24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 24 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Hangi İran? İran denince aynı dili konuşmuyoruz… Herkes kendi “gördüğü İran’ı”, “kendi İran’ını” an- latıyor… İran gibi bir ülke söz konusu olduğunda, bu bir ye- re dek doğal da, bazı yerde ip gerçekten kopuyor… Bizim yerli kanallardaki İran tartışmalarında sanır- sınız Audrey Hepburn’le Gregory Peck’i motosik- let üzerinde ölümsüzleştiren “Roma Tatili” türünden bir “Tahran Tatili” anlatılıyor… Geçen akşam bir kanalda böyle bir Tahran tasviri dinledim. İran’da son seçimleri yerinden izleyen ve “taze izlenimlerle” dönen bir arkadaşımız; İranlı ka- dınların “flört” sorununu filan aştığını, erkeklerle el ele, sarmaş dolaş dolaştıklarını, motosiklete bindiklerini anlattı. Ardından da şöyle bir cümle ekledi: “Sorun sadece bir yarım şahitlik, yarım miras filan gibi konular. Onları da sorduğunuzda ne yapalım iş- te şeriat deyip geçiyorlar!” dedi… İnsan bunları dinlerken haliyle “Allah Allah!” oluyor: “Durum madem böyle; İranlı kadınlar niye bu kadar kel- le koltukta gösterilere katılıyor? Yarım miras/yarım şa- hitlik gibi ufak tefek pürüzler ve giyim kuşam kısıtla- malarıyla da uzun boylu sorunları yoksa; neden isya- nın en ön safındalar? Göstericilerin simgesine dönü- şen Nida, niye elinde bir ‘özgürlük’ pankartıyla sokak ortasında can verdi? O pankart ne demekti? Nida’nın ‘özgürlük’ çığlığı neydi?” Bu sorular ortada kalıyor. Çünkü zaten “Tahran iz- lenimlerini” aktaran gazeteciye, “şunu biraz lütfen açar mısınız?” diyen çıkmıyor. ‘...ve filmin devamı’ Sorun sanırım bu anlatımların “filmin bütününden” ziyade, çekilen anlık “fotoğraf kareleriyle” sınırlı kal- masında… Başkent Tahran, hatta başka kentlerde de (örne- ğin İsfahan) el ele dolaşan veya kahvelerde oturan gençleri görebiliyorsunuz evet... Tıpkı motosiklet, bisiklet üzerinde sarmaş dolaş do- laşan bir kadın ve bir erkeği görebileceğiniz gibi… Ama bunlar sahiplerine -kadın ya da erkek, “yurt- taşlara”- teslim edilmiş “meşru haklar” çerçevesinde yaşanan özgürlükler değil... Konjonktüre göre gevşetilen rejimin kuralları, gevşetildikleri hızla apar topar geri alınabiliyor. Buna en somut örnek, arkada bıraktığımız son on gün oldu. 12 Haziran seçimleri öncesini bir “karna- val” gibi yaşayan İran’da, sandıklar kapanır ka- panmaz -ortada daha isyan yokken- hava değişti. Muhalefet taraftarlarına derhal; “Hadi bakalım! Top- lanın! Şimdi artık evinize” ültimatomu çekildi. “Dans etme zamanı sona erdi!” dendi. Rejim şu ya da bu biçimde bir kez “dans etme za- manının sona erdiğine” karar verdiğinde, ortalığı du- man ediyor. “Ahlak polisi” tüm o parklarda, kahvelerde el ele, kol kola dolaşan; motosikletleri üzerinde flört eden gençlerin peşine düşüyor. Hizaya gelmeyeni, ka- rakola çekiyor. İstediğini, istediğince içerde alıkoyu- yor. Başörtüsü kaykılanı, flört edeni “kırbaçlıyor”! “Özgür kadın-erkek karelerinin” ardındaki filmin de- vamında; acımasızca keyfileşebilen ve konjonktüre gö- re inişli çıkışlı bir seyir izleyen, tümüyle rejimin insa- fına kalmış böyle bir yaklaşım var… Özgürlük sadece -uygun görüldüğü ölçüde- “yu- kardan bahşediliyor”. “Yurttaşların” tasarrufuna bıra- kılmıyor. Hangi özgürlük? İran’da insanlar işte şimdi bu tasarrufa sahip çık- mak istiyor. Gösterilere; sadece çalındığını düşün- dükleri oylarına sahip çıkmak adına değil, sınırları ken- dilerince tanımlanan ve çizilen bir “özgürlük” namına katılıyor, destek veriyorlar. Ama her İranlı için “özgürlüğün” anlamı farklı… Genel söylem; İslami rejimin sınırlarının hiçbir bi- çimde tartışma konusu olmadığı/yapılmadığı/yapıl- mayacağı şeklinde. Ama İslami rejimi tartışmaya aç- maksızın; flört etmenin de, başlarını istedikleri ölçü- de açıp örtmenin, şarkı söylemenin de “özgürlük ala- nına” dahil edilmesini istiyorlar. Müzik, şan dersleri alan Nida için örneğin özgür- lüğün anlamı ola ki; sadece uluorta “şarkı söyleye- bilmekti…” Tek tek, ayrı ayrı “bireysel özgürlükler” adına veri- len bu mücadele; aslında çığ gibi büyüyerek bir “ya- şam tarzı” mücadelesine dönüşüyor ki; kıyamet bur- dan kopuyor. Ahmedinejad’ın milisleri -“besic”ler- so- kaklarda muhaliflere artık toplanmak fırsatı vermeden daha, her türlü şiddete başvurarak onları baştan da- ğıtıyorlar. Sanal âlemde -“YouTube”, “twitter”larla- ör- gütlenmeye teşebbüs edenleri; Batı’dan aldıkları teknolojiler sayesinde “web” üzerinden kovalıyorlar… Bunlara karşın Musavi’nin yandaşlarına salık ver- diği, verebildiği tek direniş yolu; çatılardan tekbir ge- tirmek… Humeyni yandaşlarının vaktiyle -etkili ve başarılı bi- çimde- Şah’ı devirmek için kullandıkları bu “Allahü- ekber!” kalkışmasının; İranlı kızların erkek arkadaş- larıyla motosiklete binme hakkını korumakta ne den- li etkili olacağını birlikte göreceğiz. nilgun@cumhuriyet.com.tr İran-İngiltere diplomat kriziDış Haberler Servisi - İran’da muhalefetin cumhurbaşkanlõğõ seçimlerine hile karõştõrõldõğõ iddiasõyla yeniden yapõlmasõ yönündeki çağrõlarõ Anayasayõ Koruyucular Konseyi’nce bir kez da- ha reddedilirken Tahran yönetiminin başta İn- giltere olmak üzere Batõlõ ülkelerle arasõndaki gerilim tõrmanõyor. İran’õn dini lideri Ayetul- lah Ali Hamaney, tüm şüphelerin giderilme- si için seçimlere itiraz süresinin uzatõlmasõ ta- lebini kabul etti. Geçen günlerde İngiltere’ye “içişlerimize ka- rışmayın” mesajõ veren İran, Londra Büyük- elçisi’ni geçici bir süre için geri çektikten sonra 2 İngiliz diplomatõnõ sõnõr dõşõ edeceği- ni açõkladõ. İran’õn bu kararõna cevap vermek- te gecikmeyen İngiltere ise 2 İranlõ diplomatõ sõnõr dõşõ etme kararõ aldõ. İngiltere Başbakanõ Gordon Brown, mecliste yaptõğõ açõklamada, İran’õn dün “asılsız iddialarla” iki İngiliz diplomatõ sõnõr dõşõ etmekle “haksız bir adım” attõğõnõ söyledi. Brown, bu girişime cevaben İran’õn Londra Büyükelçiliği’nde görevli iki dip- lomatõ sõnõr dõşõ edecekleri konusunda bugün İran büyükelçisini bilgilendirdiklerini ifade etti. Öte yandan, İran devlet televizyonu dün Ana- yasayõ Koruyucular Konseyi’nin Mahmud Ahmedinejad’õn kazandõğõ açõklanan 12 Ha- ziran’daki seçimlerde “büyük usulsüzlüklerin” yapõlmadõğõ kararõnda olduğunu duyurdu. Bu çerçevede Konsey’in seçim sonuçlarõnõ iptal et- meyeceği bildirildi. İran’da bir grup milletve- kili, seçimlerden sonra meydana gelen olaylarla ilgili olarak İçişleri Bakanõ Sadık Mahsuli’ye yönelik olarak soru önergesi verdi. Resmi Presstv’nin haberine göre, 24 milletvekili, Mahsuli’yi, protestolarõn başlamasõndan son- ra Tahran Üniversitesi’ni ve çok sayõda kişinin evini basan sivil giyimli kişilerin kimler oldu- ğunun belirlenmemesi nedeniyle eleştirdi. Obama’dan ilk sert tepki ABD Başkanõ Barack Obama, İran yöneti- minin, protesto gösterilerini “tehdit, şiddet ve gözaltına alma yöntemleriyle” bastõrma ça- balarõnõ kõnadõ. Obama, önceki açõklamalarõ- na göre daha sert bir üslup kullanarak geliş- melerden dehşete kapõldõğõnõ, öfke duyduğunu ifade etti. Obama İran’a yönelik uluslararasõ tep- kileri desteklediklerini, bu süreçte hayatõnõ kaybeden tüm masum İranlõlarõn her birini, Amerikan halkõ ile birlikte andõğõnõ ifade etti. ABD’nin eylemleri kõşkõrttõğõ iddialarõnõn “ya- lan ve saçma olduğunu” söyleyen Obama, İran halkõ geleceğini belirlerken, onlara karşõ “ada- letsiz yöntemler kullanılmasını” kõnadõğõnõ be- lirtti. Nobel Barõş Ödülü sahibi İranlõ avukat Şirin Ebadi, AB ülkelerine, gösterileri bastõrmaya son vermesi için İran yönetimine siyasi yaptõrõm uy- gulamalarõ çağrõsõnda bulundu. İran’õn, AB ül- kelerinin Tahran büyükelçilerini Dõşişleri Ba- kanlõğõ’na çağõrarak bu ülkelerin “içişlerine mü- dahalesini” protesto etmesine birlikten tepki geldi. İsveç ve Finlandiya Dõşişleri Bakanlõk- larõ, İranlõ elçileri çağõrarak, şiddetten duy- duklarõ kaygõyõ bildirdi. Fransa da ikinci kez İran büyükelçisini Dõşişleri Bakanlõğõ’na çağõrdõ. İran’da geçen cumartesi günü göğsünden vurularak hayatını kaybeden Nida (27) için tüm dünyada gösteriler sürüyor. Nida’nın nişanlısı Caspian Macan, Mevlana’yı çok seven genç kadın için “Onu gerçek bir İranlı yapan barışçıl doğasıydı. Tek isteği İran halkının demokrasi ve özgürlük içinde yaşamasıydı” dedi. Nida ile İzmir’de tanıştıklarını söyleyen Macan, onu ölüme götüren süreci, “Nida bir grubun üyesi değildi. Sadece protestoculara sempati ile bakan biriydi. Nida’yı ölümünden birkaç gün önce gördüm. Ona gösterilere katılmaması için yalvardım. ‘Senin yaralanman ya da ölmen hiçbir şeyi düzeltmez’ dedim. Tartıştık. O, ‘Kurşun kalbimi delip geçse bile orada olmamız önemli’ dedi. Maalesef ölümü de aynen öyle oldu” şeklinde anlattı. (Fotoğraf: AFP) İran’da recm cezası kalkıyor Dış Haberler Servisi - İran’da yeniden gözden geçirilen şeriat kanunlarõ kapsamõnda recm (taşlayarak öldürme) ve el kesme yöntemlerinin kaldõrõlmasõ planlanõyor. İran’õn resmi haber ajansõ IRNA’nõn haberine göre, İran Yargõ Komisyonu Başkanõ Ali Şahruhi, İslam Ceza Kanunu’nun yeni yorumunda, recm gibi İslami cezalarõn yer almayacağõnõ bildirdi. Şahruki, komisyonun el kesme cezasõnõ kaldõrmayõ ve 18 yaşõn altõndakiler için ayrõ bir mahkeme kurmayõ düşündüklerini de açõkladõ. Komisyonun değişiklikleri tamamlamasõnõn ardõndan İslam Ceza Kanunu’nun yeni versiyonu deneme süresinin kabulü için parlamentonun onayõna sunulacak. Parlamentonun deneme süresini kabul etmesi halinde, Anayasayõ Koruyucular Konseyi son kararõ vermek için incelemede bulunacak. Ortadoğu uzmanlarõ olaylarõn bir rejim değişikliğine gitmeyeceğini düşünüyor ‘Cinden mucize beklenmemeli’ TARKAN TEMUR MELTEM YILMAZ Avrasya Stratejik Araştõrmalar Merkezi (ASAM) İran Uzmanõ Güneş Muhip Özyurt, seçim so- nuçlarõnõn İran’daki kutuplaşma- yõ gözler önüne serdiğini, hile id- dialarõnõn ise Mahmud Ahmedi- nejad yönetiminin uzun vadede meşruiyetinin sorgulanmasõna yol açacağõnõ söyledi. TÜRKSAM Başkanõ Sinan Oğan da “Seçim krizinin görünürdeki kaybede- ni Musavi gibi görünse de bu krizde asıl kaybeden mevcut rejim ve onu en üst noktada tem- sil eden dini lider Ayetullah Ha- maney’dir” dedi. Özyurt, İran içindeki tüm karõ- şõklõklara karşõn bir iç savaş teh- likesinin ya da rejim değişikliği- nin söz konusu olmadõğõnõ belir- terek, “Devrim Muhafızla- rı’ndan üst düzey bir yetkilinin seçimden sonra bazı grupların çıkarabileceği isyanları karar- lılıkla bastıracaklarını açıkla- ması, bir tür halk ihtilali olası- lığını gündeme getirmiştir. İran rejiminin yapısı göz önüne alın- dığında sokak çatışmalarının rejim değişikliği bir yana, se- çimlerin iptalini bile sağlaması beklenmemelidir. Devrim Mu- hafızları’yla Ahmedinejad ara- sında derin bağlar vardır” diye konuştu. Özyurt, şunlarõ söyledi: “Ahmedinejad’ın ikinci dö- nem de aynı sert ve uzlaşmaz dış politikayı uygulaması muh- temeldir. İç siyasette ise durum daha karmaşıktır. Her iki ta- raf da rejimin istikrarını boz- maktan kaçınacağı için uzlaşı ve denge sürecektir. Ancak yaşı ileri olan ve hasta olduğu iddia edilen Hamaney’in gö- revden çekilmesi durumunda yeni dini liderin seçilmesi ko- nusunda anlaşmazlık çıkabilir ve bu, İran rejiminin Irak sa- vaşından beri karşılaştığı en büyük badireye dönüşebilir.” Gerçek kaybeden Hamaney TÜRKSAM Başkanõ Oğan da kaybedenin Musavi gibi görün- mesine karşõn, gerçek kaybedenin dini lider Hamaney olduğunu be- lirtti. Oğan, “Ahmedinejad’ın cumhurbaşkanlığını koruyarak çıkması durumunda pozisyo- nunun iç politikada zayıflamış olmasına rağmen dini lidere karşı güçleneceği öngörülebi- lir. Aksi durumda statükocular ile reformistlerin koalisyonu olacaktır, ki bu durumda da dini liderin konumu sorgulan- maya açık hale gelecektir” dedi. Musavi, Hatemi, Rafsancani, Kerrubi ve statükocu mollalarõn İslam Devrimi’nin ilk bürokratik kadrolarõ olarak uzun yõllar söz sa- hibi olduğunun altõnõ çizen Oğan, özetle şöyle konuştu: “Ahmedinejad bu ekipleri tas- fiye ederek devrim içerisinde devrim yapmaya çalışmakta- dır. Ahmedinejad’ı muhafaza- kâr genç mollalar ile ordu des- teklemektedir. Ahmedinejad bu desteği almaya devam ettiği sü- rece de İran’da büyük bir de- ğişimin olması çok kolay gö- zükmemektedir. Şu husus da bilinmelidir ki, Musavi bu sis- temin bir parçasıdır. Aslında İran’daki bugünkü durumu en net ortaya koyan ifadeler İran’ın devrik şahının oğluna aittir. Pehlevi protesto gösteri- lerini değerlendirirken, ‘Cin ar- tõk şişeden çõktõ’ yorumunda bu- lunmuştur. 12 Haziran yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Ancak İran’da şişeden çıkan cinden mucizeler de bekleme- mek gerekir.” Başkentte ince hesap BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - İran’da yaşanan gelişmeleri dikkatle izleyen ancak özenle sessiz kalmayõ sürdüren Ankara’nõn bu tutumunun arkasõnda hükümetin Mahmud Ahmedinejad’õn seçilmesinden memnun olmasõ gösterildi. Cumhurbaşkanlõğõ seçimlerinden çõkan sonuca ilişkin “ince hesap” yapan Dõşişleri Bakanlõğõ’nda, İran’õn başta ABD olmak üzere Batõ ülkeleri ile ilişkilerinin normalleştirilmesinde mollalarõn desteğini almõş olan Ahmedinejad’õn daha kolay adõm atacağõ görüşü öne çõktõ. İran’daki gelişmelere ilişkin olarak Tahran Büyükelçiliği’nin gönderdiği kapsamlõ raporlar doğrultusunda, Dõşişleri Bakanlõğõ’ndaki değerlendirmeler de sürüyor. Ancak, Tahran’daki yabancõ ülke temsilciliklerinin, olaylarõn yarattõğõ gerginlik nedeniyle, gelişmelere ilişkin sağlõklõ bilgi alamadõğõ öğrenildi. İran yönetiminden yapõlan resmi açõklamalar ile basõn ve göstericilere yakõn kaynaklarõn verdiği bilgiler arasõnda ciddi anlamda farklõlõklar olmasõ, net bir değerlendirme yapõlmasõnõn önüne geçerken Türkiye’nin, olaylarõn ilk gününden itibaren Batõlõ ülkelerden farklõ bir yaklaşõm benimsediği belirtildi. AKP hükümetinin, Batõlõ ülkelerin “soruşturma yapılsın” taleplerinin aksine 12 Haziran’daki seçimlerin ardõndan ortaya atõlan “hile” iddialarõnõ göz ardõ etti. Bunun yanõ sõra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, seçimlerden sonraki hafta içinde arka arkaya, Ahmedinejad’õn cumhurbaşkanlõğõnõn Türkiye açõsõndan meşru kabul edildiği anlamõna gelen, “kutlama mesajları” gönderdi. Bunda, Türkiye’nin Tahran Büyükelçiliği’nin 12 Haziran’dan önce Ankara’ya gönderdiği “seçimlere katılımın yüksek olmasının Ahmedinejat’a avantaj sağlayacağı” değerlendirmesi etkili oldu. Seçimlerden sonraki süre içinde ise “İran’ın içişlerine müdahale ediliyor” görüntüsü verilmemesi için, resmi açõklama yapõlmamasõ kararõ alõndõ. Sadece Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun İran’õn istikrarõnõn bölge için önemli olduğuna işaret eden açõklamasõ gündeme geldi. Ankara’nõn resmi açõdan sessizliğinin bir başka nedeni olarak da Ahmedinejad’õn seçilmesinden duyulan memnuniyet gösterildi. Ankara, İran’õn başta ABD olmak üzere Batõ ülkeleri ile ilişkilerinin normalleştirilmesinde mollalarõn desteğini almõş olan Ahmedinejad’õn daha kolay adõm atacağõ değerlendirmesini yapõyor. TÜRKSAM Başkanõ Oğan, Musavi’nin de sistemin parçasõ olduğuna dikkati çekerken ASAM’dan Özyurt, “İran rejiminin yapõsõ göz önüne alõndõğõnda sokak çatõşmalarõnõn rejim değişikliği bir yana, seçimlerin iptalini bile sağlamasõ beklenmemelidir” dedi. Nişanlısıyla İzmir’de tanıştı Tahran’õn 2 İngiliz diplomatõ sõnõr dõşõ edeceğini açõklamasõnõn ardõndan Londra da misilleme yaptõ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear