Catalog

CMYB C M Y B SAYFA 8 7 MART 2009 CUMARTESİ G aliba 2000’ler başlamamõştõ. İstanbul’un “gözden ırak” gözdesi “Prens Adaları”ndan Koruma Kurulu’na bir şikâyet geldi. Büyükada’nõn tari- hi iskelesine dev bir “otomobil rek- lamı” dikilmiş, ada sakinleri tepki- lerini şöyle dile getirmişlerdi: “Mo- torlu araçlardan tümüyle arındır- mak istediğimiz Adalar’da oto- mobil reklamı, sadece görsel değil, düşünce kirliliği de yaratıyor...” O güne kadar hep “imar” şikâ- yetlerine alõşan kurulun bu duyarlõ başvuruya yanõtõ da kõsa ve öz oldu: “Adalar’daki otomobilsiz ya- şamla çelişen reklamın kaldırıl- masına...” Dönemin Kaymakamõ Mustafa Farsakoğlu’nun daha o gün reklam panosunu yok ettiğini anõmsõyo- rum. Bir de Kaymakamlõğõn “ma- kam aracı” olarak yaptõrõp bindiği o “resmi” plakalõ “fayton”unu... 29 Ekim’deki Cumhuriyet Resepsiyo- nu’nda öylesine süslenmişti ki anla- tamam... Şimdi Farsakoğlu, bu kez de CHP’nin belediye başkan adayõ ola- rak diyor ki: “Makam aracımız yi- ne fayton olacak; Adalar’da motor sesi kesinlikle duyulmayacak. Ahır- lar çağdaşlaşacak; atların ve sü- rücülerinin yaşam koşulları iyi- leştirilecek...” Peki, bu konuda acaba diğer aday- lar ne düşünüyor? Adalar’õn gele- neksel ulaşõm aracõ yerel seçimde ne kadar etkili? 2005’te “AKP’nin kazanmama- sı”nõ isteyenlerin ve hatta “sol- cu”larõn da oylarõnõ alarak ANAP’tan başkan seçilen, ancak ertesi günü AKP’ye geçen Coşkun Özden’in düşüncesi “faytonları azaltmak”! Bazõ Adalõlarõn faytonlarõ Başba- kan’a bile şikâyet etmeleri üzerine di- yor ki: “Büyükada’da 227 fayton var, 170’e indireceğiz...” Ne var ki Özden’i asõl zorlayan, “seçmenleri kandırdığı” 5 yõl önceki “şaşırtması”nõn hâlâ unutulmamasõ. Bu nedenle Farsakoğlu’nun bir an ön- ce “makam aracına binmesi”ni is- teyenler giderek çoğalõyor... Adalar’õn diğer partilerden adaylarõ ise “farklı inançların ortak hem- şeriliği” özleminin adeta simgeleri gi- biler. DSP’nin adayõ, Ermeni yurttaşõmõz Dr. Karabet Yayla... Aralarõnda Er- meni, Musevi, Rum ve Süryanilerin de bulunduğu 10 bin seçmenden “kültürel” oy istiyor. DP de benzer duygularla yarõşan Musevi yurttaşõ- mõz Yusuf Bahar’la şansõnõ deniyor. Bahar özellikle “hastane” eksikliğini gidermeye söz verirken, Yayla da gü- nübirlik ziyaretçilere tuvalet yapma- yõ çok önemsiyor... Denebilir ki Adalar’da seçim “fay- tonlu yaşam”õn değerini bilenlerle bilmeyenler arasõnda geçecek. Ba- kalõm Farsakoğlu’nun “faytonları kültür mirası olarak tescil ettir- meyi” de içeren çalõşma programõ, “trafik derdi olmayan yegâne ilçe- miz”de ne kadar destek bulacak? PRENS ADALARI’NDA OYLAR ‘FAYTON’A... O K T A Y EKİNCİ ‘Hedefim yüzde 40’õn üstü’ ? AKP Genel Başkanõ Tayyip Erdoğan: Hatay, Adana. ? CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal: Malatya. ? MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli: Manisa, İzmir. ? DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk: Varto, Tatvan. ? DSP Genel Başkanõ Zeki Sezer: Aydõn. LİDERLER B U G Ü N NEREDE ? CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Geldiğimiz Noktada Şu satırları yazdığım sırada (5 Mart Perşembe ak- şamı) Mustafa Balbay’ın “ek ifadesi”nin alınması dört saatten fazla bir süredir devam ediyor. Daha ne kadar sürer, sonuç ne olur, bilinmez. Çünkü geldiğimiz noktada yakın ve uzak geleceğimiz belirsizliklerle doludur. Hukuk, kamu vicdanında artık, adaletin sağlandı- ğı bir kurum değil, adaletsizlik aracı olmaya dönüşen bir baskı aracı olarak algılanmaktadır. Balbay ifade vermeye özgür iradesiyle gelmek üzere çağrılamaz mıydı? Ergenekon savcısının uygulaması yasaya uygun mu- dur? İnsanlar ifade vermeye hangi koşullarda “ihzaren” (zor kullanarak) getirtilirler? Bunları bir hukukçu gibi bilemem. Fakat bildiğim, yasaya uygun olsa bile yapılan şe- yin adalet kavramına, onun da temelini oluşturması ge- reken temel insan haklarına ve kamu vicdanına uy- gunsuzluğudur. Ama geldiğimiz noktada, söz konusu dava süreç- lerinde, bu kavramların hiçbir anlam ve değer taşı- madığını artık biliyoruz. Geldiğimiz noktada sorulması gereken asıl soru bel- ki de şu olmalıdır: Sözü edilen dava süreçlerinde gözlemlenen hukuk ve adalet karşıtı uygulamalar bu davanın kapsamı için- de tekil bir örnek olarak mı kalacak, yoksa ülkemiz- de hukuk sistemi giderek tümüyle Ergenekon huku- kuna mı dönüşecek? Geldiğimiz noktada bu sorunun net bir yanıtı yok- tur. Geldiğimiz noktada, temel insan haklarından biri olan haberleşme özgürlüğü ağır yara almış durumdadır. Telefon konuşmaları hiçbir gerekçeye dayandırıl- maksızın, hiçbir yasal dayanak olmaksızın dinlene- bilmektedir. Bu konuşmaların siyasi iktidarın tepesindekilere din- letildiği ve çoğu kez de üzerlerinde oynanarak, son za- manların buluşu olan bir deyimle “yandaş medya”ya servis edildiği biliniyor. Böylece, geldiğimiz noktada özel yaşam mahre- miyeti ortadan kalkmıştır. “Açık Toplum ve Düşmanları”nın ultra-liberal yazarı Karl Popper nasıl değerlendirirdi bilemem.. ama Tür- kiye bugün tam anlamıyla bir açık toplumdur. Açık bir polis toplumu... Geldiğimiz noktada demokrasi ve liberalizm gibi kav- ramların hiçbir zaman olmadıkları kadar bir baskı, ya- lan, demagoji araçlarına dönüştürüldüklerine tanık olu- yoruz. “Halk” ve “egemenlik” sözcüklerinin bir araya ge- tirilmesiyle oluşturulan demokrasi kavramı, ülkemiz- de bugün halkın oyunun çıkar sağlanarak ya da teh- dit edilerek satın alınmasını, böylece de halk ege- menliğini değil, halkın egemenlik altına alınmasını ifa- de ediyor. “Özgürlük” sözcüğünden türetilmiş “liberalizm” kavramı ise, bütün ülkeler ve zamanlardaki demago- jik içeriğinin bugün ülkemizde en irkiltici, en utanmazca aldatıcı görünümünü gözler önüne seriyor. Geldiğimiz noktada liberal ekonomi, zenginin da- ha zengin, yoksulun daha yoksul olma özgürlüğün- den başka bir anlam taşımıyor. Geldiğimiz noktada, bir ülkeyi o ülke yapan değerler; hayâsızca, vicdansızca, utanmazca, duygusuzca, alçakça, haince ayaklar altındadır. Çok etnisiteli, tarih sahnesine çıkmada ve inmede gecikmiş bir feodal imparatorluğun kaçınılmaz so- nunun yıkıntılarında, üstelik emperyalist işgalle bo- ğuşarak, üstelik aydınlanma değerlerini temele alarak, üstelik başka hiçbir toplumun ulus devlet olma sü- reçlerinde görülmedik ölçüde vicdanlı kalarak başa- rılmış bir kurtuluş savaşı ve yaratılan çağdaş ulus dev- let; her türlü gericiliğin, görülmedik bir kin, düşman- lık ve saldırganlığın hedefi olarak ortadan kaldırılmak isteniyor. Geldiğimiz noktada görebildiklerimden bazıları bunlar... Yazımın son cümlesini yazmakta olduğum şu sıra- da da Balbay’dan henüz haber yoktu. Ergenekon hukukunda bugünden yarına bir deği- şiklik olacağını ümit etmesem de.. sizler bu yazıyı oku- duğunuzda arkadaşımızın da işinin başında, ailesinin yanında olmasını dilerim....... diye yazmış ve yazıyı bek- lemeye almıştım... Şu anda 6 Mart Cuma... Arkadaşımız tutuklandı. Az önce de gazeteden arayan Deniz Som, yarın (cu- martesi), Bursa Kitap Fuarı’ndaki imzasında buluna- mayacak olan Mustafa Balbay için hep birlikte ora- da olacağımızı söyledi. Evet... Yazıyı okumakta olduğunuz 7 Mart Cumar- tesi günü Bursa Kitap Fuarı’nın 11.00’deki açılışından 20.00’deki kapanışına kadar orada olacak ve Mustafa Balbay’lar olarak arkadaşımızın kitaplarını okurlarına imzalayacağız... Geldiğimiz noktada bütün ülke bakımından da tek dayanağımızın, namuslu, yurtsever insanların daya- nışması olduğunun bilinciyle. ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 8 MART 2009 PAZAR Saat: 11.00 Konuğumuz Sayın Prof. Dr. EROL MANİSALI ile kahvaltılı aydınlanma toplantısında bir araya geliyor ve değerli yazarımız Türkel Minibaş’ı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde anıyoruz. KONU: “2009’da KARŞIMIZDAKİ SORUNLAR” Tarih: 8 MART 2009 Pazar Saat 11.00 Yer: Kadıköy Aden Otel İletişim: 0532 344 57 22 - 0535 636 59 11 0537 871 82 34 Yazarımız söyleşi sonrası kitaplarını imzalayacaktır. Lütfen yerinizi ayırtınız. A. Büfe Kahvaltı Ederi: 20.- TL. “BALBAY ÇIKACAK YİNE YAZACAK” İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI www.cumok.org İstanbul Haber Servisi - CHP İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi baş- kan adayõ Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluklarla mücadelenin topluma erdem kazandõracağõnõ belirte- rek,“Hırsız, hırsızdır. Hırsızın sağcısı, solcusu olmaz” dedi. Se- çimden zaferle çõkacağõna inandõğõnõ kaydeden Kõlõçdaroğlu,“Yüzde 40 veya üzerinde oy alacağımı dü- şünüyorum” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, Aydõn Üniversite- si’nde önceki gün katõldõğõ konfe- ransta da projelerini anlatarak, öğ- rencilerin sorularõnõ yanõtladõ. Yol- suzluklarla mücadelenin topluma erdem kazandõracağõnõ söyleyen Kõlõçdaroğlu, “Hırsız, hırsızdır. Hırsızın sağcısı, solcusu olmaz” dedi. Öğrencilerin “Yolsuzluk dosyalarını neden yargıya teslim etmiyorsunuz? Bağımsız Türk yargısına güvenmiyor musu- nuz?” sorusu üzerine Kõlõçdaroğ- lu, “Türkiye’de yargı bağımsız- lığı yok. Bunu ben söylemiyorum, Türkiye Barolar Birliği, Avrupa Birliği İlerleme Raporları ve uluslararası kuruluşlar söylü- yor” yanõtõnõ verdi. İstanbul’daki öğrenci yurdu sa- yõsõnõn da yetersiz olduğuna deği- nen Kõlõçdaroğlu, üniversiteler ve KİPTAŞ işbirliği ile 3 yõlda İstan- bul’daki öğrenci yurdu sorununu çözeceklerini kaydetti. Konferan- sõn ardõndan gazetecilerin sorula- rõnõ yanõtlayan Kõlõçdaroğlu, İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn, yüzde 50 oy alacağõ yönündeki açõkla- malarõyla ilgili, “Ben yüzde 40 ve- ya üzerinde oy alacağımı düşü- nüyorum. Topbaş’ın yüzde 50 oy alacağına ilişkin tahmini bence gerçeği yansıtmıyor. Ancak say- gı duyarım. Tabii bunlar benim gözlemim. Buna İstanbullular karar verecek” dedi. Kõlõçdaroğlu, rakibi Topbaş’õn yüzde 50 oy alacağõna ilişkin tahminlerin gerçeği yansõtmadõğõnõ söyledi K I L I Ç D A R O Ğ L U A R A Y I K A P A T I Y O R Hastane için grev yapacağım DENİZ TATARER CHP Büyükçek- mece belediye baş- kan adayõ Hasan Akgün, Büyükçek- mece Devlet Hasta- nesi projesinin AKP hükümetince engel- lendiğini belirterek, “Bu siyasi ambar- godur. Seçim son- rası Sağlık Bakanlığı önünde çadır kurup, grev yapaca- ğım” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden KİPTAŞ’õn Tepecik’teki ko- nutlarõnõn usulsüz olduğunu da kaydeden Akgün, “Seçim son- rası ilk iş inşaatları mühür- lemek olacak” diye konuştu. 15 yõldõr Büyükçekmece Be- lediye Başkanlõğõ görevini yü- rüten Akgün, 1997’de açõlan Büyükçekmece Devlet Hasta- nesi’ne ek bina yapõlmasõ için tüm çalõşmalarõn tamamlandõ- ğõna dikkat çekerek, engellenen hastane projesinin hayata geç- mesi için “Sağlık Bakanlığı önünde çadır kurup, grev ya- pacağını” söyledi. Ak- gün,“Hastane için 300 bin TL harcanarak proje hazırlandı. İl Sağlık Müdürlüğü ve İs- tanbul Valiliği onayladı. İl Özel İdaresi 80 milyon TL kaynak verdi. Ancak Büyük- çekmece AKP’li bir belediye olmadığı için ‘arsa yeterli’ de- ğil diyerek proje engellendi. Bu devlet, yurttaşlardan ver- gi alıyorsa bu hiz- metleri de yapmak zorunda” dedi. Bü- yükçekmece Kay- makamlõk binasõnõ da belediyenin inşa ettirdiğini söyleyen Akgün, “Bilseydim Kaymakamlık bi- nası yerine hastane yapardım. Bugün, Kaymakam sefası- nı sürüyor, mü- dürleri de AKP’nin örgüt- lenmesine destek veriyor” di- ye konuştu. KİPTAŞ’a mühür Akgün, AKP’li İBB’nin 5 yõlda imar rantõna yönelik ça- lõşmalara ağõrlõk verdiğini be- lirterek, “Yetki bende, istedi- ğimi yaparım” zihniyetiyle Büyükçekmece’deki “nitelik- li” tarõm arazilerinin Kiptaş’a tahsis edildiğini söyledi. Ak- gün,“KİPTAŞ Konutları’nın inşa edildiği alan, 1/ 100.000’lik Çevre Düzeni Planı’nda nitelikli tarım ara- zisidir. Yurttaşlara ev ruhsa- tı verilmiyor, hayvancılık ya- panlar ahırlarını genişlete- miyor, ancak KİPTAŞ’a 15 katlı konut yapabilir. İnşaat- ların bir kısmı ruhsatsız. Mahkeme 350 bin TL ceza verdi. Seçim sonrası ilk işim inşaatları mühürlemek. Son- ra da dosyaları incelemeye alacağım. Hukuki olanlar in- şaatına devam edecek, diğer- lerini yıkacağım” dedi. CHP BÜYÜKÇEKMECE ADAYI AKGÜN: İstanbul Haber Servisi - Ba- kõrköy’de aralarõnda Halkõn Yükselişi Partisi, İP ve YP’nin de bulunduğu çok sayõda siya- si parti temsilcisi tarafõndan kurulan Bakõrköy Cumhuriyet Platformu, yerel seçimlerde CHP Bakõrköy belediye baş- kan adayõ ve mevcut başkan Ateş Ünal Erzen’i destekle- me kararõ aldõ. Ataköy’deki Yunus Emre Kültür Merke- zi’nde önceki gün basõn top- lantõsõnda bir araya gelen plat- form temsilcileri, 29 Mart’ta Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çõkmak için birlik kararõ aldõklarõnõ kaydettiler. Cum- huriyet Platformu Sözcüsü Kabil Kocatürk, “Bu seçim, yolsuzluklara, işsizliğe, yok- sulluğa dur demenin, yağ- maya, talana karşı ulusal de- ğerlerimizi koruyabilmenin savaşıdır” dedi. Toplantõya katõlan CHP’li Ali Kılıç ise “Gün farklılıklarımızı bir yana bırakıp, Atatürk dev- rimleri etrafında birleşme günüdür” diye konuştu. ‘Kadıköy’de yapılacak en iyi iş proje üretmemek’ ÖZLEM GÜVEMLİ Mimarlar Odasõ Kadõköy Şube Başkanlõğõ görevini bõrakarak siyasete atõlan ve Kadõköy’den DSP’nin be- lediye başkan adayõ olan Arif Atıl- gan, ilçenin son dönemde rant ve yağma projeleri ile gündeme gelmesini eleştire- rek, “Kadıköy’e sadece ti- cari fonksiyon kazandıra- rak Eminönü’ne çevirmeye çalışıyorlar. Kadıköy için yapılacak en iyi şey hiç proje üretmemek. Kadı- köy’ü tüm değerleriyle ko- rumak istiyorum” dedi. Atõlgan, Kadõköy’ün Mühürdar Sa- hili’nde yükselen Corner Oteli, Ka- lamõş’taki eski yazlõk sinemaya ya- põlmak istenen otel, Kuşdili’ne uy- gulanacak olan alõşveriş merkezi pro- jesi, Haydarpaşa Garõ’ndaki projele- ri ile ilçenin yerli ve yabancõ serma- ye tarafõndan talan edilmek istendiğini söyledi. Otel, alõşveriş merkezi gibi yapõlara kuralõna uygun yapõlmasõ ha- linde karşõ olmadõğõnõ dile getiren Atõlgan, mevcut Kadõköy Belediye- si yönetimini yağma ve rant projele- ri karşõsõnda tavõr almadõğõ için eleş- tirdi. Atõlgan, “Her adayın dosya- sındaki projeler bu boş alanları dol- durmak üzerine kurulu. Biz bu alanları doldurmak değil koru- mak istiyoruz” dedi. Kuşdili Çayõ- rõ’nõn eski kimliğine kavuşturularak koru haline getirilmesi gerektiğini an- latan Atõlgan, “Burada ressamlar, heykeltıraşlar çalışacak, galeriler olacak. Sanat camiasında ‘Kuşdili Ekolü’ oluşturmak istiyo- ruz” diye konuştu. Öğrenci pansiyonları Atõlgan, Moda ve Kõzõl- toprak’taki birçok tarihi ya- põnõn apartmana dönüştürül- düğünü anõmsatarak Yelde- ğirmeni’nin Kadõköy’ün el- de kalan tek tarihi bölgesi ol- duğunu ifade etti. Atõlgan, “Tarihi evlerde yaşayan yurttaşlar uygun krediler alıp kendi evlerini restore edebilirler. Krediyi ödeye- bilmek için de yaşadıkları evleri öğ- renci pansiyonlarına çevirerek ge- lir elde edebilirler” dedi. İlçede mobil pazar yerleri oluştur- mak istedikleri belirten Atılgan, es- nafın kamyon ve minibüslerinde sa- tış yapacağını, pazarcılara seyyar tu- valet, çöp torbası hizmeti sunulacağı- nı söyledi. Kadıköy-Bostancı tram- vay projesini hayata geçireceklerini ifade eden Atılgan, minibüslerin de rehabilite edileceğini kaydetti. İstanbul Haber Servisi- A&G araştõrma şirketinin CNN Türk ve Ka- nal D için yaptõğõ ankete göre, CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayõ Kemal Kılıçdaroğlu arayõ kapatõyor. Ankete göre Kõ- lõçdaroğlu oylarõnõ yüzde 30.4’ten yüzde 34.2’ye çõkarõrken, Kadir Topbaş’a oy vereceklerini söyleyen seçmen sayõsõ yüzde 41.8’den yüzde 41.7’ye geriledi. A&G şirketinin 26 ilçe ve 89 mahallede ba- zõnda yaptõğõ ankete 1556 kişi katõldõ. Ankette, “Partiye mi adaya mı oy vereceksiniz” sorusuna seçmenlerin yüzde 49’u partiye oy vereceklerini, yüzde 39’u da adaya oy verecekleri yanõtõnõ verdi. Büyükşehir seçimlerinde kime oy vereceği konusunda kararsõz ka- lanlarõn oranõ yüzde 17, MHP’ye oy vereceğini söyleyenlerin oranõ yüzde 2.3, SP’yi tercih edenlerin oranõ ise yüzde 2.3 oldu. Beşiktaş çarşısındaki balıkçıların is- teği üzerine Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen yeni Balık Pazarı’nın açılışı dün Beşiktaş Be- lediye Başkanı İsmail Ünal’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Ünal, Beşiktaş’a yakışan bir balık pazarının ortaya çıktığını belirterek, “Be- şiktaş’ta bilinçli ve her zaman daha iyisini yapmak için çaba gösteren insanlar yaşıyor. Burada ki esnafımız da bunun iyi bir örneğini gösterdi. Çalıştık- ları Beşiktaş Balık Pazarı’nın daha modern, daha hijyenik ve müşterilere daha iyi hizmet veren bir yer haline gelmesi için harekete geçtiler” dedi. YENİ BALIK PAZARI AÇILDI Erzen’e büyükdestek