Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
7 MART 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Benim Tanıdığım
Balbay...
Böyle günlerde yazı yazmak zordur...
Yazı masamın başına oturdum... Bilgisaya-
rımı açtım... Ekrana bakıyorum...
Dakikalar geçiyor... Çay içiyorum... Başımı pen-
cereye çeviriyorum...
Ekranı kapatıyorum.
Odamın içinde dolaşıyorum bir süre. Yeni-
den geçiyorum yazı masamın başına.
Olmuyor!
Mustafa Balbay’ı anlatacağım.
Balbay’ı 1979 yılında tanıdım... Ege Üniversi-
tesi Gazetecilik Yüksekokulu öğrencisiydi.
O tarihte “Röportaj Yazma Tekniği” dersle-
rine giriyordum ve Balbay öğrencilerim arasın-
daydı.
Demek ki aradan 30 yıl geçmiş.
1986 yılında Mustafa Balbay’ı Milliyet’ten
Cumhuriyet’e aldık.
Heyecanlı ve ataktı...
Buraya kadar tamam.
Peki bundan sonra ne yazacağım?
Yeniden kalkıyorum yazı masamın başın-
dan... Birinci kata iniyorum.
Avukatlarımız Akın Atalay ve Bülent Utku ora-
da. İkisi de neredeyse 30 saattir uykusuz.
Onlarla konuşuyorum bir süre.
Sabah televizyonlarda Balbay’ın “Cebir ve şid-
det kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni
ortadan kaldırmaya teşebbüs” nedeniyle TCK’nin
312. maddesince tutuklandığını öğrenmiştim.
Akın Atalay ve Bülent Utku’ya soruyorum:
“Balbay, TCK’nin 312. maddesi gereğince mi
tutuklandı?”
İkisi birden yanıt veriyor:
“Evet!”
90’lı yıllarda Cumhuriyet yazarları Uğur Mum-
cu, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı öldürü-
lüyordu. 2008-2009’da İlhan Selçuk, Mustafa
Balbay gözaltına alınıp tutuklanıyor.
Bu ülkede cumhuriyetçi demokrat, aydın,
yurtsever, sosyalist, devrimci olmanın bedeli ya
ölümdür ya da zindanlarda yatmak.
Merak ettiğim bir şey var.
Acaba Ergenekon savcıları yeni bir belge mi
buldular?
Balbay, 1 Temmuz 2008’de gözaltına alınmış,
savcılıkça sorgulanmış, tutuklama istemiyle
mahkemeye çıkarılmıştı.
Sonra ne oldu?
Mahkeme Balbay’ın tutuksuz yargılanmasına
karar vermişti...
Akın Atalay’a soruyorum kafamdaki soruyu:
“Savcılar yeni bir belge mi bulmuşlar?”
Atalay:
“1 Temmuz 2008’de dosyaya giren belgele-
rin dışında başka bir şey yok. Balbay’ın 20 yıl-
dır tuttuğu günlükler o zaman vardı zaten. Öte-
ki bazı belgeler de savcının elindeydi. Diğer şüp-
helilerin ifadelerinde Balbay’ın aleyhinde bir
durum da yok.”
Şaşırıyorum!
Akın Atalay sürdürüyor konuşmasını:
“Balbay kaçma ve delilleri karartma olasılı-
ğından ötürü tutuklandı. Balbay, perşembe
günü sabah 7’de gözaltına alındı. Ankara’dan
İstanbul’a getirildi. 23 saat ne Balbay uyudu ne
biz. Savunma yapacak halimiz kalmadı.
CMK’nin 148. maddesinde ifade ve sorguda
‘yasak’ kabul edilen ‘yorma’ gerçekleşti. Bu du-
rumda Balbay’ın ifadesinin alınmaması gerekir.”
1 Temmuz 2008’den 5 Mart 2009’a dek ge-
çen süre 8 ay...
Mustafa Balbay 8 aylık sürede kaçtı mı, kanıtları
kararttı mı?
Yazı masamın başındayım hâlâ...
Balbay’ın eşi Gülşah’ı arıyorum... Sesi titriyor
Gülşah’ın...
Çocukları Yağmur ve Deniz...
Benim 30 yıldır tanıdığım Balbay...
Balbay Cumhuriyet’in Ankara temsilcisi ve kö-
şe yazarı... Gazetelerin Ankara temsilcileri cum-
hurbaşkanıyla da konuşur, Anayasa Mahkemesi
başkanıyla da... Yargıtay başkanı ve üyeleriyle
de konuşur, askeri üst düzey yetkililerle de... MİT
müsteşarıyla da konuşur, bakanlarla da...
Bir gazeteci üst düzey sivil-asker bürok-
ratla da sohbet eder, yoldan geçen simitçiy-
le de...
Bir gazeteci günlük tutar... Bir gazeteci bel-
geleri saklar...
Balbay, toprak altına silah mı, bomba mı,
kurşun mu gömmüş ve bulunmuş? Balbay, iş
takibi mi yapmış, yoksa hayali ihracat mı?
Hangisini?
Benim 30 yıldır tanıdığım, 23 yıldır birlikte ça-
lıştığım Mustafa Balbay’ın gazetecilik yap-
maktan başka bir derdi yoktur...
O onurlu bir gazeteci ve güzel bir insandır!
Balbay’ın ikinci gözaltısından sonra tutuklan-
ma gerekçesi “kaçma ve delilleri karartma”
olasılığından... Suçu ise cebir ve şiddet kullanarak
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kal-
dırmaya teşebbüs...
İstenilen hapis cezası yaşam boyu!
Evet Sevgili Balbay, güzel insan...
Senin bugün Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda
imza günün vardı...
Biz Cumhuriyet yazarları bugün senin yerine
Bursa’da olacağız...
Bol bol kulaklarını çınlatacağız.
Sen yaşama sımsıkı sarılan, kendi düşlerinle
sevgi ırmağı oluşturan bir insansındır.
Geçer bugünler geçer...
Kendine iyi bak!
Yarın Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda Deniz Ka-
vukçuoğlu ve Turhan Günay’la birlikte saat
13.30-14.30 arasında “İda’dan Cunda’ya Bir Yıl-
dız Kaydı” içerikli toplantıda sevgili Türkel Mi-
nibaş’ı anacağız.
Saat 14.30-15.30 arasında da Cumhuriyet Ki-
tapları Standı’nda okurlarla buluşup “Soros’un
Çocukları”nın kulaklarını çınlatacağız.
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Sezer: Laf
ebeliğine dönüştü
ÇANAKKALE
(ANKA) - DSP Genel
Başkanõ Zeki Sezer,
siyasetteki kirlenmişlik ve
yozlaşmõşlõğõn,
Türkiye’nin önünü
tõkadõğõnõ söyledi ve
“Bugün Türkiye’de
siyaset televizyonlarda
gösterilen iki politikacõ
aracõlõğõyla laf ebeliğine
dönüştü” dedi. Seçim
çalõşmalarõ nedeniyle
Ege’de bulunan Sezer,
İzmir’deki temaslarõnõn
ardõndan Çanakkale’ye
geçti. Sezer, DSP seçim
bürosunda yaptõğõ
konuşmada, Türkiye’de
büyük sõkõntõlar
yaşandõğõnõ, işsizlik ve
yoksulluğun bu
sõkõntõlarõn en büyüğü
olduğunu belirtti ve
“İşsizliği, yoksulluğu
yenecek projeleri hayata
geçirmesi gereken
başbakan gününü
konuşmakla geçiriyor. O
konuşuyor, karşõdan
Baykal ona cevap veriyor.
Bunu yaparlarken de
siyasette üslubu biraz
düşürdüler” diye konuştu.
KESK’ten
tutuklama tepkisi
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - KESK’e bağlõ
sendika yöneticileri,
Sõvas’ta Eğitim-Sen ve
BTS Şube başkanlarõnõn
tutuklanmasõna tepki
gösterdi. KESK’e bağlõ
sendikalar adõna Eğitim-
Sen’de açõklama yapan
Eğitim-Sen Adana Şube
Başkanõ Güven Boğa,
“Eğitim-Sen Sõvas Şube
Başkanõ Önder Doğan ve
BTS Sivas Şube Başkanõ
Nejat Sezginer gerekçe
gösterilmeksizin
tutuklandõ. KESK
üzerinde baskõ oluşturarak
bizleri yõpratmak
istiyorlar” dedi. KESK’in
kamu emekçilerinin
mücadele örgütü
olduğunu söyleyen Boğa,
“Tutuklamalarõ kõnõyor ve
arkadaşlarõmõzõn serbest
bõrakõlmasõnõ istiyoruz”
diye konuştu.
Akdoğan’ın
afişlerine yasak
KUŞADASI
(Cumhuriyet) - 29
Mart’ta DP’nin adayõ
olarak seçimlere
katõlmaya hazõrlanan
Kuşadasõ Belediye
Başkanõ Fuat
Akdoğan’õn, üzerinde
belediye amblemi
bulunan seçim afişleri ilçe
seçim kuruluna takõldõ.
Kurul, yasalara aykõrõ
olduğu gerekçesiyle tüm
afişlerin kaldõrõlmasõna
karar verdi.
Erdoğan, bu kez
‘inancın’ temsilcisi
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - İstanbul’da
pankart açõlarak “padişah”
ilan edilen Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
Adana’da da “inancõn
evrensel temsilcisi” oldu.
Bugün Adana’da
düzenlenecek mitinge
katõlacak olan Erdoğan,
kente gelmeden önce her
yer afiş ve pankartlarla
donatõldõ. AKP’nin
astõrdõğõ ve Başbakan ile
AKP’ye çeşitli övgülerin
ve yakõştõrmalarõn yer
aldõğõ afişlerin arasõnda
birisi çok dikkat çekti.
Erdoğan için asõlan
afişlerde, “Umudun,
inancõn ve özgürlüğün 21.
yüzyõldaki temsilcisi
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan 7 Mart’ta
Adana’da” yazmasõ
dikkat çekti.
‘Ergenekon soruşturmasõnõ
sen mi yapõyorsun?’
CHP lideri Baykal’dan ’bekleyin, daha neler çõkacak’ diyen Erdoğan’a soru
SERGÜL CANIGÜR
BURDUR - CHP Genel Başkanõ De-
niz Baykal, “Padişahlık döneminde
hafiye teşkilatı vardı; ‘Falan filan şöy-
le konuşuyor’ diye ihbar yapar, pa-
ra alırlardı. Şimdi bu işi teknoloji ile
yapıyorlar. İnsan karısıyla, arka-
daşıyla konuşamaz, içini boşalta-
maz hale geldi” dedi.
Baykal, partisince Burdur Cumhu-
riyet Meydanõ’nda düzenlenen mi-
tingde “İnadına Baykal, inadına
son”, “Baykal gelecek dertler bite-
cek” sloganlarõyla karşõlandõ. Yakla-
şõk 7 bin kişiye seslenen Baykal, ga-
zetemiz yazarõ Mustafa Balbay’õn
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda
tutuklanmasõnõ eleştirdi. Baykal, “Bir
memleketin değerli insanları, gece
yarıları alınıp, hapisle yargılanı-
yorsa o devlette demokrasi anlayı-
şının sorgulanması gerekir. Demo-
kratik devletlerde böyle şeyler ol-
maz. Ama bizde her an böyle şeyler
oluyor” diye konuştu.
Ergenekon soruşturmasõnõn başladõ-
ğõ günden bugüne bir yõldan fazla za-
man geçtiğini ifade eden Baykal, ce-
zaevlerinde neyle suçlandõğõnõ bilme-
yen insanlar olduğunu anõmsattõ. Bay-
kal, “Böyle bir hukuk ölçüsü olur
mu? Bunlar iyi işaretler değil. Bu gi-
dişat iyi değil” dedi. Kimsenin “Ar-
kamda iktidar var, Tayyip Erdoğan
var” diye hesap yapmamasõ gerektiğini
ifade eden Baykal, “Bugünler gelip ge-
çer. AKP ile gelenler Acele Posta Ser-
visi ile giderler” dedi.
Dokunulmazlõklar konusuna da de-
ğinen Baykal, kendisinin ve Başbakan
Erdoğan’õn dokunulmazlõklarõnõn kal-
dõrõlmasõnõ istediğini anõmsatarak “Bak
ağzında, dilinin altında bir Ergene-
kon lafları var. Ben bunları bilerek
söylüyorum, gel dokunulmazlıkları
kaldıralım” diye konuştu.
Baykal, İstanbul’da bir toplantõda
Başbakan Erdoğan’a yönelik “Son
Osmanlı padişahı” pankartõ açõldõğõ-
na dikkat çekerek “Türkiye Cumhu-
riyeti’nde, Atatürk’ün Cumhuriye-
tinde bir başbakanı ‘Son Osmanlõ pa-
dişahõ’ diye düşünmenin arkasında
ne yatıyor olabilir. Hangi duygular,
hangi düşünceler, hangi tohumlar
atılmış ki insanlar bunları söylüyor”
dedi.
Deniz Baykal, yasadõşõ telefon din-
lemelerine ilişkin olarak da, “Padi-
şahlık döneminde hafiye teşkilatı
vardı. Falan filan şöyle konuşuyor di-
ye ihbar yapar, para alırlardı. Şim-
di bu işi teknoloji ile yapıyorlar.
Mahremiyet nerede kaldı. İnsan ka-
rısıyla, arkadaşıyla konuşamaz, içi-
ni boşaltamaz hale geldi. İnsan, açar
telefonu isterse iktidara da küfreder.
Şöyle ağız tadıyla küfredemez olduk”
diye konuştu.
Erdoğan’õn bir televizyon kanalõnda
yaptõğõ konuşmada, Ergenekon soruş-
turmasõyla ilgili, kendisini hedef alarak
“daha neler çıkacak” dediğini anla-
tan Baykal, “Soruşturmayı sen mi ya-
pıyorsun? Senin onayından mı geçi-
yor? Seninle istişare edilerek mi bu
işler oluşturuluyor” diye sordu.
Başbakan Erdoğan’a yönelik tele-
vizyonda tartõşma talebini yineleyen
Baykal, “Sana söz veriyorum. Yol-
suzlukları konuşmayacağım. Ço-
cuklarının pırlanta dükkânını, aldığı
gemiyi konuşmayalım. Gel şu mil-
letin işsizlik derdini konuşalım. Çift-
çinin, esnafın, vatandaşın derdini ko-
nuşalım” dedi.
AKP Urfa
mitinginde
kalabalık
arasına sıkışan
küçük çocuk
eller üstünde
taşınarak
alanın
kenarına
ulaştırıldı.
(Fotoğraf:AA)
BAHÇELİ, ERDOĞAN’A YÜKLENDİ
‘Gerçeklerin
üstünü
örtemezsin’
Bahçeli, AKP’nin ülkeyi kutuplaştõrarak
yolsuzluklarõn, ekonomik krizin, sosyal
çöküntünün, ağõrlaşan iç ve dõş sorunlarõn
üstünü örtmeye çalõştõğõnõ belirtti.
SAKARYA (AA) -
MHP Genel Başkanõ Dev-
let Bahçeli, Amerika’da
başlayan ekonomik krizin,
bütün dünya ülkelerini et-
kisi altõna aldõğõnõ belir-
terek, Türkiye’de yaklaşõk
50 milyon insanõn yok-
sulluk sõnõrõnõn altõnda ya-
şadõğõnõ söyledi.
Yerel seçim mitingi dü-
zenlemek üzere Kent
Meydanõ’nda düzenlenen
mitingde konuşan Bah-
çeli, AKP iktidarõnõ eleş-
tirdi. AKP’nin 6 yõl 3 ay-
dan beri ülkeyi tek başõna
yönettiğini kaydeden Bah-
çeli, “AKP’nin takip et-
tiği strateji, gerginlik ve
gerilim stratejisine da-
yanmaktadır. Ülkeyi ge-
rerek, cephelere ayıra-
rak, kutuplaştırarak, ça-
tışma ortamı yaratarak,
kendi siyasi iktidarının
yanlışlarının üstünü ört-
meye çalışmıştır. Sayın
Başbakan neyin üstüne
gitmeye çalışıyor, neyi
saklamaya çalışıyor?”
dedi. 6 yõllõk AKP iktida-
rõnõn, yoksulluk, işsizlik,
ekonomik kriz, sosyal çö-
küntü, siyasetin kirlen-
mesi, ağõrlaşan iç ve dõş
güvenlik sorunlarõ, tõrma-
nan terör ve etnik bölü-
cülüğün siyasallaşmasõ,
toplumsal huzursuzluk,
çatõşma ve ayrõşma alan-
larõnõn genişletilmesine
neden olduğunu ifade
eden Bahçeli, Başba-
kan’õn bu gerçeklerin üs-
tünü örterek mahalli ida-
reler seçiminde başarõ sağ-
lamaya çalõştõğõnõ öne sür-
dü. Bahçeli ekonomik
krizle ilgili olarak ise, kri-
zin Türkiye’yi teğet geç-
meyeceğini, acil önlemler
alõnmasõ gerektiğini ifade
etti. Bahçeli, “Yoksulluk
sınırı 2 bin 411 TL’dir.
Memurların yüzde 90’ı
2 bin 411 TL’nin altına
maaş alan insanlardır.
Türkiye’de yaklaşık 50
milyon insanımız yok-
sulluk sınırının altında
yaşıyor” diye konuştu.
ŞANLIURFA (Cumhuriyet)
- Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan, “Demokraside şuna ina-
nacağız, koltuğa yapışmak yok.
Demokraside saltanat yok, pa-
dişahlık, krallık, şeflik de yok”
dedi.
Erdoğan, konuşmasõna başla-
madan önce bazõ yurttaşlar, Şan-
lõurfa Belediye Başkanõ Ahmet
Eşref Fakıbaba’nõn yeniden
adaylõğõna karşõ çõ-
kan ve Başbakan Er-
doğan ile yaptõklarõ
görüşmede “Ur-
fa’dan ceketi aday
göstersek kazanı-
rız” dedikleri öne
sürülen 7 AKP’li milletvekilini ve
Erdoğan’õ protesto etti. Yurttaş-
lar, “Cekete oy yok”, “Fakıba-
ba nerde biz oradayız”, “Hal-
kını 7 vekil uğruna sattın”,
“En büyük Fakıbaba”, “7’ye
karşı tek yürek” yazõlõ pankart-
lar taşõdõ. Şanlõurfa Topçu Mey-
danõ’nda düzenlenen mitingde
konuşan Erdoğan, AKP’den aday
gösterilmeyince bağõmsõz aday
olan Fakõbaba’ya yüklendi. Er-
doğan, “AKP treninden inenler,
bir daha o trene binemez. Ku-
lağıma fısıltılar geliyor, ba-
ğımsız aday olan mevcut baş-
kan, ‘seçilirsem AKP’ye geçe-
rim’ diyormuş. Hiç zahmet et-
mesin, hizmet bir ekip işidir, bu
trenden inenler, bir daha bi-
nemezler” diye konuştu.
Hizmet, hukuk ve hürriyetin te-
mel ilkeleri olduğunu savunan Er-
doğan, yine CHP ve MHP’yi he-
def aldõ. Erdoğan,“Millet adına,
millet hayrına hiçbir eseri ol-
mayanlar, hiçbir dikili ağacı ol-
mayanlar bu ülkede milliyetçi-
lik yapıyorlar. Halkın hiçbir ya-
rasına merhem olmayanlar,
hiçbir derdine derman olama-
yanlar, hatta halkın gelişim
iradesinin önünde engel olanlar
halkçılık yapıyorlar. Nedir
cumhur, halk? Cumhura say-
gısı olmayan cumhuriyetçi ola-
bilir mi, millete saygısı olmayan
milliyetçi olabilir mi?” dedi.
DTP’yi de bölgecilik, kimlik si-
yaseti yapmakla suçlayan Erdo-
ğan şöyle devam etti: “Bölgele-
rimiz adına hiçbir kazanıma
imza atmayanlar bölgecilik ya-
pıyorlar. Bu ülkede kimlik si-
yaseti yapanlar var.
Bölge siyaseti yapan-
lar var. Bunlar ay-
rımcılıktır.”
Fakıbaba için
yürüyüş
Erdoğan’õn konuşmasõnõn ar-
dõndan bazõ yurttaşlar AKP’den
yeniden aday gösterilmeyince
Saadet Partisi’ne geçip daha son-
ra bağõmsõz aday olan Şanlõurfa
Belediye Başkanõ Fakõbaba lehi-
ne slogan atõp belediye binasõna
kadar yürüdü. Yurttaşlar, “Fakı-
baba nerede biz oradayız” slo-
ganlarõ attõ. Yurttaşlar, 7 AKP’li
milletvekilini de istifaya çağõrdõ.
Erdoğan Urfa’da ‘padişahlõ’ pankarta düzeltme yapmaya çalõştõ
‘Koltuğa yapışmak yok’
‘Uyutmaya çalõşõyorlar’
DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, TRT Kürtçe yayõn yaparken
kendileri hakkõnda Kürtçe yüzünden tutanak tutulduğunu söyledi
MUŞ (Cumhuriyet) - DTP Genel
Başkanõ Ahmet Türk, “Birileri Kürt-
leri uyutmaya çalışıyor. Bir taraftan
TRT Şeş’i çıkardılar, bir taraftan da
sizlere Kürtçe hitap ettiğimiz zaman
hakkımızda tutanak tutuyorlar” dedi.
Muş Belediye Meydanõ’nda düzenle-
nen mitingde konuşan Türk, Türkiye’de
Kürt sorunu çözülmediği sürece sorun-
larõn aşõlmasõnõn olanaksõz olduğunu
söyledi. Türk, “Bu ülkede çeşitli so-
runlar var. Ama en önemlisi olan
Kürt sorunu çözülmedikçe ne de-
mokrasi ne de özgürleşme olur” diye
konuştu. Kürtlerin özgürce yaşamak is-
tediklerini, kardeşlik, barõş ve demokrasi
istediklerini ifade eden Türk, “Ama bi-
rileri Kürtleri uyutmaya çalışıyor.
Bir taraftan TRT Şeş’i çıkardılar,
bir taraftan da sizlere Kürtçe hitap et-
tiğimiz zaman hakkımızda tutanak tu-
tuyorlar” dedi.
Seçim öncesi dağõtõlan yardõmlarõ da
eleştiren Türk, “Bu topraklarda Türk-
lerle, Lazlarla, Çerkezlerle yıllarca
kardeşçe yaşamışız. Ama inkârcı, im-
hacı politikalarla Kürtleri kazana-
mazsınız” diye konuştu.Ahmet Türk.
Urfa’da Eşref Fakõbaba taraftarlarõnõn
tepkisiyle karşõlaşan Erdoğan,
“AKP treninden inenler bir daha o trene
binemez” dedi.
İzmir’de işsizlikten bunaldığını söyleyen 45 ya-
şındaki Ali K. adlı yurttaş soyunarak Konak Mey-
danı’nda protesto gösterisi yaptı. Ayakkabıları-
nı eline alarak çıplak halde koşan Ali K’nin “Bık-
tım bu hayattan ne yapsam olmuyor, beni artık
soğuk sular paklar, bu saatten sonra yaşayamam”
diye bağırdığı duyuldu. Yaklaşık 500 metre ko-
şan Ali K, Gümrük İşhanı girişinde bulunan si-
mitçi Murat Baran tarafından durdurularak iş-
hanına sokuldu. Biri üniversite diğeri de lisede
okuyan iki çocuğu bulunduğu öğrenilen Ali K,
çevredeki yurttaşların polise haber vermesi üze-
rine gözaltına alındı. (Fotoğraf: DHA)
İşsiz yurttaşın çıplak eylemi