26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 5 ARALIK 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 15 Küresel õsõnma ile artan çevre bi- linci tüm dünyada yenilenebilir ener- ji kaynaklarõna yönelişi de berabe- rinde getirirken yeni meslekler de do- ğuyor. Hatta bunlarõn bütününe “ye- şil işler ya da yeşil meslekler” ta- nõmõ getiriliyor. Yenilenebilir enerji danış- manı/uzmanı: Şirketler son za- manlarda yenilenebilir enerji üreti- mine büyük ilgi duymaya başladõlar. Bu şirketler için hem PR ve pazar- lama açõsõndan hem de yeni enerji kaynaklarõnõ kullanma açõsõndan önem- li bir hamle olabilir.  Rüzgâr enerjisi uz- manı: Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de çok sayõda şirket, rüzgâr türbini yapmaya başladõ. Bu meslek alanõnda da büyük açõk var. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitü- sü Rüzgâr Enerjisi Araş- tõrma Merkezi’nde halen rüzgâr enerjisi, rüzgâr türbinleri ve tek- nolojileri üzerine eğitimler veri- liyor. Mezunlarõ iş bulma ko- nusunda çok şanslõ görünüyor.  Yeşil Pazarlama (Green Marketing) danışmanı: Şir- ketlerin, çevre politikalarõ ve çevre ile ilgili sosyal sorumluluk planlarõ- nõ yürütmek, duyurmak, çevre du- yarlõlõğõnõ arttõrmak ve bunu şirketin pazarlama politikasõnõn merkezine yerleştirmek. Ürü- nün üretimin- den tüketimi- ne kadar çevre ve do- ğa dostu ol- masõnõ ve doğaya katkõ yapmasõnõ sağ- lamak gibi gö- revleri yürütecek, pa- zarlama, işletme, endüstri veya çev- re mühendisliği vs. bölümlerden mezun, kendini pazarlama odaklõ yetiştirmiş kişiler “yeşil pazarlama danışmanı ”olabilirler. Şirketler çevre bilinci geliştikçe böyle danõş- manlara çokça ihtiyaç duyacaklar.  (Yeşil İ.K.)Yeşil İnsan Kaynakları Yönetmeni: Şir- ketin personelinde çevre duyarlõlõğõ yaratmak, onlarõn şirket kaynaklarõ- nõ daha tasarruflu kullanmalarõnõ sağlamak. Gereksiz kaynak tüketi- mini engellemek, ortak araç uygu- lamasõ, personelin çevre ile ilgili pro- jelere katõlõmõ, ofis ve çevrenin do- ğaya uygun ve doğaya zarar vermeyecek şe- kilde düzenlenmesi işlerini yapa- cak, işletme, insan kaynaklarõ, çev- re konusunda bilgili insan kaynaklarõ yönetmenlerine/uzmanlarõna ilerle- yen yõllarda daha çok ihtiyaç duyu- lacak.  Çevre ve Enerji Hukuku Uzmanı/Danışmanı: Şirketlerin doğal kaynaklar ve enerji konularõ- nõ, yasal mevzuata uygun şekilde ve çevreyle uyumlu şekilde yönetecek uzmanlara ihtiyaçlarõ var. Bu uz- manlar, kamu ve özel sektör arasõn- daki hukuksal konularõ çözecek, ilerleyen yõllarda AB uyum kanun- larõ çerçevesinde AB mevzuatõna göre şirketlerin bu yasalara uygun ça- lõşmasõnõ sağlayacaklar.  Organik Tarım Mühendisi: Organik ürün yetişti- riciliği giderek gelişiyor. Ziraat mü- hendisleri kendilerini bu alanda uz- manlaştõrõp geliştirirlerse önemli bir iş imkânõna kavuşabilirler.  Doğal Yaşam Koçu: Doğal yaşama, doğal ürünler ve doğal ha- yata dönüş yaygõnlaşõyor. Bu noktada devreye yön gösterecek “doğal ya- şam koçları” girebilir. Kimler doğal yaşam koçu olmalõ? Gõda mühen- disliği, ziraat mühendisliği, çevre ve ekoloji mühendisliği alanlarõndan birinden mezun olup sosyoloji, ile- tişim, psikoloji, sağlõk alanõnda da kendini takviye eden meslek sahip- leri doğal yaşam koçu olabilirler. Ki- şinin yediği yemeklerden yaptõğõ sporlara, tatil yapacağõ yere kadar her şeyi planlayabilirler. İnsanlarõn da- ha uzun ve kaliteli yaşamasõna kat- kõda bulunabilirler.  Yeşil (Ekolojik) Tu- rizm/Tatil Uzmanı: İnsanlar tatillerinde sürekli denize gitmek yerine, köylerde, tenha ve sessiz kõ- yõlarda, yaylalarda, dağlarda, kaplõ- ca ve şifalõ sularda tatillerini geçir- meye ve doğa sporlarõyla ilgilenmeye başladõlar. Var olan turizm olanak- larõ bu alandaki açõğõ şu anda tam an- lamõyla kapatamõyorlar. Önümüzdeki yõllarda doğa ve ekolojik turizm ko- nusunda uzmanlaşmõş, kendini ye- tiştirmiş rehberlere/uzmanlara ve te- sislere ihtiyaç olacak.  Ormancı: Yeni nesil orman- cõlõk, uluslararasõ düzeydeki proje- lerde hayat buluyor. Modern or- mancõlar, ormanlardan geçimini sağ- layan yerli halka ormanlarõ koruya- rak kaynaklarõn daha verimli kulla- nõlmasõnõ öğretiyor.  Enerji Verimliliği Müte- ahhidi: Sadece ABD’de kamu bi- nalarõ ve konutlardaki enerji verim- liliği projeleri, yaklaşõk bir milyon is- tihdam yaratacak.  Geri Dönüşümcü: Sadece ABD’de 1 milyondan fazla geri dö- nüşümcü olarak görev yapan insan var. Özellikle ikincil çelik üreti- minde dünya üzerinde 200 binden fazla insan çalõşõyor.  Sürdürülebilir Sistem Geliştiricisi: Yüksek teknolojik özellikler gerektiren bir iş. Yeşil ekonomi, özellikle enerji verimlili- ği ve alternatif enerji için tasarlanmõş bilgisayar bilgi sistemleri üreten, tasarlayan, geliştiren beyinlere ihti- yaç duyuyor.  Şehir Planlamacısı: Şehir planlamacõlarõ, daha az karbon yoğun hayat tarzlarõna dönüşümün gerçek- leşmesi için büyük altyapõsal deği- şiklikleri gerçekleştirecek. Başbakan ve tüm bakanlar her fırsatta, bir yandan küresel mali krizin ülkemiz ekonomisine yansıyacak olumsuzluklarını en aza indirebilmek amacıyla çaba gösterildiğini, önlem olarak da bir dizi kararları yürürlüğe koyduklarını açıklarken diğer yandan asıl sorunun moral olduğunu, bu nedenle karamsarlığa, olumsuzluğa girmeye gerek olmadığını sıkça dile getirirler... Kesinlikle doğru. Bırakın ekonomiyi.. her işte, yaşamın her alanında moral elbette çok önemli... Moralin oluşmasında en önemli unsurlardan biri de güven duygusu... Bunu yaratacak olanlar başta ülkeyi yönetenler olmalı.. Hukukun üstünlüğüne inanarak yargıya güvenmek, demokrasinin tüm kurul ve kurallarına işlerlik kazandırmak, ülkeyi yönetenlere her açıdan (adalet duygusundan, tarafsızlık, doğruluk ve yasalar ve uygulamalar önünde eşitlik ilkelerinden sapmadan) inanarak güvenmek, moral değerlerinin oluşmasında payı olmazsa olmaz görülmeli ve kabul edilmeli.. Tüm bunlar güzel, ancak lafta kalmamalı... Örneğin iş dünyası, son aylarda ilginç uygulamalarla güven yitimi ve moral değerlerinde düşüş içinde yaşıyor. Bilindiği gibi iş dünyasında yer alan kurum, kuruluş ve kişilerin tümü vergi mükellefidir. Ülkenin kalkınmasında ve büyümesinde katkısı asla yadsınamaz. Bakın nasıl ve neler oluyor?.. Birileri ansızın karşınıza çıkar, “Seni yakaladım.. ya paranı ya da canını” derse, bırakın korkmayı, en azından irkilirsiniz, bir anda kimyanız bozulur.. Mükellefin karşısına çıkan Vergi İdaresi bir süredir ya canını ya paranı dedirtecek biçimde davranıyor.. Haklı bir yasa, yeterince bilgilendirme olmadığında veya zaman zaman kişilerin iradesine bağlı uygulamalarla, bir anda en sevimsiz hatta zorba denilecek türde olabiliyor.. Bu uygulamalar sonunda da deyim yerindeyse iş dünyasında panik yaşanıyor. Nasıl mı? Vergi İdaresi’nden mükellefe, “Sizi vergi incelemesine alacağız.. Ayrıca sizi kod listesine de dahil edeceğiz; sizden mal alanlar da koda girecek ve onları da incelemeye alabileceğiz. Bunlardan kurtulmak istiyorsanız, aldığınız malın KDV’sini düzeltme beyannamesi ile vergi dairesine bildirip faiziyle ödeyin, istenilenleri yapmazsanız hapse de girebilirsiniz” içerikli bir yazı gönderiliyor.. Sahte ya da kapsamı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyen veya kullananların, hem para hem de hapis cezası ile cezalandırılması elbette doğru.. ancak, belgenin yanlış ya da yalan olduğunu bilmeden kullanan ya da onlardan mal alan mükellefleri mağdur etmemek gerekiyor. Kurunun yanında ‘yaş’ın da yanması gibi bir uygulamaya fırsat vermemek gerekiyordu. Neyse ki İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, 16.11.2009 tarihindeki bir duyuru ile sorunu bir ölçüde çözdü.. Duyuruda özetle, “Haksız KDV iade ve indirim işlemlerinin önlenmesi amacıyla bütün Türkiye’de olduğu gibi Başkanlığımıza bağlı vergi dairelerince de mükelleflerimizin KDV indirim ve iade işlemleri yıllardır mutad olarak denetime tabi tutulmaktadır. Öte yandan, 5811 sayılı Varlık Barışı Kanunu ile mükelleflere, kanunda belirtilen şartları yerine getirmeleri şartıyla Varlık Barışı’ndan faydalanma hakkı getirilmiştir. Bu itibarla, Varlık Barışı’ndan yararlanmak, mükelleflere sağlanan bir hak olup, mükelleflerimiz bu haktan yararlanıp yararlanmamak konusunda serbesttir. Hiçbir mükellefimizin bu haktan yararlanmaya zorlanması mümkün değildir. Varlık Barışı’ndan yararlanmaya zorlandıklarını düşünen mükelleflerimizin Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü’ne posta, e-posta veya telefon ile başvurmaları halinde, sorumlular hakkında gerekli işlem yapılacaktır” ibareleriyle mükellefler bir ölçüde rahatlatılmış oldu.. Kim akıl ettiyse aklına sağlık.. Demek olabiliyormuş... İstanbul’daki sorun şimdilik çözüldü, sıra diğer illerimizde.. bunu da “Gelirler İdaresi Başkanlığı” yapacak.. Suçlular elbette sorgulanmalı, hesap vermeli ve de yaptıklarının bedelini ödemeliler. Yaşananlara gelince.. beceriksizlik ve basiretsizlikle yaratılan bu olumsuzluğu sonlandırmak bu kadar basit ve kolayken neden bunca zaman yitirtildi?.. Bunca geçen zamana, mükelleflere çektirilen bu eziyete hatta işkenceye yazık değil mi? Güvensizlik ve moral bozukluğunu yaratanlar kimler?.. Vergisini veren iyi niyetli mükelleflere dünyalarını zindan etmenin kime ne yararı olmuş.. bilen varsa söylesin... S A T I R A R A S I hilmideveli@hotmail.com YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM 5510sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortalar Kanunu’nun 18. maddesinde geçici iş göremezlik ödeneğinin hangi sigortalılara, hangi hallerde verileceği, başlangıcı, ne süreyle verileceği ve miktarı düzenleniyor. Kısaca, geçici iş göremezlik; iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde çalışma gücünün geçici olarak kaybedilmesi anlamına gelir. Geçici iş göremezlik ödeneği de geçici iş göremezlik sürelerince verilen ödenektir. Bu ödenek, hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için ödenecektir. Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilecektir. İş Kanunu uyarınca, hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilebilir. İşverenlerin işçilerin raporlu olduğu sürelerde ne ilk iki gün için ne de tüm istirahat süresince ücret ödeme ve sigortalı bildirme zorunluluğu yoktur. Ancak, işverenler isterse SGK’den alınan istirahat parasını işçiden talep ederek işçisinin ücretlerini çalışmamalarına rağmen tam olarak ödeyebilirler. SGK’den alınan istirahat parasının işverene iade edilerek ücretin tam olarak ödenmesi, geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara istirahatlı bulundukları devrede fark ücretlerin ödenmesi veya bu devrede Sosyal Güvenlik Kurumu’nca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmadan ücretlerin tam olarak ödenmesi durumunda mutlaka SGK priminin de kesilmesi ve istirahatlı sigortalının SGK’ye bildirimine devam edilmesi gerekmektedir. Yani, raporlu işçiye ücretinin ödenmesi durumunda sigorta primi de yatırılır. SGK tarafından yapılan yeni yasal düzenlemeyle, geçici iş göremezlik ödeneği bir iş sözleşmesiyle çalışan 4/a sigortalılarıyla, bağımsız çalışan 4/b sigortalılarına tanınan bir hak olmaktadır. 4/b sigortalılarından; muhtarlar, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar ile tarımsal faaliyette bulunanlar geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanma hakkını elde ederken, şirket ortaklarıyla (anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları) yeni kanunla 4/c sigortalısı olarak tanımlanan memur ve sözleşmeli personel için geçici işgöremezlik ödeneği gibi bir hakkı bulunmamaktadır. 5000 işgünü için ne kadar süre çalışmalıyım ya da isteğe bağlı bunu kaç senede ödeyebilirim? Şu an 41 yaşındayım ve yaş haddinden emekli oluyorum sanırım. Ama prim sayımı en kısa zamanda nasıl tamamlayabilirim? Vaide Kayhan 1982 işe başlama tarihinizle, 20 yıl sigortalılık süresini, 40 yaşını ve 5.000 gün sayısını tamamlayarak emekli olabileceksiniz. Bu durumda sizin 5.000 gün sayısını tamamlayarak 4-1/a’lı (SSK’li) olarak emekli olmanız mümkün. Eksik günlerinizi bir işyerinde SSK’li olarak çalışarak tamamlamanızı öneririz. 5.000 gün, yaklaşık 14 yıla karşılık gelmektedir. Geçmiş yıllardaki gün boşluklarının primlerinin ödenmesi suretiyle emekli olunması mümkün değil. Yasada sadece doğum-askerlik-grev, lokavt- yurtdışı borçlanması gibi haklar sayılıyor. EKSİK GÜNLERİNİZİ BİR İŞYERİNDE ÇALIŞARAK TAMAMLAYABİLİRSİNİZ EVLİLİKTE ALDIĞINIZ DUL VE YETİM AYLIĞI GERİ İSTENİR Bir yakınım dul ve yetim maaşı alırken bir evlilik yaptı. Ancak evlenmesine rağmen eski dul ve yetim maaşını 3 yıl boyunca almaya devam etti. Birkaç yıldır da alamıyor. SSK tarafından yapılacak işlem ne olabilir? Yakınım şu an yine dul kaldı, bekâr. Bu konuda bilgi alabilirsem memnun olacağım. Kazım Şansal Yetim aylığı ve dul aylığı evlilikle sona erer. Ayrıca, evli olduğu dönemde aldığı dul-yetim aylıkları da kendisinden geri istenir. Şirket ortağõ kadõn, analõk hakkõna bağlõ geçici işgöremezlik ödeneği alamõyor Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. Doğa dostu üretim şart ‘Yeşil işler, yeşil meslekler...’ Küresel õsõnma ile artan çevre bilinci tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarõna yönelişi beraberinde getirirken yeni meslekler de doğuyor HİLMİ DEVELİ Basiretsizlik ve Beceriksizlik... İlerleyen yõllarda yeşil işlere çokça yeni iş dalõ ve meslek de katõlacak. Bir anlamda dünyanõn sürdürülebilir geleceğinin masaya yatõrõlacağõ Kopenhag Zirvesi öncesinde “yeşil işleri” ele aldõk. T ürkiye’de de birçok şirket ‘yeşil şirket’ olarak anõlmak ve yaşadõklarõ dünyayõ ko- rumak adõna çalõşmalarõnõ sürdürüyor. Gelişmiş ülkelerde gerek duyarlõ- lõğõn artmasõ gerekse tüketicilerin şirketleri çevre dostu üretime zorla- masõ dünya genelinde özel sektörün iş stratejilerine yansõrken Türkiye’de de çevreci projeler giderek sõklaşõyor. Türkiye’de de özellikle son 10 yõldõr şirketler önce sosyal sorumluluk, ar- dõndan kurumsal itibar için çevreye duyarlõ olmaya başladõlar. Türki- ye’nin yerli ve çokuluslu pek çok şir- keti “yeşil şirket” olarak anõlmak ve yaşadõklarõ dünyayõ korumak adõna çalõşmalarõnõ sürdürüyorlar. Atõklarõ konusunda hassas davra- nan, “doğa dostu” ürünler üretme- ye özen gösteren şirketlerin bu uy- gulamalarõ diğerlerine de örnek ol- maya başladõ. Tetra Pak, Türkiye’de geri dönüşümlü içecek ambalajõ üret- meye başladõ. Şirket ayrõca enerji tü- ketiminde yüzde 5, suda yüzde 15 ta- sarruf sağladõ. Ülker Grubu şirketle- rinden Polinas, Türkiye’de ilk defa doğada yok olan biyobozunur plas- tik ambalaj film üretimi gerçekleşti- rerek çevre kirliliğini önleyecek önemli bir adõm attõ. Ambalaj film- leri toprakla temas ettiği anda kim- yasal reaksiyona girerek 4 ay ile 2 yõl arasõnda değişen süreler içinde par- çalanõyor ve ekosisteme karõşõyor. Banvit’in üretimden çõkan tüm or- ganik atõklarõ yem olarak işleyen ve biyolojik arõtma yapan atõk değer- lendirme merkezinin maliyeti 11 milyon dolarõ buldu. Şirket günde 230 ton organik atõğõ üretime döndürüyor. Garanti Bankasõ, WWF Türkiye’nin (Doğal Hayatõ Koruma Vakfõ) ana sponsoru ve Türkiye’nin doğasõnõn korunmasõ ve sürdürülebilir kalkõn- maya yönelik çalõşmalarõnõ destekli- yor. Banka, kendi bünyesinde bu amaç doğrultusunda ürünler de ge- liştiriyor. Garanti Bankasõ’nõn “Çevreye duyarlı Bonus Card” projesi buna örnek verilebilecek bir ürün. Bonus Card, kart kullanõcõlarõnõn harcama tu- tarõna ve kart çeşidine göre kazan- dõklarõ bonusun yüzde 10’u ile 30’u arasõnda WWF Türkiye’ye katkõda bulunmalarõna imkân veriyor. Yeşim Tekstil, üretim yaparken insan sağ- lõğõna zarar vermeyen “Öko-Text” belgeli ürünler kullanõyor. Ayrõca atõklarõnõ kendi bünyesinde yaptõrdõğõ arõtma tesisinde arõtarak belediyenin kanalizasyonuna gönderiyor. Şirket böylece atõk su dönüşü- münden yõlda 1 milyon dolar tasar- ruf ediyor. Yeşim Tekstil’in arõtma te- sisi günlük 10 ton su arõtma kapasi- tesine sahip ve sektördeki en büyük arõtma tesislerinden biri... Atıkları konusunda hassas davranan, doğa dostu üretim yapan şirketlerin sayısı artmaya başladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear