28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Eski Faşistler - Tarikatçılar... Yasadışı telefon dinlemeleri, el altından dinci, tarikatçı ve yandaş medyaya sızdırılan “sözde bel- geler” karşısında Türkiye Cumhuriyeti’nin savcıları ne yapıyor? Bu ülkenin Atatürkçü, laik, demokrat, yurtsever aydınlarını, yazarlarını, yargıçlarını hedef göste- ren “malum gazete” şimdilerde “kirli bilgileri” manşetlere taşıyor. Bu bilgileri manşetlere taşıyan din bezirgânla- rı Başbakan’ın özel uçağında konuk oluyor. Mustafa Balbay’ın, Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan “İran Raporu” kitabına göz attığınızda, ora- da “İran Kara Kuvvetleri Harp Silah ve Araçları Du- rumu” raporunu görürsünüz. Raporda, her şey açık açık yazılmıştır. Deniz ve Hava Kuvvetleri bölümünde ise İran’ın elin- de ne kadar uçak, helikopter, savaş ve mayın ta- rayıcı gemisi, denizaltı bulunduğu, bunların sa- yısı, modelleri, nerelerde konuşlandırıldığı gra- fiklerle gösterilmiştir. Ayrıca füzeler ve roketlerin cinsi, menzili, sayıları yer almıştır. Balbay, “Suriye Raporu” kitabında da aynı ve- rileri grafiklerle ortaya koymuştur. Sanki bunlar “gizli belge” gibi gösterilip man- şetler atılıyor: “Balbay’dan İsrail’e servis!” Mustafa Balbay daha neler yapmış: “Türk Silahlı Kuvveleri’nden bu ‘gizli belgeleri’ ele geçirip İsrail’deki ‘e-posta’ adresine servis et- miş.” Okurlardan özür dileyerek, zibidi sürülerine ses- leniyorum: “Ohaaa!” Balbay’ın sözünü ettiğim iki kitabı yıllar önce ba- sıldı ve dağıtıldı. O tarihte hiçbir savcı Balbay’ın iki kitabında yer alan, İran ve Suriye’nin “askeri savaş yapısı”nı gösteren bu veriler için soruşturma açmadı. Askeri veriler günümüzde internet sitelerinde do- laşıyor. İsteyen her zaman ulaşabilir. Soner Yalçın’ın “odatv.com” internet sitesinde yazdığı gibi, gazetecinin mesleğinden kaynakla- nan “bilgi ve belgeleri” arşivlemesi doğal değil midir? Aynı durum deneyimli gazeteci Hikmet Çiçek’le Serhan Bolluk’un da başına gelmişti. Çiçek ve Bolluk’un yazdıkları ortada. Merak eden 2000’e Doğru ve Aydınlık dergilerine, ki- taplarına bakabilirler. Devlet içindeki örgütlü çeteleri, Gladyo’yu, faili meçhulleri, silahlı güçleri ortaya çıkaran saygın meslektaşlarımızdır. “Odatv.com”dan bir alıntı yapıyorum: “...Ne Hikmet Çiçek’miş bu adam, yok yok! Her olayın belgesi var. Hikmet Çiçek kim biliyor mu- sunuz? Evet biz biliyoruz ve iddia ediyoruz: Ergene- kon’un finans kaynağı. Nasıl mı? Hikmet Çiçek Türkiye’nin ilk siyasi banka soy- guncusudur. 1971 yılında Denizli Ziraat Ban- kası’nı soydu; 4.5 milyon lira götürdü. Sonra pa- ralarla birlikte yakalandı. 16 yıl cezaevinde yattı. Diyeceksiniz ki, ee paralar da Hikmet Çiçek’le ele geçirilmiş, nasıl finans kaynağı olabilir? Evet olamaz.” Soner Yalçın’ın yazdığı gibi ne kasap, ne bak- kal ne de manav! Balbay gibi gazeteci... Araştırmacı... Serhan da öyle... Hem Balbay’ın hem Bolluk’un hem de Çiçek’in Susurluk sürecinde neler yaptıklarını biliyoruz. Peki o tarihte dinciler, Fethullahçılar, Nazlı mı Nazlı Hanım’lar Mümtazer’ler ne diyordu: “Vatanı için kurşun atan da kurşun yiyen de kah- ramandır!” Geçmişte Çiçek’e, Bolluk’a, Adnan Akfırat’a da yargısız infaz yapıldı. Şimdi ise Mustafa Bal- bay’a, Tuncay Özkan’a yapılıyor, Gürbüz Ça- pan’a akla gelmedik iftiralar atılıyor. Türkiye’nin Atatürkçü, cumhuriyetçi, özgür- lükçü, yurtsever, demokrat seslerini sustur- mak istiyorlar. AKP yandaşı olmazsan, hukuktan, demokra- siden söz edersen Ergenekoncu ve darbecisin. Yaşamımız boyunca “Ne şeriat ne darbe” de- dik ve demeyi sürdüreceğiz. Sivil faşizmin ayak seslerini duyuyorum... Demokrasi ve özgürlük maskesiyle ortalıkta do- laşan yalakaların ise ne mal olduklarını, dinci te- levizyon kanallarından nasıl “nemalandıklarını” çok iyi biliyorum. Eski faşistler, dönekler, tarikatçılar, dinciler el ele, kol kola!... Bu ülkede laik, demokrat, cumhuriyetçi, solcu olmak suç!.. Tarikatçı, dinci, AKP yandaşı olmak demok- ratlık öyle mi? Haydi oradan, başka kapıya! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com AİHM: Özgür Radyo haklı STRASOBURG (AA) - AİHM, Özgür Radyo’nun 30 günlük ya- yõn yasağõ üzerine yaptõğõ başvuruda, Türkiye’yi haksõz buldu. Özgür Rad- yo’nun bağlõ olduğu şir- ket adõna yapõlan başvu- ruyu değerlendiren AİHM, “Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesinin ihlal edil- diği” hükmünü verdi. Türkiye, 7 bin 500 Avro tazminat cezasõ ödeyecek. Öğrenciden Akman’a protesto İZMİT (AA) - RTÜK Başkanõ Zahit Ak- man, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde dü- zenlenen toplantõya gelişi sõrasõnda protesto edildi. Akman’õ “Deniz Fene- ri’nden gelen paralarla kaç şirket kurdun?” şek- lirde protesto eden bir öğ- renci üniversitenin özel güvenlik elemanlarõ tara- fõndan uzaklaştõrõldõ. Gülen’in akrabası beraat etti İstanbul Haber Servisi - Hürriyet gazete- si köşe yazarõ Ahmet Ha- kan Coşkun’u “tehdit etti- ği” öne sürülen Fethullah Gülen’in akrabasõ Kema- lettin Gülen’in beraatõna karar verildi. İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkeme- si’ndeki duruşmada hâ- kim, Coşkun’un, köşe ya- zõsõnõ okuyan sanõğõn müştekiyi arayarak, “Eğer parti kapatõlõrsa görürsün mantar tabancasõ mõ pat- lar, yoksa başka bir şey mi patlar?” dediğini belir- terek, “bu sözlerin tehdit olarak algõlanmasõ halin- de muhatabõnõn müşteki olmayacağõnõ” söyledi. Patlamada 2 tutuklama ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Keçiö- ren’de önceki gece mey- dana gelen ve çevredeki araçlarda hasara yol açan patlamayla ilgili biri er, 2 kişi tutuklandõ. Patlama- ya DM-41 savunma tipi el bombasõnõn neden ol- duğu belirtildi. Yargıtay, ‘kayıp trilyonu’ iade etti ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Yargõ- tay 4. Hukuk Dairesi, ka- patõlan Refah Partisi’nin 1997 yõlõ Hazine yardõmõ- nõn, sahte belgelerle har- canmõş gibi gösterildiği iddiasõyla açõlan “Kayõp Trilyon” davasõnõn tem- yiz incelemesinde, dava dosyasõnõn eksiklikler ne- deniyle yerel mahkemeye iadesine karar verdi. Mahkeme, Necmettin Er- bakan ile Rõza Ulucak’õn, Hazine zararõnõn 2 milyon 644 bin 616 TL’lik kõs- mõndan sorumlu oldukla- rõna karar vermişti. AKP’de görevden almalar ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - AKP Merkez Karar ve Yöne- tim Kurulu’nun (MKYK) toplantõsõnda bazõ ilçe başkanlarõ görevlerinden alõndõ. Kargõ (Çorum), İp- sala (Edirne) Yazõkonak (Malatya), Güroymak (Bitlis), Sarayönü (Kon- ya), Anamur (Mersin), Akõncõlar (Sõvas) ilçe baş- kanlarõnõn görevlerinden alõndõğõ belirtildi. Tutuklu çocuklar için eylem ADANA / DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr ve Adana’da çeşitli tarihlerde olaylara karõştõklarõ ve polise taş attõklarõ iddiasõyla yargõlanan, haklarõnda 23 ile 40 yõla kadar hapis istenen 250 çocuk için mektup eylemleri yapõldõ. Mektuplar, başta TBMM olmak üzere çok sayõda kurum ve kuruluşa gönderildi. TÜBİTAK’ın “Bilim ve Teknik” dergisinin mart sayısı Darwin kapağıyla çıkacakken sansürlendi. 11 MART 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Deniz Baykal, Adalet Bakanõ Şahin’in ‘Cezalar artacak’ sözlerine tepki gösterdi ‘Telekulak rejime tehdit’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, Adalet Ba- kanõ Mehmet Ali Şahin’in “telekulak olaylarının önlen- mesi için cezaların arttırıla- cağına” ilişkin sözlerine tepki gösterirken “Telekulak düze- ni rejimi tehdit ediyor, de- mokrasi ayıbı. Başbakan’ın resmi telekulağı var” dedi. Baykal, önceki gün Giresun mitinginden dönüşü sõrasõnda özel uçakta geziye katõlan ga- zetecilerle sohbet etti. Baykal, Adalet Bakanõ Şahin’in tele- kulak olaylarõnda cezalarõn art- tõrõlacağõna ilişkin sözleriyle ilgili soruya şu yanõtõ verdi: “Ağırlaştırmayı bırakın, siz varolan yasayı işletebiliyor musunuz? Şu anda Türki- ye’de demokratik rejimi teh- dit eden en önemli konular- dan biri telekulak konusudur. Hiçbir demokratik ülkede örneğini göremeyeceğiniz bir telekulak düzeni var. Sadece Başbakan’ın şahsen atadığı bir yönetimin kontrolünde 70 milyonu dinleme imkânı veren bir düzen oluşturul- du. Telekomünikasyon İleti- şim Başkanı’nı başbakan şah- sen atıyor, denetleme organını da kendisi atıyor. Bu kurulun Başbakan’a servis yapması öngörülüyor. İstibdat dö- nemlerinin kurumu olan jur- nalciliği, hafiyeliği akla geti- riyor. Bu konu Anayasa Mah- kemesi önünde. Bir an önce Anayasa Mahkemesi’nin ka- rar almasını bekliyoruz.” Baykal, bir soru üzerine “si- yasetçiler arasındaki tartış- maları mahkemeye taşımayı çok uygun görmediğini” vur- gularken “Başbakan ağzını bozarsa, ağzının payını ver- mek benim görevim” dedi. Baykal, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda da gazetecilerin çeşitli sorularõna yanõt verdi. Bu konular ana başlõklarõyla şöyle: AKP’ye yüzde 52 hedefi: En son seçimde aldõğõ oy ora- nõnõn yerel seçimde hangi ora- na tekabül ettiğini söyledim. AKP’nin onu alacağõnõ tahmin ettiğimi söylemedim. Yerel se- çimlerde iktidar lehine bir du- rum söz konusu. Son seçimde aldõklarõ yüzde 47’ye 5 puan ek- lemek gerek... Başarõ çõtasõ milletin takdiridir. Ne kendimiz için ne de başkalarõyla ilgili bir çõta koymadõm. Validen il başkanı yaptın: Tunceli Valisi derken şimdi de Aydõn çõktõ. Aydõn Valisi, devletin memurunu, amirini resmi yazõyla meydana çağõrõ- yor. Başbakan da çõkõp, bir za- manlar valiler il başkanõydõ, diyor. 80 yõl önceki tecrübeyi bugünkü uygulamalara dayanak yapmaya çalõşõyor. Sen 80 yõl öncesini bõrak, sen bugün vali- yi il başkanõ gibi kullanõyorsun. Darwin sansürü: Darwin adõna alerji duymak, bir bilim adamõ olarak 200. yõlõnda tar- tõşmasõ, hatõrlatõlmasõnõn en- gellenmesi ihtiyacõ içine giril- mesi hangi saplantõlarõn, hangi peşin fikirlerin, hangi dogma- tik anlayõşõn bilimsel örgütle- rimize hâkim olduğunu göste- riyor. Kürtçe mevlit: Herkesin Al- lah’a kendi dilinden ulaşmasõ- nõ çok doğal buluyorum. Her- kesin kendi anadilinde ibaret edebileceğini düşünüyorum. Keşke biz de Türkçeyi ibadetin her biçiminde özgürce kullan- ma anlayõşõ içinde olsak. Baykal da işin içinde: (İnsan Haklarõ Komisyonu’na yazõ- lan mektuptaki ifadelerle ilgili soru üzerine) Belgeler tam or- taya çõksõn, görelim. Bu dö- nemde böyle tespitler yapõl- masõ beni şaşõrtmõyor. Önemli olan masum birçok insanõn bü- yük acõlar içinde yaşamak zo- runda kalmasõ, pek çok insan cezaevinde, bir büyük facia yaşanõyor. Fethullah Gülen’in sözleri: Siyasal, sõcak, güncel tartõş- manõn tam “öz”ünde yer alan bir değerlendirme. “GA- TA’kulli”ye nazire olsun diye söylemiyorum. İşin “öz”ünü kavramõş. TÜİK Başkanı’nın açıkla- maları: “Sorumluluk bizde değil” anlayõşõ dile getiriliyor. TÜİK elini yõkayõp çõkmaya ça- lõşõyor. Vatandaş ne yapsõn. Dolardaki yükseliş: Eğer sabit kur politikasõ uygulanõyor olsaydõ, yüzde 50 devalüas- yon yapmõştõk. Başbakan, ye- ni, radikal bir program önere- miyor. Krizden söz edilmesini kendi başarõsõzlõğõ gibi algõlõ- yor. Ekonomi, siyasetin önüne geçti. Çok ağõr bir manzara. Türkiye’de rejimi tehdit eden en önemli konulardan birinin yasadõşõ dinlemeler olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Sadece Başbakan’õn şahsen atadõğõ bir yönetimin kontrolünde 70 milyonu dinleme imkânõ veren bir düzen oluşturuldu. İstibdat dönemlerinin kurumu olan jurnalciliği, hafiyeliği akla getiriyor” diye konuştu. ‘Felaket tellallığı yapmayın’ CHP ve MHP liderini enflasyon artõşõ- na sevinmekle suçlayan Erdoğan, Bahçeli ve Baykal’a ‘Seçimde birinci olamazsanõz koltuğu bõrakacak mõsõnõz’ diye sordu. SERMET ÇUHADAR ELBİSTAN - Başba- kan Tayyip Erdoğan, AKP birinci parti ola- mazsa siyaseti bõraka- cağõ yönündeki açõkla- malarõnõ anõmsatarak, “Siz birinci parti ola- mazsanız siyaseti, kol- tuğu bırakacak mısı- nız? Sayın Baykal, Sa- yın Bahçeli önce buna cevap verin” dedi. Erdoğan, 20 yõldõr MHP tarafõndan yöneti- len ve MHP’nin kalesi durumundaki Kahra- manmaraş’õn Elbistan ilçesinde 30 bin kişiye seslendi. Mitingde AKP’nin ekonomik ba- şarõlarõnõn inkâr edildi- ğini savunarak “Biraz ekonomi biliyorlarsa bunları görmemezlik- ten gelemezler” dedi. Küresel kriz nedeniy- le enflasyonun bir ara yüzde 11’e çõktõğõna dik- kat çeken Erdoğan, bu duruma CHP lideri De- niz Baykal ile MHP li- deri Devlet Bahçeli’nin sevindiklerini savundu. Erdoğan, şunlarõ söyle- di: “Enflasyon bir ara bu kriz sebebiyle yüz- de 11’e çıktı, Baykal da Bahçeli de, çünkü bun- lar ruh ikizidir, zil ta- kıp oynayacaklar, o kadar sevindiler. Fela- ket tellallığı yapmayın. Bu ülke kaybederse be- raber kaybedeceğiz.” Erdoğan, Baykal’a yö- nelik eleştirilerini, “Baykal diyor ki, ‘yüz- de 52’nin altõnda oy alõr- sa AKP bu düşündürür’ diyor. Yaa sen beni bı- rak da, sen ne alacak- sın ona bak” dedi. Obama tepkisi Daha sonra Malat- ya’ya geçen Erdoğan Atatürk Kapalõ Spor Sa- lonu’nda açõlõş törenine katõldõ. Erdoğan’a sa- londaki bir kadõn, “İs- rail’e destek vererek Gazze’yi vurdurdunuz, Obama’ya destek ve- rerek nereyi vurdura- caksınız?” diyerek ba- ğõrdõ. Korumalar 2 kişi olduğu öğrenilen kadõn- larõ salondan çõkardõ. ‘Gözaltına alınmaktan yoruldum’ Mersinli çiftçi Öncel, Erdoğan’õn kente her gelişinde gözaltõna alõnmaktan bunaldõğõnõ söylerken, AKP’li Üskül, hürriyet kõsõtlamasõnõn söz konusu olmadõğõnõ ileri sürdü NAZMİ AKDAĞ MERSİN - Mersin Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn geçen pazar günü Mersin’de düzen- leyeceği miting öncesi çiftçi Kemal Öncel’in gözaltõna alõnmasõyla ilgili olarak soruşturma başlattõ. Erdoğan’õn 3 yõl önce Mersin’i ziyareti sõrasõnda protesto gösterisi yapõnca Başba- kan tarafõndan “Ananı al da git” diye ters- lenen çiftçi Kemal Öncel, benzer bir olayõ daha önce de yaşadõğõnõ anõmsatarak, Erdo- ğan’õn Mersin’i her ziyaretinde gözaltõna alõnmaktan yorulduğunu söyledi. Pazar gü- nü hukuki boyutun işlemediğini belirten Öncel, şöyle konuştu: “Polis beni kahve- de, halkın içinde aldı. Götürmeyin de- dim. Çünkü benim için sıradan bir gün- dü. Ama onlar için kritik bir gündü. Be- ni götüren polisin bu konuda suçu yok. Birilerinin çekincesi var. Geçen yıl da Başbakan geldiğinde beni götürmüşler- di. Artık yeter. Ben çok acılar çektim. 3 yıl boyunca hep sustum. Doğruluktan şaşmadım. Bu durum beni bunaltıyor.” TBMM İnsan Haklarõ Komisyonu Baş- kanõ ve AKP milletvekili Zafer Üskül ise Öncel’in hürriyetinin kõsõtlanmasõ gibi bir iddianõn söz konusu olmadõğõnõ savundu. Önce seçmen sayõsõ artõşõnda hile imasõnda bulundu, sonra da ‘Sözlerim çarpõtõldõ’ dedi TÜİKBaşkanõkafakarõştõrdõANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye İstatistik Kuru- mu Başkanvekili Ömer Top- rak’õn seçmen sayõsõndaki 6 milyonluk artõşla ilgili “Geç- mişte otobüsle taşımayı kim- ler yapıyordu? Teknolojiye onlar da adapte oldu” sözleri tartõşma yarattõ. Referens gazetesine konuşan Toprak, Adrese Dayalõ Nüfus Kayõt Sistemi’yle (ADNKS) birlikte 6 milyon artan seçmen sayõsõyla ilgili, özetle şunlarõ söyledi: “Bazı evlerde oldu- ğundan çok kişinin yaşıyor gözükmesi son derece makul. İnsanların her zaman sebep olabileceği şeyler. Şöyle dü- şünün: Geçmişte otobüsle ta- şımayı kimler yapıyordu? On- lar bu sefer bunu da yapıyor- lar. Teknolojiye onlar da adapte oldular. Daha fazla söyletmeyin. Adam kendi be- lediyesinde mi kullanmak is- tiyor oyunu? Adam gidiyor orada bir evde gösteriyor va- tandaşı.” MHP Grup Başkanvekili Ok- tay Vural, Toprak’õn basõna yansõyan sözlerinin, siyasi ira- denin seçmen tabanõ üzerinde doğrudan doğruya oynayabile- ceğini ifade eden bir itiraf ola- rak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Vural, “Bir gecede 5 milyon insanı birtakım ad- reslere ışınladılar. Bunların listesi partinin elinde. Bu par- ti, ölen, yer değiştiren kişilerin yerine oy kullandırtmak için bir organizasyon yaparsa bu- nu nasıl engellersiniz” dedi. Toprak, haberin birçok med- ya organõnda yer almasõ üzeri- ne dün Anadolu Ajansõ’na açõk- lama yaptõ. Gazeteye verdiği de- meçte geçmişteki nüfus sayõm- larõyla ADNKS’yi karşõlaştõr- dõğõnõ belirten Toprak, sözleri- nin çarpõtõldõğõnõ savundu. Adrese dayalõ nüfus kayõt sisteminde hile olabileceği yönünde açõklama yapan TÜİK Başkanõ, dün sözlerinin yanlõş anlaşõldõğõnõ savundu. MHP’li Vural’a göre ise Toprak’õn sözleri bir itiraf. Erdoğan’dan Baykal ve Bahçeli’ye
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear