Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Katsayı ve Ötesi
2001 yılında bir davetle Kırgızistan’ın başkenti
Bişkek’e gitmiştim.
Davetliler arasında kısa zaman önce
yitirdiğimiz Halit Refiğ ve birkaç öğretim üyesi
de vardı.
Bişkek’teki ev sahibimiz Cengiz
Aytmatov’du.
Bu kentteki gözlemlerimin en ilginci,
Kırgızistan’dan çok kendi ülkemize ilişkin
olandır.
Gülen okullarına ziyaretimizdeki bir
gözlemimdi bu.
Rusya’da kapatıldığını öğrendiğimiz bu okullar
Kırgızistan’da varlığını sürdürmekte midir,
bilmiyorum.
Gezip gördüğümüz sınıfların duvarlarında,
ancak bir fen lisesinde görülebilecek resimler,
çizimler, formüller vardı.
Belli ki burada sıkı bir fen bilimleri eğitimi
veriliyordu.
En azından, görünüm buydu.
Fakat, sosyal bilimler (tarih, felsefe, edebiyat
vb.) konularında nasıl bir eğitim verildiğine ilişkin
soruma, okul yöneticilerinden herhangi bir
aydınlatıcı yanıt alamadım.
Bu okullarda hümanist, irdeleyici düşünce
sahibi, gerçek anlamıyla bilimsel kafalar değil;
belli alanlarda teknik bilgiler verilen robotlar
yetiştirildiği gözle görülebilen bir şeydi.
Çünkü hümanist kültürü, aydınlanma
düşüncesini temele almayan bir eğitim sistemi,
ancak ve sadece teknik donanımlı robotlar
üretebilir.
Katsayı tartışmalarını, daha doğrusu ilgili
Danıştay dairesinin iptal kararına karşı YÖK’ün
telaşını ve hükümet başkanıyla yandaşlarının
saldırılarını izlerken, Bişkek’teki gözlemimi tekrar
anımsadım.
Bu hükümet (ve yedeğindeki YÖK) nasıl bir
üniversite gençliği hedefliyor?
Hümanist, aydınlanmacı ve irdeleyici düşünce
sahibi bir gençlik mi, yoksa az ya da çok teknik
donanıma sahip bir robot sürüsü mü?
Tam bu noktada okurlarımdan gelebilecek
itirazları işitir gibiyim:
- Ne robotu! Onların hedefi, öğretim birliği
yasasını yerle bir ederek bütün toplumsal alanlar
için dinci kadrolar yetiştirmektir. Teknik donanım
konusu da onlar için ikincil önemdedir.
Kuşkusuz ki haklı bir itiraz olacaktır bu.
Yine bu noktada, aynı çevrelerin
özdeyişleşmiş bir savsözünü anımsayalım:
“Bir elinde Kuran, bir elinde bilgisayar.”
Kafalarındaki gençlik, yurttaş ve daha da öte
insan modeli tam olarak budur…
Bu savsözdeki iki kavramı alt alta yazıp
topladığımızda da çıkacak sonuç, yine çağdaş
ve bilimsel bir kafa değil, olsa olsa daha da
çağdışı, bilim ve irdeleyici akıl karşıtı, evrensel
hümanist duygudan yoksun bir robot kişilik
olacaktır…
28 Şubat 1997 MGK kararları sonucunda
yasallaşan 8 yıllık zorunlu-kesintisiz eğitim ve
imam hatip meslek liselerini bitirenlerin kendi
alanları dışındaki yüksek eğitim kurumlarına
girmelerini güçleştiren katsayı uygulaması, laik
Cumhuriyetin temeli, geleceğinin güvencesi
demek olan öğrenim birliği yasasının işlerliğini
korumak içindi.
Aradan geçen yaklaşık on yıllık süre sonunda
bugün gelinen nokta ise, hem bebek yaşta
Kuran kursuna gitmelerin, hem de imam-hatip
orta kısımlarının önünü yeniden açabilmek için,
AKP tarafından 8 yıllık kesintisiz-zorunlu eğitimin
altının oyulmakta olduğudur.
AKP’ci YÖK’e gelince, bu kurum da birkaç ay
önce, 28 Şubat kararları içinde yer alan katsayı
uygulamasını kaldıran kararı ile, imam-hatip
mezunlarının istedikleri herhangi bir üniversiteye
girmelerinin yolunu tekrar açmıştı.
Danıştay’ın iptal kararı bu oyunu bozdu.
YÖK başkanı şimdi, birkaç ay önceki kararları
ile kendilerinin neden olduğu sorunu çözmek
için, hükümet ve devlet başkanlarının kapılarını
aşındırmakta.
Başbakan ise, âdeti olduğu üzere, işine
gelmediğinde yüksek yargı kararlarına karşı en
yüksek tonda saldırılarını sürdürmekte.
Sonuçta gelinen noktayı özetleyecek olursak:
Türkiye’nin geleceği, ya bilimsel akılla ve
evrensel-hümanist bilgi ve duyarlılıkla donatılmış
genç kuşaklara; ya da çocuk yaşlardan
başlayarak aldıkları dinsel eğitime daha sonra şu
ya da bu alanda teknik bilgiler eklenmiş,
yaratıcılıktan, aydınlanma değerlerinden yoksun
robot kadrolara emanet edilecek…
Bu temel sorun, katsayı konusunun da
ötesinde, eğitim sistemimizin bütünüyle gözden
geçirilip yenilenmesini; çağa, uygarlığa, ilerici
insanlık değerlerine uygunlaştırılması için acilen
çözümler üretilip yaşama geçirilmesini
gerektirecek önemdedir.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Hükümet muharip asker göndermese bile ABD, Genelkurmay’õn
‘çatõşmaya girmeyin’ talimatõnõn kaldõrõlmasõ için baskõ yapabilir
ABD ile zor pazarlık
Bakan Davutoğlu, Afganistan’a gönderilecek ek birliğin muharip güç olmadõğõnõ söyledi
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - ABD’nin Afganistan
için Türkiye’den “savaşacak asker” is-
temesi konusundaki tartõşmalar sürerken
bundan sonraki süreçte en kritik konu
başlõğõ bu ülkede görev yapan ya da gön-
derilecek muharip olmayan unsurlarõn
görev yönergesi olacak. Hükümet, Af-
ganistan’a muharip olmayan bir güç
gönderse bile ABD’nin kõsa süre içinde
bu askerlerin “çatışmaya girmeme”
yönündeki görev yönergesinin değişti-
rilmesi için Türkiye’ye ciddi bir baskõ uy-
gulayacağõna kesin gözüyle bakõlõyor.
ABD Başkanõ Barack Obama’nõn
açõklamasõnõn ardõndan Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn 7 Aralõk’taki Beyaz
Saray randevusu büyük önem kazandõ.
Başkent kulislerine sõzan bilgilere göre
Washington yönetimi, Türkiye’den Af-
ganistan’da savaşacak asker isterken
bunun için çeşitli formüller ortaya koy-
du. Türk askerinin ya NATO/ISAF çer-
çevesinde ama mutlaka muharip bir güç
olarak sayõsõnõn arttõrõlmasõ, ya Türki-
ye’nin Sonsuz Özgürlük Oeprasyonu’na
doğrudan destek vermesi ya da Afga-
nistan ile Türkiye arasõnda yapõlacak iki-
li bir güvenlik anlaşmasõ ile Türkiye’nin
terörle mücadelede yer almasõ konusu
gündeme geldi. Ancak, Türk yetkililer bu
üç formüle de sõcak bakmadõlar. Anka-
ra konunun siyasal olarak Obama-Er-
doğan görüşmesinde sonuçlandõrõlacağõnõ
düşünüyordu. Bu nedenle, Erdoğan’õn 29
Ekim’de yapõlmasõ öngörülen Was-
hington ziyareti öncesinde Washington
yönetimine diplomatik manevra alanõnõ
bõrakmak istemeyen Dõşişleri Bakanlõğõ,
Türkiye’nin bu konudaki pozisyonu-
nun Milli Güvenlik Kurulu açõklamasõ-
na girmesini sağladõ. Ancak, ziyaret 7
Aralõk’a ertelenince, Türkiye Afganis-
tan’a asker muharip asker göndermeye
çekinceli bakan yaklaşõmõnõ Washington
yönetimine bir ay erken iletmiş oldu.
Edinilen bilgilere göre, ABD’nin bek-
lentileri açõsõndan Türkiye için en kritik
kararõ, halen Afganistan’da bulunan ya
da gönderilmesi öngörülen askerleri-
nin görev yönergeleri konusunda olacak.
Washington yönetiminin talepleri ara-
sõnda Türk askerlerinin çatõşmaya gir-
meme kõsõtlamasõnõn kaldõrõlmasõnõ yer
alõyor. Türk askerleri NATO şemsiyesi
altõnda görev yapõyor olmasõna karşõn,
görev yönergesi açõsõndan temel belir-
leyici unsurun Türk Genelkurmayõ’nõn
talimatlarõ olmasõ nedeniyle, Washing-
ton yönetimi bu noktadan baskõ uygu-
layabiliyor. Washington yönetimi, Türk
Genelkurmayõ’nõn AKP hükümetinin
direktifi ile Türk askerine “savaşa gir-
meyin” talimatõnõ geri çekebileceğini bi-
liyor. Bu nedenle bundan sonraki süreçte
hükümet, muharip olmayan unsur gön-
derse bile, ABD’nin “Türk askerinin
görev yönergesini değiştir” baskõsõ
uygulamasõna kesin gözüyle bakõlõyor.
ABD’nin Afganistan için Türkiye’den
“savaşacak asker” istemesi
konusundaki tartışmalar
sürerken, ABD Başkanı
Barack Obama’nın
açıklamasının
ardından Başbakan
Recep Tayyip
Erdoğan’ın 7
Aralık’taki Beyaz
Saray randevusu
büyük önem
kazandı.
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da-
vutoğlu, Afganistan’a ilave asker gönderilece-
ğini ama askerlerin muharip güç olarak değil
Afgan ordusuna eğitim vermek amacõyla gide-
ceğini söyledi. Eğitim için gönderilecek asker
sayõsõ ise belli değil. Davutoğlu, Afgan ordu-
sunun eğitimi ile ilgili planlamalarõn Afgan
yetkililerle ve NATO içinde istişare edilerek
oluşturulacağõnõ belirtti. ABD Dõşişleri Bakanõ
Hillary Clinton da “Türkiye’nin muharip
güç göndermisini isteriz ama aldığımız ka-
darı için de müteşekkiriz” dedi.
“Afganistan’daki 1700 Türk askerinin
üzerine çıkacak rakamlar daha çok askeri
eğitimle ilgili olacak” diye konuşan Davu-
toğlu, NATO dõşişleri bakanlarõ toplantõsõn-
dan sonra Brüksel’deki Türk basõnõna Türki-
ye’den gidecek askerlerin sadece eğitim
amacõyla gönderileceğinin altõnõ çizerek,
Türkiye’nin muharip güç gönderme konu-
sundaki tutumunun açõk olduğunu ifade etti.
Afganistan’da tarõm ve eğitim alanõnda çok
ciddi katkõlar sağlayacak ikinci bir imar pla-
nõ yapõlacağõnõ belirten Davutoğlu, Afgan or-
dusuna Türkiye’de verilecek
eğitimin de artacağõnõ dü-
şündüğünü belirtti. Davu-
toğlu, Bosna Her-
sek’in NATO’ya en-
tegrasyonu için ara-
dõğõ desteği ise
bulamadõ. Davu-
toğlu, dõşişleri ba-
kanlarõ toplantõsõnda
Türkiye’nin Bosna
Hersek’in NATO’ya
entegrasyonu için
çok kapsamlõ gö-
rüşmeler yapõldõğõ-
nõ ve Türkiye’nin
görüşünün 28 ül-
keden yaklaşõk 15’i tarafõndan desteklendiği-
ni belirtti. Türkiye önceki akşam ve dün ya-
põlan toplantõlar sõrasõnda Bosna Hersek’in,
Üyelik Aksiyon Planõ’na (MAP) alõnmasõ
görüşünü savundu. Toplantõ sonuç bildirisin-
de ise “Bosna Hersek reform çabalarında
yeterli ilerlemeyi sağladığında MAP’a ka-
tılacaktır” ifadelerine yer verildi.
‘Türkiye’ye müteşekkiriz’
ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton,
NATO dõşişleri bakanlarõ toplantõsõnõn ardõn-
dan düzenlediği basõn toplantõsõnda, “Tür-
kiye’nin muharip güç göndermesini isteriz
ama aldığımız kadarı için de
müteşekkiriz” dedi. “Türkiye başından be-
ri bizimle birlikteydi” diye konuşan Hillary
Clinton, Türkiye’nin verdiği katkõdan son
derece memnun olduklarõnõ, Türkiye’nin
desteği ve ordusunun profesyonelliğine çok
değer verdiklerini söyledi. Clinton, Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan’õn ABD ziyare-
tini ve “Türkiye’nin öncülük edeceği bir-
çok konuda ortak çalışmayı sabırsızlıkla
beklediklerini” kaydetti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Onur Öymen ve İstan-
bul Milletvekili Şükrü Elekdağ,
İsviçre’deki minare yasağõnõ kõ-
narken “Avrupa’da bulaşıcı
hastalık gibi yayılan yabancı
düşmanlığı ve ırkçılık olayla-
rının” incelenmesi için araştõrma
önergesi verdi. CHP kurmaylarõ
Afganistan’a asker gönderilme-
siyle ilgili olarak da “Sayın Baş-
bakan’ın ABD’deki temasla-
rından sonra nasıl dönüleceğini
merak ediyoruz” değerlendir-
melerinde bulundular.
Öymen ve Elekdağ dün parla-
mentoda düzenledikleri basõn
toplantõsõnda İsviçre’deki refe-
randum ve sonucuna tepki gös-
terdiler. Elekdağ, olayõ “ırkçı
şiddet eğilimlerinin dışavuru-
mu” olarak nitelendirirken “Av-
rupa, Hıristiyanların haklarına
saygı konusunda Türkiye’den
sürekli taleplerde bulunur. Av-
rupa nasihata kalkıştığı Tür-
kiye’ye örnek olmalı. Oysa,
ırkçılık Avrupa’da bir bulaşı-
cı hastalık gibi yayılıyor” dedi.
Öymen de, referandum ve so-
nuçlarõnõ şiddetle kõnadõklarõnõ
bildirdi. Bazõ hükümet üyelerinin
“İsviçre AB üyesi değil, onun
için böyle karar alabiliyor” de-
diğine dikkat çeken Öymen,
“Fransa Cumhurbaşkanı Sar-
kozy’nin minare yasağını sa-
vunan sözleri bunu tekzip edi-
yor. Aynı şekilde bazı Avrupa
ülkelerinde cami inşa girişim-
lerinin engellendiği bilinmek-
tedir” dedi.
Öymen, DTP’nin kapatõlmasõ
istemiyle açõlan davayla ilgili
bir soru üzerine “Bir dava hak-
kında görüş bildirmek doğru
değil. AKP hakkındaki kapat-
ma davası sırasında yargı ola-
ğanüstü bir baskı altında kal-
mıştı” yanõtõnõ verdi. Öymen,
bir başka soru üzerine “açılı-
mın sıkıntılı bir noktaya doğru
sürüklendiğini” söylerken, Af-
ganistan’a savaşçõ gönderilmesi
tartõşmalarõyla ilgili olarak da
“Baskılar var. Şu anda muha-
rip güç gönderilmeyeceği açık-
lamaları yapılıyor. Sayın Baş-
bakan’ın ABD’deki temasla-
rından sonra nasıl dönüleceğini
merak ediyoruz. ABD bu ko-
nuda Türkiye’yi anlayacaktır.
ABD, Türkiye’ye sitemde bu-
lunacak son ülkedir” açõkla-
masõnõ yaptõ.
Asker eğitim için gidecek
ABD gezisi merak konusu
CHP’nin kurmaylarõ, Afganistan’a esker gönderilmesi için
bir baskõ olduğunu belirterek hükümetin tavrõnõ izlemeye aldõ
Şükrü Elekdağ ve Onur Öymen, dış politikayla ilgili gelişmeleri değerlendirdi. (Fotoğraf: AA)
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Avrupa Parlamentosu üyesi Ozan
Ceyhun, Avrupa Birliği’nin (AB) Tür-
kiye’ye çifte standart uyguladõğõnõ söy-
ledi. Türkiye’nin Doğu’ya kaydõğõ yö-
nünde değerlendirmelerde bulunuldu-
ğunu anõmsatan Ceyhun, “Türkiye
eğer İran, Suriye, Irak ve Ortado-
ğu’ya dönük aktivitelerini arttırdıy-
sa bunun sorumlusu çifte standart
uygulayan AB’dir” dedi.
Adana Barosu’nun düzenlediği,
“Tam Üyelik Sürecinde AB-Türkiye
İlişkileri” başlõklõ toplantõya katõlmak
üzere Adana’ya gelen Ceyhun, İsviç-
re’deki minare yasağõna tepki göstermek
için zengin Müslümanlarõn İsviçre ban-
kalarõndan paralarõnõ çekmesini istedi.
Ceyhun, Türkiye’nin büyük bir ülke
olduğunu, terorizmle etkin mücadele için
Afganistan’a asker göndermesinin doğ-
ru olacağõnõ savladõ.
ESKİ AP ÜYESİ CEYHUN TÜRKİYE’YE YÖNELİK ÇİFTE STANDARDI ELEŞTİRDİ:
AB’nin tavrõ rota değiştirdi
Yurt Haberleri Servisi - Mardin’in Nusaybin
ilçesinde güvenlik güçleriyle PKK’li terö-
ristler arasõnda çõkan çatõşmada 1 asker şe-
hit oldu, 1 asker de yaralandõ. Nusaybin’in
Bagok Dağõ eteklerinde bulunan Dibek kö-
yü kõrsalõnda dün akşam saatlerinde PKK’li
teröristlerle güvenlik güçleri arasõnda çatõş-
ma çõktõ. Çatõşmada teröristlerin açtõğõ ilk
ateşte 1 asker şehit olurken, 1 asker de ya-
ralandõ. Çatõşmalarõn devam ettiği bölgeye
çok sayõda askeri birlik sevk edildi.
Marmaray
2011’de bitiyor
İstanbul Haber
Servisi - Ulaştõrma
Bakanõ Binali
Yõldõrõm, 5 yõldõr
devam eden arkeolojik
kazõlar nedeniyle yeni
başlayacak olan
Marmaray Projesi
Yenikapõ-Sirkeci
hattõndaki TBM delme
aracõ ile tünel delme
işlemini başlattõ. Yerin
14 metre altõndaki
şantiyede düzenlenen
törende Yõldõrõm,
tünellerin 2011’in
ilkyarõsõnda, denizdeki
tüple birleşmiş
olacağõnõ belirterek
herhangi bir aksilik
olmazsa 2011’in Nisan
veya Mayõs ayõnda
kazõlarõn tamamen
biteceğini söyledi.
CHP’den ‘yasağı
kaldırın’ çağrısı
İstanbul Haber
Servisi - CHP İstanbul
Gençlik Kollarõ üyeleri
İsviçre’nin minare
referandumu kararõnõ
protesto ederek
Levent’teki İsviçre
İstanbul
Başkonsolosluğu
binasõ önüne “siyah
çelenk” bõraktõ. CHP İl
Gençlik Kollarõ
Başkanõ Tarkan
Ellergezen, İsviçre
hükümetine yasağõ
kaldõrmasõ için çağrõda
bulundu. İstanbul
Barosu da İsviçre
hükümetinin minare
yapõmõna yasak getiren
referandum ve
kararlarõnõn Avrupa
İnsan Haklarõ
Sözleşmesi’ne (AİHS)
aykõrõ olduğunu
belirterek konuyla
ilgili bireyler ve
kurumlar gibi devletin
de AİHM’ye
başvurabileceğine
dikkat çekti.
Dindar cinayetine
özel ekip
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul
Bakõrköy’de, iki kişi
arasõnda çõkan haraç
kavgasõ sõrasõnda
rasgele sõkõlan
kurşunlarla öldürülen
işadamõ Selim
Dindar’õn katil
zanlõlarõnõn bulunmasõ
için özel ekip
oluşturuldu. İstanbul
Emniyet Müdürlüğü
bünyesinde asayiş,
istihbarat, organize ve
terör gibi operasyonel
birimlerde görevli
polislerden oluşturulan
özel ekip, eşkâl ve
adresleri belirlenen
şüphelilerin
bulunduklarõ adreslere
art arda operasyon
düzenledi.
Çalõşmalarõn devam
edeceği bildirildi.
Kumbağ’da
cinayet
TEKİRDAĞ (AA)
- Tekirdağ’õn Kumbağ
beldesinde, minibüs
sürücüsü Taner
Kayaoğlu (21), yolu
tõkadõğõ gerekçesiyle
Fedai Tosun (48) ve
oğlu Mehmet Tosun’la
(25) tartõşmaya başladõ.
Tartõşmanõn kavgaya
dönüşmesi üzerine
Fedai Tosun, elindeki
bõçakla Kayaoğlu’nu
kalbinden bõçakladõ.
Taner Kayaoğlu olay
yerinde yaşamõnõ
yitirdi. Gözaltõna
alõnan Fedai Tosun,
“kasten adam
öldürmek” suçundan,
oğlu Mehmet Tosun
ise “adam öldürmeye
yardõmcõ olmak”
suçundan tutuklandõ.
Dõşişleri Bakanõ Davutoğlu, Afganis-
tan’a ilave gücün yalnõzca bu ülkenin
ordusuna eğitim vermek amacõyla gön-
derileceğini söyledi. ABD Dõşişleri Ba-
kanõ Clinton ise Türkiye’nin bugüne ka-
dar gönderdiği asker için teşekkür etti.
NUSAYBİN’DE ÇATIŞMA
Mardin’de 1 şehit,
1 asker yaralı