26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Hükümete sorarsanız yanıt hazır: Çıkmaz yola sapan açılımla dağdakilerin kışkırtmasıyla başgösteren kentlerdeki saldırıların ilgisi yok! Başbakan da İçişleri Bakanı da bayram boyunca Viranşehir’den İstanbul’a kadar çeşitli kentlerde PKK “yandaşlarının” eylemleri üzerinde konuşmadılar. Başkaldırı provası niteliğindeki olayları acaba basit bir zabıta vakası olarak mı görüyorlar? Yoksa aman açılıma zarar verir diye kentlerde eylemlere geçen PKK’nin üzerine gitmekten çekiniyorlar mı? Kentsel PKK hareketleriyle ilgili tek kelime etmeyen Demokratik Toplum (Kürt) Partisi’nin çenebaz sözcüleri.. barış, kardeşlik, huzur denildiği zaman mangalda kül bırakmayan Türk (Kürt) Ahmet, Ayna Emine, Sakık Sırrı vs. nerede? Kentsel PKK eylemlerini İzmir’de DTP’yi protesto eden olaylara bir misilleme olarak mı görüyorlar sorusu yanıt bekliyor. Kuşkusuz şimdi Bay Türk (Kürt) Ahmet; İzmir olaylarından sonra başka illerde olabilecekleri anımsatarak toplumu da ilgilileri de uyardıklarını düşünüyor olabilir. Ne var ki yıllardır PKK ile ilgili görüşleri saklı tutan kafalarda hiçbir değişiklik yok. 1993’lerde Kürt milletvekillerinden bir grup Çankaya’ya çıktı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den kimi isteklerinin gerçekleşmesi için yardımcı olmasını istediler ve doğal olarak bu görüşmede başbakanlığı sırasında Kürt gerçeğini kabul ettiğini ilan eden Demirel’le Kürt sorunu üzerinden görüş alışverişi de yapıldı. Demirel soruna çareler aranacağını söylemiş olabilir, ancak: Bağlı oldukları siyasal parti adına gelen Kürt milletvekillerinden ilk olarak Çankaya Köşkü’nden çıktıktan sonra birinci nizamiye kapısı önünde “PKK’nin terör örgütü” olduğunu açıklamalarını istedi. Köşk’e gelenler böyle bir açıklama yapmadılar. O günlerden bugünlere DTP de aynı yolda, aynı kafada! Ne ki o günkü davranış ile bugünkü davranış arasında bir fark var. Demirel’in Kürt milletvekillerine söylediklerini değiştirdiğini duymadık. Ama RTE.. kamuoyuna PKK’yi terör örgütü ilan etmedikçe DTP ile değil görüşmek, ellerini bile sıkmayacağını defalarca açıkladı ve… …ne çare, açılıma destek ararken bu sözünden vazgeçti. DTP; örgüte bağlılığını pekiştirecek yeni bir dayatmayla açılım sahnesinde rol alıyor: Liderimiz İmralı’daki! 30 bin kişinin katili Öcalan, onlara göre lider! Türk (Kürt) Ahmet Bey, Ayna Emine ve diğerlerinin kışkırttığı heyecanla toplantılarda PKK bayrağı, Öcalan posterleri dalgalanıyor. Kürt sorununun çözümünü İmralı’daki ile eşdeğer görüyorlar. Toplumsal ve siyasal dayatmalarına iktidar sahiplerinin dayanamayacağını.. gün gelecek İmralı’dakinin özgür ve önder olarak başlarına geçeceğini düşlüyorlar. Ayna Emine gibi Öcalan adıyla yatıp kalkan birisi; örneğin eski bir gerilla lideri olan Mujica’nın Uruguay’da devlet başkanı seçilmesi gibi.. İmralı’daki de burada cumhurbaşkanı veya başbakan neden olmasın diye düşünüyor olabilir. Utanmasalar Öcalan’a İmralı’da Hilton kıvamında bir tutukevi inşa edilmesini isteyecekler. İç çatışmayı zorlayan kentsel PKK’lilerin azgınlaşan eylemlerinden kim sorumlu? DTP kadar, dağdaki PKK kadar kim sorumlu? Medya mı muhalefet mi yoksa.. hükümet mi? SAYFA 2 ARALIK 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Aralık Oslo K -3 Helsinki K 4 StockholmPB 5 Londra Y 11 AmsterdamK 7 Brüksel B 6 Paris Y 9 Bonn B 4 Münih K 4 Berlin B 5 Budapeşte B 9 Madrid Y 14 Viyana B 8 Belgrad Y 9 Sofya Y 15 Roma B 15 Atina Y 18 Zürih B 5 Moskova B 6 Aşkabat PB 10 Taşkent PB 17 Bakû PB 10 Bişkek PB 11 Tiflis PB 9 Kahire PB 22 Şam PB 16 İstanbul PB 17 Edirne PB 18 Kocaeli PB 20 Çanakkale Y 19 İzmir Y 19 Manisa Y 18 Denizli S 17 Zonguldak PB 16 Sinop PB 15 Samsun PB 17 Trabzon PB 15 Giresun PB 16 Ankara S 13 Eskişehir S 12 Konya S 14 Sıvas S 10 Antalya Y 20 Adana PB 22 Mersin PB 22 Diyarbakır S 14 Şanlıurfa PB 15 Mardin PB 13 Siirt PB 14 Hakkâri S 5 Van S 7 Kars S 6 Yurdun batı kesimlerı parçalı ve çok bulutlu, Kıyı ve Güney Ege ile Çanakkale, Antalya ve Burdur çevreleri sa- ğanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ge- çecek. Yağışların İz- mir, Aydın, Muğla ve Antalya’nın batı ilçe- lerinde kuvvetli olma- sı bekleniyor. Sabah ve gece saatlerinde iç bölgelerde yer yer sis görülecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişiklik olmayacak. ‘İsviçre için çağdışılık’ CumhurbaşkanõGülveBaşbakanTayyipErdoğan,minarereferandumunuve yasak kararõnõ temel hak ve özgürlükler anlayõşõna aykõrõ olarak nitelendirdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül, İsviçre’de referandum yapõlarak minarelerin yasaklan- masõ konusunda “Bu İsviçreliler için ayıp olmuştur” yorumunu yaparken Başbakan Tayyip Er- doğan, referandumu “çağdışı ve ilkellik” olarak değerlendirdi. Başbakan Erdoğan, dünkü grup toplantõsõnda, bu tür hak- larõn referandum konusu yapõ- lamayacağõnõ söyledi. Antise- mitizm ne kadar insanlõk suçu ise İslamofobi’nin de o kadar in- sanlõk suçu olduğunu kaydeden Erdoğan, AB üyesi ülkeler, AİHM ve ilgili mercilerin bu ko- nuda duyarlõlõklarõnõ ortaya koy- malarõ çağrõsõnda bulundu. Cumhurbaşkanõ Gül, Ürdün Kralõ Abdullah’õn davetlisi ola- rak dün bu ülkeye gitti. Gül, ha- reketinden önce gazetecilerin so- rularõnõ yanõtladõ. İsviçre’de ya- põlan “minare referandu- mu”nun sonuçlarõnõ nasõl de- ğerlendirdiğinin sorulmasõ üze- rine Gül, “İslam düşmanlığının nasıl geliştiğini göstermesi açı- sından dikkat çekici bir un- surdur” dedi. Gül, Kõbrõs mü- zakerelerinde Rum yönetiminin baskõlarõ karşõsõnda Türkiye ve KKTC’nin birlikte bir çözüme ulaşõp ulaşmayacağõnõn sorul- masõ üzerine, KKTC Cumhur- başkanõ Mehmet Ali Talat’õn, müzakereler konusunda yaptõğõ istişare ziyaretleri çerçevesinde Türkiye’ye geldiğini belirtti. Bir gazetecinin, “Kırmızı bül- tenle aranan Hakan Uzan’ın, Ürdün Kralı Abdullah ile geçen ay İngiltere’de yemek yediği- ne” ilişkin haberleri anõmsatarak bu konunun Ürdün’ü ziyaretin- de gündeme getirilip getirilme- yeceği sorusuna ilişkin de Gül, “Bunlar Ürdün makamlarına usulünce iletilecek konular- dan birisidir” dedi. ‘Durumu düzeltici adım’ Dõşişleri Bakanlõğõ da İsviç- re’de minare yapõmõnõn yasak- lanmasõ girişiminin onaylanma- sõnõn “hayal kırıklığı” yarattõ- ğõnõ, bu çerçevede İsviçre’nin, ge- lenekleriyle bağdaşmayan bu du- rumu düzeltici adõmlar atmasõnõn uluslararasõ kamuoyunca da bek- lendiğini belirtti. Yapõlan açõk- lamada “Karar, temel insani de- ğerler ve özgürlüklere aykırı talihsiz bir gelişmedir” denildi. AVRUPA KONSEYİ ‘Din hürriyetine saldırı’ Dış Haberler Servisi - Avrupa Konseyi Irkçõlõk ve Hoşgörüsüzlükle Müca- dele Komisyonu, İsviç- re’de minare inşaatõnõn ya- saklanmasõnõ “din hürri- yetine saldırı” olarak nite- lendirdi. Yasak kararõnõn Müslümanlara ayrõmcõlõk yapõlmasõ sonucunu doğu- racağõ uyarõsõnda bulunan komisyon, minare konu- sundaki referandumun “in- san haklarını ayaklar al- tına alan bir girişim so- nucu” düzenlendiği ve so- nucun Müslümanlar hak- kõndaki peşin hükümleri arttõrmaktan başka işe ya- ramayacağõ yorumunu yaptõ. Komisyon, İsviçreli yetkililerin, “referandu- mun yol açacağı sonuçla- rı dikkatle izlemelerini ve insan haklarına ve ulus- lararası hukuka uygun çözüm bulunabilmesi için ellerinden geleni yapma- larını” istedi. BM İnsan Haklarõ Yüksek Temsilcisi Navi Pillay, yasağõn ay- rõmcõlõk olduğunu belirtti. Ürdün’deki Müslüman Kardeşler Örgütü bağlantõ- lõ İslami Eylem Cephesi, yasağõn “kin ve ırkçılığa teşvik” olduğunu bildirdi. REMZİ GÖKDAĞ ZÜRİH - Uluslararasõ barõşõn arabulucusu, insan haklarõ savu- nucusu İsviçre, minare referan- dumuyla birlikte bambaşka bir gö- rüntüye büründü. Radikal İslam korkusuyla gelen minare yasağõ bir anda dünyayõ ayağa kaldõrdõ. Referandum bitse de tartõşmalar bütün hõzõyla devam ediyor. Yak- laşõk 1 yõldõr gündemde olmasõna karşõn yasağõn kabul edileceğini kimse tahmin etmiyordu. Şimdi herkes bu sürpriz yasağõn neden- lerini araştõrõyor. Nasõl olur da İs- viçre gibi “hoşgörü abidesi” bir ülke böylesine bir karar alõr? İsviçre’nin kendine özgü de- mokrasi uygulamasõnõ bilenler kararõn son derece normal oldu- ğunu savunabilir. ‘Doğrudan de- mokrasi’ denilen bu sistemde halk geleceğini belirleme hakkõ- na sahip. Minare referandumu her ne kadar siyasi partiler tara- fõndan oy toplama yarõşõ haline dönüştürüldüyse de yasağõn en önemli gerekçesi Avrupa’da hõz- la yayõlan radikal İslam korkusu. Fransa ve Almanya’da genişleyen siyasi İslam hareketi İsviçrelileri de korkutuyor. Bu korku geçen haftaya kadar minare ile simge- selleştiriliyordu. İsviçre genelin- de sadece dört tane minare oldu- ğu düşünüldüğünde tedirginliği yersiz bir kuruntu olarak algõlamak mümkün. Bu kadar az minarenin bulunduğu bir Avrupa ülkesinde böylesine bir karar niye alõndõ? İş- te bu sorunun altõnda yatan ger- çekler referandumun sonuçlarõna bakõldõğõnda daha kolay anlaşõlõ- yor. Toplumun genelinde yaygõn olan tedirginlik daha geniş bir korkunun sinyallerini veriyor. Gittikçe artan radikal İslamõn İs- viçre’ye yerleşmesinden kaynak- lanan bir korku bu. Aşõrõ milliyetçi akõmlarõn yaygõnlaşmasõ ve ülke- de yayõlan yabancõ düşmanlõğõ da bu korkuya eklendiğinde İs- viçre halkõ, kendi kurallarõnõ koy- ma ve şekillendirme hakkõnõ kul- lanma gereği hissediyor. Onlara göre bu tedirginliğe herkesin ku- lak vermesi, anlayõş göstermesi gerekiyor. Bu konuda gelişen uluslararasõ tepkilerden de şikâ- yetçiler. Almanya’da tartışılıyor Avrupa’da yasağõn en çok ko- nuşulduğu ülkelerden birisi Al- manya. Kuzey-Ren Vestfalya eya- letinin Uyum Bakanõ Armin Laschet, yaptõğõ yazõlõ açõklama- da, din özgürlüğü ve temel hak- larõn İsviçre’de olduğu gibi hal- koylamasõna götürülemeyeceğini ifade ederek “Almanya’nın ba- zı bölgelerinde kilise üyeleri azınlıkta. Burada pazar günü çan çalınmasıyla bir oylama yapılsa sonucu nasıl olur?” ifa- delerine yer verdi. Yeşiller Partisi Eşbaşkanõ Clau- dia Roth da, referandumu sert bir dille eleştirerek “Bu oylamayla din özgürlüğü ayaklar altına alınıyor” dedi. Almanya’da da İs- lam ile ilgili korkularõn ve İslama karşõ düşmanlõğõn bulunduğunu ifade eden Roth, Federal Aile Bakanõ Kristina Köhler’e, “İs- lam fobisine” karşõ çaba sarf et- mesi çağrõsõ yaptõ. Alman Kato- likleri Merkez Komitesi Başkanõ Alois Glück, Deutschlandfunk radyosuna yaptõğõ açõklamada, İsviçre’de insanlarõn bir arada yaşamasõna zarar veren bir hava- nõn oluşturulduğunu belirtti. 9 polise işkence davasõ İstanbul Haber Servisi - Bakõrköy Cumhu- riyet Savcõlõğõ, Avcõlar’da üniversite öğrenci- si Güney Tuna’yõ döven 9 polis hakkõnda iş- kence davasõ açtõ. Tuna’yõ döven polisler için 18 yõla kadar hapis isteniyor. Tuna’ya sağlam raporu veren doktor hakkõnda da “görevi kö- tüye kullanmak”tan dava açõldõ. Avcõlar Mustafa Burcu Parkõ’nda 5 Ekim 2009’da meydana gelen olayda, Aydõn Üniversitesi İngiliz- ce Çevirmenlik Bölümü son sõnõf öğrencisi Tuna, arkadaşlarõyla birlikte içki içerken rutin uygulama yapan asayiş ekipleri tarafõndan darp edilmişti. Ka- rakola götürülen Tuna’ya “Darp edilmedim” ya- zõlõ bir tutanak imzalatõlmõştõ. Dakikalarca süren ka- ba dayak MOBESE kameralarõna da yansõmõştõ. Olay üzerine İçişleri Bakanlõğõ da olayõ araş- tõrmak üzere üç müfettiş görevlendirmişti. Po- lis memuru Mustafa Bağcı (23) , “kasten ya- ralama” suçundan tutuklanmõştõ. Darbe girişimi iddialarõ sorulacak İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda, 2004 yõlõnõn kuvvet komutanlarõ darbe planlarõyla ilgili olarak ifade verecek. Dönemin kuvvet komutanlarõ Orgeneral İbrahim Fırtına, Orgeneral Aytaç Yalman ve Oramiral Özden Örnek’e tebligat gön- derildi. Komutanlarõn hafta sonuna dek ifade vermesi bekleniyor. Dönemin Ge- nelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Hilmi Özkök, İzmir’de Ergenekon savcõlarõna verdiği ifadede, “Hukuki sürecin sonunda her şeyin açığa çıka- cağını” söylemişti. Emekli Orgeneral Yalman ve Orgeneral Fõrtõna 5 Aralõk Cumartesi günü, 6 Aralõk Pazar günü ise Oramiral Örnek savcõlara ifade ve- recek. Emekli komutanlara “Ayışığı”, “Sarıkız” ve “Eldiven” isimli darbe girişimi iddialarõ sorulacak. Daha önce eski Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Hilmi Özkök’ün de bilgisine başvurul- muştu. Nokta dergisinde yayõmlanan Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu be- lirtilen “Darbe Günlükleri”, 2003- 2005 yõllarõ arasõndaki dönemi kapsõ- yordu. “Sarıkız” adlõ darbe girişiminin Kara, Hava, Deniz ve Jandarma Kuvvet komutanlarõnõn birlikte planlandõğõ sa- vunuluyordu. “Ayışığı” adlõ planõn ise Jandarma Genel Komutanõ Orgene- ral Şener Eruygur tarafõndan planlan- dõğõ öne sürülüyordu. Söz konusu plan- da AKP’yi iktidardan düşürmenin amaçlandõğõ, gerekirse Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Hilmi Özkök’ün de istifaya zorlanabileceği belirtiliyordu. İddialara göre, bu dönemdeki en son darbe girişimi ise “Eldiven” ismindey- di. Kapatõlan Nokta dergisinin Genel Yayõn Yönetmeni Alper Görmüş, günlüklerdeki yazõlardan Aytaç Yal- man ve Özden Örnek’in darbe konusu- na “soğuk baktıklarını” anladõğõnõ söylemişti. Hilmi Özkök: Her şey açığa çıkacaktır Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda, İstanbul Cumhuriyet savcõlarõ Zekeri- ya Öz ile Fikret Seçen’e Genelkurmay Başkanlõğõ dönemindeki darbe girişim- leri iddialarõ nedeniyle 25 Nisan 2009 tarihinde ifade veren emekli Orgeneral Hilmi Özkök, “Hukuki sürecin so- nunda her şeyin açığa çıkacağını” söylemişti. Emekli Orgeneral Özkök, “Ayışığı ve Yakamoz konularını bili- yordum. Bilgi geliyordu, ancak delil bulamadığım için işlem yapmadım” demişti. Ergenekon savcõlarõ Zekeriya Öz ile Fikret Seçen, “tefrik edilen darbe girişimleri iddiaları dosyası” hakkõnda, 25 Nisan’da gittikleri İz- mir’de Hilmi Özkök’ün ifadesine baş- vurmuştu. “Bilgi sahibi” sõfatõyla İz- mir Adliyesi’ndeki özel bir odada ifade veren Orgeneral Hilmi Özkök’ün tuta- nağõnõn yaklaşõk 20 sayfa olduğu orta- ya çõkmõştõ. Özkök ifadesinde, Ergene- kon davasõnõn en önemli sanõklarõndan emekli Orgeneral Şener Eruygur’un, Jandarma Genel Komutanlõğõ dönemin- de en yakõn çalõştõğõ isimlerden olan, eski Jandarma İstihbarat Daire Başkanõ emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’le il- gili iddialara da değindiği anlaşõlmõştõ. Hilmi Özkök’ün, çok sayõda kişinin te- lefonunu mahkeme kararõ olmaksõzõn dinlettiği, kendisini ya da Eruygur’u zi- yarete gelen kişilerin konuşmalarõnõ kayda aldõğõ öne sürülen Ersöz için, “Ersöz’ü çağırıp görüştüm. İllegal telefon dinlemeleriyle ilgili konuş- tum. ‘Bu konular nedir?’ diye sordum. Bana, ‘Bunlar söz konusu olamaz’ de- di” diye ifade verdiği belirlenmişti. 2004’ÜN KOMUTANLARI İsviçre’ninkorkusuradikalİslam ÜRDÜN’E VİZE UYGULAMASI KALKIYOR Türkiye ile Ürdün arasında vize uygulaması kalkıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ürdün’e hareketinden önce yaptığı açıklamada, iki ülke arasında vize uygulamasının sona ereceğini söyledi. Gül, “Artık büyük bir coğrafyada in- sanlar vizesiz seyahat edebilecek” dedi. Daha önce de Arna- vutluk, Suriye ve Libya ile vize uygulaması kaldırılmıştı. İsviçre’de referandumla ye- ni minare yapımının yasak- lanması kararını kınayan protesto yürüyüşleri yapıldı. İsviçre haber ajansı ATS’nin haberine göre Lozan kentinde topla- nan yaklaşık 5 bin kişi, katedralden, camiye kadar yürüyüş düzenledi. Göstericilerin taşıdığı pan- kartların birinde “Ayrımcılığa Hayır” ifadesi yer aldı. Cenevre’de de yaklaşık 2 bin kişi Protes- tan Jean Calvin’in 1500’lü yıllarda vaaz verdiği katedralin önüne ahşap minare maketleri dikti. Buradaki göstericiler de “Hepimiz Müslümanız” yazılı pankart taşıdı. (Fotoğraf: AP) ‘Ayrõmcõlõğa hayõr’ yürüyüşü GÜNEY TUNA’NIN DÖVÜLMESİ Gül:PKK bölgede barınamaz Dış Haberler Servisi - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, “Terör örgütü artık bu coğrafyada barınamaz. Ne Irak, ne Irak’ın ku- zeyindeki Kürt yönetimi ne de onlar bunun yükünü çekebilir ne de dünya bu işi eskisi gibi tolere eder” dedi. Gül, Ürdün’de gezisi- ni takip eden gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Terör örgütü PKK’nin bazõ şehirlerdeki eylemlerinin anõmsatõlmasõ üzerine Gül, “Kanunsuz şeylere ne devlet ne de hiç kimse boyun eğmez” de- di. Gül, “Demokratik açılım sürecinde muhalefetin bu kadar sert tepki göstermesini öngörüyor muydunuz” sorusu üzerine, “Herkes fikri dikkate alınacak şekilde bir konuşma üslubu içinde olmalı ki her söylenen şeyin faydası olsun” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear