26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Meçhul Muhbir ‘Meçhul Asker’ Oldu Bir toplum aklını yitirmeyegörsün, başına gelmedik kalmaz. İki gündür gözümün önünde bir görüntü: Üniformalı bir tip, yüzünde maske, sağ eliyle ağzını örtüyor dudakları okunmasın diye, hafifçe eğilmiş bir koca kulağa bir şeyler fısıldıyor, kesin ihbar durumuna geçmiş yani. İşte bu durumu betimleyen koca bronz bir heykel, önünde bütün erkânı devlet, arkalarında bütün tayfayı yalaka, bu heykele çelenk koyup, saygılarını sunuyorlar. Olur mu olur. Aklını yitiren toplumlarda her şey olur; değerler de yiter gider, isimsiz kahramanların simgesi meçhul askerin yerini meçhul muhbir alır. Olur mu demeyin, oluyor. Önceki gün TSK’ye karşı girişilmiş operasyonun son aşamasındaki gelişmeleri irdeleyen bir TV kanalı, olayı “Meçhul askerin açıklamaları” başlığı altında veriyordu. 2009 Türkiyesi’nde “mütareke basını”, adı sanı belli olmayan, asker mi sivil mi olduğunu kimsenin bilmediği bir meçhul muhbiri, meçhul asker diye tanıtıyordu. Bu görüntü, 2009’da Türkiye’nin nereye vardığını çok güzel gösteriyordu. Albay Dursun Çiçek’e ait olduğu söylenen “irtica ile mücadele eylem belgesi”, enine boyuna tartışılıyor. Belge tartışılıyor, ama hedef aldığı söylenen irtica tartışılmıyor. Belgenin var olup olmadığı belli değil, ama irticanın varlığı Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla kesinleşmiş. Gelin görün ki, belge konuşuluyor, irtica konuşulmuyor. İrtica varsa eğer, belgenin kendisinden çok daha vahim, hadi bilemediniz belge kadar vahim demektir. İrtica varsa eğer, bunun derhal defedilmesi gereklidir. İrticanın var olduğunu söyleyen Anayasa Mahkemesi kararında, onun odağının iktidar partisi olduğu belirtiliyor. Bu durumda herkesin harekete geçmesi, rejimin üzerinden bu korkunç tehlikeyi defetmesi gerekmez mi? Hayır öyle olmuyor.. herkes belgeyi konuşuyor ve şöyle bir hava yaratılıyor: Türkiye’de demokratik bir iktidar işbaşındadır ve kimileri de ona karşı komplo kurmaktadır. Böylelikle dikkatler, irticanın sivil darbesinden TSK’ye doğru kaydırılıyor ve irticanın hareket alanı temizleniyor. Türkiye’de acil tehlike irtica ile mücadele eylem belgesi mi, yoksa irticanın kendisi mi? Eğer ortada irtica yok ise, tabii ki, eylem belgesi olacak acil tehlike. Çünkü bu yolla, bir bahaneyle, demokrasiye karşı darbe yapılmak istenecek. Ama irtica var. O zaman birinci tehlike irticanın kendisidir. Var olup olmadığı, varsa kime ait olduğu, kimler tarafından hazırlatıldığı bilinmeyen irtica eylem belgesiyle ilgili, meçhul ihbarlar ile dikkatleri irticadan başka noktalara kaydırmak, sahtekârlıktır. Demokrat olanlar, hem darbeye, hem de irticaya karşı olanlardır. Darbeye karşıyım derken, mahkeme ilamına bağlanmış olan irticayı görmezden gelenler, satılmış, çıkarcı, sahtekârlardır. Biz darbeye de karşıyız, irticaya da. Her şey bu kadar açık, bu kadar net. İrticayı dikkatten kaçırıp hedef saptırmak isteyenler, meçhul muhbirleri, “meçhul asker” haline sokmuş bulunuyorlar. Duyuru: Bu konudaki son gelişmeleri bu akşam saat 21’de Cem TV’deki “Ayıptır Söylemesi” programında Prof. Dr. Süheyl Batum ile birlikte ele alıp tartışacağız. Bu akşamki konuğumuz eski İstanbul Barosu Başkanı Av. Turgut Kazan olacak. asirmen@cumhuriyet.com.tr um:ag’a ‘polis tacizi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Baş- kanvekili Güldal Mumcu, Uğur Mumcu Araş- tõrmacõ Gazetecilik Vakfõ’na (um:ag) önceki ak- şam polis olduğunu söyleyen iki kişinin gelip “Burada ne yapıyorsunuz” benzeri sorular yö- neltmesi ve daha sonra da bu kişilerin sahte po- lis olabileceğinin kendisine bildirilmesi olayõnõ TBMM gündemine taşõdõ. Mumcu, her yõl “Adalet ve Demokrasi” başlõğõ al- tõnda pek çok sivil toplum örgütünün katõldõğõ etkinlikler düzenlediğini, bunun için vakõfta top- lantõlar yapõldõğõnõ ve bunlarõn 16 yõldõr tekrar- landõğõnõ anõmsattõ. Bu yõlki ilk toplantõnõn 4 Kasõm akşamõ gerçekleştirildiğine dikkat çeken Mumcu, “Olayı öğrenince, İçişleri Bakanı Sa- yın Beşir Atalay’ı aradım. Durumu anlattık- tan sonra ‘demokratik bir ülkede mi, yoksa baş- ka bir rejimin olduğu ülkede mi yaşadõğõmõzõ’ sordum; o da konuyu bilmediğini, araştırıp bilgi vereceğini söyledi” şeklinde konuştu. Da- ha sonra konuyu araştõrmak için 2 kez 2 polisin geldiğini ve gece yarõsõna doğru 0312 384 06 70 numaralõ tele- fondan Ankara Emniyet Müdü- rü olduğunu söyleyen birinin aradõğõnõ belirterek “Bu isimde kişilerin kendi birimlerinde bulunmadığını, kimliklerinin sahte olabileceğini, ayrıca o kişilerin bir yurda da gittikle- rini belirtmiş, hangi yurt ol- duğunu sorduğumda söyleye- meyeceğini ifade ederek ‘Siz bizim hedefimizde değilsiniz. Böyle bir şey yapõlmasõ mümkün değil. Biz size sadece yardõmcõ olmaya çalõşõrõz’ şeklinde ko- nuşmuştur. Ben de ‘eğer bu kişiler sahte polis ise olayõn çok daha vahim olduğunu bu kişilerin derhal kim adõna, niçin dolaştõklarõnõn ortaya çõ- karõlmasõ gerektiğini’ söyledim. Belki de ken- dini Ankara Emniyet Müdürü diye tanıtan sanal birisiyle konuşmuşumdur…” Mumcu, kamera kayõtlarõnõ tutanak düzenleyerek dün sabah Ankara Emniyeti’nden gelenlere tes- lim edildiğini söyledi. Mumcu, “Bu, adalet de- ğildir, demokrasi hiç değildir. Polis devletine, hatta İslami polis devletine gidiştir” dedi. Öte yandan, Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilile- rinden alõnan bilgiye göre, başlatõlan incelemede, Ankara Emniyet Müdürlüğü veya Emniyet teşki- latõnõn diğer birimlerinde ve Türkiye’de bu isim- lerde görevli bulunamadõğõ belirlendi. Yetkililer, vakfõn güvenlik kameralarõnõn incelendi- ğini ve çok yönlü çalõşma başlatõldõğõnõ bildirdiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in, ölüm yõl- dönümünde DSP Genel Merkezi ile eşi Rah- şan Ecevit iki ayrõ anma etkinliği düzenledi. Etkinlikler kapsamõnda ikişer tören, ikişer de panel yapõldõ. Ecevit için devlet mezarlõğõndaki gömütü ba- şõnda düzenlenen ilk törene DSP Genel Başka- nõ Masum Türker, eski genel başkan Zeki Se- zer, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanõ Yıl- maz Büyükerşen, eski bakanlardan Hikmet Sa- mi Türk, Ordu Belediye Başkanõ Seyit Torun ve milletvekilleri ile çok sayõda partili katõldõ. DSP Genel Başkanõ Türker, törende yaptõğõ ko- nuşmada her 5 Kasõm’õn kendileri için nerede ol- duklarõnõ, nereden geldiklerini, kim olduklarõnõ hatõrlatacak bir gün olduğunu söyledi. Ecevit’in gömütü başõndaki ikinci tören eşi Rahşan Ecevit, KKTC’nin Birinci Cumhur- başkanõ Rauf Denktaş ve Kõbrõs gazilerinin de aralarõnda bulunduğu sevenleri tarafõndan dü- zenlendi. Törende, Ecevit’in gömütüne Rahşan Ecevit, üzerinde “Rahşan Ecevit ve arkadaş- ları, özlemle anıyoruz”, Denktaş da “KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı” yazõlõ birer çelenk bõraktõ. Törene, çoğunluğunu Türkiye Muharip Gaziler Derneği üyeleri, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanõ Büyükerşen, eski Adalet Ba- kanõ Türk, Ecevit’in eski koruma müdürü ve İz- mir Bağõmsõz Milletvekili Recai Birgün ile çok sayõda yurttaş katõldõ. Türker: Bir gecede ayrı düştük Ecevit için dün Ankara’da düzenlenen iki ay- rõ panelde de Eskişehir Büyükşehir Belediye Baş- kanõ Büyükerşen’in konuşmacõ olmasõ etkin- liklerin ortak noktalarõndan birini oluşturdu. DSP Genel Merkezi’nin paneli Bilkent Otel’de, Rah- şan Ecevit’in düzenlediği ikinci panel ise Çağ- daş Sanatlar Merkezi’nde yapõldõ. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal da “par- timizin 3. Genel Başkanı” diye hitap ettiği Bülent Ecevit’in ölüm yõldönümü dolayõsõyla bir mesaj yayõmladõ. GÜLDAL MUMCU: BU DEMOKRASİ DEĞİL Baykal, irtica belgesi konusunda ihbarcõnõn iyi niyetli olmadõğõ ve tek başõna hareket etmediği kuşkusunun arttõğõnõ söyledi ‘Siyasi hesaplaşma karargâhõ’ Bülent Ecevit’in gömütüne DSP Genel Başka- nı Masum Türker’in ardından Denktaş ve eşi Rahşan Ecevit’in bulunduğu grup geldi. (AA) Ecevit’e iki ayrı anma Güldal Mumcu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, bel- ge tartõşmalarõnda gelinen noktayla ilgi- li olarak, “Bir siyasi hesaplaşma, kamplaşma karargâhının, bir suçlama merkezinin müthiş imkânları kulla- narak faaliyet halinde olduğunu gö- rüyorum. İktidarın himayesi içinde olduğuna kuşku yok” dedi. CNN Türk’ün sorularõnõ yanõtlayan Baykal, “Aşı olacak mısınız” sorusu üze- rine, sağlõğõ ilgilendi- ren böylesine önemli bir konunun siyaset- çiler üzerinden tartõ- şõlmasõnõ yanlõş bul- duğunu kaydederek, “Dünya Sağlık Ör- gütü aşıyı öneriyor, sağlık otoriteleri öne- riyor. Hayır olmayın, demek anlamına ge- lecek bir tavır takın- mak yakışık alır mı? Zihinleri karıştırmak yanlış. Aşılanırsın, aşılanmazın senin bi- leceğin iş... Aşılan- mak yanlışsa kaldır o zaman aşıyı” diye ko- nuştu. Bazõ CHP’lile- rin “Sayın Başbakan ‘olmayacağõm’ diyor- sa, biz oluruz” sözle- ri anõmsatõldõğõnda da Baykal, “Bu şaka kal- dıran bir konu değil. Yanlış yönlendirme yapmak istemiyorum, siyasi amaçla kullanmak istemiyorum. Herkes ken- di kararını kendisi alsın” dedi. ‘Suçlamalar kabul edilemez’ Baykal, “TBMM’deki Kürt açılımı görüşmesinde konuşacak mısınız” so- rusuna “Henüz bir karar almadım. Sa- lı günkü konuşmayı görmek istiyo- rum. Salı günü de Meclis’in önüne di- ğer ilişki kurulan kuruluşlarla yapılan temaslarda olduğu gibi, hiçbir içeriği ol- mayan, genel ve umumi sözlerden iba- ret, iyi niyet beyanları, temennilerden ibaret bir değerlendirme yapılırsa, bu- na katkı yapmamız gerekmez, diye düşünüyorum” karşõlõğõnõ verdi. Baykal, ihbar mektubunda CHP’yi hedef alan suçlamalarõn kabul edilemez olduğunu vurguladõ. Baykal, “Delili ne? Herkes böyle tek taraflı suçlamalar yapar. Ortada büyük planlamanın olduğu, bir siyasi operasyonun yürütülmekte ol- duğu anlaşılıyor. Bel- genin aslı 4.5 ay bek- letiliyor. Askerlerin sivil yargıda yargı- lanmasına ilişkin ka- nun çıkıyor bu arada. İhbarcıyı bekleten- ler, bu kanunu çı- kartanlar ortak bir siyasi planlama için- de. Orijinal olduğu söylenen bir belge su- nuldu, bir ihbar mek- tubu ile o belge yo- rumlandı, yeni he- defler ortaya kondu. Ayrıca bir de, al size ek belge, diye bir bel- ge eklendi. Anlaşılı- yor ki, bir merkez var. Bu merkez bir si- yasi planlama için- dedir. İyi niyetli bir kişinin tek başına ha- rekete geçtiğini dü- şünmek giderek güç- leşiyor. İhbarı yapan kişi posta ile göndermiş. Bu kadar ta- rihi önemi olan bir belge postayla gön- derilir mi, bu riski kim alır? Bu bel- genin kendisi kadar önemli bir siyasi hesaplaşma, kamplaşma karargâhı- nın, bir suçlama merkezinin müthiş im- kânları kullanarak faaliyet halinde ol- duğunu görüyorum” açõklamasõnõ yap- tõ. Baykal, “Bu karargâh iktidar eksenli mi” sorusuna da “İktidarın himayesi içinde olduğuna kuşku yok. İktidar hayretler içinde, aa bunlar nereden çı- kıyor, deme durumunda değil. Kanu- nu kim çıkarıyor?” yanõtõnõ verdi. CHP lideri Baykal, belge tartõşmalarõnõ değerlendirirken “Bir siyasi hesaplaşma karargâhõ var” dedi. Baykal, H1N1 virüsü aşõsõyla ilgili olarak da “Herkes kararõnõ kendisi versin” diye konuştu. Kaçak teknesi battı: 4 ölü BODRUM (AA) - Muğla’nõn Bodrum il- çesi Turgutreis Beldesi’nde kõyõdan yaklaşõk 500 metre uzaktan gelen “imdat” sesleri üzerine böl- geye ulaşan Sahil Güvenlik ekipleri ve yurttaşlar, yasadõşõ yollardan yurtdõşõna çõkmaya çalõşõrken tekneleri alabora olan ve boğulma tehlikesi geçi- ren 10 kaçağõ kurtardõ. Bögede arama kurtarma ça- lõşmalarõnõ sürdüren Sahil Güvenlik ekipleri Filistin uyruklu 3’ü çocuk 4 kaçağõn cesedine ulaştõ. Ce- setler, botlarla sahile çõkartõldõ. Cinnet bir aileyi yok etti İstanbul Haber Servisi - Pendik Esenyalõ Mahallesi’nde manavlõk yapan Hüseyin Er- den’in (50) dün akşam evinde cinnet getirerek eşi Fikriye (38), oğlu Melih (11) ve kõzõ Ez- gi’yi (13) öldürdüğü iddia edildi. Kendisini de bõçakla yaralayan Hüseyin Erden hastaneye kaldõrõldõ. Geniş çaplõ araştõrma başlatan polis, olayla ilgili soruşturmasõnõ sürdürüyor. Habur’a İmralı örneği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Adalet Bakanõ Sa- dullah Ergin, 34 PKK’linin sorgulanmasõ için hâkimlerin Habur’a gitmesine yönelik eleştiri- leri yanõtlarken, Abdullah Öcalan’a yönelik uy- gulamayõ örnek gösterdi. Ergin, “Sõnõrda sor- gulamayla ilgili talep güvenlik güçlerinden gel- di. Örgüt elebaşõsõ 15 Şubat 199’da Keny16 Şu- bat’ta havaalanõndan alõnõp İmralõ’ya götürüldü. 21 Şubat’ta Ankara DGM’den yargõç ve savcõ- lar sorgulama için İmralõ’ya gitti” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear