26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2009 CUMA 20 SPOR 1. KOŞU: F: Snoozy Times (8), P: Prenses Leza (7), PP: Anemon Girl (1), S: Caramel (2). 2. KOŞU: F: Taşkõran (5), P: Altun Taha (9), PP: Zeytin Bey (1), S: Hamiyet (3). 3. KOŞU: F: Endurance (1), P: Iron Crescent (3), PP: Opaline (7), S: Lady Melis (2). 4. KOŞU: F: Anjelik (1), P: Pigale (6), PP: Belginim (2), S: Gold Maria (4). 5. KOŞU: F: Recayi Bey (7), P: Aliamca (2), PP: Edalõm (1), S: Batum (3). 6. KOŞU: F: Gülengül (5), P: Ece Kõz (2), PP: Paktalos (1), S: Disrespect (3). 7. KOŞU: F: Classic Avşar (6), P: Bravoure (4), PP: Çõnarõnkõzõ (2), S: Cannavaro (7) 8. KOŞU: F: Canberktay (2), P: Subaşõ (8), PP: Çetintürk (1), S: Zegna (3). GÜNÜN PROGRAMI BASKETBOL - Beko Ligi (A.Şahenk/19.00) Efes Pilsen-Darüşşafaka Cooper Tires. VOLEYBOL - Bayanlar 1. Ligi (TVF 50. Yıl/17.30) F.Bahçe Acõbadem-İller Bankasõ. TV’DE SPOR - D Spor- FB TV/17.30 F.Bahçe Acõbadem-İller Bankasõ. Güneş’ten revizyon HAYRİ GÜNER TRABZON - Trabzonspor’un ligde F.Bahçe, kupada ise G.Saray karşõsõnda aldõğõ mağlubiyetler sonrasõnda teknik direktör Şenol Güneş’in takõmda revizyona gitmesi bekleniyor. Futbolcularõna 5 gün izin veren Güneş’in G.Saray maçõ sonrasõ soyunma odasõnda “Hepinizi 28 Aralık’ta başlayacak kampta toparlanmış olarak görmek istiyorum. Eğer orada da beklediğim performansı sergileyemeyen olursa gerekeni yapacağım” dediği öğrenildi. Gökhan Ünal’õn, G.Saray maçõndaki performansõnõn yönetim kurulu ve teknik heyetin sinirlerini gerdiği belirtildi. Taraftarlarõn da protestosuna maruz kalan Ünal’õn iyi bir teklif gelmesi halinde satõlacağõ kaydedildi. ALTILI GANYAN 1 1 7 5 6 2 3 6 2 4 8 7 2 2 2-6 7-1 Sahipsiz Memleket! Erzurum’da karlı bir gün. Yolda yürüyen iki kadından biri “görirsen mi gar yağir” der. Diğeri de hemen cevabı yetiştirmiş, başını sallayarak: “Sahapsız memleket anam, gar da yağar dolu da!” Halkın sağduyu ve eleştiri yeteneği, ancak bu kadar güzel ifade edilir. Türk futbolu da aynen böyle bir durumda. Sahipsiz! Türkiye, dünya kupasında yok. Ulusal takım uzun bir tatile çıktı, bırakın maç yapmayı bir hocası dahi yok! Hoca için her kafadan bir ses çıkıyor. Asıl karar vermesi gerekenler bir karar veremiyor! Ülkemizde bütün bunlar olurken salı günü bir maç oynandı İspanya’nın Barcelona şehrinde. Katalonya ulusal takımı ile Arjantin ulusal takımı arasında... Katalonya kim mi? Kim olacak canım, hani federasyon başkanı iktidarca istenmeyen biri diye ulusal takıma sponsor olmaktan vazgeçen, apronlarında ‘şükür’ için deve kesilen THY’nin büyük bir gururla ‘sponsor’ olduğu Barcelona’nın da dahil olduğu İspanya’nın özerk bölgesi. Peki, Katalonya’yı FIFA tanıyor mu? Tanımıyor. Ama bu maç oynanıyor. KKTC ile aralarındaki fark nedir? Bırakın Türk ulusal takımını, herhangi bir takım KKTC’de bir Türk takımı ile maç yapsa ne olurdu? Yapmaya kalktı, bakın ne oldu! Yasakların delinmesi amacıyla İngiltere’nin Luton Town, Kıbrıs`ın Çetinkaya takımı ile karşı karşıya gelecekti. Lefkoşa Atatürk Stadı’nı dolduran binlerce Kıbrıs Türk`ü, KKTC Ligi şampiyonu Çetinkaya ile Luton Town karşılaşmasını sabırsızlıkla bekliyordu. Ancak son anda konuk ekip maç yapmaktan vazgeçti. Gönül almak için bir antrenman yaptı. Çetinkaya’lı futbolcularla beraber tribünleri selamladı. Luton, o gece maça çıksaydı belki de Kıbrıs Türk futbolu için milat olacaktı. Yıllarca uygulanan ambargo delinecekti. Luton Town`u maç yapmaktan, UEFA ve FIFA’dan gelen uyarılarla İngiltere Futbol Federasyonu vazgeçirmişti. Bu olaydan sonra FIFA, aldığı kararla Kuzey Kıbrıslı futbol takımlarının başka ülke takımlarıyla hazırlık maçı yapmasına izin verdi. Ancak iki şartı vardı. Birincisi, maç yapmak isteyen Kuzey takımı, Rum kesiminin futbol federasyonuna tescil olmalı, ikincisi de bu federasyon maça izin vermeliydi. Tabii böyle bir şeyin yapılması söz konusu olmadığı için aynı durum devam etti. Kuzey Kıbrıs’ın ulusal maç yapması ise hâlâ yasak. Bakalım FIFA şimdi ne yapacak? Bu maç oynandığına göre, daha önce Kıbrıs’ta yaşanan şeyler, İspanya’da olmamış anlaşılan. Konunun bir diğer ilginç yanı ise, Katalan ulusal formasını giyen futbolcular. Ağırlığı Barcelona’lı futbolculardan oluşuyor bu takımın ve aynı futbolcular İspanya ulusal forması ile maça çıkmışlardı! Peki, ne olacak şimdi? Hiçbir şey olmamış gibi, bu futbolcular dünya kupası maçlarında yine İspanya forması mı giyecek? Eğer öyle olursa buna itiraz edilmeyecek mi? FIFA ve UEFA’nın bu ikiyüzlü ‘çifte standart’ yaklaşımına, ilkesizliğine hiçbir şey denilmeyecek mi? Yıllardır UEFA ve FIFA icra kurullarında görev alan Sn. Şenes Erzik’in sanırım söyleyeceği bir şeyler olmalı. Hiç şüphesiz haberi vardır ve itiraz etmiştir. Kıbrıs örneğini vererek yıllardır en temel insan haklarından biri olan spor yapmanın, Kıbrıs’ta neden engellendiğini sormuştur kuşkusuz! Katalanlar için vicdanı spordan yana olan FIFA’nın konu Kıbrıs olunca ‘üç maymunu’ oynamasının da hesabını sormuştur şüphesiz. Bu arada THY’nin Barcelona takımına sponsorluğu sırasında dile getirilen bir soruyu ben sorayım. Varsayalım ki İspanya Hava Yolları (IBERIA) Diyarbakırspor’a sponsor olsa ve seyhat esnasında dahili anons sisteminden Kürdistan meselesiyle ilgili bir şeyler söyleseydi biz ne yapardık? Ne güzel der bir Rus atasözü: “Camdan evi olan, komşusunun evini taşlamasın!” GÖRÜŞ / ERDAL BATMAZ Avrupa’da ilk 3’e girdik! Euro 2012 kuralarõ öncesi 53 ülkeden 50’sinin teknik direktörü var, bizim yok ONUR ERDEM Ukrayna ile Polonya’nõn ortaklaşa düzenleyeceği 2012 Avrupa Futbol Şampiyonasõ’nõn elemeleri için kura çekimleri 7 Şubat 2010 tarihinde yapõlacak. UEFA’ya üye olan 53 ülkeden 50’si bu kura çekiminde bir teknik direktör tarafõndan temsil edilecekken 3 ulusal takõm henüz bu mevkideki boşluğunu doldurabilmiş değil. Bu takõmlar Bosna-Hersek, Moldova ve Türkiye. Bu üç ülkeden Bosna’da Miroslav Blazevic 11 Aralõk’ta, Moldova’da Igor Dobrovolski 16 Ekim’de, Türkiye’de de Fatih Terim 14 Ekim’de istifalarõnõ açõklamõşlardõ ve o tarihten beri adõ geçen üç ulusal takõmõn çalõştõrõcõsõ yok. Blazevic’in Bosna’daki görevini bõrakmasõnõn üzerinden henüz sadece iki hafta geçtiği düşünüldüğünde, Türkiye sanki Avrupa’nõn en uzun süre başõboş kalan ulusal takõmõ olmak için Moldova ile bir rekabet içindeymiş gibi görünüyor. 2010 Dünya Kupasõ elemelerinin sonlarõna yaklaşõlõrken yukarõda söz edilen takõmlarõn yanõ sõra Arnavutluk, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Gürcistan, Makedonya, Malta, Norveç, Romanya, İskoçya ve İsveç de teknik direktörleri ile yollarõnõ ayõrmõştõ. Ancak bu ülkelerin federasyonlarõ ellerini çabuk tutarak hemen yeni çalõştõrõcõlarõyla anlaşmaya vardõ. Türkiye ise 2.5 aydõr yeni teknik direktörünü bulamadõğõ gibi, bu konuda henüz adaylarõ bile kesin olarak belirleyebilmiş değil. Futbol Federasyonu, “İstikrar adõna arayõş içindeyiz” açõklamasõnõn ardõndan, bir dizi teknik adamõ gündemine aldõ. Yabancõ isimlerin ağõrlõk kazandõğõ listede yerli çalõştõrõcõlarõn da adõ geçiyor. Mustafa Denizli, Ertuğrul Sağlam ve Ersun Yanal, spordan sorumlu Devlet Bakanõ Faruk Nafiz Özak tarafõndan dile getirilirken federasyon yöneticileri bu görev için Luis Felipe Scolari, Joachim Löw ve Guus Hiddink gibi dünyaca ünlü teknik adamlarõn adlarõ üzerinde durdu. Ancak Özbekistan’õn Bunyodkor kulübünden yõlda yaklaşõk 15 milyon Avro alarak dünyanõn en çok kazanan teknik direktörü olan Scolari’nin maddi açõdan ikna edilemeyeceği kõsa süre içinde ortaya çõktõ. Benzer bir sorun, Rusya Futbol Federasyonu’ndan yõllõk 8.5 milyon Avro ücret alan Guus Hiddink’te de yaşandõ. Joachim Löw ise geçen günlerde Alman Futbol Federasyonu ile olan sözleşmesini uzattõ. Son günlerde ulusal takõm patronluğu için adõ geçen bir başka deneyimli teknik adam Ottmar Hitzfeld ise şu sõralar İsviçre Ulusal Takõmõ ile 2010 Dünya Kupasõ’nda neler yapacağõnõ hesaplamakla meşgul. KULÜBEDE YERLİ-YABANCI KAVGASI Hiddink.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear