28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS 2009 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr ? Balbay’ın, ? Prof. Dr. Manisalı’nın ve ? Tüm Aydınlarımızın Yanı Başındayız! Nöbet: Pazartesi - Perşembe saat 11.00-13.00’te Cumhuriyet Gazetesi’nin Bahçesinde GEBZE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Sayõ: 2000/937 Esas Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2000/937 Esas 2001/577 Karar sayõlõ ilamlarõna istinaden satõş talebinde bulunan gayrimenkulün özellikleri ve evsaflarõ, Kocaeli, Gebze, Hacõhalil Mah. 30M4B pafta, 4065 ada, 345 m2 miktarlõ 2 nolu parselde bulunan binada kõsõtlõya ait 1/8 arsa paylõ 2. kat 6 nolu bağõmsõz bölümün vasisi Canan Kõ- lõçkeser hazõr olduğu halde, 17.06.2009 günü saat 14.30-14.45 arasõ 80.000,00.-TL’den aşağõ olmamak üzere Açõk artõrma usulü ile satõlacaktõr. Satõş işlemi en son vesayet makamõ olan Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi onayõ ile tamamlanacaktõr. Kocaeli, Gebze, Hacõhalil Mah. 30M4B pafta, 376 ada, 943.11 m2 miktarlõ 49 nolu parselde bulunan binada kõsõtlõya ait 11/175 arsa paylõ 1. normal kattaki 9 nolu dairenin vasisi Canan Kõlõçkeser hazõr olduğu halde, 17.06.2009 günü saat 14.30-14.45 arasõ 60.000,00.-TL’den aşağõ olmamak üzere Açõk Artõrma usulü ile satõlacaktõr. Satõş işlemi en son vesa- yet makamõ olan Gebze 1. Sulh hukuk Mahkemesi Hakimi onayõ ile tamamlanacaktõr. Değeri: 6 nolu bağõmsõz bölüm 80.000,00.-TL’den aşağõ olmamak ve masraflarõ geçmesi, 9 nolu bağõmsõz bölüm 60.000,00.-TL’den aşağõ olmamak ve masraflarõ geçmesi, Satõş Şartlarõ: 1. Satõş Gebze Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimince görevlendirilen Yazõ İşleri Müdürü tarafõndan Açõk Artõrma usulü ile ve belirlenen kõymetin %100’ü ve satõş masraflarõnõ geç- mesi, böyle bir bedelle alõcõ çõkmadõğõ takdirde satõş yapõlmayacaktõr. 2. Satõşa iştirak edeceklerin kõymetin % 20’si oranõnda nakit veya bu miktar kadar bir bankanõn (kesin ve süresiz) teminat mektubu vermeleri gerekir. Satõş peşin para iledir. Alõcõ is- tediği taktirde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, resmi ihale, damga vergisi, KDV ile tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. Tellaliye ve birikmiş borçlar satõş bedelinden öde- nir. 3. İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan alõcõlarõn teminatlarõ yanacaktõr. 4. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masraf verildiği taktirde isteyenlere bir örneği gönderilebilir. 5. İhaleye girmek isteyenlerin satõş şartnamesini okumuş ve kapsamõnõ aynen kabul etmiş olduklarõ varsayõlõr. Başkaca bilgi almak isteyenlerin Gebze Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yukarõda yazõlõ dosya numarasõ ile mahkeme satõş memurluğumuza başvurmalarõ ilan olunur. 07.05.2009 Basõn: 26240 Afganistan’da 3. kez bir ilkokula saldõrõ düzenlendi, 98 kõz öğrenci hastaneye kaldõrõldõ Taliban’dan kõz öğrencilere gaz Dış Haberler Servisi - Afganistan’õn Kapisa bölgesindeki bir ilkokulda 98 kõz öğrencinin şüpheli bir gaz saldõrõsõnõn ar- dõndan zehirlenerek hastaneye kaldõrõldõğõ açõklandõ. Öğretmenler ve öğrenciler, başkentin yaklaşõk 70 kilometre kuze- yindeki Mahmud Rakõ kasabasõndaki öğrencinlerin okula girer girmez zehir- lendiğini söyledi. Adõnõ Hümeyra olarak veren bir öğretmen, “Tuhaf bir koku vardı, bazı öğrenciler içeri girer girmez bayıldı” sözleriyle olayõ anlattõ. Kõz öğrencileri tedavi eden bir dok- tor, okula geceleyin gaz verildiğini san- dõklarõnõ, saldõrõnõn büyük olasõlõkla kõz- larõn okula gitmesine karşõ çõkan Tali- ban’õn işi olduğunu söyledi. Hastane- nin başhekimi Ahmed Halid Anayat, AFP’ye verdiği demeçte, “ 98 kız öğ- renciyle bir iki öğretmen, bilinç kay- bı, güç kaybı, kusma, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi semptomlarla has- tanemize geldi” diye konuştu. Yetkililer gazõn nereden geldiğine yönelik araştõrmanõn sürdüğünü açõk- larken daha önce de Kâbil’in kuzeyindeki iki ayrõ kõz okulunun benzer saldõrõlarõn hedefi olduğuna dikkat çekiliyor. Tali- ban’õn kõzlarõn okula gitmesine karşõ çõk- tõğõ ve okullarõ tehdit ettiği biliniyor. Komutana yol gösterildi Host vilayetinde hükümet binalarõna düzenlenen bir dizi intihar saldõrõsõnda 11’i saldõrgan 20 kişi öldü, 13 kişi yaralandõ. ABD, Afganistan’da Taliban’la mü- cadelede yeni stratejilerin gerekliliğine dikkat çekerek bu ülkedeki Amerikan ve NATO güçlerinin komutanõnõ görev- den aldõ. ABD Savunma Bakanõ Robert Gates yaklaşõk bir yõl önce Bush döne- mi sõrasõnda bu göreve atanan Amerikalõ Orgeneral David McKiernan’õn yerine Korgeneral Stanley McChrystal’õn ge- tirileceğini açõkladõ. Afganistan konusunda “yeni bir ba- kış” arayõşlarõ çerçevesinde McKier- nan’dan istifasõnõ sunmasõnõ talep ettiğini söyleyen Gates, Başkan Barack Oba- ma’ya yeni komutan adayõ olarak da es- ki Irak ve Afganistan özel operasyonlar birliği komutanõ McChrystal’õ önerdiğini ve bunun kabul edildiğini belirtti. Dü- zenlediği basõn toplantõsõnda Gates, Af- ganistan’la ilgili olarak “Yeni bir stra- tejimiz, yeni bir misyonumuz ve yeni bir büyükelçimiz var. Yeni bir aske- ri liderliğin de gerekli olduğu inan- cındayım. Bu değişikliği yapmak için uygun bir zaman” dedi. McChrystal’õn Irak’taki görevi sõrasõnda emrindeki bir- liklerin, Irak’õn devrik lideri Saddam Hüseyin’in yakalanmasõ ve El Kai- de’nin bu ülkedeki lideri Ebu Musab el Zerkavi’nin öldürülmesine ilişkin ope- rasyonlarda yer aldõklarõ belirtiliyor. McKiernan döneminde Taliban’a yö- nelik kapsamlõ bir mücadele gösterile- memesi üzerine Gates’in atama kararõ al- dõğõ yorumlarõ yapõlõyor. KAVŞAK ÖZGEN ACAR Değişim (Siyasa) - 3 Yerel seçimde, gözden düş- meye başladığını anlayan AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ışık hızıyla hükümeti değiştirdi. Ardından da “Hiç kimse vazgeçilmez değildir” dedi. Erdoğan’ın bu yargısına, Türk seçmeninin de katıldığı ve AKP’den vazgeçme eğiliminde olduğu çeşitli göstergelerden algılanabilir. Yerel seçimler ile kıyaslandığın- da AKP’nin, 2007’ye kıyasla yüzde 7.8 ve hatta 2004’e göre de yüzde 2.3 oranında oy yitirdiği görülür. Yüzde 47 ile tavan yapan AKP, şim- di yüzde 39’a dü- şünce Erdoğan, hükümetteki en has adamlarından da “vazgeçmek” zo- runda kaldı. Tek gösterge bu değil! Milliyet ga- zetesinin araştır- masına göre, seç- menlerin yüzde 19.6’sı “oy verecek başka parti bula- madığı için” ister istemez ya da yüz- de 6.8’i “gönülsüz” olarak AKP’ye oy- larını kullanmışlar. Bir başka deyimle AKP’ye oy veren her 4 kişiden 1’i Erdoğan’ın parti- sinden “vazgeçebilecek” konumda. İki yılda eklenen 4 milyon yeni seçmenin 3.3 milyonu, oylarını CHP ile MHP’ye vermiş. Bu genç kitle ne- den AKP’ye oy vermedi? Çünkü Tür- kiye’de her 6 kişiden 1’i işsiz! İşsiz- lik ordusunu ise bu yeni genç seçmen kitlesi oluşturuyor. Erdoğan bu göstergelerden ders alıp hiç bekletmeden hükümette de- ğişikliğe gitti. Keşke muhalefet de bu göstergelerden ders alıp “değişime” gitse! Hükümet değişti! AKP değiş- ti mi? AKP nereden geldi? Kapatılan Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet partilerinden sonra yol ayrımına girildiğinde “Tahrancı” Saadet ile yolunu ayıran AKP, “ta- kıyyeci” olgusu ile iktidar oldu. Ka- patılan partilerde yıllarca “ulusal gö- rüş” yoldaşlığı yapan Arınç, sonra Erdoğan ve Abdullah Gül ile bir- likte AKP’yi kurdu ve TBMM’ye Başkan oldu. Şimdi de kabinede 3 numara! Daha önceki “artık görev almam” açıklamalarına ters düşe- rek Arınç, attan inip eşeğe binme- yi neden kabul etti? Son yerel seçimde Saadet Parti- si (SP) yükselişe geçip AKP’yi ke- mirmeye başlamaz mı? SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş “Hü- kümet değişikliği SP’nin seçim ba- şarısıdır. Bu, SP’den korkunun işa- retidir. Nasıl futbol maçlarının kritik anlarında sahaya as oyuncular sü- rülürse, şimdi de o yapıldı” diyor ve ekliyor: “Bülent Arınç’ın hükümete girmesi bizim başarımızdır!” Arınç’ın palazlanmaya yüz tutan SP’deki kadim dostları ile daha yakın ilişki kurmak kadar, Ergene- kon ile gündeme gelen TSK’nin “darbe” bağlantılarında, doğal üye- si olduğu MGK’de hükümetin önün- de askere karşı kalkan görevini yüklenmesi de söz konusu olabilir. “İyi ki bu paşalarla savaşa girme- mişiz!” diyen Arınç’ın, Anayasa Mahkemesi’nde açılan AKP’nin ka- patılması davasının iddianamesin- de “siyasal yasaklama” getirilmesi istenenler listesinde 2. sırada yer al- dığını da unutmayalım. Arınç’ın şimdi TRT, AA, RTÜK gibi kitlesel iletişim kurumlarının denetimi ile yandaş medyaya ek olarak, AKP’nin “hoparlörü” rolünü de yük- lendiğini dikkate alalım. Başbakan’ın has adamı Ömer Dinçer de aynı listede, 5. sıraday- dı ve şimdi hükümette… İGDAŞ yolsuzluğuna adı karışan, bilimsel bir kitaptan “intihal” (aşırma) yap- tığı kanıtlanan Dinçer “laiklik ilkesi- nin yerinin İslamla bütünleşmenin gerekli olduğunu” söylemişti. Din- çer, kabinede Çalışma Bakanı oldu, ama uzaklaştırıldığı “Başbakanlık Müsteşarlığı” görevinden dolayı “devlet çarkının perde arkasında na- sıl çalıştığını” bilen bir “bürokrat- teorisyen-siyasacı” olarak “ulusal görüşe” hizmet edecek demektir. Hatay’da “Ali Dibo” yolsuzluk olayı ile ünlenen Sadullah Ergin, sanki “ciğer kediye emanet edilir- cesine” Adalet Bakanlığı koltuğuna oturtularak, “ulusal görüş” doğrul- tusunda Anayasa değişikliğinin mi- marlığı görevi verildi. Hükümetin “içeriye” yönelik “ulu- sal görüş” kanadı böylesine güç- lendirilirken; “dışarıya” yönelik “ta- kıyye” kanadı da hepsi ABD eğitimli olan Ali Babacan Başbakan Yar- dımcılığı’na, Mehmet Şimşek Ma- liye Bakanlığı’na ve Egemen Bağış da AB’den sorumlu Devlet Bakan- lığı’na getirilerek “Batılı görüş” ha- vası yaratıldı. (*) Gerçekten Erdoğan, içeride “ulu- sal görüş” ile dışarıda “Batılı görüş” arasında bukalemun gibi hareket eden dengeyi, takıyyecilik ilkesine göre çok iyi düzenlemişe benziyor! ‘Ulusal Görüş’ - ‘Batılı Görüş’! İnsanoğlu kı- rılgandır! Hü- kümet değişiklik- lerinde “vazgeçi- lenler”in kırılgan- lıkları, oldum ola- sı iktidar partileri- nin içine limon sıkmıştır! Bir de buna, değişiklikte “koltuk bekleyen- lerin” dışlanma- ları eklenince, bu kez partide “sir- ke” kokan bir ha- va sezinlenir. Yarım yüzyıllık gazete- cilik gözlemlerimiz, bu oluşumların siyasal partileri içten kemiren kanse- re dönüştüğünün çokça örneği ile doludur. Bir zamanların iktidar parti- leri olan ANAP, DP, DSP bugün ne- relerdeler? Erdoğan’ın, Al Baraka’nın sakal- lı, kravatsız yöneticiliğinden Maliye Bakanlığı’na getirdiği kadim dostu Kemal Unakıtan, “vazgeçilenler- gelenler yemeği- ne” katılmayarak tepkisini açıkça ortaya koydu. Hü- kümet listesi açık- landığında da “hastalık” gerek- çesine ise “sapa- sağlamım” dedi! Erdoğan, 14 yıl önce sakallı Unakı- tan’ın yanında İs- kenderpaşa tarika- tının lideri Esat Co- şan’ın elini öpmek için iki kat olma- mış mıydı? Bir tari- kat liderinin elini öp- meye yeltenen, bir Afgan tarikat li- deri olan Gulbet- tin Hikmetyar’ın dizi dibinden ay- rılmayan bir Baş- bakan’ın “ulusal görüşten” ne denli uzaklaştığı düşünülebilir! Turgut Özal Adalet Partisi’ni “dörtlü” bir denge üzerine kurgula- yıp iktidar olmuş- tu. Erdoğan da AKP’de benzeri bir yöntemle Kürşad Tüzmen, Murat Başeskioğlu, Er- tuğrul Günay gibi adları devşirip ba- kan yaptı. Başına gelecekleri sezinle- yen Günay, Ergenekon bağlantılı de- meç verince yerini korudu, devşirme iki bakan ise harcandı! Şimdi “koltuk hüsranı yaşayanla- rın”, Unakıtan ve AKP kurucusu Nazım Erken gibi “vazgeçilenlerin” ve “devşirmelerin” par- tide “ağacın kurdu için- dedir” deyişine uygun neler yapacaklarını za- manla göreceğiz! Ne demişler? “İktidar bo- zar, mutlak iktidar mut- laka bozar!” Az daha unutuyor- dum! AKP için bir baş- ka bölücü de çok yakın ufukta sahneye çıkıyor! Başbakan Yardımcılı- ğı’ndan ayrılan Abdül- latif Şener’in bu ay so- nunda açıklayacağı par- tinin şu ya da bu ölçek- te etkisini de göz ardı edemeyiz! (*) 8 Mayıs Cumhuri- yet Kavşak Ağacın kurdu içindedir! Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Almanya Başba- kanõ Angela Merkel’in Türkiye’nin AB üyeli- ğine karşõ olduklarõnõ, imtiyazlõ ortaklõk istem- lerini yinelemesini ve Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy’nin de Türkiye’ye “boş vaat- lerde” bulunmaktan vazgeçilmesini söyle- mesini “vizyon nok- sanlığına” bağladõ. Gül, Türkiye’ye gelen Portekiz Cumhurbaşkanõ Anibal Cavaco Silva ile dün Çankaya Köşkü’nde ortak basõn toplantõsõ dü- zenledi. “Portekiz, Tür- kiye’yi AB konularında güçlü bir şekilde des- tekleyen bir ülkedir” diyen Gül, Silva’ya te- şekkür etti ve Portekiz’in bütün siyasi partileri ve kurumlarõyla sağlanan bu desteğin, bundan son- ra da sürmesini diledi. Gül ve Silva açõklama- larõnõn ardõndan gazete- cilerin sorularõnõ da ya- nõtladõ. Gül, “Almanya ve Fransa’dan, Türkiye için konuşulacak tek şey imtiyazlı ortaklıktır, gibi kesin bir ifade gel- di. Bütün bunlar ka- muoyunda AB konu- sunda desteğin de düş- mesine neden oluyor. Bunu nasıl değerlendi- riyorsunuz?” sorusuna şu yanõtõ verdi: “Bizi bağlayan hu- kuki durumdur. Bu, üye ülkeleri de bağla- maktadır. Biz kararlı bir şekilde müzakere sürecini devam ettire- ceğiz. Çeşitli siyasetçiler gelir geçer, onlar çeşit- li vesilelerle, belki viz- yon noksanlığından, ba- zı şeyler söylerler ama bunlara hiç takılmaya- cağız. Biz kendi işimi- ze bakacağız ve Türki- ye olarak kendi re- formlarımızı güçlü bir şekilde devam ettirip, bu müzakere süreci içinde yapılması gere- kenleri yapacağız. Hatta bazı fasıllar açılmasa bile onların açıp kapanmasını ken- di kendimize yapabil- me irademiz de var. Günü geldiğinde resmi açılış kapanışlar 5 da- kikalık iştir.” SARKOZY-MERKEL Gül’den yanıt: Vizyonları noksan Hastaneye bomba Hükümet güçleri ve isyancı Tamiller arasındaki çatışmaların giderek şiddetlendiği Sri Lanka’da, ordunun dün Mullivaikal’de düzenlediği bombardımanda bir hastanenin isabet alması sonucu en az 45 sivilin öldüğü bildirildi. Tamil Kaplanları, ordunun saldırılarında hafta sonunda 3 bin 200 sivilin de hayatını kaybettiğini öne sürdü. (Fotoğraf: AFP) OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Avrupa Birliği’nde faaliyet gös- teren bazõ komünist partiler, Atina’da toplanarak se- çimler ve AB ile ilgili bir açõklama yayõmladõlar. Yu- nanistan Komünist Partisi öncülüğünde gerçekleşti- rilen ve AB’ren 21 komünist parti temsilcisinin katõl- dõğõ toplantõda, AB’nin çalõşan sõnõflarõna çok paha- lõya mal olduğu vurgulandõ. YKP Genel Sekreteri Ale- ka Papariga, ilk kez böyle bir ortak çalõşmanõn ger- çekleştirildiğine dikkat çekerek “İlkesel karşıtlığımıza rağmen, AB Parlamentosu için yapılan seçimlere katılmamız anlamlıdır. Seçimler elbette en önem- li iş değil, ancak sonuçta bir kavga alanıdır ve biz, bu alanı diğerlerine bırakamayız” dedi. Açõklamada, AB’nin yaşlõ kõtadaki halklarõn değil, sermayenin çõkarlarõna hizmet ettiği, yeni emperya- list düzenin bir direği olduğu vurgulandõ. İsrail’in Fi- listinlilere yönelik katliamlarõna AB’nin destek ver- diği de hatõrlatõlan açõklamada, Komünist partiler mi- litarizmin ve tekelciliğin AB’sine karşõ çõkõlmasõnõ is- terken “halkların refahı, sosyal adalet, demokra- tik haklar ve sosyalizm için bir Avrupa” yolunda mücadele çağrõsõ yaptõ. 2009 2007 Partiler Yüzde Oran Değişim AKP 38.78 -7.8 CHP 23.12 +2.24 MHP 16.04 +1.77 DTP 5.68 - SP 5.16 +2.82 DP 3.73 -1.69 DSP 2.78 - BBP 2.24 - ANAP 0.76 - Tarikat liderleri, Başbakan ve Unakıtan. Afgan tarikat liderinin dizinin dibinde. Gazdan etkilenen öğrenciler hastanede tedavi altına alındı. (AFP) AB’deki komünistler, Avrupa Parlamentosu seçimleri için sert çõktõ ‘Sermayenin seçimine direnmeliyiz’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear