26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Domuz Gribi ile İlgili İlginç İleti Sevgili, Domuz gribi ortaya çıktıktan sonra, ülkemizde gösterilen tepki beni hem sevindirdi hem de şaşırttı. Şimdiye dek herhangi bir tehlike ile karşılaştığımızda, geleneksel vurdumduymazlığımızla “bişşiy olmaz abii” tepkisizliğine dalardık. Bu kez öyle olmadı; çok ciddi tepki gösterildi, yüz milyonlar dökülüp aşılar getirildi, kampanyalar yapıldı. Tepkisizliğin yerini önlemin alması iyiydi. Ama acaba nedeni neydi? Sonra aşı üzerine spekülasyonlar başladı. Şimdi görüyoruz ki, bunlar yalnız bize özgü değil. Bütün dünyada var. Dün bilgisayarımda Perulu bir hekimin uyarısını ileten bir mesaj buldum. Doğruluk derecesini bilemem. Ama yine de ilginç bulduğum için sana da ulaştırıyorum. Bak ne diyor Dr. Carlos Alberto Morales: “Birçok yerde her sene milyonlarca insan malaryadan ölüyor. Halbuki basit bir tül sineklik onları koruyabilir. Gazeteler bundan bahsetmiyor! Dünyada her sene 2 milyon çocuk ishalden ölüyor, halbuki 23 sentlik bir serum onları kurtarabilir. Gazeteler bundan bahsetmiyor! Kızamık ve zatürreeden her sene 10 milyon insan ölüyor. Tüm bu insanlar daha ucuz ilaçlarla kurtulabilir. Gazeteler bunlardan da bahsetmiyor! Bundan yaklaşık 10 yıl önce kuş gribi çıktığında bütün gazeteler bizi bilgiye boğdu: ‘Bütün diğer salgınlardan daha tehlikeli... Dünyayı tehdit eden salgın!...’ Gazeteler sadece bu tavukların korkunç hastalığından bahsediyordu. Buna rağmen toplam insan kaybı 10 senede 250. Yani senede 25. Normal grip senede yarım milyon can alıyor. 25’e karşı YARIM MİLYON! Niçin kuş gribinden bu kadar bahsedildi? Çünkü bu tavukların arkasında bir ‘horoz’ vardı, büyük ibikli bir horoz: Uluslararası Roche İlaç Grubu.... Bu şirket Asya ülkelerine milyonlarca doz Tamiflu sattı, İngiltere 14 milyon doz satın aldı. Kuş gribi sayesinde Roche, milyarlarca dolar kâr etti. Bugün de domuz gribi psikozu başlatıldı. Tüm dünya medyası sadece bundan bahsediyor. Kuzey Amerikan Gilead Sciences şirketi Tamiflu ilacının patent sahibi. Bu işletmenin en büyük hissedarıysa Donald Rumsfeld: George Bush dönemi Savunma Bakanı, Irak savaşının stratejisti... Gerçek “Pandemie” (dünyayı etkileyen büyük salgın), çıkar salgınıdır, sağlık paralı askerlerinin çıkarları. Eğer domuz gribi söylendiği gibi gerçekten dünyayı tehdit eden büyük bir salgınsa (pandemiyse), dünya sağlık örgütü bu hastalıktan bu kadar tedirgin oluyorsa neden bu hastalığı dünya sağlığını tehdit eden bir hastalık olarak ilan edip, hastalığa karşı aynı ilacın jenerik türevlerinin üretilmesini önermiyorlar? Roche’un haklarının iptalini isteyip yerine her ülkenin kendi üreteceği jenerik türevlerini üretmiyorlar? Bu mesajı mümkün olduğu kadar çok insana iletiniz, herkes bu büyük salgının arkasındaki gerçeği görsün. Çünkü medya sadece kendi sponsorlarının haberlerini veriyor. Dr. Carlos Alberto Morales Paitán, Pérou” Yineliyorum. Bu iletinin içindekilerin doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir şey söyleyecek durumda değilim. Bunu sana naklederken, bu çekinceyi de belirtiyorum. Ama, bu katakulli dünyasında öyle şeyler oluyor ki, insan “Bu da doğru olamaz mı?” diye düşünüyor. Hemen de belirtmek isterim ki, bu yazı “aşı olma” anlamını da taşımıyor. O konuda karar vermeden önce güvenilir bir doktora başvurmak daha doğru. Zaten yalnızca bu konuda değil, her önemli olayda doktorun görüşünü almak, gazetelerde uzman olmayan kişilerin yazdıkları yazılar veya verdikleri haberlerle yetinmemek daha doğru. Sana, domuz gribinden uzak günler dilerim... asirmen@cumhuriyet.com.tr Baykal, Erdoğan’õn yaptõğõ konuşmayõ ‘kompozisyon ödevi gibi’ diye nitelendirdi TÜREY KÖSE SERGÜL CANIGÜR BURDUR/ANTALYA - CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Kürt açõlõmõ genel görüşmesinde yaptõğõ konuşma- yõ “kompozisyon ödevi gibi” di- ye nitelendirirken “Cumhuriyet tarihinde ilk kez hükümet eliy- le, devlet eliyle bölücülük sü- reci başlatılmıştır. Etnik ay- rıştırma düğmesine dün (ön- ceki gün) hükümet basmıştır” dedi. CHP lideri, “PKK 25 yıl- dır silahlı mücadeleyle elde edemediğini, bu iktidarın iş- birliğiyle elde etmek üzere- dir” mesajõ verdi. CHP lideri Baykal, dün özel bir uçakla Burdur’a geldi. Baykal, Karamanlõ Belediyesi’ni ziyaret ederken, Kürt açõlõmõ genel gö- rüşmesi ile ilgili değerlendirme- ler yaptõ. Baykal’õn değerlendir- meleri ana başlõklarõyla şöyle: Demokratikleşme değil, bö- lücülük: Neyi, nasõl yapacakla- rõnõ açõkça söylemekten kaçõna- rak, ima ederek geçiştirmeye çalõşõyorlar. Bu, demokratikleş- me hareketi diye sunulmaya ça- lõşõlõyor. Demokrasi bölücülük anlamõna gelmez. Dün (önceki gün) cumhuriyet tarihinden bu yana ilk kez devlet eliyle, hü- kümet eliyle bölücülük hareke- ti başlatõlmõştõr. Etnik temelde Türkiye’yi ayrõştõrmayõ resmi- leştirmek, kamu hizmetinde et- nik ayrõşmaya katkõ vermeyi ka- bul etmek dünkü görüşmelerden çõkan sonuçlardõr. Etnik ayrıştırma düğmesine basıldı: Devlet insanlarla, bireyle meşguldür. Devlet etnik kim- likle, cemaatle meşgul değildir. PKK’liler geldi, sõnõrda savcõlar, hâkimler hazõrdõ. Bu eşgüdüm nasõl olmuş? PKK’li olmak suç olmaktan çõktõ. Bu politikanõn ar- kasõnda AKP-PKK-DTP var. Dün (önceki gün) açõklanan, et- nik ayrõştõrma politikasõdõr. PKK hedefe ulaşmak üzere: Uluslaşma sürecinin tersine çev- rilmesi hedefleniyor. PKK 25 yõldõr silahlõ mücadeleyle elde edemediğini bu iktidarõn işbirli- ğiyle elde etmek üzeredir. Başbakan’ın konuşması: Başbakan bu söylediklerimi sak- lamaya çalõşõyor. Konuşmasõ- nõn şifrelerini söylüyorum. Bize ortaokul kompozisyon ödevi ha- zõrlama anlayõşõ içinde bir ko- nuşma yaptõ. Baykal, daha son- ra Antalya Ticaret ve Sanayi Odasõ’nõn ödül törenine katõldõ. Törene 9. Cumhurbaşkanõ Sü- leymen Demirel de katõlõrken ik- tidardan hiçbir yetkilinin katõl- mamasõ dikkat çekti. Baykal, ekonomik göstergelerle ilgili değerlendirmeler yaparken De- mirel de telefon dinleme konu- sunda mesajlar verdi. Demirel, “Askeri dönemler dahil böy- lesine korkulu bir dönem ya- şanmadı. Korku imparator- luğu kurulmuş. 70 milyon bir millet korkar mı?” dedi. De- mirel şöyle devam etti: “Bir ülkenin kurumları, sav- cıları, yargıtayı o ülkenin düş- manı olur mu? Sandık geldi- ğinde bu şikâyetlere rağmen bunun icabını yapmazsanız o zaman zulmü hak edersiniz. Haberal’ın kaçacağından kim- senin şüphesi olur mu? Böyle hukuk olur mu?” CHP lideri Baykal, “PKK silahla elde edemediğini, bu iktidarõn işbirliğiyle elde etmek üzeredir” mesajõnõ verdi. ‘EvladõmõzMustafaBalbay...’ CHP lideri, bugün seçimlerin yenileneceği Burdur’un Karaman ilçesine bağlõ Yusufça beldesinde yurttaşlara seslendi. “Deniz Fene- ri’nin hesabı soruldu mu” diye soran Baykal, “Almanya’da mahkemede, asıl sorumlular Türkiye’de, denildi. Bu kişiler yargılanıyor mu? Tutuklandılar mı? Her şey sumenaltı” dedi. Meydanda kendisini izleyen bir genç “Mustafa Balbay suçlu da, dağdan inenler suçsuz mu?” yazõlõ bir pankart açtõ. Burdurlu- lar hemşerileri olan Balbay’õ bir pankartla se- lamlarken, Baykal da tutukluluğuyla ilgili de- ğerlendirmeler yaptõ. Dağdan inen PKK’lilerin karşõlanmasõ sürecinde yaşananlara dikkat çe- ken Baykal, “Bir Silopi hukuku çıktı. Silivri’de başka bir hukuk var. Evladımız Mustafa Bal- bay Silivri’de. Bir Silivri hukuku, bir de De- niz Feneri hukuku var. Mustafa Balbay bir gazeteci. Sen Ergenekon terör örgütü üye- sisin, diyorlar. Terör örgütü diye bir mah- keme kararı çıktı mı? Mustafa Balbay ay- lardır tutuklu” diye konuştu. AKP ÜYELERİ İçkiye tepki Yurt Haberleri Ser- visi- Düşman işgalin- den kurtuluşunun 87’nci yõldönümü dolayõsõyla Tekirdağ’da verilen re- sepsiyonda CHP’li bele- diyenin içki vermesini protesto eden AKP’liler salonu terk etti. Tekirdağ Belediye Başkanõ CHP’li Adem Dalgıç, Namõk Kemal Üniversitesi Piramit Sa- lon’da önceki gün re- sepsiyon verdi. Resep- siyona, Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek, 8’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanõ Tuğ- generel İsmail Gümüş- tekin, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, si- vil toplum kuruluşlarõ ile siyasi parti temsilci- leri katõldõ. Başkan Dal- gõç, konuşmasõnda bu- günlere gelmek için çok büyük mücadele veril- diğini belirterek, bun- dan sonra daha da çok çalõşõlmasõ gerektiğini söyledi. Resepsiyonda, Tekirdağ Valisi Keme- lek, Garnizon Komutanõ Gümüştekin, Başkan Dalgõç ve eşleri “kur- tuluş pastasını” kesti. Resepsiyonda içki dağõ- tõlmasõ AKP’lilerin tep- kisine neden oldu. AKP’li Belediye Meclis Üyesi Bayram Başel- ma, Belediye Başkanõ Dalgõç’õn yanõna gide- rek “içki içmenin yan- lış olacağını” söyledi. Başelma, Dalgõç ile ko- nuşmasõnõn ardõndan salonu terk etti. AKP İl Başkanõ Soner Çizen ve bazõ partililer de sa- londa içki dağõtõlmasõnõ protesto ederek resepsi- yondan ayrõldõ. 1383 KİŞİ SANDIĞA GİDİYOR Yusufça’yaseçim için siyasi akını BURDUR (Cumhuriyet) - Açõlan dava sonu- cunda yeniden belde statüsüne kavuşan Burdur’un Gölhisar ilçesine bağlõ Yusufça beldesinde bugün seçim heyecanõ yaşanõyor. 29 Mart seçimleri ön- cesi alõnan kararla, nüfusu 2 binin altõnda olduğu için Yusufça beldesi de arada bir köy bulunmadõ- ğõ için Gölhisar ilçesine mahalle olarak katõldõ. Bunun üzerine bölge halkõ yargõ yoluna giderek kararõn iptalini istedi. Isparta İdare Mahkemesi de önce yürütmenin durdurulmasõna, ardõndan da Yusufça’nõn halen belediye tüzelkişiliğini devam ettirdiğine karar verdi. Bu kararõn ardõndan bölge halkõ Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu. Yıllardır kimse gelmiyordu YSK de 2604 sayõlõ kararõyla en geç 60 gün içinde belde belediye başkanlõğõ ve belediye meclis üyesi seçimleri yapõlmasõna karar verdi. Seçim tarihi olarak da 15 Kasõm bugün belirlen- di. Yõllardõr tek bir bakan ve siyasetçinin ziyaret etmediği Yusufça beldesi, seçim kararõyla bir- likte politikacõ akõnõna uğradõ. Çok sayõda ba- kan, milletvekili, siyasi parti temsilcisi bugüne kadar Yusufça’yõ ziyaret ederek partisinin ada- yõnõ tanõttõ, oy istedi. Yusufça’da 1383 kişi san- dõk başõna gidecek. ‘Kanlı pazardan ekmek yiyenler var’ SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de önceki gün “Kürt açı- lımı”yla ilgili oturumun ardõndan ilk değer- lendirmesini Malatya’da yaptõ. Erdoğan, baş- ta DTP’liler olmak üzere muhalefete yükle- nerek, “25 yılda terörle mücadeleye yakla- şık 300 milyar dolar gitti. Biz bu parayla 9 tane GAP yapabilirdik. 25 yıllık sürede kanlı bir pazar oluştu. Bu kanlı pazardan ekmek yiyenler var” dedi. Başbakan Erdoğan, Malatya’da ilk olarak 2. Ordu Komutanõ Orgeneral Necdet Özel’i makamõnda ziyaret ederek bir süre görüştü. Ardõndan özelleştirilen Sümerbank Fabrika- sõ’nõn alanõna 32 girişimcinin oluşturduğu Malatya Girişim Grubu tarafõndan yaptõrõlan MalatyaPark Alõşveriş Mağazasõ’nõn, ana- okulunun, Beydağõ ağaçlandõrma çalõşmasõ başlattõ. Erdoğan buradaki konuşmasõna “Milli birlik ve kardeşlik sürecini anlat- maya geldim” diye başladõ. Bir damla şehit kanõ akmamasõ için bütün makamlarõ feda et- meye, bütün unvanlarõnõ masanõn üstüne koymaya, bütün rütbelerinden sõyrõlmaya ha- zõr olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bayrağa sarõlõ tabutlar gelsin de çõğõrtkanlõk yapalõm, bağõralõm, çağõralõm, işaretlerle beraber bunu ranta dönüştürelim’ diyen bir anlayışın da mensupları değiliz. İşte bu kadar iyi niyet- liyiz. Şu ana kadar muhalefetin ortaya at- tığı iddiaların tamamı yalandır, iftiradır. Malatyalı kardeşlerime sesleniyorum; ta- mamı yalandır, tamamı iftiradır” dedi. Hiçbir zaman teröristlerle pazarlõk yapma- dõklarõnõ anlatan Erdoğan, 25 yõldõr devam eden terörle mücadelenin maliyetinin 300 milyar dolar olduğuna dikkat çekerek terörün lobisi ve piyasasõnõn oluştuğunu ileri sürdü. Erdoğan şunlarõ söyledi: “Bu kanlı piyasa- da şu anda ekmek yiyenler var. Bu kanlı pazardan rant devşirenler var. Bu kanlı sektörden kendilerine siyasi çıkar sağla- yanlar var. Terör bittiği zaman, silahlar sustuğu zaman, şehit cenazeleri gelmediği zaman, gençler dağa çıkmadığı zaman, analar ağlamadığı, gözyaşı dökmediği za- man işte bu kanlı piyasanın rantçıları işsiz kalacaklar. İşte o zaman şehit cenazelerini istismar edemeyecekler. İşte o zaman be- nim doğulu, güneydoğulu kardeşlerimi is- tismar edemeyecekler. Habur’da, Diyar- bakır’da gördüğünüz manzara bu istisma- rın ortaya çıkardığı tablodur. Benim aziz milletimi yanıltmaya, kandırmaya, tahrik etmeye, hassasiyetlerini sömürmeye dö- nük gayretlerdir. İşte bu istismar hilesi- dir, oyunudur ve desisesidir.” ‘Bölücülüksürecibaşlatõldõ’ Yusufça beldesinde yurttaşlara seslenen Baykal, hükümetin açılımını değerlendirdi. (AA) ‘Yapılması gerekeni yaptılar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye Gençlik Birliği (TGB) Başkanõ Osman Yılmaz, iki birlik üyesinin önceki gün TBMM’de yaptõğõ protestoyla ilgili olarak, “Ar- kadaşlarımız, her vatansever Türk gencinin yapması gerekeni yapmıştır” dedi. TGB Başkanõ Osman Yõlmaz, genel mer- kezde, TBMM’deki “Kürt açılımı”yla ilgili genel görüşme sõrasõnda protestoda bulunan bir- lik üyeleri, İlkay Akkaya ve Osman Erbil’le birlikte basõn toplantõsõ düzenledi. Yõlmaz, “Ar- kadaşlarımız tepkileriyle milletin yüreğine su serpmiştir” dedi. “Genel kurulu provo- ke ettikleri” yönündeki değerlendirmelere tep- ki gösteren Yõlmaz, “‘İhanet açõlõmõnõ’ TBMM Genel Kurulu’na getirmek, Kürtleri, Türk- leri karşı karşıya getirmek provokasyondur. Arkadaşlarımız cesaretle bunun ‘Amerikan açõlõmõ’ olduğunu ve geçit vermeyecekleri- ni söyleyerek TBMM’nin saygınlığını ko- rumuştur” diye konuştu. ‘Arıtman’ın haberi yoktu’ Eylemi gerçekleştiren Akkaya ile Erdil de TBMM’ye CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’õn davetlisi olarak girdiklerini an- cak Arõtman’õn eylem yapacaklarõndan ha- berdar olmadõğõnõ söyledi. Akkaya, “So- kakta yükselen seslere, sessiz çoğunluğun sesi olmak için Meclis’e gittik” dedi. Göz- altõna alõndõklarõ sõrada herhangi bir şiddete maruz kalmadõklarõnõ belirten Akkaya ve Er- dil, ancak itiş kakõş sõrasõnda darbe aldõkla- rõnõ söylediler. Akkaya ve Erdil, polis me- murundan şikâyetçi olduklarõnõ da belirttiler. MECLİS’TEKİ TGB EYLEMİ İLK DEĞERLENDİRME
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear