28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 29 ARALIK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Önce kardeşi hakkõnda karakoldan bilgi almak isteyen ağabey, sonra da anne ve kõz kardeş dövüldü DENİZ TATARER İstanbul Fatih’de gözaltõna alõ- nan kardeşi C. Tuğcu (17) hakkõn- da karakoldan bilgi almak isteyen Necati Tuğcu (25) polis tarafõndan gözaltõna alõnarak dövüldüğünü ile- ri sürdü. Kaburgasõnda 3 kõrõk tespit edilen Tuğcu’nun gözaltõna alõn- masõna tepki gösteren annesi Mü- nevver Tuğcu ve kõz kardeşi Seda Tuğcu ise karakol önündeki polis- lerin kendilerini tartaklayarak üzer- lerine biber gazõ sõktõğõnõ söyledi. C.Tuğcu’nun annesi Münevver Tuğcu, Fatih’deki evlerinin önün- de abisi Necati Tuğcu’ya ait oto- mobilde arkadaşlarõyla oturan ve müzik dinleyen oğlunun yanõna gelen bir grup polisin oğlunun kimliğini istediğini ve 18 yaşõndan küçük olduğu iddiasõyla oğlunu gözaltõna alarak, Fatih’deki Şehit Tevfik Fikret Erciyes Polis Kara- kolu’na götürüldüğünü söyledi. Aileden suç duyurusu Yaklaşõk 2 saat sonra C. Tuğ- cu’nun kendilerini telefonla arayarak, gözaltõnda olduğunu söylediğini kaydeden anne Tuğcu, telefonun ardõndan diğer oğlu Necati ve kõzõ Seda ile karakola gittiklerini ancak yetkililerden bilgi alamadõklarõnõ ifade etti. Tuğcu, olayla ilgili özet- le şu iddialarda bulundu: “Sabaha karşı 02.00 sıralarında oğlumu kelepçeli olarak karakoldan çı- kardılar. Ben, polislere ‘Oğlumu nereye götürüyorsunuz’ diye so- runca bir polis beni itti. Kızım be- ni ittikleri için polislere tepki gös- terince onu da ittiler. Daha sonra diğer oğlum Necati Tuğcu ve po- lisler tartışmaya başladılar. Oğ- lum, ‘Bizim suçumuz yok sadece bilgi almak istiyoruz. Suçumuz kar- deşimizin neden gözaltõna alõndõğõ- nõ sormamõz mõ’ diye sorunca bir grup polis oğlumun üstüne çul- landı. Daha sonra bizim üzerimi- ze biber gazı sıkarak, oğlumu gözaltına aldılar. Bir süre karakol bahçesinde dövdüler. İki oğlum da önceki gün akşam saatlerinde sav- cılık tarafından serbest bırakıldı- lar ancak davaları devam ede- cek. Büyük oğlum Necati Tuğ- cu’nun dudağına dikiş atıldı. Dün akşam saatlerinde nefes alamadı- ğı için Bezmi Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştır- ma Hastanesi’ne kaldırdık ve ka- burgasında 3 kırık olduğunu öğ- rendik. Olayın peşini bırakmaya- cağız, polisler hakkında suç du- yurusunda bulunacağız.” 18 yaşõndan küçük olduğu gerekçesiyle gözaltõna alõnan C. Tuğcu ve ailesi karakolda polis dayağõna maruz kaldõ. Gözaltõna alõnan iki oğlunun da yaralandõğõnõ belirten anne Münevver Tuğcu, polislerden şikâyetçi olacaklarõnõ söyledi. 35 yıllık arşiv çalındı İstanbul Haber Servisi - Birçok kez kapatõlan, yayõnlarõ toplanan ve sürekli hõrsõzlõk olaylarõ ile karşõlaşan Sorun Ya- yõnlarõ bir kez daha soyuldu. Ancak bu kez hõrsõz “maddi değer” taşõyan hiçbir- şeyi almayarak, yayõnevinin 35 yõllõk tari- hi bilgisini içeren arşivini çaldõ. Sorun Ya- yõnlarõ Sahibi ve Sorun Polemik Dergisi Yazõişleri Müdürü Sırrı Öztürk, “Benim arşivimi hırsız ne yapsın? Yaşadığımız sıradan bir hırsızlık olayı değil. Maddi kayıplar kolay da 35 yıllık birikim pa- rayla ödenmez” dedi. Sorun Yayõnlarõ 15 Aralõk gecesi kimli- ği belirsiz kişi ya da kişilerce soyuldu. Hõrsõzlar Sultanahmet’teki yayõnevinin bü- rosundaki bilgisayar ve diğer maddi değer taşõyan hiçbirşeye dokunmayarak yalnõzca yayõnevinin 35 yõllõk bilgisinin bulunduğu hard disklere kayõtlõ arşivlerini çaldõ. Ya- yõnevi sorumlusu Sõrrõ Öztürk, “Yayınevi devrimci ve Marksist çizgisini ısrarla ve süreklilikle sürdüren bir yayın kolekti- fidir. Belli ki buradaki kitaplar ve bu yayınevi birilerini rahatsız ediyor” dedi. Öztürk, sürekli bu tür durumlarla karşõlaş- malarõna karşõn faillerin bulunamadõğõnõ belirterek “Kundaklandık, yağmalandık bunlar bilinçli yapıldı. Hiçbiri sıradan olaylar değildi” diye konuştu. DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Dünkü MGK Toplantısı ve Erken Seçim Rüzgârı Milli Güvenlik Kurulu toplantılarının gündemlerini, kurul genel sekreterinin hazırladığı ve önceden baş- bakan ile cumhurbaşkanının bilgilerine sunulduğu bi- linen bir şey. Bu çalışmanın yılın son toplantı gününden, yani 28 Aralık’tan en az bir hafta önce tamamlandığını var- saysak, dünkü toplantıda Kurul’un hem sivil; hem de asker kanadını oluşturan üyelerin önüne, PKK ve KCK’den kaynaklanan olayların, açılımın son ha- linin, Kuzey Irak sorununun, Kıbrıs’la ilgili görüş- melerin geleceği düşünülebilirdi. Özel yasasına göre görüşülenlerin devlet sırrı olduğu MGK’nin dün öğleden sonra başlayan toplantısına ka- tılanlar, bu önceden hazırlanmış gündeme mi, yoksa esrarı giderek koyulaşan Çukurambar semtindeki “sui- kast olayı” ile ilgili soruşturmaya mı odaklandılar der- siniz? Sadece bizim kamuoyumuz değil; komşu bir dev- let adına İzmir’deki konsolosluk görevlisi eli ile haber başına 500 Avro’dan başlayan ödemeleri yapanlar da, 1952 yılından bu yana Ankara’da Özel Kuvvetlere bağlı olarak çalışan ve Seferberlik Tetkik Kurulu Baş- kanlığı gibi sıradan bir tanımlama ile bilinen “kozmik” karargâhın varlığını öğrenmekle kalmadılar. En ciddi ve önemli bir haberin merkezi haline gelen o büroya, sınırlı sayıdaki görevli personelin hangi giz- li yöntemlerle girip çıkabildiğini dört gündür medya- nın haberlerinden öğrenmeye çalıştığımızı unutmayarak, dünkü toplantı sırasında da MGK’nin başta Genel- kurmay Başkanı olmak üzere asker kanadını teşkil eden üyelerin, Cumhurbaşkanı’nın sağ tarafında sıralanmış olan sivil kanattakilerle yer yer tatlı sert irdelemeler yap- mamış olmaları düşünülebilir mi?.. Başbakan, o tür bir tartışmayı önlemek amacıyla DE- İK’in İstanbul toplantısında “kurumlar arasında so- run varmış gibi göstermenin yararı olmayacağını” söyleyerek, hata yapanlar varsa, onların tüm kurum- lara mal edilemeyeceğinden söz etti. Ama gerçeğin öy- le olmadığını bilmek için hükümet başkanı olmaya bi- le gerek yoktur. Şu son arama olayı ile ilgili gazete ha- berlerini izleyenler, iki ayrı devlet kurumu arasında bir- birlerine güven duymamanın örneklerini görüyorlar. Üç gündür o kozmik odada görevli yargıç tara- fından sürdürülen aramaya nezaret eden sivil savcılar ile askeri görevlilerin aramanın tüm anla- rını ayrı ayrı kameraya kayıt etmeleri “kurumlar ara- sında sıfır sorun” olduğunun kanıtı mıdır? Düğmeye bastıran hangisi? Ankara’daki soruşturmayı başlatan “güvensizlik ortamı”, anamuhalefet partisi lideri Baykal’ın dün ge- ce Star TV’de Uğur Dündar’a “Özel Kuvvetlere ha- ber verip sizin aradığınız muhbir şimdi Arınç’la bir araya geldi, ona bilgi veriyorlar diyorlar. Buluşup Arınç’ın adresini veriyorlar. Sonra da Arınç’a sui- kast yapacaklar diye Emniyete ihbar ediyorlar...” açıklamasına mı dayanıyor? Yoksa Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanı albayın şoförünün perşembe gece- si babası ile telefon görüşmesi yaparken, “Evrak ya- kıyoruz baba. Delilleri...” sözleri teknik takip denilen dinleme operasyonuna takıldığı için, neyin yakılıp ya- kılmadığı mı araştırılıyor? Diyelim ki bir kamu kurumunda her yıl sonunda ar- tık muhafaza edilmesi gerekli görülmeyen evrakların özel kıyma makinelerinden geçirilerek imha edilmesi, ya da yakılması gibi süren bir sistem geçerli ise, bu ko- nuda bir açıklama o kurumun bağlı olduğu üst birim tarafından niçin yapılmıyor? 1952’den beri görev yaptığı ortaya çıkan Seferberlik Tetkik Kurulu’nun tüm evrakları saklanmakta mıdır? Yoksa her yılın sonunda bunların gerekli görülmeyenleri ortadan kaldırılır mı? Ya örtülü ödenek ve dokunulmazlıklar?.. Türkiye’nin nasıl bir hukuk devleti olması gerektiğini belgeleyen Askeri Ceza Yasası’nın 125. maddesinin, ağır ceza mahkemelerine, askeri bir makama girip delilleri inceleme yetkisi verdiği, bu son olayla ortaya çıkıyor. Bu saydamlığı acaba Başbakan’ın örtülü ödenek harcamaları ile ilgili belgelerin incelenmesi için de kullanma olanağı var mıdır? DEİK konuşmasında suç işleyenin ayrım gözetme- den yargının önüne çıkartıldığını söyleyen Başbakan, aynı güvenceyi ne zaman “seçilmişlerin dokunul- mazlıkları” nedeni ile TBMM’de bekletilen dosyaların sahipleri için de verecektir? Aklı başında hiç kimsenin ülkesindeki bugünkü bu- nalımın giderilmesi için bir darbe beklentisinde ol- madığını asker, sivil herkesin bilmesi gerektiğinin al- tını kalın çizgilerle bir kez daha çizerek, CHP Genel Başkanı’nın dün gece Star TV’deki açıklamalarına dö- nelim. Daha önceleri genel seçimlerin zamanında yani Ma- yıs 2011’de yapılacağını söyleyen Baykal, dün gece o tarih yanılgısını düzeltme gereği duymuş olmalı ki, 2010 yılında seçim alarmı verdi. Ülkemizin çözülmesi gereken asıl sorunlarının dün- kü MGK’de bile ister istemez ikinci sırada kaldığını ve iktidarın o sorunları gündemin alt sıralarında tutmak- tan fazlası ile hoşlandığını görenler, Baykal’ın bu alar- mını değerlendirmelidirler. Erken seçim sözü bir kez gündeme geldi mi, onu görmezden gelmenin mümkün olmadığını en başta po- litikacılar unutmasınlar. Ve yine en başta onlar şap- kalarını önlerine koyarak, birkaç gün sonra gireceği- miz yeni yılın bir demokrasi sınavına tanıklık edece- ğini, gerilimli dönemin yerini gerçek demokrasiye an- cak sandık başında ve bir iktidar değişikliği ile bıra- kabileceğini bilerek yeni bir yılı beklesinler. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Aile boyu polis şiddeti İlköğretimde tecavüz dehşeti Tuvalete gitmek için dersten ayrõlan 8 yaşõndaki erkek öğrenci E.E. burada temizlik görevlisi S.C. tarafõndan fiili livataya maruz kaldõ FATİH BELEDİYESİ’NDE BASKI İDDİASI AKP’li olmayan zabıtaya tasfiye İstanbul Haber Servisi - Kapatõlan Eminönü Belediye- si’nden Fatih Belediyesi’ne kaydõrõlan AKP’li olmayan za- bõta memurlarõ baskõ ve soruş- turmalarla emekliliğe zorlan- dõklarõnõ iddia etti. Tüm Bele- diye ve Yerel Yönetim Hiz- metleri Emekçileri Sendikasõ (Tüm Bel-Sen) İstanbul 1 No’lu Şube Başkanõ Kadri Kılıç, baskõnõn her geçen gün daha da yoğunlaştõğõnõ söyledi. Eminönü Belediye Başkanõ Nevzat Er döneminde ayrõm- cõlõkla karşõlaşmayan perso- nel, Fatih Belediyesi’nde gö- reve başlar başlamaz “AKP’li olan ve olmayan”, “Sendikalı ve sendikasız” ayrõmõyla kar- şõ karşõya kaldõ. Tüm Bel-Sen, 30 Mart’ta 370 personelin, “tehdit ve baskı gördüğü” id- diasõyla suç duyurusunda bu- lunurken 10 zabõta komiseri ve memuru “mobbing” uygula- malarõ ile yõldõrõlarak Tem- muz 2009’da emekliye ayrõldõ. Direnen zabõta memurlarõ ise Zabõta Yönetmeliği’ne aykõrõ olarak görevlendirilerek ve AKP’li zabõtalar tarafõndan denetlenerek soruşturmalarla karşõ karşõya bõrakõlõyor. “İstanbul Üniversitesi tarihine sahip çıkıyor” sloganı ile baş- lattığı proje kapsamında Beyazıt Yerleşkesi’nin tarihi du- varlarında yaptığı onarım ve temizleme tepkilere neden ol- du. Havalandırma ve su çıkışı için bırakılan künkler pro- je kapsamında demir kapaklar ile örtüldü. İTÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, “Daha şimdiden harç çatlamış. Aca- ba kurula onarımla ilgili bir başvuru yapılarak görüş alın- mış mı” diye sordu. İstanbul Üniversitesi yönetimi ise ça- lışma ile ilgili bilgi vermedi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ‘Yurttaş aşıya değil AKP’ye güvenmiyor’ Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu üyeleri, domuz gribi (A H1N1) aşısına karşı yurttaşların bilinçlendirilmesi için konuyla ilgili hazırladığı broşürleri dün Eminönü’nde, yurttaşlara dağıttı. Mısır Çarşısı önünde toplanan platform üyeleri, “Mikroplar hasta eder, yolsuzluk ve kötü yönetimler öldürür, aşı korur”, “Aşıya değil AKP’ye güvenmiyoruz”, dö- viz ve pankartları açtı. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen, yurttaşların güvensizliklerinin bilinçlendirilme ile ortadan kalkabileceğini belirterek, salgı- nın ocak-mart arasında daha da artacağını söyledi. Demirdizen, “Ölümcül sonuçlarına kar- şı korunabilmenin en etkin yolu, güvenilebilir ve uygulanabilir yolu aşı olmaktır” dedi. YAYINEVİNDE YİNE SOYGUN İstanbul Haber Servisi - İstan- bul’da bir ilköğretim okulunda gö- revli temizlik görevlisi 2. sõnõftaki erkek öğrenci E.E’ye tecavüz etti- ği iddiasõyla sevk edildiği mahke- mece tutuklanarak cezaevine gön- derildi. Temizlik görevlisinin 4 yõl- dõr aynõ okulda çalõştõğõ öğrenildi. İlköğretim 2. sõnõf öğrencisi E.E. iddiaya göre cuma günü tu- valete gitmek için öğretmeninden izin alarak sõnõftan çõktõ. E.E’nin bu sõrada okulun tuvaletinde te- mizlik görevlisi olarak çalõşan S.C. ile karşõlaştõğõ, burada teca- vüze uğradõğõ ileri sürüldü. Linç etmek istediler Okuldan çõktõktan sonra eve giden ve annesi H.E’ye yaşadõklarõnõ an- latan E.E. bunun üzerine ailesi ta- rafõndan hastaneye götürüldü. Burada yapõlan incelemede kü- çük çocukta tecavüz bulgusuna rastlandõ. Aile raporla birlikte po- lise giderek temizlik görevlisi hakkõnda şikâyetçi oldu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Ço- cuk Şube Müdürlüğü ekipleri, E.E’nin ifadesi doğrultusunda te- mizlik görevlisini gözaltõna aldõ. Küçük çocuğun da teşhis etmesi üzerine şüpheli emniyetteki işlem- lerinin ardõndan adliyeye sevk edil- di. Adliye girişinde toplanan E.E’nin ailesi ile şüphelinin ailesi arasõnda sözlü tartõşma yaşandõ. Savcõlõktaki ifadesinin ardõndan mahkemeye sevk edilen S.C, çõka- rõldõğõ mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. S.C. adliye çõ- kõşõnda E.E’nin yakõnlarõ tarafõndan linç edilmek istendi. Polis, öfkeli ai- leyi zorlukla engelledi. İstanbul İl Milli Eğitim Mü- dürlüğü de olayla ilgili olarak ge- niş çaplõ soruşturma başlattõ. İZMİR’DE ‘MARAŞ’ PROTESTOSU ‘Aleviler üzerinde yeni oyunlar oynanıyor’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Alevi Bektaşi ve Yöre Dernekleri Platformu tarafõndan, Maraş katliamõnõn yõldönümü dola- yõsõyla protesto gösterisi yapõldõ. Konak Meydanõ’nda bir araya gelen İzmir Alevi Bektaşi ve Yöre Dernekleri Platformu üyeleri, “Maraş Katliamını Unutmadık” ya- zõlõ pankart açarak, 31 yõl önce meydana gelen olaylara bir kez daha dikkat çektiler. Kitle ta- rafõndan burada yapõlan açõklamada, Alevi toplumu üzerine yeni oyunlar oynandõğõna dik- kat çekilerek “Demokratik açılım” ve “Alevi çalıştayı” adõ altõnda Alevi toplumunu Alevi- sizleştirme amacõ taşõndõğõ kaydedildi. Fotoğraf:CEMGÜLDEMİR Tarihe böyle sahip çõkõlõyor! Depremzede tepkili Yurt Haberleri Servisi - İz- mit’te 17 Ağustos 1999’daki dep- remin ardõndan dönemin Irak lide- ri Saddam Hüseyin’in bağõşõ ile yaptõrõlan konutlarda kalan ve bu- raya bürokratlar yerleştirilmeye başlanõnca direnişe geçen deprem- zedeler, dün de hastane önünde protesto gösterisi yaptõ. Psikoloji- lerinin bozulduğu gerekçesiyle muayene olmak isteyen depremze- leri özel güvenlikçiler içeri alma- yõnca olaylar çõktõ. Grup, polis ta- rafõndan yaka paça uzaklaştõrdõ. Çankaya’da zirve ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül; yasama, yürütme ve yargõ or- ganlarõnõn başkanlarõyla bir araya gelecek. Çankaya Köşkü’nde 5 Ocak’ta düzenlenecek zirveye Başbakan, TBMM Başkanõ, Ana- yasa Mahkemesi, Yargõtay, Danõş- tay, Sayõştay, HSYK, Askeri Yar- gõtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkanlarõ katõlacak. Ruhban Okulu formülü Haber Merkezi - Eski YÖK Başkanõ Kemal Gürüz, Yunan Eleftherotypia gazetesine verdiği demeçte, Fener-Rum Patriği Bart- holomeos ile 2000 yõlõnda Anka- ra’da bir otelde görüştüğünü ve Ruhban Okulu’nun açõlmasõ için taraflarõ memnun edecek bir for- mülün bulunduğunu söyledi. Gü- rüz, formüle göre okulun İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne bağlanacağõnõ, doktora verme yet- kisine sahip olacağõnõ kaydetti. Gürüz, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlõğõ görevinden ay- rõlmasõ nedeniyle anlaşmanõn ha- yata geçirilemediğini belirtti. Yılbaşı karşıtı bildiri BOLU (Cumhuriyet) - Bo- lu’da, posta kutularõna “Yõlbaşõ- nõ kutlamayõn” bildirileri bõrakõl- dõ. Kim tarafõndan yazõldõğõ belli olmayan bildirilerde, yõlbaşõ ge- cesinde genç kõzlarõn iffetlerini kaybettikleri, “kâfirlere” benze- memek için eve sakõz dahi götü- rülmemesi gerektiği ileri sürül- dü. Bildiride eğlence programla- rõnõn da izlenmemesi istendi. 12 yaşında anne oldu İZMİR (Cumhuriyet Büro- su) - İzmir’in Torbalõ ilçesindeki hastanede 1997 doğumlu olduğu bildirilen Y.Ç, bir kõz çocuğu dünyaya getirdi. Y.Ç. ile imam ni- kâhõyla birlikte yaşadõğõ ve bebe- ğin babasõ olduğu bildirilen C.Ş. (28) polis tarafõndan gözaltõna alõndõ. C.Ş’nin yakõnlarõ, Y.Ç’nin 17 yaşõnda olduğunu savundu. TIR’da uyuşturucu İstanbul Haber Servisi - Ha- tay’dan geldiği tespit edilen ve ya- sal yükü limon olarak gösterilen Y.A’nõn kullandõğõ TIR, TEM Otoyolu Sarõyer Sapağõ’nda dur- duruldu. TIR’õn dorsesinde yapõ- lan aramada, zula içerisinde giz- lenmiş 190 paket halinde 100 kilo eroin maddesi bulundu. Gözaltõna alõnan 13 kişiden A.E.R’nin Ha- tay’õn Samandağ ilçesindeki bir belde belediyesinde encümen ola- rak görev yaptõğõ belirtildi. Mehmet Atay ödülleri Haber Merkezi - Divriği Kül- tür Derneği’nin geleneksel olarak düzenlediği “2 Temmuz Mehmet Atay Şiir, Öykü ve Fotoğraf Yarõş- masõ”nõn ödül töreni Attila İlhan Kültür Merkezi’nde önceki gün yapõldõ. Etkinliğin açõlõş konuşma- sõnõ yapan dernek başkanõ Ali Durmuş 2 Temmuz 1993’te yaşa- nan Sõvas katliamõnõ unutmadõkla- rõnõ, unutturmayacaklarõnõ söyledi. On Numara çekildi 3, 7, 9, 18, 20, 22, 24, 27, 33, 48, 50, 53, 59, 62, 64, 65, 68, 72, 73, 75, 76, 79
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear