14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 7 MART 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Benim Tanıdığım Balbay... Böyle günlerde yazı yazmak zordur... Yazı masamın başına oturdum... Bilgisaya- rımı açtım... Ekrana bakıyorum... Dakikalar geçiyor... Çay içiyorum... Başımı pen- cereye çeviriyorum... Ekranı kapatıyorum. Odamın içinde dolaşıyorum bir süre. Yeni- den geçiyorum yazı masamın başına. Olmuyor! Mustafa Balbay’ı anlatacağım. Balbay’ı 1979 yılında tanıdım... Ege Üniversi- tesi Gazetecilik Yüksekokulu öğrencisiydi. O tarihte “Röportaj Yazma Tekniği” dersle- rine giriyordum ve Balbay öğrencilerim arasın- daydı. Demek ki aradan 30 yıl geçmiş. 1986 yılında Mustafa Balbay’ı Milliyet’ten Cumhuriyet’e aldık. Heyecanlı ve ataktı... Buraya kadar tamam. Peki bundan sonra ne yazacağım? Yeniden kalkıyorum yazı masamın başın- dan... Birinci kata iniyorum. Avukatlarımız Akın Atalay ve Bülent Utku ora- da. İkisi de neredeyse 30 saattir uykusuz. Onlarla konuşuyorum bir süre. Sabah televizyonlarda Balbay’ın “Cebir ve şid- det kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” nedeniyle TCK’nin 312. maddesince tutuklandığını öğrenmiştim. Akın Atalay ve Bülent Utku’ya soruyorum: “Balbay, TCK’nin 312. maddesi gereğince mi tutuklandı?” İkisi birden yanıt veriyor: “Evet!” 90’lı yıllarda Cumhuriyet yazarları Uğur Mum- cu, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı öldürü- lüyordu. 2008-2009’da İlhan Selçuk, Mustafa Balbay gözaltına alınıp tutuklanıyor. Bu ülkede cumhuriyetçi demokrat, aydın, yurtsever, sosyalist, devrimci olmanın bedeli ya ölümdür ya da zindanlarda yatmak. Merak ettiğim bir şey var. Acaba Ergenekon savcıları yeni bir belge mi buldular? Balbay, 1 Temmuz 2008’de gözaltına alınmış, savcılıkça sorgulanmış, tutuklama istemiyle mahkemeye çıkarılmıştı. Sonra ne oldu? Mahkeme Balbay’ın tutuksuz yargılanmasına karar vermişti... Akın Atalay’a soruyorum kafamdaki soruyu: “Savcılar yeni bir belge mi bulmuşlar?” Atalay: “1 Temmuz 2008’de dosyaya giren belgele- rin dışında başka bir şey yok. Balbay’ın 20 yıl- dır tuttuğu günlükler o zaman vardı zaten. Öte- ki bazı belgeler de savcının elindeydi. Diğer şüp- helilerin ifadelerinde Balbay’ın aleyhinde bir durum da yok.” Şaşırıyorum! Akın Atalay sürdürüyor konuşmasını: “Balbay kaçma ve delilleri karartma olasılı- ğından ötürü tutuklandı. Balbay, perşembe günü sabah 7’de gözaltına alındı. Ankara’dan İstanbul’a getirildi. 23 saat ne Balbay uyudu ne biz. Savunma yapacak halimiz kalmadı. CMK’nin 148. maddesinde ifade ve sorguda ‘yasak’ kabul edilen ‘yorma’ gerçekleşti. Bu du- rumda Balbay’ın ifadesinin alınmaması gerekir.” 1 Temmuz 2008’den 5 Mart 2009’a dek ge- çen süre 8 ay... Mustafa Balbay 8 aylık sürede kaçtı mı, kanıtları kararttı mı? Yazı masamın başındayım hâlâ... Balbay’ın eşi Gülşah’ı arıyorum... Sesi titriyor Gülşah’ın... Çocukları Yağmur ve Deniz... Benim 30 yıldır tanıdığım Balbay... Balbay Cumhuriyet’in Ankara temsilcisi ve kö- şe yazarı... Gazetelerin Ankara temsilcileri cum- hurbaşkanıyla da konuşur, Anayasa Mahkemesi başkanıyla da... Yargıtay başkanı ve üyeleriyle de konuşur, askeri üst düzey yetkililerle de... MİT müsteşarıyla da konuşur, bakanlarla da... Bir gazeteci üst düzey sivil-asker bürok- ratla da sohbet eder, yoldan geçen simitçiy- le de... Bir gazeteci günlük tutar... Bir gazeteci bel- geleri saklar... Balbay, toprak altına silah mı, bomba mı, kurşun mu gömmüş ve bulunmuş? Balbay, iş takibi mi yapmış, yoksa hayali ihracat mı? Hangisini? Benim 30 yıldır tanıdığım, 23 yıldır birlikte ça- lıştığım Mustafa Balbay’ın gazetecilik yap- maktan başka bir derdi yoktur... O onurlu bir gazeteci ve güzel bir insandır! Balbay’ın ikinci gözaltısından sonra tutuklan- ma gerekçesi “kaçma ve delilleri karartma” olasılığından... Suçu ise cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kal- dırmaya teşebbüs... İstenilen hapis cezası yaşam boyu! Evet Sevgili Balbay, güzel insan... Senin bugün Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda imza günün vardı... Biz Cumhuriyet yazarları bugün senin yerine Bursa’da olacağız... Bol bol kulaklarını çınlatacağız. Sen yaşama sımsıkı sarılan, kendi düşlerinle sevgi ırmağı oluşturan bir insansındır. Geçer bugünler geçer... Kendine iyi bak! Yarın Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda Deniz Ka- vukçuoğlu ve Turhan Günay’la birlikte saat 13.30-14.30 arasında “İda’dan Cunda’ya Bir Yıl- dız Kaydı” içerikli toplantıda sevgili Türkel Mi- nibaş’ı anacağız. Saat 14.30-15.30 arasında da Cumhuriyet Ki- tapları Standı’nda okurlarla buluşup “Soros’un Çocukları”nın kulaklarını çınlatacağız. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Sezer: Laf ebeliğine dönüştü ÇANAKKALE (ANKA) - DSP Genel Başkanõ Zeki Sezer, siyasetteki kirlenmişlik ve yozlaşmõşlõğõn, Türkiye’nin önünü tõkadõğõnõ söyledi ve “Bugün Türkiye’de siyaset televizyonlarda gösterilen iki politikacõ aracõlõğõyla laf ebeliğine dönüştü” dedi. Seçim çalõşmalarõ nedeniyle Ege’de bulunan Sezer, İzmir’deki temaslarõnõn ardõndan Çanakkale’ye geçti. Sezer, DSP seçim bürosunda yaptõğõ konuşmada, Türkiye’de büyük sõkõntõlar yaşandõğõnõ, işsizlik ve yoksulluğun bu sõkõntõlarõn en büyüğü olduğunu belirtti ve “İşsizliği, yoksulluğu yenecek projeleri hayata geçirmesi gereken başbakan gününü konuşmakla geçiriyor. O konuşuyor, karşõdan Baykal ona cevap veriyor. Bunu yaparlarken de siyasette üslubu biraz düşürdüler” diye konuştu. KESK’ten tutuklama tepkisi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - KESK’e bağlõ sendika yöneticileri, Sõvas’ta Eğitim-Sen ve BTS Şube başkanlarõnõn tutuklanmasõna tepki gösterdi. KESK’e bağlõ sendikalar adõna Eğitim- Sen’de açõklama yapan Eğitim-Sen Adana Şube Başkanõ Güven Boğa, “Eğitim-Sen Sõvas Şube Başkanõ Önder Doğan ve BTS Sivas Şube Başkanõ Nejat Sezginer gerekçe gösterilmeksizin tutuklandõ. KESK üzerinde baskõ oluşturarak bizleri yõpratmak istiyorlar” dedi. KESK’in kamu emekçilerinin mücadele örgütü olduğunu söyleyen Boğa, “Tutuklamalarõ kõnõyor ve arkadaşlarõmõzõn serbest bõrakõlmasõnõ istiyoruz” diye konuştu. Akdoğan’ın afişlerine yasak KUŞADASI (Cumhuriyet) - 29 Mart’ta DP’nin adayõ olarak seçimlere katõlmaya hazõrlanan Kuşadasõ Belediye Başkanõ Fuat Akdoğan’õn, üzerinde belediye amblemi bulunan seçim afişleri ilçe seçim kuruluna takõldõ. Kurul, yasalara aykõrõ olduğu gerekçesiyle tüm afişlerin kaldõrõlmasõna karar verdi. Erdoğan, bu kez ‘inancın’ temsilcisi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - İstanbul’da pankart açõlarak “padişah” ilan edilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adana’da da “inancõn evrensel temsilcisi” oldu. Bugün Adana’da düzenlenecek mitinge katõlacak olan Erdoğan, kente gelmeden önce her yer afiş ve pankartlarla donatõldõ. AKP’nin astõrdõğõ ve Başbakan ile AKP’ye çeşitli övgülerin ve yakõştõrmalarõn yer aldõğõ afişlerin arasõnda birisi çok dikkat çekti. Erdoğan için asõlan afişlerde, “Umudun, inancõn ve özgürlüğün 21. yüzyõldaki temsilcisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 7 Mart’ta Adana’da” yazmasõ dikkat çekti. ‘Ergenekon soruşturmasõnõ sen mi yapõyorsun?’ CHP lideri Baykal’dan ’bekleyin, daha neler çõkacak’ diyen Erdoğan’a soru SERGÜL CANIGÜR BURDUR - CHP Genel Başkanõ De- niz Baykal, “Padişahlık döneminde hafiye teşkilatı vardı; ‘Falan filan şöy- le konuşuyor’ diye ihbar yapar, pa- ra alırlardı. Şimdi bu işi teknoloji ile yapıyorlar. İnsan karısıyla, arka- daşıyla konuşamaz, içini boşalta- maz hale geldi” dedi. Baykal, partisince Burdur Cumhu- riyet Meydanõ’nda düzenlenen mi- tingde “İnadına Baykal, inadına son”, “Baykal gelecek dertler bite- cek” sloganlarõyla karşõlandõ. Yakla- şõk 7 bin kişiye seslenen Baykal, ga- zetemiz yazarõ Mustafa Balbay’õn Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanmasõnõ eleştirdi. Baykal, “Bir memleketin değerli insanları, gece yarıları alınıp, hapisle yargılanı- yorsa o devlette demokrasi anlayı- şının sorgulanması gerekir. Demo- kratik devletlerde böyle şeyler ol- maz. Ama bizde her an böyle şeyler oluyor” diye konuştu. Ergenekon soruşturmasõnõn başladõ- ğõ günden bugüne bir yõldan fazla za- man geçtiğini ifade eden Baykal, ce- zaevlerinde neyle suçlandõğõnõ bilme- yen insanlar olduğunu anõmsattõ. Bay- kal, “Böyle bir hukuk ölçüsü olur mu? Bunlar iyi işaretler değil. Bu gi- dişat iyi değil” dedi. Kimsenin “Ar- kamda iktidar var, Tayyip Erdoğan var” diye hesap yapmamasõ gerektiğini ifade eden Baykal, “Bugünler gelip ge- çer. AKP ile gelenler Acele Posta Ser- visi ile giderler” dedi. Dokunulmazlõklar konusuna da de- ğinen Baykal, kendisinin ve Başbakan Erdoğan’õn dokunulmazlõklarõnõn kal- dõrõlmasõnõ istediğini anõmsatarak “Bak ağzında, dilinin altında bir Ergene- kon lafları var. Ben bunları bilerek söylüyorum, gel dokunulmazlıkları kaldıralım” diye konuştu. Baykal, İstanbul’da bir toplantõda Başbakan Erdoğan’a yönelik “Son Osmanlı padişahı” pankartõ açõldõğõ- na dikkat çekerek “Türkiye Cumhu- riyeti’nde, Atatürk’ün Cumhuriye- tinde bir başbakanı ‘Son Osmanlõ pa- dişahõ’ diye düşünmenin arkasında ne yatıyor olabilir. Hangi duygular, hangi düşünceler, hangi tohumlar atılmış ki insanlar bunları söylüyor” dedi. Deniz Baykal, yasadõşõ telefon din- lemelerine ilişkin olarak da, “Padi- şahlık döneminde hafiye teşkilatı vardı. Falan filan şöyle konuşuyor di- ye ihbar yapar, para alırlardı. Şim- di bu işi teknoloji ile yapıyorlar. Mahremiyet nerede kaldı. İnsan ka- rısıyla, arkadaşıyla konuşamaz, içi- ni boşaltamaz hale geldi. İnsan, açar telefonu isterse iktidara da küfreder. Şöyle ağız tadıyla küfredemez olduk” diye konuştu. Erdoğan’õn bir televizyon kanalõnda yaptõğõ konuşmada, Ergenekon soruş- turmasõyla ilgili, kendisini hedef alarak “daha neler çıkacak” dediğini anla- tan Baykal, “Soruşturmayı sen mi ya- pıyorsun? Senin onayından mı geçi- yor? Seninle istişare edilerek mi bu işler oluşturuluyor” diye sordu. Başbakan Erdoğan’a yönelik tele- vizyonda tartõşma talebini yineleyen Baykal, “Sana söz veriyorum. Yol- suzlukları konuşmayacağım. Ço- cuklarının pırlanta dükkânını, aldığı gemiyi konuşmayalım. Gel şu mil- letin işsizlik derdini konuşalım. Çift- çinin, esnafın, vatandaşın derdini ko- nuşalım” dedi. AKP Urfa mitinginde kalabalık arasına sıkışan küçük çocuk eller üstünde taşınarak alanın kenarına ulaştırıldı. (Fotoğraf:AA) BAHÇELİ, ERDOĞAN’A YÜKLENDİ ‘Gerçeklerin üstünü örtemezsin’ Bahçeli, AKP’nin ülkeyi kutuplaştõrarak yolsuzluklarõn, ekonomik krizin, sosyal çöküntünün, ağõrlaşan iç ve dõş sorunlarõn üstünü örtmeye çalõştõğõnõ belirtti. SAKARYA (AA) - MHP Genel Başkanõ Dev- let Bahçeli, Amerika’da başlayan ekonomik krizin, bütün dünya ülkelerini et- kisi altõna aldõğõnõ belir- terek, Türkiye’de yaklaşõk 50 milyon insanõn yok- sulluk sõnõrõnõn altõnda ya- şadõğõnõ söyledi. Yerel seçim mitingi dü- zenlemek üzere Kent Meydanõ’nda düzenlenen mitingde konuşan Bah- çeli, AKP iktidarõnõ eleş- tirdi. AKP’nin 6 yõl 3 ay- dan beri ülkeyi tek başõna yönettiğini kaydeden Bah- çeli, “AKP’nin takip et- tiği strateji, gerginlik ve gerilim stratejisine da- yanmaktadır. Ülkeyi ge- rerek, cephelere ayıra- rak, kutuplaştırarak, ça- tışma ortamı yaratarak, kendi siyasi iktidarının yanlışlarının üstünü ört- meye çalışmıştır. Sayın Başbakan neyin üstüne gitmeye çalışıyor, neyi saklamaya çalışıyor?” dedi. 6 yõllõk AKP iktida- rõnõn, yoksulluk, işsizlik, ekonomik kriz, sosyal çö- küntü, siyasetin kirlen- mesi, ağõrlaşan iç ve dõş güvenlik sorunlarõ, tõrma- nan terör ve etnik bölü- cülüğün siyasallaşmasõ, toplumsal huzursuzluk, çatõşma ve ayrõşma alan- larõnõn genişletilmesine neden olduğunu ifade eden Bahçeli, Başba- kan’õn bu gerçeklerin üs- tünü örterek mahalli ida- reler seçiminde başarõ sağ- lamaya çalõştõğõnõ öne sür- dü. Bahçeli ekonomik krizle ilgili olarak ise, kri- zin Türkiye’yi teğet geç- meyeceğini, acil önlemler alõnmasõ gerektiğini ifade etti. Bahçeli, “Yoksulluk sınırı 2 bin 411 TL’dir. Memurların yüzde 90’ı 2 bin 411 TL’nin altına maaş alan insanlardır. Türkiye’de yaklaşık 50 milyon insanımız yok- sulluk sınırının altında yaşıyor” diye konuştu. ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, “Demokraside şuna ina- nacağız, koltuğa yapışmak yok. Demokraside saltanat yok, pa- dişahlık, krallık, şeflik de yok” dedi. Erdoğan, konuşmasõna başla- madan önce bazõ yurttaşlar, Şan- lõurfa Belediye Başkanõ Ahmet Eşref Fakıbaba’nõn yeniden adaylõğõna karşõ çõ- kan ve Başbakan Er- doğan ile yaptõklarõ görüşmede “Ur- fa’dan ceketi aday göstersek kazanı- rız” dedikleri öne sürülen 7 AKP’li milletvekilini ve Erdoğan’õ protesto etti. Yurttaş- lar, “Cekete oy yok”, “Fakıba- ba nerde biz oradayız”, “Hal- kını 7 vekil uğruna sattın”, “En büyük Fakıbaba”, “7’ye karşı tek yürek” yazõlõ pankart- lar taşõdõ. Şanlõurfa Topçu Mey- danõ’nda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, AKP’den aday gösterilmeyince bağõmsõz aday olan Fakõbaba’ya yüklendi. Er- doğan, “AKP treninden inenler, bir daha o trene binemez. Ku- lağıma fısıltılar geliyor, ba- ğımsız aday olan mevcut baş- kan, ‘seçilirsem AKP’ye geçe- rim’ diyormuş. Hiç zahmet et- mesin, hizmet bir ekip işidir, bu trenden inenler, bir daha bi- nemezler” diye konuştu. Hizmet, hukuk ve hürriyetin te- mel ilkeleri olduğunu savunan Er- doğan, yine CHP ve MHP’yi he- def aldõ. Erdoğan,“Millet adına, millet hayrına hiçbir eseri ol- mayanlar, hiçbir dikili ağacı ol- mayanlar bu ülkede milliyetçi- lik yapıyorlar. Halkın hiçbir ya- rasına merhem olmayanlar, hiçbir derdine derman olama- yanlar, hatta halkın gelişim iradesinin önünde engel olanlar halkçılık yapıyorlar. Nedir cumhur, halk? Cumhura say- gısı olmayan cumhuriyetçi ola- bilir mi, millete saygısı olmayan milliyetçi olabilir mi?” dedi. DTP’yi de bölgecilik, kimlik si- yaseti yapmakla suçlayan Erdo- ğan şöyle devam etti: “Bölgele- rimiz adına hiçbir kazanıma imza atmayanlar bölgecilik ya- pıyorlar. Bu ülkede kimlik si- yaseti yapanlar var. Bölge siyaseti yapan- lar var. Bunlar ay- rımcılıktır.” Fakıbaba için yürüyüş Erdoğan’õn konuşmasõnõn ar- dõndan bazõ yurttaşlar AKP’den yeniden aday gösterilmeyince Saadet Partisi’ne geçip daha son- ra bağõmsõz aday olan Şanlõurfa Belediye Başkanõ Fakõbaba lehi- ne slogan atõp belediye binasõna kadar yürüdü. Yurttaşlar, “Fakı- baba nerede biz oradayız” slo- ganlarõ attõ. Yurttaşlar, 7 AKP’li milletvekilini de istifaya çağõrdõ. Erdoğan Urfa’da ‘padişahlõ’ pankarta düzeltme yapmaya çalõştõ ‘Koltuğa yapışmak yok’ ‘Uyutmaya çalõşõyorlar’ DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, TRT Kürtçe yayõn yaparken kendileri hakkõnda Kürtçe yüzünden tutanak tutulduğunu söyledi MUŞ (Cumhuriyet) - DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, “Birileri Kürt- leri uyutmaya çalışıyor. Bir taraftan TRT Şeş’i çıkardılar, bir taraftan da sizlere Kürtçe hitap ettiğimiz zaman hakkımızda tutanak tutuyorlar” dedi. Muş Belediye Meydanõ’nda düzenle- nen mitingde konuşan Türk, Türkiye’de Kürt sorunu çözülmediği sürece sorun- larõn aşõlmasõnõn olanaksõz olduğunu söyledi. Türk, “Bu ülkede çeşitli so- runlar var. Ama en önemlisi olan Kürt sorunu çözülmedikçe ne de- mokrasi ne de özgürleşme olur” diye konuştu. Kürtlerin özgürce yaşamak is- tediklerini, kardeşlik, barõş ve demokrasi istediklerini ifade eden Türk, “Ama bi- rileri Kürtleri uyutmaya çalışıyor. Bir taraftan TRT Şeş’i çıkardılar, bir taraftan da sizlere Kürtçe hitap et- tiğimiz zaman hakkımızda tutanak tu- tuyorlar” dedi. Seçim öncesi dağõtõlan yardõmlarõ da eleştiren Türk, “Bu topraklarda Türk- lerle, Lazlarla, Çerkezlerle yıllarca kardeşçe yaşamışız. Ama inkârcı, im- hacı politikalarla Kürtleri kazana- mazsınız” diye konuştu.Ahmet Türk. Urfa’da Eşref Fakõbaba taraftarlarõnõn tepkisiyle karşõlaşan Erdoğan, “AKP treninden inenler bir daha o trene binemez” dedi. İzmir’de işsizlikten bunaldığını söyleyen 45 ya- şındaki Ali K. adlı yurttaş soyunarak Konak Mey- danı’nda protesto gösterisi yaptı. Ayakkabıları- nı eline alarak çıplak halde koşan Ali K’nin “Bık- tım bu hayattan ne yapsam olmuyor, beni artık soğuk sular paklar, bu saatten sonra yaşayamam” diye bağırdığı duyuldu. Yaklaşık 500 metre ko- şan Ali K, Gümrük İşhanı girişinde bulunan si- mitçi Murat Baran tarafından durdurularak iş- hanına sokuldu. Biri üniversite diğeri de lisede okuyan iki çocuğu bulunduğu öğrenilen Ali K, çevredeki yurttaşların polise haber vermesi üze- rine gözaltına alındı. (Fotoğraf: DHA) İşsiz yurttaşın çıplak eylemi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear