Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Tek başına havalandırmaya neden çıkarılmadı?
Yoksa, yoksa… Mustafa Balbay’a reva görülen
bu uygulamaların akla getirdiği başka nedenler mi
vardı?
Balbay’dan bu denli neden korkuyorsunuz?
Şundan mı korkuyorsunuz:
Mustafa Balbay tutuksuz yargılanır, dışarıda ya-
zar ve konuşursa, gerçeği aramadan bir insanı ka-
ralayan, yargısız infaz uygulayanların maskeleri-
ni indirmesinden mi korkuyorsunuz?
Korkunun ecele faydası yok.
Er veya geç gazeteci Mustafa Balbay gerçeği
ortaya çıkacak.
Yazmasını, konuşmasını engelleyerek:
İftiraları, gerçek olmayan yakıştırmaları fütur-
suzca TV’lerde söyleyen ve yazan… yeşil sermaye
gazeteleri ile onların iktidara da patronlarına da ya-
lakalık yapmayı görev ve ödev bilen kuyruklarının
gerçek kimliklerini sergilemesinden mi korkuyor-
sunuz?
Balbay’ın içeride iken yazmasını ve tutuksuz yar-
gılanırsa konuşmasını engelleyerek:
Günlerdir medyada tartışma konusu olan gün-
lük adıyla anılan notlar sızdırılmadan önce “biri-
lerinin” bir kuyumcu ustalığıyla “birbirinden fark-
lı notların montajını yaparak tahrif ettiğinin” ka-
nıtlanmasından mı korkuyorsunuz?
Ya da hazırladığı “Gerilimli Yıllar” başlıklı yazı di-
zisinin yayımının önünü keserek “gerçekleri her-
kesin öğrenmesinden” mi?..
Veya medyada tartışıldığı biçimlerde bir günlüğü
olmadığının ortaya çıkmasından mı?..
Balbay’ın farklı zamanlarda, farklı yerlerde yap-
tığı görüşmelere dayalı olarak tuttuğu birbirinden
farklı notlara yorumlar eklenildiğini kanıtlamasın-
dan mı korkuyorsunuz?
Bir yerlerde Abüziddin Beyler oturmuş, mahke-
meye çıkmamış, savunma olanağından yoksun bı-
rakılan Balbay’ın notlarını tahrif ederek demokra-
tik rejimin ve rejimin temel taşı yargının altına di-
namit koyuyor.
Bu yollardan amaçlarına erişmek için son kur-
ban olarak yanlış birini, Mustafa Balbay’ı seçtiler.
Yanlış kapı çaldılar.
Er veya geç bu kapı açılacak; ardından Mustafa
Balbay’ın ve ona inananların sağlam iradesi ile kar-
şılaşacaklar.
…Balbay’ın yazmasının önündeki engelleri kal-
dırırsanız.
Gerçeklerin ortaya çıkmasından…
...Balbay’ın notlarını tahrif eden... montaj ile an-
lam değiştirici yorumlar ekleyenlerin gerçek yüz-
lerinin görülmesinden...
...Balbay’ın yazarak, konuşarak gerçekleri açık-
lamasından bu kadar neden korkuyorsunuz?..
C
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI
adına İLHAN SELÇUK
Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ
?Yazõişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray
Öz (Sorumlu) ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar)
? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Em-
re Kongar (Başkan Yardımcısı), Or-
han Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
İstihbarat: Cengiz Yıldırım Eko-
nomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Öz-
gür Ulusoy Kültür: Egemen Ber-
köz Spor: Arif Kızılyalın Dü-
zeltme: Abdullah Yazıcı Bilgi-
Belge: Edibe Buğra
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No:
14 Çankaya 06550 Ankara Tel: 0312 442 30 50 Faks: 0312
442 30 10 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 Adana Tem-
silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat
1 Tel: 3631211, Faks: 3631215
İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü-
lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Rek-
lam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür
Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75
/251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon:
(0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53
Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212)
343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 25 MART 2009 İmsak: 4.25
Güneş: 5.53
Öğle: 12.17
İkindi: 15.43
Akşam: 18.30
Yatsõ: 19.33
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon
soruşturmasõnõn 2. iddianamesini incele-
yen İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi,
iddianamenin kabul ya da reddine ilişkin
kararõnõ bugün verecek. Mahkemenin 15
günlük inceleme süresi, bugün sona eri-
yor. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda
terör örgütünün üst düzey yöneticisi oldu-
ğu gerekçesiyle tutuklanan emekli Tuğge-
neral Levent Ersöz’ün avukatõ Ali Rıza
Dizdar İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’ne başvurarak iddianamenin kabul edil-
mesi durumunda müvekkilinin tahliye
edilmesini istedi. Dizdar, dilekçesinde mü-
vekkilinin ciddi şekilde rahatsõz olduğunu
belirterek “Soruşturma savcıları daha
sonra ifade alacaklarını belirtmiş ancak
müvekkilimin ifadesini almadan binler-
ce sayfalık iddianame hazırlamıştır. Bu
dosya genişletilerek suç ve suçlu yarat-
ma çabasına mahkemeniz tarafından
‘dur deme’ zamanı gelmiştir” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda tutuklanan gazete-
miz yazarõ ve Ankara Temsilcisi
Mustafa Balbay’õn günlük yazõ-
larõ ile dizi yazõsõnõn savcõlõk ta-
rafõndan engellenmesi ve günler-
ce tek kişilik koğuşta “tecritte” tu-
tulmasõna TBMM İnsan Haklarõ-
nõ İnceleme Komisyonu’nun
CHP’li üyelerinden tepki geldi.
Komisyon Üyesi ve CHP Millet-
vekili Ahmet Ersin, Balbay’õn
normal koğuşa alõnmasõ gerektiğini
belirtirken, yazõlarõnõ yazmasõnõn
engellenemeyeceğini söyledi.
Günlerdir, Balbay’a ait olduğu
iddia edilen günlüklerle ilgili ya-
yõmlar yapõldõğõnõ, buna karşõn
kendisine savunma hakkõ tanõn-
madõğõnõ belirten Ersin, “Çift ta-
raflı baskı var. Bu tam bir insan
hakkı ihlali. Hem 19 gün bo-
yunca tecritte tutulması, hem de
kendisi hakkında çıkan yazılara
yanıt hakkı verilmemesi insan
haklarına aykırı. Terör örgütü
başı Abdullah Öcalan’a tanınan
haklar bile Balbay’dan esirge-
niyor” diye konuştu.
‘Tecrit kabul edilemez’
TBMM İnsan Haklarõ Cezaev-
leri Alt Komisyonu üyesi olarak
Ergenekon tutuklularõnõn kaldõğõ
Silivri Cezaevi’nde geçtiğimiz
günlerde incelemelerde bulunan
CHP Sõvas Milletvekili ve ko-
misyon üyesi Malik Ecder Öz-
demir, tutuklularõn genellikle 3-4
kişilik koğuşlarda tutulduğunu be-
lirterek, tecrit uygulamasõnõn ka-
bul edilemez olduğunu söyledi.
Ergenekon tutuklularõna, hü-
kümlü gibi muamele yapõldõğõ-
nõ belirten Özdemir, bunun ka-
bul edilemez olduğunu, alt ko-
misyon olarak Silivri’de yaptõk-
larõ incelemeler sõrasõnda da bu-
na özellikle dikkat çektiklerini
ifade etti. Mustafa Balbay’õn hü-
kümlü olmadõğõ halde savunma
hakkõnõn tamamen elinden alõn-
dõğõna işaret eden Özdemir, Mec-
lis açõldõğõnda gerek kürsüden
gerekse soru önergesiyle konu-
Rejans yaşamaya devam edecek
‘Guantanamo uygulaması’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Parlamento Muhabirleri Der-
neği (PMD), Türkiye’de son dö-
nemde gazetecilere dönük inanõlmaz
baskõlar yapõldõğõ, basõnõn sustu-
rulmaya çalõşõldõğõnõ belirterek “Yö-
netim gücünü elinde bulundu-
ranlar, gazetecileri tehdit etmek-
ten vazgeçmeli, baskılara son ver-
meli ve halkın haber alma hakkı
için gerekli demokratik iklimi
zaman yitirmeden oluşturmalı-
dır” görüşünü dile getirdi.
PMD’den dün yapõlan yazõlõ açõk-
lamada, son dönemde basõna yöne-
lik baskõ ve gazetecilere yönelik teh-
ditlere tepki gösterildi. Gazeteleri ve
gazetecileri hedef haline getiren
yaklaşõm biçimlerinin kabul edile-
meyeceği kaydedilen açõklamada, şu
görüşler dile getirildi:
“Gazeteciler, iktidarı elinde
bulunduran güçlerin her türlü öf-
kesine, baskısına rağmen, ka-
lemlerinden kaynaklanan güçle-
rini, sokaktaki insanın bilgi edin-
me hakkı adına sonuna kadar
kullanmalıdır. Ekonomik krizin
göbeğinde basın emekçilerinin iş
güvencesini hiçe sayarak medya
boykotu çağrısı yapmak; tansi-
yonun yüksek olduğu seçim ari-
fesinde gazetecileri tehdit etmek,
ekonomik, sosyal, psikolojik, fi-
ziksel her türlü baskıyla basını
susturmaya çalışmak, demokra-
si ve basın özgürlüğü adına son
derece sakıncalıdır. Ve asla kabul
edilemez.”
‘Vahim gelişmeler yaşanır’
Gazeteciliğin soru sorma ve doğ-
ruyu söyleme mesleği olduğu kay-
dedilen açõklamada, bir ülkede ger-
çeklerin bilinmemesi durumunda
halk adõna vahim gelişmelerin ya-
şanmasõnõn kaçõnõlmaz olacağõ vur-
gulandõ. Açõklamada, Başbakanlõğõn
mahkeme kararlarõnõ uygulayarak 7
gazetecinin akreditasyon yasağõnõ
kaldõrmasõ gerektiği belirtildi.
Tarihi Rejans Lokanta-
sı’nın tahliye davası redde-
dildi. İstanbul’un hâlâ faal
olan en eski Rus lokantası
Rejans’ın yaklaşık 77 yıl-
dır konuklarına hizmet
verdiği mekânından tahli-
yesine ilişkin dava sonuç-
landı. Mal sahiplerinin ih-
tiyaç gerekçesiyle açtığı
davada, mahkemenin ka-
rarı Rejans işletmecileri-
nin lehine oldu. Vaktiyle
Atatürk’ün İstanbul’a her
gelişinde muhakkak uğra-
dığı, ‘Özgün Mekânında
Korunması Gereken Kül-
tür Varlığı’ kabul edilen
Rejans Lokantası, tarihi
dokusunu koruyarak hiz-
met vermeye devam ede-
cek. Rejans’ın sahiplerin-
den Erdal Sezener, düzen-
lediği basın toplantısında,
dava boyunca ‘Rejans ye-
rinde güzel’ kampanyasıy-
la 10 bine yakın imza top-
landığını belirterek “Yap-
mamız gereken Rejans’ın
ambiyansını ve yemek ka-
litesini günümüz koşulları-
na taşımaktı. Bu amaçla
İstanbul’a hizmet vermeye
devam edeceğiz. Dava sü-
resince destek veren tüm
İstanbul tutkunlarına te-
şekkür ediyoruz” dedi.
Balbay’a yönelik kõsõtlamalara CHP’li Meclis İnsan Haklarõ Komisyonu üyelerinden tepki geldi
‘Çift taraflõ baskõ yapõlõyor’
yu Meclis gündemine taşõyaca-
ğõnõ bildirdi.
‘Savunma hakkı yok’
Tutuklu bir insanõn bilgiye ulaş-
ma şansõ olmadõğõnõ, savcõlõğõn
“yalan yanlış bir yığın iddiayı,
iddianameye koyduğunu” an-
cak insanlara bu konuda savunma
hakkõ tanõnmadõğõnõ kaydeden Öz-
demir, “Bunlar başlı başına hu-
kuk ihlali. Bir tutuklunun 19
gün boyunca tek başına tek ki-
şilik koğuşta tutulmasının hiçbir
hukuki altyapısı yok. Zaten Er-
genekon iddianamesinin konu-
şan, susmayı reddeden insanla-
rı tecrit etmek, baskı altına al-
mak için bir komplo olduğu or-
tada. Yaşanan bu hukuksuzlu-
ğun, rezalet boyutuna vardığını
insan haykırmak istiyor” dedi.
Konuyu soru önergesiyle Meclis
gündemine getireceğini belirten
Özdemir, Adalet Bakanõ Meh-
met Ali Şahin’den de Balbay’a
yapõlan farklõ uygulamayla ilgili
yanõt beklediğini söyledi.
‘24 saat kaydedilsin’
Özdemir dün TBMM Başkan-
lõğõ’na verdiği soru önergesiyle de
Silivri Cezaevi’nde tutuklu ve hü-
kümlülerin yaşadõğõ ortak alanla-
rõn 24 saat kamerayla kaydedil-
mesini gündeme getirdi.
Komisyon üyeleri olarak Siliv-
ri’de şimdiye kadar hiçbir ceza ve
tutukevinde rastlanmadõk bir uy-
gulamayla tutuklu ve hükümlüle-
rin yaşadõğõ ortak alanlarõn 24 sa-
at kamerayla kaydedildiğini gör-
düklerini belirten Özdemir, “İn-
sanların tuvalete, banyoya giriş
çıkışları dahil günlük yaşamın
mahremiyeti ortadan kaldırıl-
maktadır” görüşüne yer verdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gaze-
temiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’õn
tecrit edilmesi ve günlük yazõlarõnõ yazma is-
teminin reddedilmesi hukukçular tarafõndan
“sansür” olarak nitelendirildi. Prof. Dr. Ülkü
Azrak, cezaevi düzeninin düşünce özgürlüğünü
ortadan kaldõracak bir düzen olmadõğõna işaret
ederek, “Amaç tamamıyla susturmak” dedi.
YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağa-
oğlu da, örneğine Guantanamo’da rastlanabi-
lecek olaylarõn gündeme gelmesini eleştirerek,
“Uygulamalar artık sansür boyutuna var-
dı” diye konuştu.
Prof. Dr. Ülkü Azrak, cezaevlerinin kendi dü-
zeni olduğunu belirterek, “Ancak bu düzen dü-
şünce ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldı-
racak bir düzen değildir. Öyle bir şey yok”
dedi. “Bunlar tabii emir alıyorlar, keyfi şe-
kilde hareket ediyorlar” diyen Azrak, “Amaç
tamamıyla susturmak. Cumhuriyet’te ya-
pılacak yayınları durdurmak için yapılıyor.
Amacın bu olduğu ortada. Tartışılacak faz-
la bir şey yok. Amaçları çok açık. Doğru olan
düşünce özgürlüğünü kullandırmaktır. Ce-
zaevlerine ilişkin mevzuata baktığınızda,
içinde düşünce özgürlüğünü sınırlayacak, or-
tadan kaldıracak bir yetki söz konusu de-
ğildir” açõklamasõnõ yaptõ.
‘Yaptırım boyutuna gelindi’
YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağa-
oğlu da, tutuklu kişinin ötesinde basõn özgür-
lüğü hedef alõnarak belirli kuruluşlara yaptõrõm
boyutuna gelindiğine işaret ederek, şunlarõ
söyledi: “Evrensel kurallar bu şekildeki
uygulamaların hukuka uygun olmadığını
açıkça ortaya koymuştur. Buna karşın hu-
kuktan bir kere sapılınca bu sapmaların so-
nunun gelmemesi hukukun hangi ellerde, na-
sıl uygulandığı yönünden Türkiye için sa-
vunulmayacak bir tabloyu da gözler önüne
sermektedir. Hükümlü veya tutuklu statü-
sünde de olsa gazeteci için belli koşullarda
ifade özgürlüğü kısıtlanmayacak bir öz-
gürlüktür. Uygulamalar genelleştirilerek,
mensup olduğu kişinin basın organları da
kendilerine yaptırım uygulanan organlar dü-
zeyine getiriliyorsa burada teksesliliğin
amaçlandığı söylenebilir. Demokrasideki
çoğulculuğu ortadan kaldırırsanız, darbeleri
soruşturuyorum diyerek, çoğulculuk vasfı-
na yapılan darbelerle teksesli bir yapıyla kar-
şılaşılabilir. Bu da hukuk devletinin ve de-
mokrasinin sonu anlamına gelir.”
YARSAV Başkanõ, Avrupa Birliği’nin ku-
rallarõ savunulurken, oradaki örneklere bakõl-
mamasõnõ çifte standart olarak nitelendirdi. Emi-
nağaoğlu, yapõlanlarõn “Darbeyi soruşturu-
yorum derken, hukukun üstünlüğünü öne
çıkarma olmadığını da tescil etme” anlamõ-
na geldiğini söyledi.
‘Sansür boyutuna vardırıldı’
Guantanamo’da rastlanabilecek olaylarõn
Türkiye’de gündeme gelmesinden duyduğu ra-
hatsõzlõğõ dile getiren Ömer Faruk Eminağaoğlu,
“Olayın sansür boyutuna vararak, uygula-
malara konu edilmesi asla ve asla bir hukuk
devletinde olamaz. Hukuk devletinin kurum,
kural ve organları böyle bir durumda ses-
siz ve edilgen bırakılamaz. Türkiye’de hu-
kuk yoluyla hukuk düzeni belli bakış açış-
larına göre biçimlendirilmiştir. Olay artık
sıkıyönetimde karşımıza çıkan sansür bo-
yutuna varan uygulamaları gündeme geti-
rir olmuştur. Hukukun üstünlüğü kural, ku-
rum ve organlarıyla çalışır halde olmalıdır”
değerlendirmesini yaptõ.
Cezaevi düzeninin düşünce özgürlüğünü ortadan kaldõramayacağõna dikkat çeken
hukukçular, tutuklu kişinin ötesinde basõn özgürlüğünün hedef alõndõğõnõ söylediler
Basını
tehdit
etmeyi
bırakın
PMD’den tepki:
Hilmi Özkök
ifade verebilir
İstanbul Haber Servisi - Eski Genel-
kurmay Başkanõ Hilmi Özkök’ün de Er-
genekon soruşturmasõ kapsamõnda ifadesi-
nin alõnabileceği belirtildi. İstanbul Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ yetkilileri, şu anda
böyle bir gelişmenin olmadõğõnõ, gerekirse
Özkök’ün de ifadesinin alõnabileceğini
söylediler. Hilmi Özkök, daha önce mah-
kemeden davet alõrsa “tanık veya sanık”
sõfatõyla icabet edeceğini söylemişti.
Hilmi Özkök, Milliyet gazetesinin dün-
kü sayõsõna yaptõğõ değerlendirmede gaze-
temizin Ankara Temsilcisi Mustafa Bal-
bay’a ait olduğu öne sürülen darbe gün-
lükleri ile ilgili konunun yargõ aşamasõnda
olduğunu, ayrõca ortaya çõkan günlüklerin
bir resmiyet kazanmadõğõnõ söyledi.
‘Genç nesil farklı düşünüyor’
Henüz savcõlõk veya mahkemeden bir
davet almadõğõnõ belirten Özkök, özetle
şunlarõ söyledi: “TSK’deki genç nesil
farklı düşünüyor, daha demokratik dü-
şünüyor. Çünkü çok iyi bir eğitim alı-
yorlar. Dünyayı çok iyi izliyorlar. Tek-
noloji de önemli faktör. Her şey hemen
internete düşüyor. Bu da frenleyici bir
unsur... Halkın demokrasiyi algılama
seviyesi yükseldi. Eskiden vekâlet verir-
di. Allah’ı vekil yaptı, TSK’yi, milletve-
killerini vekil yaptı. Ama artık siyasete
doğrudan katılıyor. Cumhuriyet miting-
lerinde bunu gördük. O mitinglerde pı-
rıl pırıl insanlar, rejimi korumak için
demokratik bir davranış gösterdi. Ben o
mitingleri çok destekledim. Ergenekon
dediler ama onlar küçük bir gruptu.”
ERGENEKON SORUŞTURMASI
Ersöz için
tahliye istemi
AVUKATI DİLEKÇE VERDİ
Vizesiz Avrupa
için dilekçe
ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) -
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.
Harun Gümrükçü, iki Alman avukatõn,
Avrupa Topluluğu Adalet Divanõ’nõn
(ATAD) vizesiz seyahatle ilgili kararõna
karşõn hukuku uygulamadõklarõ gerekçe-
siyle Federal İçişleri Bakanõ Wolfgang
Schaeuble hakkõnda Berlin Savcõlõğõ’na
dilekçe verdiğini söyledi.
Alman hukukçular Rolf Gutmann ve
Gerhardt Strate’nin, Türkiye lehine var-
dõklarõ sonucu internet sitelerinde yayõmla-
dõklarõnõ belirten Gümrükçü, “Bunun üze-
rine Federal İçişleri Bakanlığı tarafın-
dan site kapattırıldı. Ancak konu basına
yansıyınca Federal İçişleri Bakanlığı ge-
ri adım atarak bu sansürü kaldırdı” di-
ye konuştu. Alman bilim insanlarõnõn hak-
larõ verilmeyen Türk vatandaşlarõ için dava
açtõğõnõ ancak Türkiye’de bir girişim ol-
madõğõnõ belirten Gümrükçü, uğraşõnõn
Berlin’de, Paris’te, Londra’da değil, Tür-
kiye’de verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Gümrükçü, “Ayrıca konu vizenin çok
ötesinde bir haklar konusudur” dedi.
ALMANYA’DA SUÇ DUYURUSU
1. KOŞU: F: Kalbenim (1), P: Çalõ Kõzõ (3), PP: Sa-
de Kahve (4), S: Şamaş (6). 2. KOŞU: F: Sülüş-
hanõm (9), P: Günal (8), PP: Metinim (3), S: Çõnar
Bey (7). 3. KOŞU: F: Hõşõr (2), P: Alsevda (1), PP:
Depreşen (3), S: Zuluthanõm (12). 4. KOŞU: F:
Wanhelsig (2), P: Srichania (8), PP: Cadillac Jack
(3), S: Genç Gürkan (1). 5. KOŞU: F: Elmasbike
(2), P: Coşartay (5), PP: Anka (1), S: Kõlõçbaylõm
(7). 6. KOŞU: F: Wind Of West (1), P: Baba Dün-
dar (3), PP:
Manyaslõ (4),
S: Leonidas
(6). 7. KO-
ŞU: F: Mohi-
to (6), P: Sun
Ma (11), PP:
Kõyat (2), S:
No Risk No
Fun (8).
ALTILI GANYAN
9 2 2 2 1 6
8 1 8 11
3 3 2
7 12 12
4 4 8
2 5
Şehit Karakurt toprağa verildi
İstanbul Haber Servisi - Bingöl’de iç güven-
lik operasyonu sõrasõnda yaralanarak tedavi
gördüğü hastanede şehit olan piyade er Hakan
Karakurt, son yolculuğuna uğurlandõ. Kara-
kurt için Ataköy 5. Kõsõm Camisi’nde tören
düzenlendi. Daha sonra Karakurt’un cenazesi
Edirnekapõ Şehitliği’nde toprağa verildi.
Ayeser yaşamını yitirdi
İstanbul Haber Servisi - Beşikdüzü Köy
Enstitüsü 1947-48 dönemi mezunlarõndan
Abdullah Cevdet Ayeser yaşamõnõ yitirdi.
Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği Kar-
tal Şubesi üyesi Ayeser, bugün Kandõra Ka-
raağaç Köyünde öğlen kõlõnacak cenaze na-
mazõnõn ardõndan toprağa verilecek.
Sınavlardan ücret alınmayacak
İSTANBUL (ANKA) - Türk Eğitim-Sen’in
Devlet Parasõz ve Yatõlõlõk ve Bursluluk sõ-
navõ için başvuran öğrencilerden para alõn-
mamasõna yönelik açtõğõ davada Danõştay 8.
Dairesi sõnav ücreti alõnmasõ işleminin iptal
edilmesi karar verdi. Milli Eğitim Bakanlõğõ,
bir açõklama yaparak DPY sõnavlarõndan, sõ-
nav ücreti alõnmayacağõnõ açõkladõ.
Uçak korsanına 19 yıl hapis
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarba-
kõr-İstanbul seferini yapan Pegasus Havayolla-
rõ’na ait yolcu uçağõnõ 10 Nisan 2007’de kaçõ-
ran hava korsanõ Mehmet Gökşingöl, 23 yõl
hapis cezasõna çarptõrõldõ. Mahkeme Gökşin-
göl’ün cezasõnõ yargõlama sürecindeki davra-
nõşlarõ dikkate alõnarak, 19 yõl 2 aya indirdi.
YÖK’ten yeni rotasyon kararı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek
Öğretim Kurulu (YÖK), Tõp Fakülteleri’nde
yapõlacak rotasyonlarla ilgili olarak rektör-
lerin yapõlacak görevlendirmelerde öğretim
üyelerinin “rõzalarõnõ istemesi” talimatõnõ
verdi. YÖK, öğretim üyelerinin göreve 1
Ağustos 2009 tarihinden itibaren başlamasõ-
na ve görev süresinin 1 yõl yerine 7 ay ile sõ-
nõrlandõrõlmasõ kararõnõ verdi.