01 Aralık 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA 25 MAYIS 2009 PAZARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 25 Edirne Y 29 Kocaeli PB 27 Çanakkale Y 26 İzmir PB 31 Manisa PB 31 Aydın PB 32 Denizli PB 29 Zonguldak PB 19 Sinop PB 21 Samsun PB 20 Trabzon PB 17 Giresun PB 21 Ankara B 24 Eskişehir B 22 Konya PB 23 Sıvas B 17 Antalya B 30 Adana B 32 Mersin B 27 Diyarbakır A 29 Şanlıurfa A 29 Mardin A 28 Siirt A 27 Hakkâri B 18 Van B 17 Kars Y 17 Oslo B 21 Helsinki B 17 Stockholm B 22 Londra Y 22 Amsterdam B 24 Brüksel B 27 Paris Y 27 Bonn PB 26 Münih PB 23 Berlin PB 25 Budapeşte PB 31 Madrid Y 24 Viyana PB 28 Belgrad Y 27 Sofya Y 25 Roma B 25 Atina Y 27 Zürih PB 31 Moskova Y 18 Aşkabat PB 34 Astana A 18 Taşkent B 31 Bakû Y 23 Bişkek B 22 Tiflis Y 27 Kahire B 30 Şam B 30 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimleri par- çalı ve çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Rize ve Artvin çevreleri kısa süreli aralıklı sağa- nak ve gök gürültü- lü sağanak yağışlı, diğer yerler az bu- lutlu geçecek. Savcının Savunması... bu ortamda değerlendir- menin gerçekçi bir yak- laşım olacağına inanıyo- ruz. Davanın siyasallığı çok- tan tescil edilmiştir. Ancak salt hukuk ve yasa kapsamında düşü- nülse de çoktan çıkmaza saplandığı kesindir. Ekleriyle birlikte 100 bin sayfa tutan iddiana- meler, polis marifetiyle düzenlenip 12’nci dalga- ya tırmanan soruşturma eylemleri, üniversite rek- törlerine dek uzanan tu- tuklamalar, ‘ucu açõk’ de- nen sonu gelmeyecek bir dava yapısı içinde adalet ve hukuk kavramları açıkça çiğnenmektedir. Siyasal davanın da- yandığı siyasal iktidarın yukarıda özetlenen çık- mazı, davanın savcılarını da etkilemiş görünüyor. Bu olayın içeriği 89’un- cu duruşmada savcının savunmasında özetleni- yor. Savcı şöyle konuşmuş- tur: “Amacõmõzõn Ordu’yu yõpratmak olduğu gibi suç- lamalar savunma hakkõ kapsamõnda söylenmekte- dir. Kanaatimizce, bu so- ruşturmayõ biz değil kim yapsa bu ithamlara hedef olacaktõ. Cumhuriyet sav- cõlarõnõn avukatlar gibi da- va seçme hakkõ yoktur. İş bölümüne göre görevlen- dirilirler. Kendileri davadan çekilemez.” Savcının kendisini sa- nıklara karşı savunma psikolojisine düşmesi, Türkiye’de değişen siya- sal dengelerin siyasal da- vayı etkilemesiyle açıkla- nabilir. Ancak savcının bu sa- vunmasında dile getirdi- ği tedirginliğin iddia ma- kamında bir zihniyet de- ğişikliği yaratacağını da sanmıyoruz. Türkiye’de siyasal den- geler AKP iktidarı aley- hine daha fazla değişerek demokratik bir hukuk ortamı oluşturmadan Er- genekon tertibinde ada- letin ve yasaların tam an- lamında geçerli olama- yacağı açıktır. C Baştarafı 1. Sayfada OKTAY EKİNCİ MARMARİS - Mimarlar Odasõ’nõn “Turizm ve Ken- tleşme” paneli için Marma- ris’teyiz... Katõlõmcõlardan ga- zeteci Umur Özlüer, turizmin “betonlaşma bunalımı”nõ şöyle özetliyor: “Günlük rant uğruna bilinçsizce yapılaşa- rak geleceğini kurban eden Marmaris bugün, bu diyeti, apart odalarını 1 pound’a dahi kiralamakta zorluk çe- kerek ödüyor...” Marmaris “cennet”ken pan- siyonlarõn bile 50 mark al- dõklarõnõ belirten Özlüer’e şu- nu anõmsatõyorum: “Cehen- nem, 12 Eylül’den sonraki imar yağması yasalarıyla yaratıldı...” Nitekim Belediye Başkanõ Ali Acar da aynõ yasalarõn “son uygulama”sõ olan, imar yetkilerinin Ankara’ya alõn- masõnõ şöyle özetliyor: “Bizim reddettiğimiz özel imar taleplerini Bakanlık onaylayınca mecburen dava açtık; bu nedenle plan dur- durulunca da tümüyle imar- sız kaldık...” CHP’li başkan ta 12 Ey- lül’de başlatõlan “Turizm Merkezi” uygulamasõyla hü- kümetin planlara el koyduğu Marmaris’te “yeniden” se- çilmesini de şöyle yorumluyor: “İmar yağmacılarına karşı, halkın desteğini aldık ama si- yasi ve yasal engelleri aşa- mıyoruz...” Nitekim planlar tümüyle durdurulduğundan bitmiş bi- nalara iskân verilemiyor; tu- rizm sezonunun yaşamsal ge- reksinimi olan “bakım ve onarım” ruhsatlarõ da askõya alõnmõş... Başkan Acar haklõ olarak soruyor: “Talan planına da- va açmasa mıydık?..” Panelistler olarak Ersen Gürsel, Haydar Karabey, Saim Nalkaya ve Tavit Kö- letavitoğlu’yla birlikte şunu söylüyoruz: “İmar yetkileri yerelde ol- malı ama demokratik katı- lımla kullanılmalı...” 12 Eylül ‘aklanmayacak’ Marmaris turizm mevsimi- ne işte bu gerilimle girerken, Muğla İl Genel Meclisi’nde, aynõ talanõ 12 Eylül yasalarõyla başlatan Kenan Evren’in adõ- nõn, okul, cadde ve sokaklar- dan kaldõrõlmasõ gündeme gel- di. CHP grubunun verdiği önerge için meclisin Marma- ris üyesi Dursun Kaplan di- yor ki: “Kenan Evren Mar- maris’e geldiğinden beri il- çe betonlaşmakta; kendi dö- neminden kalma yasalarla yağma artmakta; ilçeye sü- rekli zarar vermektedir...” Önerge sahiplerinden diğer Marmaris üyesi Suat Esin de şunlarõ söylüyor: “Ülkemizi yaralayan darbenin liderini, caddelere adını vererek ak- lamayı doğru bulmuyoruz. Bugün hükümete darbe ya- pılacak endişesiyle Ata- türkçüler tutuklanırken; asıl, demokrasiye darbe ya- panlar nasıl kutsanabilir?” Kenan Evren, 9 Kasõm 1989’da cumhurbaşkanlõğõnõ Özal’a devrederek Marma- ris’e yerleştiğinde, 10 Kasõm 1989 tarihli Resmi Gazete’de de kendi imzasõnõ taşõyan son “imar yağması kararname- si” yayõmlanmõştõ... Bugün de yürürlükte olan düzenle- meyle, orman arazilerinin tu- ristik tesislere “arsa” yapõl- masõ sağlandõ. Ormanlõk kõ- yõlarõ betonlaştõran Evren ya- salarõ, şimdiki hükümetin de son imar darbesinin dayana- ğõ... Marmaris ve Muğla’daki diğer ilçelerin belediye mec- lisleri, il genel meclisindeki “Kenan Evren’den arınma” önergesini tartõşõyorlar. “İsim değişikliği” kararlarõ demok- rasimizin onurunu kurtar- makla kalmayacak, kõyõlarõ- mõzdaki “12 Eylül betonlaş- ması”nõn sorumlularõ, artõk “kahraman” olarak anõlma- yacak. O yağma yasalarõ, gelecek kuşaklarõn sağlõklõ çevre hak- larõnõ da ellerinden almadõ mõ?.. 33 erin katili öldürüldü ‘Rüzgâr’ kod adlõ Mehmet Söğüt, Bingöl’ün Genç ilçesi kõrsalõnda etkisiz hale getirildi Yurt Haberleri Servisi - Bingöl’de 1993’te 33 eri şehit eden teröristlerden biri öldürüldü. Muş’ta da iki terörist ölü ele geçirilirken Diyarbakõr’da bir terö- rist yakalandõ. Diyarbakõr’da PKK’ye ait olduğu belirtilen 367 kilogram esrar ele geçirildi. Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu ga- zetecilere yaptõğõ açõklamada, 11 Ma- yõs’ta, Bingöl’ün Genç ilçesine bağlõ Suveren köyü Ak Dağlar bölgesinde dü- zenlenen operasyonlarda, 1993’te Bin- göl’de 33 eri şehit eden teröristlerden bi- ri olan “Rüzgâr” kod adlõ terörist Meh- met Söğüt’ün öldürüldüğünü belirtti. Muş’un Malazgirt ilçesine bağlõ Tatar- gazi köyü civarõnda yapõlan operasyon- da da iki terörist öldürüldü. Muş Valisi Erdoğan Bektaş, öldürülen teröristler- den birinin geçen sene bir polisin şehit olduğu, üç polisin de yaralandõğõ Ma- lazgirt İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ya- põlan roketli saldõrõya katõlmõş olabile- ceğini söyledi. Diyarbakõr’da da bir te- rörist yakalandõ. PKK’nin uyuşturucuları Diyarbakõr Jandarma Bölge Komu- tanlõğõ’nca bölgede terör ve uyuşturucu kaçakçõlõğõyla mücadele kapsamõnda Li- ce, Silvan, Hazro ve Kocaköy ilçeleri kõr- salõnda operasyonlar yapõldõ. Diyarbakõr Valiliği’nden yapõlan açõklamada, Di- yarbakõr genelinde son 1 haftada toplam 250.1 kilogram toz esrar, 126.5 kilogram kubar esrar ve 39 kilogram kenevir to- humunun ele geçirildiği, iki kişinin tu- tuklandõğõ belirtildi. Açõklamada, “PKK’nin en önemli finans kaynak- larından biri olan uyuşturucu kaçak- çılığıyla ilgili mücadeleye kararlılıkla devam edilecektir” denildi. Belediye meclisi toplantõsõnda, 12 Eylül liderinin adõnõn okul ve caddelerden kaldõrõlmasõ istendi Marmaris ‘Evren’den arınıyor YÜKSEKOVA’DA 1 POLİS ŞEHİT DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde polis ara- cõna yapõlan saldõrõda 1 polis memuru şehit oldu. Yüksekova İpekyolu Cadde- si’nde kimliği belirlenemeyen kişilerce Karayolarõ 117. Şube Şefliği binasõ önündeki kavşakta görevli polis aracõna bombalõ saldõrõ düzenlendi. Saldõrõda ara- cõn içinde bulunan polis memuru Ufuk Şentürk ağõr yaralandõ. Yüksekova Devlet Hastanesi’nde yapõlan ilk müdahalenin ardõn- dan Jandarma Komutanlõğõ’na ait helikopterle Van’a gönderilen polis memuru tüm müdahalelere karşõn kurtarõlamayarak şehit ol- du. Patlama nedeniyle çevredeki binalarda ve araçlarda maddi ha- sar meydana geldi. Görgü tanõk- larõ, teröristlerin bombayõ bir araçtan atarak hõzla olay yerin- den uzaklaştõğõnõ belirtirken po- lis ilçede geniş güvenlik önlem- leri aldõ. Sinyal kesici Jammer araçlar da ilçede dolaştõ. Diyarbakõr’da geçen ay 9 as- keri şehit eden 4 PKK’li teröris- tin öldürülmesinin ardõndan ilçe- deki gerginliğin arttõğõ belirtildi. 12 EYLÜL’DEN ÖNCE MARMARİS 12 EYLÜL’DEN SONRA MARMARİS Brüksel Temyiz Mahkemesi, örgüt üyelerinin yargõlanmasõnõn aralõksõz sürdürüleceğini açõkladõ. Basõn, davayõ ‘Belçika tarihinin en karmaşõk adli dosyasõ’ olarak değerlendiriyor DHKP-C davasõ Belçika’da başlõyor BRÜKSEL (AA) - Brüksel Temyiz Mahkemesi, geçen yõl başõnda serbest bõ- rakõlan terör örgütü DHKP-C üyelerinin yeniden yargõlanmasõ sürecini bugün so- mut olarak başlatõyor. Temyiz mahkemesi, ocak ayõndaki ilk oturumunda sanõk avukatlarõnõn yakla- şõmlarõnõ dinlemiş ve bu avukatlara za- man tanõma kararõ vermişti. Hâkim An- toon Boyens, oturumlarõn 25 Mayõs’ta tekrar başlatõlacağõnõ ve aralõksõz sür- dürüleceğini açõklamõştõ. Ülke basõnõ ve hukuk çevreleri duruşmalar öncesinde, “Belçika tarihinin en karmaşık adli dosyasının bir kere daha gündeme yerleştiğini” ifade ediyor. Sabancõ Holding Otomotiv Grubu Başkanõ Özdemir Sabancı, Toyotasa Genel Müdürü Haluk Görgün ve se- kreter Nilgün Hasefe’nin 9 Ocak 1996 tarihinde öldürülmesi olayõnõn zanlõla- rõndan olan terörist Fehriye Erdal, 26 Eylül 1999’da, Belçika’da, Neşe Yıl- dırım adõna düzenlenen sahte pasa- portla yakalanmõştõ. Belçika, Türki- ye’nin iade talebini, idam cezasõnõn ya- salardaki varlõğõ nedeniyle reddetmiş ve bu arada teröristin siyasi sõğõnma baş- vurusunu da geri çevirmişti. Erdal, 1 yõl kadar hapis yattõktan sonra bir evde göz- altõna alõnmõş, ardõndan firar etmişti. Fehriye Erdal ve terör örgütünün ge- çen yõl ölen başõ Dursun Karataş ile Musa Asoğlu, Bahar Kimyongür, Zerrin Sarı, Şükriye Akar Özordulu gibi çoğunluğu firarda olan sanõklarõn yõllarca “Belçika usulü” yargõlanmalarõ büyük “adli skandalları” beraberinde getirdi.Teröristleri Belçika’da işledikleri suçlardan yargõlayan Bruges Ceza Mah- kemesi, 28 Şubat 2006’da açõkladõğõ ka- rarda, Erdal’a 4, örgütün başõ Karataş‘a 5, sözcüsü Asoğlu’na 6, Kaya Saz, Kimyongür, Sarõ ve Akar’a 4’er yõl hapis cezasõ verdi. Belçika’da örgüt üyeleri hakkõnda verilen kararlarõn tümü, 2007’de Yar- gõtay tarafõndan bozuldu. Yargõtay ka- rarõnõn ardõndan tutuklu ve hükümlü te- röristler serbest bõrakõldõ, firardakiler hakkõndaki kararlar “adli hata yapıl- dığı” gerekçesiyle iptal edildi. Anvers Temyiz Mahkemesi, Yargõtay’õ izle- yerek 7 Şubat 2008 tarihli kararõnda, DHKP-C üyesi sanõklarõ tamamen ser- best bõrakõrken, bu kişilerin ve bağlõ bu- lunduklarõ örgütün Belçika dõşõndaki ey- lemlerini dikkate almayõ da reddetti. ‘Terör örgütü’ ispatlanamadı Anvers Temyiz Mahkemesi, gõya- ben yargõlanan terör örgütünün başõ Karataş ile Sarõ, Akar ve Kimyongür’ü beraat ettirdi. Firarda bulunan terörist Fehriye Erdal 2 yõl tecilli hapis ve 1230 Avro para, Musa Asoğlu 3 yõl tecilli ha- pis ve 1230 Avro para, Kaya Saz da 21 ay tecilli hapis ve 1230 Avro para ce- zasõna çarptõrõldõ. Anvers Mahkemesi, daha önceki kararlarõn aksine, DHKP- C’yi “terör örgütü” olarak nitelemeyi de reddetti. Bundan sonraki aşamada, fe- deral savcõlõğõn itirazõ üzerine Anvers Temyiz Mahkemesi’nin bu kararõnõ bo- zarak DHKP-C’yi “Terör örgütü, suç örgütü ve çete” olarak niteleyen Yar- gõtay, terör örgütünün ve üyelerinin Belçika dõşõnda işlediği suçlardan da bu ülkede yargõlanabileceğini de belirtti. Yargõtay, sanõklarõn tekrar yargõlanma- sõnõ Brüksel Temyiz Mahkemesi’ne bõ- raktõ ve bugüne kadar alõnan kararlar ge- çerliğini yitirdiği için sanõklarõn daha farklõ cezalara çarptõrõlabileceği belirtildi. MUHALEFETTEN ERDOĞAN’A TEPKİ: Başbakan Davos için özür diliyor ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn önceki gün AKP Düzce il kongre- sindeki konuşmasõnda mayõn tasarõsõnõ sa- vunurken “Yıllarca bu ülkede bir şeyler yapıldı. Farklı etnik kimlikte olanlar ül- kemizden kovuldu. Bu aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi” şeklindeki sözleri tepki çekti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Başbakan bu yönüyle milletimize ve tarihimize bir bühtanda bulunmuştur” dedi. Türk milletinin geçmişine yönelik böyle bir şeyin kabul edilmesinin müm- kün olmadõğõnõ belirten Vural, “Başba- kan milletimizi etnik temizlik yaptı gibi bir töhmet altında bırakıyor. Sayın Başbakan İsrail’den özür dilemen için milletimize bütün bu yakıştırmaları yapmanı ayıplıyorum” dedi. ‘Milletin tarihine dil uzatıyor’ Oktay Vural, Erdoğan’õn mayõnlarõn te- mizlenmesine ilişkin bir yanlõşõ kapatmak için “bu milletin tarihine dil uzattığını” ifade ederek, şunlarõ kaydetti: “Sen kimsin yahu! Sen tarihten ne anlarsın. Diyor ki muhalefet öneri yap- mıyor. Arazinin mayınlardan temizlen- mesini isteyen biziz. Sayın Başbakan mayın tarlasıyla domates tarlasını ka- rıştırıyor. Başbakan parayı veren dü- düğü çalar gibi para için her şeyi ya- pan oportünist bir yaklaşımla şey yapı- yor. Mayını temizlerken bir yabancı bir şirketin işletme hakkı elde etmesi tam bir kapitülasyon zihniyetinin tipik bir yansımasıdır. Başbakan’ın bu zih- niyeti mandacı bir zihniyettir.” Başbakan Erdoğan’õn da farklõ düşün- celere “tahammül etmediğini” vurgula- yan MHP’li Oktay Vural, “Başbakan’ın İsraillilerden Davos sonrasında özür dilemek için milletimiz tarihiyle oyna- mak ya da bu arazinin işletilmesinin farklı yapılmasını söyleyenleri ırçılıkla suçlamak gibi bir seviyesi belli olma- yan bir siyasi değerlendirme yapması hayret verici” diye konuştu. ‘Ya sev ya terk et diyen kimdi’ CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, NTV’ye yaptõğõ değerlendirme- de Türkiye’nin geçmişini, uluorta kulak- tan dolma bilgilerle faşizmle suçlamanõn yalnõş olduğunu belirterek, “Hele de bu- nu bir Başbakan’ın yapması doğru de- ğil” dedi. Onur Öymen, Türkiye’nin sici- linde etnik kökeninden dolayõ yurtdõşõna kovulan, ihraç edilen bir vatandaş olma- dõğõnõ söyledi. Öymen, Başbakan’õn ge- çen yõl Hakkâri ziyaretini de anõmsatarak, “Ya sev ya terk et, diyen, ‘beğenmeyen gitsin’ diyen kimdi” diye sordu. ‘Kendi geçmişinden utanıyor’ CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş, Türkiye’nin en değerli topraklarõ- nõn, yöre halkõnõn kullanõmõna açõlmasõnõ istediklerini belirterek, “Toprakların 49 yıllığına yabancılara peşkeş çekilmesi- ne karşıyız. O nedenle bunu başka bir yere çekmek yanlış. Türkiye’nin ay- dınlarını cezaevine tıkayan Başbakan, hâlâ hıncını alamamış ki bir de Türki- ye’nin geçmişini irdelemeye çalışıyor. Türkiye’nin geçmişinde utanılacak hiçbir şey yoktur. Ama Sayın Başba- kan kendi geçmişinden utanıyorsa o kendi sorunudur” görüşünü aktardõ. ‘Dikkatli konuşmalıydı’ Eski Türk Tarih Kurumu Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da Türkiye’de ku- laktan dolma bilgilerin dolandõğõnõ söyle- yerek, daha önceki yõllardan hem cumhur- başkanlarõnõn hem de başbakanlarõn Tür- kiye’deki etnik yapõyõ 47’ye kadar çõkar- dõklarõnõ anõmsattõ. “Ama bunların hiçbi- ri araştırmaya dayanmıyordu” diyen Halaçoğlu, “Burada da buna benzer bir değerlendirme var. Böyle bir düşünce sanıyorum ki büyük bir yanlışlık anla- mını taşır. Devletin en üst düzeyindeki bir yöneticinin bu şekilde birtakım yer- lerden verilen duyumlarla böyle konuş- maması ve dikkatli konuşması yerinde olurdu” diye konuştu. İstanbul Haber Ser- visi - 27 Mayõs 1960’õn 49. yõldönümünde bir araya gelen Genç Sivil- ler, askeri müdahale son- rasõ yargõlanarak idam edilen Adnan Menderes ve arkadaşlarõnõ Yassõa- da’da “Yassıada de- mokrasi müzesi olsun” sloganõyla düzenledikleri etkinliklerle andõ. Etkin- likte konuşan Celal Ba- yar’õn torunu Akile Gürsoy, Yassõada’ya 1960’dan sonra ilk kez geldiğini belirterek, “Türkiye geçmişiyle yüzleşmesi gelecekte benzer şeylerin yaşan- masını önleyecektir” dedi. Sabancõ Üniversite- si Öğretim Üyesi Prof. Erdağ Aksel de “Bura- ya kurulacak bir müze ve demokrasi enstitü- süyle Türkiye geçmişiy- le yüzleşebilir” dedi. Bir grup genç sivil ise yargõ- lamalarõn yapõldõğõ spor salonun duvarlarõna as- keri müdahaleyi protesto eden çizimler yaptõlar. Yargılama salonunda anma töreni
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear