Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Barıştan, kardeşlikten sürekli söz edip üniter
devlet içinde Kürtlere anayasada eşit haklar ve-
rilmesini isteyenlerin sözcüsü, soyadı Türk ola-
nı; PKK teröristini “gerilla” diye tanımlıyor.
İrili ufaklı kimi yetkili Kürt ağızlar ise katillerin ağa
babası İmralı’daki şaşı gözlü terörist başını sayın
diye anıyor.
Soruna çare olarak otuz bin insanın katledil-
mesine önderlik yapan Öcalan’ı gösteriyorlar.
Sırrını açığa vurmaktan çekinmeyen, sarkık
görüşleriyle ön planda görünen içlerinden biri; res-
mi bir görev üstlenmiyor ama… Kürt milliyetçili-
ğinin aşırı ucunu temsil ediyor.
Son manevrası Çanakkale’deki zaferi istisma-
ra yeltenmek oldu. Bu vatanın Çanakkale’de ölen
Kürtlerle Türklerin ortak vatanı olduğunu söyleyerek
ayrımcılığa, bölücülüğe yeni bir örnek verdi.
Demokratik rejimin sağladığı olanaklarla ihanet,
bölücülük kol kola…
Soruna çözüm aradıklarını söyleyen medyadaki
ve aydınlar arasındaki Hasso’lar, örgütün siyasal
uzantısı Demokratik Toplum (Kürt) Partisi’nin
gizlediği asıl amaca hizmet eden çabalarıyla dik-
kat çektiler.
Bir ara dağdaki terörist başlarından Murat
Karayılan’la söyleştiler.
Çözüm için devletin PKK ile diyalog kurması-
nı savundular.
Çözüm için askerin operasyonları bırakmasını
öncelikli koşul olarak öne süren DT (Kürt) P’si ile
aynı ağzı kullandılar.
Asıl amaçları TSK’ye silahı bıraktırmak!
Eşitlik sağlar görünmek için örgütün aynı za-
manda elini tetikten çekeceğini öne sürdüler.
Bu kafaya göre: PKK ile TSK her anlamda eşit!
Bu, falandan filandan öteye; TSK’nin, terör ör-
gütünü tanıdığını kanıtlamak için buldukları yol.
İçimizdeki terör örgütü uzantısı siyasal kimlik ile
ona ve örgüte yardımcı olan medyatik kimliklerin
harekete geçmesini Çankaya’daki AKP’linin içi
boş, bir düşü sayıklar gibi söylediği bir cümle sağ-
ladı: “Önümüze çıkan tarihsel fırsatı kaçırmayalım!”
Sorun bugün biraz daha içinden çıkılmaz du-
ruma girdiyse, sorumlusu Çankaya’daki dindar
AKP’lidir.
Diyalog… askerin silahı bırakmasını isteyen kam-
panya… Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker
Başbuğ’un ABD’de yaptığı, özü de sözü de
sağlam açıklamalarıyla bir anda susuverdi.
Başbuğ’un açıklamalarından sonra; terör örgütü
ile devlet arasında diyaloğun başlamasını sağla-
mak için ön koşul olarak TSK’nin operasyonlara
son vermesini isteyen Hasso’ların dilleriyle ka-
lemleri konuşmaz, yazmaz oldu.
Orgeneral Başbuğ:
“…Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde Türk
askerinin, vatandaşının canına, ülkenin toprak bü-
tünlüğüne kasteden teröristlere karşı kimse TSK’den
barış adına operasyon yapmamasını, sessiz kal-
masını veya bir köşeye sinmesini beklemesin.
Nerede olursa olsun herhangi bir teröristle
karşılaşıldığında en ağır şekilde yanıt verilecektir…”
dedi ve açıkladı:
“…Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları, başta
Mustafa Kemal Atatürk, bu devleti kurarken üni-
ter devlet, ulus devlet olarak kurmuş.
Bunun çivisi oynatılamaz. Bu konudaki tutu-
mumuz çok net…”
Neredeler, neredeyiz? Başbuğ anlattı, açıkladı.
Bu sesi işitmezlikten gelen Hasso’lara duyurulur.
İstanbul B 29
Edirne B 34
Kocaeli B 31
Çanakkale B 30
İzmir A 34
Manisa A 36
Aydın A 38
Denizli Y 34
Zonguldak PB 26
Sinop PB 26
Samsun PB 27
Trabzon Y 25
Giresun Y 25
Ankara PB 31
Eskişehir Y 30
Konya PB 29
Sıvas Y 25
Antalya B 35
Adana B 37
Mersin B 31
Diyarbakır B 34
Şanlıurfa B 37
Mardin B 32
Siirt B 32
Hakkâri PB 23
Van Y 22
Kars Y 18
Oslo Y 15
Helsinki Y 14
Stockholm Y 14
Londra Y 18
Amsterdam Y 18
Brüksel Y 19
Paris Y 17
Bonn Y 18
Münih Y 22
Berlin B 24
Budapeşte PB 31
Madrid PB 30
Viyana Y 23
Belgrad PB 32
Sofya PB 33
Roma A 23
Atina A 31
Zürih Y 23
Moskova Y 24
Aşkabat PB 31
Astana B 31
Taşkent A 36
Bakû PB 26
Bişkek B 31
Tiflis Y 28
Kahire B 33
Şam B 38
Doğu Karadeniz, Doğu
Anadolu’nun kuzeyi,
Göller Yöresi ile Afyon
Denizli, Eskişehir ve Sı-
vas çevreleri sağanak
ve gök gürültülü sağa-
nak yağmurlu diğer
yerler parçalı ve az bu-
lutlu geçecek. Rüzgâr
kuzey ve kuzeydoğu
zamanla doğu kesim-
lerde hafif, ara sıra or-
ta kuvvette esecek.
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazete-
ciler Cemiyeti (TGC), Milliyet gazetesi mu-
habiri Nedim Şener hakkõnda “Dink Cina-
yeti ve İstihbarat Yalanları” adlõ kitabõ ge-
rekçe gösterilerek açõlan davalarda 28 yõl ha-
pis cezasõ istenmesine tepki gösterdi. TGC
yaptõğõ açõklamada, “Gazetecilerin ceza da-
vaları tehdidi altında çalışmalarına neden
olacak yasal düzenlemelerden vazgeçilme-
sini” istedi.
TGC Yönetim Kurulu’ndan yapõlan yazõlõ
açõklamada, Türkiye’de ifade özgürlüğünün
korunmasõ ve sağlanmasõ için öncelikle zih-
niyetlerin değişmesi gerektiğinin, her açõlan
dava ile yeniden ortaya çõktõğõ savunuldu.
Gazeteci Hrant Dink cinayetinin tüm yönle-
riyle aydõnlatõlmasõnõn herkesin ortak amacõ
olduğu, bu nedenle devam eden davanõn ka-
muoyunda izlenen bir dava olmasõnõn da ka-
çõnõlmaz olduğu dile getirilen açõklamada,
gazetecilerin bu dava ve cinayetin etrafõnda
olup bitenleri araştõrmak ve ortaya çõkarmak
için çaba sarf etmelerinin de görevlerini yeri-
ne getirme sorumluluklarõnõn sonucu olduğu
vurgulandõ.
Açõklamada, Milliyet muhabiri Şener’in,
Dink cinayetinin aydõnlatõlmasõna katkõda
bulunmak amacõyla yazdõğõ kitabõndan dola-
yõ ceza davasõ ile karşõlaşmasõ ve bu nedenle
hakkõnda açõlan iki ayrõ davadan yargõlanõyor
olmasõnõn endişe veren bir sonuç olduğu ifa-
de edilerek, “Sadece Şener’i değil tüm ga-
zetecileri ilgilendiren böyle bir sonucun
doğmasına neden olan yasal düzenlemele-
rin yeniden ve tüm boyutlarıyla düşünül-
mesi gerekmektedir” denildi.
‘Zihniyet
değişmeli’
Cumhurbaşkanõ’nõnyargõlanmasõgerektiğiyönündekikararõnbozulmasõiçinAdaletBakanlõğõ’nabaşvuruyapõldõ
Gül için son söz Yargıtay’ın
RTÜK Başkanõ temmuzda görev süresi dolduktan sonra koltuktan kalkacak
Zahid Akman istifa etmiyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ, Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nin Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün “Kayıp Trilyon” davasõnda
yargõlanmasõ gerektiği yönündeki ka-
rarõnõn kanun yararõna bozulmasõ is-
temiyle Adalet Bakanlõğõ’na başvur-
du. Bakanlõk bu istemi yerinde görürse
kararõn bozulmasõ için Yargõtay’a
başvuracak. Yargõtay 11. Ceza Dairesi,
Gül’ün yargõlanõp yargõlanmayacağõ
konusunda son sözü söyleyecek.
Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi,
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn,
Kayõp Trilyon davasõyla ilgili olarak,
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül hak-
kõnda verdiği “kovuşturma yapıl-
masına yer olmadığına” ilişkin ka-
rarõ kaldõrmõştõ. Kararda, Gül hak-
kõnda “özel evrakta sahtecilik” ve
“2820 sayılı Siyasi Partiler Kanu-
nu’na” aykõrõlõk suçlarõndan dolayõ
soruşturma açõldõğõ, soruşturma so-
nunda Ankara Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’nca “kovuşturma yapılma-
sına yer olmadığına” karar verildiği
anõmsatõlmõştõ. Sincan 1. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nin bu kararõ üzerine
mahkeme başkanõ başta Cumhur-
başkanõ Gül olmak üzere pek çok ke-
simin hedefi haline gelmişti. Çankaya
Köşkü’nden yapõlan açõklamada,
karar “kötü niyetli” olarak nitelen-
dirilmişti. Takipsizlik kararõ Sincan
1. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan
kaldõrõlan Ankara Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ dün bu kararõn kanun ya-
rarõna bozulmasõ istemiyle Adalet
Bakanlõğõ’na başvurdu. Cumhuri-
yet Savcõsõ Kürşat Kayral tarafõn-
dan hazõrlanan başvuruda, şikâyetçi
Cahit Nalbantoğlu’nun, Sincan 1.
Ağõr Ceza Mahkemesi’ne yaptõğõ iti-
razõn geçerli olmadõğõ savunuldu.
Başsavcõlõğõn başvurusunda, Sincan
1. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin kara-
rõnda anayasal boşluk olduğu kabul
edildiği halde takipsizlik kararõnõn
kaldõrõldõğõ, dolayõsõyla bu kararõn
usul ve yasaya aykõrõ olduğu ileri sü-
rüldü. Başvuruda, Sincan 1. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nin, Ankara Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’nõn takipsizlik
kararõnõ kaldõran kararõnõn, kanun ya-
rarõna bozulmasõ istendi. Adalet Ba-
kanlõğõ, istemi yerinde görürse Sin-
can 1. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin ka-
rarõnõn bozulmasõ istemiyle Yargõ-
tay’a başvuracak. Yargõtay 11. Ce-
za Dairesi’nin Sincan 1. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nin kararõnõ yerinde gör-
mesi durumunda Ankara Cumhuri-
yet Başsavcõlõğõ, Gül hakkõnda so-
ruşturma yapmak zorunda kalacak.
Cumhurbaşkanõ Gül’ün ifadesi, sav-
cõlõğa çağrõlarak alõnabileceği gibi,
doğrudan şüphelinin adresinde de ifa-
de alõnabilecek.
Yasada savcõlõğõn ifadeye çağõrdõğõ
şüphelinin gelmemesi durumunda
polis zoruyla getirilmesine ilişkin dü-
zenleme de bulunuyor. Eğer daire
mahkemenin kararõnõ ortadan kaldõ-
rõrsa Abdullah Gül, cumhurbaşkan-
lõğõ görevini tamamlayõncaya kadar
soruşturulamayacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - 14 Temmuz’da başkan-
lığı sona erecek olan RTÜK
Başkanõ Zahid Akman, Televiz-
yon Yayõncõlarõ Derneği’nin zi-
yaretinde yeni dönemde başkan
olmayacağõnõ ancak üyelikten de
istifa etmeyeceğini söyledi.
Akman, Televizyon Yayõncõla-
rõ Derneği Başkanõ Hidayet Ka-
raca başkanlõğõndaki heyeti kabul
etti. Akman, kabule gelirken
RTÜK üyelerinden Şaban Se-
vinç ile tokalaşõrken “Anadolu
Ajansı foto muhabiri gelsin de
fotoğrafımızı çeksin ki Şaban da
yansın” diyerek espri yaptõ. Se-
vinç’in, “Birlikte yanalım” kar-
şõlõğõnõ vermesi üzerine Akman,
“Seninle yanmak da güzel olur”
dedi. Akman kabulde RTÜK’ün
çalõşmalarõ hakkõnda heyete bilgi
vererek, yasa çalõşmalarõnõn bu-
lunduğunu ve mevcut yasanõn
radyo ve televizyonculuk sektö-
ründeki sorunlarõn aşõlmasõnda
yeterli olmadõğõnõ söyledi.
Tasarıda sona doğru
Akman, lisanslama çalõşmasõ-
nõn yapõlmasõ, dijital yayõna ge-
çilmesi, frekans tahsislerinin ger-
çekleştirilmesi gibi konularõn
yer aldõğõ yasa tasarõ taslağõnõn,
bugünlerde netleşeceğini ve tas-
lağõ sektör yöneticileriyle pay-
laşarak, tartõşmaya açacaklarõnõ
kaydetti. Dünyanõn ve Türki-
ye’nin yaşanan ekonomik kriz-
den dolayõ bazõ sorunlar yaşadõ-
ğõnõ ve bundan da en fazla etki-
lenen sektörlerin başõnda yayõn-
cõlõğõn geldiğini ifade eden Ak-
man, reklam pastasõnda yaşa-
nan daralmanõn yayõncõlõğõ olum-
suz yönde etkilediğini belirtti.
Akman, şöyle konuştu: “Bu ko-
nuda özellikle yayıncılarımızdan
alınan yüzde 5 oranındaki eği-
time katkı payının bu krizin ol-
duğu şu günlerde yayıncılarımız
için bir yük olduğunu düşünü-
yoruz. En azından yüzde 5 eği-
time katkı payının kaldırıla-
rak, bu süreçte yayıncılarımızın
nispi de olsa rahatlamasını sağ-
layacak bir tedbirin alınması
konusunda bizim de hükümet
yetkilileriyle temaslarımız var.”
Görüşmenin ardõndan ATV Ge-
nel Müdürü Fatih Edipoğlu, gö-
rüşmenin içeriğine ilişkin gaze-
tecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Gö-
rüşme sõrasõnda, Akman’õn yeni-
den başkanlõk için aday olup ol-
mayacağõ konusunun gündeme
gelip gelmediğinin sorulmasõ üze-
rine Edipoğlu, “Yeni üyelerin
geleceğini, o arkadaşların da
göreve başlayacağını söyledi.
Kendisi de başkan olmayacağı-
nı yineledi zaten, onu söyledi ya-
ni toplantıda... ‘Ben başkan ol-
mayacağõm zaten’ dedi. Üyeliği
devam edecek bildiğim kada-
rıyla” ifadelerini kullandõ.
Baykal’a yanıt
Bu arada, Zahid Akman’õn mal
varlõğõna tedbir konulmasõnõn ar-
dõndan yaşanan süreci ele almak
üzere bugün toplanacak
RTÜK’ten, CHP lideri Deniz
Baykal’õn ‘Hükümet Akman’ın
istifasını gerçekten istese bugü-
ne kadar onların her istediğini
yapan, hiçbir isteklerini geri
çevirmeyen AKP kontenjanın-
dan seçilen RTÜK üyeleri bu is-
teği de geri çevirmez’ açõkla-
malarõna yanõt geldi. RTÜK’ten
yapõlan açõklamada, “Bugüne
kadar tamamen kanunilik ilkesi
doğrultusunda, bağımsız ola-
rak hukuk devleti anlayışı için-
de görevlerini yürüten üst kurul
üyeleri ve Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu, bundan sonra da
hiçbir makam ve merciden emir
almadan görevini sürdürecek-
tir” denilmesi dikkat çekti.
Tuzla’da ölümler sıradanlaşıyor
CİHAN ORUÇOĞLU
Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde gaz sõkõşma-
sõ nedeniyle bir işçinin parçalanarak yaşamõ-
nõ yitirmesi, gözleri yeniden Tuzla’daki işçi ci-
nayetlerine çevirdi. Hüseyin İbir (29) isimli
işçinin ölümünün ardõndan Tuzla’da yaşamõ-
nõ yitiren işçi sayõsõ 125’e yükseldi. Limter-
İş Sendikasõ Genel Başkanõ Cem Dinç, ter-
sanelerde bu yõl her ay bir işçinin öldüğünü
kaydederek tersanelerde iş güvenliğinin sağ-
lanmasõnõ istediklerini bir kez daha yineledi.
Tuzla tersaneler bölgesinde faaliyet gösteren
Çelik Tekne Tersanesi’nde önceki gün mesai
saatinde gaz sõkõşmasõ sonucu şiddetli patlama
sonucu Hüseyin İbir isimli işçi parçalanarak fe-
ci şekilde can verdi. Limter-İş Sendikasõ’nõn tut-
tuğu kayõtlara göre bu ölüm Tuzla’da 125’in-
ci ölüm. Cem Dinç, tersanelerde ekonomik kriz
ile birlikte işçilerin işlerinden atõldõğõnõ ve iş yo-
ğunluğunun arttõğõnõ belirterek “Çalışma Ba-
kanlığı’nın tersanelerde sertifikalı işçi ça-
lıştırma zorunluluğu talimatını getirmesinin
ardından meydana gelen bu patlama, iş gü-
venliği tedbirlerinin yeterli olarak alınma-
dığını gösteriyor. 2009 yılının 6 ayında ter-
sanelerde 7 işçi yaşamını yitirdi. Yani Tuz-
la’da her ay bir işçi hayatını kaybetti. Ön-
ce kâr diyen tersane patronları işçilerin ha-
yatını hiçe sayarak yeni ölümlere davetiye
çıkartmaya devam ediyor” dedi.
‘Komisyon kurulsun’
Tuzla’daki işçi cinayetlerinin son bulmasõ için
TMMOB, TTB, Çalõşma Bakanlõğõ ve Limter-
İş Sendikasõ’nõn aralarõnda bulunduğu bir ko-
misyonun kurulmasõ gerektiğini anlatan Dinç,
“Bu kurul, denetleme, inceleme ve yaptırım
görevini yerine getirmelidir. Yoksa ölümler
devam edecektir. Biz, sertifika değil iş gü-
venliği ve iş güvencesi istiyoruz” diye konuştu.
Tersane İşçileri Birliği Derneği (Tib-Der)
Başkanõ Zeynel Nihadioğlu da devletin işçi
ölümlerine yönelik yaptõrõm yapmasõ gerekti-
ğini belirterek “İşverenler, işçi güvenliğine yö-
nelik kaynak aktarmak zorundalar. Artık
kamuoyuna yönelik makyaj yapmaktan
vazgeçsinler” görüşünü dile getirdi.
2009 yılında 7 işçi öldü
Hikmet Kaya Sedef Tersanesi’nde 20
Ocak’ta gerçekleşen gaz sõkõşmasõ sonucu
patlamayla yanarak yaşamõnõ yitirdi. Selim Sev-
gili Dentaş Tersanesi’nde 8 Şubat’ta montaj-
cõ tamir gemisinde çalõşõrken kapaklarõn arasõna
sõkõşarak öldü. Cemil Akgül Çiçek Tersane-
si’nde 18 Şubat’ta elektrik çarpmasõ sonucu ha-
yatõnõ kaybetti. Şinasi Öztürk Gölcük Türker
Tersanesi’nde 5 Mart’ta üzerine 1.5 tonluk sa-
cõn düşmesi sonucu can verdi. Mustafa Sıva
10 Mart’ta zehirlenerek yaşamõnõ yitirdi. Ay-
dın Can 10 Nisan’da Marmara Tersanesi’nde
yüksekten düşerek öldü. Hüseyin İbir 8 Ha-
ziran’da Çelik tekne tersanesinde gaz sõkõşmasõ
sonucu meydana gelen patlamada can verdi.
Bu arada aynõ patlamada ağõr yaralanan Sü-
leyman Kargı’nõn hastanede tedavisinin sür-
düğü bildirilirken, diğer yaralõ Sait Ahmet’in
ise durumunun iyi olduğu öğrenildi.
‘Türkiye aile
içi şiddete göz
yumuyor’
Dış Haberler Servisi - Avrupa İnsan
Haklarõ Mahkemesi (AİHM), emsal nite-
liğinde bir karara imza atarak aile içi şid-
dete karşõ vatandaşõnõ koruyamadõğõ ge-
rekçesiyle Türkiye’yi haksõz buldu. Mah-
keme, Türkiye’nin, şiddet gören bir kadõ-
nõ, savcõlõğa başvurduğu halde kocasõn-
dan koruyamayarak ayrõmcõlõk yaptõğõna
hükmetti. Ankara’nõn, davayõ açan Nahi-
de Opuz adlõ yurttaşa 36 bin 500 Avro
ödemesine karar verildi. Böylece Avru-
pa’da ilk defa bir devlet, AİHM önünde
vatandaşlarõnõ aile içi şiddetten koruya-
madõğõ gerekçesiyle hüküm giydi.
Nahide Opuz isimli yurttaş, kendisini
döven, bõçakla yaralayan, ölümle tehdit
eden ve daha sonra İzmir’e kaçarken an-
nesini tabancayla vurarak öldüren eski
kocasõ H.O’ya karşõ devletin kendisini
“etkili bir şekilde koruyamadığı” şikâ-
yetiyle 2002 yõlõnda AİHM’ye başvur-
muştu. 1972 yõlõnda doğan ve Diyarba-
kõr’da yaşayan kadõn, 1990 yõlõnda tanõş-
tõğõ ve 1995 yõlõnda evlenerek üç çocuk
sahibi olduğu H.O’nun sistematik şiddet
ve ölüm tehditlerine maruz kalmasõna
rağmen, mahkemelere yaptõğõ başvuru-
larda etkili sonuç alamadõğõ görüşünü sa-
vunmuştu.
‘Duyarsızlık şiddet ortamı yarattı’
AİHM’den yapõlan açõklamada,
H.O’nun 1995 ve 1998 yõllarõ arasõnda,
Nahide Opuz’u dövme ve bõçakla yarala-
manõn yanõ sõra kadõnõ ve annesini ara-
bayla ezme girişiminde bulunduğu bildi-
rildi. Açõklamada, “Bu ağır suçlara ve
tıbbi raporlara rağmen, H.O. hakkında
delil yetersizliğinden önce dava açılma-
dığı, daha sonra ise H.O’nun üç ay ha-
pis cezası aldığı, bunun da para cezası-
na çevrildiği” belirtildi. “Başvuru ya-
pan kişinin eski kocası tarafından 2001
yılında tekrar bıçaklandığı” kaydedilen
açõklamada, “Bu suçtan dolayı H.O’nun
sadece sekiz taksitle ödemek üzere 840
bin Türk Lirası para cezasına çarptırıl-
dığı” bildirildi. Açõklamada, Nahide
Opuz ve annesinin, yine ağõr tehditler yü-
zünden bu dava ile ilgili başvurularõnõ ge-
ri çekmek zorunda kaldõklarõ kaydedildi.
Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nden
yapõlan açõklamada, başvuru yapan kadõ-
nõn, annesi ile birlikte 2002 yõlõnda İz-
mir’e kaçma teşebbüsündeyken, H.O’nun
annesini tabancayla vurarak öldürdüğü
belirtildi. Bu suç nedeniyle ömür boyu
hapse mahkûm olan H.O’nun 2008 yõlõn-
da cinayeti “aile onurunu korumak
için” gerçekleştirdiği gerekçesiyle serbest
bõrakõldõğõ da kaydedildi. Mahkeme rapo-
runda, “Türkiye’deki adli makamların
aile içi şiddete karşı duyarsızlığının, ül-
kede şiddeti meşru kılan bir ortam ya-
rattığı” ifadesi de yer aldõ.
Televizyon Yayıncıları Derneği heyeti RTÜK Başkanı Zahid Akman’la görüştü. (Fotoğraf: AA)
TGC’DEN DAVALARA TEPKİ
AİHM KARARI
BAŞSAVCILIK
DAVAYLA
İLGİLİ
NE DEMİŞTİ?
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Kayõp Trilyon davasõyla ilgili olarak, Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül hakkõnda, yasal imkânsõzlõk nedeniyle soruşturma yapõl-
masõna gerek olmadõğõna karar vermişti. Kararda, “Cumhurbaşkanının, seçilme-
den önce işlemiş olduğu kişisel suçlarından dolayı anayasada bir hüküm yer
almadığı gibi TBMM İçtüzüğünde de bir düzenlemenin mevcut olmadığı, de-
mokratik rejimlerde devlet başkanının dokunulmazlığının kabul gören bir
imtiyaz şeklinde oluştuğu” kaydedilmişti. Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi ise
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn takipsizlik kararõnõ itiraz üzerine kaldõrmõştõ.
Tersanelerde bugüne kadar iş kazalarõnda yaşamõnõ yitiren işçi sayõsõ 125’e ulaştõ