Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2009 CUMARTESİ
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
BAŞSAĞLIĞI
Sevgili dostlarımız
Füsun Topuz’un ablası
ve Hıfzı Topuz’un yeğeni
ESER TOPUZ
hastalığı nedeniyle aramızdan ayrıldı.
Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
Acun, Alaeddin, Arif, Atilla, Aykut,
Azmi, Bülent, Cevat, Deniz, Emel,
Figen, Güler, Hasan, Hüseyin, Kıymet,
Moris, Nilgün, Nüzhet, Ömür, Rutkay,
Selma, Semra, Sevgi, Şaylan,
Şeref, Tarık, Turgay, Üstün, Zeki
Cenazesi, 5 Aralık Cumartesi günü (bugün)
öğle vakti Levent Camii’nden kaldırılacak,
Zincirlikuyu Mezarlığı’nda
toprağa verilecektir.
T.C. ANTALYA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ
MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK
ARTTIRMA İLANI VE İLANEN TEBLİĞ
Dosya No: 2009/2 Satõş
Antalya Merkez Kepez ilçesi, Muratpaşa Mah. 1289 ada, 29 parselde kayõtlõ taşõnmaz, Antalya
4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/194 E., 2009/706 K. sayõlõ kararõ gereğince üzerindeki muk-
tesatlarla birlikte satõlacaktõr. Satõşa konu taşõnmaz, tapu kaydõna göre 596,00 m2 alanlõ olup, arsa
niteliğindedir. Parselin kuzeybatõ ve kuzey-doğusundan tali yolun geçtiği, diğer cephelerinde ise
imar parsellerinin olduğu, parselin bulunduğu bölgede yapõlaşmanõn %70 oranõnda tamamlandõğõ,
altyapõ ve ulaşõm hizmetlerinin mevcut olduğu, parsel çevresinde 3’er, 5’er katlõ konut binalarõnõn
bulunduğu, kuzeybatõ tarafõnda kapalõ pazar alanõnõn olduğu, ayrõca parsel üzerinde 59,97 m2 ve
50,57 m2 alana sahip tek katlõ yõğma tarzõnda yapõlmõş, birbirine bitişik iki adet kullanõlan evin ol-
duğu, evlerin kiremit çatõlõ, her bir evin 2 oda+mutfak+WC+banyo olarak yapõldõğõ, iç ve dõş doğ-
ramalarõnõn ahşap olduğu, ayrõca parsel üzerinde muhtelif yaşlarda 5 adet asma ağacõ, 2 adet yeni
dünya, 1 adet zeytin, 1 adet dut, 1 adet limon ve 1 adet akça ağacõnõn olduğu, parsel üzerinde yine
ayrõca atõl durumda ve değeri olmayan depo ve odunluk olarak kullanõlan 49,75 m2 alana sahip bir
yapõnõn olduğu, dosyada mevcut 23/10/2009 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 49,75 m2
olarak belirtilen ev ile odunluğun bir kõsmõnõn 28 No’lu parsel içinde kaldõğõ bilirkişilerce tespit edil-
miştir.
İMAR DURUMU: Muratpaşa Belediyesi Plan ve Proje Müdürlüğü’nden verilen 1/000 ölçekli
imar planõna göre, 29 No’lu parselin imar parseli olduğu, parselin bir kõsmõnõn imar yolu içerisin-
de kaldõğõ, parselin 596,00 m2 alana sahip olduğu, 4 kata müsaadeli olduğu, çekme mesafelerinin
yoldan 5 mt, komşu parselden 3 mt. olduğu belirtilmiştir. Satõşõ yapõlacak taşõnmazõn muhammen
bedeli (muktesatlar dahil): 319.589,35 TL.
TAŞINMAZIN 1. SATIŞ GÜNÜ: 08/02/2010 günü saat: 16.00-16.10 arasõnda Antalya Adliye
Sarayõ Ant. 4. Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda açõk arttõrma ile yapõlacaktõr. Bu satõş-
ta muhammen bedelin %60’õnõ, satõş masrafõnõ alacağõnõ geçmediği takdirde;
TAŞINMAZIN 2. SATIŞ GÜNÜ: 18/02/2010 günü aynõ yer ve saatlerde açõk arttõrma ile ya-
põlacaktõr. İkinci satõşta muhammen bedelin %40’õnõ, satõş masraflarõnõ geçmesi halinde en çok art-
tõrana ihale edilecektir. Satõş peşin para ile olup, ancak isteyen alõcõya 10 günü geçmemek üzere me-
hil verilebilir. Satõşa iştirak eden değerinin %20’si nispetinde teminat yatõrmasõ şarttõr. Teminat TL
veya banka teminat mektubu olabilir. Döviz kabul edilmeyecektir. Bu taşõnmaz üzerinde hakkõ
olan alacaklõ veya ilgiliden arttõrmaya iştiraki halinde alacağõ mezkur nispet reddesinde ise ayrõca
pey akçesi ve teminat aranmaz. Damga resmi, %18 KDV, tapu alõm harcõ, tahliye ve teslim mas-
raflarõ alõcõ tarafõndan, birikmiş vergi borçlarõ satõş bedelinden ödenir. İpotek sahibi alacaklõlarla di-
ğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddiala-
rõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr Aksi halde haklarõ ta-
pu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç tutulacaklardõr. İhaleye katõlõp daha sonra ihale be-
delini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri be-
del ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müte-
selsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca bir hükme hacet kalmaksõzõn, Dai-
remizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. Satõş tapu kaydõn-
daki tüm yükümlüler ile birlikte yapõlacaktõr, ihaleye iştirak eden alõcõlar şartnameyi görmüş ve
münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, ayrõca tüm ilgili ve hissedarlara gayrimenkulün satõş ila-
nõ tebliğe çõkarõlmõş olup, satõş ilanõ tebliğ edilemeyen hissedar ve ilgililere işbu gazete ilanõ tebliğ
yerine geçerlidir. Başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 2009/2 Satõş sayõlõ dosyasõ-
na başvurmalarõ tüm hissedar ve ilgililere ilanen tebliğ olunur. 11/11/2009 (*) İlgililer tabirine ir-
tifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 67824
Helen karakterli cumhuriyetçiliğin egemen olduğu Güney Kõbrõs’ta AKEL’in açmazlarõ var
Rumlar laik olsa iş daha kolayHASAN ERİŞ
KKTC’de 2005-2009 yõllarõ arasõn-
da başbakanlõk yapan ve 2005 yõ-
lõndan bu yana Cumhuriyetçi Türk Parti-
si-Birleşik Güçler’in (CTP-BG) genel
başkanlõğõnõ yürüten Gazimağusa Mil-
letvekili Ferdi Sabit Soyer, müzakere ma-
sasõnõn karşõ tarafõnõ en iyi bilenlerden bi-
ri. Kõbrõs Rum Kesimi lideri Dimitris
Hristofyas’õ da, Hristofyas’õn güç aldõğõ
iktidar partisi AKEL’in tabanõnõ da iyi tanõ-
yor. İki sol parti arasõndaki eskiye dayanan
“yoldaşlık” ilişkileri AKEL’in ve Rum tara-
fõnõn referandumda “Hayır” demesine engel
olamamõştõ. Yine de şu andaki müzakereler-
de AKEL’in belirleyici rolü, çözüm taraftar-
larõ açõsõndan iyimserlik kaynağõnõ oluşturu-
yor. Çözüme inancõnõ hiç kaybetmediğini
belirten Soyer’le, CTP’nin Lefkoşa’daki Ge-
nel Merkezi’nde görüştük.
- Başbakan Derviş Eroğlu “Artık sab-
rımız taşıyor. Müzakereler başarılı ol-
mazsa KKTC’nin tanınma-
sına odaklanacağız” dedi.
Siz gelinen noktayı nasıl görüyorsunuz?
FERDİ SABİT SOYER - Bu görüşmelerde
ilk defa yeni bir şey oluyor. İlk defa iki lider
sorunun esaslarõnõ oluşturan pek çok konuda
birbirine yakõn formüller üretiyor.
Çözüm siyasetinin amacõ, Birleşmiş Mil-
letler (BM) parametreleri temelinde, iki top-
lumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe sahip Fede-
ral Kõbrõs’õn eşit kurucu ortağõ olarak ulus-
lararasõ alanda hak ettiğimiz yere ulaşmaktõr.
“Çözümsüzlüğün nedeni ben değilim”i bü-
tün dünyaya göstermektir.
- Çözümün önünde ne gibi engeller var?
1974’ten sonra Kõbrõs’ta bir “ganimet eko-
nomisi” palazlandõ ve bu ortam yavaş yavaş
kendi burjuvazisini, yandaşlarõnõ yarattõ. Bun-
lar değişim istemiyor. Uluslararasõ çevreler-
de de gizli-açõk çözüm karşõtlarõ var. Türki-
ye’nin AB üyeliğini engellemek isteyen Fran-
sa dört gözle bir çözümsüzlük olur da işler tõ-
kanõr diye bekliyor.
- Kimilerine göre AKEL, Rum tarafın-
da çözüme en yakın siyasal hareket. Çözüm
yolunda engelleri var mı?
- Rum tarafõ 1963’e kadar Enosis siyase-
ti güttü. Ne zaman faşist cunta geldi, ayak-
lar suya erdi, “Kıbrıs Kıbrıslılarındır” si-
yaseti güç kazanmaya başladõ. Elen (Rum-
Yunan) karakterli bir Kõbrõs cumhuriyetçi-
liği ortaya çõktõ. AKEL federasyonu savu-
nuyor ama bizim savunduğumuz gibi değil.
CTP’de hiçbir zaman taksim tezi savunul-
madõ. Vaktiyle TİP’in önerdiği federalizm
tezini Türkiye adõna ilk kez resmen dile ge-
tiren İsmet İnönü’dür. (SSCB Başbakanõ)
Kosigin’in Ankara ziyaretinde federalizm
tezi Sovyetler’le birlikte ortak metne geçi-
rilince, AKEL çelişkiye düştü. Federaliz-
me negatif vurgu ile yaklaşmaktõr. Zorlan-
malarõnõn bir nedeni de Güney’de laiklik il-
kesinin yaşama geçememesidir.
- Bunu biraz açar mısınız?
- Türk tarafõ laikliği içselleştirmiştir. Biz-
de en sağcõ parti bile toplantõlarõna imamõ ça-
ğõrsa, halk bunu kabul edemez. Siyasetle din
adamõnõn yeri, işlevi ayrõdõr. Onlarda böy-
le değil. Kilise yaşama hâkim. Toplantõla-
rõnda baş papaz baş köşede oturur. Kilise, in-
sanlarõ domine eder.
Müzakereler din ile ilgili bir konu
değil. Ama Kõbrõs’ta “ilahi kudreti” tem-
sil eden kilise, inandõğõ kutsal değerler ve
menfaatlere göre beyanat veriyor. Baş-
piskopos 2. Hrisostomos, “müzakere-
lerden olumlu bir sonuç çıkmayaca-
ğından emin olduğunu” söyledi. Kat-
himerini gazetesi, “Başpiskoposun B
planı var” başlõğõyla haber yayõmladõ.
Buna göre kilise, müzakerelerden sonuç
çõkmayacağõnõ yaymaya çalõşõyor, ara-
mõzdaki sõnõr kapõlarõnõn kapatõlmasõnõ is-
tiyor. Bu yolla Ada’da bölünmüşlüğü res-
miyete dökecek ve ardõndan klasik pro-
paganda ataklarõ ile bütün dünyaya “Bu-
nun sorumlusu Türkler” diyecek. Ya-
ni kamuoylarõnõ çözümsüzlüğe hazõrlõ-
yorlar. Sanki Kõbrõs’ta birileri, söylemek
isteyip de söyleyemediklerini kiliseye
söyletiyor. Ben de buna veryansõn ettim;
kilisenin siyasette dominant şekilde rol
almasõ, laikliğe de, AB’nin demokratik
kurumsallaşmasõna da aykõrõdõr.
AKP zamana yayar mı?
- Yunanistan’daki seçim sonuçları-
nın bu sürece yansıması nasıl olur?
- (Yunanistan Başbakanõ) Yorgo Pa-
pandreu çözüm için önemli bir şans. O
da çözümsüzlüğü dayatan taraf olarak
gözükmemek gerektiğini biliyor ve öne-
riyor. Güney’deki bağnaz milliyetçilere
prim verilmemesi gerektiğini biliyor.
“Uluslararası camia ile çelişkiye dü-
şersek Kıbrıslıların geleceği önemli
tehlikeler içerir” dedi. Onun için Pa-
pandreu’dan hoşnut değiller. Onlar (es-
ki Başbakan) Karamanlis’i severlerdi.
- Ya Türkiye’nin desteği?
- AK Parti yönetimi ve hükümetinin çö-
züm konusunda çok istekli olduğunu
düşünüyorum. Kõbrõs meselesinin çözü-
münü, Türkiye’nin bölgedeki politik ro-
lü ve ülkenin geleceği açõsõndan önemli
görüyor ve kararlõ adõmlar atõyorlar. An-
cak endişem şudur; son dönemde Kürt
açõlõmõ, Alevi açõlõmõ, Ermenistan’la iliş-
kiler, bunun Azerbaycan’da yarattõğõ
hassasiyet, õslak imza meselesi gibi bir-
çok konu üst üste geldi. Bu durumda aca-
ba Kõbrõs meselesinde çözümü biraz za-
mana yaymayõ düşünürler mi? Bunlar ak-
lõma gelmiyor değil ama ne “evet” di-
yebiliyorum kendi kendime ne “hayır.”
Başta Kemal Anadol olmak üzere bir-
çok CHP’li arkadaşõmõ, eski dostumu ise
anlamakta zorlanõyorum.
FEDERAL ÇÖZÜM İSTİYORUZ
KKTC’de Nisan
2010’da yapõlacak
cumhurbaşkanlõğõ seçim-
lerinin müzakereleri olum-
suz etkileyeceğinden en-
dişe eden Türk tarafõ, sü-
reci hõzlandõrmak istiyor.
KKTC Cumhurbaşkanõ
Mehmet Ali Talat,
KKTC’nin 26. kuruluş yõl-
dönümü dolayõsõyla Lef-
koşa’ya gelen bir grup yer-
li ve yabancõ gazeteciye
2008 Eylülü’nden bu yana
devam eden kapsamlõ ba-
rõş görüşmelerinde geli-
nen son noktayõ anlattõ.
Talat’õn süreçle ilgili ver-
diği mesajlar şöyle:
HEDEF AB ÜYESİ FE-
DERAL KIBRIS - Nihai
hedefimiz iki bölgeli, iki
toplumlu, Kõbrõslõ Türk-
lerin eşitliğine, kendi ken-
dini yönetme hakkõna da-
yalõ, egemenliğin payla-
şõldõğõ ve Türkiye’nin ga-
rantörlüğünün devam et-
tiği, AB üyesi bir federal
Kõbrõs cumhuriyetine ulaş-
maktõr. KKTC alternatif
değil, var olan ve varlõğõ-
nõ çözümdeki Kõbrõs Türk
iradesi olarak taçlandõra-
cak olan en önemli varlõ-
ğõmõzdõr.
BM HAKSIZLIK ETTİ -
Birleşmiş Milletler hak-
sõzlõk yaptõ. Türkleri yö-
netimden atan Kõbrõslõ
Rumlarõ tek meşru yöne-
tim ilan etti. Halbuki Kõb-
rõslõ Rumlar hiçbir zaman
Türkleri temsil etmemiştir.
Sadece Rumlarõn oylarõy-
la seçilen ama bütün Kõb-
rõs’õ temsil eden bir hükü-
met. Böyle olunca bizim-
le güç paylaşmayõ kabul
etmiyor, rahatlõyorlar. Ar-
tõk uluslararasõ toplumun
da daha etkin bir şekilde
çözüm için devreye gir-
mesi gerekiyor.
SON ŞANS - Bu döne-
min Kõbrõs’ta çözüm için
en uygun zaman, aynõ za-
manda gerçekten son şans
olduğunu düşünüyorum.
Adanõn her iki tarafõnda
çözüm isteyen liderler bu-
lunuyor, uluslararasõ top-
lum çözüm istiyor, son
yõllarda bölgesinde gücü-
nü arttõran Türkiye sürece
güçlü destek veriyor, Yu-
nanistan’da Papandreu
işbaşõna geldi, AB bu işin
peşinde.
MÜLKİYET EN ZORU -
Müzakereler; yönetim ve
güç paylaşõmõ, ekonomi,
AB ile ilişkiler, mülkiyet,
güvenlik ve garantiler ile
toprak olmak üzere altõ
ana başlõk altõnda yürütü-
lüyor.
Bunlardan ilk üçünde
ilerleme kaydedildi. Bi-
rincisi yürütmenin nasõl
seçileceğiydi. Dõş ilişki-
lerde birkaç pürüz var. İlk
üç başlõkta 30 tane “Yak-
laşma Kâğıdı” imzaladõk.
Şimdilik rafta bekliyor.
Son üç konuda ise ta-
raflar arasõnda derin görüş
ayrõlõklarõ sürüyor. Mül-
kiyet en karmaşõk, en zor
konu. Bazõ durumlarda 46
yõl, genelde 35 yõllõk bir
mal değişimi oldu. Bunla-
rõ nasõl yasallaştõracağõz,
onu konuşacağõz. Teklifleri
önce hiç kabul edilebilir
değildi. İkinci aşamada
kategorileri kabul ederek
ilk açõlõmõ gerçekleştirdik.
Son iki konu, güvenlik
ve garantiler ile toprak,
henüz ele alõnmõş değil.
Başõndan beri Türkler,
Türkiye’nin garantisinden
başka bir şeye sõcak bak-
mõyor. Toprak konusunun
ise müzakerelerin en so-
nuna bõrakõlmasõ gerekir.
Çözüm olmadan neden in-
sanlarõ evlerinden, top-
raklarõndan ve coğrafya-
larõndan olacaklarõnõ söy-
leyerek tedirgin edelim?
MARATON GÖRÜŞME
ÖNERİSİ - 2009 sonuna
kadar mutabakata varõl-
masõ konusunda umudum
sürüyor. Bu hedef tutturu-
lamazsa 2010 Nisanõ’nda-
ki seçimlere kadar çözüme
kavuşulmasõ gerekir. Se-
çim kampanyasõ içinde
müzakerede ortaya koy-
duğumuz görüşlerin spe-
küle edilmesinden çekini-
yoruz. Umudumuz seçim
kampanyasõnõn kendi mec-
rasõnda gerçekleşmesi, sü-
rece zarar vermemesidir.
Aksi halde süreç yeniden
çõkmaza girer. Bu yüzden
seçim takvimi işlemeye
başlamadan bir anlaşma
metni hazõrlanabilir. Ve
bu metin üzerinde refe-
randuma gidebiliriz.
Onun için önerimiz,
10’ar günlük yoğun çalõş-
ma temposu içinde çözü-
me gidilmesidir. Görüş-
melerin gece gündüz ol-
masõnõ istiyoruz. 10 günlük
kamp yapar gibi sürekli
tartõşalõm ve sorunlara çö-
züm bulalõm artõk. Üç de-
fa yapõlacak 10’ar günlük
seans yeterli olacaktõr.
2010 başõnda da referan-
duma gideriz.
Eski KKTC Başbakanõ ve Cumhuriyetçi Türk Partisi-
Birleşik Güçler Genel Başkanõ Ferdi Sabit Soyer’e göre,
Türk tarafõ laikliği çoktan içselleştirdi; oysa Rum kesiminde
bu böyle değil. Kilise, çözüm politikasõ dahil, hayatõn her
alanõnda egemen ve bu durum işleri zorlaştõrõyor.
Talat: Nisan
seçimlerinden
önce bu iş bitmeli
EROĞLU UYARDI:
Yugoslavya
7’ye bölündü,
tanõndõ
Kuzey Kõbrõs hükümetinin Başbaka-
nõ Derviş Eroğlu, Rum yönetimi-
ne sert uyarõlarda bulunurken uluslarara-
sõ topluma da güçlü mesajlar verdi. Baş-
bakan Eroğlu, “Artık sabrımız taşıyor.
Müzakereler başarılı olmazsa
KKTC’nin tanınmasına odaklanaca-
ğız” dedi. Eroğlu, özetle şunlarõ söyledi:
Rum komşularõmõz bilmelidir ki biz-
ler ilânihaye onlarõn keyfini bekleme du-
rumunda değiliz. Eğer bu kafayla gitmeye
devam ederlerse ortağõmõz değil, kom-
şumuz kalmaya devam ederler. Kötü
komşu, adamõ ev sahibi yapar. Bizi de
Rum komşularõmõz devlet sahibi yaptõ.
Kõbrõs Türk halkõ Rumlara mutlaka ta-
viz vermeye mahkûm değildir.
Kõbrõs Türk halkõ alternatifsiz de-
ğildir derken bunu laf olsun diye söy-
lemiyoruz. Alternatifimiz devletimizdir.
Biz iyi niyetimizi ve sabrõmõzõ her
şeye rağmen muhafaza ederek müzakere
sürecini desteklediğimizi açõkladõk.
Ancak görünen o ki Rum tarafõnda ik-
tidar değişse de ortaya konan politika-
lar değişmiyor. (Rum lider) Hristofyas
da kendinden öncekiler kadar katõ bir
politika izliyor.
Şu anda kamuoyunun bu müzake-
reden bir sonuç çõkacağõndan umudu iyi-
ce azaldõ. Bu nedenle şu anda bir refe-
randum yapõlõrsa sonuç “Hayır” çõkar.
Güney Osetya bağõmsõzlõğõnõ ilan
etti, Rusya tanõdõ. Demek ki, alterna-
tiflerden bir tanesi, Kuzey Kõbrõs’ta Türk
liderliğinin devam etmesidir. Müzake-
re masasõna, “Benim alternatifim yok-
tur, tek alternatifim Kıbrıs’ın bir-
leşmesidir” diye oturursanõz, siz taviz
vermeye mahkûmsunuz. Yugoslavya
7’ye bölündü, tanõndõ. Kõbrõs da ikiye
bölündü, ikisi de tanõnsõn.
Talat ve
Hristofyas, 45.
buluşmaları
öncesinde,
görüşmelerin
yapıldığı BM
binasının
bahçesine
zeytin fidanı
dikmişti.
(Fotoğraf: AA)
Ya Kıbrıs ya AB deniliyorsa
tercihimiz Kıbrıs
Kõbrõs sorununun çö-
züm sürecinde alaca-
ğõ yönü tayin edecek en
önemli oyunculardan biri hiç
kuşkusuz Türkiye Cumhuri-
yeti hükümetleri olacak.
AKP, KKTC’de seçimleri
kaybederek ana muhalefete
düşen CTP’ye ve onun eski
genel başkanõ, şimdiki Cum-
hurbaşkanõ Mehmet Ali Ta-
lat’õn politikalarõna destek
vererek sorunu geleneksel
çizgiden farklõ bir boyuta
taşõmõştõ. Referandum son-
rasõnda da KKTC’deki ikti-
dar değişikliğine karşõn bu
desteğini sürdürdü.
Türkiye limanlarõnõn AB
üyesi olan Rum Kesimi’ne
açõlmasõ sorunu, AB sürecinin
önünü tõkayan gerekçelerden
biri ve mevcut politikayõ bir
ikileme doğru sürüklüyor.
Devlet Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in
KKTC’nin 26. kuruluş yõl-
dönümü törenleri için adada
bulunduğu sõrada yaptõğõ ko-
nuşma, bu ikileme karşõ yeni
bir taktik çõkõşõn denendiğini
ortaya koyuyor. Çiçek, ada-
daki bütün taraflarõn, Kõbrõs-
lõ Türklerin mücadelesinin
simgesi konumundaki Rauf
Denktaş’õn, kendi siyasal ge-
leceği çözüm ile özdeşleşmiş
görünen Talat’õn, müzakere-
lerin sonuç vermeyeceğini dü-
şünen Başbakan Derviş Eroğ-
lu’nun ve sendikalar kana-
lõyla iktidar üzerindeki baskõ-
yõ yoğunlaştõrmaya çalõşan
CTP-BG Başkanõ Ferdi Sabit
Soyer’in önünde, “Kıbrıs
meselesini Türkiye’nin AB
politikasının önüne koya-
rak, eğer birileri ‘Ya Kõbrõs
ya AB’ diye düşünüyorlarsa
Türkiye’nin tercihi, sonsuza
kadar Kıbrıs Türk’ünün
yanında olacaktır. Bunu
herkes iyi anlamalı” dedi.
Görünen o ki, bu mesajõ iki
taraf da kendine göre anladõ.
Çözüm yanlõlarõ bunu “ka-
rarlı destek ifadesi” diye
yorumladõ, bağõmsõzlõk yan-
lõlarõ “gerekirse KKTC’nin
devamı ve tanınma süreci-
nin ilk işareti.”
ABD’nin, İngiltere’nin,
AB’nin, Yunanistan’õn ve
Rum tarafõnõn nasõl anladõğõ-
nõ da 2010 Nisanõ’na kadar
görebileceğiz.
Çiçek Kõbrõs’õ AB’nin
önüne koydu
KIBRIS PAKETİ TARTIŞMA YARATTI
Özgürgün:Öneriler
üzerindemutabakatyok
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn ABD Başkanõ
Barack Obama ile yapaca-
ğõ görüşmede gündeme ge-
tireceği kesinleşen Kõbrõs’a
ilişkin öneriler paketinin
üzerindeki çalõşmalarõn he-
nüz sonuçlandõrõlmadõğõ or-
taya çõktõ.
KKTC Dõşişleri Bakanõ
Hüseyin Özgürgün, dün
Diplomasi Muhabirleri Der-
neği’nin Ankara’da verdiği
yemeğe katõldõ. Yemekte son
gelişmeleri değerlendiren Öz-
gürgün, Erdoğan’õn Oba-
ma’ya götüreceği Kõbrõs öne-
rilerine ilişkin, “Anka-
ra’daki görüşmelerde ne
yapıldı, sonuçlarını bilmi-
yoruz” dedi. Özgürgün, “Ta-
lat ile kritik ayrıldığımız
noktalar var. Bunlardan
en önemlisi de sorunun te-
meline bakışımız. Temele
bakınca hem hükümet hem
de ben şahsen, Kıbrıs so-
rununun Rumlardan kay-
naklandığını ve çözüleme-
me nedeninin de Rumlar ol-
duğunu düşünüyoruz. Talat
ise sorunda herkesin ortak
paydası var ve çözülmeme
konusunda da ortak so-
rumluluğumuz var diye”
görüşünü dile getirdi.
‘Sürpriz olabilir’
Özgürgün, “Bir defa paket
diye bir şey söyleniyor. Var,
biz de inkâr edemeyiz zaten.
Bir çalışma oluyor. Bu ça-
lışmanın olduğu birçok ki-
şi tarafından biliniyor. Ama
ne zaman sonuçlanır, ger-
çekten bir şey çıkıp sunulur,
bunun neticesi ne zamana
getirilmeye çalışılır, bu pa-
kete dönüşebilir mi? Bun-
lara ilişkin bir şey yok” de-
di. Kõbrõs’ta her zaman sürp-
rizler beklenebileceğine dik-
kati çeken Özgürgün, “Geniş
bir paket olabilir, bazı mad-
deler referanduma götürü-
lebilir, her türlü sürpriz
olabilir” dedi