Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
SAYFA19 MAYIS 2009 SALI CUMHURİYET
23HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 25
Edirne PB 27
Kocaeli PB 27
Çanakkale PB 26
İzmir Y 28
Manisa Y 29
Aydın Y 31
Denizli Y 31
Zonguldak PB 23
Sinop PB 21
Samsun B 22
Trabzon B 22
Giresun B 23
Ankara Y 30
Eskişehir Y 27
Konya Y 27
Sıvas PB 27
Antalya Y 28
Adana PB 34
Mersin PB 29
Diyarbakır B 33
Şanlıurfa B 38
Mardin B 31
Siirt B 32
Hakkâri PB 22
Van PB 20
Kars PB 23
Oslo Y 16
Helsinki Y 14
Stockholm Y 18
Londra Y 16
Amsterdam Y 17
Brüksel Y 18
Paris PB 19
Bonn Y 26
Münih PB 24
Berlin PB 24
Budapeşte Y 27
Madrid B 29
Viyana Y 23
Belgrad Y 28
Sofya PB 27
Roma PB 26
Atina PB 28
Zürih Y 23
Moskova PB 18
Aşkabat B 29
Astana PB 20
Taşkent B 28
Bakû A 20
Bişkek B 26
Tiflis PB 31
Kahire B 34
Şam PB 34
Ülkemizin batısı par-
çalı çok bulutlu, Ege,
Batı Akdeniz, İç Ana-
dolu’nun batısı sağa-
nak ve gök gürültülü
sağanak yağışlı, diğer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığı batı bölge-
lerde 3-5 derece aza-
lacak, diğer yerlerde
önemli bir değişiklik
olmayacak.
Ekmekçi’yi
özledik
Kendisine ilke olarak seçtiği o
kutsal uğraşların başarıya ulaşması
için kim son nefesine kadar yılmadan
uğraş vermiştir?
Soruya, “Türkan Saylan” yanıtı-
nı vermek için, illa 13 Nisan 2009 sa-
bahı, amansız hastalığın pençesine
yıllardan beri dirençle o uğraşların ba-
şarıya ulaşması için çırpınan değer-
li bir bilim kadınının evinde gözaltına
alınma olayına tanık olmak mı gere-
kiyordu?
O tarihe kadar, çoğumuza sıradan
bir yardım derneği gibi gelen, Çağ-
daş Yaşamı Destekleme Derneği
adındaki o gönüllü sivil toplum ör-
gütünün, ne kadar önemli işler yap-
tığının farkında bile değilmişiz.
Sessiz, gösterişsiz; en önemlisi dü-
rüst ve saydam bir çalışma tempo-
su içinde, 29 bin kız çocuğunu
okuttuğunu, bu yolda başarıya ulaş-
mak için onlara okul ve yurtlar yap-
tırdığından da haberimiz yokmuş.
Attığı her adımı medya ile payla-
şarak kendilerine getiri sağlamak
isteyen nice gösteriş meraklısının
arkasında kalmaya özel çaba gös-
teren bir grup çağdaş yurttaşımızın
“Atatürk devrim ve ilkeleri ile ger-
çekleştirilmiş olan hakların ko-
runması, geliştirilmesi, yaygınlaş-
tırılması ve çağdaş eğitim yolu ile,
çağdaş bireyin çağdaş topluma
ulaşmasını” sağlamak amacıyla
1989’dan bu yana iğne ile kuyu kaz-
dıklarını, karıncalar gibi çalıştıklarını
da görmezden geliyormuşuz.
Ta ki, o pazartesi sabahı erken sa-
atlerde, kendilerine aynı zamanda
dünya çapında bir dermatolog ol-
duğu 440 yapıtı ile kanıtlanmış bu de-
ğerli bilim kadınının Arnavutköy’deki
evine gelen görevli polislerin özel
gençlik yılları mektuplarına kadar
didik didik ettiklerini televizyonların
canlı yayınlarıyla öğreninceye ka-
dar...
Bir Ergenekon darbecisini daha,
o ucu açık soruşturmaya katmak için
yapılan o baskın sırasında 17 yıldır
amansız bir hastalığa karşın ülkesi-
ne çağdaş kadınlar yetiştirmekten
vazgeçmeyen ev sahibini, yatağında
dermansız; ama kararlı bir yurttaş ola-
rak karşılayan Saylan, onlara “Ço-
cuklar. Buyurun. Hoş geldiniz.
Ama boşuna zahmet ettiniz. Çün-
kü hiç çağdaş bir yurttaş darbeci
olur mu” dedi mi acaba?
Kuşkusuz, kendilerine görev ve-
rilmiş olan o ekibin içindekilerin de en
az bir bölümü, çağdaş eğitim yolu
ile çağdaş bireyin, çağdaş topluma
ulaşmasının, sadece demokrasi ile
gerçekleşebileceğini biliyor olmalı-
lardı.
Ancak onlara bu görevin verili-
şinin arkasındaki neden, binlerce
kız çocuğumuzu, alacakaranlıkta
ve cemaat kültürü içinde yetiştir-
meyi amaçlayanların düzenlemiş
olduğu düzmece tertiplerdi.
Saylan’ın kan değerlerinin, o ev
gözaltısının travmasından sonra, na-
sıl düştüğünü, kemoterapisini dü-
zenleyen, tedavisini üstlenen mes-
lektaşları söylüyordu dün sabah.
Bir düş gibi gelen
başarılar...
13 Nisan’dan sonra çevresinde-
kilere inançları uğrunda üstüne dü-
şen görevleri gerçekleştirmek için,
büyük başarılara ulaşmış olarak ara-
mızdan ayrılıyor.
Yazının başında, kurucuları ara-
sında bulunduğu ve yirmi yıldır baş-
kanlığını üstlendiği Çağdaş Yaşamı
Destek Derneği’nin, adeta bir düş gi-
bi gelen onca önemli başarıya omuz
verdiğini bile, ancak o kara pazarte-
si gözaltı olayıyla öğrendiğimizi söy-
lemiştim.
Ancak gerçek bir Atatürkçüye
rastlayacak kadar ilginç bir anek-
dottan da söz ederek bitireyim bu ya-
zıyı.
Aziz Türkan Saylan’ın yaşamını ve
düşüncelerini içeren ve Mehmet
Saatçioğlu tarafından hazırlanan
uzun söyleşi kitabı “19 Mayıs
1919’da, Atatürk’ün Samsun’a çı-
karken söylediği marşın ilk dizeleri
olan “Güneş Ufuktan Şimdi Doğar”
adını taşıyor.
Çağdaş bir ülke, çağdaş bireyler
ve çağdaş bir toplum oluşturmak
amacıyla yola çıkanların ağızlarından
düşürmediği Gençlik Marşı’nın.
Türkan Saylan’ı, 90 yıl önce Sam-
sun’da başlayan çağdaşlık yürüyü-
şünün yıldönümünde, sonsuzluğa
o çok sevdiği marşı anımsayarak
uğurlayalım.
Atatürk ilkelerine inananların çağ-
daşlık yürüyüşünü, çağdaş bireyle-
rin sayılarını daha da çoğaltmak,
şimdilik en az 100 bine ulaştırıp her
ilçeye bir kız yurdu kazandırmak
için ve sonsuza kadar sürdürmeye
söz vererek...
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Çağdaş Ga-
zeteciler Derneği (ÇGD) Ge-
nel Başkanõ ve gazetemiz ya-
zarõ Mustafa Ekmekçi, ölü-
münün 12’nci yõlõnda, gaze-
temiz, ÇGD ve Köy Enstitü-
leri ve Çağdaş Eğitim Vak-
fõ’nca ortaklaşa düzenlenen
törenle anõlacak. Ekmekçi
için ilk tören, 21 Mayõs Per-
şembe günü Cebeci Asri Me-
zarlõğõ’ndaki gömütü başõnda
saat 12.30’da yapõlacak. Ay-
nõ gün, saat 18.00’de Anka-
ra Temsilciliğimizdeki Cum-
huriyet Kültür Merkezi’nde
(CKM) bir anma töreni ger-
çekleştirilecek.
ÇORUM / İSTANBUL (Cumhuriyet) - 68
kuşağõnõn devrimci önderlerinden İbrahim
Kaypakkaya, katledilişinin 36. yõlõnda Ço-
rum’un Sungurlu ilçesine bağlõ Karakaya
köyündeki mezarõ başõnda anõldõ. Etkinliğe
katõlanlarõn GBT taramasõndan geçirilmesi
ve fotoğraflanmasõ tepki çekti. Çorum’daki
anma törenine Kaypakkaya’nõn babasõ Ali
Karakaya, yakõnlarõ, Ankara ve İstan-
bul’dan Devrimci 78’liler Federasyonu üye-
leri , DHF, ESP, SGDF, Sosyalist Parti,
Dev-Lis, DTP, Partizan, SDP, Kaldõraç,
Ankara 78’liler Birlik ve Dayanõşma Derne-
ği ve Çorum’dan EMEP üyeleri katõldõ.
Kaypakkaya, İstanbul’da katledilişinin
36’ncõ yõlõnda öğrenim gördüğü Çapa Ana-
dolu Öğretmen Okulu önünde de anõldõ.
Faks: 0 216 302 82 08
obirgit@e-kolay.net
rünün son günlerinde bayrağı başkasına teslim ede-
cek.
Türkan Saylan yaşarken, öleceği günü beklerken;
evi, büyük emeklerle kurduğu vakıf aranırken Ata-
türk’ün sağlam temeller üzerinde kurduğu laik Cum-
huriyetten tek bir gün ödün vermedi ve:
Atatürk Cumhuriyeti’ne görevini layıkıyla yerine ge-
tiren bir insan olarak öldü.
Ankara’daki Cumhuriyet mitingi sona erdikten on
dört buçuk saat sonra, o mitinge katılan binlerce in-
sana Atatürk sevgisi ile son defa seslenmeden dün-
yaya, sevenlerine ve ilkelerine veda etti...
Türkan Saylan gözyaşı yerine övgülerle uğurlanı-
yor.
Kimileri gibi yaşarken ölmedi.
Türkan Saylan adı, 20. yüzyılı aşıp 21. yüzyıla dam-
gasını vuran ölümsüz Atatürk ve Atatürk’ün çağdaş
ilkeleri ile birlikte anılacak… birlikte yaşayacak!
Ölüme çare yok. Yaşam sürüyor.
Türkiye geleceğini arıyor. Tünelin ucundaki ışığa
doğru… dinci AKP’den kurtulmak… ama nasıl?
Solda birleşme olanaksız ya da sol havası basan
bir partiyle AKP’den kurtulmak veya iktidar arayışları
umut vermiyor.
AKP’den kurtuluş, ne çare yine sağda aranıyor.
Orta sağı toparlayacak lokomotif bir isim bulundu:
Hüsamettin Cindoruk!
Yaşamı boyunca birinci önemde görevler üstlen-
miş, ama her kez bu görevleri bir başkasına bıraka-
bilmiş, ikinci plana çekilmiş, ne ki politikada hep bi-
rinci sırada kalabilmiş bir siyasetçinin adıdır Hüsa-
mettin Cindoruk.
Cindoruk adı Demokrat Parti genel başkanlığına çı-
kar çıkmaz, yalaka ve dinci basındaki aleyhinde do-
ludizgin yazılar, yorumlar… iktidarı kollayanların or-
ta sağdaki olası birleşmeden ne kadar derin kaygı duy-
duğunun yadsınamaz kanıtı değil mi?
Cindoruk ile orta sağı AKP’ye karşı birleştirme ola-
sılığının ortaya çıkması, dinci çevrelerin -ola ki Fe-
tocuların- korku girdabına kapılmalarına neden oldu.
Hayretle karşıladığım ama her kez gülmekten
kendimi alıkoyamadığım neler yazıp söylemediler ki:
12 Mart’ta 12 Eylül’de darbe ile gitmiş olan Demirel’i
darbeci diye, Cindoruk’u darbe sever, darbecilere hiz-
met veren bir siyasetçi diye suçladılar.
Oysa geçmişteki olağanüstü günlerde yaşanan
olaylar bugün yaşansaydı… bugün darbeye karşı gö-
rünen aynı kişilerin, olayları ve sorumlularını alkışla-
maktan ellerinde derman kalmazdı.
12 Mart’ta Başbakan Süleyman Demirel istifa et-
meseydi, parlamento kapatılacak ve sonraki dönemde
Süleyman Demirel, kapatılmasını engellediği parla-
mento ile askerlerin kimi dayatmalarına -örneğin Ge-
nelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanı seçilmesine-
karşı çıkamayacaktı.
Bugün 28 Şubat’ı karalamak için olmadık hokka-
bazlık yaparak iktidar yalakalığına soyunan kimileri,
28 Şubat öncesi Genelkurmay’a çağrılıp gericiliğe kar-
şı görüşleri ve yapılması gerekenler sorulduğunda, sa-
dece başlarını sallamakla yetinmeyip… 45 derece eği-
lerek sadece başlarıyla değil, arkalarıyla da teslim ol-
dular.
İstanbul il başkanlığından beri tanıdığım Cindoruk,
anayasanın ve yasaların emrettiği düzen içinde üst-
lendiği her görevden yüzünün akıyla çıktı.
Cindoruk önceki gün genel başkanlık görevini al-
dı. Dün orta sağı birleştirme çalışmalarına başladı.
Bu çalışma veya çabalar başarıya ulaşır… kimile-
ri ülke yararlarını siyasal ihtiraslarının üzerinde tuta-
bilir ve orta sağda birleşmenin yaşama geçmesine hiz-
met edebilirse, AKP’den (RTE’den) kurtulmayı öngören
ulusalcı anlayış, laik demokrasi kazanmış olacak.
Siyasal arenada adı büyük ama oy alanında küçük
Demokratik Sol Parti de gerçekleşmesi güç düşler-
den sıyrılıp CHP’yle birleşebilse… orta sağda oldu-
ğu gibi solda da birleşme gerçekleşebilse... gelece-
ğe dönük beklentilerimiz, umutlarımız tazelenecek…
Örneğin Cumhuriyet mitingleri daha anlam ka-
zanmayacak mı?
/ IŞIL ÖZGENTÜRK isilozgenturk gmail.com
Hayda bütün eller havaya,
çocuklarõn hepsi hevesli, hepsi
Nasreddin Hoca fõkrasõ anlat-
maya hazõr. İşte biz, yanõmda ca-
nõm Duygu Asena var, Antak-
ya’nõn o günlerdeki Belediye
Başkanõ güzeller güzeli İris
Şentürk’ün peşinde sahneye
yanaşmaya çalõşõyoruz.
İris’i öpmeden bõrakan yok.
Nineler hiç durmadan hayõr
duasõ ediyorlar. Ergenlik sivil-
celeri çõkmõş erkek çocuklar,
tam bir efe edasõyla bayan baş-
kanõn elini sõkõyorlar. Kõzlar,
onlarõn zaten hepsinin idolü
İris; onun iri kara gözlerine
de, yaptõğõ işlere de, cesaretine
de hayranlar. Her birinin ak-
lõnda bir İris olmak yaşõyor.
İris olmak kolay değil. Tür-
kiye onu Antakya’yõ alõp götü-
ren sel sõrasõnda gözü kara ça-
balarõndan ötürü çok iyi biliyor.
Ama Antakyalõlar daha iyi bi-
liyor. Çünkü hep birlikte sel su-
larõna dalmõşlar ve hep birlikte
can kurtarmõşlardõ, hep birlik-
te yeniden Antakya’yõ var et-
mişlerdi.
İyi de yapmõşlar. Antakya
başka bir dünyadõr, benim en
sevdiğim mimari tarzõn, eski
Arap mimarisinin en can alõcõ ör-
nekleri buradadõr. Hiç unutmu-
yorum, o gün avlularõnda mut-
laka yasemin ağacõ ve havuz bu-
lunan Antakya konaklarõnda do-
laşõrken bana çocukluğum eşlik
etmişti. Birden küçücük bir kõz
çocuğunu oluvermiştim. Orto-
doks kilisesinin taş avlusunda
çõplak ayak dolaşõp nar ağacõn-
dan nar, limon ağacõndan li-
mon, portakal ağacõndan porta-
kal koparmõştõm ve avlunun se-
rinliği aklõmõ başõmdan almõştõ.
Hani bõraksalar o serinlikte otu-
rup hiçbir şey düşünmeden yõl-
lar geçirebilirdim. Üstüne üstlük
artõk soyu tükenmiş taş ustala-
rõndan Ali Usta yanõ başõmda taş
yontuyordu ve o çalõşõrken çõkan
ses, beni bütün kaygõlardan
uzak, sakin bir uykuya çağõrõ-
yordu.
Ama bõrakmadõlar, çünkü An-
takya’da daha görülecek çok
şey vardõ ve tabii bizi bekleyen
pek çok sofra. Öyle sofra deyip
geçmeyin, Antakya yemekleri
Arap yemeklerinin inceltilmişi-
dir. Humusuyla, dolmasõyla, si-
mitli ekmeğiyle özellikle kilo al-
mak isteyenler için yapõlmõş gi-
bidirler. Tabii içli köftenin hak-
kõnõ vermemek olmaz. “Duygu
artık hiçbir şey yemeyelim”,
“Tamam Işıl”; hayda iki saat
sonra gene bir başka sofradayõz
ve gene Duygu’yla birbirimize
bakõp aynõ sözleri söylüyoruz:
“Artık hiçbir şey yemeyelim”,
“Olur”.
Antakya simyasõ, bütün din-
lerin en güzel masallarõndan
oluşmuş bir yerdir. Bakalõm al-
tõ yõl sonra geldiğim Antalya’da
gene bir vaftiz törenine rastlar
mõyõm? Bilmiyorum. Yõllar ön-
ce geldiğimde dünyanõn en sa-
de, en eski kiliselerinden biri
olan St. Pierre Kilisesi’nde ya-
şõ biraz geçmiş, iki yaşõna yak-
laşõyordu, bir güzel kõz çocuğu-
nun vaftiz törenine katõldõm.
Aile Almanya’da yaşadõğõndan
biraz geç kalmõşlardõ, kõzcağõz
töreni annesinin kucağõnda gü-
zel güzel seyretti, ama ne zaman
giysilerini çõkarõp onu küçücük
bir leğenin içindeki soğuk suya
soktular, bastõ feryadõ. Haya-
tõmda böylesine saf bir dini tö-
ren ilk kez görmüştüm.
Bütün bunlar bir yana, An-
takya’da bir gece, beni fena
çarpmõştõ. Kocaman bir bahçe
lokantasõndaydõk. Lokantanõn
bir köşesinde 150 kişilik küçük
bir düğün vardõ. Düğüncüler
kendi aralarõnda eğleniyorlardõ.
Bahçedeki diğer masalarda ai-
leler, kadõnlõ erkekli oturmuşlar,
herkes yiyor, içiyor ve herkes ne-
şeli. Bahçenin tam ortasõndaki
fõskõyeli havuzun sularõ bile ne-
şeliydi. Birden gözüm yan ma-
saya takõldõ. Yaşlõ bir karõkoca
oturmuş demleniyorlar. Nasõl
bir sevgi var aralarõnda, nasõl bir
görmüş geçirmişlik. Hayõr da-
yanõlõr gibi değil, Antep’in fõs-
kõyeli havuzlarõ geliyor aklõma,
annemle babam geliyor ve baş-
lõyorum ağlamaya.
Dalõp gitmişim, oysa az son-
ra Yener Kitabevi’nin üst salo-
nunda olmam gerekiyor. PEN
Kadõn Yazarlar Komitesi’nin
11 ilde düzenlediği Kadõn Ya-
zarlar buluşmasõnõn sekizinci
etabõnda konuşacağõm, bakalõm
neler olacak. Haftaya…
Yazõmõ bitirdim ve öğrendim
ki Türkan Hocam derin bir uy-
kuya dalmõş, biliyorum şimdi fis-
kõyesinden neşeli sular fõşkõran
bir serin ayaklarõnõ suya uzatmõş
yeni şarkõlar söylüyordur.
Baştarafı Arka Sayfada
Geçmiş Zaman Peşinde
Kat mülkiyetine geçiş kolaylaştırılacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanõ ve Hükümet Sözcüsü Cemil
Çiçek, dünkü Bakanlar Kurulu Toplantõ-
sõ’nda, “Türkiye İnsan Hakları Kurumu”
kurulmasõna ilişkin yasa tasarõsõnõn kabul
edildiğini belirtirken, “Kat irtifakından,
kat mülkiyetine geçişi kolaylaştıracak”
bir düzenleme konusunda karar aldõklarõ-
nõ kaydetti.
Bakanlar Kurulu Toplantõsõ’nõn ardõndan
açõklama yapan Çiçek, toplantõda bazõ ya-
sa tasarõlarõnõn görüşüldüğünü kaydederek,
Türkiye İnsan Haklarõ Kurumu’nun ku-
rulmasõna karar verildiğini söyledi. AB iler-
leme raporlarõnda insan haklarõ konusun-
da özerk bir kurumun kurulmasõ gerektiğini
yönünde öneriler olduğunu hatõrlatan Çiçek,
“Böyle bir kurumu kurmak suretiyle in-
san haklarının korunmasını ve gelişti-
rilmesini sağlamak, ulusal ve uluslararası
düzeyde insan hakları alanındaki geliş-
meleri izlemek, ilgili kişileri, kurumları
ve kamuoyunu bilgilendirmek, insan
haklarıyla şikâyet ve başvuruları ince-
lemek, araştırmak ve sonuçlarını takip
etmek, ihlaller varsa bunların önlen-
mesiyle ilgili çalışmaları yapmak üzere
böyle bir kuruluş kurulmaktadır” dedi.
Çiçek, Kat Mülkiyeti Yasasõ’nda deği-
şiklik yapõlmasõ konusunu da ele aldõkla-
rõnõ belirtti. Çiçek, “Kat irtifakından,
kat mülkiyetine geçişi kolaylaştıracak,
böylece vatandaşın şikâyetlerini ortadan
kaldıracak, vergi kayıplarının önlen-
mesini de mümkün kılacak bir düzen-
lemeyi hayata geçirmek için karar aldık”
dedi. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ve Ba-
yõndõrlõk ve İskân Bakanõ Mustafa De-
mir’in konuyla ilgili çalõşmalarõnõ 5-10 gün
içinde tamamlayacaklarõnõ belirten Çiçek,
bu yasama dönemi sona ermeden yasayõ çõ-
karmayõ amaçladõklarõnõ anlattõ.
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Yılmaz Bir Çağdaş
Toplum Öncüsüydü...
CMYB
C M Y B
KATLEDİLİŞİNİN 36. YILI
Kaypakkaya anıldı
Anıtkabir’e 160 bin ziyaretçi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Atatürkçü Düşünce Derneği öncülüğünde
düzenlenen Cumhuriyet Mitingi, 2 yõl ara-
dan sonra önceki gün aynõ coşkuyla Tan-
doğan Meydanõ’nda gerçekleştirildi. Mitin-
gin ardõndan yaklaşõk 160 bin kişinin ziya-
ret ettiği Anõtkabir, 2009’un en kalabalõk
gününü yaşadõ. ADD Genel Sekreteri Suay
Karaman, mitingin 14 Nisan’dan geri kalõr
yanõ olmadõğõnõ belirtirken, düzenleme ko-
mitesinde yer alan eski ADD Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Tevfik Kõzgõnkaya, “Bu
miting bir araya gelebilmenin, bir arada
durabilmenin ve birbirimize tekrar ‘Merha-
ba’ diyebilmenin mitingidir. Bu, yarõnlarda
da devam edecek” diye konuştu.
Roj TV yeniden yayında
Haber Merkezi - Alman Federal İda-
re Mahkemesi, Roj TV hakkõnda İçişleri
Bakanlõğõ tarafõndan konulan yayõn
yasağõnõ durdurdu. Mahkeme kararõnda,
yasağa karşõ dava açõlmasõ nedeniyle
yasağõn uygulanmasõnõn şimdilik durdurul-
duğu belirtilirken, davanõn ne zaman başla-
yacağõ hakkõnda henüz bir tarih belirlen-
mediği bildirildi. Almanya İçişleri Bakan-
lõğõ tarafõndan terör örgütü PKK’nin yayõn
organõ olduğu gerekçesiyle yasaklanan
Roj TV, uydu üzerinden Avrupa’nõn bir-
çok ülkesinde yayõn yapõyor.
Töre işkencesine 7 tutuklama
AĞRI/ERZURUM (AA) - Ağrõ’nõn
Diyadin ilçesinde Y.A. adlõ kadõnõn kar-
nõndan şişlenip, burnu ve kulaklarõ kesile-
rek araziye atõlmasõ olayõyla ilgili gözaltõ-
na alõnan 7 kişi tutuklandõ. Diyadin Kay-
makamõ Ali Arõkan yaptõğõ açõklamada,
olayla ilgili yürütülen soruşturmada, 7 kişi-
nin gözaltõna alõndõğõnõ, bu kişilerin Cum-
huriyet Savcõlõğõ’ndaki işlemlerinin ardõn-
dan tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk
edilen C.A, U.A, M.A, A.A, N.A, Ü.A. ve
V.A’nõn tutuklanarak cezaevine konuldu-
ğunu belirtti. Arõkan, karnõndan şişlenen,
burnu ve kulaklarõ kesilen Y.A’nõn firarda
olan eşi B.A’nõn ise arandõğõnõ belirtti.