Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Yasal Ahlaksızlık
Mubah Değil Tabii
Dün en nihayet partisindeki görevinden isti-
fa eden Sevigen olayında Deniz Baykal, “rant
yok” diyor. Ama orası tartışmalı.
Deniz Bey CHP Genel Sekreter Yardımcısı
Mehmet Sevigen’in, Tayyip Erdoğan’ın imam
hatipten arkadaşının arazi alım satımında ara-
cılık etmesinde rant oluşmadığını ileri sürüyor.
Buna karşılık, Vatan gazetesi de şu satırlara yer
veriyor:
“Bu olayda rant elde edildiği çok açık. Sevi-
gen ve Baykal arsanın imardaki ilk yükseklik hak-
kını hiç belirtmiyor. Arsanın önceki sahibi Özhan
Erem bunu net biçimde anlattı. ‘Buraya 12 kat-
lı inşaat yapabilecektik. Şu anda 25 katlı gök-
delen var. Ben 8 yılda bunu sağlayamadım, on-
lar 3 ayda belediyeden çıkardı.’ Bu rant değil mi?
11 kat fazladan kazanılıyor, her kata 4 daire ya-
pıldığına göre bu 44 daire eder...”
Ama Deniz Baykal “rant yok” diye ısrar ediyor.
Rant olmayınca, Sevigen’in yasaya aykırı bir
durumu da yok tabii ki..
Rant ve yasaya aykırılık tartışmasına girme-
yelim de biz kendi sorumuzu soralım:
- Sayın Baykal’ın Genel Sekreter Yardımcısı
Mehmet Sevigen’in Tayyip Erdoğan’ın imam ha-
tipten arkadaşı ile akçalı işlerde, imar durumları
meselelerinde ne işi var?
Sorumuzu sürdürelim:
- CHP’nin bütün işleri yoluna kondu, iktidarı
sağlamlaştı da, şimdi yöneticilerine yapacak bu
gibi işler mi kaldı?
“Bu ilişki etik mi” sorusunu sormaya gerek yok.
Çünkü etik olmadığını bizzat Sevigen’in kendi-
si söylüyor ve Genel Başkan da NTV’ye yaptı-
ğı konuşmada bu görüşte olduğunu tekrarlıyor.
Demek ki ortada etik olmadığı hem bizzat fa-
il hem de Genel Başkan tarafından kabul edi-
len bir davranış var.
Ancak Sevigen bunun etik olmadığını ama
“çok da etik değil” olmadığını ileri sürüyor.
Nasıl bir mantık bu?
Olsa olsa yarım bâkirelik gibi.
Baykal’ın NTV’deki açıklamalarını dinlerken ço-
ğunun tersine Baykal’ın Sevigen’e destek ol-
duğunu düşünmedim. Aksini düşünmek bana
imkânsız geldi.
Yoksa nasıl olurdu da Baykal ortada yasaya
aykırı bir durum olmadığını ama hareketi etik de
bulmadığını söyleyerek Sevigen’in Genel Se-
kreter Yardımcılığı’nı sürdürmesinde sakınca gör-
mezdi?
Bana göre perşembe günkü açıklamasında da
Baykal şunu demek istedi:
- Arkadaşımızın yaptığında yasadışı bir şey
yok, rant yok ama davranış etik de değil....
Bundan sonrasını da dile getirmese bile de-
mek istiyordu ki,
- Tabii etik olmayan davranışın sahibi de ken-
diliğinden istifa etmelidir.
Aksini savunuyor olması, Sayın Baykal’ın
“yarım ahlak”lı ya da pilav üstü az döner misa-
li az ahlaksız bir Genel Sekreter Yardımcısı ile
çalışmakta beis görmemesi anlamına gelirdi.
Böyle bir durum, yani az ahlaksız Genel Se-
kreter Yardımcısı hem partiyi rencide eder,
hem de Kemal Kılıçdaroğlu aracılığıyla CHP’nin
getirip yerleştirmek istediği temiz siyaset kav-
ramını parça parça hale getirirdi.
Yasaya aykırılık olmasa bile ahlaka aykırılık ol-
duğunu kabul eden Baykal bundan sonra Se-
vigen ile nasıl çalışacaktı ki?
Baykal’ı beğenmeyebilirsiniz ama “ona göre
politikada yasal ahlaksızlığın mubah olduğu”nu
söyleyemezsiniz. Böyle bir tavır onun intiharı olur-
du.
Mehmet Sevigen istifa ederek doğru bir iş yap-
mıştır. Ancak bu istifa, “Yavuz hırsız ev sahi-
binden baskın çıkar” üslubu pek de hoş olma-
mış, olayın olumlu yanını gölgelemiştir.
Davranışının etik olmadığını itiraf durumunda
kalan biri biraz daha üzgün bir ifade ile daha al-
çak perdeden konuşmalıydı.
Ama görünen o ki, Sevigen etik olmayan dav-
ranışından fazla rahatsız değil.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
AKP’Lİ ERGÜN’ÜN TEZİ
CHP’nin elindeki Deniz Feneri dosyasõnõn internetten toplandõğõnõ savundu, ‘Kervanõmõz yürüyor’ dedi
Akman’a göre dosya çakma
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Almanya’da görülen Deniz Fe-
neri davasõnda binlerce kişinin do-
landõrõlmasõnõn “baş sorumluları”
arasõnda gösterilen RTÜK Başkanõ
Zahid Akman, bazõ bölümleri CHP
tarafõndan kamuoyuna açõklanan De-
niz Feneri dosyasõnõn gerçek değil,
“çakma (sahte) dosya” olduğunu
ileri sürdü.
Akman, “Televizyon İzleme Eği-
limleri Araştırması” sonuçlarõnõn
açõklandõğõ basõn toplantõsõnõn ardõn-
dan, gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ.
Akman, bir gazetecinin, CHP tara-
fõndan gündeme getirilen Deniz Feneri
dosyasõ ile ilgili sorusu üzerine, “Al-
manya Federal Cumhuriyeti Ada-
let Bakanlığı’nın gönderdiği dosya
olarak kamuoyuna sunulan dosya-
nın, bağışlayın beni ama ‘çakma’ bir
dosya olduğu, Yahoo gibi bazı ara-
ma motorlarından alınan bilgilerle
hazırlandığı, bu dosyayı gönderen
savcı tarafından açıklandı” diye
konuştu. Dosyayõ Türkiye’ye getiren
CHP MYK Üyesi Ali Kılıç’õn ka-
muoyunu yanõltmayõ hedeflediğini
savunan Akman, şöyle devam etti:
“Bu kişi hem kamuoyunu ya-
nıltmıştır hem de MYK üyesi ol-
duğu partinin genel başkanını ya-
nıltmıştır. Sayın Genel Başkan bu
kişiye güvenerek ‘İşte dosya eli-
mizde, daha ne bekliyorsunuz?’ diye
tüm kamuoyunun önünde açıklama
yapmıştır. Ertesi gün Hürriyet ga-
zetesinin haberinden de okuduğu-
muz üzere o dosyanın aslında gazete
haberlerinden, arama motorların-
dan alınan bilgilerden oluştuğu or-
taya çıkmıştır. Seviyesizliğin, dü-
zeysizliğin, iftira atmanın da bir sı-
nırı olması gerekir. Ancak bu kişi-
de gerçekten böyle bir seviye oldu-
ğunu göremiyoruz. Nereden, nasıl
edindiğini bilmediğimiz birtakım
bilgilerle bu kişi zaman zaman ka-
muoyunun önüne geçerek herhal-
de parti içindeki konumunu güç-
lendirmek ve kamuoyunun önünde
tanınmak istiyor.”
‘Bizim kervanımız yürüyor’
Yargõya intikal eden bu konuyla il-
gili her türlü bilgi ve belgenin Türki-
ye’ye gelmek üzere olmasõna karşõn
yeniden “yargıyı yönlendirmeye,
etkilemeye, kamuoyunu yanıltma-
ya yönelik çabaları” ahlaki bulma-
dõğõnõ ifade eden Akman, “Bizim
kervanımız yürüyor arkadaşlar.
Hiç merak etmeyin, gayretlerimiz
sürüyor. Çalışmalarımız devam
ediyor” diye konuştu.
Akman, “Bahsedilen ortaklık de-
vam ediyor mu, etmiyor mu?” şek-
lindeki soruya “Hayır. Şu anda be-
nim mal beyanımda bildirdiğim
iki şirkete ortaklığım dışında bir or-
taklığım söz konusu değildir” ya-
nõtõnõ verdi.
CHP MYK Üyesi Ali
Kõlõç’õn açõkladõğõ dosyanõn
internetten bulunan
bilgilerden oluştuğunu
savunan RTÜK Başkanõ
Akman, ‘Mal beyanõmda
yer alanlar dõşõnda bir ticari
faaliyetim yok’ dedi.
‘Almanlar
CHP ile
işbirliği
içindeler’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Deniz Feneri dosyasõnda ortaya çõkan
belgeler karşõsõnda panikleyen AKP, Al-
man makamlarõnõ rüşvet karşõlõğõ
CHP’ye belge vermekle suçladõ.
AKP Grup Başkanvekili Nihat Er-
gün, dün TBMM’de düzenlediği basõn
toplantõsõnda, gündemdeki bazõ konu-
larõ değerlendirdi. Ergün, CHP lideri
Deniz Baykal’õn grup toplantõsõnda
açõkladõğõ “işte Deniz Feneri dosya-
sı” dediği dosyanõn o dosya olmadõğõ-
nõ ileri sürerek söz konusu dosyanõn
CHP MYK üyesi Ali Kılıç’õn Alman
makamlarõndan rüşvetle aşõrdõğõ bel-
geler ve sahte evraklardan oluştuğunu
iddia etti.
Kõlõç’õn Alman vatandaşõ ve Alman-
ya’daki bazõ aşõrõ sol örgütlere üye ol-
duğunu savunan Ergün, Kõlõç’õn üyesi
olduğu bir vakfõn CHP’nin Alman-
ya’daki faaliyetlerini finanse etmesine
aracõlõk ettiğini ve PKK militanlarõyla
ilişkili olduğunu ileri sürdü. Ergün, ba-
zõ CHP’li yetkililerinin bazõ Alman
yetkililerle AKP aleyhine işbirliği için-
de olduklarõnõ ileri sürdü.
Deniz Baykal’a gözdağı
AKP’nin Deniz Feneri aracõlõğõyla fi-
nanse edildiği iddialarõnõn koskoca bir
yalan olduğunu belirten Ergün, CHP’nin
finansmanõnõn nasõl sağlandõğõna ilişkin
ise açõk şüphelerin ortada olduğunu kay-
detti. Baykal’õn Ergenekon soruştur-
masõna yönelik eleştirilerine yanõt ve-
ren Ergün, bu konuda Baykal’õn panik
içinde olduğunu iddia etti. Bir köşe ya-
zarõnõn AKP’yi özel istihbarat örgütü
kurmakla suçladõğõnõ kaydeden Ergün,
Türkiye’de istihbarat kurumlarõnõn baş-
bakana bağlõ olduğunu, istihbarat bil-
gilerinin Erdoğan’a sunulmasõndan da-
ha doğal bir şey olmadõğõnõ savundu. Er-
gün, Baykal’a “Bu paniğin nedeni Er-
genekon zanlısı Tuncay Özkan ile
mali ilişkiniz midir? Ergenekon zan-
lısı olan Turhan Çömez ile olan özel
görüşmeleriniz midir? Size bu gö-
rüşmede Ankara Tenis Kulübü’nde
bazı temaslarıyla ilgili bilgi mi ak-
tarmıştır?” dedi.
CHP’nin İstanbul adayõ Kemal Kı-
lıçdaroğlu’nun yolsuzluk iddialarõ ye-
rine İstanbul’a yönelik projelerini an-
latmasõnõ isteyen Nihat Ergün, Kõlõç-
daroğlu’nun “dürüstlük havarisi” gi-
bi tanõtõldõğõnõ, ancak geçmişinin hiç de
böyle olmadõğõnõ ileri sürdü. Ergün, Kõ-
lõçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü
olduğu dönemde terör örgütü hüküm-
lüleri ile akrabalarõnõ işe aldõğõnõ sa-
vundu.
AKP Grup Başkanvekili Er-
gün, Baykal’õn açõkladõğõ dosya-
nõn Deniz Feneri dosyasõ olma-
dõğõnõ ileri sürdü. Dosyayõ bulan
Kõlõç’a ağõr suçlamalar yönelten
Ergün, Almanlarõ da CHP’li
olmakla suçladõ.
ALİ KILIÇ: ZAHİD AKMAN TÜRK HALKINI YANILTMAYA ÇALIŞIYOR
‘Almanya’da
ikinci
dalga
başlayacak’
CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kılıç ise Ak-
man’õn iddialarõna şöyle yanõt verdi: “Öncelikle Za-
hid Akman’ın açıklamasını düzeltmeyle başlamak
istiyorum. Birincisi, Alman savcılığının bu dosyanın
arama motorlarından toplandığına dair herhangi bir
açıklaması olmamıştır. Akman her zaman olduğu gi-
bi bütün satırları, açıklamaları tersinden okuyarak
Türk halkını kandırma niyetindedir. Almanya’dan
teslim edilecek dosyanın Türkiye’ye ulaşmasından
sonra dosyanın davanın belgelerinden oluştuğu gö-
rülecektir.
O zaman Türkiye’de Zahid Akman gibi biri da-
ha olmayacaktır. Çünkü bu dava Frankfurt’ta ey-
lül ayında başladığından bugüne kadar sayın Grup
Başkanvekilimiz Kemal Kõlõçdaroğlu ile birlikte ge-
nel başkanımızın talimatlarıyla Almanya’ya gidip
incelemeler yaptık. İncelemelerimizden sonra yap-
tığımız her açıklamanın ardından Akman ve avu-
katı, ‘Bizimle ilgili soruşturmalar yoktur’ şeklinde açık-
lamalar yaptı. Ama bütün belgeler çıktı ki, şu an-
da Almanya’da iki ayrı davada Deniz Feneri ve koo-
peratif davasında soruşturma devam ediyor. Deniz
Feneri’nin ikinci dalgası da başlayacak. Koopera-
tifle ilgili de kendisiyle ilgili de ciddi ifadeler var.”
MASAK VURGUNUN İZİNİ SÜRÜYOR
46 bankada
Deniz Feneri
sorgusu
Almanya’dan Deniz Feneri dosyasõnõ
bekleyen savcõlõk, Türkiye’ye gönderilen
paralarõn izini bulmak için RTÜK Başkanõ
Akman’õn da aralarõnda bulunduğu kişilerin
hesaplarõnõ mercek altõna aldõ.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Dosyasõ-
nõn 5 aydõr gelmemesi
nedeniyle bilmeceye dö-
nen Deniz Feneri davasõ-
nõn Türkiye ayağõnõ so-
ruşturan savcõlõk, Mali
Suçlarõ Araştõrma Kuru-
lu (MASAK) aracõlõğõy-
la 46 bankada “vurgun”
parasõnõn izini sürmeye
başladõ. Savcõlõk Türki-
ye’ye gönderildiği belir-
tilen 17 milyon Avro’nun
resmi kaydõnõ bulabilmek
için aralarõnda RTÜK
Başkanõ Zahid Ak-
man’õn da bulunduğu ki-
şiler ve Kanal 7 televiz-
yonunun hesaplarõnõ mer-
cek altõna aldõ.
Almanya’da kurulan
Deniz Feneri Derneği’nin
2002-2007 arasõnda 41
milyon 423 bin 158 Av-
ro bağõş topladõğõnõn be-
lirlenmesi üzerine kara
para aklama kuşkusuyla
açõlan davada, dernek yö-
neticilerinden Mehmet
Gürhan 5 yõl 10 ay,
Mehmet Taşkan 2 yõl 9
ay ve Firdevsi Ermiş de
1 yõl 10 ay hapis cezasõ-
na çarptõrõlmõştõ.
Mahkeme Başkanõ Jo-
hann Müller olayõ Al-
manya’nõn en büyük do-
landõrõcõlõğõ olarak nite-
lendirirken, “Asıl so-
rumlular Türkiye’de”
belirlemesini yapmõştõ.
Almanya’daki karar üze-
rine de geçen yõl eylül
ayõnda Ankara Cumhuri-
yet Başsavcõlõğõ, savcõ
Nadi Türkaslan’õ ola-
yõn Türkiye ayağõnõ so-
ruşturmakla görevlendir-
di. Almanya’dan istenen
dava dosyasõnõn yakla-
şõk 5 aydõr gelmediği ge-
rekçesiyle savcõlõk so-
ruşturmasõnõ bugüne de-
ğin derinleştiremedi. Dos-
ya olmadan yapõlabile-
cek işlemler için ise sav-
cõlõk düğmeye bastõ.
Edinilen bilgiye göre,
savcõlõğõn harekete ge-
çirdiği MASAK, RTÜK
Başkanõ Akman, Kanal
7’nin sahibi Zekeriya
Karaman, kanalõn yö-
netim kurulu üyeleri İs-
mail Karahan, Mustafa
Çelik ile şirket ortağõ
Harun Kapuyoldaş ve
Almanya’daki Deniz Fe-
neri Derneği davasõnõn
hükümlüsü Mehmet Gür-
han’õn kişisel mal var-
lõklarõ ile bu kişilerin var-
sa ortağõ olduklarõ şir-
ketlerin mal varlõklarõnõn
incelenmesini istedi. Bu
kapsamda Türkiye’de
faaliyet yürüten 46 ban-
kaya da yazõ gönderile-
rek, bu kişiler ile ortağõ
olduklarõ şirketlerin hesap
hareketleri istendi.
Almanya’dan gelmesi
beklenen dosyada, para-
larõn amacõ dõşõnda Tür-
kiye’ye transfer edildiği
belirtilen tarihler ile bu ki-
şilerin hesaplarõnda ha-
reketlilik zamanlarõ kar-
şõlaştõrõlacak. İnceleme-
lerde kara para aklama
boyutu da gözetilecek.
Ankara Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ, TBMM Baş-
kanlõğõ’na başvurarak
RTÜK Başkanõ Zahid
Akman’õn mal bildirim-
lerini de istemişti.
Savcı kuryeleri
sorguladı
Almanya’daki soruş-
turma dosyasõ ve iddia-
namesinde, Zekeriya Ka-
raman, RTÜK Başkanõ
Zahid Akman, Kanal 7
yöneticisi Mustafa Çelik
ve Atlas Pazarlama ile
Kanal 7 Reklam Müdürü
İsmail Karahan’õn adlarõ
Türkiye’ye para transfe-
rinin kuryeleri olarak gös-
terilmişti.
Bu nedenle savcõlõk
banka hesaplarõ dõşõnda
kayõtdõşõ para hareketle-
ri için de “kuryeler”in
ifadesine başvurdu. Bu
çerçevede RTÜK Baş-
kanõ Akman’õn henüz
ifadesine başvurulmadõ-
ğõ öğrenildi. Savcõlõğõn,
Akman’õn durumunun
Almanya’dan beklenen
dosyanõn gelmesinden
sonra değerlendireceği
belirtildi.
Almanya’daki dosya-
nõn Ankara’ya ulaşmasõ-
nõn ardõndan tüm metin-
lerin resmi çevirisi yapõ-
lacak. Bu çalõşmanõn ta-
mamlanmasõndan sonra
soruşturma çok yönlü ola-
rak sürdürülecek.
‘Dosya pazartesi geliyor’
Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, Deniz Feneri
için Almanya’ya üç kez yazõ yazdõklarõnõ söyledi
ANTALYA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Adalet Bakanõ Mehmet
Ali Şahin, Deniz Feneri davasõ
dosyasõnõn, pazartesi günü gelece-
ğini söyledi.
Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nde
bir basõn toplantõsõ düzenleyen Şahin,
CHP Genel Başkanõ Deniz Bay-
kal’õn elindeki dosyanõn gerçek ol-
madõğõnõ savunarak “Çok net söy-
lüyorum, o dosya gerçek değil.
Alman makamlarına dosyanın
gönderilmesi için üç kez yazı yaz-
dık. Gerçek dosya pazartesi gele-
cek” diye konuştu.
Şahin, arsa alõmõyla ilgili bir soruya
ilişkin de şu yanõtõ verdi:
“Akfırat Belediye Başkanı ile
uzun yıllardır tanışırım, bölge-
den bir arsa almak istediğimi söy-
ledim. Kendisi de bana araştırıp
döneceğini söyledi. Ardından be-
ni arayıp 150 bin TL’lik arsa bul-
duğunu söyledi ve vekâletname
göndermemi istedi. Ben vekâlet-
name gönderdim ancak bir süre
sonra arsayı almaktan vazgeç-
tim, kendisine de bunu söyledim.
Bu vekâletname kendisinde kal-
mış, gözaltına alınınca 8 numara-
lı delil olarak bu vekâletnameyi de
güvenlik görevlileri dosyaya koy-
muşlar. Başkan hakkında Türk
adaleti kararını verecektir.”
Gazetecilerle tanışma toplantısı düzenleyen CHP Çankaya adayı Bülent Tanık, ‘‘He-
defimiz Çankaya’daki oylarımızı 200 bin artırmak” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)
CHP Çankaya Belediyesi başkan adayõ Bülent Tanõk:
Başkentin kalbini
kazanmaya hazõrõz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Çankaya Belediye başkan adayõ
Bülent Tanık, seçildiği takdirde,
Çankaya’nõn yeni toplumcu
belediyeciliğin önder uygulama alanõ
olacağõnõ, belediye çalõşmalarõnda
bilimselliğin ve katõlõmcõlõğõn
uygulanacağõnõ söyledi. Tanõk,
“Başkentin kalbini kazanmaya
hazırız. Şansımı epeyce yüksek
görüyorum. Seçimlerde CHP’nin
oylarını Çankaya’da iki yüz bin
kadar arttıracağız” dedi. CHP’nin
Çankaya adayõ Tanõk, dün gazetecilerle
tanõşma toplantõsõ düzenledi.
Toplantõda, seçildikleri takdirde,
Çankaya’da uygulayacaklarõ plan ve
projeleri anlatan Tanõk, “Başkentin
kalbini kazanmaya hazırız. Çankaya
yeni toplumcu belediyeciliğin önder
uygulama alanı olacak. Kentsel
kalkınma ve toplumsal refahı
arttırmak temel hedefimiz olacak.
Çankaya Belediyesi, tüm
yurttaşlarını güler yüzlü, çalışkan ve
hizmete hazır bir belediye örgütü ile
karşılayacak. Projeler Çankayalı ile
birlikte üretilecek, sorunlar birlikte
çözülecek. Ulaşım ve otopark
sorununa neşter vurulacak.
Altyapıda kalite dönemi başlayacak”
dedi. Toplantõda gazetecilerin
sorularõnõ da yanõtlayan Tanõk, bir
gazetecinin “Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, yaptığı açıklamalarda,
Çankaya’yı istediğini özellikle
vurgulamıştı. Siz Çankaya’da
seçilme şansınızı nasıl
görüyorsunuz” sorusuna, “Şansımı
epeyce yüksek görüyorum.
Hedefimiz, CHP’nin Çankaya’daki
oylarını 200 bin kadar arttırmak.
AKP’nin Çankaya’yı hedef olarak
görmesi şaşırtıcı değil. Çankayalı bu
seçimde de kalenin düşmesine olanak
tanımayacaktır” dedi.
YURTTAŞLAR TEPKİLİ
Erdoğan’ın sözü
okul duvarında
Haber Merkezi - Gümüşhane’de 2006’da ta-
mamlanan Gazipaşa İlköğretim Okulu’nun gi-
rişinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri ye-
rine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn ken-
ti ziyareti sõrasõnda söylediği iki cümlenin yer al-
masõ yurttaşlarõn tepkisine neden oldu.
Başbakanlõk Toplu Konut İdaresi Başkanlõğõ
tarafõndan 2006 yapõmõ tamamlanarak Milli
Eğitim Müdürlüğü’ne devredilen 32 derslikli Ga-
zipaşa İlköğretim Okulu’nun spor salonu olarak
kullanõlan bölümünün yola bakan cephesine, Baş-
bakan Erdoğan’õn kenti ziyaretinde söylediği,
“Vatan, millet, bayrak konusundaki hassasi-
yetinizi bilen bir kardeşinizim. Bundan dolayı
da diyorum ki, Gümüşhane’mizi çok daha
farklı bir şekilde imar edeceğiz” sözleri yazõldõ.
Okul duvarlarõnda Atatürk’ün söylediklerini
görmeye alõşan yurttaşlar konuyu tepkiyle yak-
laşõrken, “Sayın Başbakanım Gümüşhane’nin
neyini imar ettin?” diyerek yazõnõn indirilme-
sini istedi. CHP İl Başkanõ Erkan Pelit, okula
da siyaset karõştõrõldõğõnõ belirterek, “Buna ke-
sinlikle karşıyız. Konuyu önceki Vali Veysel
Dalmaz’a ve yeni Vali Enver Salihoğlu’na de-
falarca bildirmemize rağmen o yazı oradan sö-
külmemiştir” dedi. Öte yandan TOKİ, yazõnõn
okulun Milli Eğitim Bakanlõğõ’na devredildiği
sõrada bulunmadõğõ belirtilerek, konuyla ilgili ge-
rekli girişimlerin başlatõldõğõ bildirildi. Mehmet Ali Şahin