28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2009 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Cindoruk’un Şansı, CHP Cindoruk, Demokrat Parti başkanlığına seçil- di. DP, bildiğimiz gibi, DYP’nin isim değiştirmişi. DP/DYP de, tıpkı ANAP gibi, eriyip kül olmuş sa- ğın iki büyük kitle partisinden biri. Hem iktidar ba- şarısızlıkları hem lider partisi yapıları nedeniyle tas- fiye oldular. Yerlerini AKP’ye bıraktılar. Şimdi Cindoruk, yerlerde sürünen DP ve ANAP’ın mirasından, yeniden güçlü bir parti çı- karmak için kolları sıvadı. İşi çok zor. Seçilir se- çilmez, DP’den istifalar başladı! Çünkü ortada parti var mı, tartışmalı! ANAP derseniz tam bir yı- kıntı! Neden Cindoruk tam bu sırada ortaya çıktı? AKP, üstelik iktidardayken yerel seçimlerde al- dığı büyük yenilgi, bir işaret oldu Cindoruk için. Ha- rekete geçme zamanı! Eski “merkez sağ”, AKP’ye devrettiği oyların, en azından bir kısmını geri alabilir mi? AKP, öncelikle de Fetocu kanadı, endişeli. Bu nedenle Cindoruk’u aşağılamaya giriştiler. Onlar, seçimi kaybeden Soy- lu’yu tercih ederlerdi, çünkü Cindoruk-Demirel iki- lisi yenilmiş de olsa tarihsel olarak bir devamlılı- ğın adıdır. Ayrıca Cindoruk, temiz bir siyasal si- cile sahiptir. Şimdi buraya bir nokta koyalım. AKP şüphesiz ki gerileyecek ve yıkılıp gidecek. Çünkü bu partide bir Türkiye geleceği, halka ka- bul ettirebildikleri bir Türkiye vizyonu yoktur. 5 yıl sonrasına ilişkin ne ekonomik ne demokratik bir bakışları var. Çöken diğer partiler gibidir. Ama onlardan önemli bir farkı var: Dincilik! De- mokratik bir toplumsal hayatı inşa etmek değil, ta- rihsel olarak ne kadar din eksenli ve Avrupa’da çöp olmuş düşünce varsa, bunlara Türkiye’de hayat vermeye çalışıyorlar. Türkiye bunu kabul edemez. İşte Cindoruk-Demirel’in başkaldırısı bu nedenle tutar. AKP bu endişeyle biraz daha merkeze kaymış parti görüntüsü vermek istiyor! Arınç, bakıyorsunuz “Değiştim, muhafazakâr sağcı oldum” diyor! Yol- suzluklara sözde karşı çıkıyor! Ancak RTÜK’ün ba- şına getirdikleri, Almanya’da neredeyse hakkın- da kırmızı bülten çıkartılacak bir yolsuzluk-do- landırıcılık şüphelisini yerinden bile etmiyorlar! Ba- zı gazeteciler çok saf, “yetkisi yok”muş! Yani kos- koca iktidar, bir adamı yetkisizleştiremiyor öyle mi! Bırakın kulağından tutup Almanlara teslim etme- yi! Çünkü, iktidar partisi de işin içinde! Arınç, görüntüsü bozulan vitrini düzenlemekle görevlendirildi. Ama Arınç, Jean Reno gibi ger- çek bir “temizlikçi-süpürgeci” olmadığı için, ancak zevahiri kurtarmaya kalkan bir kötü bir tiyatro oyun- culuğu yapabilir! Çünkü iktidar partisi bu açıdan tam bir batıktır! Arınç, neresinden tutsa elinde ka- lacağını bilmez mi?! Ama bizim saf gazeteci mil- letimize Arınç zokası iyi gelmiştir! Boğazlarını zo- kadan kurtarıncaya kadar Arınç’a övgüleri sürer! Burada bir saptama yapalım: AKP kan kay- bettikçe CHP’nin yükselmesi, CHP ile yer de- ğiştirmesi gerekmez mi?! 1980 öncesi, Demirel ve AP çırpınıp battıkça, Ec- evit’le birlikte CHP yüzde 41.38 oy almadı mı? Eeee, şimdi neden benzer bir durumu yaşa- mayalım veya yaşayacağımıza ilişkin bir belirti yok? Dünkü yazımızda dedik ki, eskisi gibi bir rüzgâr es- miyor! İşte bu rüzgârsız koşullardır ki, Cindoruk- Demirel’i umutlandırmıştır! Ciddi, eskinin başarısızlarından arınmış, neden başarısız olduklarını açıklayıcı bir programla bir çı- kış yapabilirler mi? Türkiye’de siyaset kurumsallaşmış olmadığı için, bir siyasal partinin kendisini, kadrolarını, prog- ramını yenileyerek yola devam ettiğinin örneği, en azından sağ cenahta görülmemiştir! Şuna bakın: Parti başkanlığı için bir düzine adam ortaya çıkıyor ama Cindoruk seçilince, işli işine köylü köyüne! Cindoruk ve taban, cıbıldak orta- ya kalıyorlar! Kader utansın! Acaba, AKP’den ayrılanlar Cindoruk-Demirel iki- lise mi cansuyu verecekler, yoksa CHP yükse- lecek mi?! Önümüzdeki iki yılda bu sorunun yanıtı verilecek. AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu Üyesi Malik Ecder Özdemir’in Ergenekon davasõ tutuklularõ- nõn kaldõğõ Silivri Cezaevi’nde “kameralı izleme” yapõlmasõna itiraz ederek “toplumda tanı- nan, saygın kişilerin özel ya- şam alanlarının izlenmesi insan haklarına aykırı” itirazõna, Ce- za ve Tevkifevleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman, “Gelecek hafta yerinde inceleme yapa- cağım, belki o bölümleri pa- ravanla kapatabiliriz” yanõtõ verdi. Kalaman, Özdemir’in ko- nuya ilişkin soru önergesine ise aralarõnda “yemeklerin eşit ve adil dağıtılmasının denetlen- mesi” de olan 10 maddelik “ka- meraların sağladığı faydaları” sõralayarak yanõt verdi. TBMM İnsan Haklarõnõ İnce- leme Komiyonu’nun Silivri L Ti- pi Cezaevi’nde inceleme yapmak için oluşturduğu alt komisyonda da görev alan CHP’li Özdemir, komisyon raporunda da yer alan “kameralı izleme sistemi”ne itiraz edince, Ceza ve Tevkifev- leri Genel Müdürü Kalaman, bütün L tipi cezaevlerinde bu uy- gulamanõn bulunduğunu belir- terek, geçen cuma günü Sincan L Tipi Cezaevi’ni gezdirdi. Kalaman, aynõ konuda soru önergesi de bulunan Özdemir’e kamerayla “gözetlenen” ko- ğuşlarda kameralarõn yerini ve görüş alanõnõ gösteren krokilerin yanõ sõra, “kameralı sistemin yararlarını” anlatan bir de bil- gi notu verdi. Genel müdürlüğün kameralõ izleme sisteminin ge- rekçesinin Avrupa Konseyi Ba- kanlar Kurulu Komitesi’nin “tavsiye kararına” dayandõrõl- dõğõ bilgi notunda, sadece ortak alanlarõn izlendiği, kişilerin “özel yaşam alanlarının” görüntü- lenmediği bilgisine yer verildi. L Tipi cezaevleri planlanõrken, tek kişilik oda sisteminin öngö- rüldüğü, ancak tutuklu ve hü- kümlü sayõsõndaki artõşõn yanõ sõ- ra “yüksek maliyet” nedeniyle 3 odalõ sisteme geçildiği kayde- dilen bilgi notunda, kameralõ sistemin bazõ “faydaları” sõra- landõ: “Hükümlü ve tutuklu- ların işledikleri disiplin suçla- rının delillendirilmesi, olabi- lecek intihar teşebbüslerinin adli-idari yönden hem önlen- mesi hem takibinde, kurum personelinin hükümlü ve tu- tuklulara karşı, onların da personele karşı kötü muame- lede bulunmasının engellen- mesi, delillendirilmesi, ortak yaşam alanlarında oynanabi- lecek yasak oyunların takibi, tespiti, firar, isyan benzeri ha- zırlıkların önceden belirlen- mesi ve gerekli önlemin alın- ması, psiko-sosyal servis ve sağlık servisinin, psiko-sos- yal çalışma ve psikolojik te- davi uygulanan ve uygulan- ması düşünülen kişilerin göz- lemlenerek, bu hastaların te- davi ve rehabilitasyonunun sağlanmasında, iaşe yönet- meliğine göre verilen yemek- lerin tüm kurumlarda eşit ve adil bir şekilde dağıtılmasının takibinde kamera görüntüle- rine başvurulmaktadır.” Ancak Özdemir, “yüksek gü- venlikli cezaevleri” kapsa- mõnda olan F tipi cezaevlerinde kameralõ sistem bulunmazken, “orta güvenlikli” L tipi ceza- evlerinde uygulanmasõnõn “çe- lişki” olduğuna dikkat çekti. Sincan Cezaevi’nde, adi hü- kümlülerin kaldõğõ koğuşta in- celeme yaptõklarõnõ belirten Öz- demir, Kalaman’a, “bir adi suç- lu için kamera ile izlemenin çok sıkıntı yaratmayabileceği- ni, ancak kamuoyunca tanınan kişilerin kaldığı Silivri Ceza- evi’nde özel yaşam alanı sayı- lan tuvalet ve banyo girişleri- nin” izlenmesinin “insan hak- kı ihlali” olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Kalaman, önü- müzdeki günlerde Silivri’de in- celeme yapacağõnõ ve gerekirse bu bölgelere “paravan” konu- labileceğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB), İlköğretim Müfettişleri Başkanlarõ Yönetmeliği’nde yaptõğõ değişiklikle ilköğretim müfettişlerinin görev alanlarõnõ yeniden belirledi. Düzenlemeyle müfettiş yardõmcõlõğõ için yarõşma sõnavõna başvuracak adaylarda aranan ağõr hapis, 6 aydan fazla hapis, devletin şahsiyetine karşõ işlenen suçlar, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hõrsõzlõk, dolandõrõcõlõk, sahtecilik, inancõ kötüye kullanma, dolanlõ iflas gibi yüz kõzartõcõ veya şeref ve haysiyeti kõrõcõ suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçõlõğõ hariç kaçakçõlõk, resmi ihale ve alõm satõmlara fesat karõştõrma, devlet sõrlarõnõ açõğa vurma suçlarõndan dolayõ hükümlü olmamak şartõ kaldõrõldõ. Daha önce Diyanet İşleri Başkanlõğõ’na bağlõ ilköğretim 5. sõnõfõ bitiren öğrenciler için açõlan ve sayõlarõ 60 bine yaklaşan yaz Kuran kurslarõnõ denetlemekle yükümlü olan ilköğretim müfettişleri, değişikliğin ardõndan Diyanet İşleri Başkanlõğõ Yasasõ’nõn kapsamõnda faaliyet bulunan ve sayõlarõ 7 bini geçen sürekli Kuran kurslarõnõ da denetlemekle yükümlü oldu. Kontenjan tartışması Üniversitelerle işbirliği içinde ve gerçekçi artõşlarõn yapõlmasõ isteniyor MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK’ün 2009-2010 akademik yõlõnda üniversitelerin örgün lisans kontenjanlarõnõ belirlemek için yapacağõ toplantõ öncesi bazõ YÖK üyeleri, üniversitelerle işbirliği içinde ve öğretim üyesi sayõsõ dikkate alõna- rak gerçekçi kontenjan artõşlarõnõn ya- põlmasõnõ gerekli buluyor. YÖK’ün 2008-2009 akademik yõlõ için üniversitelerin örgün lisans prog- ramlarõnda toplamda yüzde 25’e varan oranda gerçekleştirdiği kontenjan ar- tõşlarõ ve öğrenci affõnõn ardõndan ba- zõ üniversitelerde ortaya çõkan derslik ve laboratuvar gibi altyapõ yetersizliğine ilişkin sorunlar henüz çözülmemişken, 2009-2010 akademik yõlõ için yapõlmasõ planlanan kontenjan artõşlarõ tartõşma yarattõ. Fiziki yapıya bakılmalı YÖK üyesi Prof. Dr. Engin Ataç, kontenjan artõşlarõnõn mutlaka üniver- sitelerle işbirliği içerisinde yapõlmasõ ge- rektiğini kaydetti. Üniversitelere kad- ro konusunda baskõ yapõlmamasõ ge- rektiğini kaydeden Ataç, “Üniversite- ler lisans programlarını gerçekten arttırabiliyorlar mı, arttıramıyor- lar mı? Bunun sorgulanması gerek” şeklinde konuştu. Kontenjan artõşlarõnda üniversitelerin gerekli altyapõya sahip olmasõ, öğretim üyesi ve öğretim elemanõ sayõlarõnõn ye- terli olup olmadõğõnõn araştõrõlmasõ ge- rektiğini dile getiren Ataç, “Üniversi- telerin gerekli olan fiziki koşulları ve öğretim üyesi koşulları uygun değil- se, kontenjan arttırmanın doğru ol- mayacağını düşünüyorum” dedi. İkinci öğretim sağlıklı değil Üniversitelerde kontenjan artõşlarõnõn belli bir plan içinde yõllara yayõlarak ya- põlmasõ gerektiğine işaret eden Prof. Ataç, yükseköğretim kurumlarõnõn ger- çek ihtiyaçlarõnõn karşõlanmasõ kapsa- mõnda kontenjan artõşõ yapõlmasõnõn uy- gun olacağõnõ söyledi. Ataç, hiçbir plana dayanmadan üniversitelerde kon- tenjanlarõn arttõrõlmasõ eğitim sistemi- ne zarar ve özellikle de ikinci öğre- timlerin yaygõnlaştõrõlmasõnõn eğiti- min sağlõklõ büyümemesine neden ola- cağõnõ kaydetti. Cezaevlerini gençler doldurdu TEVFİK AKBAŞ AYDIN - Türkiye’de her geçen gün artan suç oranlarõ nedeniyle ülke genelindeki cezaevlerinin, kapasitele- rinin yaklaşõk 3 katõ tutuklu ve hükümlüyü barõndõr- mak zorunda kaldõğõ, bunlarõn büyük bölümünü de gençlerin oluşturduğu belirtildi. Aydõn E Tipi Ceza- evi Müdürü Yavuz Urş “Ne yazık ki cezaevleri gençlerle dolu. Şu anda 475 kapasitesi olan Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 1065 tutuklu ve hü- kümlü var. Bunların da hemen hemen tamamı 18- 35 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor. Bu sadece Aydın’da değil ülke genelinde de böyle” dedi. ÇERKES SÜRGÜNÜNE PROTESTO AKSARAY (Cumhuriyet) - AKP Aksaray İl Kongresinde iki liste yarõşõnca gerginlik çõktõ. Kongreye katõlmasõ beklenen Başbakan Yar- dõmcõsõ Ali Babacan, gerginlik nedeniyle salo- na girmeden kentten ayrõldõ. İl başkanõ ve yönetim kurulu üyeleri seçimi konusunda genel merkez, Aksaray Kongresi için tek liste uyarõsõ yapmõştõ. Ancak anlaşma sağlanamadõ ve ortaya iki liste çõktõ. Her iki başkan adayõnõn da divan heyeti için önerge vermesi nedeniyle salonda sloganlar yükseldi. Gerilim artõnca çevik kuvvet ekipleri çağõrõldõ. Genel Kurul’da konuşma yapacağõ anons edilen Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan ise kongreye katõlmadõ. Babacan’õn gerginlik nedeniyle salo- na girmeden Aksaray’dan ayrõldõğõ öğrenildi. AKP’DE GERGİN KONGRE Kameralõ izlemenin faydalarõ da varmõş Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Kalaman, Silivri Cezaevi’ndeki ‘kameralõ izleme’ sistemine itiraz eden CHP’li Özdemir’e cezaevi gezdirip, ikna etmeye çalõştõ SERİM: HEM ROTASYON HEM KONTENJAN ARTIŞI OLMAZ YÖKGenel Kurulu’nda perşembe günü ele alõnacak konu hakkõnda YÖK üyesi Bü- lent Serim, kendisinin kontenjan artõşla- rõna karşõ çõktõğõnõ, fakat toplantõda artõ- şõn ne boyutlarda yapõlacağõnõn görülme- si gerektiğini kaydetti. Serim, rotasyon nedeniyle öğretim üyeleri- nin başka fakültelere gönderildiğini be- lirterek, “Bir yandan öğretim üyelerini başka yerlere gönderirken, rotasyon kapsamında aldığı öğretim üyesinin bulunduğu fakültelere kontenjan artı- şı yapılması doğru değil. Bu fakültelerde kontenjan artışının nedeniyle bir sorun yaşanacak” diye konuştu. İlahiyat kontenjanlarõ 3 kat artmõştõ YÖK, 2008-2009 öğretim yõlõnda üni- versitelerin örgün lisans düzeyindeki kon- tenjanlarõnõ 130 binden 154 bine, lisans dü- zeyindeki ikinci öğretim programlarõ kon- tenjanlarõnõ ise 33 binden 51 bine yükselt- mişti. Toplamda 42 bin kontenjan arttõran YÖK, tõp fakültelerinin kontenjanlarõnda da rekor düzeyde artõş yapmõştõ. Tõp fakülte- lerinin kontenjanlarõ 4 bin 980’den 6 bin 492’ye yükseltilmişti. 2007 yõlõnda okul bi- rincisi kontenjanlarõ ile birlikte 813 olan İla- hiyat kontenjanlarõ, yapõlan artõşõn ardõn- dan ikinci öğretimin eklenmesiyle birlikte yaklaşõk 3 kat artarak 2 bin 724’e ulaşmõştõ. Spor ve izcilik merkezleri görev alanõndan çõktõ Yapõlan değişiklikle spor ve izcilik merkezleri, gençlik ve izcilik tesisleri, Milli Eğitim yayõnevleri, öğretmen evi, öğretmen evi lokalleri, akşam sanat okullarõnõn denetimi ilköğretim müfettişlerinin görev alanõndan çõkarõldõ. ÖZDEMİR: BU PSİKOLOJİK BASKI İncelemeleriyle ilgili Cumhuriyet’e bilgi ve- ren Özdemir, bu konuda yeni Adalet Baka- nõ Sadullah Ergin’i aradõğõnõ belirterek, ba- kanõn “Komisyon raporumuz henüz önüme gelmedi, gelince inceleyip gereğini yapaca- ğõz” yanõtõnõ verdiğini söyledi. Kendilerinin Sincan’da adi hükümlülerin kaldõğõ koğuşta inceleme yaptõklarõnõ kay- deden Özdemir, şunlarõ söyledi: “Ben genel müdüre de söyledim. Evet, ora- da bir gasptan veya uyuşturucu suçundan ya- tan birisi için kamera kaydõ sakõncalõ olma- yabilir. Ama Silivri’de örneğin Mustafa Bal- bay, Profesör Mehmet Haberal gibi saygõn ve kamuoyunun tanõdõğõ kişilerin özel yaşam alanõnõn izlenmesi son derece sakõncalõ. Bu psikolojik olarak o insanlar üzerinde baskõ ya- ratõr; ki bence bu da kötü muameledir.” YÖK üyesi Prof. Dr. Ataç, üniversitelerle işbirliğinin şart olduğunu söyledi. obursali@cumhuriyet.com.tr Ekonomi Servisi - Türk Hava Yollarõ, filosunda yer alan Airbus A320 ailesi uçaklarõnõn servis kayõtlarõ üzerinde yapõlan değer- lendirme sonucu, Airbus’õn “Operasyonel Mükemmellik” ödülünün sahibi oldu. Türk Hava Yollarõ Basõn Müşavirliği’nden yapõlan açõklamaya göre, Paris’te düzenlenen ve Airbus Şirketinin A320 tipi uçağõnõ kullanan havayolu şirketlerinin katõldõğõ törende ödülünü alan Türk Hava Yollarõ, uluslararasõ bir başarõ- ya imza attõ. Ödül kazanan havayollarõ, son iki yõlda filolarõndaki uçak sayõsõ, uçaklarõn günlük kullanõm oranlarõ, teknik güvenilirlik ve ope- rasyonel sebeplerden kaynaklanan gecikmeleri en aza indirme ölçütlerine göre değerlendiril- di.Airbus Uçak Şirketi Müşteri Hizmetleri Kõ- demli Başkan Yardõmcõsõ Charles Champion, törende yaptõğõ konuşmada, Türk Hava Yolla- rõ’nõn Airbus uçaklarõ ile oldukça verimli uçuş- lar yaptõğõnõ belirterek, “Dünya üzerindeki A320 ailesi filoları üstün operasyon sonuçla- rı elde ederken, bu ödüller kullanıcıların kendi teknik performanslarını kutluyor” de- di. Törende A320 ailesinde yer alan uçaklarõ kullanan çeşitli operatörlere 9 ödül sunuldu. AIRBUS A 320 OPERASYONLARI Mükemmellik ödülü THY’ye Birleşik Kafkas Derneği ve Kafkas Vakfı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü, Rusya Konsolosluğu önünde 21 Mayıs 1864’te Kuzey Kafkasya’dan halk- ların zorunlu sürgün edilmesini protesto etti. Grup adına açıklama yapan Kafkas Forumu üyesi Ahmet Ju, Kafkas - Rus savaşlarının bitiş tarihi olarak kabul edilen 21 Mayıs 1864’ün, Kuzey Kafkasya halklarına karşı yıllarca uygulanan soykırımın tarihi olduğu- nu söyledi. Ju, Çerkes soykırımı tanınma- dıkça, gasp edilen hakları geri verilmedikçe, zulüm sona ermedikçe diasporanın sesinin, Kafkasyalıların yaşadığı her yerde yüksel- meye devam edeceğini vurguladı. Fotoğraf:SERKANYILDIZ Fotoğraf:AA GÖREV ALANLARI DÜZENLENDİ İhaleye fesat karõştõrsa da müfettiş yardõmcõsõ olabilecek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear