28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA 24 NİSAN 2009 CUMACUMHURİYET 8 HABERLER İstanbul B 15 Edirne B 18 Kocaeli B 15 Çanakkale B 16 İzmir B 20 Manisa B 19 Aydın B 21 Denizli B 20 Zonguldak B 15 Sinop B 15 Samsun B 15 Trabzon B 12 Giresun B 14 Ankara B 14 Eskişehir Y 13 Konya Y 13 Sıvas B 12 Antalya B 22 Adana Y 24 Mersin Y 22 Diyarbakır Y 20 Şanlıurfa Y 23 Mardin Y 18 Siirt Y 22 Hakkâri Y 11 Van Y 14 Kars Y 9 Oslo B 15 Helsinki B 7 Stockholm B 19 Londra PB 18 Amsterdam B 19 Brüksel B 17 Paris B 18 Bonn B 17 Münih B 17 Berlin B 20 Budapeşte B 21 Madrid PB 27 Viyana B 18 Belgrad PB 20 Sofya PB 18 Roma Y 18 Atina Y 18 Zürih B 19 Moskova Y 11 Aşkabat Y 25 Astana PB 13 Taşkent Y 30 Bakû Y 11 Bişkek PB 25 Tiflis Y 11 Kahire B 24 Şam PB 25 Ülkemizin geneli par- çalı ve çok bulutlu, İç Anadolu’nun güney ve batısı, Doğu Ak- deniz, Göller yöresi, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Bilecik, Bolu, Kü- tahya ve Afyonkara- hisar çevreleri yağış- lı geçecek. Eminağaoğlu, telefon dinlemelerinin yargõnõn güvencesiz bir ortamda çalõştõğõnõn kanõtõ olduğunu belirtti YARSAV: Bakan neden susuyor?ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YAR- SAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, 25 yargõcõn dinlenmesine ilişkin yargõ kara- rõnda suç hanesinin boş bõrakõldõğõnõ belgesiyle duyurmalarõna karşõn Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in suskunluğunu koruma nedeni- nin anlaşõlamadõğõnõ belirtti. Eminağaoğlu, “Olaylara seyirci kalması, yargıç ve savcıların tek meslek örgütü başkanı olarak tarafımın telefonları hak- kında dünyada örneği görülmedik biçim- de dinleme kararı alınması da gözetildi- ğinde, Adalet Bakanlığı’nın kasten yargıç güvencesini ortadan kaldırdığının kanıtı- dır” dedi. YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, suç hanesi ile fail hanesi boş olan 25 telefonun sõralandõğõ ve görevdeki yargõçlara ait telefonlarõn dinlenmesine iliş- kin karara karşõn, Bakan Şahin’in suskunlu- ğunu korumasõnõn anlaşõlabilir olmadõğõnõ be- lirterek açõklamasõna şöyle devam etti: “Ada- let Bakanı’nın yönetmeliği değiştiriyoruz dememesi, çıkıp yargıç ve savcılardan özür dilememesi, yargının 12 Mart ve 12 Eylül’deki tablonun dahi gerisindeki ko- şullar içine sürüklendiğini izlemesine rağ- men, tüm bu olaylara seyirci kalması, yargıç ve savcıların tek meslek örgütü başkanı olarak tarafımın telefonları hak- kında dünyada örneği görülmedik biçim- de dinleme kararı alınması da gözetildi- ğinde, Adalet Bakanlığı’nın kasten yargıç güvencesini ortadan kaldırdığının kanıtı- dır. 70 milyonun izlen- mesi de yargı kara- rıyla olmuştur. Bu ka- rarların da dünyada örneği yoktur. Hu- kuktan yana tavır alan bir Adalet Bakanlığı olsaydı, bu kararları yargı denetimine ta- şımak için çaba sarf etmesi gerekirken, ak- sine davranış sergi- lenmesi, yargının gü- vencesiz bir ortamda çalıştığının çok açık örneğidir. Adalet Bakanlı- ğı’nın sergilediği bu davranışlar, benzer olayların ortaya çık- ması durumunda, hu- kuksuz kararları ve- renlerin sonuna ka- dar korunacağı yo- lunda bir güvence ver- mek anlamındadır.” Soruşturmaya tepki İstanbul Haber Servisi - İstanbul Barosu Başkanlõğõ, Yargõçlar ve Sav- cõlar Birliği (YARSAV) Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu hakkõn- daki soruşturmalarõn “yargıç güven- cesini ortadan kaldırdığını” belirtti. İstanbul Barosu Başkanlõğõ’nca ya- põlan yazõlõ açõklamada, Eminağaoğ- lu hakkõnda başlatõlan soruşturmaya tepki gösterildi.“Hukukun üstün- lüğünü ve yargı bağımsızlığını sağ- lamak ve bu konuda tüm yargıç ve savcıları tek çatı altında toplayan meslek örgütlenmesini yaşama ge- çirmek için kurulan ‘YARSAV’ da siyasi iktidarı rahatsız eden ku- rumların başında geliyor” denilen açõklamada Ergenekon soruşturma- sõnõn, muhalefet yapan yazarlarõ, sen- dika başkanlarõnõ, üniversite rektör- lerini, yazõlõ ve görsel yayõn organõ sa- hiplerini, Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği ve Atatürkçü Düşünce Der- neği olmak üzere birçok demokratik kitle örgütünü sindirmek için “cadı kazanı”na dönüştürüldüğü kayde- dildi. Yargõ bağõmsõzlõğõnõn güvencesi olan YARSAV’õn Başkanõ Emina- ğaoğlu’na karşõ iki ayrõ adli soruş- turma ve ihraç istemiyle idari soruş- turmanõn başlatõldõğõna dikkat çekil- di. Açõklamada özetle şu görüşlere yer verildi: “YARSAV Başkanı hak- kındaki soruşturmaları yargıç gü- vencesini ortadan kaldıran ve tüm yargıçlara gözdağı veren antide- mokratik bir uygulama olarak gör- mekte ve bu durumu kamuoyu ile bir kez daha paylaşma gereği duy- maktayız.” Eski Bakan Yaşar Okuyan, Ergenekon iddianamesinde ‘gizli toplantõlar’ olarak geçen buluşmalarõn suç unsuru olarak nitelendirilmesini eleştirdi ‘Türkiye polis devleti haline geldi’ MELTEM YILMAZ Eski Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Yaşar Okuyan, AKP içinden bir bakan ile birkaç milletvekilinin partiden istifa etmeye hazõrlandõğõnõ, seçim sonuçlarõnõn ardõndan parti içi huzursuzluk ve kopuşlarõn başladõ- ğõnõ söyledi. Ergenekon iddianamesinde “gizli toplantılar” olarak geçen buluşmala- rõn suç unsuru olarak nitelendirilmesinin “Türkiye’nin polis devleti olduğunun ka- nıtı” olduğunu söyleyen Okuyan, 17 Mayõs’ta düzenlenecek Cumhuriyet Mitinglerinde “en önde” olacağõnõ kaydetti. Siyaset, sanat, akademik çevrelerden kişi- lerin bir araya gelerek düzenledikleri top- lantõlarõn Ergenekon davasõnõn her iki id- dianamesinde de “gizli toplantı” olarak ni- telendirilerek bu buluşmalara suç unsuru yüklenmesi, toplantõlara katõlanlar arasõnda büyük bir rahatsõzlõğa neden oldu. Bundan 15 yõl önce Kamuran İnan ile Mehmet Ha- beral’õn önderliğinde “Diyalog Grubu” adõyla parlamento çatõsõ altõnda başlatõlan ve giderek yaygõnlaşan bu tür toplantõlara sõk- ça katõlan isimlerden biri olduğunu belirten Yaşar Okuyan, konuyla ilgili sorularõmõzõ ya- nõtladõ. Ergenekon iddianamesinde gizli top- lantõlar olarak nitelendirilen bu buluşmalarõn “herkese açık, son dönemlerde AKP’lile- rin de katıldığı ve güncel politik konuş- maların yapıldığı yasal buluşmalar” ol- duğuna dikkat çeken Okuyan, bunu suç un- suru olarak görmenin Türkiye’nin polis dev- leti haline geldiğinin kanõtõ olduğunu belir- terek şöyle devam etti: “Diyalog Grubu toplantıları, 2004 yerel seçimlerinin ardından Ankara’daki Kent Otel’de de düzenlenmeye devam etti. Biz- ler bu toplantılarda Kıbrıs meselesi, AB müzakereleri gibi tamamen güncel politik konular üzerinde duruyorduk. Belirli bir gruba da özgü değildi, dileyenler arka- daşlarıyla da katılabilirdi. Söz konusu toplantıların Ergenekon iddianamesinde suç delili sayılmasının ne hukuken ne de vicdanen bir karşılığı var. Düşünen in- sanlar zaman zaman bir araya gelebilir. Dernek ve vakıflar da bu toplantıları or- ganize edebilir. Geçmişte ben de ‘Başkent Toplantõlarõ’ adıyla 20 kadar buluşma dü- zenledim. Kamuran İnan ile Mehmet Habe- ral beni bugün çağırsa, ben yine katılırım. Bunların suç delili sayılması Türkiye’nin tam bir polis devleti haline geldiğini ka- nıtlıyor.” Okuyan, bir dönem polis teşkilatõ içerisinde yaşanan Pol-Der ve Pol-Bir ayrõşmasõnõn önü- müzdeki dönemlerde “F tipi” ile karşõt gö- rüşlüler arasõnda yaşanacağõ değerlendir- mesinde bulunarak “Pol-Der/Pol-Bir gru- bunun ayrışmasının nelere mal olduğunu gördük. Şimdi yeniden bu tür bir ayrışma rahatsız edici boyutlara ulaşıyor. Bu ra- hatsızlık teşkilatı böler, bundan endişe du- yuyorum. Ben buradan Başbakan Erdo- ğan’a sesleniyorum: Madem amacın Tür- kiye’yi susturmak, elinde imkân varken gel anayasayı değiştir. Muhalefeti, siyaseti yasakla. Hükümet aleyhindeki kitap, top- lantı, konferans ve mitingleri yasakla. Üç kişi bir araya gelmeyi yasakla. Niyetini bel- li et” diye konuştu. SAVCILARA TAZMİNAT Yargıtay davayı reddetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay 4. Hukuk Dairesi, Ergenekon davasõnda yargõlanan tutuklu sanõk Be- hiç Gürcihan’õn nişanlõsõ Fatma Sibel Yüksek’in, Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõlar aleyhinde açtõğõ manevi tazminat davasõnõ, görev yönünden red- detti. Fatma Sibel Yüksek, nişanlõsõ ile özel sohbet niteliği taşõyan görüşmelerine iddianamede yer verilerek “özel ya- şam ve haberleşme hürriyetinin gizli- liği hakkının ihlal edildiği” iddiasõyla soruşturmayõ yürüten Cumhuriyet sav- cõlarõ Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pek- güzel ve Nihat Taşkın aleyhine manevi tazminat davasõ açmõştõ. Davaya bakan Yargõtay 4. Hukuk Dairesi, dava dilek- çesinin görev yönünden reddine karar verdi. Daire kararõnda, davalõlarõn Cum- huriyet savcõsõ olmalarõ itibarõyla faali- yetlerinin yargõsal değil, idari nitelik ta- şõdõğõ için bu davanõn hâkimlerin huku- ki sorumluluğu kapsamõnda değerlen- dirilemeyeceğine işaret edildi. Kararda, “Davacı, zararını hizmet kusurun- dan değil davalıların özensiz davra- nışlarından kaynaklandığını açıkla- yarak davasını kişisel kusura dayan- dırmış olmakla, davalıların Borçlar Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca ku- surlu olup olmadığının genel hüküm- lere göre incelenerek karar verilmesi için yetkili ve görevli adliye mahke- melerinde sonuçlandırılması gerek- mektedir” denildi. Daire, savcõlar hak- kõnda kişisel kusurlarõna dayanõlarak adliye mahkemelerinde genel hükümle- re göre dava açõlabileceğine hükmede- rek, dava dilekçesini oy çokluğuyla gö- rev yönünden reddetti. Çoğunluğun oyuna katõlmayan bir daire üyesi ise karşõ oy yazõsõnda, davalõ Cumhuriyet savcõlarõnõn yaptõklarõ gö- revin yargõ faaliyetine ilişkin olduğunu belirterek Cumhuriyet savcõlarõnõn da ce- vap dilekçelerinde, yaptõklarõ görevin yargõ faaliyetine ilişkin olduğunu kabul ettiklerini kaydetti. Cumhuriyet savcõ- larõnõn birinci sõnõfa ayrõlmalarõ duru- munda yargõlama görevinin ilk derece mahkemesi sõfatõyla Yargõtay 4. Hukuk Dairesi’nde yapõlmasõ gerektiğine işaret edilen karşõ oy yazõsõnda, “Öncelikle da- valıların birinci sınıfa ayrılıp ayrıl- madıkları belirlenmeli, birinci sınıfa ayrıldıklarının tespiti halinde davaya bakma görevinin Dairemize ait oldu- ğu kabul edilmelidir. Cumhuriyet savcılarının tüm görevlerinin idari bir görev olarak kabul edilmesi doğ- ru değildir. Cumhuriyet savcılarının yargısal görev yaptıkları da bir ger- çektir” denildi. İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz okurlarõ ve sivil toplum kuruluşlarõ, Ergenekon operasyonu kap- samõnda tutuklanan Ankara Temsilcimiz Musta- fa Balbay ile gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Erol Ma- nisalı için tuttuklarõ nöbeti dün de sürdürdü. Nö- bete CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat, Köy Ensitülerini Araştõrma ve Eğitimi Geliştirme Der- neği (KAVEG) Başkanõ Prof. Dr. Güler Yalçın, Kadõn Araştõrmalarõ Derneği üyesi Meriç Veli- dedeoğlu’nun da aralarõnda bulunduğu sivil top- lum örgütü yönetici ve üyeleri ile yurttaşlar des- tek verdi. Kadõn Araştõrmalarõ Derneği, Çağdaş Ya- şamõ Destekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Dü- şünce Derneği (ADD), Köy Enstitüleri Araştõrma ve Eğitimi Geliştirme Derneği, Kepirtepeliler Eği- tim Vakfõ, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Kartal Şu- besi üyeleri ve CHP Maltepe Gençlik Kollarõ üye- leri dün gazetemiz bahçesinde bir araya geldi. Grup, Balbay ve Manisalõ’nõn fotoğraflarõnõ taşõdõlar. ŞULE KÖKTÜRK Tedavileri için mücadele verdiği cüzam hastalarõ da Çağdaş Yaşamõ Destekleme Der- neği Genel Başkanõ (ÇYDD) Prof. Dr. Tür- kan Saylan’a sahip çõktõ. Hastalar, “Türkan Hoca’yı yenemezler çünkü onun yanlış bir işi yok”, “Keşke herkes Türkan Hoca gibi arkasında bir şey bıraksa” dediler. Herkes onlarõ ölüme terk ederken, Türkan Saylan onlara şefkat elini uzattõ. Cüzam has- talõğõnõn Türkiye’de kontrol altõna alõnmasõ ko- nusundaki en kapsamlõ girişim, 1976 yõlõnda Prof. Dr. Saylan ve arkadaşlarõnca kurulan Cü- zamla Savaş Derneği’nin çalõşmalarõ ile ger- çekleşti. Derneğin, Türkiye’nin en ücra kö- şelerinde yaptõğõ çalõşmalarla, Türkiye’de yaklaşõk 5 bin olan cüzamlõ hasta sayõsõ, 2 bin 500’e kadar indi. Saylan’õn 21 yõl başhekim- lik yaptõğõ Bakõrköy’deki Lepra Hastane- si’nde, hastalarõn medikal ihtiyaçlarõnõn yanõ sõra rehabilitasyon ihtiyaçlarõ da karşõlanõyor. Hastanede tedavi gören hastalara halõcõlõk, arõ- cõlõk ve hayvancõlõk gibi alanlarda iş bulunu- yor, çocuklarõna burs veriliyor, hatta tedavisi biten ve memleketine dönmek isteyen hasta- larõn yol paralarõ bile karşõlanõyor. Tedavi için Ardahan’dan gelen Behçet Yıl- maz tedavisi bittikten sonra memleketine dö- nüyor ancak zaman zaman kontrol için hasta- neye gelerek burada kalõyor. Yõlmaz şunlarõ söylüyor: “Türkan Hoca batağa batmış ka- ranlık dünyaya girmiş insanları aydınlığa çı- karan, topluma kavuşturan bir insandır. Türkan Hoca’ya çamur atıyorlar.” 38 yaşõndaki Rasime Başeğmez de “Keş- ke her insan Türkan Saylan gibi arkasın- da bir şey bıraksa. Türkan Saylan yeri gel- di, hoca oldu, yeri geldi anamız oldu, yeri geldi babamız oldu, yeri geldi doktorumuz oldu. Her yerde bize destek oldu” diyor. Bese Kaya ise tedavi için Tunceli’den düş- müş yollara, ancak çõğ kesmiş yollarõnõ. Diğer doktorlar, çõğ altõnda kalan Kaya’nõn bacağõ- nõn dizinden kesilmesi gerektiğini söylemesine karşõn Saylan, yalnõzca parmaklarõn alõnmasõ ile tedavisinin gerçekleşebileceğini belirtmiş. Kaya, Saylan’a minnet duyduğunu ifade etti. Cüzam hastaları Saylan’a minnettar ÇEV: Arama kararõ yasaya aykõrõ İstanbul Haber Servisi - İSTEK Vakfõ’na ait ikinci derecede askeri bölge olduğu belirtilen Bey- koz ilçesine bağlõ Poyrazköy’deki arazide “Er- genekon” soruşturmasõ kapsamõnda, İstanbul Terörle Mücadele ekipleri tarafõndan 21 Ni- san’da başlatõlan kazõlar dün de sürdü. Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten üç savcõnõn nezaretinde sürdürülen, Poyrazköy Keçilik Mev- kisi’ndeki ormanlõk alanda yapõlan kazõ çalõşmalarõ devam ediyor. Kazõlarda ilk gün lav silahõ, el bom- basõ, aydõnlatma fişeği, sis bombasõ, çeşitli çap- ta fişek ve mermi ile patlayõcõlarõn yer aldõğõ çok sayõda mühimmat bulunmuştu. Bulunan silahlarla ilgili gözaltõna alõnan 2’si emekli, 4’ü muvazzaf asker toplam 6 şüpheli gözaltõna alõnmõştõ. Muvazzaf subaylarõn Beşiktaş’taki Merkez Komutanlõğõ’nda, emekli askerler ve diğer şüp- helilerin ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgularõ devam ediyor. İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Eğitim Vak- fõ Başkanõ Gülseven Yaşer’in avukatõ Hüseyin Bu- zoğlu, müvekkiline ait evde yapõlan aramalarõn hu- kuka aykõrõ olduğunu belirterek arama kararõnõn ip- talini ve el konulan eşyalarõn iadesini istedi. Yaşer’e ait ikamette arama yapõlmasõ için alõ- nan mahkeme kararõnda, olağanüstü hal ilanõ ko- nusunu içeren anayasanõn 120. maddesine atõfta bulunulmasõ dikkat çekti. Avukat Buzoğlu, İstanbul 14. Ağõr Ceza Mah- kemesi’ne verdiği dilekçede, Yaşer’in evinde 13 Nisan’da arama yapõldõğõnõ, Yaşer’in avukatõnõn ise aramanõn son bölümüne katõlabildiğini kaydetti. Bu aramanõn ardõndan ihbarda bulunulduğu ge- rekçesiyle Yaşer’in evinin kömürlüğünde ve ki- racõsõnõn evinde 14 Nisan’da habersiz bir şekilde yeniden arama yapõldõğõnõ belirten Buzoğlu, 15 Ni- san’da da habersiz arama yapõldõğõnõ, arama ka- rarõnda “kömürlükte yapılan arama sırasında tespit edilen ancak arama tutanağı hazırlandığı esnada gözden kaçan 1 adet Fujitsu Siemens marka dizüstü laptop bulunarak el konulabil- mesi için, arama yapılması ihtiyacı hasıl ol- muştur” denildiğini söyledi. İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin üçün- cü kez verdiği “arama ve el koyma kararı”nda, anayasanõn 120. maddesine atõfta bulunulduğuna dikkat çeken Buzoğlu, “Anayasanın ‘şiddet olaylarõnõn yaygõnlaşmasõ ve kamu düzeninin cid- di şekilde bozulmasõ sebepleriyle olağanüstü hal ilanõ’ başlığı altında düzenlenen 120. madde- sine atıfla alınan itiraza konu karar, soruş- turmada gelinen noktayı özetliyor. Bu salt bir maddi hata değildir. Soruşturmanın gerisindeki odakların 120. maddeye duydukları özlemin ve- ciz bir ifadesidir” dedi. Balbay ve Manisalı için protesto eylemi Silivri’de Ergenekon sanıklarına destek İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet okurlarõ, Atatürkçü düşünce Derneği (ADD) üyeleri, İşçi Par- tililer (İP) ve çok sayõda yurttaş 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramõ’nda Silivri Cezaevi önünde toplanarak Ergenekon operasyonunu pro- testo etti. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) yönetici ve üyeleri, İşçi Partililer (İP), Cumhuriyet okurlarõ ile çok sayõda yurttaş 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramõ’nda Silivri Cezaevi önünde dün yaptõklarõ kitlesel gösteride, Ergenekon operasyo- nunu protesto etti. Grup, ellerinde Türk bayrakla- rõ, Nutuk ve Cumhuriyet Gazeteleri ile 10. Yõl Mar- şõ’nõ söyleyerek TEM otoyolunda cezaevi önüne dek yürüyüş yaptõ. “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Ergenekon yalanı Amerikan planı”, “Yurtse- verler çıkacak hesap soracak” sloganlarõnõ atan kalabalõk yürüyüşün ardõndan Silivri Cezaevi’nin ana kapõsõ önünde bir araya geldi. Eylemciler adõ- na basõn açõklamasõ yapan CUMOK’tan Semiha Gökçen Boya, operasyonun aslõnda laik Cumhu- riyetin temel ilkelerine, ulusal bağõmsõzlõğa karşõ yürütüldüğünü ve bu duruma karşõ direnmenin bü- tün yurttaşlarõn görevi olduğunu belirtti. Fotoğraf:HÜLYAKESKİN Poyrazköy’de kazı çalışmaları sürüyor YAŞER’İN AVUKATI EL KONULAN EŞYALARIN İADESİNİ İSTEDİTedavi görenler ‘Türkan Hoca yeri geldi anamõz babamõz oldu. Bize her zaman destek verdi’ diyor BARO: YARSAV, YARGI BAĞIMSIZLIĞININ GÜVENCESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear