25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Davanõn 46. oturumun- da “Silahlı terör örgü- tüne üye olma”, “halkı hükümete karşı isyana tahrik” suçlarõndan yar- gõlanan Turgut Özal’õn kuyumcusu olarak tanõ- nan tutuklu sanõk Hay- rettin Ertekin de savun- ma yaptõ. Örgütün med- ya yapõlanmasõ içinde faa- liyet gösterdiğinin ileri sürüldüğünü belirten Er- tekin, “Ortada bir ör- güt olsa bile, benim bu örgütün üyesi olduğum ortaya konulmamıştır. Medya patronu olmam, köşe yazısı yazmam, ya- nımda 197 gazeteci ça- lıştırmam suç sayılabilir mi? Buradaki sanıklar benim kanalımın adını dahi bilmez. Yargılama etkilenmesin diye yayını durduruldu. Örgüt ol- saydı yayınlar devam ederdi” diye konuştu. ‘Küçük, değerli bir komutan’ Çin’de kurduğu dev bir sanayinin işleriyle uğra- şõrken internetten emekli generallerin gözaltõna alõn- dõğõnõ öğrendiğini belirten Ertekin, “Hukuk müşa- virime olayı sordum. Ve- li Küçük’ü de sordum. Küçük Türk ordusunun değerli bir komutanı- dır” dedi. Kendisinde ele geçirilen iki muştanõn, gü- müş kaplõ madalyon yap- mak üzere hazõrlanan ka- lõplar olduğunu ifade eden Ertekin şöyle devam etti: “Kalıplar oğlum tara- fından Ergenekon sa- nıklarından Abdülmut- talip Tonçer’in çalıştığı atölyeye para kazansın diye verilmiş. O becere- memiş. Tayland’daki fabrikada 10 bin tane yapıp, İngiltere’de kick- box turnuvası düzenle- yen firmaya satılacaktı.” ‘En iyi Kürt ölü Kürttür’ Diyarbakõr’daki patla- manõn ardõndan Diyarba- kõr’da bir komutanla tele- fonda konuşurken “Di- yarbakır Belediye Baş- kanı Osman Bayde- mir’in kafasına sıkarım” şeklindeki ifadelerinin de suç olarak değerlendiril- diğini belirten Ertekin “Keşke o lafı sarf etme- seydim, mahkemenizden özür diliyorum” diye ko- nuştu. Cep telefonundan gönderdiği “En iyi Kürt ölü Kürttür” şeklindeki mesajõn ve internet orta- mõnda paylaştõğõ düşün- celeriyle “halkı kin ve düşmanlığa alenen tah- rik” etmekle suçlandõğõnõ kaydeden Ertekin, mesajõ ve ifadelerini suç olup ol- madõğõnõ öğrenmek için avukat arkadaşõna gön- derdiğini anlattõ. ‘AKP’yi kuranlar dostlarım’ AKP kurucularõnõn dostlarõ olduğunu söyle- yen Ertekin, “Milletve- killiği adaylığı için mü- racaat ettim. Deprem nedeniyle aday olama- dım. AKP’nin flamala- rını, gümüş rozetlerini, seçim şarkısını ben yap- tırdım. Bu kadar yardım ettiğim insanlara karşı halkı isyana karşı suç- lanmaktayım” dedi. İddianamede, gözaltõ- na alõndõktan sonra ya- nõnda çalõşan bir kişiye “Atölyede çekmecede, Ali’ye ait bir şey var. Onu yok et” şeklinde me- saj attõğõ ve çekmecedeki glock marka ruhsatsõz ta- bancõyõ “Cizreli Ali” ola- rak bilinen, PKK itirafçõ- sõ Tonçer’in üstlenmesi- ni isteyerek “suçu üst- lenmeye azmettirmek- le” suçlanan Ertekin, Ton- çer’in mahkemeye verdi- ği dilekçede silahõn ken- disine ait olduğunu be- yan ettiğini hatõrlattõ. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Filistin Ah Filistin! Türkiye umutla umutsuzluğun, imkânlarla ça- resizliğin ortasında bir yerde hep. Kurtuluştan ve kuruluştan sonra ipler başkalarının, o hep korkulan “düvel-i muazzama”nın eline geçmiş, Türkiye’nin çilekeşlerine de olanı biteni dış dinamiklerin tep- kileriyle ölçmek, sınıfsal ve ulusal tepkilerin ye- tersizliğine ağlamak kalmıştır. Haksızlıklara isyan edenlere, sahte bir de- mokrasinin kamçısıyla cevap verenler, çok sı- kıştıklarında darbelerin hoyratlığına da başvur- dular. Ama hatırlıyoruz, o zor ve güzel zamanlarda, dışarda olup bitenler, koşullar ne olursa olsun içer- deki isyanla bir şekilde birleşiveriyordu. Vietnam böyle bir zamandı. Filistin halkının uğradığı hak- sızlığa isyanımız da öyleydi. Arafat’ın, Che’lerin yanıbaşında yıldızının yük- selmesi, Türkiye’de küçük büyük bütün kentler- de solun, demokratların Filistin halkıyla daya- nışması, dahası silah elde yan yana savaşmaya koşması ne kadar anlamlıydı. Ama sanki şimdi durum değişmiş gibidir. Solda, demokratlarda o eski heyecan yok. Sol- dan çark liberallerse zamanın dayatmalarına boyun eğmeyi öneriyorlar. Filistin halkının uğra- dığı zulüm canımızı sıkıyor, İsrail’in yeryüzünde hiç kimsenin hak veremeyeceği gaddarlığı kar- şısında yürekler kıyılıyor. Ama iyi kötü bir kurtu- luş reçetesi yoktur. İnsanlık neden böyle bir zulme sessizdir. Dev- letler neden bu açık kıyıma karşı çıkmıyor. Hadi dönüp kendimize bakalım. Kendi savaşlarını yi- tirmiş olanların psikolojisi içinde miyiz? Arap ül- kelerinin sessizliği, entrikaların içinde kaybolup git- meleri, Filistin’i boğan soğukkanlılıkları mı bizi dur- duruyor? Dünyanın hızla değişen çehresi Filistin halkını da köşeye sıkıştırdı. Yalnız Filistin halkını değil, bizi de. Filistin’de Yaser Arafat’ın Üçüncü Dünya’dan, sosyalist bloktan aldığı destek uçup gitti. Zamanın ve bölgenin mutlak hâkimi Amerikan emperyalizmi bölgeyi darmadığın etti. Krallıklarına, emirlikleri- ne, sultanlıklarına sıkı sıkı sarılmış Arap ülkeleri, işbirlikçiliğin ruhlarına işlemiş karakterlerine ge- ri döndüler. Onlara “dur” diyen, sosyalizmden güç alan çareler, ulusal, yerel renkler, uluslararası bir- leşmeler artık yok. Onların yerini ABD’nin dümen suyunda formüller aldı. İsrail’in pervasızlığının arkasında yatan bu- dur. Eskiden kendi halkını kırdıranlara kahraman de- nilmezdi. Şimdi deniliyor. “1500 çocuk öldü, ama 3 bin çocuk da doğdu” diyenlerin kötücül ruhuna teslimdir artık Filistin. Yine de solun, demokratların ölü toprağını üstlerinden silkip atmaları gerekir. Filistin halkı ölüp gidiyor. Geçmişte soykırıma uğramış Yahudile- rin o topraklardaki devleti, var olma hakkını sa- vunduğu iddiasındadır. Ama sivilleri çocukları öl- dürerek. İşbirlikçisiyse savaştığını söylediği Ha- mas’tır. Peki Hamas nedir? Hamas şu son 20-30 yılda en büyük liderleri- ni ve uluslararası desteklerini yitirmiş Filistinlile- rin çaresizliğinin adıdır. Bir halkın kurtuluş sava- şını din savaşına çeviren hiziptir. Karanlıkta giz- leniyor, kurban vermediğini söylüyor. İnsanlıksa bu haksız, dengesiz, çirkin savaşı seyrederken si- villeri, çocukları sayıyor. Hamas Arafat’ın çocuğu değildir. Değişen dünya koşullarında güç kazanmış, per- vasızlaşmış dinsel bağnazlığın, saldırganlığını “varlığımı savunuyorum” diye yutturan Yahudi fanatizminin Filistin’deki ikiz kardeşidir. Çaresiz olan yalnızca Filistin’dir sanmayın. Esip gürleyen, ama gerçekte eli kolu bağlı li- derlerle bu çağa bir başka türlü teslim olmuş biz de çaresiz görünüyoruz. Bir çıkış yolu bulursak, bu aynı zamanda kendimiz için de çıkış yolu ola- caktır. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr Şema açõklanmayacak HATİCE TUNCER / HİLAL KÖSE Ergenekon davasõnõn 46. oturu- munda savunma yapan Aydõnlõk Der- gisi Genel Yayõn Yönetmeni Serhan Bolluk’un avukatõ Vahdettin Er- dem, “2500 sayfa ve 400 klasör, için- den çıkılamasın, bu dava bitmesin diye doldurulmuş. Bir yazar bu id- dianameye ‘bozuk puzzle’ diyor. Bu pazılın zihinlerde yaptığı tahribat büyük” diye konuştu. Mahkeme he- yeti, “Ergenekon Şeması” olarak bi- linen şemada yer alan üzerleri kapa- tõlmõş isimler hakkõnda soruşturma açõlmadõğõna dikkat çekerek söz ko- nusu kişilerin hak ve özgürlüklerini göz önünde bulundurarak şemanõn orji- nalinin açõklanmamasõna karar verdi. Bolluk’un avukatõ Erdem, “Bu id- dianamenin hazırlanmasında ka- nuna karşı hile yapılmıştır” diyerek şöyle devam etti: “Hile yapılmasa iki telefon görüşmesi ile Serhan Bolluk 320 gün cezaevinde tutulamazdı. Kocaman çember çizilmiş, bu ör- güttür denilmiş. Sonra düzenlenmiş bir suç ya da suçlu yaratılıp bu dai- renin içine atıyorlar. ‘Ahmet, Meh- met ile konuştun’ gel bakalım, ‘Ha- san, Hüseyin ile konuştun’ gel dai- renin içine... AKP’ye muhalefet eden insanlar kollarından tutulup bu dairenin içine yerleştirildi.” Eski Jandarma Genel Komuta- nõ’nõn, Ege Ordu Komutanõ’nõn, teğ- menlerin, İşçi Partisi Genel Başkanõ ve yöneticilerinin tutuklu bulunduk- larõna dikkat çeken avukat Erdem, “Hedef Türk ordusunun yıpratıl- ması olunca buna karşı çıkacak in- sanların da susturulması gereki- yordu” diye konuştu. Tutuklu sanõklardan Ergün Poyraz, Tuncay Güney’i MİT İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne teslim eden MİT gö- revlisi Cemal Alpaslan Ertuğ’un, Da- nõştay saldõrõsõnõ gerçekleştiren Al- paslan Arslan’la bağlantõlõ olduğunu ve saldõrõda yer aldõğõnõ iddia ederek, Ertuğ’un görevine devam edip etme- diğinin ve Mehmet Eymür ile ilişki- sinin MİT’e sorulmasõnõ istedi. Hak ve özgürlük vurgusu Mahkeme heyeti, Tuncay Güney’in verdiği bilgilere dayanarak MİT ta- rafõndan düzenlenen ve “Ergenekon Şeması” olarak bilinen şemada yer alan üzerleri kapatõlmõş isimlerin açõk- lanmamasõna karar verdi. MİT’in şe- madaki kimi kişilerin sosyoekonomik ve siyasi konumlarõnõ göz önünde bulundurarak belgeyi “çok gizli” iba- resiyle kayda bağladõğõnõ ifade eden heyet kararõnda, aralarõnda örgütün bir numarasõnõn da yer aldõğõ üzeri savcõlõk tarafõndan kapatõlan kişiler hakkõnda herhangi bir soruşturma açõlmadõğõna dikkat çekti. Heyet kararõnda, “Hak- larında bu aşamaya kadar dosyamız kapsamına göre herhangi bir işlem yapılmayan üzeri kapalı bu kişile- rin CMK 187 maddesi göz önünde bulundurulup yorumlandığında saygınlıkları ve haklarının zede- lenme olasılığı” bulunduğuna dikkat çekti. Sanõk ve müdafi sayõsõnõn çok- luğu, duruşmanõn açõk olmasõ ve da- vanõn ayrõntõlarõyla medyaya yansõyor olmasõ dikkate alõndõğõnda yayõn ya- sağõ tedbirinin etkili ve yeterli ola- mayacağõnõn altõnõ çizen mahkeme he- yeti kararõnda şu görüşü dile getirdi: “Ayrıca bu kişilerin hak ve özgür- lüklerinin dikkate alınması ve ko- runması gerektiği gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda, bel- gelerin orijinal ve açık haliyle açık- lanmamasının yargılaması sürdü- rülen sanıkların savunmasına her- hangi bir şekilde kısıtlama getir- meyeceği dikkate alınarak bu bel- gelerin orijinal haliyle açıklanma- masına karar verildi.” Susurluk Raporu istendi Poyraz’õn taleplerini reddeden he- yet, Kutlu Savaş’õn hazõrladõğõ Su- surluk Raporu’nun, eksiksiz gönde- rilmesini için Başbakanlõk, MİT Müs- teşarlõğõ ve Emniyet Genel Müdürlü- ğü’ne yazõ yazõlmasõna karar verdi. Davayõ Massachusetts’de yayõn ya- pan NPR Radyosu muhabiri Deborah Amos da izledi. MİT’in şemadaki bazõ kişilerin sosyoekonomik ve siyasi konumlarõnõ göz önünde bulundurarak belgeyi “çok gizli” ibaresiyle kayda geçirdiğinin vurgulandõğõ kararda aralarõnda örgütün bir numarasõnõn da yer aldõğõ ve üzeri savcõlõk tarafõndan kapatõlan kişiler hakkõnda herhangi bir soruşturma açõlmadõğõna dikkat çekildi. Mahkeme,MİT’inşemasõndayeralankişilerin‘saygõnlõklarõnõ’dikkatealarakgizlikalmasõnakararverdi ‘Yermez kayõp değil’ İstanbul Haber Servisi - İşadamõ Üze- yir Garih cinayeti hükümlüsü Yener Yermez’in avukatõ Mustafa Yalçınkaya, medyada çõkan, Yermez’in kayõp olduğu- na ilişkin haberleri yalanlayarak “Yermez bir gün gecikmeli olarak cezaevine geti- rildi. Yermez, şu an Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde bulunuyor” dedi. Yener Yermez’in Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda savcõlara ifade verdik- ten sonra kaybolduğu, cezaevine giden annesine “Oğlunuz burada değil” yanõtõ verildiğine yönelik haberlerin doğru ol- madõğõ bildirildi. Yermez’in avukatõ Mus- tafa Yalçõnkaya, iddialarõn gerçeği yansõt- madõğõnõ, “Yermez’in şu an Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde bulunduğunu” söyle- di. Birçok yayõn yayõn organõnda yer alan haberlerde, işadamõ Üzeyir Garih cinayeti hükümlüsü Yener Yermez’den uzun süre- dir haber alõnamadõğõ öne sürülmüştü. Yermez’in annesi Fatma Yermez’in haftada bir gün olan telefonla görüşme hakkõnõ kullanarak geçen hafta Kõrõkka- le F Tipi Cezaevi’ni aradõğõ belirtilen haberlerde, “Oğlunuz İstanbul’dan gelmedi” yanõtõnõ aldõğõ kaydedilmişti. Cezaevi yetkilileri: Gecikme olabilir Yener Yermez’in cezaevine getirilme- diği iddialarõna karşõ cezaevi yetkilileri de Yermez’in cezaevinde olduğunu be- lirterek “sevkıyattan kaynaklanan bir gecikme olabileceğini” belirtti. Garih cinayeti hükümlüsü Yermez, ‘Ergenekon’ kapsamında savcılara ifade vermişti. ‘Emir üzerine ses kaydı yaptım’ Ergenekon sanõğõ emekli Tuğgeneral Ersöz, İstihbarat Daire Başkanlõğõ döneminde kendisini ziyarete gelen Dalan, Uzan ve Şirin gibi isimlerin ses ve görüntü kaydõnõ komutanlarõnõn emriyle yaptõrdõğõnõ söyledi İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, ziyaretine gelen Bedrettin Dalan, Cem Uzan ve Emin Şirin gibi isimlerin ses ve görüntü kaydõnõ komu- tanlarõnõn emriyle aldõğõnõ söyledi. Ersöz, kendisine getirilen bir darbe sunumunu ko- mutanõ Şener Eruygur’a verdiğini kaydetti. Ersöz’ün nöbetçi mahkemeye verdiği 5 sayfalõk ifade dün basõna sõzdõ. İfadesinde her türlü terör örgütünün ölüm listesine girdiği- ni belirten Ersöz, “Hakkımdaki koruma kararı emekli olduktan sonra da devam et- ti. Diyarbakır’da Jandarma Bölge Komu- tanı olduğum sırada bana gelen bir istihbari bilgiye göre ABD’nin istihbarat örgütünün beni ölümle tehdit ettiğini öğrendim” dedi. İstihbarat Daire Başkanlõğõ döneminde ken- disini ziyarete gelen kişilerin bazõlarõnõn ses ve görüntülerini üstlerinin emriyle çektirdiğini öne süren Levent Ersöz, “Beni ziyaret eden Bed- rettin Dalan, Cem Uzan, Kõvanç Değir- menci ve Turgut Altõnok ile görüşmemde ses kaydı yaptım. Bu kişilerden bazılarının bi- ze iletmek istedikleri şeyler oluyordu. Emin Şirin isimli kişi de benden önce de İstihbarat Daire Başkanlığı’na gelip gidermiş, gö- revli olduğum dönemde de birkaç kez ba- na geldi. Aramızda ülkenin durumuyla il- gili görüşmeler geçmiştir” dedi. Gazetemizin Ankara Temsilcisi Musta- fa Balbay’õ gazeteci olarak tanõdõğõnõ ve bir iki kez ziyaretine geldiğini anlatan Levent Ersöz, “‘Genç Subaylar Rahatsõz’ diye bir haber çıkmıştı. Genel Komutan’ın tak- dirleri üzerine kendisini çağırdım, haber ile ilgili görüştük” dedi. ‘Bana getirilen darbe sunumunu Eruygur’a verdim’ Gazeteci Nuray Başaran’õn tanõştõrdõğõ Faruk Demir isimli kişinin kendisine 4 say- falõk bir darbe sunumu getirdiğini belirten Er- söz, bu sunumda kutucuklar içine yazõlmõş ba- zõ kod isimlerin bulunduğunu belirttiği belgeyi komutanõ Şener Eruygur’a götürdüğünü, onun da “Gereğini yaparım” diye teslim aldõğõnõ söyledi. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanõ emekli Orgeneral Özden Örnek’in günlük- lerinden haberdar olmadõğõnõ kaydeden Ersöz, darbe planõnõn Ayõşõğõ, Sarõkõz, Yakamoz ve Eldiven olup olmadõğõnõ bilmediğini belirtti. Ersöz, Cumhuriyet Çalõşma Grubu içinde ol- duklarõ iddiasõyla tutuklanan muvazzaf askerler Mustafa K. ve Enver Ö’yü emrindeki su- baylar olarak tanõdõğõnõ, Cumhuriyet Çalõşma Grubu’ndan ise haberdar olmadõğõnõ savundu. Ersöz, bir arkadaşõ aracõlõğõyla tanõştõğõnõ YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağa- oğlu ile yemek yediğini, ancak yemekte AKP’nin kapatõlmasõyla ilgili hiçbir şey ko- nuşulmadõğõnõ söyledi. Ersöz, Ergenekon di- ye bir örgütü hiç duymadõğõnõ iddia etti. Avukatõndan ‘haber alõnamõyor’ iddialarõna yalanlama GÜLALTAY’IN İDDİASI ‘Pamuk’u öldürüp, üzerime yıkacaklar’ İstanbul Haber Servisi - Erge- nekon davasõ sanõklarõndan Se- mih Tufan Gülaltay, mahkeme heyetine “Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un öldürülerek, cinayetin kendi üzerine yıkıla- cağına” ilişkin bir duyum aldõğõ- na ilişkin ihbarda bulundu. Mah- keme, ihbar dilekçesini gerekli tahkikat için İstanbul Cumhuriyet Savcõlõğõ’na gönderdi. İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Onursal Başkanõ Akın Birdal’a suikast girişimini azmettirmekten hükümlü Semih Tufan Gülaltay, 26 Ocak 2009 tarihli dilekçesin- de, davanõn ilk duruşmasõnda, ta- nõmadõğõ bir avukatõn yanõna ge- lerek “Dikkat edin, Ferit Erbağcõ adlı birine siyasi cinayet işlete- rek sizi Ergenekon davasına çekmeye çalışacaklar” dediğini kaydetti. Gülaltay, Ferit Erbağcõ adlõ şahsõn kendisinin halen İstan- bul 12. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde yargõlanmakta olduğu çete davasõnda aranan biri olduğunu öğrendiğini ifade etti. Erbağcõ’nõn 2 yõldõr gõyabi tutuklu olmasõna karşõn yakalanmadõğõna dikkat çeken Gülaltay dilekçesinde, “Tanımadığım bu kişi dosyaya dahil edilmiş. Erbağcı’ya mesaj çeken birisi ‘Ferit abi biz iki ar- kadaş, Orhan Pamuk’un hayatõna son vermeye karar verdik. Bizi yardõmcõ olur musun’ demekte. Ancak polis bu suç içeren mesa- jı çekenin ifadesini bile almamış” dedi. Gülaltay, dilekçe- sinde “Orhan Pamuk ya da baş- kasına sanki çektirilecek tetik için adres göstermek amacı ile zemin hazırlanmış. Erbağcı’ya cinayet işletilerek üzerime yıkıl- maya çalışma ihtimali belir- mektedir” ifadelerine yer verdi. İstanbul Haber Servisi- Beykoz’un Kaynarca köyü yolu üzerindeki ormanlõk alanda su termo- su içinde her biri yaklaşõk 500 gramlõk 27 adet TNT kalõbõ, 100 gram C4 plastik patlayõcõ, 155 santimetre boyunda yeşil renkli infilaklõ fitil, 3 elektrikli fünye ve bir adaptör ele geçirildi. İstanbul Valiliği’nden yapõlan yazõlõ açõklama- da, Beykoz ilçesine bağlõ Kaynarca köyündeki yurttaşlarõn, Beykoz İlçe Jandarma Komutanlõ- ğõ’na önceki gün gece saat 23.00 sõralarõnda şüp- heli bir aracõn Hocaoğlu mevkisinde ormanlõk bölgeye giriş ve çõkõş yaptõğõ şeklinde ihbarda bulunduğu belirtildi. Beykoz İlçe Jandarma Ko- mutanlõğõ ekiplerince saat 00.10 sõralarõnda belir- tilen mevkide yapõlan araştõrma sonucunda, Kay- narca köyü yolunun 5. kilometresi civarõnda as- falt yoldan 30 metre uzaklõkta ormanlõk bölgede ağaçlara çakõlõ 4 tornavida tespit edildiği kayde- di. Açõklamada, şu bilgilere yer verildi: “İşaretli ağaçların takip edilmesiyle yumuşak toprağın üzerinde siyah poşet parçalarının görülmesi üzerine toprağın 20 santimetre altında siyah poşet içerisinde ‘Kale Polite 40’ markalı bir su termosu bulunmuştur. İl Jandarma Komu- tanlığı Patlayıcı Madde İmha Unsuru ve Bey- koz İlçe Jandarma Komutanlığı Olay Yeri İn- celeme ekiplerince olay yerinde yapılan araş- tırmada, su termosunun içinde 27 adet TNT kalıbı, 100 gram C4 plastik patlayıcı, 155 santimetre boyunda yeşil renkli infilaklı fitil, 3 adet elektrikli fünye, bir adet adaptör bulunmuştur.” Açõklamada, patlayõcõ maddele- rin, kriminal inceleme yaptõrõlmak üzere Beykoz İlçe Jandarma Komutanlõğõ’nda muhafaza altõna alõndõğõ ve tahkikata başlandõğõ bildirildi. Beykoz’da 13.5 kilo TNT bulundu SU TERMOSUNA GİZLEMİŞLER ERTEKİN SAVUNMA YAPTI ‘AKP’ye yardım ettim, isyana tahrikle suçlanıyorum’ Ersöz’ün mahkemede verdiği ifade basına sızdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear