24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 23 MAYIS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ‘Gerekirse değil mutlaka dava açmalõsõnõz’ CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Deniz Feneri olayõyla ilgili olarak savcõlarõ göreve çağõrdõ: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Deniz Feneri olayõyla il- gili olarak göreve çağõrdõğõ savcõlara “Gerekirse Al- manya’da mahkûm olan kişilerin ifadesinin alın- ması yoluna gidilir, deniyor. ‘Gerekirse’ değil, TCK’nin 8 ve 9. maddesi uyarınca o kişiler hakkında mutlaka dava açacaksınız. Sayın Baş- savcı hükümet sözcüsü müsünüz?” diye seslendi. Kart, adli yardõm yoluyla istenen belgelerin bir kõs- mõnõn gönderilmediğine ilişkin açõklamayla ilgili ola- rak da “Böylesine önemli, davanın esasını oluş- turan delillerin, Alman mercilerince gönderil- memiş olabileceğini tasavvur edemiyorum” dedi. Kart, dün parlamentoda düzenlediği basõn top- lantõsõnda “Ortada siyasi iktidarın himaye ettiği organize bir yolsuzluk mekanizması vardır. Si- yasi iktidar suçüstü yakalanmıştır. Bu süreçte de- liller karartılmakta ve delillere müdahale edil- mektedir” dedi. Adalet Bakanõ ile İstanbul ve An- kara Cumhuriyet Başsavcõlõklarõna seslenen Kart, “Türk Ceza Kanunu’nun 8. maddesine göre; fii- lin tamamen veya kısmen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi halinde suç Türkiye’de işlenmiş sayılır. Buna göre; Al- manya’daki hükümlüler Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in Türkiye’de yeniden yargılanmaları yasal bir zorunluluktur. Cum- huriyet savcılıklarının şimdiye kadar re’sen bu soruşturma sürecini başlatmaları, en başta Ka- nal 7 ve Deniz Feneri Derneği’yle bağlantılı şir- ketlerin kayıtlarına ve delillere el koymaları gerekirken; bu süre- cin yerine getirilmemiş olması, delillerin karartılmasına, şirket- lerin içinin boşaltılmasına göz yu- mulmuş olması başlı başına hu- kuki ve siyasi anlamda bir skan- daldır” dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ Hüseyin Boyrazoğlu’nun “Ge- rekirse Almanya’da mahkûm olan kişilerin ifadesinin alınma- sı yoluna gidilir” dediğini anõm- satan Kart, “‘Gerekirse’ değil, TCK’nin 8 ve 9. maddesi uya- rınca o kişiler hakkında mutla- ka dava açacaksınız. Bu davala- rı açmak yasal bir zorunluluktur. Ankara ve İstanbul cumhuriyet başsavcıları olarak, neyi bekli- yorsunuz?” diye sordu. Kart, Boyrazoğlu’nun yaptõğõ açõklamada, Deniz Feneri e.V da- vasõnda eksik belgelerden söz et- tiğini, bunlarõn arasõnda, Alman mahkemesinin kararõna esas alõnan, sahteliği sabit makbuzlarõn ve pa- ra trafiğini gösteren belgelerin bu- lunduğunu vurgularken, “Dava- nın en önemli delilleri bunlar. Böylesine önemli, davanın esası- nı oluşturan delillerin, Alman mercilerince gönderilmemiş ola- bileceğini tasavvur edemiyorum. Kamuoyuna mal olan bir dosya, o dosyadaki, hükümdeki temel dayanakların, belgelerin gönde- rilmemiş olmasına ihtimal vere- miyorum. Soruşturmayı sürdü- ren cumhuriyet savcılarının, mes- leki özen ve duyarlılıkta oldu- ğuna inanıyorum. Ancak Anka- ra Cumhuriyet Başsavcısı için ay- nı şeyi söyleyemiyorum” açõkla- masõnõ yaptõ. Boyrazoğlu’nun “üzerlerinde siyasi baskı olup olmadığı” yönündeki bir soruya verdiği yanõtõ da eleştiren Kart, “Sayın Başsavcı hükümet söz- cüsü müsünüz, bu ne kadar mü- nasebetsiz bir konuşma. Du- rumdan vazife çıkaran bir cum- huriyet başsavcısından söz edi- yorum” dedi. SEMPOZYUM BAŞBAKAN YARDIMCISI DENİZ FENERİ DOSYASINDA EKSİKLER OLDUĞUNU SÖYLEDİ Çiçek: Dava uzayabilirANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Deniz Feneri soruşturmasõyla ilgili olarak, “Anladığım kadarıyla bu dosyada da ilgili açıklamadan yola çıkarak söylüyorum, ba- zı eksiklikler var. Tamamlandıktan sonra aç- mayı gerektirirse dava açılacaktır. Ben da- vanın içerisini bilmediğim için bir şey diye- mem” dedi. Çiçek, Başbakanlõk İnsan Haklarõ Başkanlõ- ğõ’nca Dedeman Otel’de düzenlenen Medeni- yetler İttifakõ Uluslararasõ İnsan Haklarõ Kon- feransõ’ndan ayrõlõrken gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Deniz Feneri soruşturmasõna ilişkin soru yönelten bir gazetecinin, “bazı eksik belgeler bulunduğu ve bu belgelerin Al- manya’dan istendiğine dair açıklamalar ya- pıldığını” ifade etmesi üzerine Çiçek, şunlarõ söyledi: “Ben dosyayı bilemem. Bilmediğim bir ko- nuda da konuş- mam zaten ama şu kadarını söy- leyebilirim, bizim Ceza Muhakeme- si Kanunu’nda (CMUK) yaptığı- mız son düzenle- melerde, eksik belgelerle dava açılmış olması Türkiye’de yargı- lama sürecini ola- bildiğince uzattığı için bu yeni sistemde soruşturma kısmı ya- ni savcılığın yaptığı işlemlerin olabildiğince mükemmel olması lazım. Herhangi bir ek- sikliğin olmaması lazım. Ondan sonra mah- kemeye dava açılmalı. ‘Eksik belgelerle dava açayõm, sonra geri kalan kõsmõnõ mahkeme top- lasõn’ mantığı artık 1 Haziran 2005’ten ev- velde kalmıştır. Onun için soruşturmanın çok düzgün, olabildiğince eksiksiz yapılması ge- rekir. Aksi olduğunda CMUK’un 174’üncü maddesini getirir. Eğer eksik belgelerle da- va açmaya yetecek kadar bilgi, belge olma- dan dava açılırsa mahkeme bu iddianame- yi kabul etmeyebilir. O zaman tekrar başa dönmüş olacağız. Süreç uzayacaktır. Onun için savcılar Türkiye’de zaman zaman ten- kit konusu oluyor ama CMUK’un yeni fel- sefesine, yeni anlayışına göre bu soruşturmayı olabildiğince mükemmel yapmak zorunda- lar. Belgeleri, bilgileri bu safhada toplamak zorundalar. Anladığım kadarıyla bu dosya- da da ilgili açıklamadan yola çıkarak söy- lüyorum, bazı eksiklikler var. Tamamlan- dıktan sonra açmayı gerektirirse dava açı- lacaktır. Ben davanın içerisini bilmediğim için bir şey diyemem.” RTÜK üyesi Sevinç: Akman’õn asõl RTÜK üyeliğinden istifa etmesi gerek ‘Arınç samimi değil’ SELDA GÜNEYSU ANKARA - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn, RTÜK Başkanõ Zahid Akman’a yönelik, “göreviniz- den ayrılın” şeklindeki sözleri, Radyo ve Televizyon Üst Kuru- lu’nun (RTÜK) CHP’li Üyesi Şa- ban Sevinç ve eski RTÜK Başkanõ Nuri Kayış tarafõndan, “kamuo- yunu yanıltmaya dönük bir açık- lama” olarak değerlendirildi. Sevinç, “14 Temmuz’da görev süresi dolan birinin istifasını is- temek anlamlı değil, iyi niyetli de değil. Arınç zevahiri kurtarma çabası içinde” derken, Kayõş da Arõnç’õn sözlerinde bir samimiyet göremediğini kaydetti. Arõnç, önceki gün katõldõğõ bir televizyon programõnda, RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn kendisini tebrik etmek üzere geldiğini ve görüştüklerini belirterek Akman’a, “Halk nazarında RTÜK Başka- nı ile ilgili olarak Deniz Feneri bağlantısı artık kurumları yıp- ratır hale gelmiştir. Ben sizin görevinizden ayrılmanızı istiyo- rum. Ayrılsanız iyi olur” dediğini dile getirmişti. RTÜK’ün CHP’li üyesi Sevinç, Arõnç’õn bu sözlerini “zevahiri kurtarma çabası” olarak değer- lendirdi. RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn asõl RTÜK üyeliğinden istifa etmesi gerektiğini belirten Se- vinç, Akman’õn mevcut durumu- nun 3984 sayõlõ RTÜK Yasasõ’nõn 9. maddesine aykõrõ olduğunu vur- guladõ. Sevinç, sözlerini şöyle sür- dürdü: “Bu tamamen kamuoyunu ya- nıltmaya dönük bir açıklama. Akman’ın görev süresi zaten 14 Temmuz’da doluyor. Onun için, ‘Ben görevinden istifa etmesini is- tedim, o da kabul etti’ gibi ka- muoyuna açıklama yapmak an- lamlı değil, hatta iyi niyetli de de- ğil. Akman’ın 14 Temmuz’da başkanlık süresi doluyor. Lakin RTÜK üyeliği devam ediyor. Akman başkan olmasa da eğer istifa etmezse, 2013 yılına dek RTÜK üyesi olarak kalacak. Asıl sorun da bu zaten. RTÜK, üyeleriyle ve başkanıyla bir bü- tündür. Dolayısıyla Sayın Ba- kan’ın aslında, Akman’ın RTÜK üyeliğinden istifa etmesini iste- mesi gerekir. Başkanlıktan isti- fasını istemek anlamlı değildir. Arınç’ın bu sözleri bugün (dün) bazı gazeteler tarafından da yanlış yorumlanmış. Arınç’ın açıklamaları, ‘Bakan Bey göre- vini yaptõ’ gibi sunuluyor. Ancak Arınç’ın, Akman’ın salt baş- kanlıktan istifasını istemesi fiilen bir sonuç doğurmuyor. Arınç, zevahiri kurtarma çabası için- de.” ‘Arınç takdir hakkı bırakıyor’ Eski RTÜK Başkanõ Kayõş da Arõnç’õn sözlerini samimi bulma- dõğõnõ dile getirdi. Kayõş, “Ben bu sözlerde bir samimiyet göremi- yorum. Şöyle ki, Arınç eğer ger- çekten Akman’ın istifasını isti- yorsa, bunu hemen uygulamaya geçirmesini de isterdi. Sayın Arınç, ‘İstifanõzõ istiyorum’ diyor ama karşı tarafa da takdir hak- kı bırakıyor” dedi. Kayõş da Akman’õn aslõnda RTÜK üyeliğinden istifa etmesi gerektiğinin altõnõ çizerek şunlarõ söyledi: “RTÜK’te öyle bir uygulama var ki, RTÜK Başkanı’yla üye- lerinin karar alma sürecindeki etkileri aynı. 9 RTÜK üyesinin 6’sı AKP kökenli, 3’ü de CHP. Bir karar alınması gerektiğinde, 6 AKP’li üye, blok halinde ha- reket edebilirler ve istedikleri ka- rarları çıkarabilirler. Eğer Arınç sözlerinde samimi olsaydı, Ak- man’ın RTÜK Başkanlığı’ndan değil, RTÜK üyeliğinden istifa- sını isterdi. Kamuoyunu oyala- mayı ve yanıltmayı ortaya koyan bir açıklama bu. Ben hükümetin aklından şöy- le geçtiğini düşünüyorum: Deniz Feneri ile ilgili tartışmalarda, Akman’ın bu dava ile ilişkisi hü- kümeti rahatsız etti, yıprandık- larını düşündüler. Şimdi ka- muoyunun baskısını düşürmek ve hafifletmek için bir tavır alı- yorlar. Ama değişen bir şey ol- mayacak. Çünkü şu andaki RTÜK’ün bütün daire başkan- ları Akman’ın göreve getirdiği kişilerden oluşuyor. Kontrol ta- mamen onların elinde. Yani Ak- man, usulen kenera çekilecek, yerine yeniden AKP’den başkan seçilecek. Böylece de AKP’nin oradaki hegemonyası, hâkimi- yeti sürecek.” ‘DOLANDIRICILIĞI MESLEK EDİNMİŞ’ ‘Akman hemen yargõlansõn’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Görev süresinin biteceği 14 Temmuz’da istifa edeceğini söyleyen RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn, Deniz Feneri davasõnda para- larõn Türkiye’ye aktarõmõnda “kurye” olarak rol aldõğõ sav- lanmõş, ayrõca “dolandırıcılığı meslek edinmekle” suçlan- mõştõ. RTÜK Yasasõ uyarõnca medya sektöründe şirket or- taklõğõnõn bulunmamasõ ge- rekmesine karşõn ortaklõklarõ ortaya çõkan Akman’õn, baş- kentin en büyük alõşveriş mer- kezi Armada’nõn da ortağõ ol- duğu anlaşõlmõştõ. Başbakan Yardõmcõsõ Bü- lent Arınç’õn istifasõnõ istedi- ği Akman’õn kendisine, “Gö- rev sürem bittiğinde ben tekrar aday olmayacağım ve başkanlıktan ayrılaca- ğım” diyerek söz verdiğini açõkladõ. Ancak, RTÜK Ya- sasõ’ndaki şirket ortaklõğõ ya- sağõ sadece başkanõ değil üye- leri de kapsõyor. Buna karşõn Akman’õn yalnõzca RTÜK Başkanlõğõ’ndan ayrõlacağõ, üyelikten ise ayrõlmayacağõ anlaşõlõyor. Akman, 9 aydõr Deniz Feneri e.V. Derneği dava ve soruşturmasõ nede- niyle pek çok suçlamayla kar- şõ karşõya kaldõ. İstifa çağrõ- larõna da kulak tõkayan Akman için Almanya savcõlõğõnca yü- rütülen soruşturma için ifade- sinin alõnma gerekçesi, “Mes- lek edinilmiş şekilde dolan- dırıcılık yapmaktan ötürü Dr. Aykut Zahid Akman ve diğer zanlılara karşı yürü- tülen soruşturmada, arama işlemlerinin yerine getiril- mesi ve zanlıların ifadeleri- nin alınması” şeklinde yer al- mõştõ. Frankfurt Eyalet Sav- cõlõğõ’nõn Türkiye’den ifade- lerinin alõnmasõ, parmak ve avuç içi izleri ile para hare- ketlerini istediği 16 kişi ara- sõnda Zahid Akman da bulu- nuyor. Almanya’nõn Türki- ye’ye gönderdiği adli yardõm belgesinde, Akman ile birlik- te Kanal 7’nin sahibi Zekeri- ya Karaman da yer aldõ. Zahid Akman ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Toplumsal Araştõrmalar Kültür ve Sanat İçin Vakõf (TAK- SAV) ile İnşaat Mühendisleri Oda- sõ’nõn (İMO) ortaklaşa düzenledi- ği panelde “Mahalle baskısı dev- let baskısına mı dönüşüyor” so- rusunun yanõtõ aranacak. İMO toplantõ salonunda bugün saat 10.30’da başlayacak “Ma- halle baskısından devlet baskısı- na mı?” adlõ panelin açõlõşõnda Prof. Dr. Binnaz Toprak “Kimlik ve ötekiliştirme”, Doç. Dr. Mus- tafa Şen “Mahalle baskısı tartış- malarına bakış” ve Turan Eser de “Din-devlet ilişkisi” üzerine su- numlar yapacak. Daha sonra ise ÖDP Genel Başkanõ Prof. Dr. Hay- ri Kozanoğlu’nun moderatörlü- ğündeki panelde, Gazi Üniversite- si Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar, gazeteci yazarlar Burhan Sönmez, Melih Pekdemir ve Mustafa Kirman konuya iliş- kin görüşlerini dile getirecekler. TAKSAV Başkanõ Abdullah Kah- raman, panelde “Türkiye giderek muhafazakârlaşıyor mu? Ma- halle baskısı devlet baskısına mı dönüşüyor? AKP iktidarı ile top- lumsal yapı ve devlet muhafaza- kâr bir dönüşüme mi uğruyor? Türkiye’yi nasıl bir gelecek bek- liyor? gibi konularõn üzerinde du- rulacağõnõ kaydetti. TBMM BAŞKANI KÖKSAL TOPTAN ‘Akman üyelikten de ayrõlmalõ’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - TBMM Başkanõ Kök- sal Toptan, Devlet Ba- kanõ ve Başbakan Yar- dõmcõsõ Bülent Arınç’õn RTÜK Baş- kanõ Zahid Akman ile ilgili girişimini çok olumlu bulduğunu be- lirterek üyelikten ay- rõlmasõnõn RTÜK’ü de, parlamentoyu da Ak- man’õn kendisini de ra- hatlatacağõnõ söyledi. CNN Türk’te “Ye- di/24 Gündem” prog- ramõna katõlan Toptan, sorularõ yanõtladõ. Top- tan, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ile ilgi- li olarak Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar anõmsatõ- larak “Bu süreçte ro- lünüz oldu mu?” so- rusuna karşõlõk şunlarõ söyledi: “Bugün bir gazetemizin manşe- tinde var. İşte deniyor ki ‘Gül’ü bu noktaya getiren Toptan, Erdo- ğan ve Şahin’dir’ diye. Niye? Ben, buradan dokunulmazlık dos- yasını Başbakanlık’a gönderdim, Başba- kanlık da Adalet Ba- kanlığı’na gönderdi. Demek ki biz bunun müsebbibiyiz. Öyle değil. Milletvekilliği şu yahut bu nedenle, hangi nedenle olursa olsun biten bir kişinin bizdeki dosyası he- men, kendiliğinden Başbakanlık’a gön- derilir. Sayın Abdul- lah Gül’ün de dosya- sını biz, o şekilde Baş- bakanlık’a gönder- mişiz. Orada ‘doku- nulmazlõğõ kalkmõştõr, artõk yargõlayabilirsi- niz’ anlamına gelecek ne kelime var, ne cümle var? Bu süreç- ten öyle bir anlam na- sıl çıkarılır, doğrusu- nu anlayabilmiş de- ğilim.” Toptan, “Geçen yıl ilk söyleyen sizdiniz; ‘RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn görevi bõ- rakmasõ gerekir, hak- kõnda bu kadar iddiala- ra karşõ o makamõ ver- mesi gerekir’ dediniz. Şimdi o noktaya ge- linmiş. Başbakan yar- dımcısı istifasını iste- di. Deniz Feneri so- ruşturmasının resmen başlatılması ve Ak- man’ın konumunu nasıl değerlendiriyor- sunuz?” sorusuna, “Sayın Arınç’ın giri- şimini çok olumlu bul- duğumu ifade etmeli- yim. Böyle bir geliş- me, hem RTÜK’ü hem parlamentomuzu hem de Sayın Zahid Akman’ı rahatlata- caktır diye düşünü- yorum. Burada şu tes- pitleri de yapmakta yarar var; Sayın Ak- man’ın başkanlık gö- rev süresi, 17 Tem- muz’da bitiyor” dedi. “İstifa etmiş olmu- yor o zaman...” den- mesi üzerine Toptan, “Açıklaması ne kadar doğru bilmiyorum ama... Başkanlığa aday olmayacağını söylüyor. Ama üyeliği 2013 yılına kadar de- vam ediyor. Bilemi- yorum tabii ama...” diye konuştu. Köksal Toptan, “Sizce üyelik de mi devam etme- meli?” sorusuna, “Ya- ni, RTÜK’te kendisi- ni rahatlatır diye dü- şünüyorum, Sayın Akman’ın o görev- den ayrılması RTÜK’ü de rahatla- tır, parlamentoyu da rahatlatır, kendisini de rahatlatır diye dü- şünüyorum” karşõlõ- ğõnõ verdi. TOPTAN: “Sayın Akman’ın görevden ayrılması RTÜK’ü de rahatlatır, parlamentoyu da rahatlatır, kendisini de rahatlatır diye düşünüyorum” CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ Okay: Gül’ün ilk iddianamesi değil’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün yargõla- namayacağõna ilişkin görüşleri eleştirerek Gül hakkõnda ilk kez iddia- name düzenlenmediği- ni söyledi. Sincan Ağõr Ceza Mahkemesi’nin, Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül hakkõnda “Ka- yıp Trilyon” davasõyla ilgili verdiği kararõ de- ğerlendiren Okay, “Gül hakkında cumhur- başkanı olduktan son- ra ilk kez mi iddiana- me düzenleniyor, ilk defa mı yargılanıyor?” diye konuştu. Okay, Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn, AKP kapatõlma davasõ aşa- masõnda Gül hakkõnda iddianame düzenlediği- ni, Cumhurbaşkanõ sõ- fatõnõ taşõdõğõ aşamada Gül’ün bu davada yar- gõlandõğõnõ belirtti. Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ’nõn, Deniz Feneri e.V. davasõnda adli yardõm yoluyla is- tenen belgelerin bir kõs- mõnõn gönderilmediğine ilişkin sözlerinin anõm- satõlmasõ üzerine Okay, başta RTÜK Başkanõ, Kanal 7’nin sahibi ol- mak üzere şüphelilerin çağrõlarak, ifadelerinin alõnmasõ gerektiğini vur- guladõ. Okay, “Dilerim Deniz Feneri davasın- da, ipe un serme anla- yışının sonu gelir ve bir an önce yargıla- ma sürecinin gereği yapılabilir” dedi. Mahalle baskõsõ mõ, devlet baskõsõ mõ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear