26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 4 KASIM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Çoğunluğu 1915’te Gelibolu Yarõmadasõ’nda geçen Çanakkale Savaşlarõ’nõn tarihimizdeki büyük önemi herkes tarafõndan bilinir. 18 Mart 1915’te deniz muharebesi ile başlayan ve 25 Nisan’da Gelibolu Yarõmadasõ’na ve Anadolu yakasõndaki Kumkale’ye yapõlan çõkarmalarla devam eden bu muharebeler, İngiltere ve müttefiklerinin 18-19 Aralõk 1915’te kuzey cephesinden ve 9 Ocak 1916’da da güney cephesinden hiçbir sonuç alamadan geri çekilmeleri ile son bulmuştur. Yaklaşõk sekiz ay süreyle Gelibolu Yarõmadasõ’nõn güneybatõsõ ve güneyinde çok dar bir alanda yapõlan muharebelerde Türk askerleri büyük kahramanlõklar ve başarõlar göstererek inatla vatanõnõ savundu. Başta Yüzbaşõ (sonra Albay) Mustafa Kemal (Atatürk) olmak üzere Türk komutanlar askerlerini bu muharabelerde büyük bir özveri ve başarõyla yönettiler. Her iki taraf da büyük kayõplar verdi ve binlerce genç insan yaşamõnõ yitirdi. Bu muharebeler 1. Dünya Savaşõ’nõn akõşõnõ değiştirdi ve İngiltere ve müttefiklerinin savaşõn gidişi için yaptõklarõ tasarõlarõ bozdu. Yazıyı hazırlamaktaki amaç Gelibolu Yarõmadasõ muharebeleri hakkõnda yazõlmõş yüzlerce kitap vardõr. Bu nedenle bu muharebelerin ayrõntõlarõ büyük ölçüde bilinmektedir. Bu yazõyõ hazõrlamaktaki amaç, bilineni tekrarlamak değil, aksine bu konuda belki de az bilinen ve bilim tarihi açısından çok önemli bir öyküyü anlatmaktõr. Gelibolu muharebeleri ile bilimin tarihinin ilgisi nedir, diye düşünenler olacaktõr. Bu ilginin nedeni, Gelibolu Yarõmadasõ’nda çarpõşarak yaşamõnõ yitiren çok önemli bir genç İngiliz bilimcisi Henry Moseley’dir. Moseley, Anafartalar bölgesinde yapõlan muharebelerde 10 Ağustos 1915 günü yaşamõnõ yitirmiştir. Bu muharebelerin ayrõntõlarõnõ vermeden önce bu bilimcinin kim olduğundan ve bilime yaptõğõ çok önemli katkõlardan kõsaca söz etmek istiyorum. Fakat önce, bu konuya olan ilgimin nedeni üzerine kõsa birkaç söz: Henry Moseley’in Gelibolu muharebelerinde yaşamõnõ yitirdiğini yõllar önce Richard Rhodes’õn “The Making of the Atomic Bomb (Atom Bombasının Yapılması)” adlõ kitabõnõ okurken öğrendim. Rhodes kitabõnda Moseley’in bilime yaptõğõ çok önemli katkõlarõ ve 1. Dünya Savaşõ sõrasõnda Gelibolu Yarõmadasõ’nda yaşamõnõ yitirdiğini kõsaca anlatõr. Moseley’in subay üniformasõ ile çekilmiş resmini de ilk kez bu kitapta gördüm. Bu çok ilgimi çekti çünkü uzun süredir Gelibolu muharebelerine karşõ çok özel bir merakõm vardõ. Gelibolu muharebe alanlarõnõ birkaç kez gezdim ve bu konuda hem İngilizce ve hem de Türkçe yazõlmõş birçok kitap okudum. Erol Mütercimler’in “Gelibolu 1915” adlõ kitabõnda söylediği gibi “Bu muharebeler Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözüdür”. Bu muharebelerde bilimde çok önemli buluşlar yapan genç bir bilimcinin yaşamõnõ yitirmesi ve Türk vatanõnõn bu kutsal topraklarõnda yatmasõ, bana göre gerçekten çok önemli bir olaydõ. Gelibolu Yarõmadasõ’na ilk kez 1976’da askerliğimi yaptõğõm zaman annemle birlikte gitmiştim. 1995’te yakõn dostum Prof. Ali Esat Karakaya ile Gelibolu yarõmadasõna giderek üç gün süre ile muharebe alanlarõnõ gezdik. Kitaplar okuyup olaylarõ daha iyi öğrenmeye çalõştõm. Çok duygusal bir geziydi. Sonra 2000 ve 2004 yõllarõnda daha önce görmediğim yerleri gördüm. 2005’in başõnda İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Tõp Fakültesi’nde Türk araştõrmacõlara yönelik verdiğim bir kurs sõrasõnda, Gelibolu muharebeleri hakkõnda da bir konferans verdim. Bunu daha sonra Washington dahil olmak üzere başka yerlerde de tekrarladõm. Cephede alnından vuruldu Bu konuşmalarõmda Henry Moseley’den de söz ettim. Fakat uzun süredir aklõmda Moseley hakkõnda hem bilimsel ve hem de tarihsel bir yazõ yazma fikri vardõ... Moseley’nin 1913’te yayõmlanan iki çalõşmasõnõ ve 1914’te yayõmlanan son çalõşmasõnõ buldum. Bu yayõnlar araştõrmalarõmõn temelini oluşturdu. Prof. Karakaya 2005 yõlõnda Çanakkale Üniversitesi’nde Henry Moseley hakkõnda merhum Prof. Erdal İnönü’nün de katõldõğõ bir çalõştay yapõldõğõnõ söyledi. Daha önce de Haziran 2002’de Prof. Mehmet Emin Özel tarafõndan TÜBİTAK Bilim ve Teknik’te Moseley’nin yaşamõ, bilimsel çalõşmalarõ ve ölümü hakkõnda kõsa bir yazõ yayõmlanmõştõ. Bu yazõmõn amacõ, Henry Moseley hakkõndaki bilimsel ve tarihsel gerçekleri ve ölümünden bir süre önce Gelibolu Yarõmadasõ’nda onun ölümüne kadar giden olaylarõ kendi bakõşõmla ayrõntõlõ bir biçimde anlatmaktõr. Kullandõğõm kaynaklar bu yazõnõn sonundadõr. Şimdi önce Moseley ve bilime katkõlarõ, sonra da Çanakkale Savaşõ’na katõlõmõ ve cephede alnõndan vurularak ölümü... Parlak bir öğrenci H enry Gwyn Jeffrreys Moseley, 23 Kasõm 1887’de Weymouth, İn- giltere’de doğar. “Harry Mose- ley” olarak da bilinir. O zamanõn bazõ ünlü bilimcilerini de içeren, zengin ve aristokrat bir aileden ge- lir. Örneğin, babasõ Henry Not- tidge Moseley Oxford Üniver- sitesi’nde anato- mi ve fizyoloji profesörüdür. Babasõ 1891’de kõrk yedi yaşõnda iken öldüğünde Henry Moseley sadece dört ya- şõndadõr. Genç Henry matematiğe ve zoolojiye büyük ilgi gösterir. Çok parlak bir öğren- cidir ve 13 ya- şõnda İngiltere Kralõ’nõn verdi- ği bir bursu ka- zanarak prestijli Eton College’e girer. Eton Colle- ge İngiliz aristokrasisinin bir sem- bolüdür ve birçok İngiliz devlet adamõ ve toplumun diğer ileri ge- lenleri eğitimini orada almõştõr. Fi- zik öğretmeni, Henry’ye sonradan üzerinde çalõşacağõ X-õşõnlarõnõ ilk kez tanõtõr. Bugün Eton College’in Science School’unda Henry Moseley’in fizik eğitimine orada başladõğõnõ hatõrlatan bir tabela vardõr ve her yõl başarõlõ öğrencilerinden birine “Moseley Fizik Ödülü” verilir. Eton College’i 1906’da bitiren Moseley, Oxford’da Trinity Col- lege’e girer. Bu okula girmesinin başlõca nedenlerinden birisi çok bağlõ olduğu dul kalan annesine yakõn olmaktõr. 1910’da M.A. (Master of Arts) derecesiyle me- zun olur ve fizik alanõnda araştõr- malar yapmaya karar verir. Mo- seley, 1908 No- bel Kimya Ödü- lü alan fizikçi Ernest Ruther- ford’un bulun- duğu Manches- ter Üniversite- si’ne gitmeye karar verir. Baş- vurusuna Rut- h e r f o r d ’ d a n olumlu yanõt ge- lir ve Moseley Eylül 1910’da Fizik Bölümü’ne öğretim üyesi olarak atanõr. Rutherford, nükleer fiziğin babası olarak bilinir. Nisan 1911’de Rutherford kendi adõyla anõlan atom modelini yayõmlar. Rutherford’un öğrencileri arasõn- da Niels Bohr, Otto Hahn gibi sonradan Nobel Ödülü alan birçok bilimci vardõr. İşte böylesine bir ortamda Mo- seley bilimsel çalõşmalarõna başlar. O sõrada Alman fizikçi Wilhelm C. Röntgen tarafõndan 1895’te bu- lunan X-õşõnlarõ (Röntgen õşõnlarõ) ne olduğu bilim dünyasõnda büyük ilgi çekmektedir. M o s e l e y Merdiveni. Moseley’in bilime katkõsõ başlõyor M oseley, X-õşõnlarõnõn doğa- sõ üzerinde araştõrma yap- mak ister. Rutherford’un onayõnõ alõr ve çocukluk arkadaşõ olan matematikçi Charles Galton Darwin (Charles Darwin’in torunu) ile birlikte bilime büyük katkõlar ya- pacağõ araştõrmalarõna başlar. Platinin verdiği X-õşõnlarõnõ bir kristalden yansõttõktan sonra bu elementin X-õşõn spektrumunu elde ederler. Değişik açõlarda yansõyan beş ayrõ õşõn göz- lerler. Bu õşõnlarõn kristalin yapõsõn- dan bağõmsõz olduğunu ve bu nedenle kristalin içinde oluşmadõğõnõ saptar- lar. Kristallerden yansõyan X-õşõnla- rõnõn normal X-õşõnlarõnõn özellikle- rine sahip olduğu ve bu beş õşõnõn pla- tine özgü olduğu sonucuna varõrlar. Temmuz 1913’te bu buluşlarõnõ “The Reflexion of the X-rays” baş- lõğõ ile Philosophical Magazine (Phil Mag) adlõ dergide yayõmlarlar. 1798’de yayõna başlayan bu dergi dünyanõn en eski bilimsel dergisidir ve bugün de yayõn hayatõ sürüyor. 19. ve 20. yüzyõllarda Rutherford gibi za- manõn en ünlü bilimcileri buluşlarõ- nõ bu dergide yayõmladõlar. Bu çalõş- madan sonra, Darwin daha çok fizi- ğin matematiksel ve teorik yönünü araştõrmaya yönelirken Moseley X- õşõnlarõ üzerinde çalõşmalarõnõ sür- dürür. Bilimde devrim yaratacak bü- yük buluşlarõ asõl bundan sonra ge- lecektir. Moseley X-õşõn spekt- rumunu oluşturan şeyin, atomun çekirdeğindeki elektriksel birimlerin sa- yõsõna eşdeğer olabileceği- ni düşünür. X-õşõnlarõnõn dalga boylarõnõn deneysel ölçülmeleri ile bir atomun yapõsõ hakkõnda yeni bilgi- ler elde edilebilecektir. Bu- nun için de elementlerin X- õşõn spektrumlarõnõ siste- matik olarak araştõrmak gerekir. İleri sürülen bir hipoteze göre, bir atomun çekirdeğindeki yüklerin sa- yõsõ, periyodik cetveldeki yerinin numarasõna eşittir (atom numarasõ) ve bu nu- mara bir elementin tüm kimyasal ve X-õşõnõnõ da içeren özel- liklerini belirlemektedir. Fakat o sõ- rada birçok fizikçi bu numaranõn fi- ziksel bir özellik olduğunu düşün- müyordu. Bu çalõşmalardan yaklaşõk kõrk dört yõl önce Rus kimyacõ Dmitri Iva- novich Mendeleyev, Mart 1869’da, elementler eğer atom ağõrlõklarõna göre dizilirlerse periyodik özellikler gösterdiğini bulduğunu açõklar. Men- deleyev bugün bilindiği gibi “Ele- mentlerin periyodik cetvelini” ge- liştirmiştir ve bu cetvel elementlerin atom ağõrlõklarõna dayanõr. Bu cetvel bilime yaklaşõk elli yõl hizmet eder. Periyodik cetveli değiştiriyor Ancak Moseley’nin çalõşmalarõyla durum değişir. Moseley, kullandõğõ X- õşõn aygõtõnda bazõ değişiklikler yapar ve X-õşõnlarõnõ saptamak için fotoğ- raf filmi kullanmaya başlar. Film geliştirildiği zaman değişik yerlerde birtakõm çizgiler görülür. Bu çizgilerin filmdeki yeri, kullanõlan elemente özgü X-õşõnlarõnõn dalga boy- larõna karşõlõk gelmektedir. Moseley önce on iki element kullanõr. Her elementin X-õşõn spektrumunun, elemente öz- gü başlõca iki çizgiden oluş- tuğunu bulur ve bunlarõ alfa ve beta diye adlandõrõr. Bazõ elementlerin spektrumunda az yoğunlukta çizgiler de var- dõr. Moseley bunlarõn metalle- rin içindeki yabancõ madde- lerden ileri geldiğini düşünür. Yabancõ maddelerden gelen çizgilerin varlõğõna dayanarak kullandõğõ yöntemin, kimya- sal analiz için çok kuvvetli bir yöntem olabileceğini ileri sü- rer. Moseley ayrõca bu yön- temin henüz bilinmeyen ele- mentlerin bulunmasõnõ sağlayacağõ- nõ ve spektrumlarõnõn önceden bili- nebileceğini ileri sürer. Zaman Mo- seley’in vardõğõ bu sonuçlarõn ne ka- dar doğru olduğunu gösterecektir. Moseley sonuçlarõnõ şöyle yorum- lar: “Elimizdeki kanıt şunu göste- riyor ki bir atomda temel bir birim vardır ve bu birim bir elementten diğerine geçişte düzenli olarak ar- tar. Bu birim ancak atomun mer- kezindeki daha önceden kanıtlan- dığını bildiğimiz pozitif çekirdeği- nin yükü olabilir. Atom ağırlıkla- rı ortalama iki birim olarak art- maktadırlar. Buna karşın atom numarası atomdan atoma düzenli olarak bir elektronik birim ile ar- tar. Bu nedenle deneylerden şu sonuç çıkıyor ki atom numarası ele- mentlerin periyodik cetveldeki ye- rinin numarasıyla aynıdır. Bu atom numarası buna dayanarak hidro- jen için 1, heliyum için 2, lityum için 3,…kalsiyum için 20, … çinko için 30, vs’dir.” Bu sonuçlara göre, atomların kim- yasal özellikleri atom numarasõ ta- rafõndan saptanmaktadõr. X-õşõnlarõ, bir atomun iç bölümlerinde oluşur ve atomun en dõş elektronlarõyla bir iliş- kisi yoktur. Moseley’nin sonuçlarõ ta- rihi bir buluştur. Mendeleyev’in yaklaşõk kõrk dört yõl önce geliştirdi- ği ve atom ağõrlõklarõna dayanan pe- riyodik cetvel artõk Moseley’nin “Atom numaraları cetveli” olarak bilim dünyasõna sunulmaktadõr. Bu- na göre “elementlerin özellikleri atom numaralarının periyodik fonksiyonlarıdır”. Moseley bu ça- lõşmasõnõ “The High-Frequency Spectra of the Elements” başlõğõy- la Aralõk 1913’te Philosophical Ma- gazine’de yayõmlar. SÜRECEK Dünyanõn en parlak genç İngiliz bilimcilerinden biri olan Henry Moseley, Çanakkale Savaşlarõ’na katõlmõş ve Albay Mustafa Kemal’in de göğsünden vurulduğu kanlõ Conk Bayõrõ savaşõnda başõndan vurularak ölmüştü. Moseley, atomun içini bilim dünyasõna açan adam olarak bilim tarihine geçti. Mendeleyev’in, ondan yaklaşõk kõrk dört yõl önce geliştirdiği ve atom ağõrlõklarõna dayanan periyodik cetveli, Moseley’nin tarihi katkõsõyla “Atom numaralarõ cetveli”ne dönüştü... Moseley’nin ölümünden sonra, değerli bilimcilerin savaşa götürülmesi ulusal trajedi olarak kabul edildi ve 2. Dünya Savaşõ sõrasõnda İngiliz hükümeti artõk bilimcilere sadece cephe gerisinde görev verdi. Dünyanõn en ünlü bilimcileri onun ölümünden sonra şöyle konuştular: “Olağanüstü yetenekli bu insanõn ölümü çok büyük acõdõr. En parlak bir tasarlamayla ve yetenekle bu genç adam daha önce rüyasõnõ bile göremediğimiz bir biçimde atomun dünyasõnõ görebileceğimiz pencereleri açmõştõr. Avrupa’daki bu savaş başka bir şey yapmayõp sadece bu genç insanõn yaşamõnõ bitirse bile tarihte görülen en korkunç ve en onarõlamayacak bir cinayettir.” Genç bilim adamõ Henry Moseley’in Conk Bayõrõ’nda başõndan vurulmasõ, bilime yaptõğõ katkõlarõn sürmesini engelledi Bilim tarihinde önemli bir öykü
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear