28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 15 KASIM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Demokratik Açılıma ‘One Minute’ Ayarı Çok gerilerde kaldı, unutmuş olabilirsiniz. Ama Türkiye’de -vaktiyle- sahici bir coşku seli, tezahürat yaratmıştı… AB-Türkiye müzakerelerine “yeşil ışık” yakan Avrupa Parlamentosu’nun “tarihi oylamasından”(!) bahsediyorum. Ankara’nın üyelik talebini destekleyen parlamenterler hani, sıralarının üzerine “Türkiye’ye Evet!” pankartları çıkartmışlardı da; “AB’den tarih almak için” kıvranan AKP çevreleri, acayip sevinmişlerdi... O zaman kimse çıkıp; “Parlamento miting yeri mi? Parlamenterler pankart açar mı?” sorusunu sormayı düşünmemişti. Aklıma ilk gelen örnek bu. Ama tabii bunun yanında Avrupa parlamentolarında şamata, gürültü koparan gösterinin haddi hesabı yok. Kendi adıma, İtalyan parlamentosunda izlediklerimi hatırlıyorum. Masum birer pankart açmak ne kelime? Yakası açılmadık sloganlar yazan “ti-şörtlerle” genel kurula gelen milletvekilleri mi istersiniz; hükümet sıralarına (“Yakında ipinizi çekeceğiz!” manasında) “ip sallayan” muhalefet mensupları mı; o hükümet düşürüldüğü gün de genel kurulda şampanya patlatan parlamenterler mi? Gazetecilik serüvenimde bunların hepsine tanık oldum. Buna karşın bir kez olsun bir hükümet başkanından; “Bu eylemler Meclis tüzüğüne aykırı birer istismar tablosunun tecellisidir. Gereken yapılmazsa, çok daha çirkin şeyler olabilir. Derhal sürecin takipçisi olacağız!” şeklinde bir gözdağı işittiğimi hatırlamıyorum. İktidar ve muhalefet arasında, bu olaylar evet zaman zaman sert geçen polemikler ve tartışmalara neden olmuştur. Ancak o sert tartışmalar ve polemiklerde sarf edilen sözler bunlar değildir. Avrupa merkezlerinde geçirdiğim muhabirlik yıllarımda, her şeyden önce bu tür atışmalar ortasında “meclis tüzüğüne” gönderme yapan “bürokratik prosedürler ardında maskelenen otoriter-baskıcı hatırlatmalardan” söz edildiğini hiç anımsamıyorum… Polemiğe sebebiyet veren esas mesele - siyasetin ana meselesi!- neyse; tartışma, konu dağıtılmaksızın, onun etrafında yürür… Milletvekillerinin genel kurulda haklı/haksız; yerli/yersiz çıkışları, böyle otoriter söylemlerle bu şekilde baskılanmaz. Muhalefete ‘güle güle!’ salvosu Türkiye’de “demokratik açılımın” “D”si konuşulurken daha, bu “çifte standartlar” ve “tahammülsüzlükler” dizisi ortalığa saçılıyor. Şunun şurasında üzerinde “Atam eserine sahip çıkacağız”, “Seni unutmadık. Unutturmayacağız!”, “Cumhuriyeti sen kurdun, biz yaşatacağız” mesajlarından başkaca bir şey yazmayan CHP pankartları için; “demokratik açılım otoritesi” Erdoğan demediğini bırakmadı. Ne Meclis Başkanı’na çekmediği fırça kaldı… (“Meclis böyle mi yönetilir? Attırsana o pankartları!”) Ne muhalefete etmediği hakaret… (“Tıynetlerinin gereğini ortaya koydular!”) Ne savurmadığı tehdit… (“Sürecin takipçisi olacağız!”) Elimde değil, şaşırıyorum… Biliyorum artık hiçbir şeye şaşmamam lazım. Ama şaşırmanın ötesinde, hâlâ hayretler içinde kalıyorum… Nasıl olur da bu denli aleni biçimde “Dediğim dedik, çaldığım düdük!” diyen birisi; “demokratikleşme” adına, baş tacı edilir? Baş tacı edildi diyelim… Nasıl olur da bu üslupta birisinin “demokratik açılım tiradları”; birilerince topluma “otantik içerik sahibiymiş” gibi takdim edilir?.. “Bon pour l’Orient” (Şark’a bu kadar yeter!) denen ölçü bu olmalı. Türkiye’nin konuştuğu şimdi bu: Demokratik açılımın “bon pour l’Orient” olanı. Başbakan’ı; “pankart krizini” izleyen “tarihi açılım” oturumunda da -heyhat!- izledim. O ne “one minute!” edası… Ne vücut dili! Ne ses tonu! Ne tavır! Ne öfke! Ne gerginlik! Tuzu kuru.. hiçbir derdi olmayan bir ülke olsa, başbakanını o halde görünce korkar ve gerilir. İlave başka soruna gerek yok. CHP milletvekillerinin genel kurul salonunu terk etmelerinin ardından; pancar gibi kızarmış bir yüz, müstehzi bir ifadeyle sarf edilen o; “Güle güle! Siz olmadan daha rahat konuşuruz!” salvosu yok mu!.. Kanım dondu işitirken. İspanya’nın yirmi beş küsur yıl önce tamama erdirdiği “demokratikleşme sürecini”, kimselere “had bildirmeksizin” yöneten, yönlendiren “kontrollü, sakin güç sahibi” liderlerini hatırladım. Dile kolay. Aradan çeyrek yüzyıldan fazla zaman geçmiş… Çıka çıka şimdi bizim önümüze “demokratikleşme açılımı” diye konan bu. Yüreğim yandı. İçim acıdı. nilgun@cumhuriyet.com.tr Gazilik madalyamı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür. Yahya Çakır Yazarkasa ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. H. Özden Baştürk Fındıkoğlu ÜLKEDE DİNLENMEYEN KİM KALDI? Herkesi saran dinleniyor muyum korkusuna karşı birlikte önlem alalım! Bilgi edinme yasasındaki hakkımızı kullanarak, telefonlarımızın dinlenip dinlenmediğini araştıran bireysel dilekçelerle ilgili kurumlardan bilgi isteyerek bu alandaki kargaşaya karşı topluca harekete geçelim. BİZİ PENÇESİNE ATMAYA ÇALIŞTIKLARI DİNLENME KORKUSUNA KARŞI DİRENELİM; TESLİM OLMAYALIM! BİRİNCİL AÇILIM TALEBİMİZ BUDUR! İletişim: 0536 739 02 29 - 0532 461 21 47 0532 374 93 61 - 0532 281 54 54 CUMOK İSTANBUL, BİZ DE DİNLENİYOR MUYUZ? www.cumokistanbul.org BERİT DAĞI KADAR TEŞEKKÜR Anjiyomu yapan 20 yıllık doktorum Prof. Dr. Azem AKILLI ve ekibine Anesteziyi gerçekleştiren Prof. Dr. Fatma AŞKAR ve ekibine İkinci By-Pass’ımı yepyeni bir yöntemle gerçekleştiren Doç. Dr. Anıl APAYDIN ve ekibine Berit Dağı kadar teşekkür ederim. Prof. Dr. Osman GÖKÇE Başbakan’õn, İran’õn nükleer programõyla ilgili şüpheler için ‘dedikodu’ demesine Washington’dan yanõt geldi ABD’den Erdoğan’a yalanlama Dış Haberler Servisi - ABD Dõşişleri Ba- kanlõğõ’nõn halkla ilişkilerden sorumlu müs- teşarõ Philip Crowley, Washington’daki Ya- bancõ Basõn Merkezi’nde düzenlediği toplan- tõda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn 26 Ekim günü yayõmlanan demecine ilişkin bir so- ruyu yanõtladõ. “Elbette İran’ın nükleer programıyla il- gili kaygılarımızın dedikodu olduğunu dü- şünmüyoruz, bunlar gerçek” diye konuşan Crowley, İran’õn varlõğõ yeni açõklanan Kum kentindeki nükleer tesiste Uluslararasõ Atom Enerjisi Kurumu yetkililerinin inceleme yap- tõğõnõ ve vardõklarõ sonuçlarõ bu ay açõklaya- cağõnõ hatõrlattõ. Crowley, Başbakan Erdoğan’õn 7 Aralõk gü- nü Beyaz Saray’da ABD Başkanõ Barack Obama ile yapacağõ görüşmede bölgesel ko- nularõn ele alõnacağõnõ belirtti. Gordon’un ziyareti Türkiye’nin İran, Irak, Suriye ve bölgede- ki diğer ülkelerle olan ilişkileri bakõmõndan bölgede çok önemli bir rol oynadõğõnõ belir- ten ABD’li yetkili, Ankara’nõn giderek ge- nişleyen bu etkisine değer verdiklerini ve ara- larõndaki diyaloğu sürdüreceklerini vurgula- dõ. Crowley ayrõca, ABD Dõşişleri Bakanlõ- ğõ’nõn Avrupa ve Avrasya işlerinden so- rumlu üst düzey yetkilisi Philip Gordon’un bir dizi konuda Türk yetkililerle toplantõlar yaptõğõnõ ve önceki gün Türkiye’den ayrõl- dõğõnõ bildirdi. Türkiye’nin bölgenin önde gelen devletle- rinden biri olarak taşõdõğõ öneme yõllardõr de- ğer verdiklerini hatõrlatan Crowley, “Tür- kiye’nin sanırım son dönemlerde İran ile ilişkilerini güçlendirme yönünde girişim- leri oldu. Bunun faydalı olduğunu düşü- nüyoruz, çünkü İran hükümetine sorum- luluklarını ve bölgede daha yapıcı rol oy- naması gerektiğini hatırlatan çeşitli sesler olmalı” dedi. Crowley, İran hükümetinin, nükleer silah arayõşõnda olduğu iddialarõnõ, Washington ile Tahran arasõndaki bir mese- le olarak gösterdiğine işaret ederek şöyle ko- nuştu: “Bu, uluslararası toplumla İran arasındaki bir konu. Bu nedenle uluslar- arası toplum olarak, İran’dan nükleer programı konusundaki sorumluluklarına dair resmi cevabını, Tahran’daki araştır- ma reaktörüne ilişkin masaya konulan tek- life cevabını bekliyoruz. Bizimle aynı en- dişeleri paylaşıp bunları İran’a aktaran başka ülkeler de varsa, tabii ki İran’ın bun- ları dinleyeceğini ümit ediyoruz.” İsrail-Suriye görüşmeleri ABD’li müsteşar, Türkiye’nin arabulucu- luğundaki İsrail - Suriye dolaylõ barõş gö- rüşmelerinin yeniden başlamasõ olasõlõğõ ve ABD’nin konuya bakõşõna dair bir soruyu ya- nõtlarken de, Türkiye’nin geçmişteki arabu- luculuk rolüne değer verdiklerini, bu süreci yararlõ gördüklerini belirterek, “Eğer bu süreci yeniden işletmeyi seçerlerse, bunu destekleriz” ifadesini kullandõ. Başbakan Erdoğan’õn İngiliz gazetesi Guardian’a verdiği demecinde kullandõğõ ifadeye yanõt veren ABD’li müsteşar Crowley, “Kaygõlarõmõzõn dedikodu olduğunu düşünmüyoruz, bunlar gerçek” dedi. Crowley, Türkiye’nin bölgesel etkisine çok önem verdiklerini belirterek, Erdoğan’õn ay başõnda yapacağõ ziyareti hatõrlattõ. (AA) İNGİLİZ ARŞİV BELGESİ ABD,İtalyan KomünistPartisi’ni bölmekistemiş ASLI KAYABAL MİLANO - İngiliz arşivlerinde saklanan 31 yõl öncesine ait diplomatik bir belge, Amerikan Gizli Servisi’nin (CIA) 1978’de İtalyan Komünist Partisi’nin (PCI) İtalya’da iktidara gelebileceği kaygõsõyla bölünmesi yönünde gizli bir operasyon yürütmeyi planladõğõnõ, Jimmy Carter’õn iktidarõ döneminde gündeme gelen planõn daha sonra rafa kaldõrõldõğõ iddia edildi. La Repubblica gazetesinde yayõmlanan habere göre, Avrupa ve ABD arşivleri araştõrmacõsõ Mario J. Cereghino’nun İngiltere’de Kew Gardens arşivinde bulduğu belge, CIA’nõn 1970’lerin ortasõnda güçlü bir parti konumuna gelen PCI’nõn önünü kesmek ve komünizmin Avrupa’ya yayõlmasõnõ engellemek adõna gizli bir operasyon planladõğõnõ ortaya koydu. Bugün Palermo’daki Casarrubea di Partinico arşivinde ve “www.casarrubea.wordpress.com” adresinde de bulunabilen 23 Ocak 1978 tarihli belgede, o dönemde Carter’õn başkanõ olduğu ABD yönetiminin Enrico Berlinguer yönetimindeki PCI’nõn Giulio Andreotti hükümetine ortak olma ihtimaline sõcak bakmadõğõ ve gelişmelerden kaygõ duyduğu ifade ediliyor. Belgenin üçüncü maddesinde, PCI’nõn parçalanmasõnõ sağlamak amacõyla gizli bir operasyon yürütülmesinin gündeme getirildiği de vurgulanõyor. “Mission: Italy” (Görev: İtalya) adlõ anõ kitabõ 2004’te yayõmlanan dönemin ABD Konsolosu Richard Gardner ise, kitabõnda PCI’yõ hedef alan siyasi bir operasyona vurgu yapmasa da, Jimmy Carter ve danõşmanõ Brzezinski’nin bir araya geldikleri bir toplantõda, komünist partilerin finansal açõdan desteklenmesinin engellenmesi üzerine tartõştõklarõna değinmişti. İngiltere’de Kew Gardens arşivinde ortaya çõkan belge Amerikan Gizli Servisi’nin 1970’lerin ortasõnda İtalya’da güçlü bir parti konumuna gelen İtalyan Komünist Partisi’ni parçalamak için gizli bir operasyon planladõğõnõ ortaya koydu. KKTC’nin kuruluş yıldönümü etkinlikleri için Kuzey Kıbrıs’a giden Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından kabul edildikten sonra Kıbrıslı Türk bakanlarla birlikte hastane ve okul açılışlarına katıldı (yanda) (Fotoğraflar: AA) KKTC nihai hedefte mihenk taşıdır LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhur- başkanõ Mehmet Ali Talat, dün KKTC’nin 26. kuruluş yõldönümü kut- lamalarõ kapsamõnda Bayrak Radyo Te- levizyonu’nda yaptõğõ konuşmada, “Ni- hai hedefimiz iki bölgeli, iki toplumlu, Kıbrıslı Türklerin eşitliğine, kendi kendini yönetme hakkına dayalı, ege- menliğin paylaşıldığı ve Türkiye’nin garantörlüğünün devam ettiği, AB üyesi bir federal Kıbrıs Cumhuriye- ti’ne ulaşmak. KKTC, bu nihai çözüm hedefimizin mihenk taşıdır” dedi. KKTC’nin zaman zaman barõşa, çö- züme ve dünyayla bütünleşmeye karşõt- mõş gibi algõlandõğõnõ, bunun tamamõyla yanlõş olduğunu vurgulayan Talat, “Ba- zı grupların, KKTC’yi sadece kendi- lerine mal etme ve çözüm arayışlarına karşı konumlandırma çabası, KKTC’yi dünyaya ayrılıkçı bir unsur ve çözüm için terk edilmesi gereken bir yapı ola- rak sunmaya çalışanlara malzeme ve- riyor” diye konuştu. Talat şöyle konuştu: “Tüm iyi niyeti- mize rağmen devletimizi dünyaca ta- nınan, özgürce uluslararası ilişkiler ku- rabilen, 21. yüzyılın çağdaş ölçütlerinde kabul gören bir devlete dönüştüreme- menin hüznünü yüreğimizde hissedi- yoruz. Şayet aklımızı, çeyrek yüzyıldan fazla zamandır devam eden bu tanın- mama sorununu nasıl aşabileceğimiz konusunda yoruyorsak, demek ki yap- mamız gereken ciddi hesaplaşmalar, daha çok işler vardır.” Talat, Türkiye’nin tam desteğiyle sü- ren Kõbrõs müzakerelerinde, soruna adil ve kalõcõ bir çözüm bulunmasõ için yoğun ama temkinli bir uğraş verdiklerini vur- guladõ. ‘Türkiye’nin Kıbrıslı Türkleri terk etmesi isteniyor’ KKTC Cumhurbaşkanõ, 26. yõl kutla- malarõna katõlmak üzere adaya giden Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’i kabulünde yaptõğõ ko- nuşmada da, uluslararasõ toplumun çok hatalar yaparak Kõbrõs Rumlarõnõ tüm Kõbrõs’õn resmi hükümeti olarak tanõdõ- ğõnõ, onlarõn da bunun verdiği cesaretle KKTC, Türkiye ve Türkiye’nin AB yo- lunun önüne engeller koymaya çalõştõğõ- nõ belirterek, Rumlarõn baskõyla Türki- ye’nin Kõbrõslõ Türkleri terk etmesini sağ- lamayõ hedeflediklerini söyledi. Çiçek de, 26 yõlda büyük bir başarõ kay- dedildiğini, fakat daha büyük başarõlarõn elde edilememesinin, görüşme sürecinin sonucunun nereye varacağõnõn belli ol- mamasõndan kaynaklandõğõnõ, ucu açõk bir müzakere sürecini arzulamadõklarõnõ ifa- de etti. Yunanistan: Kara bir sayfa Yunanistan Dõşişleri Bakanlõğõ, KKTC’nin kuruluş günü olan 15 Ka- sõm’õn “uluslararası yasal düzene say- gılı olan herkes için kara bir sayfa” ol- duğunu ileri sürdü. Bakanlõktan dün yapõlan yazõlõ açõkla- mada şöyle denildi: “Pazar günü Kıb- rıs’ta, Türk ordusu tarafından işgal edilen topraklarda sahte devletin ku- ruluşunun 26. yılı tamamlanmaktadır. Kıbrıs sorunu, BM ve Avrupa Birliği üyesi olan bağımsız bir devletin işga- li ve istilası meselesi olarak sürmekte- dir. Kabul edilemez bu durum sona er- melidir.” Talat, Kuzey Kõbrõs’ta ‘Cumhuriyet Bayramõ’ kutlamalarõ kapsamõnda konuştu: Slovenya Güney Akım’a katıldı Dış Haberler Servisi - Slovenya, dün Rusya’yla imzaladõğõ anlaşmayla, Rus doğalgazõnõn Avrupa’ya taşõnmasõna yönelik Güney Akõm Boru Hattõ Projesi’ne katõldõ. 2015 yõlõnda devreye girmesi beklenen Güney Akõm Projesi, Rus gazõnõn Karadeniz’in altõndan geçerek Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya taşõnmasõnõ öngörüyor. Avrupa’nõn doğalgaz konusunda Rusya’ya olan bağõmlõlõğõ kõrmak üzere başlattõğõ Nabucco Projesi’ne rakip olan Güney Akõm’a, daha önce de Bulgaristan, Sõrbistan, Macaristan, Yunanistan katõlmõştõ. Slovenya Ekonomi Bakanõ Matej Lahovnik, geçen yõl yaşanan doğalgaz sõkõntõsõndan dolayõ Rusya’yla anlaşma imzaladõklarõnõ, ancak AB üyesi olarak Nabucco’ya olan desteğinin süreceğini açõkladõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear