Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
2 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
‘Yargõ bağõmsõzlõğõnõ sarstõ’
Gül: Sükûnetle
takip edilmeli
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Danõştay’õn, YÖK’ün
üniversiteye girişte
katsayõ farkõnõ kaldõran
kararõnõn yürütmesinin
durdurulmasõyla ilgili
görüşleri sorulan
Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül,
“Sabahleyin YÖK
Başkanõ Prof. Dr. Yusuf
Ziya Özcan’õ çağõrdõm.
Çünkü ‘Ortada bir
kargaşa olmamasõ
gerekir. Nedir?’ diye
sorduğumda, kendisi
Danõştay’õn bana bu
konularda YÖK’ün
yetkili olduğuna dair 2
kararõ olduğu şeklinde
bilgi verdi” dedi. Sürecin
sükûnetle takip edilmesi
gerektiğin isöyleyen
Gül, “Bu sõkõntõlar
öğrencilere yansõmadan
bu işin uygun bir şekilde
halledilmesi gerektiğine
inanõyorum” dedi.
Arınç: Sabredin
açıklayacağım
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanõ Bülent
Arõnç, Danõştay’õn
katsayõ kararõyla ilgili
olarak değerlendirmesini
soran gazetecilere “Ne
Danõştay kalacak, ne
Bülent Arõnç” şeklindeki
konuşmasõna ilişkin bir
milletvekilinin sorusunu
yanõtladõ. Arõnç, bu
konuda ne zaman bir
açõklama yapacağõnõn
sorulmasõ üzerine,
“Birkaç gün içinde bir
açõklama yapacağõm,
biraz sabredin” dedi.
KEY tasarısı
komisyonu geçti
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu’nda, Konut
Edindirme Yardõmõ
(KEY) ödemelerinde
kurum ve kuruluşlara
bildirim yapabilmeleri
için 1 ay daha süre
verilmesini öngören yasa
tasarõsõ kabul edildi.
Komisyonda kabul
edilen tasarõ, hak
sahiplerine ilişkin
bilgilerin bankaya
bildirilmesi için ilgili
kurum ve kuruluşlara
verilen sürenin 1 ay daha
uzatõlmasõnõ öngörüyor.
‘İzmir’e faşist
diyenler üşütük’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin, İzmir’de
DTP konvoyunun geçişi
sõrasõnda yaşanan
olaylarõn ardõndan
“İzmir, faşizmin
başkenti haline
gelmiştir” diyen Taraf
gazetesi yazarõ Rasim
Ozan Kütahyalõ’yõ
‘üşütük’ olarak
nitelendirdi. Ersin,
“İzmir, ‘Faşist İzmir’
gibi yakõştõrmalarõ hak
etmemiştir. Bazõ
gazeteci üşütükler bunu
söylediler. 50-100
kişinin yaptõğõ asla
tasvip etmediğimiz bir
davranõşõ 3.5 milyonluk
bir kente mal etmek
doğru değildir” dedi.
Korsan
gösteriler yayılıyor
YÖK’ten geri adõm sinyali
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimli-
ği Fakültesi’ne en düşük oy alan ada-
yõ dekan olarak atayan Yüksek Öğretim
Kurulu’ndan (YÖK) “geri adım” sin-
yali geldi. YÖK Başkanõ Prof.
Dr. Yusuf Ziya Özcan, ata-
mada hata yaptõklarõnõ kay-
dederek yeni dekanõn istifasõ-
nõ beklediklerini söyledi.
EÜ Diş Hekimliği Fakül-
tesi’nde yapõlan dekanlõk se-
çiminde 85 öğretim üyesi oy
kullanmõş; Prof. Dr. Serhat Çınarcık
60, Prof. Dr. Necdet Erdilek 16 ve
Prof. Dr. Celal Artunç 9 oy almõştõ.
Ancak YÖK, en az oy alan Artunç’u
dekan olarak atamõştõ. Atamanõn ar-
dõndan fakültedeki 14 öğretim üyesi is-
tifa kararõ almõştõ. Üniversitedeki kriz,
Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’õn
açõklamalarõ ve EÜ Senatosu’nun açõk-
lamasõyla daha da tõrmandõ. Senato
açõklamasõnda, “EÜ’de çeşitli dü-
zeylerde yöneticilerin belirlenmesi,
demokratik bir usul içinde gerçek-
leşir. Her ne kadar bu yetki yasal açı-
dan YÖK Genel Kurulu’na ait olsa
da, üniversitelerin kendi eğilimleri-
nin dikkate alınması da hem atanan
yöneticinin meşruiyetini güçlendi-
recek hem de kurum içi demokrasi
ve gelenekleri destekleyecek bir tu-
tumdur” denilmişti. Gelişmeler üze-
rine YÖK kanadõndan farklõ sesler
gelmeye başladõ. Ege’de yayõmlanan
Yeni Asõr gazetesine konuşan YÖK
Başkanõ Özcan, “Ege Üni-
versitesi’ndeki dekanlık se-
çiminde doğru yapmamışız.
Bazen adaylar hakkında
bilgi geliyor, onlara itibar
ettik. Seçim sonuçlarının
böyle olduğunu bilseydim
yapmazdık. İstifalar bizi
de çok üzdü” dedi.
Özcan’õn, Artunç’un istifa etmesi-
ni beklediği ileri sürüldü. Ancak Ar-
tunç, istifa baskõlarõna, “YÖK beni
atadı, benim durumum meşrudur”
cevabõnõ vermiş ve göreve devam
edeceğini açõklamõştõ.
Danõştay Başkanõ Birden, katsayõ kararõnõ ‘ideolojik’ bulan Erdoğan’õn eleştiri sõnõrlarõnõ aştõğõnõ belirtti
Diyarbakõr başta olmak üzere
birçok ilde eylemciler polisle çatõştõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mardin Ar-
tuklu Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlõ olarak
“Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü” ku-
rulmasõna ilişkin Bakanlar Kurulu Kararõ dün
Resmi Gazete’de yayõmlandõ. Kararõn ardõn-
dan üniversitede Kürtçe, Arapça, Farsça ve
Süryanice üzerine çalõşmalar yapõlacak.
Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde
“Kürt Dili ve Edebiyatı” ve “Kürdoloji
Enstitüsü” kurulmasõ talepleri, 2008 Kasõ-
mõ’ndan bu yana gündeme getiriliyordu. Üni-
versitenin bu yöndeki taleplerini inceleyen
Yükseköğretim Kurumu (YÖK), “Kürt Dili
ve Edebiyatı Bölümü” ya da “Anabilim Da-
lı” adõyla lisans programõ açõlmasõna izin ver-
memişti. “Kürdoloji Enstitüsü” talebi ise
“Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü” ola-
rak değiştirildi ve onaylandõ. Bakanlar Kurulu
onayõ da alan karar, dün Resmi Gazete’de ya-
yõmlanarak yürürlüğe girdi.
30 öğrenciyle faaliyete geçecek
Kararda, Mardin Artuklu Üniversitesi Rek-
törlüğü’ne bağlõ olarak “Türkiye’de Yaşayan
Diller Enstitüsü” kurulmasõnõn, Milli Eğitim
Bakanlõğõ’nõn 7 Ekim 2009 tarihli yazõsõ üzeri-
ne Bakanlar Kurulu’nca 12 Ekim 2009’da ka-
rarlaştõrõldõğõ belirtildi. Enstitüde Arapça,
Farsça, Süryanice’nin yanõ sõra Kürtçe üzerin-
de de akademik çalõşmalar yapõlacak. Enstitü-
nün Şubat 2010’dan itibaren 30 yüksek lisans
ve doktora öğrencisiyle faaliyete geçmesi
planlanõyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme
Merkezi’ne (ÖSYM) yapõlacak başvurunun ar-
dõndan enstitüye lisans öğrencisi de alõnabile-
cek. Hükümet, daha önce çõkarõlan düzenle-
melerle cezaevlerinde Kürtçe konuşulabilmesi
ve özel radyo-te- levizyonlarda Kürtçe yayõn
yapõlabilmesine de izin vermişti.
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
İsviçre’deki Referandum
‘İsviçreliler’in, İslam dünyasının kutsal
Kurban Bayramı’nda ülkelerinde yeni minare
yapımını yasaklayan bir referanduma yüzde
57.5 oy ile evet demiş olmalarının tepkileri
artarak sürüyor.
Bu sonucu din ve vicdan özgürlüğüne
tahammülsüzlük ya da müdahale gibi
görenlerin başında Vatikan’ın, İsviçre Katolik
Cemaati yönetiminin gelmesi, hemen tüm
Avrupa ülkelerindeki hükümet sözcülerinin ağır
eleştirilerde bulunması, belki de, bu
halkoylamasına karşı AİHM’ye yapılacak
başvuruları, İsviçre Adalet Bakanı’nın da ümit
ettiği şekilde sonuçlandırabilir.
O karar, AİHM tarafından geçersiz sayılabilir.
Değişen ne olur?
Öylelikle, üç ayrı ulustan 7.5 milyon halkın
oluşturduğu bu küçük, ama özellikle bize uygar
olarak tanıtılmış bu Orta Avrupa ülkesinde,
ezan sadece dört minarede okunmakla kalmaz.
Hoşgörü, o 7.5 milyon İsviçrelinin yüzde
57.5’lik çoğunluğunca da özümsenmiş olur.
Ama öyle bir referandum kararı, farklı
uluslar olarak Avrupa kıtasında yaşayanların
hemen tümüne yakın olan milyonlarca
insanın, İslam dünyasına o arada özellikle
biz Türklere bakışlarını değiştirmelerini
sağlar mı?
Halkoylaması sonuçlarını ben bu sorunun
yanıtını arayarak değerlendirmek istedim.
Çünkü bana göre, ülkelerindeki o mescide
benzeyen orta boylu, kubbesiz camilerdeki,
küçük dört minare değildi fanatik İslam
karşıtlarını rahatsız ya da tedirgin eden.
Onlar, Müslüman ve orada Türk komşuları ile
bir arada yaşamaktan mutlu olmadıklarını
düşünen insanlar olduklarını, bu oylama ile
sandıklara yansıttılar
Oylama pusulalarındaki “evet” ya da “hayır”
yanıtları için “Yeni minare yapımına taraftar
mısınız” sorusunun yerine “Ülkenizde
Müslümanların da sizlerle aynı hakları
paylaşmasını ister misiniz” sorusu bulunmuş
olsaydı, sonuç çok farklı mı olurdu?
Fransız ve İtalyan gazetelerinde bu soruyu
haklı çıkartan yorumlar, “İslamlaşma
korkusunun galip çıktığı” gibi bir yargıda
birleşiyorlar. Halkoylaması sonucunun, Fransa,
İtalya, Hollanda ve Belçika’daki göçmen
düşmanı, ırkçı partiler tarafından zafer olarak
değerlendirilmesi düşündürücüdür.
Bizim AB yolculuğumuzun sonucunu ve
zamanlamasını, soruna bu açıdan bakılırsa,
sadece Kopenhag ölçütlerine uyulup
uyulmadığı açısından, AB ülkelerinin yetkili
karar organları mı değerlendirecektir?
Yoksa, çoğu AB ülkesindeki seçimlerde
sandıklardan çıkan ve o ülkelerin
insanlarının sağ partilere kaydığını yansıtan
oylar mı?
Keza Fransız ya da Avusturya seçmenleri,
yöneticilerine “Türkiye için son sözü
parlamentolarımız değil, referandumda biz
söyleyelim” diye bastıracak olurlarsa, geçen
hafta pazar günü İsviçre’deki sandıklardan çok
farklı bir sonuç alınacağını sanmak tek kelime
ile hayalperestlik olur diye düşünüyorum.
Onun için, Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu bizim AB yolculuğumuzun sonucu
için Cumhuriyetin kuruluşunun 100.
yıldönümünü, yani 2023’ü göstermesini, bugün
yaşayan ve işbaşında bulunanların pembe
rüyalarını bozmayacak bir söylem olarak
gördüğüm için “Hayırlara vesile olsun” diyorum.
Ne dersiniz?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ
İlk Kürtçe
bölüm açõlõyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Danõştay Başkanõ Mustafa Birden,
katsayõ kararõnõn yürütmesinin durdu-
rulmasõnõ “ideolojik” olarak nitelendi-
ren Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’a sert tepki gösterdi. “Başbakan’ın
dava hakkında eleştiri sınırlarını
aşan açıklamalarını talihsizlik olarak”
değerlendiren Mustafa Birden, “Da-
nıştay’ı suçlayıcı beyanları mahke-
melerin bağımsızlığı ve hukukun üs-
tünlüğü açısından ciddi bir sakınca
olarak gördüklerini” kaydetti.
Danõştay Başkanõ Birden, yaptõğõ ya-
zõlõ açõklamada, “Yükseköğretime gi-
rişte katsayı puanı uygulamasının
kaldırılmasına ilişkin Yükseköğre-
tim Genel Kurul kararının yürüt-
mesinin durdurulması yolunda Da-
nıştay görevli dairesince verilen karar
üzerine yapılan açıklamaların yargı
erkine yönelik yıpratma faaliyetine
dönüşmesi nedeniyle, Danıştay Baş-
kanlığı yüksek yargı olmanın so-
rumluluğu çerçevesinde aşağıdaki
görüşlerini kamuoyu ile paylaşma
gereğini duymuştur” dedi.
‘Hiç kimsenin hakkı yok’
Birden, açõklamasõnda şu ifadeleri
kullandõ: “Sayın Başbakan’ın, Da-
nıştay’da görülmekte olan sözü edi-
len dava hakkında eleştiri sınırlarını
aşan, daire kararını ideolojik olarak
niteleyen açıklamalarını bir talih-
sizlik olarak görüyoruz. Değerlen-
dirmeye esas alınan daire kararın-
da yargılama süreci henüz bitmiş de-
ğildir. Danıştay ilgili dairesince ve-
rilen yürütmenin durdurulması ka-
rarının, Danıştay’ın ilgili kurulun-
da itirazen görüşülmesi mümkün-
dür. Anayasadan aldığı yetki ile
Türk milleti adına yargı yetkisini
kullanan ve 141 yıllık onurlu bir geç-
mişe sahip olan Danıştay, sadece hu-
kukun üstünlüğünü hedeflemekte,
siyasi ve ideolojik kaygılarla karar
verdiği yolundaki suçlamayı kesin-
likle hak etmemektedir. Bu bağ-
lamda, yargı kararını siyasi ya da
ideolojik bir karar olarak nitelen-
dirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
Danıştay’ı ve mensuplarını verdiği
kararlar nedeniyle suçlayıcı, töhmet
altında bırakıcı fikir, kanaat ve be-
yanları anayasal koruma altına alı-
nan mahkemelerin bağımsızlığı ve
hukukun üstünlüğü açısından cid-
di bir sakınca olarak görmekteyiz.
Unutulmamalıdır ki, bu tip açıkla-
malar, söylemler, kanaatler yargı
bağımsızlığı ve tarafsızlığına zarar
vermekte; yargının, kamuoyu nez-
dindeki güveni ve saygınlığında tah-
ribata yol açmaktadır. Danıştayı-
mıza ve kararlarına yönelik değer-
lendirme ve eleştirilerde daha özen-
li davranılması ve devlet adına yet-
ki kullananlarca bu hususa daha du-
yarlı olunması gerektiğinin haklı
beklentisini taşımaktayız.”
Yazõlõ açõklama yapan Birden, “Danõştay’õ suçlayõcõ beyanlarõ
mahkemelerin bağõmsõzlõğõ ve hukukun üstünlüğü açõsõndan ciddi bir
sakõnca olarak gördüklerini” vurguladõ. Birden, Danõştay’a ve
kararlarõna yönelik eleştirilerde özenli davranõlmasõnõ istedi.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI:
Gerekirse
yasayı da
değiştiririz
Danõştay’õn katsayõ kararõnõ
hukuka uygun bulmadõğõnõ
belirten Milli Eğitim Bakanõ
Çubukçu, yasal değişiklik
konusunda “Gerek olursa
bakanlõk olarak üzerimize
düşeni yaparõz” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubuk-
çu, Danõştay’õn katsayõ kararõnõ huku-
ka uygun bulmadõğõnõ belirterek
“1997 yılında katsayı kararını alan
YÖK’ün yetkisi varsa, bugün bu
kararı kaldırmaya da YÖK’ün yet-
kisi vardır” dedi. Şu aşamada bir ya-
sal değişiklik gerektiğini düşünmedi-
ğini kaydeden Çubukçu, “Ama ge-
rekli olursa meselenin çözümü için
üzerimize ne düşerse o yönde çaba
sarf edeceğiz” dedi.
Bakan Çubukçu, Danõştay’õn
YÖK’ün katsayõ uygulamasõnõ kaldõ-
ran kararõnõn yürütmesini durdurma-
sõyla ilgili olarak sorularõ yanõtladõ.
YÖK’ün böyle bir karar alma hakkõ
ve yetkisi bulunduğunu kaydeden Çu-
bukçu, bu kararõn Milli Eğitim Ba-
kanlõğõ ile koordineli şekilde verildi-
ğini, ortaöğretimden üniversiteye ge-
çiş sisteminde ülkenin ihtiyaçlarõ,
planlamasõ ve istihdam politikalarõnõn
dikkate alõndõğõnõ ileri sürdü. Çubuk-
çu, “Bu kararın meslek liseleri içe-
risinde oransal olarak çok düşük
olmasına rağmen imam hatipler
baz alınarak verildiğini düşünüyo-
rum” görüşünü savundu.
1997’ye gönderme yaptı
Çubukçu, “Umduğunuz gibi bir
sonuç çıkmazsa kalıcı bir çözüm
için yasal değişiklik öngörüyor mu-
sunuz” sorusu üzerine, “Ben yasal
değişiklik gerektiğini düşünmüyo-
rum şu aşamada. Ama gerekli olur-
sa o konuda da biz bakanlık ola-
rak, YÖK ile Türkiye’nin geleceği-
ne yönelik olarak gördüğümüz ve
önemsediğim bu meselenin çözümü
için üzerimize ne düşerse o yönde
çaba sarf edeceğiz” dedi.
Hukuk devletinde kurumlarõn, özel-
likle anayasal kurumlarõn yetkilerini
aldõklarõ yasadan hareket ettiklerini
belirten Çubukçu, YÖK’ün de buna
uygun hareket ettiğini söyledi. Çu-
bukçu şöyle devam etti: “YÖK’ün
böyle bir yetkisi olmadığını düşü-
nürsek, YÖK’ün 1997 yılında aldı-
ğı katsayı kararının da hukuka uy-
gun olmadığını düşünürüz. Danış-
tay eğer ‘YÖK bu kararõ alamaz’ di-
yorsa, YÖK, 1997 yılındaki kararı
da alamazdı o zaman. Onu alabildi-
ğine göre bunu da alabilir.”
‘Sınav tarihleri değişmez’
Hukukçu olarak kararõ “hukuka
uygun bulmadığını” belirten Çubuk-
çu, sõnav tarihlerinin değişip değiş-
meyeceği yönündeki bir soruya da
“Şu aşamada bir şeyin değişeceğini
düşünmüyorum, ama gelişmelere
göre değerlendirme yaparım” yanõ-
tõnõ verdi. Çubukçu, “Danıştay’ın
kararında devam etmesi halinde
neler yapacağınızı düşündünüz
mü” sorusu üzerine, “Elbette var,
ama safha safha, ben bunları gere-
kirse açıklarım” dedi.
Özcan, Ege Üniversitesi’ndeki dekan atamasında ‘hata yaptıklarını’ söyledi
Diş Hekimliği fakültesindeki tepki istifalarõnõn
kendilerini çok üzdüğünü belirten YÖK Başkanõ
Özcan’õn atamasõ büyük tepki çeken Prof.
Artuç’un istifa etmesini beklediği öne sürüldü.
Yüksekova’daki çatışmalar sırasında okuldan dönen öğrenciler zor anlar yaşadı. (Fotoğraf: AA)
Haber Merkezi - Terör örgütü
PKK’nin kuruluş yõldönümü bahane
edilerek gerçekleştirilen korsan gös-
teriler giderek yayõlõyor. Diyarbakõr
başta olmak üzere çõkan olaylarda
göstericilerle polis karşõ karşõya gel-
di. Polisin zaman zaman gaz bombasõ
kullandõğõ olaylarla ilgili olarak göz-
altõna alõnanlarõn olduğu bildirildi.
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde
olaylar 3. gününde de devam etti.
Diyarbakõr’õn Kayapõnar ilçesinde
AKP ile bazõ dinci derneklerin şube-
lerine düzenlenen molotoflu saldõrõ-
larõn ardõndan başlayan polis ope-
rasyonlarõ devam ediyor. Önceki ge-
ce farklõ semtlere yapõlan ev baskõn-
larõnda 4 kişi daha gözaltõna alõndõ.
Böylelikle zanlõlarõn sayõsõ 11’e yük-
selirken 7’sinin 18 yaşõndan küçük ol-
duğu belirtildi. Önceki gece Seyran-
tepe ve Şehitlik semtlerinde Öcalan le-
hine sloganlar atarak yürüyen göste-
riciler yol üzerindeki iki banka şu-
besine molotof atarak hasar verdi.
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde
ise gösteriler dün devam etti. Sabah
erken saatlerde Cengiz Topel Cad-
desi’ni trafiğe kapata yüzlerce gös-
terici ilçe merkezine doğru yürüyüşe
geçti. Gruptakiler kendilerine gaz
bombalarõ ve tazyikli su ile müdaha-
le eden polise taş ve molotofkoktey-
liyle karşõlõk verince ortalõk savaş ala-
nõna döndü. Olaylarda çok sayõda ki-
şi gözaltõna alõndõ.
İki polis ve bir yurttaş yaralı
Mersin’de son 3 gündür yaşanan
olaylarla ilgili Tarsus ve Mersin’de eş-
zamanlõ operasyon düzenleyen polis,
aralarõnda DTP il ve ilçe yöneticile-
rinin de bulunduğu 30’dan fazla ki-
şiyi gözaltõna aldõ. Kentte dün seyir
halindeyken molotofkokteyli saldõrõ-
sõna uğrayan polis minibüsü alev al-
dõ.Yangõna müdahale sõrasõnda 2 po-
lis hafif yaralandõ. Bir otobüse yapõ-
lan taşlõ saldõrõda bir kişi yaralandõ.
İstanbul Zeytinburnu’nda Çõrpõcõ
Mahallesi Taş Ocağõ 3 Sokak’ta
kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce
atõlan ses bombasõ paniğe yol açtõ.
Beştelsiz Mahallesi 103/3. Sokak’ta
da park halindeki bir otomobilin al-
tõna bõrakõlan ses bombasõ araçta ha-
sara yol açtõ. Patlamada, yoldan ge-
çen bir çocuk hafif yaralandõ.
İzmir’de Karşõyaka-Yamanlar hat-
tõnda yolcu taşõyan ESHOT otobüsü,
Onur Mahallesi son durakta yaklaşõk
10-15 kişilik grubun taşlõ saldõrõsõna
uğradõ. Yüzleri kapalõ saldõrganlar,
otobüs içerisine, molotofkokteyli gö-
rünümünde çok sayõda boş şişe attõ.
Saldõrõ nedeniyle panik yaşayan yol-
cular, otobüs şoförünün kapõlarõ aç-
masõnõn ardõndan aracõ terk etti.
Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõ-
lõğõ, Kandil Dağõ ile Mahmur Kam-
põ’ndan gelen terör örgütü üyelerinin
İHD Diyarbakõr Şubesi’nde önceki
gün düzenledikleri basõn toplantõsõ ile
bazõ DTP’lilerin Fis köyüne yaptõğõ zi-
yaretle ilgili inceleme başlattõ.