26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 23 MAYIS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Berlusconi Artık ‘Sultan’“Başbakanın.. ısıttığı anayasal reformların hep- si, hareket alanını kısıtlayan anayasal dengeleri yok etmeye yönelik… Başbakan canı ne isterse onu yapmak, elinin kolunun serbest kalmasını istiyor. Megalomanisi artıyor. Medyaya sataşıyor. Frene basan kimsenin karşısına çıkmasından hoşlan- mıyor. Dilediğini bakan yapıyor. Dilemediğini, ki- şisel hizmetkârı gibi kapı önüne koyuyor. Şahsi malı olan partisinin bakanları tüm bunlara ‘gık’ çı- karamıyor… Bunun adı bir sultanlık. Sultan tanı- mını kullanmamın nedeni, bunun hem debdebe ve güç, hem despotizmi çağrıştırması…” İtalya’nın yaşayan en etkili siyaset bilimcisi ve anayasacılarından Giovanni Sartori; bundan bir ay önce “Bunun adı bir sultanlıktır!” diye uyar- mıştı. Bir dönüm noktası ya da yol ayrımını ifade eden Sartori’nin bu tespitine “Sağnak”ta tüm ayırıntı- larıyla yer vermiştik. (22 Nisan 2009) Şövalye lakabı gündemden düştü Sartori’nin şimdi çok satan bir kitaba dönüşen bu “Sultan” “markası” çok tuttu. Sultan aşağı, sultan yukarı… Siyaset dünyasına girdiği ilk yıllarda olduğu gi- bi Berlusconi artık “Şövalye” lakabıyla anılmıyor. Yeni lakabı bundan böyle bu; “Sultan!” “Şövalyelikten” “Sultanlığa” sıçrayışında Ber- lusconi’nin etrafındaki; “evet, başüstüne, emre- dersiniz efendim”cilerden oluşan dalkavuk mai- yeti denli, eşiyle kendisini boşanma noktasına ge- tiren çıtır “hareminin” etkisi var… Debdebe, güç, despotluk ve dünyanın konuş- tuğu bu “harem” faktörüyle yan yana gelince; Çiz- me’nin şövalyesi “sultanlığa” terfi etti. Sultan artık kimseden çekinmiyor. Ayan beyan tüm güçleri elinde toplamak istiyor. Medya zaten elinde. Yargı bağımsızlığını da yok etmek için uzun zamandır savaş veriyor. Son ola- rak şimdi “parlamentoyu” da hadım etmek isti- yor. Modern demokrasilerin “olmazsa olmazı” sa- yılan -yürütme, yasama, yargı- “güçler ayrılığına” son noktayı koymak istiyor Sultan: “Yürütme, bizatihi kendisi… Bunun dışındaki güçlere; ‘komünist’ damgasını yapıştırdığı yar- gıçlarla ‘işe yaramaz’ bulduğu parlamenterlere ta- hammülü yok...” Parlamento ‘kalabalık, zararlı, lüzumsuz!’ Büyük kuşatma karşısında, direnç gösterme- ye çalışan bir büyük gazetenin -“La Stampa”- başyazısı, durumun röntgenini böyle çekiyordu. Başyazının kaleme alınmasına yol açan neden, Berlusconi’nin İtalyan TÜSİAD’ı “Confindustria” önünde yaptığı son konuşma… İşadamlarının avuçları patlayana dek alkışladığı “Confindustria konuşmasında” Çizme’nin Sulta- nı, parlamentoyu “kalabalık, zararlı ve lüzumsuz” ilan etti! “İşadamı bir başbakan ile ilk kez şirket yönetim kurulu denli etkin olabilecek bir kabine varken, ran- dıman alamıyoruz…” diyerek konuştu Berlusco- ni ve ekledi: “Yasama organının değişime ihtiyacı var. Bü- tün güç, fazla kalabalık olan parlamentoda. Baş- bakanın yeterince gücü yok… ABD’de olduğu gi- bi İtalya’ya da 100 parlamenter(!) yeter. Ama ta- bii hindilerin (teşbihe göre ‘hindiler’, ‘parlamen- terler’ oluyor...) ‘noel’ bayramını öne çekmek için oy kullanmalarını bekleyemeyiz. Parlamentoyu kü- çültmek için, bir halk inisiyatifine ihtiyacımız var…” ‘Siyaset kastı’na tepki var Sultan bunları söylerken, ayrıcalıkları yüzünden halk arasında artık düpedüz bir “kast sınıfı” ola- rak anılan siyasi sınıfa duyulan yaygın alerjiden yararlanıyor... Çizme’nin 945 (630 milletvekili ve 315 senatör) parlamenteri, halk nezdinde “meşruiyetlerini” büyük ölçüde yitirmiş durumda… İtalyan parlamenterleri öncelikle varlıklarını -Tür- kiye’de olduğu gibi- sade lidere sadakat ve lider tercihlerine borçlu. Bu yetmezmiş gibi ilaveten; acayip astronomik “maaşlar” alıyorlar ve tümüyle denetim dışı “yan ödemelerle” ayrıcalıklardan yararlanıyorlar. Hal böyle olunca; ekonomik krizin yüküyle ezi- len “sokaktaki adam”; Başbakan’ın “Haydi par- lamentoyu yüz milletvekiline indirelim!” önerisinin arkasındaki “art niyeti” umursamıyor. Bilakis, anın- da âlâ, yaşa, varol.. diyerekten Sultan’ın arkasında alkış tutuyor. Sultan’ın mahareti işte; demokratik kurumları içten içe tırpanlarken, izlediği bu “zamanlamanın” ustalığında. “Zamanlama ustalığına” yanlız halkın değil, kendi “zamanlama öncelikleri” de dahil… Bir aydır hem karısıyla ilişkilerinde hem ka- muoyu önünde kendisini çok sıkıntıya sokan “ha- rem”(!) skandallarının yanı sıra; yargıya “rüşvet ver- mekten” de başı dertte olan Berlusconi, artık par- lamentoda -kendisinden beklendiği gibi- hesap vermek is- temiyor. nilgun@cumhuriyet.com.tr - Tüm Odalarda Dijital Receiver_Uydu TV, Saç Kurutma www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 SIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Çift Çanak_Dijital Receiver_Uydu TV Almanya’da 26-27 Mayõs’ta yapõlacak konferansta Gülen Hareketi ‘bilimsel incelemeye’ tabi tutulacak Potsdam’dan Gülen konferansõ OSMAN ÇUTSAY / ALİ YILDIRIM FRANKFURT / BERLİN - “Gülen Hareketi”nin önümüz- deki günlerde Almanya’da bir büyük gövde gösterisine hazõr- landõğõ ortaya çõktõ. Daha önce- kileri gölgede bõrakacak bir “ih- tişamla”, “Gülen Hareketi” kavramõ çerçevesinde düzenlenen, yerleşik siyaset, üniversite ve medya dünyasõndan da geniş des- tek sağladõğõ gözlenen uluslararasõ bir konferansõn 26-27 Mayõs 2009 tarihleri arasõnda Potsdam Üni- versitesi’nde toplanacağõ açõk- landõ. “Gelenek ve Modern Ara- sındaki Müslümanlar - Kül- türler Arasında Köprü Olarak Gülen Hareketi” başlõklõ kon- ferans, FID Berlin e.V. ve Pots- dam Üniveristesi Din Bilimleri Enstitüsü ortaklõğõnda, ayrõca Al- man Şarkiyat Enstitüsü (Deutsc- hes Orient Institut), Berlin Pro- testan Akademisi ve Abraham Geiger Kolleg’in katkõlarõyla ger- çekleştiriliyor. Eski Federal Mec- lis Başkanõ Prof. Dr. Rita Süss- muth’un yanõ sõra Almanya, ABD, Avusturya, Rusya, Gür- cistan, Hollanda gibi birçok ül- keden “uzman isimler” de prog- ramda yer alõyor. Toplantõ kap- samõnda geniş duyurular yapõldõ ve bir de Almanca ve İngilizce in- ternet sitesi kuruldu. Konferans duyurusunda, kül- türler, dinler ve insanlarõn barõş içinde bir arada yaşamasõnõn öne- mine dikkat çekilerek, bunun ge- reklerinin yerine getirilmediği ileri sürüldü. Dünyanõn sadece is- tikrarsõz bölgelerinde değil, Al- manya’da da cepheleşmeler ve tersine gelişmeler yaşandõğõ kaydedilen duyuruda, Batõ ve Doğu’da insanlar arasõndaki önyargõlarla klişelerin Avru- pa’nõn genişleme sürecinde öne çõktõğõ, hatta bunun aşõla- maz bir tehdit unsuru oluştur- duğu da savunuldu. ‘Âlim’ Fethullah Gülen Düzenleyicilere göre farklõ kültürel arka planlara sahip ol- malarõna rağmen, insanlara be- raberce başarõyla hizmet veren sesler de var ve “bu seslerden biri de Türk-İslam âlimi Fet- hullah Gülen”. Konferansõn amacõ, ahlaki değerler üzerinde yükselen ve sadece Türkiye’de değil artõk dünya çapõnda da gelişme gös- teren bir hareketin ve onun hocasõ Gülen’in etkilerini “bi- limsel bir incelemeye” tabi tut- mak. Konferansçõlar, duyuru- larõnda, tam da bu amaçla ulus- lararasõ uzmanlarõn söz alaca- ğõna dikkat çektiler. Dünyanõn çeşitli üniversitelerinden bir- çok uzmanõn katõldõğõ belirtilen progam kapsamõnda, Alman politikasõnda ve akademik ya- şamõnda önemli bir ağõrlõğa sa- hip Prof. Dr. Rita Süssmuth’un da ikinci gün bir açõlõş konuş- masõ yapacağõ bildirildi. Kon- feransta, “Bir Avrupa Sorunu İçin Türk Çözümü?”, “Gülen Hareketi: Avrupa Toplum- ları İçin Bir Şans veya Tehli- ke”, “Avrupa’da Müslüman Bir Sivil Toplumun Oluşu- mu” gibi başlõklar altõnda bir- çok bilim adamõ ve yazarõn söz alacağõ açõklandõ. Bu arada, programda yer alan yazar ve gazeteciler arasõnda Rainer Hermann ile Michael Lüders gibi sürekli Türkiye ve İslam konularõnda yazan, bu arada “laik ve ulusal Tür- kiye” projesine eleştirel bakõş- larõyla tanõnan bazõ isimlerin de olmasõ dikkat çekti. FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) – Demokratik Alman Cumhuriyeti arşivlerinde sürdürülen araştõrmalar, bir 68 efsanesini yerle bir etti. Federal Almanya’nõn “Taylan Özgür Vakası” olarak nitelenebilecek 42 yõl önceki bir cinayetle ilgili yeni açõklamalar, şok etkisi yarattõ. Batõ Berlin’de 2 Haziran 1967 yõlõnda İran Şahõ’na karşõ düzenlenen bir protesto gösterisinde üniversite öğrencisi Benno Ohnesorg’u öldüren polisin hem Doğu Almanya istihbarat servisi ajanõ ve hem de iktidar partisi SED’nin üyesi olduğu ileri sürüldü. Ohnesorg, ölümüyle Alman devrimci gençliğinin simge isimlerinden biri haline gelmişti. Benno Ohnesorg’u silahõyla öldürdüğü bilinen ama “delil yetersizliğinden beraat eden” emekli cinayet masasõ polisi Karl- Heinz Kurras’õn bu geçmişi, ülkede tam bir şaşkõnlõğa neden oldu. Genç öğrencinin öldürülmesiyle ilgili sis perdesinin hiç aydõnlanmamõş olmasõ da olayla ilgili yeni bilgilerin gündeme gelebileceğine yönelik bir işaret olarak değerlendirildi. Kurras’õn 1950’lerin ortasõndan itibaren Doğu Alman istihbarat servisi için çalõştõğõ ve 1962 yõlõnda da iktidar partisi SED’ye üye olduğu ileri sürüldü. Bu arada, cinayetin hukuken zaman aşõmõna uğramayacağõ hatõrlatõlarak, halen Berlin yakõnlarõnda yaşayan 81 yaşõndaki emekli polis hakkõnda suç duyurusunda bulunuldu. Zirvede soğuk rüzgârlar Dış Haberler Servisi - AB- Rusya zirvesinden anlaşmazlõk çõktõ. Rusya’nõn Habarovsk ken- tinde yapõlan zirvede konuşan Devlet Başkanõ Dimitriy Medve- dev, AB’nin eski Sovyet cumhu- riyetleriyle işbirliğini güçlendirme çabalarõnõ kõnayarak, “Doğu Or- taklığı” adõ altõnda yürütülen ça- lõşmalarõn Rusya karşõtõ bir ortak- lõğa dönüşmesine karşõ olduklarõ- nõ söyledi. Medvedev, Gürcistan ve Ukrayna’yõ kastederek, bazõ ülke- lerin “Doğu Ortaklığı”nõ Rus- ya’ya karşõ bir işbirliği olarak gör- düklerini belirtti. AB Dönem Başkanõ Çek Cum- huriyeti’nin Devlet Başkanõ Vac- lav Klaus ise Rusya’nõn endişe- lerini gidermenin yollarõnõ ara- dõklarõnõ söyleyerek, “AB, Rus- ya’yı gelecekteki stratejik orta- ğı olarak görüyor. Bunu ger- çekleştirmek için bir şeyler yap- malıyız” diye konuştu. AB Ko- misyonu Başkanõ Jose Manuel Barroso da Rusya’nõn “Doğu Or- taklığı” programõna katõlmasõnõ is- tediklerini söyledi. Barroso, Rusya ile bir diğer an- laşmazlõk konusu olan AB enerji anayasasõnõ değiştirmeyi düşün- mediklerini, ancak Rusya’nõn öne- rilerini, mevcut anlaşmalar teme- linde tartõşmaya açõk olduklarõnõ be- lirtti. Barroso, geçen ocak ayõnda Ukrayna ile Rusya arasõnda yaşa- nan doğalgaz krizi yüzünden Av- rupa’da yaşanan sõkõntõlarõn tek- rarlanmamasõnõ da istedi. Enerji an- laşmalarõnõ serbest piyasaya uygun hale getirmeyi öngören enerji ana- yasasõnõ onaylamayan Rusya yeni düzenlemeler istiyor. Medvedev, ocaktaki krizin başlõca sebebi ola- rak gördüğü, Ukrayna’nõn ödeme- lerini yapamamasõna da değinerek, Ukrayna’ya yardõm önerdi. AB’nin “Doğu Ortaklığı” prog- ramõ, 27 AB ülkesi ile Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna arasõnda si- yasi ve ekonomik bağlarõ güçlen- dirmeyi amaçlõyor. Barroso, Medvedev ve Solana tekne turuna çıkmadan önce basına verdikleri pozda hayli eğle- niyormuş gibi görünüyorlardı, ancak zirvede anlaşmazlık konuları ön plana çıktı. (Fotoğraf: AP) Propaganda niteliği ağõr basan konferansta “Gülen Hareketi: Avrupa Toplumlarõ İçin Bir Şans veya Tehlike”, “Avrupa’da Müslüman Bir Sivil Toplumun Oluşumu” gibi başlõklarda konuşmalar yapõlacak. BENNO OHNESORG Almanya 42 yıllık cinayeti konuşuyor Güney Kore’de komutana golf cezası Dış Haberler Servisi - Güney Kore’de, askeri tõp aka- demisi komutanõ görev başõnda olmasõ gerekirken golf oynadõğõ gerekçesiyle görevden alõnõrken, ara- larõnda 5 başhekimin bulunduğu 50 askeri dok- torun, disiplin cezasõ istemiyle askeri mahkeme- ye sevk edildiği açõklandõ. Savunma Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, son 3 ay içinde toplam 180 doktor hakkõnda aynõ gerekçey- le soruşturma yapõldõğõ, bunlardan 32’sinin kendi ko- mutanlarõ tarafõndan cezalandõrõldõğõ bildirildi. Açõklamada, mahkemeye sevk edilen 50 kişi arasõnda bulunan 3 doktora hapis cezasõ verildiği ancak er- telendiği, 12 doktorun davasõnõn sürdüğü, di- ğerlerinin ise göz hapsinde tutulduğu duyuruldu. 2007’de hava kuvvetleri komutanõ, ülke Afganistan’da hayatõnõ kaybeden bir asker için yas tutarken golf oy- nadõğõ için istifa etmek zorunda kalmõştõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear