28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2009 SALI 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Bir Kurtuluş Savaşı Öncüsü TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Cumhuriyetin ideallerinin kavgasını veren ger- çek bir Kemalisti, en verimli olduğu bir dönem- de yitirdik... Prof. Türkan Saylan yalnızca sıra- dan bir anne, salt işine odaklanmış bir bilim ka- dını ya da kısıtlı olanakları çaresizliğin serzenişine dönüştüren bir sivil toplum örgütü lideri değildi! O, Cumhuriyetin üzerine kümelenen örümcek ağ- larını 20 yıl öncesinden görerek kendi olanakla- rı içinde önlem almaya çalışan, öngörüsü yüksek bir Atatürk kızıydı... Çağdaşlığın kavgasında önce sağlığını, sonra yaşamını yitirdi!.. Peki onun vasiyeti tozlu raflara mı teslim edilecek?.. Saylan, bağnazlığın öğrenci evleri ve yurtla- rında, irtica kamplarında ve dinci örgüt- lerin hücrelerinde Cumhuriyetin temellerini kemirmeye başladığını çok önceleri gör- dü!.. İrtica derinden ve sessizce yürüyor, körpe beyinler medrese kafalıların elin- de tehlikeli birer silaha dönüştürülüyor- du!.. Siyasallaşmış dincilik tüm bunları iz- lemekle yetiniyor, toplum ise giderek sin- diriliyordu!.. Türkan Hoca tarikatların, cemaatlerin, gerici ör- gütlerin ve irticacı medyanın ülkeyi karanlığa sü- rükleme çabalarının pervasızlaştığını anladığın- da Atatürk’ün muasır medeniyet kavgasının önemini bir kez daha anımsadı!.. Liboşlar, numaracı cumhuriyetçiler, sırça köşk- lerinde gardırop Atatürkçülüğü yapanlar ve du- yarsız çevreler gibi başını hiçbir zaman kuma gömmedi!.. Sorumlu, duyarlı bir aydın gibi göğ- sünü karanlığa siper etti!.. Saylan, Atatürk’e yakışan bir Cumhuriyet kızı olarak her zaman dik durdu. Aydınlanmanın me- şalesini elinden hiç bırakmadı. Kitleleri gaflet uy- kusundan uyandırmak için her platformu kul- lanmaktan kaçınmadı. Türkan Hoca, laik Cumhuriyetin geleceğinin sağlıklı, dirençli gençler ve mücadeleci aydınlar yetiştirmekle olanaklı olabileceği gerçeğinden yo- la çıkmıştı. Zaman geçirmeden harekete geçil- meliydi... İrtica kendi yöntemleriyle durdurul- malıydı!.. Koşullar 1919 öncesinden hiç de kö- tü değildi... Bir şeyler yapılmalıydı... Tıpkı bağnazların yaptığı gibi gençle- re burslar verilmeli, her kentte öğrenci yurtları açılmalı, panel ve konferanslar- la eğitim çalışmaları yapılmalı, yurdun dört bir yanı dolaşılmalı ve toplumu ay- dınlatmak için yasalar kapsamında her yol ve yöntem denenmeliydi... İşte o ve arkadaşları Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni (ÇYDD) bu yüzden ör- gütledi. Bağnazların hedefiydi… Gericiliğin ülkenin her kurumunu kuşatma al- tına almaya başladığı 1989 yılından itibaren dernek aracılığıyla çok zorlu bir mücadele süre- cini başlattı... 20 yılda 29 bin üniversiteliye ve 36 bin 600 kı- za burs vererek gençliğin bağnazların eline düş- mesini engelledi. Burs verdiği her çocuk Atatürk’ü daha iyi an- ladı, laikliğin önemini daha iyi kavradı ve gele- ceğimizle ilgili tehlikeyi çok daha iyi sezinledi... ÇYDD, aydınlanmanın tohumlarını karanlığa mahkûm edilen topraklara zor da olsa ekmeyi ba- şardı. Genç beyinlere çağdaşlığın önemi aşılan- dı. Kırsaldan kentlere okumaya gelen gençler ÇYDD ile birlikte artık gericilerin tezgâhına da- ha az düşmeye başladı!.. Dinciler, ülkeyi ortaçağa sürüklemeye çalışan irtica tüccarları onu ve derneğini bu yüzden he- def tahtasına koydu. Mürekkepleri çamur olan zavallılar softalığın kör kalemini bu yüzden ona yöneltti. Mürit avcıları, beyin yıkayıcı zavallılar ÇYDD’yi kendi gelecekleri için büyük bir tehlike olarak gördü. Dernek büyüdükçe, burs alan öğrenci sayısı arttıkça ve çağdaşlığın ışığı ileriyi daha fazla gösterdikçe yarasalar iyice panikledi... Saylan, derneğin çalışmaları nedeniyle iftira- lara ve iğrenç saldırılara maruz kaldı. Engellemelerle karşılaştı ancak gerçek bir Kemalist olarak hiçbir zaman yılmadı, durmadı ve aydınlığın uzun yolunda adımlarını aksatma- dı… Onun direnci Cumhuriyet kızlarına, dava ar- kadaşlarına ÇYDD yöneticileri ve üyelerine ce- saret, güç ve moral verdi... Toplum, bir Cumhuriyet kadını nasıl olur, ge- lecek için her birey ne yapabilir sorularına onun mücadele anlayışına bakarak yanıt buldu. Türkan Saylan “Ne şeriat ne darbe” diyecek ka- dar demokrat, gericilikten ürkmeyecek kadar ce- sur ve zifiri karanlığın üzerine gidecek kadar yü- rekli bir Cumhuriyet kızı olarak örnek alınacak bir yaşam sürdü... Sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği yatağında yüzündeki tebessüm eksilmedi, çevreye saçtığı umudun ışınları bir an bile cılızlaşmadı... Hiç kuşku yoktur ki Türkan Hoca ay- dın bir yurttaş olarak bilime, topluma ve ülkeye olan borcunu fazlasıyla ödedi. Saygın yaşamından geriye, Edirne’den Ardahan’ın en ücra köylerine kadar ay- dınlatabilen kocaman bir ateş bıraktı... O ateş bağnazların kumpasından kur- tardığı gençlerin elinde aydınlanmanın sönmeyen ışığına dönüşecek ve karanlığın bek- çilerini her zaman ürkütmeye devam edecektir... Aydınlanma ateşi sönmesin… Bu değerli Cumhuriyet aydınının vasiyeti, tüm Cumhuriyetçilere, Kemalistlere, laiklere ve ay- dınlara bir görev olarak bırakılmıştır. Türkan Saylan’ın “her kasabaya yurt, her köye okul ve 100 bin öğrenciye burs” şeklindeki vasiyetinin yeri- ne getirilmesi için Atatürkçülerin elbirliğiyle mü- cadele içine girmesi ve bu hedefe doğru bık- madan ve usanmadan hızla koşması gerek- mektedir... Ülkenin geleceğiyle ilgili kaygısı olan her birey Saylan’ın onurlu ve mücadeleci yaşamından dersler çıkarmalıdır. Unutulmasın ki Saylan’ın ÇYDD üzerinden ver- diği kavga Türkiye’nin aydınlık geleceğinin zor- lu mücadelesidir. Bu mücadele aynı zamanda aşi- retlere, töreye ve feodaliteye; gericiliğe, tarikat- çılığa ve cemaatçiliğe terk edilmiş bireylerin kurtarılması sürecidir... Toplum yarın eğer cemaat evlerinde mili- tanlaştırılan müritlerin, devletin stratejik mer- kezlerine yerleştirilen irtica ajanlarının ve takiyeci yobazların ülkeyi İran’a çe- virmesini istemiyorsa ÇYDD’nin ve Saylan’ın vasiyetinin arkasında ıs- rarla durmalıdır... Türkan Hoca mezarında işte o zaman rahat uyuyacaktır... Son söz, 20 yıldır ÇYDD’yi ve Saylan’ı sindirmek için çırpınan ve çamurlarını son ola- rak “Ergenekon” üzerinden sıçratmaya çalışan zavallılara... Onlar unutmasınlar ki Türkan Ho- ca arkasında laikliği özümsemiş, Atatürk’e inan- mış binlerce Cumhuriyet evladı bıraktı... İrtica- nın köhnelerinde debelenen zavallılar inlerinden başlarını çıkarmaya yeltendikleri her anda kar- şılarında ÇYDD’nin ışığını görecek ve hiç kuş- kusuz geri adım atacaklardır!.. Işıklar içinde uyu Türkan Hocam... Yaktığın ışık hiçbir zaman sönmeyecek, söndürüle- meyecek!.. Bir Kemalistin Yaktığı Ateş!.. Türkan Saylan. 19 Mayõs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramõ nedeniyle yayõmlanan mesajlarda vurgu ortaktõ: DevrimlerebağlõlõksürecekHaber Merkezi - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, siyasiler ve sivil top- lum örgütleri temsilcileri tarafõndan, bugün tüm yurtta kutlanacak 19 Ma- yõs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramõ nedeniyle yayõmlanan me- sajlarda, Türkiye Cumhuriyeti’nin ku- rucusu yüce önder Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinin toplumsal yaşamda sürdüğü ve bu devrimlere olan bağlõlõğõn hiçbir zaman yitiril- meyeceği belirtildi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, me- sajõnda zaferlerle dolu bir geçmişe sa- hip olmanõn gururunun, Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bu bayramda bir kez daha yaşandõğõnõ dile getirdi. Gül, büyük Atatürk’ün, 19 Mayõs 1919’da Samsun’a çõkmasõnõn, millet için yeni ve dinamik bir sürecin te- mellerini attõğõnõ belirtti. TBMM Baş- kanõ Köksal Toptan, mesajõnda gö- rüşlerini şöyle dile getirdi: “Milleti- mizin kendi küllerinden yeniden doğuşunun sembolü olan bu tarih- ten sonra bağımsızlık mücadelesi va- tan topraklarının her köşesine ya- yılmıştır.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mesajõnda, “Gençlerimize güveniyor, onların yüzlerindeki ışık- ta, gözlerindeki pırıltıda her geçen gün daha da güçlenen Türkiyemizin aydınlık geleceğini görüyoruz” gö- rüşünü dile getirdi. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Laik Cumhuriyetimize, demokra- simize, birliğimize, dirliğimize ve ba- ğımsız yargımıza yönelik saldırı- lar, özünde Mustafa Kemal’in açtı- ğı tarih sayfasına karşıdır. Başta gençlerimiz olmak üzere herkesi bu tarihi günün anlamını, önemini kavramaya, Cumhuriyetin kaza- nımlarını kararlılıkla sahiplenmeye ve savunmaya çağırıyorum” dedi. MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli ise mesajõnda, Atatürk ve arkadaşla- rõnõn yüksek vatan sevgisine, milli fe- dakârlõk ve erdemine ihtiyaç duyulan bir dönemin sancõlarõnõn yaşandõğõnõ belirterek, “Bugünlerde, 90 yıl önceki muhteşem hareketin anlamı daha da önem kazanmıştır” dedi. ‘DTP’den birlik vurgusu’ DTP eşbaşkanlarõ Ahmet Türk ve Emine Ayna yayõmladõklarõ mesaj- da “Kurtuluş Savaşı’ndaki o tari- hi birlik ruhuna yeniden dönülmesi ve halklarımızın kimliğinin, kül- türünün, dilinin tanındığı, bunun anayasal güvenceye alındığı de- mokratik cumhuriyete geçiş Tür- kiye’nin önünde tarihi bir görev ve sorumluluk olarak durmaktadır” ifadesini kullandõ. 19 Mayõs için Samsun’a giden Toptan, ‘Telefonumun dinlenmesinde mahzur yok’ dedi Toptan: Dinleme yaygın değil ANKARA GEMİSİ (Cumhuri- yet) - TBMM Başkanõ Köksal Top- tan, Atatürk’ün Samsun’a çõkõşõnõn 90. yõldönümü dolayõsõyla TBMM ta- rafõndan İstanbul’dan Samsun’a dü- zenlenen Ankara gemisi turunda ga- zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Top- tan, mahkemede ifade vermeyi red- deden DTP milletvekillerinin ayrõ- calõk istediklerini belirtirken, Erge- nekon soruşturmasõnõn bir an önce so- nuçlanmasõ gerektiğini vurguladõ. Telefon dinlemelerinin sorulmasõ üzerine Toptan, “Benim telefonu- mun dinlenilmesinde hiçbir mah- zur yok. Çok yaygın bir telefon din- leme olduğuna inanmıyorum, inan- mak istemiyorum” dedi. TBMM Başkanõ Köksal Toptan, DTP milletvekillerinin ifadeye çağ- rõlmalarõ sonrasõnda yaşanan tartõş- malarõn bitmesi için her kesimin ça- ba gösterdiğini, ancak DTP’li mil- letvekillerinin aynõ özveriyi göster- mediğini bildirdi. Toptan, DTP mil- letvekillerinin yargõ karşõsõnda ayrõ- calõk istediklerini belirtti. Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nin milletvekillerinin ifade ver- mesine ilişkin yazõsõnõ DTP’lilere teb- liğ etmediklerini belirten Köksal Toptan, “Fakat kendi içimizde be- nim ve bürokrat arkadaşlarımız arasındaki yanlış anlaşılma nede- niyle, genel sekreterimiz imzasıy- la bunlar cuma günü tebliğ edildi. Sonra biz fark edince hemen onları geri aldık. Biraz zamana ihtiyacı- mız var” dedi. Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nin içti- hadõna bakõldõğõ zaman anayasanõn 83. maddesindeki istisna kapsamõna giren suçlarda dokunulmazlõğõn ol- mayacağõ sonucuna varõldõğõnõ be- lirten Toptan, şunlarõ söyledi: “Ola- yı siyaset malzemesi yapmak iste- yenler var. Ona da izin vermeme- ye çalışıyoruz. ‘Ne yapabiliriz?’le il- gili olarak Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı’yla konuşuyorum. Her- hangi bir emrivakiyle karşı karşı- ya kalmayalım diye. Bu denli gay- ret sarf ederken, DTP’li arkadaş- lar da çıkıp benden yakınırlarsa o zaman şimdi şöyle bir sonuca va- rırım. Bu da büyük olay olsun, böy- le bir şey mi bekliyorlar?” Sorunun anayasa değişikliğiyle aşõlabileceğini belirten Toptan, DTP’lilerin tavrõnõ “Yardımcı falan Ankara’da kutlamalar tüm gün sürecek olmuyorlar. Tam tersine ‘burada acaba mağdur oluyoruz, başkalarõna yapõlan muamele bize yapõlmõyor’ di- yorlar. Herkese yapılan muamele onlara yapılmıyor, onlar ayrıcalık istiyorlar” şeklinde eleştirdi. Ergenekon sonuçlandırılmalı Ergenekon soruşturmasõnõn en kõ- sa sürede sonuçlandõrõlmasõ gerekti- ğini vurgulayan Toptan, “Yargıla- manın süratli şekilde yapılması, yargılama yapmak kadar önemli- dir. Gecikmiş adalet adalet sayıl- maz” dedi. Eski Genelkurmay Başkanõ Yaşar Büyükanıt’õn telefonunun dinlen- diği ve istihbarat rekabetine ilişkin açõklamalarõ sorulan Toptan, yaygõn telefon dinlemeleri olduğuna inanmak istemediğini söyledi. Toptan, “Be- nim telefonumun dinlenilmesinde hiçbir mahzur yok. Burada ne ko- nuşuyorsak telefonda da aynı şey- leri konuşuyorum” dedi. Toptan, Anayasa değişikliği için de anayasa yapõcõ meclis kurulmasõ gerektiğine dikkat çekti. TBMM Başkanı Toptan, Ankara gemisi ile İstanbul’dan Samsun’a gitti. (AA) Önceki gün Tandoğan ve Anıtkabir doldu. Dün de iki önemli olay yaşadık; yiğit ve öncü kadınımız Türkan Saylan’ı yitirdik ve tiyatro sa- natçıları yürüdü. Sabah korktuğum haber geldi; Aysel Çeli- kel’in açıklamasını dinledim; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin büyüyerek etkisini arttıracağına inandım. Ele ele verecekler, genç öncülerle birlikte ülkemizin aydınlık geleceği- ni yoğuracaklar. Bizler, onların emir kullarıyız! Bu kadar mutlu bir ayrılış bu dünyadan. En son Dil Derneği’nin Ankara’da ödül töreninde yan yana oturmuştuk; heyecanlı, diri, atılgan, dağları eritecek bir çalışma azmi. Bir yol açıcıydı, anıt gibi duruşuyla öyle ki Mil- li Eğitim Bakanı olacak zatı bile, açılış ve pro- jelerde yanında durmak zorunda bırakıyordu. Bir efsane yaratacak olursak: Bütün kapılar onu görünce sanki kendiliğinden açılıyor ve ol- mayacak olaylar gerçekleşiyordu bu ülkede! Ar- kadaşları, kadınları, kızları önlerinde açılan bu kapılardan koşarak giriyor ve mavi bir gökyü- züyle kucaklaşıyorlardı! Türkan Saylan, yaşamı boyunca bir Kurtu- luş Savaşı verdi! Kurtuluş Savaşı’na denk bir mücadele yü- rüttü! Savaşın yarım kalan en önemli yönünü tamamlamak için kendini okyanusların kuca- ğına attı: Maço, sağcı ve en geri politikacı er- kek kültürünü delik deşik etti. Her şey, kadın- ların-kızların özgürlüğünü, topluma özgür birey olarak katılmalarını sağlamak içindi! Türkiye dur- madan sahile, karaya vuran binlerce deniz yıl- dızıyla kaynıyordu ve hepsini kucaklamak, suya kavuşturmak gerekiyordu! Böyle bir Öncü’ye, Kurtuluş Savaşçısına ve örgütüne, iktidardaki Ergenekoncuların çarp- maması mümkün değildi! (*) Yarın Türkan Hanım’ı, bir Kurtuluş Savaşı ön- cüsüne, 19 Mayıs’a layık bir törenle uğurlamalı Türkiye! Caddeler, sokaklar seller gibi akmalı. Yarın, onlarca Türkan Saylan birden doğmalı! Bir başka kadın, Gülriz Sururi de dün tiyat- ro sanatçılarına öncülük etti. Sabaha duyduğum isyanla, tiyatro sanatçı- larımızı izlemek ve alkışlamak için Beyoğlu’na Taksim’e çıktım. Gülriz Sururi’nin metnini oku- dum. Diyordu ki, “İnsan onuruna, saygıya, düşünce özgürlüğüne, aydınlık yarınlara, ada- lete hasret duyuyoruz... Onlar-bizler diye ku- tuplaştırılmaya, bilim ışığının karartılmak isten- mesine, yargının siyasallaşmasına... seyirci ka- lamayız... Laik cumhuriyetimizin tehlikede ol- duğunu görüyoruz, seyirci kalamayız.. Sanat güçlüdür, gücümüzün farkındayız...” Biliyorum, demokrasi en çok kadınlara gerek; en çok sanatçılara gerek; en çok yazarlara- çizerlere, yaratıcılara gerek... Demokrasi en çok geleceğimize, çocukları- mıza... ...En çok özgürlüklere gerek. ———- (*) Yeraltı akıntıları halinde saldırmaları bun- dandı. Onlar, kadınların ve kızların önünde açılan özgürlüklerden nefret ettiler, gözleri korktu; midelerindeki kapkara suları patlattılar; safralarını akıttılar; içlerindeki hastalıklar irin irin dışa vurdu; ağızlarını açtıklarında saçtıkları ki- lometre kadar uzakta olmanızı gerektiren cins- tendi; beyin kıvrımlarında ne kadar ikiyüzlülük, yalancılık, sahtekârlık üzerine “kültürel biri- kimleri” varsa hepsine haydaaa dediler!... Yan- larında bir de başka ikiyüzlüler saf tutmuş du- rumda: “Savcılığın elinde Türkan Hanım ve Der- nek hakkında ne bilgi var bilmiyoruz, fazla da bir şey söyleyemeyiz...” obursali@cumhuriyet.com.tr İstanbul’da 19 Mayıs coşkusu İstanbul Haber Servisi - 19 Mayõs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayram ne- deniyle düzenlenen etkinlik- ler saat 09.30’da Taksim Cumhuriyet Anõtõ’na çelenk koyma töreniyle başlayacak. Geleneksel bayram gösterile- ri ise saat 10.00’da İnönü Stadõ’nda gerçekleştirilecek. Garanti Bankasõ’nca bu yõl 6’ncõsõ düzenlenen Bonus Sokak Şenlikleri kapsamõnda İstanbul’a gelen Çin akrobasi ekibi, bugün saat 13.00’te Şişli’deki İstanbul Cevahir Alõşveriş Merkezi’nde bir gösteri sunacak. Türkiye’nin 81 ilinden Gençlik Meclisi temsilcilerinin katõlõmõyla düzenlenen Ulusal Gençlik Parlamentosu toplantõsõ bu- gün Ankara TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversite- si’ndeki 19 Mayõs Gençlik Resepsiyonu ile başlayacak. İzmir senfonik rockla kutluyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Büyükşehir Belediyesi, 19 Mayõs Ata- türk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramõ nedeniyle rock müziğin sevilen ismi Teoman’la İzmir Devlet Senfoni Orkestrasõ’nõ (İZD- SO) buluşturacak. Bu akşam saat 21.00’de Gündoğdu Meydanõ’nda gerçekleştirile- cek “senfonik rock” konse- rinde Teoman’õn rock müziği formundaki şarkõlarõ, özel düzenlemelerle İZDSO tara- fõndan yorumlanacak. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, 19 Mayõs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramõ nedeniyle yayõmladõğõ mesajda Başta gençlerimiz olmak üzere herkesi bu tarihi günün anlamõnõ, önemini kavramaya, Cumhuriyetin kazanõmlarõnõ kararlõlõkla sahiplenmeye ve savunmaya çağõrõyorum” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 19 Mayõs Ata- türk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramõ, başta başkent Ankara olmak üzere tüm yurtta ve dõş temsilcilikler ile KKTC’de törenlerle kutlana- cak. Ankara’daki kutlamalar Anõtkabir, Atatürk Anõtlarõ ve 19 Mayõs Stadyumu’nda yapõlacak. Anõtkabir’de saat 09.00’da başlayacak törende, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül başkanlõğõndaki kortej, Ata’ya saygõ duruşunda bu- lunacak. Bu nedenle, Anõtka- bir’e, bugün saat 10.00’a ka- dar tören hazõrlõklarõ ve gü- venlik tedbirleri için ziyaret- çi alõnmayacak. Anõtka- bir’deki tören Cumhurbaşka- nõ Gül’ün özel defteri imza- lamasõyla son bulacak. 19 Mayõs Stadyumu’nda saat 10.00’da yapõlacak olan ge- çit töreninde ise beden eğiti- mi ve spor gösterileri ger- çekleştirilecek. Anõtkabir’de- ki törenler nedeniyle, Genç- lik Caddesi’nin Tandoğan Kavşağõ’ndan geliş istikâme- tinin sağ şeridi ile Akdeniz Caddesi çift yönlü ve Genç- lik Caddesi’nin gidiş istikâ- metinin sağ şeridi tören so- nuna dek trafiğe kapatõlacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear