Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Mariah Carey, Antalya’dan
ayrılışında büyük ilgi gördü.
CMYB
C M Y B
25 MAYIS 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 3
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Neofaşizmin Temelleri-I:
Küreselleşme ve Dincilik
“Liberal faşistler” terimini köşesinde ilk kez Serdar
Turgut kullandı.
Terimin orijinali Amerikalı muhafazakâr bir yazar olan
Jonah Goldberg tarafından yazılan bir kitapta,
Amerika’daki sol eğilimli demokratların aslında
demokrat değil, Marxist kökenden gelen otoriter eği-
limli kişiler olduğunu iddia etmek için kullanılmıştı.
Bu arada hemen “liberal” teriminin Amerika’da sol
eğilimli demokratlar için kullanıldığını anımsatalım.
Avrupa’da ve Türkiye’de ise “liberal” sözcüğü
Amerika’dakinin tersine, sağ eğilimli demokratlar için
kullanılır.
Serdar Turgut, Goldberg’in bu terimini biraz fark-
lı yorumlayarak Türkiye’ye uyarladı.
Esas olarak iddia ettiği nokta, “liberal” olduklarını
öne sürenlerin aslında faşist bir biçimde herkesi
kendilerine uymaya zorladığı ve hiçbir farklılığı kabul
etmediğiydi.
Ben bu yazıda Türkiye’yi artık iyice pençesine al-
makta olan “neofaşist” akımı irdelemeye çalışacağım.
Ama ilk tartışmayı köşesinde başlattığı için
Turgut’a gönderme yapmayı yazarlık namusu adı-
na uygun buldum.
En bilinen tanımıyla klasik faşizm, sermayenin mil-
liyetçi diktatörlüğüdür.
1) Sermayenin diktatörlük biçimindeki egemenliği…
2) Bu egemenliğin arkasındaki milliyetçi ideoloji…
3) Ve tabii uygulama için, sermayeye dayanan bir
partinin -bir liderin totaliter- ideolojik iktidarı…
Türkiye’yi sadece siyasal anlamda değil, medya,
kamuoyu ve günlük ilişkiler bağlamında da pençe-
sine almaya ve toplumu dönüştürmeye başlayan
“neofaşizmin” temellerine bakalım:
1) Birinci temel, sermayenin, hem de küresel ser-
mayenin denetimsiz ve vahşi sömürüsüne kayıtsız
koşulsuz boyun eğen bir “küreselleşme söylemidir.”
Buradaki kritik nokta, “küreselleşme” değil,
“küreselleşme söylemi” ile ifade edilen ve dayatılan
“kayıtsız koşulsuz teslimiyetçiliktir.”
Sovyetlerin çöküşünden sonra ortaya çıkan küre-
selleşmenin kaçınılmazlığı malum.
Ama Türkiye’de bu terim, tüm ülkenin, siyaseti,
ekonomisi ve kültürüyle uluslararası sermayenin
denetimine teslim edilmesi anlamında kullanılarak
“neofaşizme” temel oluşturuyor.
2) İkinci temel, demokratik hak ve özgürlükleri yok
edecek bir biçimde kullanılan “totaliter siyasal İs-
lam ideolojisidir.”
Buradaki kritik nokta da, oy alabilmek için dinin
siyasete alet edilmesi değil, onun çok daha ötesinde
ülkenin yönetimi ve temel yapısı açısından
“demokratik hak ve özgürlüklerin totaliter dinci
bir ideolojiye kurban edilmesidir.”
Her ülkede siyaset dini biraz kullanır, bu siyasetin
bünyesi icabı doğal da kabul edilebilir.
Ama burada kastettiğim, dogmatik bir totaliter
dinciliğe dayalı ideolojinin kimi zaman kaba mil-
liyetçilikle de desteklenerek, demokrasiyi yok etmesi,
“neofaşizme” temel oluşturmasıdır.
“Teslimiyetçi küreselleşme” söylemi ve “kimi za-
man aşırı milliyetçilikle de beslenen dinci ideoloji,”
yani siyasal İslam:
Biri sermayenin diktatörlüğünü, öteki totaliterliği
içeren iki terim…
Bu iki terime yüklenen teslimiyetçilik ve dog-
matiklik-totaliterlik kavramları…
İkisinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan sentez
Türkiye’de “neofaşizmin” temellerini oluşturuyor.
Türkiye’deki “neofaşizmin” arkasındaki güçler ise
kabaca şöyle görünüyor:
1) Takıyye yapan ve yapmayan İslamcılar…
2) Türk-İslam sentezcileri…
3) Tarikatlar ve cemaatler…
4) İktidar tarafından oluşturulan, desteklenen,
beslenen yeni sermaye…
5) Kendilerine “liberal” diyen eski solcular (veya
ikinci cumhuriyetçiler)…
6) Türkiye’yi denetlemek ve kullanmak isteyen dış
güçler…
7) Sadece güce tapanlar ve dalkavuklar…
Devamı yarın: Klasik faşizm ile neofaşizmin farkları…
Çapkın işadamının
domuz gribi paniği
BURSA / MUĞLA (Cum-
huriyet) - Konya’dan iş için
Bursa’ya gelen ve bir otelde ka-
lan işadamõ Z.D, “112 Acil Ser-
visi” arayõp, 3 gün önce Marma-
ris’te ‘Victoria’ adõnda yabancõ
uyruklu kadõnla cinsel ilişkiye
girdiğini söyledi. Kadõnõn yük-
sek ateş ve öksürükten yakõndõ-
ğõnõ belirten Z.D, domuz gribin-
den korktuğunu söyledi. Muradi-
ye Devlet Hastanesi’ne kaldõrõ-
lan Z.D. karantinaya bölümünde
tedavi altõna alõndõ. Bodrum’a
tatil için gelen İngiliz turist 46
yaşõndaki Christine Atans’da,
Dalaman Havalimanõ’na yerleş-
tirilen termal kameralar tarafõn-
dan yüksek ateş tespit edildi. İn-
giliz tursit, domuz gribi şüphe-
siyle gözlem altõna alõndõ.
Cüneyd Zapsu batan
tekneden kurtarıldı
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Boğazõ’nda Yalõköy
açõklarõnda batma tehlikesi ge-
çiren tekneden, Cüneyd Zap-
su’nun da aralarõnda bulundu-
ğu 6 kişi, Kõyõ Emniyeti ve Ge-
mi Kurtarma Genel Müdürlüğü
ekiplerince kurtarõldõ. “Su” adlõ
tekne, Yalõköy sahilinin açõkla-
rõnda kayalõğa çarptõ. Çarpma
sonucu teknenin deniz içerisin-
deki kõsmõnda yarõlma oluştu
ve su almaya başladõ. Yolcula-
rõn kurtarõlmasõnõn ardõndan
içinde sadece kaptanõ kalan
tekne kõyõya çekildi.
‘Ağaç dikme’
cezalarını çektiler
BAYBURT (AA) - Bay-
burt’ta, kentte işledikleri çeşitli
suçlar dolayõsõyla yargõlanan 8
kişiye, Denetimli Serbestlik Uy-
gulamasõ kapsamõnda mahkeme-
lerce, “ağaç dikme ve dikilen
ağaçlarõn bakõmõnõn yapõlmasõ”
cezasõ verildi. Mahkûmlarõn ce-
zalarõnõn infazõ için Denetimli
Serbestlik Şube Müdürlüğü’nün
işbirliğiyle Bayburt Belediye-
si’ne ait eski çöp depolama ala-
nõnda etkinlik düzenlendi. Etkin-
likte 8 mahkûm, eski çöp depola-
ma alanõna 800 ağaç fidanõ dikti.
Travestilerin
kavgası kanlı bitti
İSTANBUL (AA) - Kar-
tal’da “travesti” olduklarõ öne
sürülen 2 arkadaştan biri, diğe-
rini bõçakla öldürdü. Akdeniz
Caddesi Kumter Sokak üzerin-
de, “travesti” olduklarõ öne sü-
rülen Özkan Bingöl ile Enver T.
arasõnda belirlenemeyen bir ne-
denle tartõşma çõktõ. Tartõşma-
nõn kavgaya dönüşmesi üzerine
Enver T, arkadaşõnõ vücudunun
çeşitli yerlerinden bõçakladõ.
Ağõr yaralõ olarak hastaneye
kaldõrõlan Bingöl kurtarõlamadõ.
Vurgun yiyen
kameraman öldü
ATİNA (AA) – Yunanis-
tan’õn Kiklades takõmadalarõnda
sualtõ çekimleri yaparken vurgun
yiyen National Geographic
Channel’õn kameramanõ Charles
Spencer’õn (37), kaldõrõldõğõ Ati-
na Denizcilik Hastanesi’nde ya-
şamõnõ yitirdiği bildirildi. Yuna-
nistan Deniz Ticaret ve Ege Ba-
kanlõğõ, Spencer’õn, Panama ban-
dõralõ “C.D.T. For Cault” isimli
araştõrma gemisinden bir ekiple
birlikte Kea Adasõ yakõnlarõnda
1. Dünya Savaşõ’nda batan “Bri-
tannic” adlõ gemiye dalarken
vurgun yediğini açõkladõ.
MURAT KIŞLALI
ANKARA - BOTAŞ’õn, hem
22 milyon liralõk “şüpheli ala-
cağı” bulunan AKP’li İstanbul
Anakent Belediyesi’nin gaz da-
ğõtõm şirketi İGDAŞ’a, hem de
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn damadõnõn genel mü-
dür olduğu Çalõk Grubu’na ait
Bursagaz ve Kayserigaz’a söz-
leşme yapmadan gaz sattõğõ öne
sürüldü.
Başbakanlõk Yüksek Denet-
leme Kurulu’nun (YDK) 2008
yõlõnõn Kasõm ayõ itibarõyla ha-
zõrladõğõ “BOTAŞ Boru Hatla-
rı ve Petrol Taşıma Anonim
Şirketi 2007 Yılı Raporu”nda,
doğalgaz müşterileri ile karşõlõklõ
ilişkileri düzenleyen hukuki bel-
genin “doğalgaz satış sözleş-
mesi” olduğu belirtilerek şu ifa-
delere yer verildi: “Yapılan in-
celemelerde bazı müşterilerin
mevcut sözleşme sürelerinin
dolmuş olmasına rağmen yeni
sözleşmelerinin imzalanmadı-
ğı görülmüştür. Geçen yılki
denetim raporunda da deği-
nildiği gibi başta özelleştirilen
Bursagaz ve Esgaz yanında,
sözleşmesi biten İGDAŞ, Kay-
serigaz, PALEN Doğalgaz,
PALGAZ şirketlerinin sözleş-
melerinin sona erdiği ve söz-
leşmesiz olarak gaz almaya
devam etmekte olduğu gö-
rülmüştür. Şirketin gaz sattı-
ğı müşterilerle ileride muhte-
melen oluşacak görüş ayrılık-
larının hukuki zeminde çözü-
mü için ‘Doğalgaz Alõm Satõm
Sözleşmesi’nin imzalanması
gerekli görülmektedir.”
Çalõk Grubu, 2004 yõlõnda
Bursagaz’õn yüzde 90’õnõ Özel-
leştirme İdaresi’nden satõn al-
dõktan sonra önce hisselerin yüz-
de 39.9’luk kõsmõnõ, 2008’in
Ekim ayõnda da yüzde 40.1’lik
hisseyi Alman EWE şirketine
devretmişti. Ticaret Sicili Gaze-
tesi’ne göre, Bursagaz’da Ça-
lõk’õn yüzde 10’luk hissesinin ya-
nõ sõra AKP’li Bursa Anakent
Belediyesi’nin de yüzde 10’luk
payõ bulunuyor.
Yine Ticaret Sicili Gazete-
si’ne göre, Çalõk Grubu, Kayse-
ri Gaz’õn yüzde 80’ini de Kasõm
2008’de Alman EWE firmasõna
sattõ. Çalõk Grubu’nun Kayseri
Gaz’da halen yüzde 10 hissesi
var. Kalan yüzde 10 hisse de
AKP’li Kayseri Anakent Bele-
diyesi’nin kullanõmõnda bulu-
nuyor.
22 milyonluk alacağa gaz
BOTAŞ’õn sözleşmesiz gaz
sattõğõ bir başka firma olan İG-
DAŞ ise AKP’li Kadir Top-
baş’õn başõnda bulunduğu İs-
tanbul Anakent Belediyesi’ne
ait. YDK Raporu’na göre BO-
TAŞ’õn İGDAŞ’tan ayrõca 21
milyon 998 bin liralõk “şüpheli
alacağı” bulunuyor.
‘AKSA KOMİSYONLAR ÜZERİNDE
B A S K I K U R U Y O R ’ İ D D İ A S I
GÜRSU KUNT
ANTALYA - Sivil toplum örgütlerinin, meslek oda-
larõnõn karşõ çõktõğõ, mahkemenin “yürütmeyi dur-
durma” kararõna karşõn AKP iktidarõnõn övgüyle söz
edip desteklediği AKSA enerjiye ait doğalgaz çevrim
santralõ yeniden gündeme geldi. Antalya’nõn en
önemli su kaynaklarõ ve tarõm alanlarõ üzerine kuru-
lan santralla ilgili yapõlan plana itirazlar haziran
ayõnda il genel meclisinde görüşülecek.
AKSA’nõn, kente büyük zarar vereceği belirtilen ve
kaçak konumdaki yatõrõmõ için bugüne kadar şaşõrtõ-
cõ gelişmeler de yaşandõ. Önce Toprak Koruma Ku-
rulu’nun “hayır” dediği rapor, önceki Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanõ Hilmi Güler’in, uyarõsõyla
“olur” şeklinde değiştirilmişti. ÇED raporlarõ olum-
suz çõkmasõna karşõn inşaata devam edilmişti. Açõlan
davalardan, yürütmeyi durdurma kararõ çõkmasõna kar-
şõn mahkeme kararõnõn hemen ardõndan AKSA’nõn
santralõ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafõn-
dan övgüyle açõlmõştõ. Geçen günlerde Antalya’yõ zi-
yaret eden ve tüm gününü AKSA’nõn patronu Meh-
met Kazancı’yla geçiren Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanõ Taner Yıldız, açõlõşõnõ Erdoğan’õn yaptõğõ ya-
tõrõmla ilgili bilgisinin olmadõğõnõ söylemişti. Kazancõ
Holding bünyesindeki AKSA Enerji için daha önce ya-
põlan 5 binlik Nazõm İmar Planõ ve binlik uygulama
planlarõna itirazõn görüşüleceği meclis toplantõsõ ön-
cesinde, AKSA’nõn komisyonlar üzerinde baskõ kur-
maya çalõştõğõ iddia edildi.
Elektrik Mühendisleri Odasõ Başkanõ Ayhan Do-
lanay, “Birileri gecekondu anlayışıyla yatırım
yaptıysa, ortaya çıkan fiili durumun sorumlusu da
yapanlar ve yaptıranlardır. Antalyalıların da mes-
lek odalarının da sivil toplum kuruluşlarının da bir
suçu yok. Şimdi, ‘Orada bir yatõrõm yapõldõ, yazõk ola-
cak’ cümlelerini kuranlara, biz bu işin olmayaca-
ğını en başından söylemiştik” diye konuştu.
Ünlüler Antalya’dan geçti
ANTALYA (AA) - Akdeniz’in
en lüks otellerinden Mardan
Palace Oteli’nin önceki
akşamki görkemli galasõna
katõlan Paris Hilton, Mariah
Carey, Monica Bellucci ve
Richard Gere, dün sabah
saatlerinde Antalya
Havalimanõ’na gelerek CIP
Salonu’na girdi. CIP Salonu
önünde geniş güvenlik
önlemleri alõnõrken, Mariah
Carey hayranlarõ da
havalimanõnda bekledi.
Bunlardan, ünlü sanatçõdan
imza alabilmek için
Ordu’dan gelen 22 yaşõndaki
Çağrõ Kiltan’õn gözyaşlarõnõ
tutamadõğõ gözlendi.
Carey’nin korumasõ, genç
kõzõn elindeki albümü alarak,
ünlü sanatçõya aracõn
içerisinde imzalattõ.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİOLİMPİYAT PARKI’NI OTOPARK VE ALIŞVERİŞMERKEZİYAPMAKİSTİYOR
Yeşilköylüler isyan etti
İstanbul Haber Servi-
si - İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin Yeşil-
köy’deki Olimpiyat Par-
kõ’nõ Katlõ Otopark ve
Alõşveriş Merkezi yapma
kararõ vermesi üzerine Ye-
şilköylüler isyan ederek,
“Büyükşehir Belediyesi,
Yeşilköy’ü Betonköy
yapmak istiyor” dedi.
Olimpiyat Parkõ’nõn
park olarak kalmasõ için bundan
sonra protestolarõnõ sürdürmeye
devam edeceklerini belirten Ye-
şilköylülere Bakõrköy Belediye
Başkanõ Ateş Ünal Erzen de des-
tek vererek konuyu yargõya taşõ-
yacaklarõnõ söyledi. Erzen, parkõn
mülkiyetinin Büyükşehir Beledi-
yesi’ne ait olduğunu ve 2006 yõ-
lõndan önce çok bakõmsõz bir du-
rumda olduğunu anlattõ. 29 Mart
2006’da Bakõrköy Belediyesi’ne
parkõn revizyonu için yetki veril-
diğini belirten Erzen, daha sonra
geçen kasõm ayõnda Büyükşehir
Belediye Meclisi’nin Olimpiyat
Parkõ’nõ Otopark ve Ticaret Ala-
nõ olarak inşaat kararõ aldõğõnõ
söyledi. Yeşilköylüler ise yap-
tõklarõ açõklamada arazinin tapu-
sunun Sultan Beyazõt Vakfõ’na ait
olduğunu ve “Belediyelerce bu-
raya hiçbir inşaat yapılamaz
şerhi” bulunduğunu belirtti.
SÖZLEŞMESİZ
TEMİNATSIZ
GAZ SATMAYIN
YDK “BOTAŞ’õn doğalgaz sattõğõ
müşterileri ile karşõlõklõ hak ve sorum-
luluklarõn belirlenmesi ve gelecekte
kaynak kaybõna neden olunmamasõ
için, doğalgaz satõşõ yapõlan tüm müş-
terilerle doğalgaz alõm satõm sözleşmesi
imzalanmasõ, satõşlarõn teminata bağlõ
olarak yapõlmasõ, sözleşme yapmak-
tan kaçõnan firmalara gaz satõmõnõn as-
kõya alõnmasõ da dahil tüm seçeneklerin
uygulamaya konulmasõ”nõ istedi.
Kaza yapan araca yardım
ederken canlarından oldular
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Başakşehir yö-
nünde seyir halinde olan Seylan Ayhan’õn kul-
landõğõ otomobil, TEM otoyolu Mahmutbey İS-
TOÇ mevkisinde kontrolden çõkarak bariyerlere
çarptõ. Otomobildekilerden Ramazan Karaköse
ile Serdar Demir de dõşarõ çõkarak, başka bir ka-
za olmasõnõ engellemek amacõyla yola işaret lev-
hasõ koymak istedi. Bu sõrada, kazayõ görerek
araçlarõndan inen Ferdi Turgut ile Melih Kat-
man da kazazedelere yardõmcõ olmak için kaza
yerine geldi. Bu sõrada Yasemin Ö. idaresindeki
otomobil, Katman, Karaköse ve Turgut’a çarptõ.
Otomobilin bir süre sürüklediği Katman ve Kara-
köse olay yerinde, Turgut da kaldõrõldõğõ hastane-
de hayatõnõ kaybetti. Kazada yaralanan Yasemin
Ö. ile Serdar Demir ise hastaneye kaldõrõldõ.
Paris Hilton.
BOTAŞ, AKP’li
firmalarõ ‘gaz’ladõ
YDK raporunda
şirketin gaz satõşõnda
tüm müşterilerle
sözleşme imzalamasõ
ve satõşlarõn
teminata bağlõ
yapõlmasõ istendi
ekongar@cumhuriyet.com.tr
www.kongar.org
‘200 bin dolar
alõp kaçõrdõm’
İstanbul Haber Servisi - Münevver Karabu-
lut cinayetinin zanlõsõ olarak aranan Cem G.
ile ilgili savcõlõğa bir ihbar mektubu ulaştõ.
Savcõlõğa ulaşan mektupta Cem’in 200 bin
dolar karşõlõğõnda Rusya’ya kaçõrõldõğõ ileri
sürüldü. Sabah gazetesinin haberine göre,
“Vicdanımın sesini dinledim” diye başla-
yan mektupta Cem G’nin yurtdõşõna kaçõrõlõ-
şõ detaylarõ ile anlatõldõ. Cinayet gecesini an-
latan mektupta, “Olay gecesi beni aradı,
onu Bahçeşehir’den alıp bir TIR’a bindir-
dim” deniyor. Habere göre, TIR’a bindirilen
Cem G, karayolu ile Samsun’a oradan da
TIR’õn yüklendiği gemi ile önce Rusya’nõn
Novorosisk Limanõ’na sonra da Moskova’ya
götürüldü ve teyzesi diye tanõtõlan bir kadõna
teslim edildi. Mektupta ayrõca Cem G’nin
Moskova’dan Ermenistan’a oradan da Fran-
sa’ya geçmeyi planladõğõ da detaylarõ ile an-
latõldõ. İmzasõz mektup, “Cinayeti sonradan
öğrendim, dönünce haberleri okuyup vic-
dan azabı çektim, onun için bu mektubu
yazıyorum” ifadesi ile sona eriyor.
Ergin: Büyük çaba sarf ediliyor
Adalet Bakanõ Sadullah Ergin konuyla ilgili
sorular üzerine “Şu anda tahkikat devam
ediyor. İçişleri Bakanlığı, güvenlik güçleri-
miz bu konuda büyük çaba sarf ediyor.
Konu tahkikat aşamasında, biraz sabret-
mek lazım. Dolayısıyla açıklamalar, tahki-
kat aşamasına zarar verebilir. Tahkikat
sonucunu beklemekte yarar var” dedi.
SAVCILIĞACEMG.İÇİNİHBARMEKTUBU
Havaalanlarında domuz gribine
karşı alınan önlemler arttırılıyor.
Fotoğraf:AA