Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 17 MAYIS 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Diğerkâmın Bencilliği Sevgili, Gelen iletilere bakıyorum, biri Ankara’da perşembe günü yapılmış olan Mustafa Ek- mekçi’yi anma gününü haber veriyordu. Me- ğer Mustafa öleli, 12 yıl olmuş, Uğur’u yitireli 16 yılı da aştı. İnsan belirli bir yaşa gelince, sevdikleri için- de gidenlerin sayısı, kalanları aşıyor. Bilmiyorum, o aşamaya henüz geldim mi; böylesine tatsız bir hesabı yapmamayı yeğle- rim. Ama artık her şeye, herkese “bunu da yiti- rirsem ya da yitirirsek” korkusuyla bakar oldum. Biliyorum, bütün Türkiye’nin, nefesini tutarak durumunu izlemeye çalıştığı Türkan Say- lan’dan da iyi haberler alamayacağız. Ho- ca’nın kan değerleri düşmüş, kemoterapiyi kesmişler, şu sırada uyutuyorlarmış. Bu satırları yazarken, dikkat ettim, söz açtı- ğım üç insan, Uğur, Ekmekçi ve Türkan Ha- nım’ın bir ortak noktaları var; üçünün de ken- dilerini diğer insanlara, hatta onun da ötesin- de topluma adamış olmaları... Üçünün de dünyaları; kendileri, aileleri, yakın dostlarından oluşan bir çevre ile sınırlı değil. Uğur ezilmişlerin, baskı altında olanların, emekçilerin, demokratların, genç yaşta topra- ğa düşenlerin davasına adamıştı kendini ve bi- lirdi, hep de söylerdi, günün birinde öldürüle- ceğini... Ekmekçi, öğretmenleri, Köy Enstitülüleri, emekçileri, sütunuyla bizlere ulaştıran, kendi dünyasını onlarla yoğurup zenginleştiren biriydi. Türkan Saylan, meslek olarak cüzam ile mücadele gibi zor bir alanı seçmişti kendine. Onunla da yetinmemiş, bütün yaşamını genç- lerin, özellikle kızların okumasına, aydınlan- masına, ülkemizde çağdaş yaşamın kök sal- masına hasretmiş, Çağdaş Yaşamı Destekle- me Derneği’ni kurmuş, onun başında, kendi ya- şamını geri plana çekip, gençlerin emellerinin gerçekleşmesini ön plana çıkarmış biriydi. Böylelerine diğerkâm (özgeci, özgecil; yabancı dilde altrüiste) diyorlar. Doğrusu bencilliğin (egoizm) egemen kapi- talizm adına böylesine yüceltildiği, pohpoh- landığı, ödüllendirildiği, avantajlı duruma geti- rildiği bir dünyada, insanların kendilerini geri pla- na çekip, diğerlerini, diğerlerinden de öte top- lumu yaşamının baş hedefi haline getirmeyi na- sıl olup da yeğlediklerini anlamak güçtür. Diğerkâm, yani toplumcu olmak güçtür, za- man zaman yaşamınızla ödersiniz (bakınız ör- nek: Uğur Mumcu). Diğerkâm yani toplumcu olmak mihnetlidir; yaşam boyu, baskılarla, iftiralarla, kovuştur- malarla uğraşmak zorunda kalırsınız (bakınız ör- nek: Türkan Saylan). Peki bu durumda doğanın bile insiyaki ola- rak kendini koruma güdüsünü vermiş olduğu insan nasıl oluyor da, bencilliği değil de tam ter- sine diğerkâmlığı seçiyor? Bu soruyu başka bir bağlamda yıllar önce çözdüğümü, geçen gün alçakgönüllü bir dos- tun konuşmasını dinlerken anımsadım. O dost konuşmasında, gelişmesine katkısı olan kurumu anlatırken, kendinden, katkısından hiç söz etmiyordu. Ne alçakgönüllülük, diye düşünürken birden zihnimde bir şimşek çaktı ve ne “özsaygı ve öz- sevgi” dedim. Aynı duyguyu, yıllar önce tevazuu beni şa- şırtan bir sevdiğimde yaşamıştım. Kısa süre son- ra anladım ki, tevazuu gururundan, kendisin- den hoşnutluğundan kaynaklanıyordu. Diyalektiğin kuralını bundan iyi açıklayan az durum vardır sanırım. Başkaları ve toplum adına kendini, kendi çıkarlarını geriye atan in- san, kendisini yalnız kendisiyle sınırlı görmeyip, yaşamının yararlarını yaşamının hudutlarının dı- şına taşırarak, başkaları için de, kendi öz ya- şamını ve benliği önemli hale getiriyor. Bir egonun bundan daha fazla yüceldiği başka bir durum düşünmek mümkün mü? Demek ki, diğerkâmın, kendini topluma ada- mış olanın mükemmel bir bencil olduğunu söyleyebiliriz. Bütün insanların yararına işledi- ği için övülesi bir bencilliktir bu. asirmen@cumhuriyet.com.tr ADD öncülüğünde, 130’un üzerinde sivil toplum örgütünün destek verdiği ‘Cumhuriyet Mitingi’ bugün Bir kez daha TandoğanANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi öncülüğünde, 130’un üzerinde sivil toplum örgütü, sendika ve meslek odalarõnõn da des- teğiyle laik, demokratik Cumhuri- yete vurgu yapõlmasõ amacõyla dü- zenlenen Cumhuriyet Mitingi, bu- gün Tandoğan Meydanõ’nda gerçek- leştirilecek. Miting bitiminde dileyen yurttaşlar Anõtkabir’i ziyaret edecek. Cumhuriyet Mitingi’nin ilki, 14 Nisan 2007 tarihinde, yine Tandoğan Meydanõ’nda düzenlenmişti. Tando- ğan Meydanõ’nõn ardõndan İstan- bul’da Çağlayan Meydanõ’nda, İz- mir’de de Gündoğdu Meydanõ’nda gerçekleştirilen mitinglere, demok- ratik kitle örgütleri, sendikalar, mes- lek odalarõ ve üniversiteler ile yüz bin- lerce yurttaş katõlmõştõ. Kitleler, bu- gün bir kez daha Tandoğan Meyda- nõ’nda gerçekleştirilecek Cumhuriyet Mitingi’nde buluşacak. ADD, tüm yurttaşlarõ “Hukuk devletine, de- mokratik laik Cumhuriyete, üniter yapıya ve tam bağımsızlığa sahip çıkmaya çağırıyoruz” diyerek mi- tinge davet etti. Akbayram ve Çandar türküler söyleyecek Mitingin 12.00-14.00 saatleri ara- sõnda yapõlmasõ planlanõrken, miting öncesi Türkiye’nin her yerinden ge- len katõlõmcõlar, sabah saat 06.00’dan itibaren Hipodrom’da toplanacak. Mitinge katõlmak için Türkiye’nin her yerinden yaklaşõk iki bin otobüsün ge- leceği tahmin ediliyor. Hipodrom’da toplanan yurttaşlar, saat 09.30’dan iti- baren de Tandoğan Meydanõ’na doğ- ru yürüyüşe geçecek. Saat 12.00’de başlayacak mitingde, gazetemiz yazarõ Ataol Behramoğlu şiirler okuyacak. Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalõşanlarõ Yardõmlaşma Vakfõ (TO- BAV) Başkanõ Tamer Levent, sine- ma sanatçõsõ Gülşen Tuncer ve Türk Hukuk Kurumu Başkanõ Tuncay Alemdaroğlu da konuşma yapacak. Konuşmalarõn ardõndan Edip Ak- bayram ve Tolga Çandar türküler seslendirecek. ADD’nin “demokra- si şöleni” olarak tanõmladõğõ miting- de isteyen katõlõmcõlar, miting biti- minde Anõtkabir’e de yürüyebile- cekler ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ku- rucusu Yüce Önder Mustafa Ke- mal Atatürk’ü ziyaret edebilecekler. ADD Genel Merkezi öncülüğünde düzenlenen mitinge, başta 27 Mayõs Milli Devrim Derneği, 68’liler Birli- ği Vakfõ, Altõ Nokta Körler Derneği, Ankara Kadõn Ressamlar Derneği, Âşõk Veysel Kültür Derneği, Ata- türkçü Düşünce Vakfõ, Başkent Üni- versitesi Öğrenci Konseyi, Cumhuri- yet Kadõnlarõ Derneği, Cumhuriyet Okurlarõ (CUMOK), Biz Kaç Kişiyiz Hareketi, Batõkent Birlikteliği, Çay- yolu Platformu, Hacõbektaş Eğitim Kültür Derneği, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odasõ, Kültür Sanat-İş Sendi- kasõ, Sertel Gazetecilik Vakfõ, TEMA Vakfõ, Ulusal Eğitim Derneği, Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED), TO- BAV, Veteriner Hekimler Derneği, Ziraat Mühendisleri Odasõ, Yeni Ku- şak Köy Enstitüleri Derneği, Türk Hu- kuk Kurumu, Tüketici Haklarõ Der- neği, Tüm Öğretim Elemanlarõ Der- neği (TÜMÖD), Birleşik Büro-İş Sendikasõ, Birleşik Sağlõk-İş Sendikasõ olmak üzere, 130’un üzerinde, sivil toplum örgütü, çeşitli üniversiteler, sendika ve meslek odasõ da destek ve- riyor. ‘Demokratik hakkımızı kullanacağız’ ADD Genel Sekreteri Suay Kara- man, bugün gerçekleşecek mitingin, daha önceki Cumhuriyet mitingleri gi- bi geniş katõlõmlõ olmasõnõ bekledik- lerini dile getirdi. Karaman, anayasanõn ve ilgili ya- salarõn verdiği hak ve sorumlulukla ta- mamen yasal sõnõrlar içinde mitingin gerçekleştirileceğini belirterek, “De- mokratik hakkımızı kullanacağız” dedi. “Cumhuriyetimizin demok- ratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliğine sahip çıkmayı yaşamsal bir sorumluluk olarak görmekte- yiz” şeklinde görüşlerini dile getiren Karaman, tüm yurttaşlarõ ulusal bir- liğe, tam bağõmsõzlõğa, demokratik ve laik Cumhuriyete ve sosyal hukuk devletine sahip çõkmaya çağõrdõ. Kitleler, bugün bir kez daha Tandoğan Meydanõ’nda gerçekleştirilecek Cumhuriyet Mitingi’nde buluşacak. ADD, tüm yurttaşlarõ “Hukuk devletine, demokratik laik Cumhuriyete, üniter yapõya ve tam bağõmsõzlõğa sahip çõkmaya çağõrõyoruz” diyerek mitinge davet etti. DP’de Cindoruk dönemiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DP’nin 5. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde Hüsamettin Cindoruk, tek aday olarak ka- tõldõğõ üçüncü turda 570 oyun 559’unu ala- rak alarak genel başkanlõğa seçildi. DP kongresi dün Anadolu Gösteri ve Kon- gre Merkezi’nde yapõldõ. “Merkez sağı bir- leştirme ve merkezdeki boşluğu doldurma” sloganõyla aday olan 9. Cumhurbaşkanõ Sü- leyman Demirel’in desteklediği Hüsamet- tin Cindoruk, eski Genel Başkan Tansu Çil- ler’in desteklediği Süleyman Soylu ve “ta- banın adayıyım” diyen Mehmet Ali Bayar arasõnda zorlu çekişmenin yaşandõğõ kongrede, Ramazan Yazgan da son anda salonda adaylõğõnõ açõkladõ. Kongrede genel başkan sõfatõyla ilk sözü alan Süleyman Soylu, Cin- doruk’u eleştirdi. Kavganõn “darbecilerle, de- mokratlar” arasõnda olduğunu savunan Soy- lu, “1960 bizim için darbedir? 16-17 Eylül bir katliamdır? Tansel Çölaşan ‘1960’õn bayram olmasõ lazõm, rejimi kurtardõlar’ de- di. 28 Şubat’ta da aynı şeyler söyleniyor; ‘Geldik rejimi kurtardõk...’ Kiminle kur- tardın rejimi? Kiminle? 28 Şubat babalar gibi postmodern darbedir” diye konuştu. “AKP’yi yüzde 47’ye getirdiniz. Ben, sen getirdin babam!” diyen Soylu, bu sözleriyle Demirel’i kastetmediğini söyledi. Kürsüye çõkõşõnda partililerin coşkulu alkõş ve tezahüratlarõyla karşõlanan Cindoruk ise Türk halkõna DP’yi “ortanın sağı, solu de- ğil, tam göbeğine oturtmak için” çağrõ yaptõğõnõ belirtti. Cindoruk, bunun “roman- tik bir talep” olarak görülmemesini istedi. Konuşmasõnda “darbe” eleştirilerine de ya- nõt veren Cindoruk, “Arkadaşlar darbe bir tuluattır, darbenin ideolojisi yoktur, yazılı metni de senaryosu da yoktur, onun için darbe bir felakettir. Ben siyasi hayatımda darbe yapan bir akıllıya rastlamadım. Akıllı adam kongre yapar, parti kurar, si- yaset yapar” dedi. Ancak birtakõm macera- perestlerin Türkiye’yi darbelere sürüklediğini, bunun sonucunda kendilerinin de zaman za- man hapishanelere, Zincirbozan’a gönderil- diğini belirten Cindoruk, şunlarõ söyledi: “Hiçbirinden pişman değilim, milletime, halkıma, demokrasiye helal olsun. Ve şaş- kınlıkla seyrediyorum, bana ve Demirel’e darbeci diyorlar. Benden darbeci olur mu? Darbe yiyen olur darbe! Benden, De- mirel’den darbe mağduru olur. Ben bun- ları ciddiye almam, dinlemem.” AKP’yi kastederek, karşõlarõnda “dini is- tismar eden bir parti” olduğunu belirten Cindoruk, şu anda iktidarda olanlarõn kendi- lerinin kurduğu imam hatip liseleri, ilahiyat fakültelerinde okuduğuna dikkat çekti. Dün- yada artõk faşist, komünist partilerin kalma- dõğõnõ, merkez partilerin etkin olduğunu an- latan Cindoruk, geçmişte merkezde boşluk ya- ratmada kendilerinin de kusurlarõ olduğunu ifade etti. Cindoruk, “Milli Görüş gömle- ğini çıkarmış olsalar da olmasalar da mil- li yolsuzluk gömleğini giymişlerdir. Deniz Feneri davası hâlâ devam ediyor. Siyasi ha- yatımda bu kadar yolsuzluk iddiası, bu ka- dar yolsuzluk dosyasının olduğu bir dönem görmedim. Ben Başbakan’ın yerinde ol- sam, oğlumun gemisi, botu, tankeri mi var; bunun tahkiki için Meclis’e giderim. Ar- kadaşlarımızın bir kısmı mısır mı satıyor, mısır mı patlatıyor? Çocukları ne yapıyor. O konularda, arkadaş, kardeş, ağabey, ba- kan iltiması olmaz” dedi. Mehmet Ali Bayar ise konuşmasõnda partiye olan borcunu ödemek için aday ol- duğunu, geçmişe değil geleceğe baktõklarõnõ söyledi. Kongre salonunda adaylõğõnõ açõk- layan Ramazan Yazgan “Partimizin 5.4 oy almasının en büyük nedeni Soylu’dur” de- yince, salonda yuhalandõ ve konuşmasõ 5 da- kikayla sõnõrlandõ. Yazgan konuşmayõ sür- dürmek isteyince, mikrofon elinden alõna- rak kürsüden indirildi. Mehmet Ali Bayar ve Süleyman Soylu ikinci turda adaylık- tan çekilmesiyle, Cindoruk 3. tura tek aday olarak girdi. KONGREDEN NOTLAR Sonucu konuşmalar belirledi AYŞE SAYIN ANKARA - DP’nin dünkü 5. Olağanüstü Kongresi’nde iki güçlü aday, Süleyman Soy- lu ile eski Genel Başkan Hüsamettin Cindo- ruk arasõnda yaşanan liderlik mücadelesinde ana konu “darbe, darbeci” tartõşmasõydõ. Kongreye kafasõ oldukça karõşõk giden DP de- legesinin büyük bölümü, iki güçlü adayõn kongre konuşmasõndaki “ikna edicilik” oranõna göre kararõnõ netleştirerek sandõk başõna gitti. DP’nin dünkü olağanüstü kongresinden bazõ önemli notlar şöyle: ? Yerel seçimlerde oyu yüzde 4’lerin altõna düşen DP’nin dünkü kongresi, Cindoruk’un aday olmasõ nedeniyle hem partililerin, hem de medyanõn ilgi merkezi oldu. Parti yönetiminin yaklaşõk 3 bin kişilik kapasitesi olan ve “çadır” formatõnda inşa edilen Anadolu Gösteri Mer- kezi’nde topladõğõ kongre, partilinin “gör- kemli” günlerini anõmsayanlarõ hüzünlendirdi. ? Kongrenin yapõldõğõ salonun girişinde Cindoruk’un “poster” ve “pankart” donanõ- mõ konusunda rakiplerine fark attõğõ gözlendi. Soylu’nun bir tek büyük boy posterinin yer al- dõğõ kongre salonunun önünde “Cindoruk’la yeniden büyük Türkiye”, “İşte Eseriniz: Boş sandık, borçlu kasa”, “DP-AP-DP şahlan- ması için Cindoruk”, Merkez sağın mima- rı Cindoruk” pankartlarõ dikkat çekti. ? Hayatta olan eski genel başkanlar Süley- man Demirel ve Tansu Çiller’in yanõ sõra Mehmet Ağar’õn da davetli olduğu kongreye bu isimler gelmezken, sadece Tansu Çiller me- saj gönderdi. ? Salona ilk gelen aday Cindoruk oldu. An- cak Cindoruk’un salona girişi öncesinde Soy- lu’ya destek veren bir grup, “Soylu’yu sevenler ayağa kalksın” diye slogan atõnca, salonda- kilerin yarõya yakõnõnõn ayağa kalktõğõ görül- dü. Cindoruk’un salona geldiğini divan üyesi de olan Amasya İl Başkanõ Gülseren Ertok “DP’nin duayeni, DP’yi şahlandıracak tek lider, Hüsamettin Cindoruk geliyor, şahlan kırat şahlan!” diye anons edince, kongrede ge- rilime neden oldu. Soylu’yu destekleyenler di- vanõ yuhlarken salonda da tansiyon yükseldi. Elinden mikrofon hemen alõnan Ertok, salonu hõzla terk ederken daha sonra da görünmedi. ? Partililerin sõk sõk “Başbakan Cindoruk” sloganõ atmasõ karşõsõnda Cindoruk bir kez da- ha “emanetçi”lik mesajõ vererek, “İçinizden daha çok Başbakan, bakan çıkacak” dedi. Cindoruk bu sözleriyle “merkez sağı birleş- tirme” görevi sonrasõnda koltuğu “gençlere devredeceği” mesajõnõ da verdi. Hatta Cindo- ruk bu konuda, adõnõ iki kez andõğõ eski Genel Başkan Yardõmcõsõ Çağrı Erhan’õ işaret etti. ? Adaylardan Soylu ve Bayar, konuşmala- rõnda “gençliğe” vurgu yapõnca, Cindoruk, Mevlana’nõn sözüyle yanõt vermeyi tercih et- ti. “Genç bir adam aynada bazı şeyleri gö- remez, bir yaşlı adam bir tuğlada gerçek- leri görebilir.” Kendisine yönelik suçlamalara sert yanõt vererek ‘Benden darbeci değil darbe yiyen olur’ dedi 1112 delegeden 956’sõnõn oy kullandõğõ ve 944’ünün geçerli sayõldõğõ ilk turda Cindoruk 480 oy alõr- ken, Soylu’nun oyu 448, Bayar’õn oyu da 16’da kaldõ. Yazgan’a ise oy çõkmadõ. İlk turda hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadõğõ için ikinci tu- ra geçildi. Yapõlan ikinci tur oylamada da salt ço- ğunluk sağlanamazken oylarõ bu turda 389’a dü- şen Soylu ile 3’e düşen Bayar adaylõktan çekildi. Bu turda Cindoruk 927 geçerli oyun 535’ini aldõ. 3. tura tek aday olarak giren Cindoruk, 570 oyun 559’unu alarak alarak Kõrat’õn yeni süvarisi oldu. Cindoruk yaptõğõ teşekkür konuşmasõnda, DP’yi “barış partisi” haline getireceklerini söy- ledi. “Siyasette benim deneyimlerim var, başa- rılarım var, hüsranlarım oldu. Bunların hepsi- ni DP’ye taşıyacağız” diyen Cindoruk, bundan sonraki hedeflerini, çeşitli partilere dağõlmõş siya- setçileri de içine alacak “birleşik merkez partisi olarak yola devam etme” olarak açõkladõ. Cin- doruk, “Bu kongrede bence Kırat kazanmıştır. Benim geçmiş siyasi hayatım açıkça kurşun geçmez bir yelektir. Bunu kimse denemesin” dedi. Genel başkanlõk seçiminin ardõndan Genel İdare Kurulu ve Merkez Karar Kurulu ve Yüksek Haysiyet Divanõ seçimleri yapõldõ. ‘Birleşikmerkezpartisi olarakdevamedeceğiz’