24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2009 SALI 16 KÜLTÜR AYNA ADNAN BİNYAZAR Alevilik Açılımı Nice Türkçe sözcük, yıllarca yaygınlık kazanamazken, “açılım”, iki-üç ay içinde yedisinden yetmişine herkesin dilinde kullanım alanı buldu. Yalnız içeriğiyle değil, terorizmden siyasaya somut girişimlerle de. Düzen karmaşasının bir göstergesidir bu. “Açılım” adına iyi şeyler beklenirken çözülmek istenen sorunlar gittikçe kördüğüme döndü. Son günlerde bir iç karmaşa yaşanıyor olmalı ki, açılımcıların sözleri birbirini tutmuyor. Temel konularda hiçbir anlaşma sağlanamayınca, bu kötüye gidişten Alevilik de payını aldı. Biri çıkıp, “Aleviliğin nesi kapalı ki, ‘açılım’ aldatmacalarıyla onları oyalıyorsunuz” diye sorsa, buna yanıt bulunabilir mi, bilemem! Şimdi, Cumhuriyet dönemini kötülemek için, etnik ya da dinsel alanda Osmanlı hoşgörüsünün erdemlerini sayıp dökmek moda oldu. Oysa tarihsel süreç içinde Alevilere neler yapıldığı şöyle bir gözden geçirilse, o dönemde Alevi denen Anadolu’nun bu öz halkının ne yollarla sindirilmek istendiğinin nice acı örneğiyle karşılaşılacaktır. Uzağa gitmeyelim, Çorum-Maraş-Sıvas kıyımlarında can verenlerin kanı henüz kurumadı. Son günlerde, Aleviliğin, geleneksel değerlerinden koparılıp politik çıkar ocaklarına dönüştürülmek istendiği, kimsenin gözünden kaçmıyor. Yusuf Ziya Bahadınlı, Türkiye’de özgürlük ortamının doğduğu bir dönemde kurulan İşçi Partisi’nin TBMM’ye giren 15 üyesinden biridir. Romanları, öyküleri, inceleme ve araştırmalarıyla da tanınan bir yazar, aydın. “Alevîlik ve İslam Fanatizmi” adlı incelemesiyle bu konulara eğiliyor. Aleviliğin, İslamlığın yayılmaya başladığı 8. yüzyıldan bu yana fanatik dinci kesimlerin yayılımına engel olduğu biliniyor. Bahadınlı, bu bağlamda, Aleviliğe, gücünü doğadan alan Batıni dünya görüşüne dayanarak çağdaş bir yorum getirmeye çalışsa da, Şii Alevilerin, dedelerin, Kızılbaşların, Aleviliğe politik çıkış yolu arayanların, konuya kültürel açıdan yaklaşanların görüşlerinde bir saydamlaşma olmadığı sürece açılımların bir yarar sağlamayacağı açıktır. Bir kesim yüzünün derisini yırtmayı, bedenini zincirlerle paralamayı Alevilik sayarken, başka bir kesim Sünni Müslümanlar gibi muharrem ayında kimi yiyeceklere yasak koyup oruç tutuyor. Başka bir kesim, politikada ağırlığını duyurmayı çözüm sanıyor. Oysa en başta, tıkanıklık yaratan bu ayrımlaşmayı ortadan kaldıracak koşulları yaratmak gerekir. Yoksa Diyanet’le bağlantı kurmakmış, çalıştaylar düzenlemekmiş; bunların hiçbiri açılıma değil, belki kapanıma götürecektir Alevi kesimini. Aleviliğin, özellikle de Anadolu Aleviliğinin temelinde bir kültür birikimi yatıyor. 9. yüzyıldan bu yana, fanatik İslamcılık, belli dönemlerde şiddete başvursa da bu kültürel birikimi yok edememiş, Kurtuluş Savaşı sonrası kurumlaşan dil ve düşünce devrimi, bu birikime çağdaşlaşmanın yolunu açmıştır. Osmanlı döneminde Arapçayla Farsçanın etkisi altında kimlik yitimine uğrayan Türkçenin, bağımsızlık kazanmasında Alevi kültür birikiminin etkisi yadsınmamalıdır. Osmanlı, Türkçeyi dışlarken, Alevi ozanları bu dille Anadolu’da insancı düşüncenin temelini atmıştır. Alevilik, İsmet Özel gibi, bilgi yoksunu söz çürütücülerinin üzerinde konuşacağı bir konu değildir. Bahadınlı’nın incelemesi bu yargıyı kanıtlamaya yetecektir. binyazar@gmail.com kultur@cumhuriyet.com.tr A rkada bõrakõlan bir yõlõ değerlendirmek hep zor gelmiştir bana. Öylesine hõzlõ bir temponun içinde ve öylesine kat- lanarak büyüyen sorunlar yumağõ içinde yaşõyoruz ki umutlar nerede başlõyor, umutsuzluklar nere- de bitiyor toparlamakta zorlanõyor insan… Ge- nelde kimi sorunlara, kimi hoşluklara göz atmak 2010’a yönelik beklentilere de bir gönderme ola- bilir diye düşünüyorum. AKM NEDEN KARARDI! Bence tiyatromuzun önemli sorunlarõndan bi- ri, hep olageldiği gibi, mekân sorunu. Çünkü sa- nat üretimi mekânla yakõndan bağõmlõ bir süreç. 2009’un en önemli mekân sorunu ise AKM. Da- ha doğrusu AKM’nin hayatõmõzdan çõkõverme- si. 2008 yõlõ Mayõs sonunda, kapõlarõ ona- rõm sebebiyle kapatõlan AKM, 2009’u da öyle geçirdi. Onarõm projesine yönelik olarak proje sahibi firma ile (Tabanlõ- oğlu İnşaat Firmasõ) ile Kültür Sanat- Sen Sendikasõ arasõnda yaşanan an- laşmazlõklar, açõlan dava AKM’nin, İs- tanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olacağõ 2010’a yetişmesini haliyle en- gelledi. 2010 AKB Ajansõ’nõn bu geliş- melerde bir kusuru yoktu. Netice- de, kaybeden İstanbul seyircisi ol- du. Bir mucize olmazsa önümüz- deki yõl sonunda da bitmeyecek bu iş. Nasõl bitsin ki böylesi çekişme- lerle? Tiyatro Festivali 2009 başõn- da büyük umutlarla ön anlaşmalarõ- nõ yapmõş olduğu iki büyük pro- düksiyonu düşürmek zorunda kal- dõ, çünkü o kapasitede ve o teknik donanõmda başka bir sahne yok koskoca şehirde. Devlet Opera ve Balesi’nin, Devlet Tiyatrosu’nun, Dev- let Senfoni Orkestrasõ’nõn çalõşmalarõnõn, program- larõnõn bu zaman zar- fõnda sekteye uğramõş olmasõ ise elbette festivalin yüzleştiği zorluklardan çok daha büyük sorunlar. Haliç kõyõsõnda, Sütlüce’de inşa edilmiş olan Kon- gre Merkezi belki güzel ve özenli bir yapõ, bü- yük bir kompleks, ama ne konum ne de donanõm olarak bir AKM değil. Evet, 2010’un resmi açõ- lõşõ orada, 3000 kişilik salonda yapõlacak ama, temelde bu iki mekân arasõndaki amaçlar ve do- layõsõyla da sahneler, salon yerleşimleri farklõ. İstanbul’un adeta simgesi haline gelmiş bir baş- ka tiyatro binasõ, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sah- nesi de 2009’u yõkõm ve yapõmla geçirdi. Ney- se ki çabuk toparlandõ. Dõşarõdan bakõldõğõnda so- ğuk bir görünümü olan kocaman granit Kongre Merkezi’nin devamõ gibi… Biz de dõşõna değil, içine bakõyoruz ve Harbiye Şehir Tiyatrosu’nun 2010 Ocak ayõnda perdelerini açmasõnõ bekli- yoruz. ÖZEL TİYATROLAR Bugün, İstanbul’da, sanõrõm, aşağõ yukarõ 20 ya da 25 özel tiyatronun kendine ait bir mekânõ var. Çok yetersiz bir sayõ bu. Sadece yeni ku- rulmuş tiyatrolar değil, yõllarõnõ tiyatroya ver- miş topluluklar bile şehir içinde farklõ sahneler arasõnda dolaşmak zorunda kalõyorlar. Öte yandan, mekân yaratma konusunda yine tiyatrolarõn kendilerinin kalõcõ bazõ çözümler ürettikleri de bir gerçek. 2009 yõlõnda iki yeni mekân daha hayata geçti. 6’dan Sonra Tiyat- ro bu yõl onuncu senesini kutlarken Beyoğlu’nda Kumbaracõ Yokuşu’nda bir tiyatro salonu da yaptõ. Yõllardõr farklõ sahnelerde oyunlar sah- neleyen ve sanatçõlarõ İTÜ kökenli olan tiyatro, artõk Kumbaracõ 50’de. Küçük ama, işlevsel, za- rif bir mekân. Mimar, mühendis tiyatrocularõn ellerinin değdiği belli Kumbaracõ 50’ye. Top- luluk, burasõnõ sahne ihtiyacõ olan gruplarla da paylaştõğõ için, Kumbaracõ yokuşu haftanõn her gecesi hareketli. 2009’un bir başka yeni mekânõ DotMarsta yi- ne çok kõsa bir süre önce açõldõ. Mars Enterta- inment Group sponsorluğunda oluşturulan bu ye- ni mekân da diğeri gibi küçük, zarif ve işlevsel. DotBilsar’dan sonra (ne yazõk ki o mekândan çõk- tõlar) DotMarsta ve Mõsõr Apartmanõ Kat 3 ile de- vam ediyor sezona DOT. Bu arada, 2009 sonunda yeni binasõ Deniz Pa- las’a taşõnan İKSV de “Salon” adõnõ verdiği bir küçük gösteri mekânõ kazandõrma hazõrlõğõ için- de İstanbullulara. ÖDENEKLİ TİYATROLAR Devlet Tiyatrolarõ 60. yõlõnõ kutlarken Genel Müdür Lemi Bilgin’in hayata geçirdiği önemli projelerden biri Devlet Demiryollarõ’nõn da ka- tõlõmõ ile gerçekleştirilen Tiyatro Şark Ekspresi projesiydi. Projenin koordinasyonunu Avrupa Ti- yatro Konvansiyonu (ETC) yapõyordu. Aslõnda 2008’de başlayan ve ilk ayağõ Tatvan’a uzanan proje 2009’da, Mayõs ayõnda İstanbul’a, Hay- darpaşa’ya/ Sirkeci’ye geldi ve buradaki tem- sillerinden sonra Stuttgart’a doğru yola çõktõ göç odaklõ bir oyun olan “Ex-press” (garajİstanbul) ile. 2010’da umarõz başka ülkelere, kentlere de uzanõr proje… Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarõ’nda yönetim el değiştirdi ve Devlet Tiyatrolarõ’nõn ba- şarõlõ yönetmenlerinden Ayşe Nil Şamlıoğlu, 2009’da görevi Orhan Alkaya’dan devraldõ. İlk icraatlarõndan biri yerinde bir kararla Tiyatro Araştırma Laboratuvarı’nõ (TAL) yeniden hayata geçirmek için düğmeye basmak oldu. ŞENLİKLER 2009 yõlõ Mayõs ayõnda (15-30 Mayõs ) İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti tarafõndan dü- zenlenen Türkiye Üniversiteleri Tiyatro Şenliği Anadolu ve İstanbul’dan toplam 40 topluluğun katõldõğõ geniş kapsamlõ bir etkinlikti. Şenlik 2010 yõlõnda Avrupa Üniversiteleri’ni de bünyesine ala- rak devam edecek. 2009’da Ve Diğer Şeyler Topluluğu’nun “Yeni Metin Yeni Tiyatro” projesi oyun yazarlõğõ üstüne odaklanan, genç oyun yazarlarõnõn yetişmesini destekleyen bir pro- je olarak ilgi gördü. Çalõşmalar sürecek. Bu bağ- lamda Mitos Boyut’un genç yazarlarõn çalõş- malarõnõ yayõmlamasõ ayrõca önemli ve sürekli- liği olan bir başka atõlõmdõ. Garajistanbul,Temps D’Images Festivali ile önemli bir soruna parmak bastõ ve on gün bo- yunca (18 - 27 Kasõm 2009) “Namus Oyunla- rı” başlõğõ altõnda namus kavramõ çeşitli göste- rilerle, multimedya görüntüler ve söyleşilerle tar- tõşõldõ. Sanatçõlarõn “Aydınlık Türkiye” yürüyüşü yo- ğun ilgi gördü. 18 Mayõs 2009’da “hukuk dev- leti, ifade özgürlüğü, demokrasi, laiklik, insan hakları ve eğitim hakları” için düzenlenen yü- rüyüşte Türkiye’nin pek çok yerinden 50 kadar tiyatro topluluğu ve binden fazla bireysel katõlõmcõ yer aldõ. Bu seslenişleri kim ne kadar duydu, din- ledi acaba? İçinde bulunduğumuz resim ortada. 2 0 0 9 Y I L I N D A T Ü R K İ Y E ’ D E T İ Y A T R O Y A B İ R B A K I Ş Sanatçõlarõn “Aydõnlõk Türkiye” yürüyüşü yoğun ilgi gördü. Özgürlükler ve haklar için düzenlenen yürüyüşte Türkiye’nin pek çok yerinden elli kadar tiyatro topluluğu ve binden fazla bireysel katõlõmcõ yer aldõ. SERGİ 3 OCAK’A KADAR AIRPORT OUTLET CENTER’DA Kültür Servisi - İstanbullu müzikseverler için bugün ve önümüzdeki günlerde ya- põlacak konserler, 2010’u klasik müzikle karşõlamak is- teyenleri konser salonlarõna bekliyor. Caddebostan Kül- tür Merkezi’nde (CKM) bugün saat 20.30’da ger- çekleştirilecek “İstanbul Klarnet Korosu Yeni Yıl Konseri”nde, şef Burak Tüzün yönetiminde 25 mü- zisyen yer alacak. Konserin solistleri; Göteborg Senfoni Orkestrasõ obua sanatçõsõ Pelin Çotal, İstanbul Devlet Operasõ sanatçõsõ soprano Otilia Radulescu İpek, İs- tanbul Klarnet Korosu baş klarnetçisi Barış Yalçınka- ya ve flüt sanatçõsõ Aslıhan And. Anadolu yakasõndaki müzik- severlerin gidebileceği diğer bir konser ise Süreyya Ope- rası’nda bugün ve yarõn sa- at 20.00’de ve 3 Ocak günü saat 17.00’de gerçekleştiri- lecek olan “İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden Ope- ralardan Aryalar Yeni Yıl Konseri”. İş Sanat Kültür Merkezi’nde 8-9 Ocak gün- lerinde saat 20.00’de ger- çekleştirilecek “Prag Fi- larmoni Orkestrası Yeni Yıl Konseri - Strauss Ge- cesi” de İstanbullu klasik müzikseverlerin katõlabile- ceği son etkinlik. Ankaralõ müzikseverle- rin alternatifi ise bugün ve yarõn saat 20.00’de Bil- kent Kon- ser Salo- nu’nda ger- çekleştirilecek Bil- kent Senfoni Orkes- trası’nõn “Yılbaşı Kon- serleri” olacak. BSO Müzik Direktörü Klaus Weise’nin yöneteceği konserlerde Brahms, Berlioz, J. Strauss II, Gershwin, Bach, Fucik ve Weise’nin yeni yõl ruhu- nu yansõtan eserleri seslen- dirilecek. Yeni yõlõ karşõlama konserleri Kartpostalların 100 yıllık hikâyesi Kültür Servisi - Yõlbaşõ yak- laşõrken, İstanbul Ataköy’de bu- lunan Airport Outlet Center ser- gi fuayesi farklõ bir sergiye ev sa- hipliği yapõyor. “Yüz Yıllık Yıl- başı Kartpostalları: Tebrik’ten SMS’e” isimli sergi, bundan 20-30 yõl öncesine kadar yõlba- şõ ve önemli günlerde çok sõk kullanõlan kartpostallarõn tarihi- ne tanõklõk etme imkânõ veriyor. 3 Ocak’a kadar devam edecek sergide, 1900’lü yõllara ait Fran- sõz, İngiliz, Yunan, Osmanlõ ve Cumhuriyet dönemine, 1950’ler- den 80’li yõllara kadar olan dö- neme ait kartpostallar yer alõyor. “Yüz Yıllık Yılbaşı Kartpos- talları: Tebrik’ten SMS’e”de elişi örmeli, varaklõ, üç boyutlu, plastik gofre ve plak olarak da ça- lõnabilen farklõ türdeki kartpos- tallarõ bir arada bulmak mümkün. Üzerinde Fransõzca, Almanca, Osmanlõca, Yunanca yazõlmõş tebrik mesajlarõna da rastlayabi- leceğiniz kartpostallar, kullanõl- dõklarõ dönemin pul, damga ve zarflarõnõ gözler önüne serme- siyle de dikkat çekiyor. Kültür Servisi - Ya- yõn hayatõna 2007 yõlõn- da başlayan ve iki ayda bir izleyici ile buluşan sahne sa- natlarõ dergisi “Yeni Tiyat- ro” okuyucularõn ilgisi üze- rine periyodunu aylõk olarak değiştirdi. Yeni Tiyatro’nun 14. sayõ- sõnõn kapak konusunu ise der- ginin genel yayõn yönetmeni Erbil Göktaş’õn yaptõğõ “Yıl- maz Onay’la Dobra Dobra” konulu röportaj oluşturuyor. Söyleşiye, Onay’õn “Arafta Kalanlar” oyununu “Âdem Açtı Gözünü” adõyla yöneten Moda Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Türkan Ak- toprak da konuk oluyor. Ba- nu Ayten Akın’õn “12 Eylül 1980 Darbesini”nin izlerini “Oyun Yazarlığına Etkileri” bağlamõnda incelediği yazõsõ, Erbil Göktaş’õn, Polonya Leg- nica’daki Modjesca Tiyatro- su’nun ve Kent Festivali’nin Genel Sanat Yönetmeni Jacek Glomb ile yaptõğõ söyleşinin de yer aldõğõ derginin bu ayki “Kitap Eki”nde ise Sadık Aslankara’nõn “Kırk Yaş Düşleri” adlõ tek kişilik oyu- nu konuk oluyor. KLASİK MÜZİKLE 2010 NamusOyunları. Onay, Yeni Tiyatro’da... Kültür Servisi - Ankara Devlet Opera ve Balesi, devlet sanatçõsõ Dr. Okan Demiriş’in ‘IV. Murat Operası’nõ gelen talep üzerine tekrar Ankara seyircisi ile buluşturuyor. Ankara Operasõ Büyük Salon’da 11 Ocak ve 10 Şubat tarihlerinde Gürçil Çeliktaş tarafõndan sahnelenecek üç perdelik IV. Murat Operasõ’nõn metni Turan Oflazoğlu’na ait. Sultan Murat’õn hükümdar olduğu 1623-1640 yõllarõ arasõndaki saray yaşamõ, taht çekişmeleri, içki yasağõ ve duraklama dönemini sahneye taşõyan eserde, IV. Murat’õ dönüşümlü olarak Tuncay Kurtoğlu ile Bülent Ateşoğlu canlandõrõrken Kösem Sultan rolünde Gölge Şekeramber seyirci karşõsõna çõkõyor. Dünya prömiyeri 3 Mayõs 1980’de İstanbul AKM’de yapõlan ve bugüne kadar yaklaşõk 150 kez sahnelenen eserde, orkestra şefi Sunay Muratov, koro şefleri ise Mustafa Erdoğan - Alessandro Cedrone. Dekor tasarõmõ Erkut Uzelli, kostüm tasarõmõ Nursun Ünlü, õşõk Tahsin Çetin ve koreografi İhsan Bengier imzasõnõ taşõyor. IV. Murat yeniden sahnede Ana sorun mekân sorunuydu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear