Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HATİCE TUNCER
Gazetemiz Ankara Temsilcisi ve
yazarõmõz Mustafa Balbay’õn tu-
tuklu yargõlandõğõ İkinci Ergenekon
davasõnda Tuncay Özkan savun-
masõnõ tamamladõ. Savunmasõnda
“Cumhuriyet mitinglerini ben yap-
tım, ahdım olsun buradan çıkınca
yine yaparım” diye konuşan Özkan,
“Bu iddianame annemin tuğlaları
ters örülmüş sağır soba gibi... Ken-
dinden ve yatırım yaptığı siyasetten
başka kimseye faydası yok” dedi.
13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõn-
dan Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nde-
ki duruşma salonunda görülen dava-
nõn 27. duruşmasõnda savunmasõnõ
sürdüren Özkan, AKP Diyarbakõr
Milletvekili İhsan Arslan’õn kendi-
sini öldürtmek istediği iddialarõnõ yi-
neleyerek “Kamuoyu ve savcılar
Arslan’ın Hizbullah örgütünün
ilimcilerinin başı olduğunu bilmi-
yor mu? Kendilerinde insan sevgi-
si olduğunu söylüyor. Domuz bağ-
larıyla betona gömülen insanları
herkes bilmiyor mu?” dedi.
Sorgusu sõrasõnda 26 Haziran 1992
tarihli Turgut Özal-Talabani gö-
rüşmesine ilişkin bilgi ve belgeleri ne-
reden aldõğõnõn sorulduğunu belirten
Özkan, “Talabani ile görüşmesinin
belgelerini Turgut Bey verdi” di-
ye konuştu. Anayasa hukukçusu Prof.
Dr. Süheyl Batum ile görüşmelerinin
“S.B.” diye iddianameye girdiğini be-
lirten Özkan, “Toplantı yapıyoruz,
çağırdım. Bu kadar politikaya he-
vesli olduklarını bilsem savcıları da
çağırırdım” dedi. Özkan’õn “Göz-
altına alınmadan önce Zekeriya
Öz’ün odasında pencerenin kena-
rında çalışan bir yargıç vardı” söz-
leri üzerine Başkan Köksal Şengün,
“Kim açıkla” diye sordu. Özkan ise
“Herkes biliyor” diye yanõt verdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn MİT
Müsteşarõ Emre Taner’e “PKK’yi,
Hizbullah’ı hallederiz de Tuncay
Özkan’ı ne yapacağız” dediğini id-
dia eden Özkan, “Taner’i çağırın,
dinleyelim. Ben niye buradayım,
anlatsın. Bir muhalif nasıl sustu-
rulmak istenir, anlatsın” dedi.
İddianamede yer alan eski İstanbul
Organize Suçlar Müdürü Adil Serdar
Saçan ile yaptõklarõ telefon görüşmesi
kayõtlarõnõ teatral bir tarzda okuyan
Özkan, “Savcı Mehmet Ali Pekgü-
zel gibi okuyorum” dedi. Saçan’dan
belge aldõğõ iddialarõnõ reddeden Öz-
kan, “Ben belge alacaksam mü-
dürden, bakandan alırım. Saçan
benim arkadaşım” derken Saçan,
“Müdürleri, bakanları söylesen de
rahat etsek” diye seslendi.
Cumhuriyet mitinglerinde Türk
bayrağõ dõşõnda bayrak taşõnmasõna
izin vermediğini anlatan Özkan, şun-
larõ söyledi: “Adım faşiste çıktı.
Doğu Perinçek, ‘Avrupa Birlikçi,
ABD’nin oyununa alet oldu’ diye
yazdı. Mustafa da (Balbay) mi-
tinglere katılmadı. Cumhuriyet
gazetesinde haber yaptılar sadece.
Valiliğe verdiğimiz konuşmacı lis-
tesinde Türkan Saylan’ın adı yoktu.
Çok istedik ama konuşturama-
dık.” İddianamede, “Cumhuriyet
mitinglerinde ‘Ordu Göreve’ pan-
kartının açıldığı” iddiasõnõn yer ve-
rildiğini söyleyen Özkan, “O Cum-
huriyet mitingi değildi. Rektörle-
rin Cumhuriyet’in 83. yılı yürü-
yüşüydü. Türk Solu grubu bu pan-
kartı açmıştı. Türk Solu faşist bir
grup” diye konuştu.
‘Baykal da dinleniyor’
Savcõnõn, yapõldõğõ öne sürelen gö-
rüşme dökümlerine dayanarak “Ali
Müfit Gürtuna’nın CHP’den mille-
vekili adaylığı konusunda görüşme
yaptınız mı” sorusu üzerine Özkan
“Deniz Baykal ve Önder Sav ile
odalarında görüştüm. Nereden dı-
şarı çıktı bunlar? Deniz Baykal ve
Önder Sav’ın odalarında dinleme
var” diye konuştu.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2009 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Server Tanilli’nin rahatsızlığı nedeniyle bugün-
kü yazısını yayımlayamıyoruz.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - İsmailağa ve
Fethullah Gülen cemaatle-
rine yönelik inceleme sür-
dürürken, hakkõnda Adalet
Bakanlõğõ’nca soruşturma baş-
latõlan Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ İlhan Cihaner,
Devlet Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in
gözaltõna alõnan cemaat üyele-
rinin serbest bõrakõlmasõnõ iste-
diğini söyledi. Cihaner, Hâkim-
ler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na
(HSYK) verdiği savunmasõnda,
Çiçek’in bu isteğini, “cezaevle-
rinin doluluğunu ve seçimler
öncesi kendilerini siyaseten çok
zorda bırakacak olması”nõ ge-
rekçe gösterdiğini anlattõ.
2 Kasõm 2007’de İsmailağa ce-
maatine yönelik başlattõğõ operas-
yonlarõn ardõndan Adalet Bakanlõ-
ğõ’nõn hakkõnda soruşturma başlattõ-
ğõ Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İl-
han Cihaner’in 14 Aralõk’ta HSYK’ye
sunduğu savunmasõnda, operasyo-
nun perde arkasõnda Ankara-Erzincan
hattõnda yaşananlara ayrõntõlarõyla
yer verdi. 23 Şubat 2009 tarihinde so-
ruşturma kapsamõnda ilk operasyo-
nu gerçekleştiren Cihaner, cemaatten
9 kişinin gözaltõna alõndõğõnõ belirt-
ti. Şüpheliler gözaltõnda iken, Çi-
çek’in kendisini telefonla aradõğõnõ
vurguladõ. Cihaner savunmasõnda,
Çiçek ile aralarõnda geçen telefon gö-
rüşmesinin içeriğini şöyle anlattõ:
“Şüpheliler gözaltında iken se-
kreterim, Devlet Bakanı Cemil
Çiçek’in görüşmek istediğini söy-
leyerek telefonu bağladı. Cemil
Çiçek özetle, ‘cezanõn alt ve üst sõ-
nõrõnõ, cezaevlerinin doluluğunu ve
genel seçimler öncesi kendilerini si-
yaseten çok zorda bõrakacağõnõ’ söy-
leyerek gözaltındaki şüphelileri
salıvermemi istedi. Ben yasal ge-
reğini yapacağımı söyleyerek ko-
nuşmayı sonlandırdım ve sorguya
sevk ettiğim 9 kişi tutuklandı. Se-
kreterime söz konusu konuşmanın
tarih ve saatini not alması talima-
tını verip bir tutanak tuttum.”
Cihaner, Çiçek ile aralarõnda geçen
konuşmaya ilişkin tutanağõn bir ör-
neğini de HSYK’ye savunmasõna ek
olarak sundu.
Cihaner, Erzurum Özel Yetkili Sav-
cõlõğõ’nõn İsmailağa cemaatine yöne-
lik kendisinden önce baskõn yaparak
şüphelileri salõverdiğini savundu.
İkinci Ergenekon davasõnda savunmasõnõ tamamlayan Tuncay Özkan: İddianame sağõr soba gibi
‘BelgeleriTurgutÖzal’danaldõm’
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda
294 gündür tutuklu bulunan gazetemiz
Ankara Temsilcisi, yazarõmõz Musta-
fa Balbay ve aydõnlarõn haksõz tutuk-
lanmasõna tepkiler aralõksõz sürüyor.
Eyleme CHP de destek verdi. Cumhuriyet okurlarõ ve
sivil toplum örgütlerinin sözcü ve yö-
neticileri, dün gazetemizin Şişli’deki
merkez binasõnõn bahçesinde bir ara-
ya geldi. Eyleme, CHP Şişli İlçe Baş-
kanõ Avukat Hõdõr Tanrõverdi ve bazõ
partililer de katõldõ. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
3 MİT’çi İstanbul’a sevk edilecek
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı:
Ergenekon’dan
yargõlanacaklar
İstanbul Haber Servisi - Erzurum Özel Yet-
kili Savcõsõ tarafõndan gözaltõna alõnan ve tu-
tuklanan 3 MİT mensubu, Ergenekon davasõ kap-
samõnda yargõlanmak üzere İstanbul’a getirilecek.
Erzincan’da görevli bulunan MİT Teşkilatõ Baş-
kanõ Ş.D. (36) ile yine MİT görevlileri S.B.İ. (30)
ve K.Ü. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Sav-
cõsõ Osman Şanal’õn talimatõyla 4 Aralõk’ta göz-
altõna alõnmõştõ. Emniyette yapõlan sorgularõ alõ-
nan ek gözaltõ süresiyle uzatõlan MİT mensup-
larõ, sorgularõnõn tamamlanmasõnõn ardõndan tu-
tuklanarak yoğun güvenlik önlemleri altõnda
Erzurum Kapalõ Cezaevi’ne gönderilmişlerdi.
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, tutuklanan
MİT mensuplarõnõn Alevi olduğunu belirterek
“MİT’te mezhepsel bir tasfiyenin sonuçları
ağır olur” uyarõsõnda bulunmuştu. Deniz Bay-
kal, intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’õn ya-
nõ sõra Erzincan’da gözaltõna alõnan MİT görev-
lilerinin de Alevi kökenli olduğu bilgisinin ken-
disine ulaştõğõnõ vurgulayarak “Birileri, TSK ve
MİT’e yönelik mezhepsel tasfiye sürecine mi
girdi” diye sormuştu.
Tayyar’a hapis cezasõ,
Baransu serbest
İstanbul Haber Servisi - Gazeteci Şamil Tay-
yar’a, “Operasyon Ergenekon” adlõ kitabõnda “so-
ruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “adli yargıyı et-
kilemeye teşebbüs” gerekçeleriyle 1 yõl 8 ay ha-
pis cezasõ verildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahke-
mesi’ndeki görülen duruşma sonunda mahkeme he-
yeti sanõğõn yeniden suç işlemeyeceğini göz önün-
de bulundurarak hükmün açõklanmasõnõ geri bõra-
kõp, sanõğõn 5 yõl denetim süresine tabi tutulmasõ-
na karar verdi.
Öte yandan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Ba-
ransu, Kafes Eylem Planõ iddiasõyla ilgili “so-
ruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği” gerekçesiy-
le ifade verdiği Kadõköy Adliyesi’nde savcõlõk sor-
gusunun tamamlanmasõnõn ardõndan tutuklanma-
sõ istemiyle mahkemeye sevk edildi. Baransu, ya-
põlan işlemlerin ardõndan serbest bõrakõldõ.
Kadõköy Adliyesi’ne gelerek Cumhuriyet Sav-
cõsõ Dursun Yılmaz’a ifade veren ve tutuklanmasõ
istemiyle Kadõköy Nöbetçi 5. Sulh Ceza Mahke-
mesi’ne sevk edilen Baransu yapõlan işlemlerin ar-
dõndan serbest bõrakõldõ.
Sakõk ile görüşülmedi
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cumhuri-
yet Başsavcõlõğõ, Ergenekon savcõsõ Zekeriya Öz
ile aynõ soruşturmada görevli iki savcõnõn 1993
yõlõnda Bingöl’de 33 erin şehit edilmesi olayõy-
la ilgili olarak Diyarbakõr E Tipi Ceza İnfaz Ku-
rumu’nda müebbet hapis cezasõnõ çeken PKK te-
rör örgütünün ikinci adamõ olarak tanõnan Şem-
din Sakık’õn ifadesine başvurmadõğõnõ açõkla-
dõ. Açõklamada ayrõca konuyla ilgili herhangi bir
soruşturma yürütülmediği de hatõrlatõldõ.
Görüşme dinleme kaydõnda
C
ihaner, benzer bir konuşmanõn Adalet Bakanlõğõ Ceza İşleri
Genel Müdür Yardõmcõsõ Çetin Şen’in cep telefonundan
aramasõyla da yapõldõğõnõ belirtti. Başsavcõ Cihaner, bakanlõktan
gelen bu telefonda da Şen’in kendisine, “Böyle soruşturmalarõn insanõn
başõnõ derde sokacağõnõ, Ankara’da ortalõğõn toz duman olduğunu,
yaptõğõ soruşturmanõn Ergenekon soruşturmasõna misilleme olarak
algõlanacağõnõ” söylediğini aktardõ. Cihaner de “Ceza İşleri Genel
Müdür Yardõmcõsõ’na, bu soruşturmayõ başlattõğõmda ortada
Ergenekon diye adlandõrõlan soruşturmanõn olmadõğõnõ, ayrõca
öyle denilse bile bu kaygõ ile suç soruşturmasõndan geri
dönülemeyeceğini söyledim” dedi. Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ savunmasõnda ilginç bir ayrõntõya da yer
vererek Çetin Şen ile telefon görüşmesi yaptõklarõ
tarihte telefonlarõ dinlendiği için bu
konuşmanõn kayda alõndõğõna dikkat çekti.
İsmailağa ve Gülen cemaatini soruştururken engellenen Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ Cihaner’den ağõr iddia
‘Bırakın’ talimatı Çiçek’ten
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Polisin dün dördüncü dalga operasyonu
yaparak Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP)
9’u belediye başkanı 80 üyesini gözaltına
almaya gerekçe gösterdiği KCK nedir?.. KCK,
aklıevvellerin iddia ettiği gibi PKK’nin şehir
yapılanması mı yoksa örgütün bir eylem
hücresi mi?.. Bu yapılanma siyasallaşacak
PKK’nin altyapısını mı örgütleyecek? İşte KCK
gerçeği ve son operasyonun perde arkası...
PKK, Öcalan’ın 1999’da Kenya’da CIA eliyle
teslim edilmesinin ardından büyük bir şok
yaşadı. Örgüt tabandaki sarsıntıyı gidermek
için önceleri kanlı eylemlerle gövde gösterisi
yapmaya çalışsa da başarılı olamadı. Sonunda
Öcalan 2005 yılında olaya el koydu ve Kürt
hareketinin tüm legal ve illegal kuruluşlarını bir
“çatı partisi” altında toplamaya karar verdi.
Kürt hareketini oluşturan kurumlardaki
erozyonu ve dağınıklığını gidermeyi
amaçlayan Öcalan, KKK (Koma Komalen
Kürdistan) yani “Kürdistan Konfederasyon
Topluluğu”nun kuruluşunu önerdi!
PKK’nin Kandil’deki HPG (Halk Savunma
Güçleri) ile Avrupa’daki KONGRA-GEL
(Kürdistan Halk Kongresi) birimleri hemen
harekete geçti. KKK 2005’te Kandil Dağı’nda
kuruldu ve “Yürütme Konseyi Başkanlığı”na
Öcalan’ın sağ kolu Urfalı Murat Karayılan
getirildi.
KONGRA-GEL’in Kandil Dağı’nda 1 Haziran
2007’de yapılan 5. Genel Kurulu’nda KKK’nin
ismi KCK (Koma Civaken Kürdistan) yani
“Kürdistan Topluluklar Birliği” olarak
değiştirildi.
30 üyeden oluşan KCK Yürütme
Konseyi’nin başkanlığına Murat Karayılan
seçildi. “Ulusal birlik çağrıları” yapılan
kongrede, KCK’nin çalışmaları kapsamında
“İdeolojik alan, sosyal alan, siyasi alan, askeri
alan ve kadın merkezi” biçiminde 5 ayrı
örgütlenme sahası oluşturuldu. KCK’nin
Türkiye’deki birimine ise “Türkiye
Koordinasyonu” adı verildi.
KCK içinde en önemli hücre olan “Yasama
birimi” KONGRA-GEL kapsamında faaliyet
gösteriyor.
PKK’nin “propaganda
birimi” olarak gösterildiği
KCK örgütlenmesinde asıl
eylemci kanat olarak Halk
Savunma Güçleri (HPG-
Hezen Parastine Gel) öne
çıkarılıyor. PKK’nin askeri
kanadı olan HPG, 41 kişilik
meclis, 5 kişilik “ana
karargâh komutanlığı” ve
11 kişiden oluşan “komuta
konseyi”nce yönlendiriliyor.
Entegre örgütlenme...
Komutanlıklara bağlı birimler ise “akademiler
komutanlığı, öz savunma güçleri, özel
kuvvetler ve YJA-STAR (Özgür Kadın
Birlikleri)” olarak adlandırılıyor.
KCK içinde kadın yapılanması çok
önemseniyor. Özellikle propaganda için
kullanılan bu birimde YJA (Özgür Kadın Birliği),
KJB (Koma Jina Bilind- Yüksek Kadınlar
Topluluğu), Jina Civan (Genç Kadınlar
Örgütlenmesi), PAJK (Kürdistan Özgür
Kadınlar Partisi) ve YJA-STAR adlı gruplar
bulunuyor.
KCK’nin gençlik örgütlenmesi ise Irak,
Suriye ve İran’ın yanı sıra Türkiye’de de
öğrenciler arasında yapılanıyor. Türkiye’deki
gençlik birimi YDGH (Yurtsever Demokratik
Gençlik Hareketi), Avrupa’daki birimi ise
Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) olarak
faaliyet gösteriyor.
PKK’nin “çatı birimi” olan KCK’de siyasi
örgütlenme de dikkat çekiyor. “Hukuk, ekoloji
ve yerel yönetimler, azınlık ve inanç grupları ile
dış ilişkiler komiteleri” bu yapının en önemli
birimlerini oluşturuyor. Dış ilişkiler komitesi
bünyesinde Kürt Yezidiler Birliği, Kürt Aleviler
Birliği, Kürdistan İmamlar Birliği, Avrupa
Demokratik Toplum Koordinasyonu (CDK),
Kürdistan İşçiler Birliği, Kürdistan Hukukçular
Birliği, Kürt Sanatçılar Birliği, Kürdistan
Yazarlar Birliği, Kürdistan Kadınlar Birliği ile
Avrupa Kürt Dernekleri Federasyonu (KON-
KURD) yer alıyor.
İran’daki Kürdistan Özgür Yaşam Partisi
(PJAK), Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi
(PYD) ve Irak’taki Demokratik Çözüm Partisi
(PÇDK) de siyasi yapı içinde faaliyet
gösteriyor.
Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu
(FED-KOM), İsveç Kürt Dernekleri
Federasyonu (FKKS), Avusturya Kürt
Dernekleri Federasyonu (FEY-KOM),
Danimarka Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY-
KURD), Almanya Kürt
Dernekleri Federasyonu
(YEK-KOM), Fransa Kürt
Dernekleri Federasyonu
(FEYKA), Belçika Kürt
Dernekleri Federasyonu
(FEK-BEL), Britanya
(İngiltere) Kürt Dernekleri
Federasyonu (FED-BİR),
İsviçre Kürt Dernekleri Çatı
Örgütü (FEKAR) ise
Avrupa’da örgütlü KON-
KURD’e bağlı olarak çalışıyor.
Dinci basının iddiaları!..
KCK’nin Anadolu coğrafyasındaki uzantısı
“Türkiye Meclisi”ne yönelik geçen yıl
gerçekleştirilen ilk operasyonun ardından
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca
hazırlanan iddianamede, bir örgütlenme
şemasına da yer verilmişti. Tepede Öcalan’ın
görüldüğü şemada, Zübeyr Aydar
“Yasama”nın sorumlusu olarak anılıyor.
Şemada Murat Karayılan “yürütme”den,
“Kazi” kod adlı eski İran cumhuriyet savcısı ise
“yargı eki”nden sorumlu olarak gösteriliyor.
Örgütün Türkiye (PKK), Suriye (PYD), İran
(PJAK) ve Irak’taki (PÇDK) yapılanmalarından
ise Zübeyr Aydar sorumlu görünüyor. Murat
Karayılan başkanlığındaki yürütme konseyi
üyeleri ise Bozan Tekin, Cemil Bayık, Duran
Kalkan, Mustafa Karasu ve Nuriye
Kespir’den oluşuyor.
Dün dördüncü dalga operasyonuyla 80’den
fazla kişinin gözaltına alındığı “KCK-Türkiye
Meclisi”nin başında ise PKK’nin Avrupa
sorumlusu Sabri Ok’un bulunduğu belirtiliyor.
Peki, KCK’nin Türkiye yapılanmasına
yönelik dördüncü dalga operasyonu niçin
yapıldı?.. Kandil’de Murat Karayılan’ın
yardımcılığını yapan Duran Kalkan’ın örgütün
ajansına önceki gün, “Ayaklanmalar gündeme
gelebilir” diye açıklama yapmasının
operasyonu hızlandırdığı belirtiliyor.
Ancak 9 Aralık’ta Fethullahçı Zaman
gazetesinde yayımlanan “KCK’nin hedefi,
bölgeye korku salmak” ve 10 Aralık’ta AKP
yanlısı Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan
“KCK’nin DTP sonrası planı” başlıklı haberler
de son operasyonun gerekçeleri açısından
çok dikkat çekiyor! Yeni Şafak’taki haberde
şöyle denilmişti:
“KCK’nin, DTP’nin kapatılma ihtimaline
karşılık bir dizi eylem kararı aldığı ortaya çıktı.
KCK’nin 3 ana başlık altında toplanabilecek
olan eylem kararları şunlar: Doğu ve
Güneydoğu’da yaşanan eylemler İstanbul
başta olmak üzere büyükşehirlere yayılacak.
Bölgede faaliyet gösteren siyasi parti teşkilat
binalarına saldırılar yapılacak. DTP dışındaki
bölge milletvekillerinin istifa etmesini sağlamak
için baskı altına alınacak.”
Öcalan’ın ‘Çatı’sı Yıkılıyor mu?..
9 Aralık 2009 (Zaman Gazetesi) 10 Aralık 2009 (Yeni Şafak)
Destek eylemi
294. gününde
BUSH İSTEDİ
E
rgenekon operasyonlarõnõn
düğmesine 5 Kasõm
2007’deki Bush-Erdoğan
görüşmesinde basõldõğõnõ öne süren
Özkan, “Bunu Fehmi Koru yazdõ.
Ona niye sormuyorsunuz?” dedi.
“Bu iddianame İbrahim Emre
adlõ bir polis tarafõndan yazõldõ” di-
ye iddiada bulunan Özkan, “Ka-
nõtlarõm var. Poliste 26 saat ifade
verdim, yoruldum. ‘Sorulara cevap
vermek istemedi’ yazmõşlar. İfade-
me eklemeler yapmõşlar. Ben sav-
cõnõn suç işleyeceğine inanmam”
dedi.
Özkan, “Cumhuriyet mitingleri-
nin şanõ da şöhreti de benim. İd-
dianamede ‘Hurşit Tolon Cumhu-
riyet mitingleri düzenlemekte’ diyor.
Hurşit Tolon, Cumhuriyet Mitingi
düzenlemedi” dedi.
ÖZÜR DİLEDİ
K
anal Türk’ü satmasõ nede-
niyle Mustafa Balbay’õn
çok kõzdõğõnõ ve kendisini
ağõr bir dille eleştirdiğini anlatan
Özkan, buna karşõlõk kendisinin
de telefon görüşmelerinde sarf et-
tiği ağõr sözlerin iddianamede yer
aldõğõnõ belirtti. Özkan şöyle ko-
nuştu: “İlhan Selçuk’un elinde bü-
yüdüm. 17 yaşõnda Cumhuriyet’e
girmişim. Bazõ fikirlerim uyuşma-
sa da Cumhuriyet’le büyümüşüz biz.
İlhan Selçuk’a ‘Mustafa beni kõrõ-
yor’ demişim. Evin babasõna söy-
ler gibi. Birbirimize karşõ bir kö-
tülüğümüz yok. Kötü sözlerim için
herkesten özür diliyorum.”