Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Davanõn 46. oturumun-
da “Silahlı terör örgü-
tüne üye olma”, “halkı
hükümete karşı isyana
tahrik” suçlarõndan yar-
gõlanan Turgut Özal’õn
kuyumcusu olarak tanõ-
nan tutuklu sanõk Hay-
rettin Ertekin de savun-
ma yaptõ. Örgütün med-
ya yapõlanmasõ içinde faa-
liyet gösterdiğinin ileri
sürüldüğünü belirten Er-
tekin, “Ortada bir ör-
güt olsa bile, benim bu
örgütün üyesi olduğum
ortaya konulmamıştır.
Medya patronu olmam,
köşe yazısı yazmam, ya-
nımda 197 gazeteci ça-
lıştırmam suç sayılabilir
mi? Buradaki sanıklar
benim kanalımın adını
dahi bilmez. Yargılama
etkilenmesin diye yayını
durduruldu. Örgüt ol-
saydı yayınlar devam
ederdi” diye konuştu.
‘Küçük, değerli
bir komutan’
Çin’de kurduğu dev bir
sanayinin işleriyle uğra-
şõrken internetten emekli
generallerin gözaltõna alõn-
dõğõnõ öğrendiğini belirten
Ertekin, “Hukuk müşa-
virime olayı sordum. Ve-
li Küçük’ü de sordum.
Küçük Türk ordusunun
değerli bir komutanı-
dır” dedi. Kendisinde ele
geçirilen iki muştanõn, gü-
müş kaplõ madalyon yap-
mak üzere hazõrlanan ka-
lõplar olduğunu ifade eden
Ertekin şöyle devam etti:
“Kalıplar oğlum tara-
fından Ergenekon sa-
nıklarından Abdülmut-
talip Tonçer’in çalıştığı
atölyeye para kazansın
diye verilmiş. O becere-
memiş. Tayland’daki
fabrikada 10 bin tane
yapıp, İngiltere’de kick-
box turnuvası düzenle-
yen firmaya satılacaktı.”
‘En iyi Kürt
ölü Kürttür’
Diyarbakõr’daki patla-
manõn ardõndan Diyarba-
kõr’da bir komutanla tele-
fonda konuşurken “Di-
yarbakır Belediye Baş-
kanı Osman Bayde-
mir’in kafasına sıkarım”
şeklindeki ifadelerinin de
suç olarak değerlendiril-
diğini belirten Ertekin
“Keşke o lafı sarf etme-
seydim, mahkemenizden
özür diliyorum” diye ko-
nuştu. Cep telefonundan
gönderdiği “En iyi Kürt
ölü Kürttür” şeklindeki
mesajõn ve internet orta-
mõnda paylaştõğõ düşün-
celeriyle “halkı kin ve
düşmanlığa alenen tah-
rik” etmekle suçlandõğõnõ
kaydeden Ertekin, mesajõ
ve ifadelerini suç olup ol-
madõğõnõ öğrenmek için
avukat arkadaşõna gön-
derdiğini anlattõ.
‘AKP’yi kuranlar
dostlarım’
AKP kurucularõnõn
dostlarõ olduğunu söyle-
yen Ertekin, “Milletve-
killiği adaylığı için mü-
racaat ettim. Deprem
nedeniyle aday olama-
dım. AKP’nin flamala-
rını, gümüş rozetlerini,
seçim şarkısını ben yap-
tırdım. Bu kadar yardım
ettiğim insanlara karşı
halkı isyana karşı suç-
lanmaktayım” dedi.
İddianamede, gözaltõ-
na alõndõktan sonra ya-
nõnda çalõşan bir kişiye
“Atölyede çekmecede,
Ali’ye ait bir şey var.
Onu yok et” şeklinde me-
saj attõğõ ve çekmecedeki
glock marka ruhsatsõz ta-
bancõyõ “Cizreli Ali” ola-
rak bilinen, PKK itirafçõ-
sõ Tonçer’in üstlenmesi-
ni isteyerek “suçu üst-
lenmeye azmettirmek-
le” suçlanan Ertekin, Ton-
çer’in mahkemeye verdi-
ği dilekçede silahõn ken-
disine ait olduğunu be-
yan ettiğini hatõrlattõ.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Filistin Ah Filistin!
Türkiye umutla umutsuzluğun, imkânlarla ça-
resizliğin ortasında bir yerde hep. Kurtuluştan ve
kuruluştan sonra ipler başkalarının, o hep korkulan
“düvel-i muazzama”nın eline geçmiş, Türkiye’nin
çilekeşlerine de olanı biteni dış dinamiklerin tep-
kileriyle ölçmek, sınıfsal ve ulusal tepkilerin ye-
tersizliğine ağlamak kalmıştır.
Haksızlıklara isyan edenlere, sahte bir de-
mokrasinin kamçısıyla cevap verenler, çok sı-
kıştıklarında darbelerin hoyratlığına da başvur-
dular. Ama hatırlıyoruz, o zor ve güzel zamanlarda,
dışarda olup bitenler, koşullar ne olursa olsun içer-
deki isyanla bir şekilde birleşiveriyordu. Vietnam
böyle bir zamandı. Filistin halkının uğradığı hak-
sızlığa isyanımız da öyleydi.
Arafat’ın, Che’lerin yanıbaşında yıldızının yük-
selmesi, Türkiye’de küçük büyük bütün kentler-
de solun, demokratların Filistin halkıyla daya-
nışması, dahası silah elde yan yana savaşmaya
koşması ne kadar anlamlıydı.
Ama sanki şimdi durum değişmiş gibidir.
Solda, demokratlarda o eski heyecan yok. Sol-
dan çark liberallerse zamanın dayatmalarına
boyun eğmeyi öneriyorlar. Filistin halkının uğra-
dığı zulüm canımızı sıkıyor, İsrail’in yeryüzünde
hiç kimsenin hak veremeyeceği gaddarlığı kar-
şısında yürekler kıyılıyor. Ama iyi kötü bir kurtu-
luş reçetesi yoktur.
İnsanlık neden böyle bir zulme sessizdir. Dev-
letler neden bu açık kıyıma karşı çıkmıyor. Hadi
dönüp kendimize bakalım. Kendi savaşlarını yi-
tirmiş olanların psikolojisi içinde miyiz? Arap ül-
kelerinin sessizliği, entrikaların içinde kaybolup git-
meleri, Filistin’i boğan soğukkanlılıkları mı bizi dur-
duruyor?
Dünyanın hızla değişen çehresi Filistin halkını
da köşeye sıkıştırdı. Yalnız Filistin halkını değil,
bizi de.
Filistin’de Yaser Arafat’ın Üçüncü Dünya’dan,
sosyalist bloktan aldığı destek uçup gitti. Zamanın
ve bölgenin mutlak hâkimi Amerikan emperyalizmi
bölgeyi darmadığın etti. Krallıklarına, emirlikleri-
ne, sultanlıklarına sıkı sıkı sarılmış Arap ülkeleri,
işbirlikçiliğin ruhlarına işlemiş karakterlerine ge-
ri döndüler. Onlara “dur” diyen, sosyalizmden güç
alan çareler, ulusal, yerel renkler, uluslararası bir-
leşmeler artık yok. Onların yerini ABD’nin dümen
suyunda formüller aldı.
İsrail’in pervasızlığının arkasında yatan bu-
dur.
Eskiden kendi halkını kırdıranlara kahraman de-
nilmezdi. Şimdi deniliyor. “1500 çocuk öldü, ama
3 bin çocuk da doğdu” diyenlerin kötücül ruhuna
teslimdir artık Filistin.
Yine de solun, demokratların ölü toprağını
üstlerinden silkip atmaları gerekir. Filistin halkı ölüp
gidiyor. Geçmişte soykırıma uğramış Yahudile-
rin o topraklardaki devleti, var olma hakkını sa-
vunduğu iddiasındadır. Ama sivilleri çocukları öl-
dürerek. İşbirlikçisiyse savaştığını söylediği Ha-
mas’tır.
Peki Hamas nedir?
Hamas şu son 20-30 yılda en büyük liderleri-
ni ve uluslararası desteklerini yitirmiş Filistinlile-
rin çaresizliğinin adıdır. Bir halkın kurtuluş sava-
şını din savaşına çeviren hiziptir. Karanlıkta giz-
leniyor, kurban vermediğini söylüyor. İnsanlıksa
bu haksız, dengesiz, çirkin savaşı seyrederken si-
villeri, çocukları sayıyor.
Hamas Arafat’ın çocuğu değildir.
Değişen dünya koşullarında güç kazanmış, per-
vasızlaşmış dinsel bağnazlığın, saldırganlığını
“varlığımı savunuyorum” diye yutturan Yahudi
fanatizminin Filistin’deki ikiz kardeşidir.
Çaresiz olan yalnızca Filistin’dir sanmayın.
Esip gürleyen, ama gerçekte eli kolu bağlı li-
derlerle bu çağa bir başka türlü teslim olmuş biz
de çaresiz görünüyoruz. Bir çıkış yolu bulursak,
bu aynı zamanda kendimiz için de çıkış yolu ola-
caktır.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Şema açõklanmayacak
HATİCE TUNCER /
HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnõn 46. oturu-
munda savunma yapan Aydõnlõk Der-
gisi Genel Yayõn Yönetmeni Serhan
Bolluk’un avukatõ Vahdettin Er-
dem, “2500 sayfa ve 400 klasör, için-
den çıkılamasın, bu dava bitmesin
diye doldurulmuş. Bir yazar bu id-
dianameye ‘bozuk puzzle’ diyor. Bu
pazılın zihinlerde yaptığı tahribat
büyük” diye konuştu. Mahkeme he-
yeti, “Ergenekon Şeması” olarak bi-
linen şemada yer alan üzerleri kapa-
tõlmõş isimler hakkõnda soruşturma
açõlmadõğõna dikkat çekerek söz ko-
nusu kişilerin hak ve özgürlüklerini göz
önünde bulundurarak şemanõn orji-
nalinin açõklanmamasõna karar verdi.
Bolluk’un avukatõ Erdem, “Bu id-
dianamenin hazırlanmasında ka-
nuna karşı hile yapılmıştır” diyerek
şöyle devam etti: “Hile yapılmasa iki
telefon görüşmesi ile Serhan Bolluk
320 gün cezaevinde tutulamazdı.
Kocaman çember çizilmiş, bu ör-
güttür denilmiş. Sonra düzenlenmiş
bir suç ya da suçlu yaratılıp bu dai-
renin içine atıyorlar. ‘Ahmet, Meh-
met ile konuştun’ gel bakalım, ‘Ha-
san, Hüseyin ile konuştun’ gel dai-
renin içine... AKP’ye muhalefet
eden insanlar kollarından tutulup
bu dairenin içine yerleştirildi.”
Eski Jandarma Genel Komuta-
nõ’nõn, Ege Ordu Komutanõ’nõn, teğ-
menlerin, İşçi Partisi Genel Başkanõ
ve yöneticilerinin tutuklu bulunduk-
larõna dikkat çeken avukat Erdem,
“Hedef Türk ordusunun yıpratıl-
ması olunca buna karşı çıkacak in-
sanların da susturulması gereki-
yordu” diye konuştu.
Tutuklu sanõklardan Ergün Poyraz,
Tuncay Güney’i MİT İstanbul Bölge
Müdürlüğü’ne teslim eden MİT gö-
revlisi Cemal Alpaslan Ertuğ’un, Da-
nõştay saldõrõsõnõ gerçekleştiren Al-
paslan Arslan’la bağlantõlõ olduğunu
ve saldõrõda yer aldõğõnõ iddia ederek,
Ertuğ’un görevine devam edip etme-
diğinin ve Mehmet Eymür ile ilişki-
sinin MİT’e sorulmasõnõ istedi.
Hak ve özgürlük vurgusu
Mahkeme heyeti, Tuncay Güney’in
verdiği bilgilere dayanarak MİT ta-
rafõndan düzenlenen ve “Ergenekon
Şeması” olarak bilinen şemada yer
alan üzerleri kapatõlmõş isimlerin açõk-
lanmamasõna karar verdi. MİT’in şe-
madaki kimi kişilerin sosyoekonomik
ve siyasi konumlarõnõ göz önünde
bulundurarak belgeyi “çok gizli” iba-
resiyle kayda bağladõğõnõ ifade eden
heyet kararõnda, aralarõnda örgütün bir
numarasõnõn da yer aldõğõ üzeri savcõlõk
tarafõndan kapatõlan kişiler hakkõnda
herhangi bir soruşturma açõlmadõğõna
dikkat çekti. Heyet kararõnda, “Hak-
larında bu aşamaya kadar dosyamız
kapsamına göre herhangi bir işlem
yapılmayan üzeri kapalı bu kişile-
rin CMK 187 maddesi göz önünde
bulundurulup yorumlandığında
saygınlıkları ve haklarının zede-
lenme olasılığı” bulunduğuna dikkat
çekti. Sanõk ve müdafi sayõsõnõn çok-
luğu, duruşmanõn açõk olmasõ ve da-
vanõn ayrõntõlarõyla medyaya yansõyor
olmasõ dikkate alõndõğõnda yayõn ya-
sağõ tedbirinin etkili ve yeterli ola-
mayacağõnõn altõnõ çizen mahkeme he-
yeti kararõnda şu görüşü dile getirdi:
“Ayrıca bu kişilerin hak ve özgür-
lüklerinin dikkate alınması ve ko-
runması gerektiği gibi hususlar göz
önünde bulundurulduğunda, bel-
gelerin orijinal ve açık haliyle açık-
lanmamasının yargılaması sürdü-
rülen sanıkların savunmasına her-
hangi bir şekilde kısıtlama getir-
meyeceği dikkate alınarak bu bel-
gelerin orijinal haliyle açıklanma-
masına karar verildi.”
Susurluk Raporu istendi
Poyraz’õn taleplerini reddeden he-
yet, Kutlu Savaş’õn hazõrladõğõ Su-
surluk Raporu’nun, eksiksiz gönde-
rilmesini için Başbakanlõk, MİT Müs-
teşarlõğõ ve Emniyet Genel Müdürlü-
ğü’ne yazõ yazõlmasõna karar verdi.
Davayõ Massachusetts’de yayõn ya-
pan NPR Radyosu muhabiri Deborah
Amos da izledi.
MİT’in şemadaki bazõ kişilerin sosyoekonomik ve siyasi konumlarõnõ göz önünde
bulundurarak belgeyi “çok gizli” ibaresiyle kayda geçirdiğinin vurgulandõğõ kararda
aralarõnda örgütün bir numarasõnõn da yer aldõğõ ve üzeri savcõlõk tarafõndan kapatõlan kişiler
hakkõnda herhangi bir soruşturma açõlmadõğõna dikkat çekildi.
Mahkeme,MİT’inşemasõndayeralankişilerin‘saygõnlõklarõnõ’dikkatealarakgizlikalmasõnakararverdi
‘Yermez kayõp değil’
İstanbul Haber Servisi - İşadamõ Üze-
yir Garih cinayeti hükümlüsü Yener
Yermez’in avukatõ Mustafa Yalçınkaya,
medyada çõkan, Yermez’in kayõp olduğu-
na ilişkin haberleri yalanlayarak “Yermez
bir gün gecikmeli olarak cezaevine geti-
rildi. Yermez, şu an Kırıkkale F Tipi
Cezaevi’nde bulunuyor” dedi.
Yener Yermez’in Ergenekon soruştur-
masõ kapsamõnda savcõlara ifade verdik-
ten sonra kaybolduğu, cezaevine giden
annesine “Oğlunuz burada değil” yanõtõ
verildiğine yönelik haberlerin doğru ol-
madõğõ bildirildi. Yermez’in avukatõ Mus-
tafa Yalçõnkaya, iddialarõn gerçeği yansõt-
madõğõnõ, “Yermez’in şu an Kırıkkale F
Tipi Cezaevi’nde bulunduğunu” söyle-
di. Birçok yayõn yayõn organõnda yer alan
haberlerde, işadamõ Üzeyir Garih cinayeti
hükümlüsü Yener Yermez’den uzun süre-
dir haber alõnamadõğõ öne sürülmüştü.
Yermez’in annesi Fatma Yermez’in
haftada bir gün olan telefonla görüşme
hakkõnõ kullanarak geçen hafta Kõrõkka-
le F Tipi Cezaevi’ni aradõğõ belirtilen
haberlerde, “Oğlunuz İstanbul’dan
gelmedi” yanõtõnõ aldõğõ kaydedilmişti.
Cezaevi yetkilileri: Gecikme olabilir
Yener Yermez’in cezaevine getirilme-
diği iddialarõna karşõ cezaevi yetkilileri
de Yermez’in cezaevinde olduğunu be-
lirterek “sevkıyattan kaynaklanan bir
gecikme olabileceğini” belirtti.
Garih cinayeti hükümlüsü Yermez, ‘Ergenekon’ kapsamında savcılara ifade vermişti.
‘Emir üzerine ses kaydı yaptım’
Ergenekon sanõğõ emekli Tuğgeneral Ersöz, İstihbarat Daire Başkanlõğõ döneminde kendisini ziyarete gelen
Dalan, Uzan ve Şirin gibi isimlerin ses ve görüntü kaydõnõ komutanlarõnõn emriyle yaptõrdõğõnõ söyledi
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so-
ruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan emekli
Tuğgeneral Levent Ersöz, ziyaretine gelen
Bedrettin Dalan, Cem Uzan ve Emin Şirin
gibi isimlerin ses ve görüntü kaydõnõ komu-
tanlarõnõn emriyle aldõğõnõ söyledi. Ersöz,
kendisine getirilen bir darbe sunumunu ko-
mutanõ Şener Eruygur’a verdiğini kaydetti.
Ersöz’ün nöbetçi mahkemeye verdiği 5
sayfalõk ifade dün basõna sõzdõ. İfadesinde her
türlü terör örgütünün ölüm listesine girdiği-
ni belirten Ersöz, “Hakkımdaki koruma
kararı emekli olduktan sonra da devam et-
ti. Diyarbakır’da Jandarma Bölge Komu-
tanı olduğum sırada bana gelen bir istihbari
bilgiye göre ABD’nin istihbarat örgütünün
beni ölümle tehdit ettiğini öğrendim” dedi.
İstihbarat Daire Başkanlõğõ döneminde ken-
disini ziyarete gelen kişilerin bazõlarõnõn ses ve
görüntülerini üstlerinin emriyle çektirdiğini öne
süren Levent Ersöz, “Beni ziyaret eden Bed-
rettin Dalan, Cem Uzan, Kõvanç Değir-
menci ve Turgut Altõnok ile görüşmemde ses
kaydı yaptım. Bu kişilerden bazılarının bi-
ze iletmek istedikleri şeyler oluyordu. Emin
Şirin isimli kişi de benden önce de İstihbarat
Daire Başkanlığı’na gelip gidermiş, gö-
revli olduğum dönemde de birkaç kez ba-
na geldi. Aramızda ülkenin durumuyla il-
gili görüşmeler geçmiştir” dedi.
Gazetemizin Ankara Temsilcisi Musta-
fa Balbay’õ gazeteci olarak tanõdõğõnõ ve bir
iki kez ziyaretine geldiğini anlatan Levent
Ersöz, “‘Genç Subaylar Rahatsõz’ diye bir
haber çıkmıştı. Genel Komutan’ın tak-
dirleri üzerine kendisini çağırdım, haber
ile ilgili görüştük” dedi.
‘Bana getirilen darbe
sunumunu Eruygur’a verdim’
Gazeteci Nuray Başaran’õn tanõştõrdõğõ
Faruk Demir isimli kişinin kendisine 4 say-
falõk bir darbe sunumu getirdiğini belirten Er-
söz, bu sunumda kutucuklar içine yazõlmõş ba-
zõ kod isimlerin bulunduğunu belirttiği belgeyi
komutanõ Şener Eruygur’a götürdüğünü, onun
da “Gereğini yaparım” diye teslim aldõğõnõ
söyledi. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanõ
emekli Orgeneral Özden Örnek’in günlük-
lerinden haberdar olmadõğõnõ kaydeden Ersöz,
darbe planõnõn Ayõşõğõ, Sarõkõz, Yakamoz ve
Eldiven olup olmadõğõnõ bilmediğini belirtti.
Ersöz, Cumhuriyet Çalõşma Grubu içinde ol-
duklarõ iddiasõyla tutuklanan muvazzaf askerler
Mustafa K. ve Enver Ö’yü emrindeki su-
baylar olarak tanõdõğõnõ, Cumhuriyet Çalõşma
Grubu’ndan ise haberdar olmadõğõnõ savundu.
Ersöz, bir arkadaşõ aracõlõğõyla tanõştõğõnõ
YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağa-
oğlu ile yemek yediğini, ancak yemekte
AKP’nin kapatõlmasõyla ilgili hiçbir şey ko-
nuşulmadõğõnõ söyledi. Ersöz, Ergenekon di-
ye bir örgütü hiç duymadõğõnõ iddia etti.
Avukatõndan ‘haber alõnamõyor’ iddialarõna yalanlama
GÜLALTAY’IN İDDİASI
‘Pamuk’u
öldürüp,
üzerime
yıkacaklar’
İstanbul Haber Servisi - Erge-
nekon davasõ sanõklarõndan Se-
mih Tufan Gülaltay, mahkeme
heyetine “Nobel ödüllü yazar
Orhan Pamuk’un öldürülerek,
cinayetin kendi üzerine yıkıla-
cağına” ilişkin bir duyum aldõğõ-
na ilişkin ihbarda bulundu. Mah-
keme, ihbar dilekçesini gerekli
tahkikat için İstanbul Cumhuriyet
Savcõlõğõ’na gönderdi.
İnsan Haklarõ Derneği (İHD)
Onursal Başkanõ Akın Birdal’a
suikast girişimini azmettirmekten
hükümlü Semih Tufan Gülaltay,
26 Ocak 2009 tarihli dilekçesin-
de, davanõn ilk duruşmasõnda, ta-
nõmadõğõ bir avukatõn yanõna ge-
lerek “Dikkat edin, Ferit Erbağcõ
adlı birine siyasi cinayet işlete-
rek sizi Ergenekon davasına
çekmeye çalışacaklar” dediğini
kaydetti. Gülaltay, Ferit Erbağcõ
adlõ şahsõn kendisinin halen İstan-
bul 12. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nde yargõlanmakta olduğu çete
davasõnda aranan biri olduğunu
öğrendiğini ifade etti. Erbağcõ’nõn
2 yõldõr gõyabi tutuklu olmasõna
karşõn yakalanmadõğõna dikkat
çeken Gülaltay dilekçesinde,
“Tanımadığım bu kişi dosyaya
dahil edilmiş. Erbağcı’ya mesaj
çeken birisi ‘Ferit abi biz iki ar-
kadaş, Orhan Pamuk’un hayatõna
son vermeye karar verdik. Bizi
yardõmcõ olur musun’ demekte.
Ancak polis bu suç içeren mesa-
jı çekenin ifadesini bile
almamış” dedi. Gülaltay, dilekçe-
sinde “Orhan Pamuk ya da baş-
kasına sanki çektirilecek tetik
için adres göstermek amacı ile
zemin hazırlanmış. Erbağcı’ya
cinayet işletilerek üzerime yıkıl-
maya çalışma ihtimali belir-
mektedir” ifadelerine yer verdi.
İstanbul Haber Servisi- Beykoz’un Kaynarca
köyü yolu üzerindeki ormanlõk alanda su termo-
su içinde her biri yaklaşõk 500 gramlõk 27 adet
TNT kalõbõ, 100 gram C4 plastik patlayõcõ, 155
santimetre boyunda yeşil renkli infilaklõ fitil, 3
elektrikli fünye ve bir adaptör ele geçirildi.
İstanbul Valiliği’nden yapõlan yazõlõ açõklama-
da, Beykoz ilçesine bağlõ Kaynarca köyündeki
yurttaşlarõn, Beykoz İlçe Jandarma Komutanlõ-
ğõ’na önceki gün gece saat 23.00 sõralarõnda şüp-
heli bir aracõn Hocaoğlu mevkisinde ormanlõk
bölgeye giriş ve çõkõş yaptõğõ şeklinde ihbarda
bulunduğu belirtildi. Beykoz İlçe Jandarma Ko-
mutanlõğõ ekiplerince saat 00.10 sõralarõnda belir-
tilen mevkide yapõlan araştõrma sonucunda, Kay-
narca köyü yolunun 5. kilometresi civarõnda as-
falt yoldan 30 metre uzaklõkta ormanlõk bölgede
ağaçlara çakõlõ 4 tornavida tespit edildiği kayde-
di. Açõklamada, şu bilgilere yer verildi: “İşaretli
ağaçların takip edilmesiyle yumuşak toprağın
üzerinde siyah poşet parçalarının görülmesi
üzerine toprağın 20 santimetre altında siyah
poşet içerisinde ‘Kale Polite 40’ markalı bir su
termosu bulunmuştur. İl Jandarma Komu-
tanlığı Patlayıcı Madde İmha Unsuru ve Bey-
koz İlçe Jandarma Komutanlığı Olay Yeri İn-
celeme ekiplerince olay yerinde yapılan araş-
tırmada, su termosunun içinde 27 adet
TNT kalıbı, 100 gram C4 plastik patlayıcı,
155 santimetre boyunda yeşil renkli infilaklı
fitil, 3 adet elektrikli fünye, bir adet adaptör
bulunmuştur.” Açõklamada, patlayõcõ maddele-
rin, kriminal inceleme yaptõrõlmak üzere Beykoz
İlçe Jandarma Komutanlõğõ’nda muhafaza altõna
alõndõğõ ve tahkikata başlandõğõ bildirildi.
Beykoz’da 13.5
kilo TNT bulundu
SU TERMOSUNA GİZLEMİŞLER
ERTEKİN SAVUNMA YAPTI
‘AKP’ye
yardım ettim,
isyana tahrikle
suçlanıyorum’
Ersöz’ün mahkemede
verdiği ifade basına sızdı.