26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 10 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Prof. Dr. Saylan’õn cüzam hastalarõ ve Türk toplumuna miras bõraktõğõ mücadelesi aksamaya başladõ bile Cüzamla savaşta ihmalŞULE KÖKTÜRK Çağdaş Yaşamõ Destekleme Der- neği ve aynõ zamanda Cüzamla Savaş Derneği Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan’õn cüzam hastalarõna ve Türk toplumuna miras bõraktõğõ cüzam mü- cadelesi bugün aksama tehlikesi ile karşõ karşõya. İhmaller nedeniyle bu- gün cüzam hastalarõ ile hayat kadõn- larõ aynõ hastanede tedavi görüyor, cü- zam hastalarõ hastaneden çõkarõlma en- dişesi taşõyor. Cüzam hastalõğõ tanõsõ konamadõğõ için bir cüzam hastasõ 3 ay kas hastalõğõ tedavisi gördü. Say- lan’õn ölmeden önce dile getirdiği is- teklerden biri de bu ihmallerin gide- rilmesiydi. Erdal İnönü’nün kõzõ Özden To- ker, Prof. Dr. Türkan Saylan için dü- zenlenen törende, kendisini 15 gün ön- ce hastanede ziyaret ettiğini, bu ziyaret sõrasõnda Saylan’õn kendisine lepra hastalõğõ ile ilgili endişelerini dile getirdiğini ifade etmişti. Toker, Say- lan’õn şu sözlerini aktarmõştõ: “Lepra hastalığı ile ilgili çok en- dişeleniyorum. Biz çok güzel çalış- malar başlatmıştık, ama şimdi duy- duğuma göre bazı şeyler ihmal edi- liyor, onun için bu hastalık tehlikesi tekrar ortaya çıkıyor. Buna çok dik- kat etmemiz lazım.” Hasta kayıtları 3 yıldır ulaşmıyor Saylan’õn 21 yõl gönüllü olarak başhekimliğini yaptõğõ Lepra Deri Zührevi Hastalõklar Hastanesi bu- gün, hastalõğõn uzmanõ olmayan da- hiliye uzmanõ Dr. Vahdet Koşucu ta- rafõndan yönetiliyor. Hastanenin ayak- kabõ atölyesi iptal edilerek daha önce Cankurtaran’da bulunan Deri ve Züh- revi Hastalõklar Hastanesi’nin taşõn- masõ için yeniden düzenlendi. Atöl- yede bugün, zührevi hastalõğõ olan ha- yat kadõnlarõnõn ve deri hastalarõnõn muayenesi yapõlõyor. Sağlõk Bakanlõğõ, İstanbul Tõp Fa- kültesi Lepra Araştõrma ve Uygulama Merkezi ve Cüzamla Savaş Derneği arasõnda, lepra ile mücadele için oluş- turulan protokolde aksamalar olduğu için hasta kayõtlarõ 3 yõldõr Tõp Fa- kültesi’ndeki araştõrma merkezine ulaşmõyor. Türkan Saylan’õn 2002 yõlõnda emekli olmasõnõn ardõndan İstanbul Tõp Fakültesi Lepra ve Züh- revi Hastalõklar Araştõrma ve Uygu- lama Merkezi Müdürlüğü’ne atanan Dermatoloji Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güzin Özarmağan, son durumu şöyle değerlendirdi: “Sağlık Bakanlığı ile iletişim kay- boldu ve hasta kayıtları bizde top- lanmıyor, üniversiteye gelen en son hasta kaydı 3 yıl öncesine ait. Bu koordinasyonun bozulması da bir- takım ihmalleri beraberinde getirir, hastaların tedavisi aksarsa yine bulaştırıcı hale gelebilirler, hasta- lık yine tehdit haline gelebilir.” Lepra akla gelmedi Yõlda 1-2 yeni vakanõn çõktõğõnõ ifa- de eden Özarmağan, “Son vakada, lepra akla gelmemiş ve hasta 3 ay kas hastalığı tedavisi görmüş. Çok uyanık ve hızlı olmak gerek, 3 ku- rumun birlikte çalışması, uyanıklık ve hız açısından önemli. Türkan Hoca da bunu sağlıyordu. Cüzam hastalığını gündemde tutuyordu ve akıllara gelmesini sağlıyordu” di- ye konuştu. ÇYDD Genel Başkan Yardõmcõsõ Prof. Dr. Ayşe Yüksel de, bu hastalara tõbbi ve sosyal desteğin sürmesi gerektiğini vurguladõ. Yüksel, “2 ay önce Deri ve Zührevi Hasta- lıklar Hastanesi’nin buraya taşın- ması ve hastanenin küçültülmesi, hastaların hastaneden çıkarılması endişesine neden oldu” dedi. Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Kozan, ‘Kalp hastalõklarõnõn tedavisinde Türkiye en iyi ülkelerden’ dedi: Tedavi için Türkiye yeterli GÜLŞAH DURAK ANTALYA - Türk Kardiyoloji Der- neği Genel Sekreteri Ömer Kozan, Türkiye’nin kalp hastalõklarõnõn tedavi- sinde Avrupa ve Amerika’daki birçok ül- keden çok daha iyi olduğunu belirterek “Kolay para kazananlar Türkiye’de 3-5 bin TL’ye yaptıracağı operasyo- nu, gidip 100-200 bin dolar verip yaptırıp geliyorlar. Bu konuda bu ülkenin dışına çıkan insanların ülke- yi sevmediklerine inanıyorum” dedi. Antalya’da bu yõl 16.’sõ düzenlenen Ulusal Girişimsel Kardiyoloji Konfe- ransõ’na katõlan Dokuz Eylül Üniversi- tesi Tõp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Ko- zan, sorularõmõzõ yanõtladõ. Kozan, Türkiye’nin Avrupa’da genç nüfustakalphastalõğõnõnensõkgörüldüğü ülke olduğunu belirterek, bunda en bü- yük etkenin beslenme tarzõndaki deği- şiklik olduğunu söyledi. Her yõl 210 bin kişinin kalp hastasõ ol- duğuna dikkat çeken Kozan, “Kalp hastalarının sayısında ciddi artış var. Bu nedenle kampanyalar başlatıldı. Bu oranın düşmesinde 19 Temmuz’da başlayacak olan sigara yasağı da etkili olacak. Yasağı uygulayan ülkelerde kalp hastalığında yüzde 50 oranında bir azalma olduğunu görüyoruz” de- di. Kozan, Türkiye’nin girişimsel kardi- yoloji tedavisinde, Avrupa’nõn birçok ül- kesinden ve Amerika’dan iyi olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Şu anda Türkiye’deki bir kalp hastasınınEdirne’nindışınaçıkmasına gerek yok. Parası olan psikolojik ne- denlerle ya da hastalığını gizlemek için gidiyordur yurtdışına. Başka bir ama- cı olamaz. Bizde kolay para kazanma ve harcama arasında direkt bir ilişki vardır. Kolay para kazananlar Tür- kiye’de 3-5 bin TL’ye yaptıracağı operasyonu, gidip 100-200 bin dolara yaptırıp geliyor.” Türkiye’nin bütün bölgelerinde giri- şimsel kardiyoloji tedavisinin başarõyla yapõlabildiğini ifade eden Prof. Dr. Ko- zan, Doğu ve Güneydoğu’daki hastala- rõn da tedavi için batõ illerine ve büyük şehirlere gitmesine gerek olmadõğõnõn al- tõnõ çizdi. Hastalarõn bütün malvarlõklarõnõ sa- tarak Ankara’ya, İstanbul’a gittiğini an- latan Kozan, “Oradaki hastaların kal- kıp buraya gelmesine gerek yok. De- lik kalp kapakçığının tedavisi için Londra’ya gidenleri gazetelerde oku- yoruz. Londra’ya gitmesine gerek yok, gitsin Urfa’ya, Malatya’ya, Ela- zığ’a ve birçok üniversite hastanesine aynı tedaviyi yaptırabilir. O bölgelerde iyi niyetli pırıl pırıl gençlerimiz var” diye konuştu. ozan, eski Maliye Bakanõ Kemal Unakıtan’õn da stent taktõr- mak için Cleveland’a gittiği- nin anõmsatõlmasõ üzerine, “Ben bakan olsaydım git- mezdim, daha dikkat eder- dim. Orada yapılan her şey burada da yapılıyor” dedi.K ‘Ben olsaydım gitmezdim’ COŞKUN ÖZDEMİR İyi bir sağlõk hizmeti verebilmek için sadece iyi doktorlarõn, iyi sağlõk birim- lerinin, iyi hastanelerin olmasõ yeterli de- ğildir, aynõ zamanda halkõn eğitimli ve bilinçli olmasõ gerekir. Bunu birçok kez yineledim. Bir programda sunucunun “Sevgili vatandaşlar, akraba evliliğinden za- rar gelmez. Çünkü buna Allah izin vermiştir” diye seslendiğine tanõk ol- muş, yerimden fõrlayarak çevremdeki- lere bu adamõn cehaletini, bunun neye mal olduğunu anlatmõştõm. Bu zavallõ sunucu sözde din ve Allah adõna konu- şuyordu ama halkõna hitap ederken ge- netik diye bir bilim dalõnõn varlõğõndan haberdar değildi; bilimden, akõldan, bi- linçten yoksundu. Yanlõş bir mesaj ve- riyordu Allah adõnõ kullanarak. Ben bu insanlara, bu cehaletinizle verdiği- niz zarar için yarõn Allah’õn huzu- runda hesap vereceksiniz, diyo- rum. Yurtdõşõnda bulunduğum sõrada (ocak) çok akõllõ, literatürü ve bilimdeki geliş- meleri izleyen ve 30 yõldan beri yaşamõnõ tekerlekli sandalyede sürdüren bir kas (SMA) hastasõ aracõlõğõ ile STV kana- lõndaki bir programdan haberdar oldum. Ekrana çõkarõlan SMA tanõlõ bir bebek tanõtõlõrken spiker, “Acaba, Allah bu ço- cuğu bu duruma sokarken o anneye ne demek istedi, bunun hikmeti ne- dir?” gibi bir sorgulama yapõyor. Alõn size korkunç bir cehalet örneği daha. O annenin düşürüldüğü durum bir ilahi ce- za ile eşanlamlõ değil mi? Yine Allah adõna yapõlõyor bu. Sözünü ettiğim has- tamõz bu beyanlardan çok rahatsõz ola- rak RTÜK Başkanõ’na bir mektup ya- zõyor ve bilimin bize öğrettiklerini an- latõyor. Bir cevap alabildi mi bilmiyo- rum. Bilimden, bilimsel gerçeklerden ha- berdar, bu hastalõğõn (kendi hastalõğõ) an- ne ve babanõn taşõdõğõ birer kusurlu gen- den ileri geldiğini, bu nedenle akraba ev- liliğinin burada önemli bir rol oynadõ- ğõnõ, ayrõca her 40 kişide bir insanõn bu geni taşõdõğõnõ bilen hastalarõmõz, prog- ram yapõmcõsõ ile de konuşmak fõrsatõ- nõ buluyorlar. Ne var ki bu kişi, yaptõ- ğõ yanlõşlõğõn, verdiği yanlõş mesajõn far- kõnda değil elbette. Yine asla anlaya- madõğõ, algõlayamadõğõ Allah adõna ko- nuşuyor ve ona çok şey öğretebilecek hastamõzõ, “Siz Allah inancından mı rahatsız oldunuz?” diye sorguluyor. Geçen yõl 25’inci kez gittiğim Amerika’da kör inançlarõn nelere mal olduğunu bir kez daha yakõn- dan görmüştüm. Dünyanõn en zen- gin en güçlü ülkesinin başkanõ dünya- yõ kana bularken bunu Tanrõ iradesi ile yaptõğõnõ söylüyordu. En iyi üniversi- telere sahip, en çok bilgi üreten bu memlekette yaşayan insanlarõn yaklaşõk yarõsõ kozmosun 6 bin yõl önce yaratõl- dõğõna (demek ki Sümerler’den sonra), dünyadaki kötülüklerin Adem ve Hav- va’nõn işlediği günahlar, kötü ruhlar, şey- tan ve cinler yüzünden oluştuğuna ina- nõyor. Bu yüzden dünyanõn sonunu bekliyorlar. Bu dindarlar için öncelikli olan, moral sorunlardõr (eşcinseller gi- bi kürtaj gibi). En büyük zamanõ ve ça- bayõ bunun için harcõyorlar. Yoksa yer- yüzündeki insan õstõrabõ, Irak’ta günde yüz binlerce kişinin ölümü, çok önem- li değildir. Bir uygarlõk kurmak, insan- larõ insanca yaşatmak gibi inisiyatifler yoktur. Tüm günahlarõ yüklenip temiz- leyecek olan İsa yakõnda gelecek ve her şeye el koyarak tüm dünyayõ düzene so- kacak; kötülükleri, kötü insanlarõ yok edecektir. Bize dini İslamõ en iyi, en ak- la uygun bir şekilde tanõtan Prof. Yaşar Nuri Öztürk, bu inancõn bizde de ol- dukça yaygõn olduğunu söylüyor. Ben bir TV programõnda ünlü İslamcõ yazar Ali Bulaç’õn bir soru üzerine İsa’nõn dünyaya dönüp haç kõracağõ ve Hz. Mu- hammet’in buyruğuna gireceğini ifade edişine tanõk olmuştum. İşte size kör inançlar dünyasõndan sahneler. Böyle bir dünyada bilime inananlar nasõl bir mis- yon üstlenebilirler, güçleri neye yeter dersiniz? coskunoz@superonline.com Dikkat: Kontakt lens kör etmesin İstanbul Haber Servisi - Hekim kontrolü olmadan kontakt lens kullanõmõ göze ciddi zararlar verebiliyor. Gözde enfeksi- yon, yara gibi sonuçlara yol açan yanlõş kullanõm, yüzde 80’e varan görme kayõplarõna neden olabiliyor. Ancak bugün- kü düzenlemeler hekim reçetesi ol- madan gözlükçüden lens alõmõna olanak sağlõyor. Türk Oftalmoloji Derneği Sek- reteri Dr. Ercan Sağlam, özellik- le alerjisi olanlarõn, göze ciddi za- rar verebileceği için kontakt lens kullanmamasõ gerektiğini belirtti. Kontakt lensin hekim muayenesi- nin ardõndan reçeteyle satõn alõn- masõnõn zorunluluğuna işaret etti. Bugün göz sağlõğõ konusunda en önemli sõkõntõnõn, reçete olmadan gözlükçüden lens satõn alõnmasõnõ sağlayan yasal düzenlemeler ol- duğunu vurgulayan Sağlam, şöy- le konuştu: “Bütün gözler futbol topu gi- bi değildir. Göz şekline göre 3 çe- şit lens ölçü birimi vardır. Kul- lanacağınız lensin bu ölçülere uy- gun olması gerekiyor. Ayrıca özellikle yüksek miyop, hiper- metrop numaralı gözlerde lens numarası ile gözlük numarası 2 numaraya kadar değişebilir. Göz alerjik olabilir ve lensin göze uygun olup olmadığını ancak doktor bilebilir. Uygun olma- yan lens ise gözde yara ve en- feksiyona yol açabilr. Bu da göz- de yüzde 80’e varan, düzeltile- meyecek görme kaybına yol açar. O nedenle hekim reçetesi olma- dan kontakt lens alınmamalı.” Hekim reçetesinin 6 ay geçerli olduğunu ifade eden Sağlam, bu süre sonunda göz numarasõnõn ya da gözün ihtiyaçlarõnõn değişebi- leceğini anlattõ. Ercan Sağlam, ik- tidarõn göz sağlõğõ ile ilgili düzen- leme yaparken göz hekimlerine ku- lak vermesini istedi. Hekim kontrölü olmadan yanlõş kullanõlan kontakt lensler, gözde enfeksiyon, yara gibi sonuçlara hatta yüzde 80’e varan görme kayõplarõna neden olabiliyor Sağlık, Bilim, İnançlar Haber Merkezi - Tüm dünyada kalp hastalõkla- rõndan ölüm birinci sõrada yer alõyor. Tõp teknolojisi ise bu ölümlerin önüne geçmek için var gücü ile ça- lõşõyor. Önemli hastalõklardan biri de kalpteki elektrik sis- tem bozukluklarõ... Bunlarõn bir kõsmõ kalbin yavaş çalõşmasõna neden olmakta. Her yaşta görülebilen bu hastalõkta kalp pili takõlmasõ hayat kurtarõyor ve has- tanõn yaşamõnõ sürdürmesini sağlõyor. Kalp pili takõ- lan hastalarõn en önemli sorunlarõndan biri ise MR’a (Manyetik Rezonans Görüntüleme), yani herhangi bir rahatsõzlõk nedeni ile ihtiyaç duyulan ve vücudu- nun görüntülenmesine imkân veren cihaza giremi- yor oluşlarõ... Çünkü manyetik alan yaratan bu cihazlarõn kalp pilini devre dõşõ bõrakmalarõ başta olmak üzere pek çok olumsuz etkileri var. Kalp pili takõlanlarõn pek çoğunun ileri yaşta olduğu düşünüldüğünde, bu kişi- lerin başka hastalõklara da aday olmalarõ kaçõnõlmaz. Bu hastalõklarõn tanõsõnõn konulmasõ da bazen MR çekilmesini zorunlu hale getiriyor. Ancak bu kişiler- de kalp pili bulunmasõ MR’õn kullanõlmasõnõ büyük ölçüde önlüyordu. Ama artõk yeni kalp pilleri ile MR’a girmek mümkün... İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tõp Fakültesi, Kar- diyoloji Ana Bilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Kamil Adalet kalbin elektriksel hastalõklarõnõn tedavisinde kullanõlan iki tür cihaz olduğunu belirtiyor: “Biri kalp pili: Nerdeyse kibrit kutusu büyük- lüğündeki cihaz göğüs bölgesinde cilt altına veya adale altına takılıyor. O cihazın kalp ile iletişimi- ni sağlamak için de küçük bir tel de damardan kalbin içine ilerletiliyor. Tel kalp duvarına doku- narak günün 24 saati kalpte oluşan doğal elek- triksel sinyallerini kalp piline ulaştırıyor. Pil de kalp hızı yeterince hıza ulaşmamışsa devreye gi- riyor. Kalbin atışının 60’tan aşağı inmesini engel- liyor, vücudun ihtiyacına göre programlanan bir hıza çıkmasını sağlıyor. İkinci cihaz ise defibrila- tör (ICD) olarak adlandırılıyor. ICD’ler hem kalp pili özelliği taşıyor, hem de kalp durduğu (ventriküler fibrilasyon) zaman saniyeler içeri- sinde elektro şok uygulayarak hastanın tekrar yaşama dönmesini sağlıyor.” Türkiye’de her yõl bin beş yüzü ICD olmak üzere 6 bin 500 kalp pili takõldõğõnõ kaydeden Prof. Dr. Adalet, Türkiye’de 100 binden fazla insanda bu ci- hazlarõn bulunduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Adalet, “MR-uyumlu piller”in dünyada 2008 yõlõndan itibaren kullanõlmaya başlandõğõnõ ifa- de ediyor: “Bu cihazlar Türkiye’ye yeni gelecek. Hem pil jeneratöründe, hem de cihaza ek olarak takılan tellerde elektromanyetik alandan etkilenecek materyal sayısı çok azaltıldı. Bu da pilli hastalar- da artık güvenle MR çekilmesini sağlayacak. Es- kiden kalp pili takılan hastalara pillerin ömürleri bittikçe, yeni ‘MR’dan Etkilenmeyen Pil’ler takıla- cak, ama teller değiştirilemeyecek. O teller hâlâ MR’dan etkilenme riski taşıyacaklardır. Ama olumsuzluk ihtimali düşecektir. Şüphesiz pil ihti- yacı yeni doğan hastalarda ise MR’dan Etkilen- meyen Kalp Pili ve tellerin kullanılması tercih edilecektir.” Prof. Dr. Adalet, Türkiye’nin nüfusunun göz önü- ne alõnõp takõlan pil sayõsõ değerlendirildiğinde bazõ hastalarõn bu şansa sahip olamadõğõnõ vurguluyor. MR ARTIK SORUN OLMAYACAK Kalp hastalarõna müjde Tuvalet sorununa kalıcı çözümler I İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Konak Be- lediyesi kent merkezinin en önemli gereksinimleri arasõnda bulunan tuvalet sorununa kalõcõ çözümler getirmeye hazõrlanõyor. Bu kapsamda semt pazarlarõ, Kemeraltõ bölgesi ve Kõbrõs Şehitleri Caddesi’nde kullanõlmak üzere hazõrlanan mobil tuvalet projesi yaşama geçiriliyor. Konak Belediye Başkanõ Dr. Ha- kan Tartan, en sõk şikayet aldõklarõ konularõn başõnda kent merkezinde yaşanan tuvalet sõkõntõsõnõn geldiği- ni belirterek, bunu çözmeye yönelik deneme çalõş- masõ yapõlacağõnõ, bu sürecin sonunda olumlu me- sajlar alõnmasõ durumunda uygulamanõn sürdürüle- ceğini duyurdu. Tartan, “Bu kapsamda iki farklõ ça- lõşma alanõ belirledik. Birinci alan Alsancak-Ali Çe- tinkaya Bulvarõ üzerinde bulunan ve Gündoğdu Meydanõ’na yakõnlõğõ ile kullanõm açõsõndan yoğun- luğun yaşanacağõ dubalarla çevreli olan bölge. Bu bölgede sekiz standart mobil WC’nin yanõ sõra bir de engelli WC hizmet verecek. İkinci çalõşmasõ ise semt pazarlarõna yönelik olacak” dedi. Sahte muayenecilere operasyon I İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İzmir Emni- yet Müdürlüğü Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Şu- be Müdürlüğü, İzmir merkezli olarak 25 ilde “sahte motorlu taşõt fenni muayenesi” operasyonu düzenle- di. Operasyonda örgüt üyesi olduğu belirtilen onlar- ca kişi gözaltõna alõndõ. Sinsi yaklaşan bir hastalık I İstanbul Haber Servisi - Yemek borusu kan- serleri yutma zorluğu ve kilo kaybõ ile kendini gösterse de çoğunlukla belirti vermeden ilerli- yor. Uzmanlar, bu tür kanserlerde alkol, sigara tüketiminin yanõ sõra sõcak sõvõlarõn alõnmasõ, tüt- sülenmiş ve salamura gõdalarõn da rol oynadõğõnõ vurguluyor. Acõbadem Kadõköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanõ Prof. Dr. Nihat Yavuz, yemek borusu kanserinin (özofagus kanseri), dünyada görülen tüm kanserler arasõnda altõncõ sõrada yer aldõğõnõ belirterek “Erken belirti vermemesi ne- deniyle hastalar hekime geç başvurduğundan, te- davi yani tam iyileşme şansõ azalõyor” dedi. İki kişiden biri hemoroid hastası I İstanbul Haber Servisi - Makat bölgesindeki da- marlarõn genişlemesi olarak bilinen hemoroid (ba- sur) hastalõğõnõn Batõ toplumundaki insanlarõn yarõ- sõnda görüldüğü belirtiliyor. Uzmanlar, hastalõğõ te- tikleyici başlõca nedenlerin başõnda kronik kabõzlõk ve õkõnmanõn geldiğini vurguluyorlar. Tedavi mali- yeti ve işgücü kaybõ nedeniyle hastalõğõn günümüz modern toplumlarõnõn en önemli sağlõk sorunlarõn- dan biri olduğunu anlatan Kadõköy Şifa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanõ Op. Dr. Levent Eminoğlu, “Hastalõkla ilgili en önemli yakõnmalar kanama ve ağrõdõr. Rafine gõdalardan kaçõnõlmasõ, kepekli ek- mek ve kepekli undan üretilen gõdalarõn tüketilmesi, bol miktarda sebze ve meyve yenmesi, acõdan, ekşi- den, mayalõ içeceklerden uzak durulmasõ ve günde en az 1.5-2 lt. sõvõ alõnmasõ önerilmektedir” dedi. Abdül Batur birlik başkanı I İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Kõyõ Ege Be- lediyeler Birliği Başkanlõğõ'na Narlõdere Belediye Başkanõ Abdül Batur 109 oyla seçildi. Birliğin dün Narlõdere Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen genel kuruluna, Ege'de kõyõsõ bulunan belediye baş- kanlarõ katõldõ. Genel kurulda 1. başkan vekilliğine Balçova Belediye Başkanõ Mehmet Ali Çalkaya, 2. başkan vekilliğine Seferihisar Belediye Başkanõ Mus- tafa Tunç Soyer, katip üyeliklerine Narlõdere Belediye Meclis Üyesi Mükerrem Demir, Güzelbahçe Belediye Başkanõ Mustafa İnce, yedek üyeliklere Urla Beledi- yesi Meclis Üyesi Bahri Yalaz, Balçova Meclis Üyesi Hacer Beyazõt seçildi. Batur seçimin ardõndan önceki dönem tüm birlik başkanlarõna plaket verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear