldi. Fotoğraf:AA Toplantıda, kurulun gündeminde bulunan diğer konular da ele alın- dı. Bu kapsamda Türkiye-Irak ilişkileri ve Irak’ın kuzeyinden kay- naklı bölücü teröre ilişkin gelişmeler de değerlendirildi. Toplantının bu bölümünde Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik de kurula girerek gelişmeler hakkında bilgi verdi. MGK bildirisinde te- rörle mücadeleye ilişkin şu değerlendirme yapıldı: “Ülke güvenliğini etkileyen iç ve dış gelişmelerin kapsamlı bir değerlendirmesi yapılmış, ülkemizin bütünlüğünü ve milletimizin birliğini ve huzurunu bozma- ya yönelik her türlü faaliyete karşı yürütülen mücadelenin, halkımı- zın güven ve desteği ile sürdürüleceği belirtilmiştir.” IRAK TEMSİLCİSİ ÖZÇELİK BİLGİ VERDİ MGK bildirisinde, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin şu ifadeler yer al- dı: “Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı biçimde çözüme kavuşturulması- nın bölgede güvenlik, istikrar ve refahın sağlanabilmesi açısından önem arz ettiği; Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde yürütülmekte olan kapsamlı çözüm müzakerelerini ve bu bağlamda Kıbrıs Türk tarafının yapıcı çabala- rını desteklediği, çözümün siyasi eşitlik, iki kesimlilik ve eşit statüde iki kurucu devleti haiz yeni bir ortaklık çerçevesinde bulunması, ga- ranti ve ittifak antlaşmalarının devamı, çözümün hukuki güvenlik ve kesinliğinin teminat altına alınması gerektiği vurgulanmıştır.” KIBRIS’TA EŞİTLİK VURGUSU Albay Çiçek yargõç önüne çõkarõldõ Dokuz kurmay albay Ergenekon savcõlarõna ifade verdi