24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 MART 2009 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Yazık Bir Gazete! Bir gazete neden yayımlanır? En genel tanımla, güncel konulara ilişkin ha- ber, görüş ve bilgi vermek için. Yeni bir gazete yayımlamak için, bu alanda var olanları yetersiz bulup, daha nitelikli, do- yurucu haber, görüş ve bilgi vermek gerekmez mi? Uzun bir hazırlık döneminden sonra 1 Mart’ta yayına başlayan “Haberturk” gazetesine bak- tım da, bu yaklaşıma uygun bir cevabın çok uzağında olduğunu düşündüm. Oysa çıkış sloganı böyle farklı bir gazeteyi müjdeler gibiydi: “Türkiye’nin tek değişik ga- zetesi.” Değişiklik denilen şey, kâğıt, baskı, boyut vb. teknik özelliklermiş. Bu yenilikler için yapılan har- camaların çok küçük bir bölümü bile nitelikli in- san gücü için yapılmamış. Gazete haberleri, sı- radan bir düzeltmenin bile yokluğunu belli eden, bozuk, anlaşılmaz cümlelerle dolu. İyi bir gazetenin, yalnızca iyi kâğıt ve baskıyla sağlanabileceğine inananların varlığına ina- nabilmek gerçekten güç. Ama burası Türkiye işte. Parası olan insan- ların, mesleği ister müteahhitlik olsun, ister ku- yumculuk, gazete sahibi olabildiği; bu konu- munu iktidarla arasındaki ilişkileri düzenle- mekte bir araç olarak kullanabildiği bir ülke. Bu olgu, ne denli gerçek demokrasiden uzak olduğumuzun da bir göstergesi. Baksanıza, bugün yayımlanan gazetelerin içinde kaçının sahibi bir gazeteci? Haberturk’te beni asıl üzen ise, doksan say- fa gazete çıkarıp, hava durumuna bile bir tam sayfa ayırırken, kültüre de birkaç sıradan ha- berin konduğu yalnızca bir sayfanın ayrılmış ol- ması. Bunca çok sayfalı bir gazetenin bunca kül- tür yoksunu olması nasıl açıklanır? Çok mu gereksiz kültür sayfaları? Bir iki kültür insanının yazıları yayımlansa, gün- cel kitaplar, tiyatro oyunları, müzik etkinlikleri tanıtılsa, eleştirilse, “Türkiye’nin tek değişik ga- zetesi”nin farklılığı mı ortadan kalkar? “Değişik” denilen gazete, sonunda başka ga- zetelerin yazarlarının toplanmasıyla oluşturul- muş. Onlar, zaten var olan bir gazetede yazı- yorlardı. Haberturk’te yazmaları nasıl bir deği- şiklik sağladı? Yeni yayınlar, kendi yeni yazarlarını ortaya çı- karmalarıyla da seçkinleşirler. Bilinen birkaç ya- zarı, çalıştıkları gazetelerden alıp burada yaz- malarını sağlamakla nasıl “değişik gazete” olunur? Yazık, onca yatırıma! Gençliğimde, şairce bir güdü olsa gerek, güç- lü bir biçimde, başka ülkelere gitmek, oralar- da yaşamak isteği duyardım. Birkaç aylık do- laşmalar yetti, ülkemin ne denli değerli olduğunu anlamama. Bunun gibi, başka gazetelere baktıkça, da- ha iyi anlıyorum Cumhuriyet’in ne denli önem- li, “değişik”, güçlü bir gazete olduğunu. Hele kültür alanı düşünüldüğünde. Kimi günler ilan- larla alanı daralsa da kültür sayfalarımızda iz- liyorum güncel sanatı. Yalnız kültür sayfaları da değil; Cumhuriyet’in çoğu yazarı iç içedir, kültürle edebiyatla. Ço- ğu, kitapları olan yazarlardır. Şiirler yer alır, ya- zıların içinde, düşün adamlarının sözleri, de- neyimleri örneklenir. Kimi öldürülmüştür yazarlarının, kimi hapis- tedir ama Cumhuriyet, gazetecilik ahlakının seç- kin temsilcisi olmayı sürdürmektedir. “Değişik gazete” arayanlara Cumhuriyet’e bir de bu gözle bakmalarını öneriyorum. turgay@fisekci.com Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi İzmir’e, İzmirlilere yakõştõ EGEMEN BERKÖZ N e öteden beri Türkiye’nin kültür başkenti olduğu söy- lenen ve 2010’da da Avru- pa’ya kültür başkentliği etmeye ha- zõrlanan İstanbul’da ne de başkent An- kara’da böyle bir konser salonu var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, ge- çen yõlõn sonlarõnda açõlõşõ yapõlan Ah- met Adnan Saygun Sanat Merke- zi’nden (AASSM) söz ediyorum. Yapõlõşõnõ, açõlõşõnõ, sesleşim (akustik) ölçümlerini basõn haberlerinden izle- diğim bu dört başõ bayõndõr sanat mer- kezini sonunda gördüm, gezdim. Konser izleyemesem de 1153 kişilik konser salonunun ve 243 kişilik kü- çük salonunun özel tasarõm koltuklarõnda oturdum, mer- kezin sanat danõşmanlarõ Dilek Tunalı ile Mehmet Kahya- oğlu’ndan bilgi aldõm. Tasarõmõnõ Mimar Tevfik Tozkoparan’õn yaptõğõ AASSM yalõnlõğõyla bir çağdaş mimarlõk örneği. İki salonun ve sergi alanlarõnõn yer aldõğõ “Sanat Merkezi” AASSM’nin üç ana bölümünden biri. Sesleşim tasa- rõmõnõ, 20. yüzyõl mimarlõğõnõn baş- yapõtlarõndan Sydney Opera Binasõ, Londra’daki Krallõk Opera Binasõ gibi çok önemli yapõlarõn yaratõcõsõ İn- giliz ARUP firmasõ yapmõş. Salonun duvarlarõ, tavanõ, hava- landõrmasõ, sahne arkasõ hep “sesle- şim” odaklõ tasarlanmõş. Örneğin, konserde yükseltici kullanõlsõn ya da kullanõlmasõn fark etmiyor, özel ta- sarlanmõş alçõ ve ahşap panolar, ah- şap yansõtõcõlar ve duvar boyunca uzanan perdelerle ses yayõlõmõ ayar- lanõyor… Salonun havalandõrmasõ koltuk ayaklarõndaki özel deliklerden çok düşük hõzla üflenen ve tavandan emilen havayla yapõlõyor, tümüyle ses- siz… En alt düzeyde orkestra çuku- runu oluşturan asansörlü sahne önü platformu, orta düzeyde salona, en üst düzeydeyse sahneye ekleniyor, bu alanlarõ büyütüyor… Bu salonda müzik, özellikle de çoksesli müzik dinlemek gerçek bir ayrõcalõk, İzmirliler çok şanslõ di- ye düşünüyorum çõkarken… Biz çõ- karken köprülerle birbirine bağlanan beş sergi alanõnda açõlan ilk sergi, İs- tanbul Modern koleksiyonundan 30 yapõtõn yer aldõğõ sergi toplanõyor. Çõktõğõmõz “Kent Meydanı”nda yenilenen eski yapõlarda Kitap-CD sa- tõş yeri, müzik kitaplõğõ ve kafeterya olacak; “Kültür Platformu”ndaysa sergi, tiyatro, konser gibi etkinlikler yapõlacak diye anlatõyorlar. Heykel- tõraş Erkin Erman’õn tasarõmõ, 3 metre boyundaki Ahmet Adnan Say- gun heykeli de burada. Kültür Servisi - Goethe Enstitüsü’nün düzenlediği okuma ve söyleşi, film et- kinlikleri 12-15 Mart’ta “Başka bir hayat mümkün...Kadınlar ve Değişim” adı altında Goethe Enstitüsü’nde okuma tiyatrosu ise 15 Mart’ta Gara- jistanbul’da gerçekleşecek. Okuma ve söyleşi etkinliğinin konuşmacıları; Necla Kelek, Nebahat Akkoç ve Ayfer Tunç. (0 212 249 20 09 / 39) 7. ULUSLARARASI GEZİCİ FİLMMOR KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ Kültür Servisi - Bu yõl yedin- cisi düzenlenen “Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmle- ri Festivali” 15 Mart’a dek sü- rüyor. Bu yõl konusu “Beden” olan ve bu çerçevede seçilen 45 filmin gösterildiği festival gös- terimleri, Fransõz Kültür Merke- zi ve İstanbul Modern’de yapõlõ- yor. Festivalde, ayrõca söyleşi ve yan etkinliklere de yer verili- yor. Film gösterimle- rinin yanõ sõra “Kadın Bedeninin Seyri: Si- nema, Beden, Cinsi- yetçilik” adlõ panel 14 Mart Cumartesi günü saat 17.00’de İstanbul Modern Sine- ma’da gerçekleşecek. Festival, 15 Mart’ta İstanbul’daki gösterim- lerin sona ermesinin ardõndan, 20- 21 Mart’ta Manisa, 5-6 Nisan’da Urfa ve 11-12 Nisan’da Trabzon’da ola- cak… Bu panel, diğer üç ilde de; Manisa, Urfa ve Trabzon’da da tekrar edilecek. Festivalin son gü- nü ise “Sinemada Cinsiyetçilik Ödülleri 2008” de sahibini bu- lacak. Goethe’de etkinlik Goethe’de etkinlik Kültür Servisi - Yazar Sema Kaygu- suz’un ‘Yere Düşen Dualar’ kitabõ hakkõnda Fransõz gazetesi Le Mon- de’un kitap ekinde Nils Ahl imzalõ övgü dolu bir yazõ yayõmlandõ. Ro- man hakkõnda, “hem alabildiğine yüklü hem de kar tanesi gibi hafif” ifadelerinin kullanõldõğõ yazõda, ya- zarõn büyük bir anlatõ yeteneğiyle mi- ti şiirsellikle harmanladõğõ da söyle- niyor. Ahl, “hem yoğun hem kırıl- gan” bulduğu roman kahramanõnõn “olağanüstü” olduğunu ve Türkçe bilmediği için üzüntü duyduğunu da söylüyor. Kitap, geçen haftalarda Liberation’un kitap ekine kapak ko- nusu olmuştu. ‘Keşke Türkçe bilseydim’ Yeni işler, yeni bir mekân Kültür Servisi - Türkiye’deki güncel sanatõ ve sanatçõlarõ desteklemek ama- cõyla 2001 yõlõnda Levent’te kurulan Proje 4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi Maslak’taki yeni mekânõna taşõndõ. Ye- ni mekânõn ilk seçkisi, koleksiyona son dönemde katõlan işlerin yoğunluklu olarak bulunduğu ‘Now New: Yeni İş- ler Yeni Mekân’ sergisi. Misyonunu aynen sürdüren müzenin ana sergi salonunda Elgiz Koleksiyonu seçkiler halinde sürekli olarak sergilenirken mekânõn müze için hazõrlanan yeni du- varlarõ içinde koleksiyonun her döne- mine ait yapõtlar yenilenmiş bir bağ- lam içinde sunuluyor. (0 212 290 25 25) ‘YERE DÜŞEN DUALAR’ ELGİZ ÇAĞDAŞ SANAT MÜZESİ Kültür Servisi - Feyziye Mektep- leri Vakfõ’na ait Galeri Işõk Teşvikiye, 18 Mart -11 Nisan tarihleri arasõnda ‘Ressamların İstanbulu’ adlõ resim sergisine ev sahipliği yapõyor. Sergi, farklõ dönemlerden ve farklõ üslup- lardan gelen yirmi iki yaşayan sanat- çõyõ bir araya getiriyor. Tarih boyun- ca her zaman gözde bir kent olmuş ama özellikle son dönemlerde kültür- sanat başkenti olarak dikkatleri üzerine çekmiş İstanbul, ressamlar tarafõn- dan tuvalde yorumlandõ. (0 212 233 12 03 / www.galeriisik.com) ‘Ressamların İstanbulu’ sergisi ‘İlk Eserler’ buluşmaları Kültür Servisi - İstanbul Cervantes Enstitüsü, 90’lõ yõllarõn İspanyol sinemasõndan derlediği bir seçkiyle İstanbullu sinemaseverlerle buluşuyor. “İlk Eserler” buluşmalarõnda bu dönem, kariyerlerine 20. yüzyõlõn sonunda başlamõş yönetmenlerin ilk eserlerini tanõtmak gibi yeni bir yaklaşõm benimsendi. Bu buluşmalarda İspanyol toplumunun çoğul yapõsõnõ, ülkede konuşulan çok sayõda dili yansõtmak ve çağdaş İspanyol sinemasõnõn zenginliğine dair genel bir resim sunmak amacõyla temel olarak referans kabul edilen filmler seçildi. Filmler 10- 19 Mart’ta Pera Müzesi’nde gösterilecek. (0 212 245 56 27) Müziğin yeni başkentinde İ zmir’e gelmemin asõl nedeni İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin 2006 Ekim’inden beri kapa- lõ gişe oynadõğõ “La Bohe- me”inin Bülent Bezdüz’lü - Anna Samoila’lõ gösterimi- ni izlemekti. Orkestrayõ ün- lü sopranonun babasõ Ale- xandru Samoila’nõn yönet- tiği operanõn bu gösterimin- de İZDOB Müdürü Aytül Büyüksaraç ile ANT- DOB’dan Emre Aytekin de söylediler. Tüm oyuncularõn başarõlõ olduğu operada, “Rodolfo”yu daha önce dün- yanõn değişik kentlerinde ve son olarak da İsveç’te oyna- yan Mersin Operasõ solisti Bülent Bezdüz rahatlõğõ ve doğallõğõyla öne çõkõyordu, bana göre. Gösterimden sonra görüş- tüğümüz sanatçõlarõn hepsi- nin, Bülent Bezdüz ve Aytül Büyüksaraç başta, yaptõkla- rõ işin öneminin ve toplum- sal sorumluluklarõnõn bilin- cinde olduklarõnõ görmek mutluluk vericiydi. İZ- DOB’un tarihi Elhamra Si- nemasõ’ndaki bütün göste- rimlerinin kapalõ gişe oy- nandõğõnõ öğrenmek de… Ancak beni en mutlu eden, İzmir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu’nun fuar alanõnda yeni ve çağdaş bir operaevi yapma sözü verdiğini duy- maktõ. Bu söze güvenebiliriz diyorum. AASSM ortada! Bezdüz’lü- Samoila’lı ‘La Boheme’ Bezdüz’lü- Samoila’lı ‘La Boheme’ Bedeniyle barõşõk filmler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear