26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA 5 ARALIK 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 5 Aralık Oslo K 0 Helsinki K 3 Stockholm K 3 Londra Y 11 AmsterdamY 10 Brüksel Y 8 Paris Y 10 Bonn Y 6 Münih B 7 Berlin B 5 Budapeşte B 7 Madrid B 12 Viyana B 4 Belgrad Y 9 Sofya B 12 Roma B 12 Atina Y 16 Zürih B 6 Moskova B 1 Aşkabat K 11 Taşkent B 5 Bakû B 11 Bişkek B 4 Tiflis B 8 Kahire PB 21 Şam Y 15 İstanbul Y 15 Edirne Y 12 Kocaeli Y 15 Çanakkale B 15 İzmir Y 15 Manisa Y 13 Denizli Y 13 Zonguldak Y 16 Sinop PB 15 Samsun PB 15 Trabzon PB 16 Giresun PB 14 Ankara Y 10 Eskişehir Y 8 Konya Y 8 Sıvas B 9 Antalya Y 18 Adana Y 17 Mersin Y 18 Diyarbakır PB 12 Şanlıurfa PB 14 Mardin PB 11 Siirt PB 12 Hakkâri PB 4 Van PB 6 Kars PB 6 Tüm bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Ak- deniz, İç Anado- lu’nun güney ve ba- tısı ile Kayseri, Nev- şehir, Zonguldak, Bolu ve Düzce çev- releri yağışlı geçe- cek. Yağışlar Antal- ya ve Muğla’nın kıyı ilçelerinde (Bodrum, Marmaris, Fethiye, Datça ve Dalaman) kuvvetli olmak üze- re yağmur ve sağa- nak şeklinde olacak. GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada tutarak… son marifeti, Kürt açılımının birlik ve beraberliğe ne kadar yararlı olduğunu sindirmeye çalışarak gitmek istiyor. Seçim taktiğinin yıldızları Çankaya’daki AKP’li ile RTE’nin yedeğindeki Bülent Arınç: Kırmızı plakalı başbakan yardımcılığı arabasına bindiğinden beri susturana aşk olsun! Her gün konuşuyor. Son konuşmalarında sadece askerlerin değil bütün kurumların şeffaf olmasını, hesap vermesini gerekli görüyor. Bu saptama elbette haklı. Ama ilk önce partisinin genel başkanı ve başbakanı ile ilgili çeşitli yolsuzluk iddialarını içeren dokunulmazlık dosyasının derhal işleme konulmasını istemeli ve… RTE ile yardımcısı dillerinden düşmeyen şeffaflığa örnek olmalılar. Ya da Arınç’ın; RTE ve kimi AKP kodamanlarının örneğin dini sömürerek gurbetçileri dolandıran… toplanan paraları Zahid Akman gibi kuryeler aracılığıyla Türkiye’de dinci bir partinin (AKP’nin) propagandasını yapacak TV’lere yatıran Deniz Feneri ile bağlantılarının ne ölçeklerde olduğunun aydınlığa çıkmasına yardımcı olması gerekmiyor mu? Bülent Arınç sıkı bir Milli Görüşçü diye biliniyor. Deniz Feneri’nden sonra -kuşku yok yürekten desteklediği- Almanya’daki İslam Toplumu Milli Görüş Derneği ile ilgili başlatılan soruşturmaya acaba neden değinmiyor? Köln savcılığı bu derneğin bağış adı altında, 80 ülkede kurban kesme vaadiyle normalin 25 katı topladığı paraların 30 milyon Avro olduğunu öne sürüyor. Bu para nereye gitti? Kimi din kardeşlerini dolandıran kimi Müslüman Milli Görüşçülerin ceplerine mi girdi? Yoksa: Deniz Feneri’nden sonra Milli Görüş dolandırıcılığıyla toplanan milyarlar, din kisvesi altında siyasal kimi yatırımlar için Türkiye’ye mi (kime, kimlere) gönderildi? Başbakan Yardımcısı 2002’den beri devleti yönetenlerle iç içe. Soruyor gazeteci: “Hükümet olarak darbeye karşın önlem alma konusu konuşuldu mu?” “Öyle belgeler vardır ki” diyor Arınç, “50 sene sonra açıklansın dersiniz. Şu anda bütün bildiklerimi ifade edecek durumda değilim (Radikal gazetesi).” Bu açıklama şöyle yorumlanabilir: Demek ki hükümetin elinde söz konusu darbelerle ilgili belgeler varmış, lakin üç-dört yıl dava konusu yapacak bir savcı aramış. Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök gibi… savcılara verdiği ifadede söyledi: Komutanların darbe hazırlığında oldukları slaytlarla kendisine anlatılmış. Elinde kanıt olmadığı için herhangi bir uygulama yapmamış. Oysa en azından Genelkurmay savcılığını, emrindeki komutanlarla ilgili duyumların doğru olup olmadığını soruşturmakla görevlendirebilirdi. Varsa bir sorumluluk, adı geçen komutanlar kadar sorumludur Hilmi Özkök. Zira sorumlu bir asker olarak üzerine düşeni yapmamış. Ne yapmış? Başbakan RTE’ye gidip “durumu” anlatmış. Şimdi de Arınç, elimizde duyumdan da öteye, darbelerle ilgili öyle bilgiler, belgeler var ki diyor… ama suç duyurusunda bulunmamış, üzerine düşeni yapmamış hükümet! Beklemiş? Darbe sorununu bir dava konusu yaparak siyasallaştırıncaya kadar! ‘Orman talanı’na vizeSELDA GÜNEYSU ANKARA - Kültür ve Turizm Bakan- lõğõ’nca, çeşitli yerlerde bulunan 48 adet taşõnmazõn, turizm amaçlõ yatõrõm yap- mak üzere yerli ve yabancõ girişimcilere tahsis edilecek olmasõ, Türkiye’nin or- manlõk alanlarõnõ “talan etmeye” yöne- lik girişimlerin başlangõcõ olarak nitelen- diriliyor. Söz konusu taşõnmazlar, bütün itirazlara karşõn Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül tarafõndan geçen yõl onaylanan “Turizmi Teşvik Yasası” hükümlerine uygun olarak, turizm amaçlõ yatõrõm yapmak üzere tahsis edilecek. Çok değerli alanlar Kõrsal Çevre ve Ormancõlõk Sorunlarõ Araştõrma Derneği Üyesi ve Orman Mühendisi Ah- met Demirtaş, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn yeni uygulamasõyla “Turizmi Teşvik Yasası”nõn ilk icraatõnõn fiilen uygulamaya konulduğu- nu söyledi. Tahsis edilecek alanlar ara- sõnda yer alan Antalya’daki yerlerin çok değerli olduğunu vurgulayan De- mirtaş, “Turizmi Teşvik Yasası’na gö- re Kültür ve Turizm Bakanlığı turizm yatırımı yapmak koşuluyla Orman Genel Müdürlüğü’nden arazileri dev- ralabiliyor. Benim bildiğim kadarıyla Türkiye’de 500 bin hektar bu kap- samda Kültür ve Turizm Bakanlı- ğı’na verilmiş. Dolayısıyla özellikle kı- yı şeridinde yer alan rantı yüksek yer- ler el değiştirmiş, özelleştirilmiş olu- yor. Ancak burada kritik bir nokta var: Antalya’da olduğu gibi kıyı şeri- dinde yer alan ormanlar, oradaki ku- mul hareketleri önlüyor. Çünkü 1940’lı yıllarda orada büyük kumul hareketleri yaşanmış ve rüzgârın etki- siyle kumlar iç bölgelere taşınmış, bölgede tarım yapılamaz duruma gel- mişti. Bu nedenle o bölgeler ağaçlan- dırılmıştı” dedi. “Ancak ne yazık ki iktidar doğal alanların bilimsel değerlerini göz önünde bulundurmuyor. Erki kulla- narak buraları ‘para değeri’ olarak düşünüyor” görüşünü dile getiren De- mirtaş, şunlarõ söyledi: “Bu kapsamda ormanlık alanlar, meralar ve Hazine arazilerinin bir bö- lümü tahsis ediliyor. Bildiğim kada- rıyla Hazine arazilerinin büyük kıs- mını meralar oluşturuyor. Bölge yurt- taşları da meralardan hayvanlarını otlatmak amacıyla yararlanıyor. Bu nedenle iktidar, ülkenin geleceğini, bu alanların toplum açısından önemini göz önünde bulundurmuyor. Tahsis edilen yerler arasında Eskişehir’de ormanlık alanlar var Antalya’da da... Şimdi bu alanlar parçalara ayrılarak dört, beş yıldızlı yerler yapılmak üze- re tahsis edilecek.” ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Kültür ve Turizm Bakan- lõğõ tarafõndan turizm adõ altõnda tah- sis edilecek yerler belli oldu. Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, yer tahsisleri ihalesine katõlõm için son başvuru tarihinin 4 Ocak 2010 oldu- ğunu bildirdi. 7 ilde 12 ayrõ alanda ihaleye çõkõlacağõnõ açõklayan Günay, tahsislerin termal ağõr- lõklõ olacağõnõ bildirdi. Yeni turizm alanõ tahsislerinde ilk kez Muğla’nõn yer almamasõ dikkat çekti. Ancak Muğla’nõn Antalya, Aydın, Mersin, Yalova, Yoz- gat ve İzmir’deki “Turizm Kentleri” ile birlikte “Sağlıklı Yaşam Kenti” olarak öngörülen, “Muğla-Dalaman Turizm Kenti” için tahsis hazõrlõk ça- lõşmalarõnõn devam ettiği öğrenildi. “Muğla Dalaman Turizm Kenti” tahsisleri için “kıyı-kenar çizgisi” so- rununun çözüme kavuşturulduğu, Kül- tür ve Tabiat Varlõklarõnõ Koruma Ku- rulu ile yaşanan sorunlarõn çözümüne çalõşõldõğõ belirtilerek, tahsis hazõrlõğõ- nõn en az bir yõl sonra tamamlanabile- ceği kaydedildi. Milas ve Bodrum ile birlikte Dalaman Sarıgerme’de ve Datça’da nokta tahsisler yapõlabilece- ği edinilen bilgiler arasõnda. Yeni yılın ilk günlerinde yeni turizm tahsisleri Beyan yoksa yapacak şey de yok Haber Merkezi - Danõştay’õn, geneti- ği değiştirilmiş organizmalõ ürünlerle il- gili yönetmeliğin 11. ve 20. maddeleri- nin yürütmesini durdurmasõnõ medya- dan öğrendiğini açõklayan Tarõm ve Köyişleri Bakanõ Mehdi Eker, 26 Ekim’den önce GDO mevzuatõnõn be- yan esasõna dayandõğõnõ belirterek be- yan edilmediği takdirde uluslararasõ hu- kuka ve iç hukuka göre de yapõlacak bir şey olmadõğõnõ söyledi. “1. Gıda Güvenliği Kongresi”nin açõlõşõnda konuşan Eker, şunlarõ söyledi: “Amacımız GDO ile ilgili olarak daha sıkı kontrol ve denetim mekanizması oluşturmaktı. Maalesef konunun uz- manı olmayanlar, yani hibrit tohum ile GDO ürün arasın- daki farkı bilmeyen, bundan bihaber olan ‘uzman’ diye, üzü- lerek söylüyorum, bazen ‘bilim in- sanõ’ diye halkın kafasını karıştır- dılar. GDO diye domatesi, salatalı- ğı, patlıcanı gösterdiler.” Ankara’da TMMOB Ziraat Mü- hendisleri Odasõ (ZMO) Başkanõ Gökhan Günaydın da düzenlediği basõn toplantõsõnda Danõştay’õn yeni kararõyla GDO’lu ürünlerin ithalatõna ilişkin hiçbir düzenleyici işlem kalmadõ- ğõ için bu ürünlerin ülkeye serbestçe gi- rebildiğine dikkat çekti. Lobi faaliyetlerine dikkat TEMA Vakfõ, dün Şişli Etfal Hasta- nesi Konferans Salonu’nda “GDO ve Yönetmeliğinin Değerlendirilmesi” konulu bir sempozyum düzenledi. Yõl- dõz Teknik Üniversitesi Biyomühendis- lik Anabilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Şe- minur Topal, “GDO, çok büyük bir pazar. ABD’de 1300 şirket bu alanda çalışıyor ancak dünyadaki piyasayı 2 şirket yönlendiriyor. Burada da lobi faaliyetleri öne çıkıyor” diye konuştu. TARIM BAKANI EKER: Çıkrıkçılar Yokuşu’nda kriz var CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Türkiye’nin tek kadõn Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç’un görev yaptõğõ Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü, internet sitesin- de 148 okulun kadõn öğretmenlerin çalõşmasõna uygun olmadõğõ şeklinde bir tablo yayõmladõ. Olayõn gündeme gelmesiyle tablo siteden kaldõrõ- lõrken eğitimciler bu duruma sert tepki gösterdi. Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü’nün internet sitesinde, “Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eğitim Kurumlarını Tanıtıcı Bilgileri” başlõğõ altõnda bir tablo yayõmladõ. Bu tabloda; ilçesi, beldesi, bulunduğu yer, kodu, okulun adõ, ku- rum türü, derslik sayõsõ, öğretim şekli, müstakil müdürlük olup olmadõğõ, yol durumu, merkeze uzaklõğõ, il merkezine günlük gidiş geliş yapõlõp yapõlamayacağõ, ilçe merkezine uzaklõğõ, lojman sayõsõ, taşõma merkezi olup olmadõğõ, telefon ve faksõ numarasõ ile “Bayan öğretmen çalışabilir mi?” başlõklarõ altõnda bilgiler verildi. 1180 okulun bilgilerinin verildiği tabloya 148 okul için “kadın öğretmenlerin çalışmasına uygun olmadığı” yansõdõ. Skandalõn gündeme gelmesiyle tablo siteden kaldõrõldõ. Eğitim-İş Sendikasõ Başkanõ İsmail Tutoğlu, olayõ “rezalet” olarak nitelendirdi. ‘Kadın öğretmene uygun değil’ BakanAliBabacan MURAT KIŞLALI ANKARA - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan’õn “Bayramda Ankara’da iki alışveriş merkezi gezdim, kriz sebebiyle kapanmış dükkân göre- medim” sözüne Ankara Ticaret Odasõ (ATO) Başkanõ Sinan Aygün, “Alışveriş merkezlerinde yok ama Bulvar üzerine, Ulus’a, Samanpazarı’na baksın, burada büyük sıkıntı var” diye yanõt verdi. Ba- bacan’õn ailesinin dükkânõnõn bulunduğu Çõkrõkçõlar Yokuşu Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanõ Hamit Gürdoğan da “Sadece Çıkrıkçılar Yokuşu’nda değil, tüm ülke genelinde kriz nedeniyle bir sorun var. Çevremizde kapanan işyerle- ri yok mu, var” diye konuştu. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre de 2009 Ocak-Ekim döneminde Ankara’da 1026 perakende ve toptancõ kapandõ. ‘Aygün: İnsanlar sokağa çıkamıyor’ Babacan hafta içinde gazetecilerle yaptõ- ğõ sohbet toplantõsõnda, krizin ABD ve Türkiye’deki etkilerini karşõlaştõrõrken “Ankara’da bayramda iki alışveriş merkezi gezdim, kriz sebebiyle kapan- mış dükkân göremedim” diye konuş- muştu. Babacan’õn sözlerine esnafõn verdi- ği tepki ve TÜİK rakamlarõ şöyle: ATO Başkanı Aygün: Alõşveriş mer- kezlerinde yok. İnsanlar artõk cadde ve so- kağa çõkmõyor. Ama alõşveriş merkezine giriyor, faaliyetlerini yapõyor. Sõkõntõ diğer yerlerde. Bulvar üzerine, Ulus’a, Sa- manpazarõ’na baksõn buralarda büyük sõkõntõ var. Bizde kapanan dükkân 5 bin tane görülüyor. Ama bir araştõrma- sõnõ yapsan, sokağa çõksan belki 15 bin çõkacak, haber vermiyorlar. ‘Türkiye genelinde kriz nedeniyle sorun var’ Çıkrıkçılar Yokuşu Koruma ve Yaşat- ma Derneği Başkanı Gürdoğan: Baba- canlar buradan dostumuzdur. Çõkrõkçõlar Yokuşu eski alõşveriş caddesi niteliğini yi- tirdi. Kriz sebebiyle de olabiliyor. Sadece Çõkrõkçõlar Yokuşu’nda değil, tüm ülke genelinde kriz nedeniyle bir sorun var. Çevremizde kapanan işyerleri yok mu, var. Bundan 10 sene evvel kapanan dük- kânlar hava paralarõyla alõnõp satõlõrdõ ama şimdi müşteri bulamõyorlar. Krizden ol- sun, ticaretin yayõlmasõndan olsun bir ya- vaşlama var. TÜİK: “Kurulan ve Kapa- nan Şirketler Ekim 2009” verilerine göre Ankara’da Ocak-Ekim 2009 döneminde toptan ve perakende ticari faaliyet kolunda kapanan işyeri sayõsõ 1026 oldu. BABACAN’A ESNAFTAN YANIT Kültür ve Turizm Bakanlõğõ, tepki toplayan ‘Turizmi Teşvik Yasasõ’nõn ilk uygulamasõ için düğmeye bastõ Serter Gazetecilik Platformu’nca 1996’dan bu yana gerçekleştirilen “Tan Olay- larını ve Sertelleri Anma Töreni” dün Cağaloğlu’ndaki Basın Müzesi’nde yapıldı. Törende konuşan gazetemiz yazarı Ali Sirmen, günümüzde basın özgürlüğü kav- ramının 4 Aralık 1945’teki durumundan çok da farklı olmadığını belirtti. Ga- zetemiz yazarı ve Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı Alev Coşkun ise “Bugün ‘Bazı gazeteleri okumayın’ ifadelerini kullananlar tarihe kara harflerle yazılacaktır” dedi. Konuşmaların ardından Sirmen’e ve kurum dalında ödüle layık görülen CUMOK adına da Coşkun’a ödülleri verildi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Sirmen ve CUMOK’a ödül Prof. Tanör anõlõyor Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen etkinlikte Tanör’ün Atatürk’e bağlõlõğõ ve yakõn tarihi ele alõş şekli anlatõldõ İstanbul Haber Servisi- Ga- latasaray Üniversitesi (GÜ) Hu- kuk Fakültesi Öğretim üyesi, yazarõmõz, Prof. Dr. Bülent Ta- nör, ölümünün 7’nci yõlõnda Üniversite öğretim Üyeleri Derneği’nce düzenlenen etkin- likte anõldõ. Tanör’ün miras bõ- raktõğõ çalõşma alanlarõ Boğazi- çi Üniversitesi’nde dün düzen- lenen panelde tartõşõldõ. “86. Yılında Türkiye’de Ulus Devlet” başlõklõ panelin açõlõşõnõ Üni- versite Öğretim Üyeleri Derneği Başka- nõ Prof. Dr. Tahsin Yeşildere yaptõ. Ar- dõndan kürsüye çõkan Türk Ta- bibler Birliği (TTB) Başkanõ Prof. Dr. Gençay Gürsoy, “Bülent Tanör’ü anımsamak” başlõklõ bir konuşma yaptõ. Gür- soy, “Tanör, Türkiye’de ko- münist hareketin en içten sa- vunucularındandı. Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığı çok içtendi” dedi. Panelin, “Bülent Tanör’ün gözüyle Türkiye’de ulus-devletin inşası” baş- lõklõ bölümünde ise “Bülent Tanör’ün yakın tarihi farklı bir bakış açısıyla ele aldığı” dile getirildi. Bülent Tanör. ‘SAKINCALI OKUL’ SKANDALI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear